 |
21/08/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
| Karşılığı olmayan çek |
| liderlevent |
2001 yılının 11. ayında, hem kütahya ticaret odasında genel sekreterlik yapan hemde askeri ihaleler vb. ihaleleri takip edip satış yapan bir şahıs firmamızı arayarak askeriyeye verilmek üzere bizden tam 9.5 milyarlık ürün aldı. bu ürünlerin 3 milyar gibi kısmını nakit ödedi kalanını çek ile ödedi.
bizde almış olduğumuz nu iki çeki ürünleri satın aldığımız firmaya birini ciro ederek (cirodaki kaşe bizim fakat imza ürün satın aldığımız firmada çalışanlara ait) verdik. çeklerin vadeleri geldiğinde şahsın çeklerini ödemediğini firmadan öğrendik. öyle böyle derken adam bizi bir yıl kadar oyalamasına rağmen çekleri ödemedi ödemeyede yanaşmadı. bu arada şahıs aracılık yaptığı babasının üzerine olan bu firmayı kapattı. ürünleri satın aldığımız firmanın avukatı 1.5 yıl sonunda bizim şirketimize hacize geldi. ve bazı ofis malzemelerimizi yazarak şirketimizden ayrıldı. tabi daha önce bu gibi durumlar şirketimizin ve şahsımın başına gelmediğinden önceleri ne yapacağımı bilemedim. ve rahatsızlık yarattığından çekin cirolu olanını imza bana ait olmamasına rağmen ödemeye karar verdim. şirketin avukatıyla görüştük. avukat çekin kyaşal faizlerini masraflarını ve kendi masraflarınıda benden talep etti. bende yasal faizlerini ödemek istemedim. avukat buna istinaden kendi masraflarını ve çek tutarını ödemem dahilinde icra işlemlerini durduracağını söyledi ve çekin takibini kağıt üzerinde şirkete normaldede biizim adımıza yapacağını söyledi. bende kabul ettim ve kendi masraflarını ve çekin tutarını ödedim. çeki alıp alamayacağımı sorduğumda icrada olduğunu ve alamayacağımı söyledi.
aradan hemen hemen bir yıl daha geçti ama avukat hiç bir şey yapıpta çekleri tahsil edemedi. ürünleri sattığımız aracı kuruluş ticaret odası genel sekreterinin babasının adınaydı fakat bize vermiş olduğu çekler kendi adınaydı. bizde faturamızı babasının adına açık fatura olarak kestiğimizden çekleri kişiden alırken herhangibir tahsilat makbuzu vb.gibi matbuu evrak vermedik. avukatla görüştüğümüzde faturanın tamamını babasından icra yoluyla tahsil edebileceğimizi söyledi.babasının adına kayıtlı gayrimenkulleri vardı ama kendi adına herhangi bir kayıtlı bir malı veya gayrimenkulu yok. bu yüzden kendisinden tahsil edemiyoruz. hemen hemen malları vereli üzerinden 4 yıl geçti. avukat ne çekleri tahsil etti nede faturayı tahsil etti.
avukat her aradığımda telefonlara ya çıkmıyo yada cep telefonuna cevap vermiyo.
1. çekleri tahsil edebilirmiyiz? 5 yıl sonunda zaman aşımına girermi?
2. faturayı tahsil edebilirmiyiz? (ellerinde tahsilat makbuzları yok)
3. çeklerin sahibi neden hapse atılmıyo. böyle bi şansımız yokmu?
4. avukatın bu davaları takip etmeyerek düşürme ihtimali ne? (davalar
kütahyada avukat istanbulda
5. dava düşmüş olsa veya herhangi durum olmuş olsa ne yapabiliriz?
6. bu çekleri babasından tahsil etme şansımız yokmu (Şahıs Evli evide ayrı)
|
| zara |
sayın liderlevent,
konu ile ilgili sorununuzu detaylı olarak anlatmış olmanıza rağmen; vereceğiniz ek bilgiler ışığında daha net cevap verilebilecektir. temel olarak, bir çekin bedeli ödenmediğinde, söz konusu borç, üzerinde yazılı tutar kadar (ve borcun fer'ileri ile birlikte) sâkıt olayacağından, tahsili de mümkündür. ancak, sözünü etmiş olduğunuz çek dört yıl öncesine ait olduğundan; tahsil edilip edilemeyeceği, bu duruma göre değerlendirilmelidir.
dolayısıyla ben öncelikle şunları öğrenmek istiyorum:
1) bildiğiniz gibi; bir çekin (ilgili kanuni mevzuat gereği) öncelikle kanuni müddetinde, ödenmesi için muhataba ibrâz edilmesi gerekmektedir. ibrâza rağmen çekin bedeli ödenmediğinde, ödenmediğine dair şerh düşülmesi gerekmektedir. çekinizin keşide tarihi ve yeri nedir? kanuni müddetinde ibrâz ederek durumu şerh ile tespit ettirdiniz mi?
