Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
Istanbul Bogazi
Lawless1 Forum uyelerine bir sorum var. Bogazdan gecen yabanci bandirali gemiler uzerine bizim hic bir sozumuz var midir? Istedikleri gibi gecebildiklerini biliyorum, Lozan antlasmasinin sayesinde ama Bogazi tanimayan kaptanlarin kaza yapmalarini onlemek icin kilavuz veya refaket vermeyi sart kosmak Turkiye'nin hakki degil midir? Kilavuzlarin mevcut oldugunu duydum ama sart degilmis, isteyen aliyormus. Petrol tasiyan tankerler eger kaza yaparlarsa, Istanbul halkinin can guvenligini kim koruyor? Bir baska problem bu gemilerin bir ic denize yani Marmara'ya girebilmeleridir. Bunun kacakcilik, cevre kirliligi, ve ulke guvenligi konusunda sakincali oldugunu dusunuyorum.
necocum Konu ile detaylı bilgileri bulabileceğin ve soru sorabileceğiniz bir diğer adres te www.tumpa.org .... Birçok bilgiyi burada bulabilirsiniz... necocum
Lawless1
Alıntı:
Alıntı yapılan üye ; necocum: Konu ile detaylı bilgileri bulabileceğin ve soru sorabileceğiniz bir diğer adres te www.tumpa.org .... Birçok bilgiyi burada bulabilirsiniz... necocum
Verdiginiz adresi cok faydali buldum, cok tesekkur ederim. Bu vesileyle, herkesin yeni yilini kutlar, esenlikler dilerim.
Admin Bilmukabale sayın Lawless1, Yanlız sizlerden bir ircam var, yukarıdaki adresi inceleyip, buraya da bir değerlendirme yapmanızı rica ediyorum ki benzer soruları olanlar da bunlardan yararlanabilsin, hepimiz öğrenelim... https://www.hukuki.net - https://www.hukukara.com
Lawless1
Alıntı:
Alıntı yapılan üye ; Admin: Bilmukabale sayın Lawless1, Yanlız sizlerden bir ircam var, yukarıdaki adresi inceleyip, buraya da bir değerlendirme yapmanızı rica ediyorum ki benzer soruları olanlar da bunlardan yararlanabilsin, hepimiz öğrenelim...
Sayin Administrator, Adresi inceledikten sonra ogrendiklerimin ozetini sitemize yazarim. Su ana kadar beni sasirtan bir ogrendigim, Turkiye'nin Istanbul'un bogazindan gecen gemilerden gecis ucreti alabilmesinin Montreux antlasmasiyla saglandigi. Boyle bir hakkimiz varsa, yuklu bir ucret almamiz, belki gemilerin gecis sayisinda azaltma yapabilir. Bilmem duydunuz mu, gecen sene Istanbul'un komiser polislerinden biri kendisine rusvet teklif eden bir kacakcilik orgutunu yakalatmisti. Marmara'da gemi ile kacakcilik yapiyorlardi diye hatirliyorum. Rusvet 100,000 Dolar civarindaydi. Daha kimbilir neler oluyor haberimiz olmuyor. Lozan'in hukumlerini izlemek zorunda oldugumuzu biliyorum ama bazen icimden bir ses, enternasyonal hukuku cigneyip, cevre kirliligini, gecmiste olan kazalari, ve sehir halkinin guvenligini gerekce gosterip, Istanbul bogazini yabanci gemilerin gecisine kapatmak geliyor. Rusya herhalde delirir.
illegal Rüşveti veya geçiş ücretini 100 bin USD den 1.milyon USD ye çıkarırsak sorun çözülür mü acaba ? Tabi bu bir latife... Teşekkür ederiz sayın lawless1...
