 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
TCK Tasarısı geri çekildi |
ozcanhukuk |
TCK tasarısı son anda geri çekildi.Türk Ceza Kanunu (TCK) tasarısını görüşmek üzere TBMM'yi 14 Eylül'de olağanüstü toplantıya çağıran AKP Grubu, 343 maddesi geçen tasarının son iki maddesi olan yürürlük maddelerine gelindiğinde tasarıyı Adalet Komisyonu'na çekti.
Ceza Kanunu gibi Anayasa'dan sonra gelen , temel hak ve özgürlükler bakımından en önemli yasalardan bir sayılan, en temel yasalardan biri olan toplumun her kesimince nefesler tutulmuş halde beklenen Türk Ceza Kanunu'nun bu yasayı çıkarmak için yani bu iş için olağanüstü toplanan TBMM'de tüm maddeleri görüşülüp geriye 2 maddesi kalınca çekilmiş olması karşısında yapılan iş tüm tüm topluma hakarettir, Meclis'in manevi şahsiyetine hakarettir. TBMM tarihinde bunun bir başka örneği yoktur. Yasanın geri çekilmiş olmasının hukuksal hiç bir izahı yoktur. Bunun "siyasal etik"e sığan bir tarafı da yoktur. Tüm kamuoyu yasanın neden geri çekildiğine ve yasanın geleceğinin ne olacağına verilecek cevapları beklemektedir.
|
alisinkay |
Değerli Özcan Hukuk bu yasa tasarısı başka şeyleri örtmek ve gündem oluşturmk için yapılmış diye düşünmeye başladım.Yasa tasarısından önce gündemde olanları yok etmek olabilir amaç.Yada hiç gündeme gelmesinin istenilmeyeceği kaçırdığımız bir nokta da olabilir diye düşünüyorum.Bunları bir değerlendirmek lazım.Bir önceki gündem Demiryolları ve toprak satımıydı.Demiryolları hala gündemde Toprak satışıyla ilgili gündem değiştirilmek istenmiş olabilir.Haham okuluyla ilgili gündem değiştirilmek istenmiş olabilir.Yada hiç bilmediğimiz bir gündem su altında kalmış olabilir.Buz dağı misali
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
Av.Ragıp Atay |
Eskiler hatırlar. Mahallede kimin topu varsa, takımı o kurar, maçta istediğini yapar. İstediği gibi oynardı. Eğer maç sırasında, kafası bozulursa, topu alıp gider ve maç yarım kalırdı.
TOPA SAHİP OLDUĞUNU SANAN KİŞİ TOPU ALDI GİTTİ.
|
Emrah Yavuzcan |
Dile kolay, 78 yıl sonra değişen bir ceza kanunu olacaktı...
Zina'dan mı kaynaklanıyor bu geri çekilme, yoksa başka bir şey mi var? Bakmak lazım. AKP, zina suçunu ‘cinsel sadakatsizlik’ formülüyle yasaya eklemeyi denedi. Girişim CHP'nin ‘Meclis’i terk ederiz’ restiyle başarısız oldu. Beklenen Ceza Kanunu geri çekilmemeli, çekilemez. Bir süre bekletildikten sonra yine genel kurula gelecektir. Topu alan kişi inşallah çabuk geri getirir:)
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
ibrahimg38 |
yazmayım diye karar aldım ama ne yapayım, okuyunca kendimi tutamıyorum,
yıllarca hukukun yetersizliğinden bahsedilir bu ülkede hemde en yetkili ağızlardan Mafyanın bile hukukun eksikliğinden kaynaklandığına dair sayfalarca makale okuduk yada bir kurluşun yanluışlarını okuduk,
şimdi 343 maddelik bir tasa taslagı gayet güzel deniliyor.(tam okumadım) muhalefette destekliyor.
bunların içinde 2 madde konusu olunca topu alıp giden bir çocuğa benzetiliyor.
insaf yani şimdi sizin yazınızı okuyan okurlar demezlermiki yahu kardeşim yıllardır hiç kimsenin değiştirmeye cesaret edemediği bu yasayı cesaretle ve kararlılıkla değişimi sağlanıyor hatta toplumun birçogunun sıkıntı yaşadığı konular kısmende olsa düzenleniyor siz hala 2 maddenin konusuyla hükümeti topa tutuyorsunuz. hangi akla hizmet ediyorsunuz sorusu geliyor aklıma.