2) çeklerde zamanaşımı 6 aydır. bir çekin ödenmemesi halinde söz konusu zamanaşımı geçirilmeden icrâya konması gerekir. bu süre geçtikten sonra, senetlere mahsus tâkip yapılamayacağı gibi, ilâmsız tâkip ile de tahsil sürecinde zorluklar yaşamanız muhtemeldir. bu süre geçtikten sonra çeke istinaden bir hak iddia edemezsiniz; ancak, çeki delil göstererek (temel ilişkiye istinaden) tâlepte bulunabilirsiniz ki; tahsili tamamen imkânsız değilse bile,işiniz oldukşa zorlaşacaktır.çekin bedelinin ödenmesini tâlep ettiğinizde, karşı taraf sizi uzun süre oyalaladığına göre, -çeki ibrâz etmiş olsanız bile- 6 aylık zamanaşımı müddetinde işleme konmadığı görüşündeyim. kısaca; çekinizin, -kıymetli evrak hukuku'nda çekler için çok kısa ( 6 aylık) bir zamanaşımı süresi öngörülmüş olduğundan) zamanaşımına uğramış olduğunu düşünmekteyim. (borcun tamamen zamanaşımına uğramasına sebebiyet veren zamanaşımını kastetmiyorum).
3) çek karşılıksız çıktığında cezâi yaptırımların uygulanabilmesi için savcılığa müracaatınız oldu mu? çek, yasal olarak taşıması gereken unsurları taşıyor mu? teminat çeki olduğuna dair bir ibâre taşıyor mu? çekin sureti var mı? çek haricinde elinizde sözleşme vb. kanıt var mı?
konu ile ilgili ayrıntılı bilgi verirseniz, bu mâlumatların ışığında,olay belki değerlendirilebilir. ancak işiniz çok zor görünmektedir.
|
| liderlevent |
Öncelikle konuyla yakından ilgilenmiş olduğunuz için size çok teşekkür ederim.
Uzun zaman sonunda sizin cevap yazmanız beni çok sevindirdi.
Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla siz bana çekin zamanında yazılıp yazılmadığını ve 6 ay içerisinde icra takiplerinin yapılıp yapılmadığını soruyorsunuz.
Çekin Keşide Tarihi ve yerini sormuşsunuz,
tarihini yanlış hatırlamıyorsam 15 ocak 2001 keşide yeride Kütahya idi ama net bir bilgi istersenizde iş yerimde çekin bir fotokopisi mevcut bununla birlikte net bilgi verebilirim.
Kanuni müddetinde şerh ettirdinizmi demişsiniz. Çeki ben malzeme aldığım firmaya vadesi gelemden öndce ciro etiştim. çek takastaydı. karşılığı olmayan çek takasta zaten yazılıyor. kanuni müddetinde sanırım serh koyulmuştur. çünkü firmanın avukatı çekin tahsili için icra memurlarıyla birlikte bize icra için geldi. bu icra işlemi sadece benim ciromun olduğu çek içindi. avukatta aynı kişiye ait bir çek daha var fakat bu çekte benim cirom olmadığı için benden tahsil yoluna değilde çek sahibinden tahsile gitti bende çeki ödeyip diğer çek ile birlikte icra takibi yapması için aynı avukata ödediğim çekin tahsili talimatını verdim. avukatın şahsın evine birkaç kez icraya gittini şahsın kendisinden duydum.
3) çek karşılıksız çıktığında cezâi yaptırımların uygulanabilmesi için savcılığa müracaatınız oldu mu? çek, yasal olarak taşıması gereken unsurları taşıyor mu? teminat çeki olduğuna dair bir ibâre taşıyor mu? çekin sureti var mı? çek haricinde elinizde sözleşme vb. kanıt var mı? Diye sormuşsunuz;
savcılığa benim bir müracatım olmadı. (çek malzeme aldığım firmanın avukatında olduğundan) taşıması gereken unsur derken bu unsurlar nelerdir. Teminat çeki olduğuna dair herhangi bir ibare yok. çekin bir fotokopisi bende var. aslınıda avukattan almayı düşünüyorum.
Çek haricinde elimizde bir sözleşme yok fakat
elimizde tahsilat makbuzu ile kapatılmamış 9.5 milyarlık bir faturamız var. (iş yeri babasının adına olduğundan düzenlenen faturada babasının adına) bu faturaya istinaden sormak istediğim bir soru daha var. biz bu fatura için icra takibi veya alacak takibi yaptırabilirmiyiz.(tahsilat makbuzları ellerinde mevcut olmadığından) Netice itibari ile babasının adına birkac arsa ve 3-4 katlı bir bina olduğu tespitini yapmıştık.
yazacağınız cevap için şimdiden çok teşekkür ederim.
Saygılarımla;
Levent ANBAR
0532 366 84 21
|
| zara |
sayın liderlevent,
muhakkak ki; tahsil edemediğiniz alacak tutarları ve işlemiş faizleri epey yekûn tuttuğundan, konuyu etraflıca değerlendirmenizi ve gerekirse, kütahya'da (KAMBİYO HUKUKU VE TİCÂRÎ DÂVÂLAR KONUSUNDA UZMAN) bir avukattan hukuki yardım almanızı tavsiye ederim.
benim kanaatimi soracak olursanız;
söz konusu alacaklarınızın, aynı ticâri ilişkiden kaynaklandığı ve gerek çeklerin (ve nakden ödenen paraların) ve gerekse düzenlenmiş olan faturanın, veriliş nedeni sabit olup; gerekirse tanıklarla da ispat edilebilir. bu nedenle,alacaklarınızın tahsilinin, çok kolay olmamakla birlikte, mümkün olduğu görüşündeyim.