Lawless1 Bu haberi okunca dizginlerin kimin elinde oldugunu kolayca goruyoruz. Istanbul Bogazina bu toplantiya katilan hic bir ulkenin asil adiyla hitap etmediklerini, ozellikle Yunanistan'in agresif bir sekilde Bogazlara kendi verdigi Yunan isimlerle referans ettigini (Bosphorus ve Dardanelles), Istanbul Bogazlarinin sanki asil sahipleri gibi davrandiklarini lutfen not edin. Montrö Antlasmasi benim cok canımı sıkıyor. Burada lafi makale'ye birakiyorum: Uluslar arası Denizcilik Örgütü’nün Deniz Güvenliği Komitesi 79. Dönem toplantıları tamamlandı. Toplantıda aslında geçtiğimiz Mayıs ayında görüşülmesi gerekirken gündem yoğunluğu nedeniyle bir sonraki toplantıya ertelenmiş bulunan Türk Boğazları ile ilgili Rusya’nın yaptığı şikâyet de görüşüldü. Toplantıda Türkiye Heyeti’ne Denizcilik Müsteşar Yardımcısı Dr. Sıtkı Ustaoğlu başkanlık etti. Türkiye heyeti 11 kişilik uzmanlar grubundan oluştu. Deniz Güvenliği Komitesi toplantıları 1 Aralık Çarşamba günü başladı ve 10 Aralık Cuma günü sona erdi. Toplantılara İngiltere’den Tom Allan başkanlık etti. Rusya’nın Türk Boğazları ile ilgili sunduğu şikayet kağıdı, Türkiye’nin sunduğu bilgi kağıdı ile birlikte 9 Aralık Perşembe günü sabah seansında ele alındı. Yaklaşık yarım saat süren Türk Boğazları ile ilgili görüşmelerde sırasıyla Rusya; Türkiye; Yunanistan; Ukrayna; ABD; Rusya (Tekrar) ve Türkiye (Tekrar) söz aldılar. Rusya Delegasyonu ; şikayet kağıdını sunarken aslında o kağıdı yıl başlarında sunduklarını belirterek o zamandan bu yana gelişmeler olduğunu; gerek Türkiye ile ikili gerek diğer taraflarla çok yönlü temaslarda bulunduklarını; Türkiye’nin kurmuş olduğu VTS’nin henüz tam anlamıyla devreye girmemiş olduğunu; Boğazlarda VTS ile birlikte bazı ilerlemeler kaydedilmiş olsa da bunun geliştirilmeye muhtaç olduğunu; ve gemi gecikmelerinin azalmadığının görüldüğünü ifade etti. Rusya ayrıca VTS’nin “her derde deva bir ilaç” olamayacağını da vurgulayarak ilgili bütün tarafların yakın işbirliği içerisinde Boğazlarda seyir koşullarını düzenleyen kurallar dizisini oluşturmaları gerektiğini de söyledi. Daha sonra söz alan Türkiye ise önce VTS uygulamaları ile Türk Boğazlarında seyir, çevre; can ve mal güvenliği konusunda ne gibi ilerlemeler kaydedildiğini belirterek geçiş yapan gemi sayısının ise güvenlikten ödün verilmeksizin iyi yönetimle arttığını anlatan bilgi kâğıdını sundu. Türkiye; Boğazlardan geçen gemilerin riskleri en aza indirmek açısından IMO Kararı ile de tavsiye edilmiş bulunan kılavuzluk hizmetlerinden yararlanmalarının önemini de vurguladı. Rusya’nın iddialarına cevaben ise Türkiye; Türk Boğazları ile ilgili sunulmuş bulunan Rusya kâğıdının önemli yanlışlar içerdiğini anlattı. Rusya’nın kağıdında Türkiye’nin Türk Boğazlarında seyir, çevre can ve mal güvenliğini sağlama yolunda gösterdiği duyarlık ve çabaların göz ardı edildiği de Türkiye’nin Rusya’ya yanıtında yer aldı. Konuyla ilgili söz alan Yunanistan ise Türkiye kağıdında yer alan “Türk Boğazları Türkiye karasuları içerisindedir” ifadesine itiraz etti. Ancak Yunanistan; Türkiye’nin Türk Boğazları ile ilgili IMO’ya bilgi vermesinden duyduğu memnuniyeti de dile getirdi. Yunanistan ayrıca Türkiye’nin Boğazlarda uygulamaya soktuğu sistemin 1936 Montrö Sözleşmesinin serbest ve engellenmeyen seyir ilkesini etkilemeyeceğini umduklarını dile getirdi. Görüşmelerde Yunanistan’dan sonra Ukrayna söz aldı. Ukrayna; Rusya Federasyonu’nun Boğazlardaki gecikmelerle ilgili kaygılarını paylaştıklarını ifade ederek; kendilerinin Boğazlarda devreye giren VTS sisteminin geçişlerdeki gecikmeleri azaltacağını umduklarını ancak bunun tersinin gerçekleştiğini ifade etti. Ukrayna ayrıca Türk Boğazlarındaki VTS’nin ve VTS operatörlerinin etkinliğinin arttırılması gerektiğinin altını çizerek bu noktada Ukrayna’nın deneyimlerinden ve Ukrayna’daki benzetim (simulasyon) merkezlerinden de yararlanılmasını önerdi. ABD’nin görüşleri ise ABD Delegasyonundan önceki sefer Türk Boğazları konusu