SİSTEMATİK İŞKENCE |
hukukçu adayı |
Biliyorsunuz geçenlerde Werheugen bir açıklama yaptı.Werheugen Türkiye'de sistematik işkencenin sona erdiğini söyledi.Bu Türkiye için çok olumlu bir gelişmeydi.ama hala insanlar sistematik işkencenin(devlet kontrolunde ki işkencenin) devam ettiğini söylüyorlar.SİZCE SİSTEMATİK İŞKENCE TAMAMEN SONA ERDİ Mİ?ANKETE KATILIRSANIZ SEVİNİRİM.
Bir ülkede, kısa boylu insanlar uzun gölgeler veriyorlarsa, orada güneş batıyor demektir... |
Emrah Yavuzcan |
Sevgili hukukçu adayı, yazına biraz daha özen gösterebilirsin sanırım. Ayrıca Günter Verheugen yazacaktın galiba, yanlış tuşa bastın sanırım. İnsan Hakları Derneği ve İnsan Hakları Vakfı’nın dile getirdiği “Türkiye’de sistematik işkence devam ediyor” iddiası üzerine Rüte, Türkiye'ye geldi. İsminin açıklanmasını istemeyen bir yetkili yukarıdaki "işkencenin sona erdiğini" söyledi. İşkence, insan onuruna yakışmayacak bir uygulamadır fakat bazı insan olamayacak kişiler üzerinde de uygulanmalıdır.
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
tebrone |
peki insan olamayacakları tesbit etme görevi kime ait olmalı.
Tesbit ettikten sonra, ne kadar işkence yapılacağını kim belirleyecek.
İşkenceyi kim yapacak
İşkencenin dozu kaçtı mı kaçmadı mı? kim denetleyecekMetin
|
carikli |
değerli dostlar,
"kişi kendinden bilir işi"
Sistamatik işkencenin kalktığını kim söylüyorsa BANA GÖRE YALAN SÖYLÜYOR.Ben hukuk uygulayıcılarının(hakim,savcı ve dolayısıyla adalet bakanlığı) işgencelerine maruz kalıyorum.Devletin adalet bakanlığıda bu işkenceyi yapanlara bir şey yapmıyor. (bir şey yapmıyor dersem haksızlık ederim)Onlara ödül veriyor.
Elimde bir yığın belge var. Bu belgeleri gören Avukatlar bir yığın hukuksuzluğun olduğunu söylerken; adalet bakanlığının hukuksuzluğu yapanlara bakış açısı , onları ödüllendirmesi, işkencenin bitmediğinin ,bitmeyeceğinin göstergesidir.
Aynı yılın 24 kasımını 9 kasımından önce yaşatan savcıya, "24 kasımın 9 kasımdan önce gelmesi hayatın olağan akışına aykırıdır" diyen vatandaş tutuklanıyor ve deli muamelesine tabi tutuluyorsa (ki; bu belgeli bir gerçektir) işkence bitmemiştir.
Yeni yasalar çıkıyor veya değiştiriliyor. yasa hazırlayanlara bir önerim var. Dolandırıcılarla işbirliği içinde olanlar ödüllendirilmektedir. bu ödülü adalet bakanlığı vermektedir, ama Törensiz vermektedir. Yasalara KÜÇÜK bir ekleme yapsınlar; "Kamu adına dolandırıcılığı destekleyen adli görevlilere verilen ödüller DEVLET TÖRENİ İLE VERİLECEKTİR"
Ben işkencenin kalkmadığını yaşayan biri olarak biliyorum. yasalara eklenecek yukarıdaki ibare ile herkes dolandırıcılığın devletçe ödüllendirildiğini öğrenmiş olur.
form yöneticilerinden bir ricam olacak;
Aynı yılın "24 kasımı 9 kasımdan önce gelir mi" konulu bir anket yapsınlar, görelim bakalım kaç kişi evet yanıtını verecek
çarıklı |
hukukçu adayı |
yanlışlıkla başka tuşa basmışım okuyuculardan özür dilerim.yazarken biraz acele etmişim.konuyu düzeltme imkanım var mı acaba .tekrar özür...