şimdilik kanuni detaya fazla inmeden, özetleyerek size sebepleri ile ve vaktim müsait oldukça ve bölümler halinde aktarmaya çalışacağım:
ALACAKLARINIZI ÇEK'E İSTİNADEN TÂLEP EDECEĞİNİZ GİBİ; AÇIK FATURAYI MESNED GÖSTEREREK DE İSTEMDE BULUNABİLİRSİNİZ. bu iki seçenekten hangisini tercih edeceğinize ise, tüm olguları değerlendirerek, karar vermenizin doğru olacağını düşünmekteyim. elinizde delil olarak sözleşme yok, fakat fatura ve çekler var. buna göre:
ÖNCELİKLE; FATURAYA DAYANARAK DA, BORÇLUYA (ÖRNEK NO.49) ÖDEME EMRİ GÖNDEREREK ADÎ (İLÂMSIZ) İCRÂ TÂKİBİ YAPMANIZ MÜMKÜNDÜR. çek'e dayanarak tâkip yapacaksanız, ek delil olarak faturayı da ibrâz edersiniz. aynı şekilde, faturaya istinaden tâlepte bulunduğunuzda, ek delil olarak çek, tahsilat makbuzu, tanık vs. ileri sürebilirsiniz.
çek'in ibrâz edilip (ödenmeme nedenini belirten şerh olup olmadığını) sormamın nedeni, ibrâz edilmemiş çeklerde (türk ticâret yasası ilgili hükmü gereği) müracaat hakkının kaybolduğu, olgusu ile karşı karşıya kalınabilecek olmasıdır. dediğiniz gibi, çek takasa verildiğinde bu şerh düşülmektedir.
(buna karşılık, çek'i vade günü bankaya ibrâzı anında karşılıksız olduğunu öğrendiği halde, şerh düşürmeden, bankadan tespit yaptırmayı ihmâl edene de rastladım!)
öte yandan; avukatların size icrâya gelimiş olması, çekin ibrâz şerhi taşıdığı anlamına gelmez, zira; avukatların senede dayalı değil de, adî (ilâmsız tâkip) yapmış olmaları ve sizin itirazınız vaki olmadığından, tâkibin kesinleşmiş olması nedeni ile de hacze gelinmiş olabilir.)
çekinizde sizin lehinize olan husus, teminat çekidir ibaresi taşımamasıdır. teminat çeki söz konusu olduğunda, çek'in veriliş nedeni olan malların teslim edilmediği iddiası ile karşı karşıya kalabilir ve bu malların tarafınızdan ilgili firmaya teslim edildiğinin kanıtlanması müşkül olabilirdi. (temel prensip olarak bu çekin bedelinin ödenmesi gerekmekte olup; üzerinde İMZASI BULUNAN tüm kişiler, müteselsilen sorumludurlar.)
çek'in yasal olarak taşıması gereken unsurlar, (keşide yerinin ve keşide tarihinin, tutarın hem rakam hem de yazı ile yazılmış olması, imza vs. gibi) hususların eksiksiz yer almasıdır. örneğin, bir çek'te keşide tarihi yazılmamaışsa, çek'in yasal unsurları taşımadığı ve çek vasfı bulunmadığı olgusu ile karşı karşıya kalındığından; adî havale hükmünde kabul edilen bu belgeye dayanarak, ancak ilâmsız tâkip yapılabilir.
4) anladığım kadarı ile; sizin cironuzun FAKAT İMZANIZIN BULUNMADIĞI ÇEK, karşılıksız çıkınca; ürünleri satın aldığınız firma avukatı, ÇEK KEŞİDECİSİNE DEĞİL DE, CİRANTA OLARAK SİZE MÜRACAAT ETMİŞ BULUNMAKTADIR. DOLAYISIYLA; SİZİN DE, ÖDEDİĞİNİZ TUTAR NİSPETİNDE, KEŞİDECİYE RÜCU EDEREK TÂLEPTE BULUNMA HAKKINIZ BULUNMAKTADIR.
çek'te cironun geçerli olabilmesi için, ciro edenin imzasının bulunması şarttır.(beyaz ciro) aksi takdirde, sizin sorumluluğunuzdan bahsedilememesi gerekir. (halbuki; kaşe sizin firmaya ait olmakla birlikte, İMZANIZ YOK İSE, NEDEN VE NEYE İSTİNADEN ÖDEME YAPTIĞINIZI anlayamadığım gibi; ciro silsilesinde de kopukluk olduğundan, şirket avukatının tâlep hakkının bulunamaması gerekirdi.) probleminizin çözümü ile doğrudan ilgisi yok, ama bu durumları yadırgadığımı belirtmek için değiniyorum.)
ayrıca; çekin bedelini ödediğinize göre, ÇEK ASLININ SİZE İADE EDİLMESİ GEREKİRDİ. avukatın, çek aslının icrâ dairesinde olduğu iddiası ise, bana hiç inandırıcı gelmedi. (çünkü ancak senede dayalı tâkipte, -o da sadece 10 günlük bir süre için- çek aslının icrâ müdürünün kasaında bulunması gerekir. bunun dışında böyle bir şart YOKTUR. dâvâlar derken ne tür dâvâları kastettiğinizi bilmiyorum, ama aleyhinize yapılmış olan,çeke dayalı tâkibin İLÂMSIZ TÂKİP OLDUĞUNU, rahatlıkla iddia edebilirim. dolayısıyla ÇEK ASLININ GERİ VERİLMESİ GEREKİR. ....
