Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
Genetik Kaynakların Korunması Milli Bir Davadır.
Av.Ali Osman Özdilek Genetik ve biyoteknoloji alanındaki inanılmaz gelişmeler insanlığın yararına olduğu kadar dünyaya hükmetme stratejilerinin de güçlü bir uygulama aracı haline getirilmektedir. Avrupa Birliğinin 98/44 sayılı direktifi ile insan, hayvan ve bitki genlerinin patentlenebilmesine olanak tanımıştır. Avrupa Patent Bürosu da bunu 1999 yılından beri uygulamaktadır. Bilimin gelişmesinin sağlanabilmesinde mucite çabalarının bir ödülü olmak üzere geliştirilen patent sistemi bugün bilimin önünü tıkamak ve küresel alanda güç odakları yaratmak için kullanılmaktadır. Verilere bakıldığında genlere ilişkin patentlerin çok büyük bölümünün ABD,Japonya ve bazı Avrupa devletleri arasında bölüşüldüğü görülmektedir. Burada etik tartışmalardan çok önce dikkat edilmesi gereken hukuki ve siyasi bazı noktalar var. Öncelikle genler buluş olarak nitelendirilemez.Çünkü keşfedilen,özellikleri tanımlanıp izole edilen bir gen aslında varolanın keşfidir.Yeni bir bilimsel usul ile ortaya konulmuş bir buluş değildir. Bu sebeple genlerin patentlenebilirliği gerçekten ciddi olarak sorgulanmalıdır. İkincisi tanımlanıp, izole edilmiş bir genden yararlanarak hastalıkların tedavisi, ilaç üretimi,tohum ıslahı,hayvansal ürünlerin kalitesinin arttırılması gibi konularda da gen için verilen patente dayanarak patent sahibi hak iddia etmekte ve bu konuda yapılacak girişimleri engellemektedir.Bu durum örneğin ilaç sanayiinde bazı hastalıkların tedavisi için kullanılan ilaçların fiyatında 2 ila 4 katı arasında bir artışa yol açmıştır. Türkiye'de mevzuat genlerin patentlenebilmesine imkan tanımamaktadır.Eğer AB direktifine dayanılarak patentlenmiş genler varsa bu patentler bugünkü mevzuata ışığında iptal edilmelidir. Genetik kaynakların sömürülmesi bugünkü sömürgeciliğin son örneklerindendir.Yüzlerce yıl sömürülmüş olan Afrika,Asya ülkeleri artık insan,bitki ve hayvan genlerinin üzerinde patent hakları kurularak bu halkların yaşamları en son noktasında sömürülmektedir.Bu halkların genetik kaynakları dahi ellerinden alınmaktadır.Örneğin bir çiftçi doğal olarak ürettiği kaliteli bir üründen elde edilen genle üretilen tohumları almaya zorlanabilecek buna uymadığı zaman yani kendi geleneksel tohumlarını kullanmak istediği zaman patent davasıyla karşı karşıya kalabilecektir.Bir ülke kendi genetik materyalindeki hastalıkların tedavisini yapamayacaktır.Kendi genetik materyalinden elde edeceği patentlenebilir birçok ürünü dünya piyaslarında pazarlayamayacaktır. 3.Dünya şu an bu konuda bir ölüm kalım savaşı vermektedir.Çünkü ellerinde kalan tek zenginlik kendi kanlarındaki kendi bitkilerindeki öz zenginlikleridir.Bunlar da ellerinden giderse her yönden tam bir teslimiyet altına gireceklerdir. Ülkemizde yetkililer bu konuya büyük hassasiyet göstermelidirler.Patentlemeyi kabul edecekse de bunu özel sektör eliyle değil devlet eliyle yapmalıdır.Yabancıların genetik materyaller üzerinde araştırma yapmalarına ancak bilimsel yardım düzeyinde izin verilmeli ama inhisari şirketler kurulmasına izin verilip de bu araştırmaların yapılmasına engel olunmalıdır. Burada devlet adamlarına ve bilim adamlarına görev düştüğü kadar hukukçulara da önemli görevler düşmektedir.Patent hukukunu çok iyi analiz edelim.Türk Patent Enstitüsünün milli çıkarları zedeleyici bir şekilde ve mevzuata aykırı olarak patent vermesi durumunda hukuki bir baskı platformu oluşturalım. Özellikle teknoloji devir sözleşmelerini Türk hukukçular eliyle yapalım.Bu sözleşmeler ayrıca devletin denetimine tabi olsun. Genetik veya biyoteknolojik araştırmalar yapmak isteyen yabancı sermaye şirket kuruluşlarında normal prosedürden farklı bir prosedür izlensin.