Bir ülkede, kısa boylu insanlar uzun gölgeler veriyorlarsa, orada güneş batıyor demektir... |
KAHİN |
SAYIN jawussjan hukukçu adayının yazmış olduğu konu ve bu konu ile ilgili olarak yaptığı ankettir burada mevzu bahis olan yalnız sizi konudan çok galiba hukukçu adayı'nın yazısı ilgilendirmiş birinci söyleyeceğim (kendi düşüncelerimide katıyorum ) '' insan olamayacak kişiler üzerindede uygulanmalıdır.'' Demişsiniz bunun ne anlama geldiğini anlamış değilim tebrone nin dediklerini okudu iseniz belki birşeyler fark edebilirsiniz.O zaman işkence serbest olsun sokakta kim kim tutarda onun insan olamayacak kişi olduğunu söylerse o kişiye hemen işkence yapılsın demek değilmidirbu ?diğer bi anlamadığım mevzu ise işkence uygulanmalıdır yazmışsınız ondan önce ise işkencenin insan onuruna yakışmayacak bir uygulama olduğunu söylüyorsunuz ''bu ne yaman çelişki'' derim ben.yazma konusuna gelince ise bu klavye başka birşey değil elin 3 santim sağa kaydımı başka bir harfe dokunuyorsun o zaman ne oluyor yanlış yazılıyor benim size söyleceğim bunlar
Kabul etmediğimiz fikirlere karşı ne kadar kuvvetli mantığımız vardır! (?) |
Admin |
Sayın hukukçu adayı yazmış bulunduğunuz iletiyi linki ile düzeletebilirsiniz. Sitemizin konusunun hukuk olduğunun ve (basit imla hataları hariç) daha özenli yazmamız gerektiğinin bilinci içinde olmanıza sevindim.
saygılarımla.
https://www.hukuki.net |
milo |
İşkence, insan onuruna yakışmayacak bir uygulamadır fakat bazı insan olamayacak kişiler üzerinde de uygulanmalıdır. ( kime ve neye göre belirleyeceksiniz bunu sayın jawussjan)
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... (!!!)
|
Emrah Yavuzcan |
Vaaaayyy... Erzurum İnsan Hakları Derneği beni arıyor galiba:)) Sayın kahin'in klavye ile yazdığımızı hatırlatması güzel olmuş, bir an unutmuştum. milo'nun benim yazımı tekrarlaması daha da hoş olmuş, yukarı bakmakta zorluk çektim biraz:)) sayın tebrone'nin sorusuna gelince, o imralı'daki .....nun o halde yaşatılması beni rahatsız eder, kimin insan onurunu hak ettiği kişiye göre değişir, kendi fikrimdir, hak edene, hak ettiği gibi davranırım, şimdi olduğu gibi! ayrıca sayın hukukçu adayı, anket için teşekkür ederim ve düzeltmeyi gerçekleştireceğinizi ümit ederim.
Saygılarımla...
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
hukukçu adayı |
bende size size teşekkür ederim.Sayın Admin o işareti konunun üzerinde bulamadım.yardımcı olursanız sevinirim...
Bir ülkede, kısa boylu insanlar uzun gölgeler veriyorlarsa, orada güneş batıyor demektir... |
Av.Feyz Pazarbaşı |
işareti ile düzeltme yapabilirsiniz. Tabi konuya biraz daha çeki düzen verip, anlaşılır hale getirirseniz seviniriz.
https://www.hukuki.net |
hukukçu adayı |
sayın jawussjan düşüncenize katılmıyorum.Türkiye hukuk devleti biri suç işlemişse cezasını çeker.İşkence ceza değildir.sanırım bazı insan olmayacaklarada ceza olarak verilemez.her kim olursa olsun varsa bir suçu cezası hukuka uygun olarak verilmeli.insanlık dışı muameleyi kimse hak etmez.Ben şahsen işkenceye sonuna kadar karşıyım.bence idam işkencenin enbüyüğüydü savaş terör vs. dışında kaldırıldı.bu uygar ve çağdaş bir millete yakışır.
