EVLİLİK DIŞI ÇOCUĞUN NÜFUSA KAYDI |
RIDO |
8 YIL ÖNCE TAHRİK SONUCU UYGUNSUZ BİR BAYANLA İLİŞKİYE GİRMİŞTİM. BAYAN HAMİLE KALMIŞ VE MAHKEME KARARI İLE 8 YIL SONRA EVLİLİK DIŞI BİR ÇOCUĞUM OLDU, DAVA YARGITAY KARARI İLE KESİNLEŞTİ.
HAKİM YANLIZCA BABALIĞA HÜKMETMESİ GEREKİRKEN, NÜFUSUMA TESCİLİNE KARAR VERDİ, YARGITAYA İTİRAZ ETMEMİZE RAĞMEN YARGITAY KARARI ONAYLADI(oysaki ayni konuda başka bir davada yanlızca babalığa hüküm verilmesi gerekir yolunda davayı bozuyor) VE ÇOCUK MAHKEME KARARINA GÖRE BENİM SOYADIM İLE NÜFUSUMA KAYIT EDİLDİ.
BUNUN MEDENİ KANUN, NÜFUS KANUNU VE ÜSTELİK YARGITAYIN BU HASUSTA YAYINLAMIŞ OLDUĞU KARARA GÖRE UYGUN OLMADIĞI KESİN.
BENİM DAVAMDA GÖRMEZDEN GELİNEN BU HUSUS BAŞKA BİR DAVADA NASIL BOZMA NEDENİ OLABİLİYOR. KANUNLAR ÖNÜNDE HERKES EŞİT DEĞİLMİ, KANUNLAR KİŞİLERE GÖRE Mİ UYGULANIR.
BİLİYORUM ÇOCUĞUN BİR SUÇU YOK, ANCAK ZATEN MAĞDUR OLAN EŞİMİN DE HİÇBİR SUÇU YOK VE O ŞİMDİ KATMERLİ ŞEKİLDE MAHDUR OLDU.
KANUNSUZ KARAR OLABİLİRMİ, DURUMUN DÜZELTİLMESİ İÇİN NE YAPMALIYIZ?
KENDİM İÇİN DEĞİL AMA EŞİM İÇİN BİRŞEYLER YAPMALIYIM. |
taus715 |
tescil idari bir işlemdir.mahkeme bu yönde bir karar vermez..Babalık davası sonucu çocuğunuz tescil edilmiştir.esasen cocugunuz olduğunuda kabul ediyorsunuz.sorun ne
|
alisinkay |
Bu yönde yargıtay kararları da var.Ama Yargıtayın dayandığı hukuku usulu muhakemeleri kanunu şu anda yürürlükte mi bilmiyorum.Yeni kanun tüzüğünde 427 yada 426 o aralarda olması gerekir bu kanunun yeni mevzuatlarda o numaralar boş görünüyor.Yürürlükten kaldırılmış olma ihtimali var.
SOYBAĞININ HÜKÜMLERİ
A. Soyadı
MADDE 321.- Çocuk, ana ve baba evli ise ailenin; evli değilse ananın soyadını taşır. Ancak, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuk onun bekârlık soyadını taşır.
Bıçak soksan gövdeme, sıcacık kanım damlar/ Gir de bir bak ülkeme, başsız başsız adamlar… |
alisinkay |
bu sadece soyadı ile ilgili hüküm yoksa hakim hükmü ile soybağının kurulmasında elbette sizin kütüğünüze çocuğun kaydı yapılacak ama tek fark anne soyadı eğer mevzuatta yeni bir değişiklik olmadı ise
Bıçak soksan gövdeme, sıcacık kanım damlar/ Gir de bir bak ülkeme, başsız başsız adamlar… |
RIDO |
MAHKEME KENDİNİ İDARENİN YERİNE KOYARAK TESCİL KARARI VERDİ. NÜFUS KANUNUNDA EVLİLİK DIŞI DĞAN ÇOCUKLARIN ANNE SOYADINI ALACAĞI VE ANNENİN NÜFUSUNA YAZILACAĞI YAZILI, YARGITAYIN BAHSETTİĞİM KARARLARI DA BU YÖNDE, ANCAK NE HİKMETSE BU BENDE GÖZARDI EDİLDİ. MAHKEMENİN SADECE BABALIĞA KARAR VERMESİ GEREKLİYDİ, BABALIK KARARI GEREĞİ NÜFUS İDARESİ ÇOCUĞU ANNENİN SOYADIYLA ANNENİN NÜFUSUNDA BIRAKACAK BU KAYDI DA BABA NÜFUSUYLA İLİŞKİLENDİRİLECEKTİ.
