 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
NE KADAR TANIYORUZ? |
idealist |
İnsanları tanımada bir ölçü
Mevlânâ bir gün talebeleri ile gezmektedir. O esnada birbiriyle oynaşan köpek yavrularını gösteren bir talebe, “İnsanlar kardeşliği hiç olmazsa bunlardan öğrenmeli.” der.
Mevlânâ, bu ham düşünceye şu bilgelikle cevap verir: “Aralarına bir kemik at, kardeşliği o zaman görürsün.” Bu anekdot, nice müspet görünümlü insanların negatif yönlerini göstermesi ve işâretlemesi bakımından çok önemlidir. Bazı insanlar vardır, dış görünüşleri itibarıyla hep olumluluk sergilemektedirler.
Halbuki iç dünyaları nice menfîliklerin cümbüş yeridir. Ama bu menfî duyguların dışa yansımasına sebep olacak bir uyarıyla karşılaşmadıkları için çevreleri onların menfî taraflarını göremez ve bilemez. Dolayısıyla da o insan, etrafındakiler tarafından bir güzellikler kaynağı gibi kabullenilir. Ne var ki durum, hiç de öyle değildir. Bazen en küçük uyarılar bile onların içlerindeki mağara adamının dışarıya çıkmasına yeter ve çok kere de onu bir daha aynı yere sokmak, gizlemek, saklamak da mümkün olmaz. Çevremize baktığımızda bu tür vak’aların nice örneklerini görürüz. Bu sebeple, sadece kişilerin bize yansıyan davranışlarına bakıp onlar hakkında müspet veya menfî bir hükme varmak eksik bir yaklaşım olur ve bazen de bu durum, bizi çeşitli yanlışlıklara sürükleyebilir.
Raskolnikov |
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Genç adamın biri,
Dermiş babasına her gün;
Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi
Baba, itiraz eder,
Olmaz öyle çok dost, hakikisi
Belki bir, belki iki,
Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki...
Devam eder durur konuşma...
Aralarında başlar bir tartışma,
Karar verirler bir sınava,
Dostun hakikisini anlamaya...
Bir akşam bir koyun keserler,
Ve koyarlar çuvala.
Baba der ki oğluna,
Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna
Çuvaldan kanlar damlamakta,
Sanki öldürmüşler de bir adamı,
Koymuşlar çuvala,
Dıştan böyle sanılmakta.
Delikanlı sırtlar çuvalı,
Gider en iyi bildiği dostuna,çalar kapıyı.
O dost, bakar ki bir çuvala hem de kanlı,
Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına,
Almaz içeri arkadaşını,
Böylece tek tek dolaşır delikanlı,
Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını.
Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır.
Evlat geriye döner.
Ama içten yıkılır...
Babasına dönerek; haklıymışsın baba der.
Dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana.
Baba, hayır evlat der, benim bir dostum var bildiğim.
Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona.
Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar...
Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.
O dost, delikanlıyı alır hemen içeri.
Geçerler arka bahçeye.
Bir çukur kazarlar birlikte,
Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye,
Üzerine de serpiştirirler toprak.
Belli olmasın diye dikerler sarımsak...
Genç adam gelir babasına;
Baba, işte dost buymuş diye konuşunca,
Babası; daha erken, o belli olmaz daha.
Sen yarın git O'na, çıkart bir kavga,
Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona,
işte o zaman anlaşılacak, dostun hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana...
Genç adam, aynen yapar babasının dediğini,
Maksadı anlamaktır dostun hakikisini,
Babasının dostuna istemeden basar iki tokadı!
Der ki tokadı yiyen DOST;
Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak tarlasını
böyle iki tokada!
Sevilecek biri olmadığın zamanlarda bile Seni
Sevmeli...
Sarılacak biri olmadığın zamanlarda bile Sana
Sarılmalı...
Dayanılmaz olduğun zamanlarda bile Sana Dayanmalı...
Dost dediğin;
fanatik olmalı;
Bütün dünya seni üzdüğünde Sana moral vermeli.
Güzel haberler aldığında seninle dans etmeli,
Ve ağladığında, seninle ağlamalı...
Ama hepsinden daha çok;
Dost matematiksel olmali;
Sevinci çarpmalı...
Üzüntüyü bölmeli...
Geçmişi çıkarmalı...
Yarını toplamalıi...
Kalbinin derinliklerindeki ihtiyacı hesaplamalı...
Ve her zaman bütün parçalardan daha büyük olmalı...
İşi bitince seni bir tarafa atmamalı...
|
alisinkay |
Sayın Dilek Kuzulu Yüksel,
Yazdığınız pekçok şeyin altına imzamı atarım ama yukarıdkai örneği beğenmedim.
Dost değil, kardeş yada ana baba da olsa benim bildiğim tek şey var. Şeriatın kestiği kol acıımaz. Ben sorgusuz sualsiz yardım etmez ve suç varsa adelete teslim ederdim. |
Av.Fırat Bayındır |
de heydiii aliş |
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Sayın alisinkay,
Yazı gerçek dostun sadece iyi günlerimizde değil kötü günlerimizde de yanımızda olması gerektiğine dair bir örnektir. (Yazarını bilmiyorum bu arada.) İçeriği konusunda ayrıca tartışırız, o ayrı. Ama "Kara gün dostu" denilen bir tabir vardır ki bence de gerçek dost kara gün dostudur. Amacım sadece bunu vurgulamaktı. |
alisinkay |
Sayın Dilek Kuzulu Yüksel,
Vurguyu anladım.Sadece örneği beğenmedim.Bir örnekte benden.
