 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
isim degisikliginin Türkiye`de taninmasi |
ayselay |
1973 yilindan beri Almanya`dayim.
Dogumumda Vecihe Nurgün olan ismimi Almanyada resmi yerlerde sürekli yanlis yazildigi icin degistirdim ve Türkiye`de 1981 yilinda mahkeme karariyla Nur ismini aldim.
Alman vatandasiyla evliydim,bosandim.Kizlik soyadimi tekrar geri aldim.
Alman vatandasligina gectim.
1995 yilindan beride ayni zamanda Türk Vatandasiyim.Türk Vatandasligimi mutlaka korumak istiyorum.
Alman pasaportumda ismim Nur olarak yaziyordu ve isim olarak anlami yoktu,kelime anlami sade,tek basina oldugu icin gülünc ve zor durumlara düsüyordum.Bu yüzden 1993 yilinda Almanyada Nüfus müdürlügünde Melissa Nurgün ismini aldim. Bagli bulundugum T.C.Baskonsolosluguna basvurdugum halde Nüfus kayit örnegine göre Nur A. olarak T.C. Kimligimi hala alamadim.
Basvurmadigim Türk ve Alman Avukat kalmadi.Bana bu sorunumun ancak Bakanliginiz tarafindan cözülecegini söylediler.
Alman Nüfus idaresine basvurdum.Sayet Türk Vatandasi oldugum anlasilirsa elimden Alman Vatandasligimi geri alacaklarini söylediler.
Ancak dogum yerimde Avukatim vasitasiyla mahkemeye basvurdugum halde mahkeme Melissa Nurgün ismini kabul etmedi,reddetti.Gerekce olarak daha önce ismimi bir kez degistirmis oldugumu ve Melissa isminde 2 sessiz harf oldugunu söylediler.
Ben Nüfus isleri ve isim degisikligi yasalarini bilmiyordum kimsede uyarmadi.Bu yüzden böyle bir hataya düstüm.
Su an Alman Pasportumda Melissa Nurgün A.
Türk kimligimde ise Nur S.
Su anda 2 degisik isim var.Türk pasaportumu henüz alamadim.Konsolosluk isim konusunu halletmemi söyledi.
Lütfen bana yol gösterirmisiniz.Türk ve Alman Vatandasligi arasinda secim yapmak zorunda kalmak istemiyorum.
kirmizigelincik |
Benna |
öncelikle sunu söyleyeyim Alman Vatandaşlığına geçerken içişleri bakanlığına bildirim yükümlülüğü altındasınız ama ben Alman Vatandaşlığı olması nedeniyle sorun yaratmayacaklarını düsünüyorum.
HD 18, E: 1996/008849, K: 1996/009195, Tarih: 22.10.1996
Bir kez haklı nedene dayanılarak isim veya soyadı değiştirildikten sonra yeni bir haklı nedenin çıkması sebebiyle değişiklik istemi ile yeniden dava açılabilir. Ancak, hakim bu suretle önceki soyadına dönülmesinin haklı bir nedene dayanıp dayanmadığını araştırmak durumundadır.
ad değistirilmesi her zaman mümkündür ancak yaş düzeltilmesi mantıklı olarak bir kez yapıyabilir. siz haklı gerekçeyi ispatlayarak adınızın değistirilmesini Türkiye' de isteyebilirsiniz. bu kanaatteyim. |
Benna |
HD 18, E: 1997/000288, K: 1997/001496, Tarih: 25.02.1997
[*]İSMİN DEĞİŞMESİ [*]YABANCI EŞİN SOYADININ ALINMASI
Yabancılık unsurunun varlığı, uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların kimliklerine göre belirlenir. Davada uyuşmazlık konusu olan husus, soyadı değişikliği; ileri sürülen hukuki dayanak da, davacının eşi ile birlikte oturduğu İsviçre'de erkeğin, evlendiği eşinin soyadını kullanabileceğine dair uygulamadır. Bu durumda ve uyuşmazlıkta yabancılık unsuru bulunmadığına göre, davaya uygulanacak yasa hükümleri Türk kanunlarıdır.