Bir ülkede, kısa boylu insanlar uzun gölgeler veriyorlarsa, orada güneş batıyor demektir... |
Benna |
Halen işkence olmalı diyebiliyorsak yazık bize diyorum. bir başkası da evet bu fikri savunanlara da işkence yapılmalı derse o da haklı çıkacak bu gidişle. işkence basıt halde karşı koyamayacak kişi üzerinde devletin verdiği yetkiyi ve imkanları kullanarak her türlü en aşağılık ve adi şekilde insan onurunu ayaklar altına alarak hayvana dahi yapılması reva görülmeyecek davranışları sergilemektir bence. Bu fikri savunanlar hiç işkenceye maruz kaldımı acaba acaba hiç işkenceci profili inceledi mi acaba. bu bir bumerang gibi dönüp duran bir olgudur. İdam bile edilen kişinin adil bir şekilde ölme hakkı vardır. Acaba işkenceyi savunan arkadaşlar ırakta öldürülen kişilerin son halini çaresiz hallerini gördüler mi? isterlerse o görüntüleri gönderebilirim bu arkadaslara. ben bir daha düsünün arkadaslar lütfen diyorum.
saygılar.
KANA KAN İNTİKAM |
Nilgül Saraç |
hukuk fakültesinin ilk yılında da son yılında da şu öğretilir 'insan hakaları ve bunun temeli olan yaşam hakkı, en üstün haklardandır' bir hukukçunun geçin bunu bir insanın 'hak ediyorsa işkence görmeli ' düşüncesi hangi mantığa ve demokrasiye dayandırılabir. bu ülkede çok şeyler oldu ve olmaya devam ediyor; ama susuyoruz
sayın carikli gibilerde bu gerçeği böylesine su yüzüne çıkarınca acaba arkasında birileri mi var diye düşünmeden de edemiyoruz
nilgul |
carikli |
tekrar merhaba
'insan haklaları ve bunun temeli olan yaşam hakkı, en üstün haklardandır' bu gerçek sadece hukuk fakültesinde öğretilmiyor. Ben hukuk fakultesi okumadım ama; bu gerçeği İNSAN olarak öğrenebilmek için hukuk fakultesinde okumanın yeterli olmadığını da biliyorum. Herşey okullarda öğretilmiyor. yaşam bize çok şeyler öğretiyor.
Herhangi bir canlıya (hayvan, ot, çöp vs) bile reva görmediğimiz uygulamaları malesef İNSANA uyguluyoruz. Garip ki bunu yapanada insan diyoruz ve onlarlar bir arada yaşıyoruz.Bu da gerçek insanlığın erdemlerinden olsa gerek.
Ben yine ısrarla Türkiye de işkencenin bitmediğini savunuyorum ve diretiyorum. bunun aksini iddia edenle her platformda tartışmaya hazırım. Son günlerde nerdeyse "nefes aldığım için" adliyeye götürülüp sorgulanıyorsam;İŞKENCE BİTMEMİŞTİR.Beni sorgulayan savcı hukuk fakultesi okumadımı? ona ilk yıldan son yıla kadar 'insan haklaları ve bunun temeli olan yaşam hakkı, en üstün haklardandır' öğretilmedi mi? Yoksa bizim savcı başka bir dünyadan mı?
Bazı gerçekleri ortaya çıkarmak için arkamızda birilerinin olması gerekmiyor.
İnanın arkamda kendimden (İNSANLIĞIMDAN) başka kimse yok.
Tekrar yenilemek istiyorum.
24 kasım 9 kasımdan önce gelir mi? (aynı yılın). Bu konudaki görüşlerin bana çok yararı olacak . Çünkü ben 24 kasımın 9 kasımdan önce yaşatılmasının akla, mantığa, hukuka ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu savunduğum için yargılanıyorum.Siz değerli hukukçuların görüşleri bu davamda bana çok gerekli. 24 kasım 9 kasımdan önce gelmez dedim diye akıl hastanesine gönderilmem,hakkımda dava açılması işkence değil de nedir sizce.