görüşülürken Deniz Güvenliği Komitesine başkanlık etmiş olan Joe Angelo tarafından sunuldu. ABD; konuyla ilgili bütün tarafların konuya sağduyulu yaklaşmalarından duyduğu memnuniyeti dile getirerek; Türkiye’nin daha önce Uluslar arası Denizcilik Örgütü’ne vermiş olduğu bilgi verme sözünü tutuyor olmasından dolayı Deniz Güvenliği Komitesinin müteşekkir olması gerektiğini söyledi. Tekrar söz isteyen Rusya Federasyonu ise; kendilerinin gelecek toplantıda bir kağıt daha sunmayı düşünmediklerini belirtti; ancak gerek Türkiye ile ikili yapacakları görüşmelerden gerekse çok taraflı görüşmelerin iyi gitmemesi durumunda konuyu tekrar IMO gündemine taşıma haklarını saklı tuttuklarını vurguladı. Konuyla ilgili son sözü Türkiye söyledi. Türkiye bütün katılımcılara ve özellikle ABD dlegasyonuna olumlu yaklaşımlarından dolayı teşekkür ettikten sonra; kendilerinin konuya açık ve şeffaf bir şekilde ortaya koyduklarını söyledi. Türkiye ayrıca 1936 Montrö Sözleşmesine tam anlamıyla bağlı olduğunu vurgulayarak; Boğazlardaki deniz güvenliği; emniyeti; deniz çevresinin ve insan hayatının korunmasına da aynı önemi verdiklerini belirtti. Türkiye; ayrıca özellikle İstanbul Boğazı’nın 12 milyonluk insanlık mirası bir kentin kalbinden geçtiğinin unutulmaması gerektiğinin altını çizdi. Komite Başkanı Tom Allan; ilgili gündemi kapatırken konuya gösterdikleri olumlu yaklaşımdan dolayı bütün katılımcılara teşekkür etti. Tom Allan ayrıca; Boğazlardan geçen herkesin deniz güvenliği ve çevrenin korunmasına özen göstermesini istedi. Tom Allan; Türkiye’nin pek çok defalar ifade ettiği gibi; Boğazlardaki VTS sisteminin uygulanması ile ilgili IMO’ya bilgi vermeye devam etmesini beklediklerini söyleyerek Türk Boğazları ile ilgili gündemi kapattı. Toplantılar süresince Rusya ve Ukrayna’nın Türk Boğazlarından “Karadeniz Boğazları” şeklinde söz etmeleri Yunanistan’ın ise “Bosporus ve Dardanelles” tanımlamalarını kullanması dikkat çekti. ABD sözcüsü ise “Boğaz” tabirini hiç kullanmadı. Toplantı sonucunda Türk Boğazları konusu şimdilik de olsa IMO gündeminden kalkmış oldu.
Lawless1 Montro Antlasmasindan bir paragraf: Sulh zamanında, ticaret gemileri, sancak ve hamule ne olursa olsun, gündüz ve gece, aşağıdaki 3 ncü maddenin hükümleri mahfuz kalmak üzere, hiç bir merasime tabi olmadan Boğazlardan geçiş ve seyrisefain tam serbestisinden müstetid olacaklardır. Bu gemiler Boğazların hiç bir limanında tevak-kuf etmeksizin transit suretile geçtikleri takdirde Türkiye alakadar makamları tarafından cibayeti bu Mukavelenamenin 1 nci lahikasında derpiş edilen rüsum veya tekaliften başka hiç bir rüsum veya tekalife tabi tutulmayacaktır. Bu rüsum veya tekalifin cibayetini teshil etmek için Boğazlardan geçecek ticaret gemileri 3 ncü maddede tasrih edilen merkezin memurlarına isimleri, tâbiiyetlerini, tonajlarını, gidecekleri yeri ve nereden geldiklerini bildireceklerdir. Kılavuzluk ve römorkaj ihtiyarî kalır. ----- Ihtiyari demekle kilavuz almak gecen geminin kararina birakiliyor demek istiyorlar herhalde. Turkcesini bilmiyorum, tahmin ediyorum. Yillar once buyuk bir kaza olmus, tanker yanmis gunlerce, acaba kilavuzu var miydi? Tahminim yoktu. Montro anlasmasindan gordugum kadariyla Bogazlara biz degil, dunya egemen. Transit gectikten sonra her aklina gelen bogazlardan gecebiliyor. Halbuki hersey tamamiyla bizim kontrolumuzda olsa bogazlar ulkemize buyuk guc katar. Savas esnasinda ise sadece savastigimiz ulkenin gemilerini gecirmemek hakkimiz var, digerlerini degil. Türkiye kendini pek yakın harp tehlikesi tehdidine maruz "telakki ettiği" takdirde ise gemilerin Boğazlara gündüz girmeleri ve geçişin, her defasında Türk Makamları tarafından gösterilen yoldan "vaki olması" lazım imis. Kılavuzluk bu takdirde mecburi kılınabilecek, ancak ücrete tabi olmıyacaktır. Bir de Karadeniz'e sahildar ulkeler icin ozel kurallar duzenlenmis. Kullanilan Turkce o kadar eski ki benim sozlugumun gucu yetmedi. Hic duymadigim kelimeler var bu metinde.
