İdamlık mahkuma böbrek nakli yapılır mı? |
nursel yöndem |
Asagidaki habere bir göz atin lütfen...Bu konuda bile tereddüte düsülüyor ya hayret gerçekten hayret! Elbette saglik hizmetinden yararlanma hakkina herkes istisnasiz olarak sahiptir. Kim ne yapmis olursa olsun siz bu hakki bir insanin elinden alamazsiniz. Kendi mantiginiza, ölçülerinize göre sinirlandiramazsaniz. Sonuç ne olursa olsun...Esit adalet budur!!!
HABER........
1996'da genç bir kızı öldürmekten idama mahkum edilen Horacio Camarena, düzenli olarak diyalize bağlanıyor. Hapiste olduğu için masrafı eyalet karşılıyor. İdam edilmeyi bekleyen bir mahkuma yılda 120 bin dolar harcanması, kimi kesimlerce tepki çekiyor. Camarena sürekli temyize gittiği için de bu masraf en az 10 yıl daha ödenecek gibi görünüyor. Ancak asıl tartışma şu Yapılan testler sonucu hapishane doktorunun böbrek nakli için uygun verici olduğu belirlendi. Ancak bu, eyalet yönetimine 100 bin dolara mal olacak. Eğer organlarını bağışlamış birisi ölünce böbrek çıkarsa, bu ücreti ödemeleri gerekmeyecek. Fakat bu kez de idam edilmeyi beklenen bir mahkumu kurtarmak için dışarıda böbrek nakli bekleyen bir "iyi insanın" hakkı yenmiş olacak...
SABAH
Give Justice A Hand |
Av.Serap_Bilici |
Ne garip bir hak hukuk mantığı değil mi? Birini öldüreni yaşamda tutmaya çalışmak... Ben hukuki boyutunu diğer katılımcılara bırakıyorum. Pratik çözüm olarak da idama mahkum kişinin elinden öldüğünde transplantasyon yapılan böbreğini bağışlama taahhüdü almak ve hiç değilse böbreğe yazık etmemek aklıma geliyor. İdamın tarihi de belli olacağından transferi daha kolay....
|
Kaan V. |
Hukuk mantigina gore her ne kadar esit adaletten soz etmemiz gerekse de, sucsuz bir insani olduren birisine ne kadar insan(!) diyebileceğimiz aklima geliyor.Insani duygularini yitirmis canilerle, diğer insanlara ayni haklardan yararlandirmak asıl adalet bu mu? Değil bence...
Onlarca sucsuz insanı gozunu kırpmadan olduren katillere nasil insan diyebiliriz sizce?İnsan demek bile ne kadar dogru olur?Insani bırakın "hayvan" bile denemeyecek bu caniler bu katiller için de insan haklarını mı savunacağız?Gencecik bir kızın ırzına gecip işkenceyle olduren bir mahluk için insan haklari mı diyeceğiz oyleyse?
Bilemiyorum...
|
illegal |
Tartışılan konunun Öcalan'ın refah içinde yaşatılmasından bir farkı yok...
|
Kaan V. |
Sayın illegal;
Aynen katılıyorum.
|
gerunsal |
Sayın Khan ve İllegal;
Bu düşüncenizle o suçludan pek farkınız kalmıyor bence...
Hala ilkel çağlardaki mantıkla ilerliyorsunuz gibi bir his uyandı içimde
Sizde çok ii bilirsiniz ki çağdaş hukuk sistemlerinde, eğer toplum içinde yaşayan bireylerden biri suç işlerse bunun cezası devlet eliyle verilir...
Ki habere konu olan olayda da bu cezalandırma işlemi yapılmıştır. Bu işlem tam olarak kesin karara bağlanmadan hükümlü hakkında böyle bir tutum içine girmek bir hukukçu için pek tutarlı olmasa gerek. Sayın Nursel'in de dediği gibi bazı haklar özellikle yaşam hakkı, vücut bütünlüğünün korunması hakkı, sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı gibi haklar tüm insanlara aittir. Bunları hiç kimse sınırlandırmamalıdır. Günümüzde idam cezasının gerekliliği bile bu kadar tartışılmakta, bir kaç istisna hariç, nerdeyse tüm uygar uluslarca idam cezası ceza literatüründen kaldırılmaktayken ortaya koyduğunuz düşünce yapısını ve adalet anlayışını algılayamıyorum. Her ne kadar cani olsalarda, İNSANların yukardaki haklardan yararlanmaları sırf insan olmaları nedeniyle sınırlandırılmamalıdır.