Gerçek dost
Çok içten iki dost ve arkadaslardi.Fakat bir tanesi çok kurnaz, atilgan ve hareketli, öbürüyse çok saf , dürüst ve sessizdi.
Bir gün kurnaz olan arkadas , diger arkadasin yanina giderek islerinin bozuldugunu söyler ve kendisinden para ister.
Yakin dostu onu hiç kirmaz ve elindeki tüm parayi arkadasina verir.
Arkadasi bu parayla islerini düzeltir.
Bir süre sonra kurnaz olan yine arkadasinin yanina gider ve arkadasinin evlenmek üzere oldugu nisanlisini çok begendigini ve kendisine vermesini ister.
Arkadasi çok sasirir, ne diyecegini bilemez.
Ama aralarinda o denli güçlü bir sevgi vardir ki arkadasina hayir diyemez, nisanlisini arkadasina verir.
Süreçle saf olanin isleri bozulur ve birden arkadasi aklina gelir (ben ona sikistiginda iyilik yapmistim diyerek) arkadasinin isyerine gider ve kendisine çalismasi için is vermesini ister.
Arkadasi ona is vermez.
Bizimki pismanlik ve üzüntü içinde geri döner ama yinede arkadasina kizamaz.
Bir gün sokakta dolasirken yanina hasta ve yasli bir adam yaklasir.
Yoksul oldugu için ilaç alamadagini söyler.
Bizimki yasli adamcagiza acir, istedigi ilaçlari alir ve adamcagiza verir.
Kisa bir süre sonra yasli adamin öldügünü duyar.
Yasli adam çok zengindir ve tüm mirasini kendisine birakmistir.
Saf adam artik zengindir.
Biraz da sevdigi dostuna olan kirginligiyla dostunun isyerinin karsisinda bir ev alir ve oraya yerlesir.
Bir gün evinin kapisini dilenci bir kadin çalar.
Yasli kadin çok aç oldugunu, kendisine yemek vermesini ister.
Bizim saf hiç düsünmeden kadini içeri alir karnini doyurur.
Kimsesi olmadigini ögrendigi kadina,kendisinin de yalniz oldugunu söyler ve bu evde birlikte yasiyalim sen evin islerini ve yemekleri yaparsin der, yasli kadin hiç düsünmeden kabul eder.
Bir süre sonra yasli kadin bizimkine, kendine uygun bir kiz bulup evlenmesini söyler, Bizimki böyle bir kizi nasil bulacagini, kendisinin tanidigi olmadigini söyler.
Yasli kadin ona uygun bir kiz tanidigini ve kendisiyle görüstürebilecegini söyler.
Görüsmeler sonucunda evlenmeye karar verilir ve dügün davetiyeleri basilir.
Bizimkisi kirgin olmasina karsin çok yakin dostunu yine de unutamamistir.
Biraz da geldigi konumu görmesi açisindan yakin arkadasina da davetiye gönderir.
Dügün günü gelir çatar.
Saf adam dügün salonunda bir seyler söylemek istegiyle mikrofonu alir ve baslar yasadiklarini anlatmaya:
- Eskiden çok sevdigim bir dostum vardi .
Bir gün isleri bozulunca benden borç para istedi elimdeki tüm parayi verdim.
Evlenmek üzere oldugum nisanlimi çok begendigini söyleyerek benden istedi.
Çok üzülerek onu da kendisine verdim...
Çünkü biz gerçek dosttuk onun üzülmesini istemedim.
Islerim bozuldugunda onun fabrikasina gittim ve çalismak için kendisinden is istedim.
Bana is vermedi.
Çok üzüldüm, ama yine de arkadasima kizmiyorum..
Çünkü biz gerçek dosttuk.
Bu konusma üzerine kurnaz olan arkadasi daha fazla dayanamaz mikrofonu eline alir ve baslar konusmaya:
-Benim de bir zamanlar çok sevdigim bir dostum vardi.
Islerim bozuldugunda kendisinden para istedim, tüm parasini bana verdi.
Sonra ondan nisanlisini istedim, üzülerek nisanlisini da verdi...
Nisanlisini istememin nedeni o kadinin arkadasima layik olmamasiydi (Hayat kadiniydi).
Kendisi çok saf oldugu için arkadasimi o kadindan bu sekilde kurtardim.
Isleri bozuldugunda gelip benden is istedi.
Arkadasimi kendi emrimde çalistiramazdim, o yüzden is vermedim.
Günün birinde karsilastigi yasli adam benim babamdi.
Babam ölmek üzereydi, onu arkadasimin yanina ben gönderdim ve mirasini ona ben biraktirdim.
Evine gelen dilenci kadin benim annemdi.
Ona bakip iyi yasamasini saglamak için gönderdim.
Su anda evlenmekte oldugu kisi de benim kiz kardesim.
Onu arkadasimla evlenmesine ben ikna ettim.
Degerli konuklar, Iste biz böyle dostuz...
|
Bugünün tarihi: 03/05/2025 09:21:44 |