Lawless1 Sayin Admin, Bu son iletimle ogrendiklerimi ozetliyorum. Asil metni gene TUMPA'dan, su adreste bulabilirsiniz. https://www.turkishpilots.org/DOCUMENTS/scharfen.html Turkiye, 1994'den beri Montro antlasmasina yeni regulasyonlar getirmis fakat buna Rusya'nin ve diger Ortodoks ulkelerin, Kibris dahil olmak uzere, tepkileri olmus. Kabul gormemis yani. Turkiye ise regulasyonlarin gecerli oldugunu soyluyor cunki deniz hukugunda "serbest gecis hakki bunu guvenli yapabilmekle sinirliymis". Montro cok eskiden yapilma bir antlasma oldugu icin gunun degisen kosullariyla bizim yeni kurallar getirmemiz mumkunmus. Ruslar bizim enternasyonel hukuku bu yeni regulasyonlarla cignedigimizi iddia ediyorlar (Haksizlar). Halbuki biz bu uygulamalarin degisen tonaj, gecis miktari, cevre kirliligi, kazalarin yarattigi gunun kosullari icin gerekli oldugunu soyluyoruz ve hakliyiz. Epey kisitlama getiriyor mesela Vanikoy ve Kanlica arasinda bir geminin digerini gecmesi kesinlikle yasak vs. Kanlica bogazin en dar yeri. Bizi Mayis 1994 de IMO (International Maritime Organization) toplantisina cagiriyorlar, ve her Karadeniz ulkesi bir de ustune muzmin dostlarimiz Yunanistan ve Kibris, bizi Montro antlasmasini cignemekle suclamislar. Ve IMO yeni kurallar cikariyor. Sonucta hala kilavuz almak sart degilmis ama tavsiye ediliyormus ve alan gemilerin yuzdesi artmis ve dolayisiyla kazalar azalmis. Biz, kaptanlari kilavuz almayan gemilere Turk usulu rotar yaptiriyormusuz 1-2 saat kadar. Demek ki Ruslarla ancak boyle basa cikiliniyor. Regulasyonlarin enternasyonel hukuga uyup uymadigini tartisiyorlar. Montro antlasmasi denizde seyir guvenliligi ve cevre kirliligi uzerine tamamiyla sessizmis. O nedenle Turkiye'nin getirdigi yeni uygulamalarin Montro'de bulunan bu boslugu doldurdugunu ve enternasyonel hukuga tamamiyla uygun oldugunu soyluyorlar. Rusya mutlu degil, hic bir mudahalesiz, elini kolunu sallayarak gecis yapmak istiyor. Bizi petrol boru hatti dosemeye zorlamakla sucluyorlar. Bizim Montro antlasmasini fesh hakkimiz da varmis. Bunu yapmak icin "rebus sic stantibus" iddia ediyoruz. Antlasmanin yapildigi gunun sartlarina gore buyuk degisiklik oldugu zaman ulkelerin o antlasmaya bagli kalmalari gerekmiyormus hukuk acisindan. Ama Montro'yu biraksak baska antlasmalari imzalamiz gerekiyormus. Hersey yeni bastan yazilip, ciziliyor. Her halikarda Montro antlasmasi bize Bogaz trafigine Montro'yu tamamlayici uygulamalar getirip yeniden duzenlememize izin veriyormus. O zaman is bize dusuyor, kilavuz kaptanlarin refakatinin sart olmasi lazim. Panama Kanalinda boyle diye biliyorum. Bu arada Bogazlarimiz hakkinda bir kac bilgi. Bogazda kuvvetli akintilar saatte 8 km'ye kadar cikabiliyormus. Kandilli'de genisligi 700 metre'ye iniyormus. Istanbul Bogazi, Dunyanin en yogun trafikli su yollarindan biriymis. Hatta Panama kanalina gore 4 kat daha fazla gemi gecermis. Yilda toplam 50,000 gemi geciyormus. Her hafta cok buyuk bir tanker gecermis bogazlarimizdan. Eger petrol tasiyan bu tankerlerden biri bogazlarimizdaki yogun trafikte bir carpisma sonucu ufak bir yara alsa, kucuk bir nukleer bomba'ya esit gucte bir patlama ile 60 kilometre capinda alani yerle bir edecek guce sahipmis. Bu olasiligin hayli yuksek oldugunu ekliyor yazar. Bogazlarimizdan gecen gemilerin sadece yarisi kilavuz kaptan alirlarmis. Kilavuz kaptanlarin ucretlerinin cuzi oldugunu soyluyor, ona ragmen ozellikle Ruslar bu kurala uymuyorlarmis. Turkiye Bogazlari bir kac kere kapatmis. Bogazlari spor nedeniyle kapatabilecegimizi biliyormuydunuz? Montro buna izin veriyormus.
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 08:56:22