Not:Son günlerde yaşanan olaylar nedeniyle adaletin başı bazı açıklamalarda bulundu ve dediki "savcılarımızın gücü sıradan vatandaşlara yetiyor, imtiyazlı kişlere dokunulamıyor" gibi laflar etti. bu açıklamaları okurken veya dinlerken, ister istemez "bu adam dolandırıcılara verdikleri ödülü ne çabuk unuttu" demekten kendimi alamıyorum. Sonra da TÖRENSİZ VERiLEN ÖDÜLLER DEMEK Kİ ÇABUK UNUTULUYOR" diyorum.
çarıklı |
hukukçu adayı |
sayın carikli dediğinizde haklısınız.İnsan haklarının bilmek için insana değer vermek için hukuk fakültesi okumak gerekmiyor.Biz insanız.Ne yazıkki insanlar işkence konusunda ya çok katı kurallara sahip oluyor. hak edene yapılsın diyorlar.O insanlar empatiye sahip değil herhalde.Çünkü kendilerini işkence gören insanların yerine koymuyorlar.Irak'ta yapılanları medyadan görünce yerindibine girdim.Çünkü bir insan başka bir insanı köpekten daha kötü bir duruma sokmuş.ben şahsen o işkence gören insan yerinde olsaydım yaşayabilirmiydim artık diye kendi kendime soruyordum.İnsan haklarının bekçiliğini yapanlar en büyük ihlalleri yapıyor.Bir gün bizim başımıza gelmeyeceği ne malum kim bilebilirki....
Bir ülkede, kısa boylu insanlar uzun gölgeler veriyorlarsa, orada güneş batıyor demektir... |
Av.Ragıp Atay |
[url="pop_download.php?mode=Edit&dir=ragipatay&file=63"] [/url]
|
Av.Ragıp Atay |
işkencenin gerekli olduğunu savunan arkadaşlar, yukarıdaki linke tıklayarak, işkence fotoğraflarını görebilirler.Umarım"ama ben Amerikalıların işkence yapmasına karşıyım" diye bir savunma yapmazlar. Eğer İşkenceyi kimin yaptığı ve kimlere yaptığı konusunda, kendilerine haklılık payı çıkaran varsa, bilsin ki, o da işkenceye ortaktır
|
Emrah Yavuzcan |
Bir işkenceci(!!!) olarak itiraf ediyorum, evet, işkenceciyim, ama hangimiz işkenceci değiliz ki? Fotoğrafları görebilseydim belki (link bozuk), çok sevinirdim, hatta masaüstüne koyardım. Bana yapılınca da çok hoşuma gider, bi daha yap derim.
Bunlar mı bekledikleriniz? Bunlar mı okumak istedikleriniz?
Arkadaşlar, hala kana kan intikamın, kan davalarının, tecavüzlerin, savaşların, vs... olduğu bir dünyada işkence çok mu ağır??? Kıyaslayın!!!
Birini öldürmek,öldürülen insanın onuruna çok mu yakışıyor? Neden bu kadar kişi hapishanede ve kasten adam öldürme işkenceden çok daha normal? Teröristleri biz öldürmüyor muyuz? İnsanlık onurunu kim takar? Benim vatanımı, benim milletimi kimse tehdit edemez, edeni de bana kimse savunmasın!!!
Ben de hukuk fakültesi öğrencisiyim fakat idamı size çok güzel haklı da çıkartabilirim, çok da güzel yere de batırabilirim. Hukuk fakültesinde öğretilen "insan onuruna yakışacak..." değildir. Hukuk mantığını kavratabilmektir. İnsan, yaşam, savaş, vs... konuların hepsi gösteriliyor mu? Bana da haber verin gösterilen bir fakülte varsa.
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
Emrah Yavuzcan |
Ayrıca, içimizde işkenceye maruz kalan bir arkadaş varsa, madem hukukçu, gidip adli ve idari yollara başvursun.