Bu konuda katılımcılardan sayın Bilici'nin öne sürdüğü yöntem sanırım en akla yatkın olandır. Bu yöntemin kullanış amacıda nasıl olsa ölümüne muhakkak gözle bakılan bir İNSANın öldükten sonra diğer insanların yaşamasına sebebiyet vermesidir.
Saygılarımla.............
Gökçe Erünsal |
anduril |
İşte idam cezasının çelişkisi en açık biçimde kendini gösteriyor;bir insanın yaşayıp yaşamayacağına başkalarının karar verememesi, insan yaşamını en üstün değer olarak kabul eden hukuk sitemlerinin temelidir.Bir idam mahkumunun MEŞRU YOLDAN ÖLDÜRÜLENE KADAR sağlıklı bir yaşam hakkı tüm insanlarla eşittir.Aksi düşünce idam cezasına çarptırılmış bir insanı cezaevinde şişlemeyi de kabul edilebilir hale getirir.Ayrıca öldükten sonra böbrek transferi gibi bir zorunlulukfaydalı olarak görünse de verilen cezanın haklı kılabileceği bir tedbir olamaz.
mustafa |
Kaan V. |
Sayın Gökçe ERÜNSAL;
İletimin başını tam okumadınız galiba. "Hukuk mantigina gore her ne kadar esit adaletten soz etmemiz gerekse de..." diye başlıyorum cümleme.Hukuki açıdan düşündüğümüzde tabiki sizin ve diğer katılımcıların söylediklerine bende katılıyorum bundan şüpheniz olmasın.Lakin konuşmamın devamından da anlayabileceğiniz gibi duygusal ve doğal açıdan (hukuk mantığı dahilinde değil)bakarak ileti yazdım.Kişisel görüşüm budur.
Sayın İllegal'in eşleştirmesi çok yerinde oldu.Abdullah Öcalan demeyelimde A kişisi olsun.Bu A kişisi yıllarca onlarca insanın masum yere ölmesine sebep oldu.Yargılanıp idama mahkum edildi.Siz kalkıpta bu A şahsına a'dan z'ye her türlü imkanı sağlarsanız yediğini önüne yemediğini arkasına koyarsanız geçmişinde hiç olmadığı kadar rahat yaşatırsanız genç nesillere ne mesaj vermiş olursunuz biliyormusunuz?" Git 20000,30000,40000 kişiyi öldür(öldürt),devletin varlığına tehdit oluştur sonra nasıl olsa bey gibi yaşatırlar seni..."
Şu böbrek hastası mahkumun durumuna gelince şunu düşünüyorum:
Eğer siz genç bir kızı öldürmekten idama mahkum edilen kişinin sağlık masraflarını karşılıyorken, sokakta aynı sağlık sorunları olan kişinin devlet olarak masraflarını karşılamıyorsanız karşılayamıyorsanız bu tezat oluşturur.
|
nursel yöndem |
Duygusal açidan konuya bakmayi ben de hiç degerlendirmemistim. Sanirim degerlendirmekte pek bir fayda olacagini düsünmedigimden olsa gerek bu ise girismedim.
Katilimcilarin söylediklerine hak vermemek mümkün degil. Duygusal açidan düsünüldügünde verilecek karsiliklarin türleri oldukca çok. (aklima su an bile oldukça iyi karsiliklar gelmiyor degil! ama biz insan oglu tek basimiza veya çift basimiza ne denli saglikli kararlar alabiliriz ki bu da ayri bir mesele... )
Bu karsiliklar bazilarimiza son derece isabetli bazilarimiza ise son derece yanlis gelebilir. Iste bu asamada hukuk devreye giriyor...
Diger katilimcilarin söylediklerinden farkli bir sey söylemeyecegim ama bu ve benzer konularda gercek hak ve hukuk devleti veya devletleri görebilmenin özlemini ne kadar çok ariyoruz degil mi?
Adaletin tam anlamiyla tecelli ettigi bir yerde bu soru isaretlerinin yerinin olmayacagi açiktir. Insanlarin kafalarinda ve kalplerinde bu ve benzeri konularda sikinti ve tatminsizlikler olusuyorsa konunun özünden sorunlari halletmek gerekiyor.
O da adaletin istisnasiz olarak hayatimizda yerini almasidir.
Asla olaylara olumsuz bakmamaktan yana olan biri olarak bunun da er geç bir gün yerine oturacagina olan inancim sonsuz. Birçok konuda da belirttigim gibi ben görürüm veya görmem önemli olan o degil!! tabii gönül ister ki ben de bu güzelliklere sahit olayim:)
Give Justice A Hand |
commodore1tr |
İlginç bir tartışma konusu bence bu konuyu üç dört açıdan ele almak gerekiyor.