sizi bu kadar rahatsız eden maddeleri yazında bizide inandırın öyleyse
|
Emrah Yavuzcan |
Alıntı: Alıntı yapılan üye ; ibrahimg38:
şimdi 343 maddelik bir tasa taslagı gayet güzel deniliyor.(tam okumadım) muhalefette destekliyor.
bunların içinde 2 madde konusu olunca topu alıp giden bir çocuğa benzetiliyor.
insaf yani şimdi sizin yazınızı okuyan okurlar demezlermiki yahu kardeşim yıllardır hiç kimsenin değiştirmeye cesaret edemediği bu yasayı cesaretle ve kararlılıkla değişimi sağlanıyor hatta toplumun birçogunun sıkıntı yaşadığı konular kısmende olsa düzenleniyor siz hala 2 maddenin konusuyla hükümeti topa tutuyorsunuz. hangi akla hizmet ediyorsunuz sorusu geliyor aklıma.
yıllardır kimse değiştiremedi, çünkü uzun süreli bir çalışmaydı ve AB'ye girebilmek için hiç bu kadar uğraşmamıştık. TCK Tasarısı’nın AB Komisyonu’nun İlerleme Raporu’nu açıklayacağı 6 Ekim tarihine yetiştirmek için acil toplandı meclis. Cesaret, kararlılık, allah allah... Kim kararlı kardeşim ibrahimg? Zina konusunu sokamadığı için, isim değiştirip yine ekleyemediği için, bu konunun biraz soğumasını bekleyen AKP mi çok kararlı TCK'nin değişmesi için? Neden 126 maddeden sonra geldi acaba geri çekme kararı?
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
Admin |
TCK tasarısının enine boyuna yeniden tartışılması şart. İtalyan ceza hukukundan iktibas olan yürürlükteki ceza kanunumuzdan daha sert bir ceza kanunu ile mi karşılaşacağız? Bu açıdan bakınca tasarının geri çekilmesi yerinde ama, geri çekilme nedeni açıklanmadıkça tatmin olacağımızı sanmıyorum. Vekillerimiz asilden habersiz işer mi yapıyor?
https://www.hukuki.net |
alisinkay |
İbrahimg hukuk özellikle de ceza hukuku en ufak bir hatayı affetmez.Mesela en basiti daha önce adam öldürme konulu bir forumda tartışılan teşebbüs hükümü,
bu kanun eksik teşebbüsle, teşebbüs arasındaki farkı kaldırıyor.Sadece bu bile birçok olayda hakimin kararın değişmesine yetecek bir düzenleme hiçbir tartışma yapılmadan böyle düzenlemeler yapılması yanlış
Mesela soykırım suçu diye bir suç yokken ekleniyor.Kötü mü olur.Temiz düşünürsek hayır.Çok güzel bir düzenleme de diyebiliriz.
Ama Türkiye de asla soykırım olmadı.Ermeniler de bunu Türkiyeye kabul ettirmek istiyor.Türkiyede işlenmeyen bir suçu ceza yasamıza niye koyuyoruz.Acaba ilerde soykırım yapabilir miyiz?Düşünce bu mu?Konulsa bile hangi şartlarda konulmalı.Bize kazandırıp kaybettirecekleri.Hukuka ne kazandıracağı düşünülmeli
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
Admin |
https://www.istanbulbarosu.org.tr/Detail.php?CatID=1&SubCatID=1&ID=668 ve https://www.hukukcularder.org/anas/vakittck.htm linkinden tasarı hakkındaki bazı eleştiri ve örneklere ulaşabilirsiniz.
Kanımca "yasa yapmak en kolay icraattır"
https://www.hukuki.net |
ozcanhukuk |
AB de TCK'nın geri çekilmesine tepkisini dile getirdi.
AB'nin genişlemeden sorumlu üyesi 6 Ekim'e kadar tasarının tamamlanmaması halinde sorun çıkabileceğini açıkladı..
AB KOMİSYONU, TCK TASARISININ ÇEKİLMESİNDEN ''KAYGILI''
AB Komisyonu, TCK tasarısının TBMM genel kurulundan adalet komisyonuna çekilmesinden ''kaygı duyduğunu'' bildirdi.
