 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
ÖR.NO:53.FAİZE FAİZ YÜRÜTME İDDİASI. |
DEDERENE |
100.000.000 TL Avukatlık ücreti
28.664.000TL İşlemiş faiz
128.664.000TL
Toplam alacağın icra masrafları,takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talebi.
diyerek ilamı icraya koydum(ör.no.53)fakat borclu kurum avukatı faize faiz yürütülemez diyerek icra tetkik merciine karşı taraf olarak beni gösterir şekilde ŞİKAYET Talebinde bulunmuş.Sorum şu.Böyle bir husus şikayete konu kılınır mı?faize faiz yürütülememesi maddi hukuk sorunu değil mi?takip hukukundan kaynaklanan sebep olması gerek miyor mu?
ayrıca uygulamada matbu kağıtlarla hep bu şekilde takip t.ve ö.emri veya icra emri hazırlanıyor? hukukçuların cevabını bekliyorum.cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.
|
Av.Bahattin Yıldız |
Karşı tarafınız, süresi içerisinde itirazda bulunmalıydı. Faize, faiz yürütülmez şeklinde...
Ki bu talep şekliniz de uygun değil... Doğrusu: Toplam alacağın takip tarihinden itibaren faiz dışında kalan alacaklar üzerinden işleyecek yasal faizi, ...... birlikte tahsili olmalıydı.
selamlar...
Ateş yakıcı, su akıcı, hava görünmez, toprak cansız mı? |
Av.Tayfun Eyilik |
karar tarihine veya dava tarihine kadar işlemiş faiz işlemeye devam eder.
zaman insanları değil armutları olgunlaştırır. |
zara |
sayın dederene,
olayınızda ilâmsız tâkip (örnek no.:49)söz konusu olmadığından, (mahkeme ilâmını icrâya koymuş olduğunuzdan) icrâ dosyasını hazırlayış şekliniz ve hesabınız, kanaatimce DOĞRUDUR.
söz konusu meblağ, mahkeme sonunda alınan bir hükümden (ilâmdan)kaynaklandığından, faize faiz yürütülmesi işlemi olarak nitelendirilemez. hesapladığınız toplam alacak tutarı muacceliyet kesbetmiş olup; toplam miktar üzerinden işleme konmuş olması yasalara uygundur.
ilâmsız tâkip söz konusu olmadığından karşı tarafın süresinde itiraz hakkı bulunmadığı da açıktır. ayrıca; -her ne kadar, icrâ müdürlüğünün yaptığı işlemlere karşı şikâyet yoluna müracaat edilebilir ise de ve böyle bir tâlep dinlenecek ise de; KARŞI TARAFIN ŞİKÂYET DİLEKÇESİNİN REDDİNE karar verileceği görüşündeyim. (avukatlık ücretine hüküm tarihinden itibaren yasal faiz yürütülür. toplam miktar üzerinden de icrâ tarihinden itibaren faiz vd. eklenir.)
|
elifnaz |
53 icra emrinde asıl alacakve takip tarihine kadar faiz isteminiz doğrudur. Ancak takip tarihinden sonra işlemiş faize faiz yürütülemez.Sadece diğer alacaklara faiz yürütülmesi mümkündür.dolayısıyle işlemiş faize takip tarihinden itibaren faiz istenmesi yerinde olmadığındanborçlu şikayet yoluna başvurmakta haklıdır. saygıyla
elifnaz |
zara |
(örnek no. 49)ilâmsız tâkipte; asıl alacak ve işlemiş faiz hesap edilerek toplam miktar üzerinden tâkibe konacaktır. TÂLEPTE DE; TOPLAM ALACAĞIN, ASIL ALACAĞA TÂKİP ARİHİNDEN İTİBAREN İŞLEYECEK YASAL FAİZLERİ, ÜCRET-İ VEKÂLETİ VE İCRÂ MASRAFLARI.) ŞEKLİNDE İŞLEME KONACAKTIR.