ÖZET OLARAK; ÇEK KEŞİDECİSİNE (İLÂMSIZ TÂKİP, ÖRNEK NO.49 ÖDEME EMRİ İLE), ÖDEDİĞİNİZ TUTAR NİSPETİNDE RÜCU EDEBİLİRSİNİZ. bu şekilde tâlepte bulunduğunuzda; borçu şahıs, ya ödemek ya da itiraz etmek zorunda kalacaktır. (borcu ödemezse itiraz da etmezse, tâkip kesinleşeceğinden, (mâl beyânında bulunmamışsa hapisle cezâlandırılmasını da tâlep edebilirsiniz) mallarını haczedersiniz. itiraz vaki olduğu takdirde ise, asliye ticâret mahkemesinde itirazın iptâli (alacak) dâvâsı açarsınız. açacağınız bu dâvâda, fatura, tanık ve her türlü delillerinizi de ibrâz edersiniz.
mal beyânında bulunmama suçu haricinde hapis cezâsı söz konusu olmaz. (çeki ciro ettiğinizden, şirket avukatının çek keşidecisi aleyhine karşılıksız çek suçu nedeni ile savcılğa müracaattı olup olmadığını bilmiyoruz.)
------devamı var----------
|
| zara |
-----devam-------------
sayın liderlevent,
yukarıda da izâh etmeye çalıştığım gibi; ya çek'e ya da faturaya istinaden ilâmsız tâkip yaparak/yaptırarak yasal yolları başlatabilirsiniz. ancak; ilk iletinizde 9.5 milyarlık bir alacak ve bunun yanıra 3 milyarın peşin ödendiğini, diğer çeklerin birini ödediğinizi ve aynı zamanda 9.5 milyarlık açık faturanız olduğunu beyân etmektesiniz. ben buradaki çelişkiyi tam çözemedim, çünkü hem 9.5 milyarın 3 milyarı nakit ödendi diyorsunuz, öte yandan 9.5 milyarlık bir fatura var. çeklerin tutarları da bilemediğimden tam olarak NE KADAR ALACAĞINIZIN BULUNDUĞUNU bilememekteyim. sehven kötü niyetli duruma düşmemek ve mükerrer tahsilatı önlemek için, bu meblağı tam olarak tespit etmenizde fayda var. alacağınız ne kadar ise, ilgili tutar kadar tâkip yaptırırsınız. (icrâ dosyasına çek ve fatura suretlerini ekler, karşı tarafa da tebliğe çıkarırsınız.) ayrıca;bu ürünlerin , 2001 yılının 11. ayında teslim edildiğini, fakat çekin 15.11.2001 keşide tarihli olduğunu beyân etmektesiniz.
ayrıca; çek keşidecisi tacir ise, iflâsını da isteyebilirsiniz. çek'in şahıs mı yoksa şirket çeki mi olduğunu da beirtmemişsiniz ancak; bu konuda da kısa bir araştırma yapmanızı tavsiye ederim. (şirket adına imzalanmış ise, bu kişinin veya hangi kişilerin temsile ve ilzam yetkili olup olmadığını tespit etmek açısından. bu kişi aynı zamanda kütahya ticâret odasında genel sekreter olduğuna göre, haczedilebilecek malların tespiti esnasında, haczedilebilecek maaş olup olmadığını öğrenmek de faydalı olabilir. (çek keşidecisine ait geçerli tebligat adresleri sizde sanırım vardır.)
ANCAK; BAHSETTİĞİNİZ AÇIK FATURANIN, BU KİŞİNİN BABASI ADINA DÜZENLENMİŞ OLDUĞUNU VE İLGİLİ ŞAHIS ADINA KAYITLI GAYRİMENKÛLLERİ DE TESPİT ETTİĞİNİZİ İFÂDE ETMEKTESİNİZ. dolayısıyla; fatura kimin adına tanzim edilmiş ise; onun eleyhine tâkip yaptırmanız da mümkündür. çünkü ticâri ilişki kanıtlanabileceğinden; ayrıca bir de elinizde çek bulunması şart değildir. eğer bu kişi tâcir ise,- ki siz de tâcirsiniz- açılan bir dâvâda, tasdikli ticâri defterlerinizi de delil göstererek bilirkişi marifeti ile bu defterler üzerinde inceleme de yapılacaktır. (sadece sözleşmeniz dahi olsaydı, bu sözleşmeye dayanarak tâlepte bulunabilirsiniz.)
--------------devamı var-------------
|
| zara |
-------devam------
sayın liderlevent,
faturanın açık fatura olduğunu beyân etmektesiniz.
bu duruma göre; fatura bedelinin ödenmemiş olduğunun kabulü gerekir. şu kadar ki, SÖZ KONUSU FATURANIN, KARŞI TARAFA TEBLİĞ EDİLMİŞ VE TEBLİĞDEN İTİBAREN 8 GÜN İÇİNDE HERHANGİ BİR İTİRAZ VAKİ OLMAMAIŞ OLMASI GEREKMEKTEDİR. bu takdirde; faturayı olası bir yargılama esnasında, diğer delillerle birlikte bu KESİNLEŞMİŞ FATURAYI İBRÂZ EDEREK TÂLEPTE BULUNURSUNUZ. söz konusu fatura, sizin ve (çek keşidecisi şahsın) babası ile, anlattığınız türde mal alım-satımına dayalı bir ticâri ilişkiniz olduğunu kanıtlayacaktır ve bu kabil bir dâvâda, çek ve faturada ayrı ayrı kişilerin isimlerinin geçmesi, (çek'i ek delil olarak kullanacağınızdan)bir değişiklik yaratmaz.
