 |
20/08/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
2547, okutman, öğretim görevlisi, SSK vb. |
SABAHAKARSI |
Ben bir üniversitede Türkçe okutmanı olarak çalışıyorum. Daha doğrusu fiili olarak yaptığım iş bu. Normalde 2547 sayılı kanunun 32. maddesine (Okutman maddesi) tabi olmam gerekir. Ancak ben sözleşmeli olarak çalışıyorum ve sözleşmemdeki ibare "2547 sayılı kanunun 31. maddesine göre okutman olarak...." şeklinde. Yani Öğretim Görevlisi maddesine göre sözleşme yapılıyor, ama ben okutmanlık yapıyorum. Bu bir sorun mu, ya da yasaya aykırı mı bilmiyorum.
Asıl önemli konu, bu sözleşmeye dayanarak beni özel hukuk kurallarına tabi tutmaları. Sözleşme beni SSK'ya bağlıyor ve bütün özlük haklarım (izin, mesai ücretleri, sağlık vb.) SSK'ya bağlanıyor. Statümün ne olduğunu biraz araştırdım. Yasal olarak geçici işçi statüsünde olduğumu öğrendim. 2547 sayılı kanuna göre benim bu şekilde çalıştırılmam mümkün mü?
Bu konuda benim düşüncem şöyle: Okutmanlık yapmama rağmen Öğretim Görevlisi maddesine göre sözleşme yapılmasının nedeni sözleşmeli olarak istihdam edilebilmem. Yani Okutmanlık maddeisnde böyle bir şey yok. Ama Öğretim Görevlisi maddesinde var.
Madde 31 - (Değişik: 17/8/1983 - 2880/14 md.)
Öğretim görevlileri; üniversitelerde ve bağlı birimlerinde bu Kanun uyarınca atanmış öğretim üyesi bulunmayan dersler veya herhangi bir dersin özel bilgi ve uzmanlık isteyen konularının eğitim - öğretim ve uygulamaları için, kendi uzmanlık alanlarındaki çalışma ve eserleri ile tananmış kişiler, süreli veya ders saati ücreti ile görevlendirilebilirler. Öğretim görevlileri, ilgili yönetim kurullarının görüşleri alınarak fakültelerde dekanların, rektörlüğe bağlı bölümlerde bölüm başkanlarının önerileri üzerine ve rektörün onayı ile öğretim üyesi, öğretim üye yardımcısı ve öğretim görevlisi kadrolarına atanabilirler veya kadro şartı aranmaksızın ders saati ücreti veya sözleşmeli olarak istihdam edilebilirler. Öğretim üyesi kadrolarına öğretim görevlileri en çok iki yıl süre ile atanabilirler; bu süre sonunda işgal ettikleri kadroya başvuran öğretim üyesi bulunmadığı ve görevlerine devamda yarar görüldüğü takdirde aynı usulle yeniden atanabilirler. Atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunların yeniden atanmaları mümkündür. Bu takdirde ilk atama usulü uygulanır. Konservatuvarlar ile meslek yüksekokullarına gerektiğinde sürekli olarak öğretim görevlisi atanabilir.
Yukarıdaki maddeden anladığım kadarıyla 3 şekilde istihdam var:
Kadrolu
Sözleşmeli
Ders Saati Ücreti alanlar
Ancak benim sözleşmemin adı "Ders Saati Ücretli Öğretim Görevlisi Sözleşmesi" . Aslında bu da yeni oldu. Önceden sadece "Hizmet Sözleşmesi"ydi adı. Ancak yin de bu sözleşmede bir tuhaflık olduğunu düşünüyorum. Ders saati ücreti karşılığında çalışan birinin zorunlu çalışma saati olmamalı diye düşünüyorum. Ama benim sözleşmemde çalışmak zorunda olduğum saat (haftada) 24. Ayrıca 32 saate kadar da çalıştırılıyorum ve itiraz etme hakkım yok. SSK'ya göre izin vb. özlük haklarım da sözleşmede var. Bu durumda ben Ders saati ücreti karşılığında değil de sözleşmeli olarak çalışıyor olmalıyım. Değil mi?
Sözleşmenin bir maddesinde "Harcırahlardan bahsediyor ve 7/1 derece Devlet Memurları için 6245 sayılı Harcırah Kanunu ile tespit edilen esaslara göe hesaplanı" deniyor. Bir başka maddede ise "uyuşmazlıklarda 2547 sayılı kanun ve ilgili diğer kanunlar uygulanır" deniyor. Bunlardan da anlıyorum ki ben yasal olarak 2547'ye bağlı olmak zorundayım. Yani iş mahkemeye giderse 2547 hükümleri uygulanacak.
Düşündüklerim doğru mu?
Can sıkıcı bir başka konu da aynı işi yapan kadrolu (emekli sandığına bağlı, 2547'ye göre gerçekten okutman statüsünde) olanlarla aynı işi yapmama rağmen daha az ücret alıyorum. Onlar zam alıyor ben almıyorum. İzin haklarımız farklı. Onlar döner sernayeden pay alıyor ben alamıyorum. Görevlendirme karşılığı ek derse girdiğimizde aldığımız ücretler bile farklı. Onlar bütün hastanelerden yararlanıyor, ben sadece SSK hastanelerine gidebiliyorum, onlar hangi hastaneden rapor alırlarsa alsınlar kabul ediliyor, benim sadece SSK hastanelerinden rapor almam gerekli. Bir de, rapor alırsam, SSK'dan rapor parası alıp kurumuma ödemem gerekiyor. İstanbul Beledeiyesi kadrolu okutmanlara indirim kartı (PASO) verdiği halde beni ne okutman ne de öğretmen kabul ediyor ve PASO vermiyor vb..
Benim durumum hakkında bir yorum yaparsanız çok mutlu olacağım.
Teşekkürler.
|
alisinkay |
Üniversiteler sözleşme ile personel alabilir ve bu personel iş kanunlarına göre alınır.Burada bir sorun yok.Gelelim şikayetlerinize.
Hiçbir iş yapmayan devlet işçileri, çalışan devlet memurlarından çok daha fazla ücret alıyorlar.Ücret adeletsizliği her yerde var.
Siz SSK Hastanelerine gitmek zorunda değilsiniz.Bu sadece sizin için değil tüm sigortalılar için de geçerli.Anlaşmalı özel hastaneler ve devlet hastanelerinden de yararlanabilir.Devlet hastanelerinden de rapor alabilirsiniz.SSK'dan aldığınız rapor ise işvereninize verilmiyor.Size veriliyor.Yani bu rapor ücretini İşvereninize vermek zorunda değilsiniz.Onlar sadece maaşınızı ve primlerini yatırmayabilir.Rapor parası devletin tamamen sigortalıya ödediği geçici bir süre işgöremediği için geçimini devam ettirecek paradır.
Yorumuma gelince de devlet içinde gerçekten de bürokratların neden olduğu büyük haksızlıklar var.Hem de çok aşırı bir şekilde.Fazla istihdam çalışmayanlar.Liyakat artık uygulanmıyor.Bu tarz durumların bir an önce düzelmesi gerektiğine inanıyorum
Asılan hırsız değil,
yakalanandır. Yasalar bal arisini mahkum eder, esek arisini beraat ettirir.
|
Bugünün tarihi: 20/08/2025 23:11:57 |