BU ŞEKİLDE ÇOCUK ZATEN TÜM HAKLARINI ELDE EDİYOR. BABANIN(AİLENİN) NÜFUSUNA GİRMESİNİN NE ANLAMI VARKİ? KANUNUN BURADAKİ AMACI COCUĞU KORUMANIN YANISIRA AİLEYİ DE KORUMAKTIR. AİLE-EVLİLİK MEŞRUDUR VE EŞİN DE KORUNMAYA İHTİYACI VARDIR. AKSİ TAKDİRDE EŞ EVLİLİĞE DEVAM ETMEKLE CEZALANDIRILMIŞ OLACAKTIR.
MEŞRU EŞ KENDİ SAYFASINDA ÇOCUĞU, ÖZELLİKLE DE ANNESİNİN İSMİNİ TAŞIMAK ZORUNDAMIDIR SİZCE. İŞİN BU YÖNÜNÜ DE DÜŞÜNÜN
CEVABINIZ İÇİN YİNEDE TEŞEKKÜR EDERİM.
RIDOO |
taus715 |
1587 sayılı nüfus kanunun16 maddesinin 4928 sayılı degişik hükmü uyarınca çocuk evlilik dışı doğmuş ise ananın soyadını alır.babalık davası 4721 sayılı medeni kanunun yürürlüğe girmesinden önce mi sonuçlandı.
|
RIDO |
OLAY YENİ MEDENİ KANUNUN YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNDEN ÖNCE YANİ 1996 YILINDA GERÇEKLEŞMİŞTİ, ANCAK KARŞI TARAF DAVAYI 2002 TARİHİNDE YANİ YENİ MEDENİ KANUN UYGULAMAYA GİRDİKTEN SONRA AÇTI,
YANLIŞ ANLAMAYIN LÜTFEN BEN İŞLEDİĞİM HATANIN SONUCUNA HER ŞEKİLDE KATLANMAYA RAZIYIM. BENİM KORUMAYA ÇALIŞTIĞIM AİLEM VE EŞİM, ONLARI ÜZDÜM VE BİR ŞEKİLDE BU OLAYLARDAN UZAK TUTMAK ZORUNDAYIM. ONLAR BUNU HAKETMEDİLER....
YOKSA ÇOCUK NÜFUSUMA YAZILMIŞ YADA YAZILMAMIŞ HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL.
RIDOO |
alisinkay |
Ortada bir yanlışlık mı var.Çocuk şu anda kimin soyadını taşıyor.Sizin mi annesinin mi.Sizin soyadınızı taşıdığından mı rahatsızsınız.Yoksa nüfusta babası görünmekten mi?
Bıçak soksan gövdeme, sıcacık kanım damlar/ Gir de bir bak ülkeme, başsız başsız adamlar… |
taus715 |
4722 sayılı türk medeni kanunun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki kanunun4 üncü maddesi uyarınca nedeni kanunun yürürlüge girdigi sırada henüz herhangi bir hak doğurmayan olaylara bu kanun hükümleri uygulanacağı öngörülmüştür.karar yeni medeni kanun yürürlüğe girdiği tarihten sonra verilmiş ise çocuk ananın hanesine ananın soyadı ile tescil edilmesi gerekmekte idi ancak mahkeme belirttiğinize göre aksi yönde karar vermiş,temyiz edilmemiş,artık yapacak bir şey yok ..çocut da zaten sizin çoçuğunuz......