şirket avukatı, ilgili dâvâları tâkip etmezse, düşeceğinden, dâvânın açılmamış sayılmasına karar verilir ki, sizin dâvâ hakkınızı ortadan kaldırmaz. avukata tâlimat verdiğinizi (herhalde vekâletnâme kastettiniz) ifâde etmektesiniz.
şayet vekâlet verdi iseniz; 1) üzerine aldığı görevini hakkıyla yapması gerekeceğinden, dâvâyı tâkipten sarfınazar edemez. aksi takdirde, alacaklarınızın tahsilini de tehlikeye düşüreceğinden sorumlu olacaktır.
2) bedelini ödediğiniz çeki size geri vermesi gerekir.
ancak; verdiğiniz bilgilere dayanarak görüş bildirmek zorunda kaldığımdan ve derdest olan dâvâların hangi aşamada olduğunu ve de bir çok detayı bilemeyeceğimden, (aynı konuda dâvâ devam ettiğinden, yeni bir tâkipte derdestlik itirazı ile karşılaşabilirsiniz) bu BİLGİLERİME İTİBAR ETMEDEN ÖNCE, konuyu, kütahya'da gerek şirket avukatıyla ve gerekse başka ,(konusunda uzman) bir avukat ile etraflıca müzâkere etmenizi ÖNEMLE tavsiye ederim.
|
| zara |
------devam-------
zamanaşımı konusu: şu an devam eden dâvâlarınız için,- zamanşımının kesilmesi nedeni ile- zamanaşımı söz konusu olmaz. dâvânın tâkibi bırakıldığı takdirde, yeni bir zamanşımı süresi başlar.
ilgili dâvâ düşerse ve siz yeniden konu ile ilgili olarak yasal yollara müracaat ederseniz, zamanşımı, ticâri ilişki tarihinden itibaren işlemeye başlar. ticari ilişkinin başlama tarihi de çekin keşide tarihi veya fatura tarihi olup; 5 yıldır.
ancak; temel ilişkiye dayanılarak tâlepte bulunulması halinde, 10 yıl olan, genel zamanaşımı uygulanır. bu konuda bir çok içtihat vardır.
somut olayda çek keşide tarihini dikkate alırsak, borcun zamanaşımına uğraması, en erken 15 ocak 2006'da söz konusu olur.
(keşideciye karşı 6 ay içinde rücu etmediğinizden ve bunun haricinde de 6 aylık zamanaşımı gerçekleştiğinden, çekiniz zamanaşımına uğramış olmakla birlikte, "yazılı delil başlangıcı" olarak kullanılabilir...
|
| liderlevent |
Sayın Zara;
Konuyla vakit ayırıp böyle enine boyuna uzun uzun ilgilendiğiniz için ne kadar teşekkür etsem azdır.
Yazdıklarınıza göre sırasıyla gidersek.
Faturamız irsaliyeli fatura olup ürünleri teslim aldıklarına dair göndermiş oldukları nakliyecinin adı soyadı ve imzası mevcuttur.
Çekin yasal olarak taşıması gereken hususlarda eksiksizdir.
Çekteki cironun kaşesi bana ait fakat imzasının bana ait olmamasına rağmen neden ödeme yaptığımı sormuşsunuz. Biz ürünleri nakliyeciye teslim edip çekleri aldığımızda ürünleri aldığımız firmanın temsilciside yanımızda idi o sırada ben farklı birkonu ile meşgul olduğumdan çekleri firma temsilcisine verip "kaşe masanın üzerinde kaşeleyip imzasını sen at nasılsa problem olmaz" dediğimi hatırlıyorum.
Kendiside çeklerden birisine kaşe ve imza atmış bir tanesine de atmamış. zaten çeklerlede fazla alakam olmadı ondan alıp ona vermiş oldum aynı gün. Anlayacağınız ben bu tarz konuları pek fazla sevmem ticari ahlaka göre benim o çeki ödemem gerekiyordu. zaten uzun zamandırda aynı firma ile sürekli alışveriş içerisindeydim halada aynı şekilde devam ediyorum. bu yüzden ödedim. diğer çek içinde firma zaten benden böyle bir talepte buulunmadı.
Özür dilerim Düzeltiyorum cironun olduğu çek 15 ocak 2002 olması lazım. dediğim gibi bu çok önemliyse çek fotokopisinden bakarım.
Faturamız 9.5 milyar tutarında bir fatura;
işletme kendisinin ama babasının adına açılış yapılmış gerçek kişi. Şirket değil. Şahsın vermiş olduğu çekler kendi adına. Çekleri nakliyeci ile gönderdiğinden tahsilat makbuzunu tahsilatçı unuttu. Bende tahsilat makbuzunu anlaşmamız olan nakit ödemeyi şahıs geciktirince beklettim. 3 milyalık nakit ödemeyide bana gayri resmi hesaplardan yolladı. çeklerden benim ödediğim çek 3.1 milyar diğer çekte 3.4 milyar tutarında. Ben bunlara tahsilat makbuzu vermediğimden faturaya istinaden fatura tutarı kadar zaten alacaklı konumda olmazmıyım?