Komisyon sözcüsü Jean Christophe Filori, Brüksel'de düzenlediği basın toplantısında, TCK tasarısının siyasi reformların ''önemli bir parçası'' olduğunu belirterek, tasarının çekilmesinin Türkiye'nin reform hareketi hakkında şüphe uyandırabileceğini belirtti. Filori, tasarının Kopenhag kriterleriyle yakından ilgili olduğunu hatırlatarak, kanunun 6 Ekim'e kadar çıkarılmasını istedi.
|
Av.Ragıp Atay |
ibrahimg, siteden ayrılılacağınız yazıda, fikir üzerine laf ebeliği yapmışsın. iyi güzel de, fikrin yoks sus. senin sadece iki madde dediğin, yürürlük maddeleri. Yani o maddeler olmadan, kanun yürürlüğe girmez. Yani senin anlayabileceğin dilde; Son teknoloji ile mükemmel bir fabrika kur, fabrikaya en iyi işçileri, yöneticileri, topla. Sonra onları işbaşı yapmaya çağırma ve evlerinde beklesinler. O fabrika çalışıyor mu olur.
|
ozcanhukuk |
Aldatma üzerine düşünceler;Kadının kocasını, kocanın karısını aldatması,
Bir karı-kocanın birbirini aldatmasına çözüm bulmak isterken arada mutabakat sağlanan (sağlandığını zanneden) ana muhalefet partisinin aldatılması, Meclisin aldatılması, 70 milyonluk Türkiye'nin aldatılması ve ilerleme raporunda olumlu sonuçlar alabilmek için yeni TCK'nu çıkarıyorum deyip yasayı geri çekmekle 450 milyonluk AB toplumunun aldatılması...
Kim, kimi, nasıl, aldatıyor?
Her şey ortada...
Aldatmak isteyenler aldanıyor!..
|
Admin |
Tasarıya yöneltilen eleştirilere (kanımca haklı eleştirilerdir) örnek olması amacıyla aşağıya Hukuki Araştırmalar Derneğinin tesbitini ekliyorum. Türk ceza kanunu tasarı metnine https://www.hukuki.net/showthread.php?2032 linkinden ulaşabilirsiniz.
Genel eleştiriler;
1- Öncelikle bu tasarı için yapılacak ilk tespit yeteri kadar tartışılmadan acele ile kanunlaşma yolunda olmasıdır.Yasanın düzenlenmesinde bir sistematik yoktur. TCK değişikliği aslında gerekli olmasına karşın yeteri kadar tartışılmadan ve üzerine müzakere edilmeden çıkarılmış olacaktır.Böyle bir temel yasanın A.B.uyum yasaları kapsamında aceleye getirilmesi uygulamada çok zorluklar içerecektir. Hukuk eğitiminde ve uygulamasında insan yaşamını direkt etkileyen önemli sonuçları olan temel bir yasadır.Yeni yasanın bir sistematiğinin olmaması dolayısıyla uygulayıcılar arasında avukat-hakim-bilirkişi ciddi yorum - uygulama - sonuç farklılığı oluşturacağı endişesi hukukçular arasında yaygındır.
2- Tasarıda kullanılan kelime ve oluşturulan cümleler muhteva itibariyle kuşatıcı ve doyurucu değildir.Kullanılan dil tatmin edici değildir.
3- Suç-ceza-unsurlar ifade edilirken izah ve ortaya koymada eksiklikler vardır.
4- Sanığa ceza vermede hakime çok takdir yetkisi tanınmıştır.Bu nedenledir ki hakim çok etki altında kalacak ve karar vermesi çok zor olacaktır.Ülkemiz referans ve torpilin etki alanlarının yoğun olduğu bir ülkedir. Dolayısıyla yasa koyucu hakime bu kadar takdir yetkisi tanımamalıdır. Uygulayıcıya takdir hakkı sınırlı tanınırsa yasa uygulayıcısı da etkilerden korunmuş olur.Daha rahat ve etki altında kalmadan karar verir.( Örnek olarak Cezalar 5-15 1-7 yıl olarak öngörülmüştür.-Yine cezalarda 1-3-5-7- gibi yeni yılların getirilmesinin ne amaçla olduğu da anlaşılamamıştır.)