(2675 s. MÖHUK. m. 5, 12) (1587 s. Nüfus K. m. 46) (743 s. MK. m. 26, 153)
Davacı Z.Muzaffer Kırgız ile davalı Nüfus Müdürlüğü aralarındaki dava hakkında İstanbul 11. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 13.2.1996 günlü ve 1995/340- 1996/69 sayılı kararın temyiz edilmemekle kesinleşmesi ve yürürlükteki kanuna aykırı olduğu iddiasıyla C.Başsavcılığının 2.1.1997 gün ve Hukuk 120415 sayılı yazılarıyla kanun yararına temyiz edilerek bozulmasının istenmesi üzerine gereği düşünüldü:
Davacı, 14.7.1995 günlü dilekçesi ile 24.3.1995’de Zürih’te İsviçre vatandaşı Helene Brigitte Vollenweider ile evlendiğini, bu evlilikten önce 27.2.1995 tarihinde Zürih Nüfus İdaresine eşi ile birlikte müracaat ederek eşinin soyadını taşımasına izin verildiğini ve eşlerin aile soyadlarının eşinin soyadı olduğunu, İsviçre’de bu soyadını kullanmasına rağmen Türkiye’deki kayıtlarda soyadının Kırgız olarak kaldığını ileri sürerek 2675 Sayılı Kanunun 12 ve İsviçre Medeni Kanununun 30/2. maddelerini dayanak göstererek nüfus kaydında Kırgız olan soyadının Vollenweider olarak düzeltilmesini talep etmiş, mahkemece de yabancı ile evli olup, İsviçre’nin Zürih şehrinde ikamet eden davacının ortaya koyduğu uyuşmazlığın yabancılık unsuruna sahip olduğu kabul edilerek davada, 2675 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle davacının, ikamet hukuku olan İsviçre Medeni Kanununun 30/2. maddesi uyarınca, yabancı tâbiiyetteki eşinin soyadını taşıyabileceği benimsenerek nüfus kaydında Kırgız olan soyadının Vollenweider olarak düzeltilmesine karar verilmiştir.
Uyuşmazlığın, her şeyden önce yabancılık unsuru taşıyıp taşımadığı, dolayısıyla 2675 Sayılı Kanunun Kanunlar ihtilafı kurallarının uygulanabilir olup olmadığı üzerinde durulması gerekir. Yabancılık unsurunun varlığı, uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların kimliklerine göre belirlenir. Davada uyuşmazlık konusu olan husus, soyadı değişikliği; ileri sürülen hukuki dayanak da, davacının eşi ile birlikte oturduğu İsviçre’de erkeğin, evlendiği eşinin soyadını kullanabileceğine dair uygulamadır. Davacının eski soyadını kullanması konusunda eşi ile ya da ikametgahındaki makam ve kuruluşlarla herhangi bir ihtilafı yoktur. Böyle bir ihtilaf olsa ve bu ihtilaf Türk Mahkemeleri önüne gelse idi, davacının eşi ayrı bir tâbiiyette bulunduğu için her iki yönden yabancılık unsuru taşıyan ihtilafın Türk Devletler Hususi Hukuku kurallarına göre ve ihtilafa 2675 Sayılı Kanunun 12. maddesinde belirtilen müşterek ikametgah olan İsviçre Hukuku uygulanarak çözümlenecekti. Ancak; davada, davacı Türkiye’de nüfus kaydında Türk Kanun’larına göre kazanılmış ve yazılmış olan soyadının silinerek yerine İsviçre uyruklu eşinin soyadının yazılmak suretiyle düzeltilmesine karar verilmesini istemektedir. Böyle bir dava Türkiye’de ancak 1587 Sayılı Nüfus Kanununun 46. maddesine dayanılarak açılabilir. Nitekim dava da böyle açılmış ve açılan davaya Cumhuriyet Savcısı ile nüfus idaresi temsilcisi Kanuni taraf olarak katılarak hazır bulunmuşlardır. Açıkça görüldüğü üzere uyuşmazlığın yabancılık unsuru taşımadığı keyfiyetine ek olarak, uyuşmazlığın çözümlenmesi için açılan davada kamu düzeninin yasaya yansıması sonucu davaya Cumhuriyet Savcısı ile Nüfus İdaresi temsilcisinin kamu adına davaya birer mahkeme rüknü olarak katılmaları keyfiyeti de, bu davada Devletler Hususi Hukuk Hükümlerine ait kuralların uygulanmasına engeldir. Mahkemenin teşekkül biçimi ile yasaya yansıtılan kamu düzeni olgusu tartışılmayacak kadar açık olup, mahkemece uygulanan 2675 Sayılı Kanunun, 5. maddesi dahi böyle bir davanın görülüp karara bağlanmasına engeldir.