|
alisinkay |
Sayın Taus benim kafama takılan Soruyu yanıtlayan arkadaş dava yargıtay kararı ile kesinleşti demiş.Yani mahkeme kararı temyize de götürülmüş.Sanırım bu arkadaş çocuğun nüfusta babası görünmekten rahatsız oluyor
dolduk be, dolduk be,
sarardık be solduk be
ula biz bu ÜLKEYİ
SOKAKTAN MI BULDUK BE |
taus715 |
sayın alisinkay sizin de belirttiğiniz gibi konu yarğıtaya gitmişve artık yapılacak bir şey yok..4721 sayılı kanun yürülüğe girdikten sonra binlence baba tanınan veya babalık davası sonucu çocuklarını kendi hanelerine tescil ettirebilmek için uğraş verirlerken sayın ileti sahibini anlamak mümkün değil.
|
alisinkay |
Hak zarara sokulmaz.Olması gereken olmuş.Yargıtayın bu yöndeki kararlarına ve mevzuata rağmen demişsiniz.Yasal değil demişsiniz.Bana yasal olmayan babalık davası sonucu babalığına karar verilen kişinin nüfusuna geçmeyen bir tane örnek gösteriniz.
Bir haksızlık yapmışsınız ve o haksızlık düzeltilmiş.Ha şu anki ailenizi mi düşünüyorsunuz.Onları haksızlığa uğratan ne yeni çocuk ne de annesi sadece sizsiniz.Ve hak, hukuk adelet diye aramanıza bir anlam veremedim.Kfamızı açık bilgi vermediğiniz için karıştırdınız.Ama uygulama hep aynı yargıtay vermesi gereken kararı vermiş.bütün mevzuatta bu yönde nüfus kanununa göre hakim hükmü ile veya tanıma yoluyla evlatlık ilişkisi kurulur.
Eşinizi mağdur eden de sadece sizsiniz.
dolduk be, dolduk be,
sarardık be solduk be
ula biz bu ÜLKEYİ
SOKAKTAN MI BULDUK BE |
Benna |
Ya Neden Rido böyle isin okulunu okudunuz bunu da okuyun mantığına girdin sen ne istediğini söylemeyince birileri sana nasıl yardımcı olsun daha sen ne istediğini bilmiyorsunki!
Ayrıntılarını bilmediğiniz diyorsun ama çıkıp yardım istiyorsun. Heralde meslek hayatımızda neyin lazım olacağını senden öğrenecek de değiliz onu da biz takdir edelim bırakta.
Son söylediğinize gelirsek karsı dava diye bir durum yok Yargılamanın Yenilenmesi mümkün ama şartları ise;
HMUK Madde 445 - Katiyen verilen veya katiyet iktisap etmiş olan kararlar hakkında aşağıdaki sebeplere binaen iadei muhakeme talep olunabilir:
1 - Muhakeme esnasında esbabı mücbireye veya lehine hükmolunan tarafın fiiline binaen elde edilemiyen bir senet veya vesikanın hükmün itasından sonra ele geçirilmiş olması,
2 - Hükme esas ittihaz olunan senedin sahteliğine karar verilmiş veyahut senedin sahte olduğu mahkeme veya bir mevkii resmide ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki karar hükümden evvel ittihaz olunup iadei muhakeme talebin de bulunan kimsenin, hüküm zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
3 - Hükme esas ittıhaz olunan bir ilam hükmü fesih ve nakzolunarak kaziyei muhkeme teşkil etmek suretiyle külliyen mürtefi olması,
4 - Şahadeti hükme esas ittihaz olunan şahidin hükümden sonra yalan şahadetle mahküm edilmiş olması
5 - Ehlihibrenin kasten hilafı hakikat ihbaratta bulunduğunun hükmen tahakkuk etmesi,
6 - Mahkümunlehin yalan yere yemin ettiği ikrarı veya beyyinei tahririye ile sabit olmuş olması,
7 - Mahkümunleh tarafından hükme müessir diğer bir hile ve hud’anın kullanılmış olması,
8 - Vekil ve mümessil olmıyan kimseler huzuriyle davanın rüyet ve hükmedilmiş olması,
9 - Davayı rüyetten istinkaf etmeğe kanunen mecbur olan hakim huzuriyle muhakemenin rüyet ve hükmedilmiş olması,
10 - İki tarafı ve sebebi müddehit bir dava hakkında sadır olan bir ilama mugayir yeni bir ilam suduruna sebep olabilecek bir madde yokken yine o mahkeme veya diğer bir mahkeme tarafından evvelki ilamın hükmü hilafında bir hüküm ve karar verilmiş olup da her iki ilamın katiyet kesbetmesi.