5- Yasa uygulayıcıya takdir hakkı sınırlı tanınır ise yargıç vereceği cezayı düşünmekten çok suçun unsurlarına yoğunlaşır.Eğer suç oluşmuş ise ülke genelinde her yerde aynı suça aynı ceza verilir.Aksi takdirde bölgesel etnik veya başkaca sosyal katmanlara göre cezalar değişir.
6- Takdir yetkisi sınırlı tutulur ve de ceza miktarları arasındaki pergel çok açılmaz ise ülke genelinde yeknesaklık sağlanacak devlet ve hukuk kavramını ve bunlara saygıyı güçlendirecektir.
7- TCK tasarısında mala ilişkin suçlardaki yeni yaklaşım ve düzenlemeler olumlu karşılanabilecek bir yön olarak göze çarpar.
8- Cinsel suçlar 105.madde vd, ayrımcılık 124.madde vd, işkence ve eziyet 97.madde vd, çevre suçları 189.madde vd,bilişim suçları 246.madde vd,yeni suçlar ve tanımlar olarak göze çarpmaktadır.Günümüz dünyası ve olaylarını tartışıp buna ilişkin suçları düzenleyen bu maddelerin başlıkları olumludur.
9- Tasarı doktrin ağırlıklı ve pratikten uzak bir görünüm arz etmektedir.
10- İnsanı ön plana çıkaran ve özgürlükçü bir ceza yasası taslağı gibi gözükse de statükocu yanı daha ağır basan bir taslak önümüzdedir. Bu tasarı, totaliter bir devlet anlayışını temsil ediyor. Türkiye'nin bir yandan demokratikleşmesi savunulurken, öbür taraftan hazırlanan bu tasarıyla daha totaliter bir sistem getirilmeye çalışılıyor.Bürokratların hazırladığı ve alt komisyondan da geçen tasarıyı incelediğimizde, gerçekten diktatöryel anlayışı temsil eden ceza kanunlarındaki hükümler, bu kanuna maksatlı veya maksatsız bir şekilde yerleştirilmiştir. Çok gizli bir şekilde bazı hususlar kanun içine sokulmuştur. Çok antidemokratik düzenlemeler vardır.
11- Yine teknik anlamda bakıldığında, tasarıda nazari bir bütünlük söz konusu değildir. Bir taraftan cezanın ıslah ediciliği anlamındaki hükümler yerleştirilmiş. Yani cezayı cezalandırma mantığıyla değil de, suç işleyen insanların hasta olduğu kabul edilerek ıslah edilmesine yönelik düzenlemeler yer almakta, diğer taraftan ise, tamamıyla totaliter ve sert ceza kurallarının uygulandığı maddeler yer almaktadır.Mesela, devlete karşı işlenen suçları içeren düzenlemelerde tamamıyla, cezalandırılma mantığı ile hareket edilmiştir. Diğer taraftan aile hukukunu, kamu ahlakını, geleneğini, örfünü ilgilendiren konularda da hastalıklı ruh hali ile suç işlenmesi hükümleri kabul edilmiştir. Buna göre düzenleme yapılmıştır. Bu hususların yeterince tartışılmadan hazırlanması, kanunda birçok eşitsizlikleri beraberinde getirmiştir.
12- Türkiye'nin demokratikleşmesi istenirken, mevcut ceza kanunundan daha kötü bir tasarıyla kamuoyunun ve meclisin önüne gelinmiştir. Hükümetin bu tasarıyı, meclis genel kurulundan geri çekmesi gerekmektedir. Türkiye'de 39 tane hukuk fakültesi var. Bu hukuk fakültelerinde, ceza hukukunda otorite olmuş çok sayıda öğretim üyesi profesör bulunmaktadır. Bunların ne kadarının görüşleri alındığı belli değildir.Tasarı Hukuk fakültelerinin ceza kürsülerinde, yeterince tartışılmış değildir. Yine toplum katmanlarının sivil inisiyatifin, baroların, avukatların görüşleri alınmış değildir.Alınmış olan görüşlerin de tasarıya yansımadığı açıkça görülmektedir. Sadece kişisel uğraşlarla ve bir takım güncel spekülatif zina tartışmaları gibi kamuoyunun önünde tasarı tartışılıyor görünmektedir.