Fatura gelen nakliyeci tarafından teslim alan bölümü isim yazdırılıp imzalatıldı ve taraflarında faturaya 8 gün içeriisinde herhangi bir itiraz olmadı. Avukata noterden vekaletname verdim. Ancak emin olun avukata ulaşamıyorum. Ben istanbulun anadolu yakasındayım avukat avrupa yakasında. kendisine telefonla ulaşıp görüşenilmek çok zor. ordaki arkadaşların söylemesine göre çok yoğun. bende fazla bilgi alamıyorum kendisinden. öğrenebildiklerimi aktardım zaten sizlere. Eğer çekleri avukattan alabilirsem sizinde dediğiniz gibi kütahyada bir uzman avukata vermeyi düşünmüyorda değilim. Çeki elime geçirdiğimde ilk yapacağım iş o olacak.
İlginizle ve aydınlatıcı bilgilerinizle sitedeki forumlara vermiş olduğunuz yanıtlar için çok teşekkür ederim.
saygılarımla;
Levent ANBAR.
|
| zara |
sayın liderlevent,
mevzu derin olduğundan ve alacak tutarlarınızın da (15.02.2002 tarihinden itibaren işlemiş ticâri faizleri ve işleyecek faizleri ile birlikte) epey yekûn tuttuğundan, açıklamalar çok uzamıştır. konuyu özetle toparlamaya çalışırken, görüşlerimi, ksten bir kaç bölüm halinde ileteceğim. böylece 10 yanıt sayısına ulaşalım ki bu forum kaynayan kazana dönüşsün.
bu sayede belki, sayın admin veya diğer forum üyeleri de ekleme yapma gereği duyabilirler.
konumuza dönersek:
1) açık faturanıza herhangi bir itiraz vaki olmadığından ve çekiniz de teminat çeki olmadığından, ayrıca sevk irsaliyeniz bulunğundan, bu husus, söz konusu malları teslim etmiş olduğunuzun kanıtıdır. elinizdeki belgeler aynız amanda ticâri ilişkinin de ispatı olduğundan, olası bir dâvâda, fatura bedelini ve çek bedellerini ödemiş olduğunu herhangi bir şeklde ödemiş olduğunu, ispat edemememesi gerekir. (verdiğiniz bilgiler ışığında)
2) dediğiniz gibi, 3 milyar nakden ödeme yapılmış olmasına karşılık 3.1 milyarlık çeki ödediğinizden, (faizler hvs. haricinde) 9.5 milyar alacağınız bulunmaktadır. (hatta 9.6 milyar)
3) avukatla irtibat kuramadığınız ve çek asıllarını bir türlü geri alamadığınızı beyân ediyorsunuz. bu durumda son çare olarak yapmanız gereken bir yol da var; zira o çek asıllarının size muhakkak geri verilmesi gerekir... şöyle ki; anladığım kadarı ile avukatınız, dâvâyı tâkip etmiyor veya edemiyor. ilgili dâvâ ve icrâ dosyalarının numaralarını alarak tetkik ederek hangi aşamada olduğunu öğrenebilirsiniz. dâvâyı başka bir avukata vermeniz gerektiğine kanaat getirirseniz, dâvâların düşmesi sağlanabilir veya vaziyete göre o dâvâların tâkibine devam edilir...
|
| zara |
4) şayet başka bir avukata vekâlet vermeyi (veya işi bizzat tâkip etmeyi) düşünüyorsanız, I) noterden azilnâme tebliğ ettirerek avukatınızı azlettiriniz. II) çekleri teslim alamadıysanız, bu azilnâmeden önce noteden ihtârnâme de keşide ederek, gerekirse bir hukuk bürosu veya işyeri adresinizi göstererek- çek asılların size geri verilmesini, geri verilmediği takdirde (size ait olan çekleri geri vermediği, emniyeti ve görevi suistimâl ettiği ve alacaklarınızı tehlikeye düşürdüğü gerekçesi ile) savcılığa ihbârda bulunacağınızı, ihtâr ediniz. çeklerin avukatınızda olduğu, ilgili dosyalarla sabit olduğundan, çekleri size geri vermek zorundadır.
----------devamı var------ (network'te zaman zaman problem meydana geldiğinden iletilerde aksaklık oluşmaktadır)
|
| zara |
5) elinizde, bedeli ödenmemiş, açık (ve sevk irsaliyeli) fatura ve bedeli ödenmemiş çeklerin bulunması, söz konusu malların teslim edildiğinin kanıtıdır. bu nedenle, borcu icrâ dairesine yatırmaları gerektiğini düşünüyorum. (veya tâkip keinleştiğinde haciz uygulanır)
icrâ tâkibine itiraz etmeyi göze almamaları gerekir, zira; aksi takdirde, açacağınız itirazın iptâli dâvâsında, artı % 40 kötü niyet tazminatı tâlep edersiniz. (icrâya konan tutar üzerinden)
6) çek 6 aylık zamanaşımına uğradığından, keşide tarihi pek önemli değil. zaten senetlere mahsus tâkip yapamayacağınızdan, çekleri diğer delillerle (defterler,tanıklar vs.) birlikte kullanmanız gerekmektedir.
ayrıca; hem çek keşidecisini ve hem de babasını, aynı icrâ dosyasında müşterek ve müteselsil borçlu göstermek üzerinde de durulabilir. böyle bir ödeme emri gönderildiğinde, borçlulardan birinin borcu üstlenmesi de mümkün olabilir...