Bu durumda ve uyuşmazlıkta yabancılık unsuru bulunmadığına göre, davaya uygulanacak yasa hükümleri Türk Medeni Kanununun 26 ve 153. maddeleridir. Dava bir soyadı değişikliği şeklinde açıldığına göre, yasal dayanak Medeni Kanunun 26. maddesidir. Ancak, aynı Kanunun 153. maddesinin amir hükmüne göre de evlilik birliğinde kocanın soyadının taşınması zorunlu olduğundan, 26. maddedeki haklı nedenin varlığının söz konusu olamayacağı açıktır.
Mahkemece, yukarıda açıklandığı şekilde davanın reddine karar verilmesi gerekirken 2675 Sayılı Kanunun 12. maddesine dayanılarak İsviçre Medeni Kanununun 30/2. maddesi uyarınca kabulü usul ve kanuna aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle C.Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK’nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın C.Başsavcılığına gönderilmesine, 25.2.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak=YKD. Temmuz-1997 s: 1118 |
ayselay |
Benna yanitina tesekkürler.Benim soyismimle bir sorunum yok.Alman Vatandasligina gecerke elbetteki her sey yasal olarak yapildi.Benim tek sorunum Almanya`da yapilan isim degisikligimin Melissa Nurgün olarak nüfusa islenmesi icin actigim dava Türkiye mahkemesinde reddedildi. 1981 yilinda 1 kez isim degisikligini Türk mahkemesinde yaptim.2.ci kez olmuyormus.Soyismimde bir problem yok.Alman mahkemesinde burda bosandim.Türkiye`de tenfis davasi actim ve bosanma kararimi tanittim.Kizlik soyismimide tekrar aldim.Benim tek sorunum Türkiye`de ve Almanya`da ayni isim olsun.
Selamlar
kirmizigelincik |
Benna |
Sayın ayselay
ikinci kez isim değisikliği yapmanıza engel bir yasal mani yok. siz haklılığınızı yeterli derecede ispatlamanız gerekli. soyadı sadece benzer olması nedeniyle verildi orada. ilk örnek kararda da bu durum var zaten.
saygılar |
taus715 |
sayın ayselay çifte vatandaşlığı almanya kabul etmiyor.bu durumu alman makamlarından gizlemelisiniz.
|
ayselay |
Sayin taus715 ,Almanya`da Vatandaslik yasalari 2000 yilinda degistirildi.Bu tarihten daha önce Türk Vatandasligini tekrar alanlara Alman Yasalari birsey yapamiyor.Ben 1995 yilinda tekrar Türk Vatandasligima gectim.2000 yilindan sonra Alman Yasalarina göre Türklere cifte vatandaslik hakki yok.Cünkü Türkiye vatandaslarina Türk vatandasligindan cikma izmi veriyor.Bu izni kanunen vermese bizimde cifte vatandaslik hakkimiz olurdu.Ancak Belcika, Finlandiya, Fransa, Yunanistan, irlanda, Italya, Malta, Polonya, Portekiz,isvec vatandaslarina cifte vatandaslik hakki var.Bu ülkeler vatandaslarina kendi vatandasligindan cikma izni vermiyor.
Türk Vatandasi oldugumu neden gizleyeyimki,kolaysa alsinlar Alman vatandasliklarini geriye.
Selamlarimla
kirmizigelincik |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 08:42:08 |