Örneğin bir bilim ve etik kurulunun onayı aransın.Şirkette yönetim haklarının çoğunluğunun devlet kaynaklı bir iştirak veya Türk ortak olması aransın. AB patent bürosunca patentlenmiş genetik materyallere dayanarak Türkiye'de patent hakkında dayalı bir başvuru yapıldığı takdirde AB'ye üye olmadığımız için bu direktif bizi bağlamayacaktır.Direktifin-özellikle bu konuda- üye olmayan ülkemize etki etmesine izin vermeyelim.Bu milli bir davadır ve bağımsızlık savaşının cephelerinden biridir. Av.Ali Osman Özdilek
eurides Sayın Özdilek'e katılmamak mümkün değil.. Olayı biraz da tarihi gelişimi ile inceleyelim.. Geçmişte büyük sömürü güçleri, önceleri 3. dünya dedikleri ülkelerin medeniyetlerini zorla ellerinden aldılar. Kağıt, tütün, barut gibi.. Sonrasında ise bu aldıklarını kullanmak adına sanayileştiler, sanayiilerini büyütmek için ise yeniden sömürüye giriştiler... Bu defa kömür devri yaşanıyordu.. Ardından ise petrol kavgaları dönemine geçildi.. Bu devrenin halen devam ettiğini düşünsek de, bizim aklımızın alamayacağı boyutta bir başka sömürüye sayın Özdilek dikkat çekiyor.. Ben konuyu bir başka olay ile başka bir pencereye çekmek istiyorum. Hatırlar mısınız bir zamanlar çok üzüldüğümüz ve milletçe seferber olup kanlarımızı verdiğimiz - planlı, programlı(!) ve oldukça anlamlı (!) bir kampanya düzenlenmişti.. Genç bir doktorumuz kanser olmuştu (!) ve millet olarak onun kurtulması için binlerce ünite kan bağışı yapmıştık.. Bu genç doktorumuzun sağlığı hakkında bilgisi olan var mı ? O alınan binlerce ünite kan nereye gitti ? Kimler inceledi ve inceliyor ? Artık klonlama ve genetik mucizeler devrine geçtik (!) Yeni sömürü bu yönde olacak hiç şüphemiz olmasın !
illegal Haklısınız. Konuyu hukuki boyuttan yeterince değerlendirmek lazım. Yalnız Türkiyemizde gen bankası yok diye biliyorum. Örneğin, yeni doğmuş bir çocuğun göbek bağından alınan kanda " kök hücreler " bulunmakta. Meslek alanım Tıp olmasa da bilgiğim kadarı ile kök hücreler insanın genetik yapısını oluşturduğu gibi asıl fonksiyonunu ileride geçireceği hastalıklarda bozulmuş gen yapısının eskiye iadesine yarıyor. Kök hücrelerin aynı zamanda bir de çocuklarda süt dişlerinde bulunduğu söyleniyor. Konuya hukuk ve sağlık açısından bakarak, bu konuda önce bilimadamlarının ve sonra yasama organının bir düzenleme getirmesi şart. Yoksa yine teknolojiye uzaktan bakacağız. Sanayimiz yok, tarım yok, doğal kaynak yok. Peki tüm dünyanın ileride ihtiyacı olacağı kesin bir gen bankasına, sağlık turizmine uzaktan bakmayalım. Bunun için şimdiden tıbbi ve hukuki hazırlıklarımızı tamamlayalım.
illegal Ayrıca, ben insan, hayvan veya bitki genlerinin patentlenmesi gerektiğini düşünmüyorum. Zira zaten kendine münhasır yapıları gereğince kendilerini diğerlerinden ayırırlar. Diğer taraftan sanırım genleri patentleyip, münhasır ilaçlarda kullanma niyeti Sayın Özdilek'in dediği gibi buluş olarak nitelendirilmemeli.
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 06:21:29