BUNA KARŞILIK;
(ÖRNEK NO.: 53) İLÂMLI TÂKİPTE; İLÂMDA BELİRTİLEN TÜM ALACAKLAR VE İŞLEMİŞ FAİZLER HESAP EDİLEREK EKLENMEK SURETİ İLE; İCRÂ EMRİNDE BUNA GÖRE İSTEMDE BULUNULACAKTIR.
bu şekilde oluşan toplam miktar, muaccel hale gelen yasal alacak olup; asıl alacak teşkil etmektedir. bu nedenle; ilâmlı tâkiplerde; tespit edilen miktarı icrâya konduğunda; tâlep de; (TOPLAM ALACAK MİKTARININ, TÂKİP TARİHİNDEN İTİBAREN YASAL FAİZİ, ÜCRET-İ VEKÂLETİ VE İCRÂ MASRAFŞLARI..) şeklinde olacaktır. işlemler bu yönde yapılmakta olup; usûl ve kanuna uygundur.
kısaca; ilâmsız tâkip ile ilâmlı tâkip arasındaki işlemler, yukarıda izâh edilen şekilde farklılık arz etmektedir.
|
Av.Tayfun Eyilik |
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1996/8488
K. 1996/8959
T. 24.6.1996
• GEÇMİŞ GÜNLER FAİZİ ( Tediyesinde Temerrüt )
• TEMERRÜT ( Geçmiş Günler Faizinin Tediyesinde )
• FAİZ ALACAĞI ( Anapara Alacağına Dönüşmesi Sebebiyle Faiz Yürütülebilmesi )
• BİLEŞİK FAİZ ( Mahkemece Hükmedilen Faiz Alacağına Karar Tarihinden İtibaren Faiz Yürütülmesi Caizdir )
818/m.104
ÖZET : Dava konusu edilen alacak, bir ana para ( kapital ) alacağına dönüşmüştür. Bu durumda, bu bedele faiz uygulanması, BK.nun 104/son fıkrasına aykırılık teşkil etmez. Dayanak ilamda, faizin başlangıcı belirtilmediğine göre, icra takibinin dayanağı olan karar tarihinden itibaren %30 oranında faiz istenmesi, yasaya aykırı değildir.
DAVA : Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 7.6.1996 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İcra takibinin dayanağı Dörtyol İş Mahkemesi'nin 21.11.1995 günlü ve 295/499 sayılı ilamıdır. İlam içeriği incelendiğinde kıdem tazminatının geç ödenmesi sebebi ile sadece 22.324.525.- TL. faiz alacağının davalıdan tahsiline hükmedildiği görülmektedir. BK.nun 104. maddesinde faiz alacağının tediyesinden temerrüt eden borçlunun bunlar için geçmiş günler faizini ancak icraya veya mahkemeye müracaat gününden itibaren tediyeye mecbur olduğu, bunun aksine devir alan her şartın cezai şart hakkındaki hükümlere tevfikan takdir olunacağı, geçmiş günler faizinin tediyesinde temerrüt sebebi ile faiz yürütülemeyeceği belirtilmiştir. Faize faiz yürütülemeyeceği esası Dairemizin de süreklilik kazanan bir uygulamasıdır. Ne var ki, dava konusu edilen alacak bir ana para ( kapital ) alacağına dönüşmüştür. Bu durumda, bu bedele faiz uygulanması BK.nun 104/son fıkrasına aykırılık teşkil etmez. Dayanak ilamda, faizin başlangıcı belirtilmediğine göre, 21.11.1995 karar tarihinden itibaren % 30 oranında faiz istenmesinde yasaya aykırı bir yön görülmemiştir. Merciin aksine görüşünde isabet yoktur.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarda açıklanan nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428 maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 24.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
zaman insanları değil armutları olgunlaştırır. |
Av.Tayfun Eyilik |
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/12630
K. 1997/12995
T. 20.11.1997
• FAİZE FAİZ ( Kapital Alacağına Dönüşen Faize Faiz Yürütülebilir )
• İLAM ( Faizin Tahsiline İlişkin )
• FAİZİN TAHSİLİNE İLİŞKİN İLAM ( Karar Tarihinden İtibaren Faiz Yürütülmesi )
• KAPİTAL ALACAĞI ( Mahkeme Kararıyla Tahsiline Karar Verilen Faiz Alacağı )
818/m.104
ÖZET : Faize faiz yürütülemez; ancak dava konusu alacak, bir ana para ( kapital ) alacağına dönüşmüş olduğundan bu bedele faiz uygulaması BK'nun 104/son fıkrasına aykırılık teşkil etmez. İlamda, faiz başlangıcı belirtilmediğine ve biriken faize hükmedilmediğine göre alacaklı, karar tarihinden itibaren yasal %30 faiz isteyebilir.
DAVA : Merci kararının müddedi içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 7.11.1997 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : İcra takibinin dayanağı olan ( İzmir Dördüncü Asliye Hukuk Mahkemesi )nin 14.4.1997 günlü ve 488-416 sayılı ilamının incelenmesinde 358.336.049.lira faiz alacağının tahsiline hükmedildiği görülmektedir. BK.1O4.maddesinde faiz alacağının tediyesinden temerrüt eden borçlunun bunlar için geçmiş günler faizini ancak icraya veya mahkemeye müracaat gününden itibaren tediyeye mecbur olduğu, geçmiş günler için faiz yürütülemeyeceği belirtilmiştir. Faize faiz yürütülemiyeceği Dairemizin de süreklilik kazanan bir uygulamasıdır. Ne varki, dava konusu alacak bir ana para ( kapital ) alacağına dönüşmüştür. Bu durumda bu bedele faiz uygulaması BK. 104/son fıkrasına aykırılık teşkil etmez. İlamda faiz başlangıcı belirtilmediğine ve biriken faize hükmedilmediğine göre alacaklı karar tarihi olan 14.5.1997 tarihinden itibaren yasal % 30 faiz isteyebilir. Borçlu itirazının bu esaslar çerçevesinde incelenerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.366. ve HUMK. 428.maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 20.11.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.
yarx
zaman insanları değil armutları olgunlaştırır. |
Av.Tayfun Eyilik |
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/25153
K. 2002/26175
T. 10.12.2002
818/m.104
• TAKİP DAYANAĞI İLAM ( Faize İlişkin Bir Hüküm Bulunmaması - Karar Tarihinden İtibaren İlamlı Takipte Faiz İstenebileceği )
• FAİZE İLİŞKİN HÜKÜM BULUNMAYAN TAKİP DAYANAĞI İLAM ( Karar Tarihinden İtibaren İlamlı Takipte Faiz İstenebileceği )
• FAİZE FAİZ YÜRÜTÜLEMEYECEĞİ ( Asıl Alacağı İşlemiş Faizle Birlikte Toplamına Yeniden Faiz Uygulanamayacağı )
ÖZET : Takip dayanağı ilamda faize ilişkin bir hüküm bulunmadığından alacaklı karar tarihinden itibaren ilamlı takipte faiz isteyebilir. Ayrıca, Borçlar Kanunun 104/son maddesi hükmüne aykırı olarak asıl alacağı işlemiş faizle birlikte toplamına yeniden faiz uygulanamaz.
DAVA VE KARAR : Takip dayanağı ilamda faize ilişkin bir hüküm bulunmadığından Dairemiz içtihatları doğrultusunda alacaklı karar tarihinden itibaren ilamlı takipte faiz isteyebilir. Ayrıca, Borçlar Kanunun 104/son maddesi hükmüne aykırı olarak asıl alacağı işlemiş faizle birlikte toplamına yeniden faiz uygulanamaz. Mercice, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda takipte istenen ve itiraz edilen faiz hususunda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken muaccel olan her alacak için faiz talep edilebileceği gerekçesi ve eksik inceleme ile itirazın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 10.12.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
zaman insanları değil armutları olgunlaştırır. |
Av.Tayfun Eyilik |
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/15858
K. 2003/19864
T. 13.10.2003
• İLAM ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi )
• KARAR TARİHİ ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi )
• FAİZ ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi )
• HÜKMÜN İNFAZI ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu )
• KESİNLEŞME ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu )
• TAKİP TARİHİ ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu )
• FAİZİN HESABLANMASI ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Değerlendirilmesinin Gerekmesi )
ÖZET: Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ilamda yer alan eklentiler de, ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin kesinleşme tarihinden takip tarihine kadar hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ilamda yer alan eklentiler de, ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin kesinleşme tarihinden takip tarihine kadar hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir. Somut olayda, boşanma ile birlikte verilen maddi tazminata ilişkin karar, 13.1.2003 tarihinde kesinleştiğine ve boşanmanın eklentisi olduğuna göre bu bölüm için alacaklı, işlemiş faizi kesinleşme tarihinden itibaren başlatabilir. O halde, hesaplamanın buna göre yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken infazının istenmesi için kesinleşmesi gerekli olmayan ilamlarla ilgili kurala göre hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
zaman insanları değil armutları olgunlaştırır. |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 09:04:04 |