|
| zara |
eklemek istediğim diğer bir husus, bugün itibari ile alacağınızı (işlemiş faizleri ile birlikte) icrâya koyduğunuzu farz edersek, asıl alacak tutarı+ 15.01.2002 tarihinden itbaren işlemiş ticâri faizleri olarak hesapladığınızda, ( 3 yıllık işlemiş bir faiz söz konusu), toplam alacak tutarı (global olarak) 25 milyarın üzerinde olmaktadır. (T.C.M.B. tebliğleri gereğince değişen oranlarda ticâri faiz uygulanacaktır. 2002'de % 64 olan bu oran halihâzırda % 42'dir. tahsil gününe kadar işleyecek faizleri vs. fer'ileri de katarsanız, bu işi çok iyi tâkip etmenin önemi ortadadır. bu sebeple, konuyu etraflıca müzâkere etmek ve kütahya'da ticâri dâvâlar konusunda uzman bir avukattan hukuki yardım almanız,menfaatinizedir. elbette kendi dâvânızı bizzat da tâkip edebilirsiniz.
aklınza takılan başka sorular var ise, foruma iletebilirsiniz. umarım alacaklarınızı tahsil edersiniz, ki, verdiğiniz bilgilere göre ve de bununla
birlikte iyi bir strateji geliştirilirse,- paranızı alacabileceğiniz görüşündeyim.
yargı süreci uzun sürebildiğinden biraz sabır da gerekecektir. başarılar.
|
| liderlevent |
Sayın Zara;
Konuyla yakından ilgilenmiş olduğunuz için çok çok teşekkür ederim. Beni bu konuda yeterince aydınlatmış oldunuz. Tavsiyeleriniz üzerine elimden geldiği kadar ilgilneceğim. Birde sormak istediğim şu var, Açık faturalarda belli bir tarih varmı yani bir tarih içerisinde icra dairesine tahsil edilmek için gidilmelimi veya herhangi bir işlem yaptırmamız gerekiyromuydu. Yoksa faturanın bir nüshasını kütahyada bir avukata görtürdüğümde icra işlemlerini hemen yarın başlatabilirmi. Şahsın babası işletmenin kapanışını sanırım 2002'nin sonunda veya 2003'ün başında verdi bildiğim kadarıyla işletmenın bilgi ve resmi belgelerini 5 yıl boyunca saklamak zorunda. Bildiklerimin doğruluğunuda araştırmış değilim. Konuyla ilgili görüşleriniz varsa rica edebilirmiyim. Çeki avukattan hemen alamasam bile faturanın takibi sayesinde babasının adına lkayıtlı olan evlere haciz koydurabilirmiyim. Beni aydınlatıcı fikirlerinizle bu konudada aydınlatırsanız çok sevinirim.
Saygılarımla;
Levent ANBAR
|
| zara |
sayın liderlevent,
faturanızın tarihinden itibaren genel zamanaşımı süresinde, ( fatura sureti ile) icrâ tâkibine başvurabilirsiniz. bu konuda herhangi bir kısıtlama olmadığı gibi, icrâ tâkibinden önce yapmanız gereken herhangi bir işlem de yoktur. esasen, -her ne kadar faturanız henüz işleme konmamış ise de- yine aynı ticâri ilişki nedeni ile verilmiş olan çeklerinizden birinin, yasal tâkibe konu olmuş olduğu da açıktır. (fatura aslını ibrâz ve teslim etmeyeceksiniz.)
şart olmamakla birlikte, icrâ tâkibi yapmadan önce, konu ile ilgili (borcun ve işlemiş faizlerinin, (xy) gün içerisinde (.xxx xxx no.lu) banka hesabına ödenmesini, aksi takdirde yasal yollara başvurulacağı) şeklinde ihtarnâme de gönderebilirsiniz. borçlar verilen mühlet içinde ödenmediği takdirde, akâbinde icrâ tâkibine müracaat etmeniz de mümkündür. (olası bir dâvâda ek delil teşkil etmesi açısından)
dediğiniz gibi; bu şahsın babası, ilgili belgeleri en az 5 yıl saklamak zorundadır. fakat olası bir dâvâda siz kendi (tasdikli) ticâri defterlerinize de dayanabileceğinizden ve bu aşamada karşı tarafın defterleri de mahkemece isteneceğinden; (defterlerinin tasdiksiz olması veya defterlerinin kaybolmuş olması, şahsın bababsının şirketi kapatmış olup olmaması veya ne zaman kapattığı veya defterlerini mahkemeye ibrâzdan kaçınması vs. gibi) durumlar, sizin aleyhinize bir delil teşkil etmez.
yapacağınız tâkip, ilâmsız tâkip olduğundan, tâkip kesinleşmeden ilgili gayrimenkûllere haciz koyduramazsınız.(borçlunun tebliğden itibaren 7 günlük bir süresi bulunmaktadır.)
borçlu verilen süre içinde borcu ödemezse ve herhangi bir itirazda da bulunmazsa, tâkip kesinleşmiş olacağından, ilgili gayrimenkûllere haciz koydırmanız mümkün olur. (mallarını bilmiyorsanız, mal beyânında da bulunmamışsa, hapisle cezâlandırılmasını da tâlep edebilirsiniz.)