13- Son olarak da ortaya atılan zina magazin programlarının gölgesinde kalmıştır.
14- Kanunun tarif etmediği bir fiil suç olmaz. Kanunsuz suç ve ceza olmaz. Oysa mevcut tasarıya baktığımızda hakimler, çeşitli suçlar üretme imkanına kavuşuyor. Yani hakimin takdirine bırakılmış. Bu suç mudur değil midir noktasında hakime yetki veriliyor. Böyle bir ceza mantığının günümüzde olması mümkün değildir.Tasarıda hafifletici nedenlerin uygulandığı maddelere bakıldığında, şu kadar ceza indirilir veya ceza verilmeyebilir de deniyor. Bir fiile ceza verilmeyebilir ise o suç değildir. Ceza veriliyorsa suçtur. Bu suç mu değil mi? Bu noktada dahi bazı maddelerde kesin bir karar ortaya koymuyor. Yani hakim suç sayarsa suç olacak, suç saymazsa suç olmayacak. 6-7 maddede bu şekilde düzenleme var. Hakim ceza vermeyecekse niçin dava açılıyor? Burada büyük bir yanlışlık var.
15- Taksirli suçlarda, bilinçli taksir diye bir düzenleme getiriliyor. Burada esas olan, niyetin trafik kazalarını ele almak ve bu suçların faillerini cezalandırmak amaçlanmış olacaktır. Ancak bu hususta, gerçekten çok karmaşa neden olacak bir düzenleme yapılmıştır. Bilinçli taksir deniyor. Taksir, taksirdir. Bilinçli mi bilinçsiz mi hakime takdir yetkisi veriyorsunuz. Hakim bu hususta hangi kriterlerle hareket edecek? Nasıl olursa bilinçli taksir veya bilinçsiz taksir olacak? Bu nedenle de bilirkişiler marifetiyle belirleme yoluna gidilecek. O zaman bir ceza tayin edilirken, cezanın hükmünün ne olacağına dair yetki; hukukçu olmayan, hakim olmayan kişilere verilmiş oluyor. Bilirkişiler hakim yerine geçiyor diye eleştiriler vardı. Bu düzenleme, hukukçu olmayanları hakim statüsüne sokacak bir tasarı. Bu durum ileride büyük sıkıntılar doğuracaktır. Trafik ve iş kazaları nedeniyle ölüm veya yaralanmalar için özel madde düzenlenmesi daha doğru olur.
16- Ceza tarifleri açısından baktığımızda, bu kanunda ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve hapis cezasını öngörüyor. Sadece ceza kanunu değil diğer kanunlarda hapis ve para cezası hükümleri var. Eskiden idam, müebbet hapis, ağır hapis, hapis ve hafif hapis cezası vardı. Ceza kanununu şimdi bu şekilde düzenlenmektedir. Diğer kanunlardaki bu hükümler ne olacak? Diğer kanunların ceza hükümleri uygulanmaya devam edeceğine göre, bu kanunlar yürürlükte olduğuna göre, öteki kanunlardaki hapis cezalarıyla ilgili düzenlemeler hakkında bir tarif yapılmadığı için hafif hapis cezası devam edecek. Oysa bu tasarıda hafif hapis - ağır hapis ayırımını kaldırıyorsunuz. Uygulamada bunlarla ilgili nasıl bir geçiş süreci düşünüldüğü belli değildir. Diğer kanunlarda buna ilişkin düzenlemeler yapılmadan alel acele bu değişikliklerin meclisten geçirilmesi halinde çok büyük sıkıntılar doğacaktır. Bu tasarı kanunlaşmadan , meclisten geçmeden, diğer kanunlarla bütünlük arz edecek şekilde yeniden gözden geçirilmelidir.
17- Tasarıda özellikle kamu düzeni devlete karşı işlenen suçlarla ilgili bazı tarifler çok muğlak ve geniş yorumlara müsait kavramlar. Temel milli yararlardan ne anlaşılacak. Bunu düzenleyen maddede askeri siyasi ekonomik vatandaşların esenliği çevre kültür ve sair her şey dahil edilmiş. Milli Güvenlik kavramından iç asayişle ilgili olayların anlaşılması gibi. Hatırlanacağı üzere kebabcı ve simitçilerde Milli güvenlik nedeniyle bir zamanlar fişlenmişlerdi. Çeşitli renkteki sermayeler acaba bu madde ile suçlanabilecek mi? Mesela sadece ülkemizde yetiştirilen ve ilaç sanayisinde kullanılan tarım ürünleri ile ilgili olarak uluslar arası bir ilaç firması bir akademisyenden bu hususla ilgili olarak ücreti karşılığında bir rapor alırsa bu suç mu olacak.