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
Benna |
Sayın Jawussjan hatlar karıstı galiba idam savunulabilir ama bunun işkence ile ne alakası var onu çözemedim. öneriniz nedir kim kime hangi tür işkenceyi yapabilir. sabah aksam falaka yada aç karına ya da tok karına mı olsun. haftada bir kez buzlu suya sokma arada elektrik verme. yeter mi yetmez kaval kemiklerine darbeler yada karına iz kalmasın diye kum torbasıyla iç organları parçalayacak şekilde vurma. filistin askısını bilirmisin bir süre sonra kolların kullanılmaz hale ve felç durumuna sokan. gazeteci Metin Göktepenin öldürülmesi nasıldı kafası parçalanarak "olsun kaza idi o problem mi" tabi devlet kendi bekaası için istediğine istediğini yapar değilmi. henüz ziverbey anıları unutulmamısken! işkenceyi yasal hale getirmeye ne dersin belki bilimsel teknikleri de kolluğa öğretiriz onlar daha kolay işlerini görürler kimseden çekinmeden. Sayın meslekdaş adayım 80 lerde olanları hiç okudunmu ya da yakınlarına sordun mu? bir kaç bin kişinin birden falakadan geçirilmesini. ben o zaman tek bir söz edeceğim umarım işkenceye ve kötü muameleye maruz kalmazsın. yada siz hukukçu değil gladyoda ya da özel harekatta yer almalıydın. fena olmazdı kendin yargılar ve de mahkum ederdin. devlet de korunmuş olurdu....
Aslına bakarsanız işkence gecmiş kültürümüzde var Osmanlıyı araştırınız isterseniz.... |
milo |
Kişi kendini bilmek gibi irfan olmazmış. Demek ki sizin işkenceniz ve işkenceciniz iyi. güzel. Bu kafayla devam edin. Hukuk alemine sizi hayırla takdim edelim. Hitler'i Almanya'da iktidara getiren faktörlerden birisi de, Hitler' e karşı gelemeyen, eyyamcı ve cesaretsiz hukukçulardı. Biz daima bir adım daha atmak zorunda olduğumuzdan, hukukçu adaylarını da işkenceyi mübah gören anlayışla yetiştirdiğimizi doğrusu bilmiyorduk, öğrenmiş bulunuyoruz.
İşkence yapmakla, kasden adam öldürmek arasındaki farkın hukuk fakültelerinde okutuluyor olması gerektiğini sanıyorum.Bilmediğimiz bir şeyi daha öğrendik. "Hukuk fakültesinde öğretilen "insan onuruna yakışacak..." değildir. Hukuk mantığını kavratabilmektir. İnsan, yaşam, savaş, vs... konuların hepsi gösteriliyor mu? Bana da haber verin gösterilen bir fakülte varsa." Demek ki bizim hukuk fakültelerinde, kanunların, insan onuruna yakışacak biçimde yapılması da gerekmiyormuş. Demek ki kanunları yapanlar "hukuk mantığı " içinde, asıl amacı insan ve toplum hayatını düzenlemek olması gerektiği halde insana uzak kanunlar yapıyorlarmış."Hukuk mantığı" nın içinde demek ki İNSAN FAKTÖRÜ önemli değilmiş.
İşkence ve idam konuları liselerde yapılan münazaralara benzemez. Bu konular da "salt hukuk" kapsamında konuşulacak şeyler değildir. Bu konuları tartışacakların hukuk yanında başka bazı hasletlere,değerlere ve bilgilere sahip olması gerekir. Yani sizde olmayanlar ve bu kafayla da hiç bir zaman olamayacak özellikler.
"en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin"
|
Emrah Yavuzcan |
işinize geleni çıkartıp, onu anlamakta ne kadar başarılısınız!
tebrik ettim,
benim kullandığım sözler yukarıda yazıyor, unutmadım ne yazdığımı:)
ayrıca, özel harekatta yer almayı çok isterdim.
jawussjan işkenceyi savunuyor, herkese işkence yapmak istiyor!!!
ne kadar düz mantık...
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
Benna |
Kullandığınız kelimeyi unuttuğunuzu söyleyen yok sayın Jawussjan. herkese işkenceyi savunduğunuzu söyleyen yok yapmayın herkesin içine siz de giriyorsunuz. sadece hakedene değilmi? kim hakediyor onu şartlara bırakmak lazım ya da artık o engin felsefi anlayışınızla siz ve sizin gibi insanlar belirler artık bunu değilmi? sahi düz kontak mantığı olmayan nedir acaba?
Kimseye Hakettiğinden Ne bir Fazla Ne bir Eksik Değer Vermeli |