11 - (Ek bend: 23/01/2003 - 4793 S.K./1. md.) Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(Ek fıkra: 16/07/1981 - 2494/33 md.) Birinci fıkranın 4, 5 ve 6 ncı bentlerindeki hallerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkümiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya karar verilememiş ise, ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde yargılamanın iadesi sebeplerinin varlığının, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.
KANA KAN İNTİKAM |
RIDO |
İLGİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM. İLK İLETİMDE HERŞEYİ AÇIKÇA YAZMIŞTIM.
BÖYLE BİR MAHKEME KARARININ BOZULMASINA DAİR ÖRNEK YARGITAY KARARLARI MEVCUT.
AMA BENİM DAVAMDA YARGITAY, MAHKEMENİN KARARINI GÖRMEZDEN GELİP ONAYLIYOR, BUNU CUMHURİYET SAVCISIDA ATLIYOR VE ZAMANINDA TEMYİZ ETMİYOR. VE DAVA KESİNLEŞİYOR(karar düzeltme hakkımızı da kullandık ve üstelik birde para cezası aldık)
BİZİM BU KARARI DÜZELTME İMKANIMIZ YOKMUDUR? YADA EŞİMİN DAVA AÇMA HAKKI?
RIDOO |
Demirer1 |
Siz yasal bir yanıt arıyorsunuz ama ilk önce kamu yararının göz edildiği bu tip bir davada "kamu vicdanı" açısından değerlendirmek lazım...
Madem ki hata olmuş, doğal sonucu olan bazı acılar çekilecektir, soru bunları kimin çekeceği ve en az nasıl çekileceğidir. Maalesef eşinizin aslında sizin çekmeniz gereken bir cezayı çektiği için üzülüyorsunuz ancak kesin olan nokta çocuğun cezalandırılmamasıdır çünkü 4 kişinin içinde tek masumumiyeti sabit olan odur. Çocuğun sizin nüfüsunuzda olması onun açısından en uygun durumdur, keza ailenizin bir parçası olması da... Dolayısıyla yargının kararı "vicdani" açıdan tutarlıdır. Belki iki yanlış bir doğru edebilir umidiyle yasal dayanaklar arayışınıza devam edebilirsiniz ancak kişisel ve profesyonel deneyimlerime dayanarak garanti ederim ki bu yolda zamanla "acınız" daha çok artacaktır.
Kanımca bir aile danışmanından yardım alırsanız olayı hem eşiniz hem de kendiniz açısından kolaylaştırır, bu acıyı belki de bir kazanca çevirirsiniz...
|
Av.Ragıp Atay |
Ben neyin tartışıldığını anlamadım. Evet Nufus tescili idari bir işlemdir. Ancak idare, mahkeme kararını da uygulamak zorundadır. Kanunu bilmek, maalesef hukukçu olmak için yeterli değil. Boşanma kararlarında da, tarafların boşanmalarına karar verilir. Ama nufus Müdürlüğü, kesinleşen boşanma ilamı gereği, kadını kaydını silerek, kendi nufusuna kaydeder.
Yeni MK dan önce de babalık davası sonuçlandığında,kesinleşen karar gereği, evlilk dışı çocuk, babanın nufusuna kaydedilirdi. Ancak mahkeme, resen kaydına karar vermiş. Yasaya aykırı bir durum yok yani.
Ancak yeni MK gereği, evlilk dışı çocuk, annenin nufusunda kalmaktadır.
Rıdo'nun feryatları da bu nedenle yerinde değil sanıyorum. Eşiniz için endişelenmenize gerek yok, annesinin başkası olduğu nufusta zaten yazılmıştır
|