1. Olayın olduğu ülke deki sağlık uygulaması Türkiyede ki gibi değil . Herkes anında her türlü hastahanede tedaviye alınıyor masrafını kendisi belediye eyalet veya bir örgüt üstleniyor. Ülkemizde ise 'sağlık güvencesi altında beklerken insanlar ölüyor veya özel hastahaneler parası yok diye ölüme terk ediyor. Bir hastahane bir hastayı parası yok diye bırakıp o hastada ölünce o hastahane yetkilileri cinayet işlemiş olmuyor mu? Bu Türkiyede suç olmuyor mümtaz basınımızın üçüncü sayfasında çıkan alalade bir haber oluyor. Bahse konu ükede ise böyle bir durumda o hastahane emin olunki kapanmaya kadar gidiyor. Dolayısıyla insana saygı yaşama saygı çok üst düzeyde ve insanın birinci hakkının 'yaşama hakkı' olduğu biliniyor. İdama mahkum birisi ki idama karşıyım idam olana kadar yaşama hakkına sahiptir. Bu kişi tutuklu olduğuna göre resmen devlet bunu yaşatmak zorundadır.
2. Aynı ülkede 2002 yılındaki bir idam öncesi mahkuma son arzusu sorulduğunda 'sigara içmek ' yanıtına karşı infaz savcısı ' burada sigara içmek hem yasak hemde sigara sağlığa zararlıdır.' kararı veriyor. Buradan şu sonuca varabiliriz aslında bir kişi devlet eliyle dahi öldürülüyor olsa ölüm anına kadar yaşam hakkı korunmalıdır.
3. Hz. Musa firavunun halkına eziyeti üzerine allaha yalvarır 'allahım izin verde öcünü alalım sana karşı kalkan elleri keselim 'diye yanıt dört kutsal kitaptada var olan bir söz olarak Hz.MUsa ya iletilir 'cezalandırmak benim hakkımdır' Malumunuz akşam şehre ölüm sisi çöker inanmayanlar yok olur. Buradan da hareketle aslında dört büyük dindede adı ne olursa olsun (recm idam infaz cinayet )hepsi dine karşıdır. Canı Allah verdiğine göre alma yetkiside onundur.
4. Etik açıdan baktığımızda da dönüşü telafisi olmayan tek ceza idamdır. İleride tersi çıkınca pardon diyip kişinin yaşam hakkı iade edilemeyecek olması nedeniyle idam cezaları çok ince elenip sık dokumayla oluyor. Bizde ki gibi emirle mahkeme kararıyla yaş büyütülüp idam edilen kişilerin olduğu ülkelere ise biz hariç kimse gelişmiş ülke demiyor. Taktir edersiniz ki hukuk tarihi hatalı kararlarla doludur. Dolayısı ile son ana kadar kurtulma şansı olan idam mahkumlarının yaşama hakkı sonuna kadar verilmelidir.
5. Kendi kendinize hiç düşündünüz mü ? dializ makinasına bağlanmak veya böbrek bulmak neden bu kadar pahalı? Devletler tirilyonlarını insan öldürmeye yarayan silaha verirken neden yaşatmaya uğraşan cihazları yapıp bunu kolaylaştır mıyorlar ? sorunun yanıtı içinde olduğu için yazmıyorum.
6. khan bey bu kişiyle abdullah öcalan ın hakkının aynı olduğunu savunuyor. Kısmen haklı ama biri idama mahkum biri ömür boyu hapse sanırım hukuk açısından fark var. Ben Abdullah öcalanın da sağlığına bakılmasından yanayım ama şu aftanda yararlanmalı diye düşünüyorum. TV ve Gazetelerde verilecek bir ilan la hemde 'Ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış olan insan bozması şapşal bakışlı angut akıllı hayatta ki tek doğrusu G.S yi tutmak olan gerisi külli yalan olan Abdullah Öcalan kamu oyunda PİŞMANLIK YASASI ve AF YASASI olarak bilinen iki kanuna istinaden .. tarihinde İmralıdan alınarak saat ..... da eminönü iskelesi adalar iskelesi yanında askeri şalopadan iteklenmek suretiyle serbest bırakılacaktır. kamuoyuna duyurulur ' Peki sizce kendisi çıkar mı?
7. Sözün özü devlet eliyle öldürülmede cinayettir. İdam mahkumuda idam edileceği ana kadar korunmalı sağlığına bakılmalıdır.
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |