| Nişanlanmanın Sona Ermesinde Manevi Tazminat |
| Kaan V. |
Doktrindeki görüşe göre nişanın bozulması dolayısıyla manevi tazminat isteyen tarafın, kusursuz olması gerekiyor.Manevi tazminat isteyen tarafın çok az kusurlu olması halinde bile manevi tazminat istenemeyeceği öne sürülüyor.
Lakin bu konuda ne bir içtihat var ne de Medeni Kanun'un bu yönde bir hükmü var.Medeni Kanun'un 121.maddesi şöyle:
"Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir."
Bir nişanlı çift var olduğunu düşünelim.
Erkek, nişanlısı olan kadını aldatmaktadır.Birgün kadın, nişanlısı olan erkeği bir başka kadınla, erkeğin evinde uygunsuz bir halde yakalar.Bunun üzerine bayan,nişanlısı olan erkeğe hakaret eder ve erkeğe bir tokat atarak bulunduğu yeri terk eder.
Böyle bir olayda erkek nişanlısına karşı olan sadakat yükümlülüğünü yerine getirmemiştir ve bana göre ağır derecede kusurludur.Kadın ise erkeğe hakaret ettiğinden ve tokat attığından kusurludur.Peki bu durmda kadında kusur olduğu için erkekten manevi tazminat isteyemeyecek mi?Doktrine göre:"Hayır!"
Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?Manevi tazminat isteyebilmek için kusursuz olmak şart mıdır?Yoksa az kusurlu olmak yeterli midir?
|
| stephen |
Nişanın bozulması halinde manevi tazminat talep edilebilmenin şartları 1-tek taraflı irade beyanı ile sona erdirme 2-Tazminat isteyen tarafın kişilik hakları saldırıya uğramış olmalı 3-tazminat talep edenin,ZARARIN MEYDANA GELMESİNDE KUSURLU OLMAMASI 4-Davalının, karşı tarafın zarara uğramasında kusurlu olması bu çerçevede düşünecek olursak,bana göre kız nişanlısını o şekilde yakaladığı anda tek taraflı olarak, nişanın bozulmasını sağlamış olmalı.Herhalde böyle bir durumda devam etme niyeti de yoktur.Zararı doğuran kişi, aldatan nişanlı olduğuna göre ve aldatma olayında KIZIN HERHANGİ BİR KUSURU YOK(belki olabilir).Kusur tartışmasına girmek isabetsiz.Nişan zaten bozulmuş.Kız da bu şekilde manen uğradığı bu zararı tazmin ettirebilmeli.O durumda şiddetli duygu yoğunluğu ile söylenen sözler hiçbir anlam ifade etmez.Zaten bunun oluşmasına da kendi sebebiyet vermiş.Eğer karşı taraf hakaretten ve tokat olayından tazminat isterse genel hükümlere başvursun,diyorum ben!
|
| Kaan V. |
Size katılıyorum.Düşüncem sizinki ile paralel.Dokrinde m.tazminat isteyecek olanın kusursuz olması savunanların gerekçelerini merak ediyorum. |
| mertevrenkaya |
Bildiğim kadarıyla bu tip durumlarda borçlar kanunun 43. maddesi uygulanır.Doktrindeki görüş bence doğrudur keza bkya göre manevi tazminat isteyen kişi kusursuz olmalıdır. |
