| Taksirli işlenmiş suç mu? |
| uhattat |
Karşılıksız çıkan bir çekin bankaya iade edilmemesinden dolayı 3167 sayılı yasanın 13. maddesi uyarınca C. Başsavcılığı kamu davası açmıştır. bunun sonucunda 3167 sayılı yasanın 13/1 ve 3506 sayılı yasa ile birlikte xxxxxx ağır para cezasına ayrıca ön ödeme tebligatı yapıldığı halde uyulmadığından TCK nın 119/4 maddesi gerğince ceza 1/2 oranında artırılarak xxxxxx ağır para cezasına çarptırılmış idim. Bu cezaları ödedim. Bunlar halen adli sicilimde gözükmektedir. 1. sorum bu ceza sicilimden silinebilirmi, 2. sorum bu suç taksirli işlenmiş suçlara girermi yoksa cürümmüdür?
|
| ghostsam |
adli sicilden bir silinme için belirli zmanların geçmesi yada bu suçların kanun kapsamından silinmesi gerekir ikincisi sizin için mümkün olmadığından (hala suç) sürenin geçmesi gerekecektir o zaman sicilden silinme mümkün olacaktır.
ayrıca bir suçun taksirle işlenmesinin mümkün olması için kanunda o suç için taksir düzenlmesi olması gereklidir.zira yürürlükteki TCK md 44 cürümde asıl manevi unsurun kast olduğu düzenlenmiştir. sizin durumunzda taksirle bir düzenleme olmadığı için taksir söz konusu olamaz.
ghostsam |
| Emrah Yavuzcan |
Cezanın çekildiği tarihten itibaren beş yıl içerisinde daha önce verilen ceza cinsinden bir cezaya veya daha ağır bir cezaya mahkum olunmadığında; sabıka kaydı adli sicil kayıtlarından çıkarılması mümkündür.
Ceza kanunumuzda taksirle işlenen suçlar, genel hükümler çerçevinde yer almadığı için her suçun kendi içerisinde taksirle işlenilebilirliğine bakmak gerekir. Burada da sevgili ghostsam'ın söylediği gibi, taksir gerçekleşemez.
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
| ismet41861 |
Sana verilen ceza tebligata rağmen yasal süre içerisinde çek karnesini iade etmemenden dolayı verilen cezadır.Bu cezada cürümdür.Her ne kadar taksirle bu suçun işlenip işlenemeyeceğini ve bu suçun taksirli suçlardan olup olmadığını sormuşsanda bu sorunun cevabının verilebilmesi için öncelikle taksirin ne olduğunun açıklanması gerekir.
Taksir,tedbirsizlik veya dikkatsizlik sonucu veya emir ve talimatlara uymama nedeniyle istenmeyen sonucun meydana gelebileceği öngörülmesine rağmen sonucun gerçekleşmesinin istenmemesidir.Kasttan ayrılan en önemli nokta ise sonucun istenmemesidir.Kastta gerçekleşebileceği öngörülen sonuç isteyerek ve bilerek gerçekleştiriliyor.
Örneğin;trafik kurallarına uymama nedeniyle kişilerin yaralanmasına veya ölümüne sebebiyet vermek.Burada trafik kurallarına uymayan bir kimsenin sonuçta kişilerin yaralanmasına veya ölümüne neden olacağı yani böyle bir sonucun olabileceği sonucunu öngörüyor;ancak böyle bir sonucun gerçekleşmesini istemiyor.İşte bu taksirdir.
Örneğin;Bir kimseye yumruk atarak onun yaralanmasına sebebiyet vermek.Burada da bir kimseye yumruk atılması sonucunda o kişinin yaralanabileceği öngörülüyor ve bu sonucun gerçekleşmesi isteniyor.Bu da kasttır.
Bu nedenle yapılan tebligata rağmen yasal bir mazeret olmaksızın çek karnesinin iade edilmemesi kasti bir eylemdir.Çünkü tebligata rağmen yasal süre içerisinde çek karnesini iade etmeme durumunda cezai müeyyidenin olacağı önceden öngörülüyor ve isteyerek ve bu sonuç bilinerek çek karnesi iade edilmiyor.Yani sonuç öngörülüyor ve bilerek ve isteyerek çek karnesi iade edilmiyor.Bu nedenle çek karnesini iade etmeme suçu kast ile işlenen bir suçtur.
Kasti suçlarde çezanın infazından itibaren 5 yıllık süre zarfında önceki suçla aynı cinsten veya daha ağır bir cezayı öngören suç cinsinden ceza almadıkça adli sicil kaydı Adli Sicil Kanununa göre re'sen yani kendiliğinden silinir.Ancak uygulamada sabıka kaydı,kararı veren mahkemenin bulunduğu yargı çevresi dışında bulunan yargı çevresinden adli sicil kaydının silinmesinin istenmesi halinde o yer Asliye Ceza Mahkemesi Hakimliğine,aynı yargı çevresi içinde adli sicil kaydının silinmesinin talep edilmesi halinde o yer Sulh Ceza Mahkemesi Hakimliğine dilekçe ile başvurulması sonucunda mahkemenin bu yönde karar vermesi ile ceza adli sicil kaydından silinir.
ismet karabulut |