fakat şu an için; İHTİYATİ HACİZ KARARI ile doğrudan, ilgili gayrimenkûllere (ihtiyati) haciz koydurabilirsiniz. (yapacağınız ilâmsız icrâ tâkibinden ayrı olarak) bununla birlikte, ihtiyati haciz kararı alırken, mahkeme % 15 teminat istediğinden; bu teminatı yatırıp ihtiyati haciz koydurduktan sonra, ilâmsız tâkip veya alacak dâvâsı neticesinde - ola ki- haksız çıkarsanız, teminat da borçluya verileceğinden, ihtiyati haciz konusunda iyi düşünmeniz gerekir. (dâvânın (az da olsa) kaybedilme ihtimâlini nazara alarak)..
konu ile ilgili bir yargıtay kararı ekleyeceğim...
|
| zara |
aşağıda konu ile ilgili bir kaç emsal yargıtay karar özeti sunmaktayım:
("malın teslimine ilişkin irsaliyeye itiraz edilmediğine göre dâvâlı mal bedelinden sorumludur.")
(Y. 11.h.d. 25.11.1997, 7679/8579)
("faturanın tesliminden veya tebliğinden itibaren 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde münderecatı kabul edilmiş sayılır.")
(Y.11.h.d. 16.3.1998, 199/1772)
("faturaya dayalı alacak likittir.")
(Y. 11.h.d.24.11.1997, 7782/8482)
("dâvâcı satıcı,dâvâlı alıcının almış olduğu ekmek bedelini ödemediğini ileri sürmüş ve dâvâlı da, faturalarla bedelinin ödendiğini savunmuştur.taraflar delillerini ibrâz etmiş ve incelenen belgelerin suret olduğu anlaşılmıştır. taraflra bu delillere dayanmış olmasına göre,delillerin asılları getirtilmelidir ve faturaların kapalı olup olmadığı belirlenmelidir. kapalı fatura ibrâzı halinde, bu faturaların dâvâlı alıcı tarafından ödendiğinin kabulü gerekir. aksi halde, yani faturalar açık ise,bu takdirde de, satış bedelinin ödenmediğinin kabulü ile ispat külfetinin dâvâlıya düştüğünün kabulü zorunlu olur")
(Y.11.h.d. 15.9.1997, 5184/5705)
sonuç olarak; elinizdeki deliller, karşı taraf ile, sözünü ettiğiniz türde bir mal alım-satımına dayalı bir ticâri ilişkinizin bulunduğunun ve söz konusu malları teslim ettiğinizin kanıtıdır. dolayısıyla; (mal bedelini ödediklerine dair) ispat yükü borçlu taraftadır.
fakat daha önce de belirttiğim gibi; toplam 6,5 milyarlık çek bedellerinin 9,5 milyarlık fatura bedeline dâhil olduğundan, faturaya ilişkin tâkip yapmadan önce, mutlaka, ilgili şirket avukatının adınıza dört yıldır tâkip ettiği, (daha doğrusu tâkip edemediği) miktardaki dosya konusunu halletmenizi öneririm. ilgili dâvânın tâkipsizlikten düşüp düşmediğini de öğreniniz. aksi takdirde (aynı alacak için mükerrer tâkip yapıldığı) itirazı ile karşılaşabilirsiniz.
|
| liderlevent |
Sayın Zara;
Sizlere tekrar tekrar teşekkür ediyorum. İlgilendiğiniz için
tavisyelerinizi en kısa zamanda yapacağım. Anladımki benim sizin gibi işinin ehli kararlı bir avukata ihtiyacım var ama nerden bulcam bilemiyorum? :(
Bakıcaz artık.
|
| zara |
estağfurullah, teveccühünüz. siz de iyice abarttınız. :))
o kadar da büyütülecek bir hadise değil. siz kendiniz de dâvânızı tâkip edebilirsiniz. yeter ki isteyin.
çeklerinizi ve diğer delillerinizi ve de ilgili dosyaları tetkik etmeden, sanal ortamda fikir beyân etmek ne derece doğru bilemiyorum. borçlunun (malların eksik veya ayıplı olduğu iddiası ile karşı dâvâ açıp açmadığını vs. da bilmiyorum. çeklerinizdeki zamanaşımı olgusunu ve imza eksikliğini bir tarafa bırakırsak; faturanız sağlam gözüktüğünden tek başına tâkip için yeterli,derim.
bu arada eklemek istediğim bir husus daha var:
eski avukatınızdan çekleri herhangi bir nedenle alamasanız bile, (örneğin çekler kaybolmuşsa veya imhâ edilmişse,) elinizde azilnâme ve ihtârnâme olduğundan; olası bir yargılama esnasında çek asıllarının eski avukatınızda olduğunu zaten ispatlayacağınızdan (çekler onun zimmetinde sayılacağından, sizin sorumluluğunuzdan söz edilemez) sadce çek suretlerine dayanırsınız.
ki zaten, o çeklere pek ihtiyacınız olacağını hiç sanmıyorum. (fatura ve tahsilat makbuzları vd. deliller nedeni ile)
evvelâ; eski avukatınızı dâvâdan el çektiriniz. (bir dâvâ, tâkipsizlik nedeni ile, son duruşma tarihinden itibaren 3 ay içinde düşer)
öncelikle; ilâmsız tâkibe başvurun. belki de 7 gün içinde borcu öderler ve dâvâ açmaya gerek kalmaz. hiç belli olmaz..
size bir tüyo daha vereceğim ama kısa mesajla iletmeyi uygun görmekteyim.
|
Bugünün tarihi: 21/08/2025 01:14:43 |