Yine Devletin sırlarına karşı işlenen suçlar başlığı ile düzenlenen bölümdeki iç siyasi yarardan ne anlaşılacak. Niteliği itibariyle gizli kalması ne demek. Mesela silah alımı ile ilgili bir istismar nedeniyle (Tank alımı meselesi Lukud firmasında uçak alımı gibi) ne yapılması gerekecek. Bunları ortaya çıkarmak devlet sırrını ifşamı sayılacak.Diğer bazı maddelerdeki cebir ve tehdit yanına ilave edilen Hukuka aykırı eylemlerden ne anlaşılacak.
Maddelere yönelik eleştiriler;
Suçta ve cezada kanunîlik ilkesi
18- 2.madde deki 1.fıkradaki kanunilik tanımı gereksiz ve uzundur. Burada bir cümle ile kanunsuz suç ve ceza olmaz denmeliydi.Yine üçüncü fıkra doktrin mahiyetindedir. Kıyasa ilişkin konulacak hüküm şu olmalıdır. ’…Ceza hukukunda kıyas olmaz….’cümle uzun ve gereksiz konulmuş.
Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi
19- 3. maddedeki ayrımcı olguları tadat etmeye gelince burada ayrımcılığa ilişkin bir tadat etme vardır.Peki bunların dışında bir kavram karşımıza gelince ne yapacağız.TCK uygulamasında herke eşittir denmeliydi.
Kanunun bağlayıcılığı
20- Kanunun bağlayıcılığı isimli 4.maddede …’sakınamayacağı…’ kelimesi anlaşılamamıştır.’’….Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz…’’ bu dünyaca bilinen hukuki bir kuraldır.Sakınamamak ne demektir? Dağdaki çoban ben bunun suç olduğunu bilmiyordum derse ne olacak?
Özel kanunlarla ilişki
21- TCK 5.maddedeki özel ceza kanunları kelimesi yanlıştır.Genel hüküm olursa ne olacak…Eksik bir düzenlemedir.
Tanımlar
22- Madde 6 daki tanımlar eksik ve yoruma müsait olarak yazılmış. C bendindeki kamu görevlisi anlamı daraltılmış . Yine 4.fıkradaki ‘’…elverişli şeyler …’’ çok geniş yorumlanabilecek kavramdır. Bir misket bile şeye girer.
23- 6.maddede ki tanımlar çok yersiz olarak yapılmıştır.İnternet tanımı bu tanımlarda yer almamıştır.
Zaman bakımından uygulama
24- 7.madde 3.fıkrasında …’’güvenlik tedbiri..’’ yanlış kullanılmıştır.Güvenlik tedbirleri için yürürlükteki ve o andaki hüküm uygulanır.
Yer bakımından uygulama
25- 8.madde …Türkiye’de yapılması değil Türkiye’de işlenmesi olmalıdır.
Diğer suçlar
26- 13.maddedeki adalet bakanına verilen yargılama talebi yetkisi gereksizdir.Bu yetkiyi adalet bakanı kötüye kullanabilir.
Ceza sorumluluğunun şahsiliği
27- 20 maddedeki tüzel kişilere ceza yaptırımı yapılamaz hükmü eksiktir.Para cezası verilebilir.şirket kapatılabilir.
Kast
28- 21 ve 22.maddedeki kast - taksir deki tanımlamalar gereksizdir.Doktrin içermektedir.
Netice sebebiyle ağırlaşmış suç
29- Tasarının 23. maddesinde netice itibariyle ağırlaşmış suç düzenlemesi var. Bir adam suç işliyor. Niyeti şu değil bu değil. Adamın niyetinin ne olduğunu hakimin araştırmasına yönelik bir düzenleme getiriyor. Hakim, adamın kalbini okuma imkanına sahip değildir. İnsanın vicdanındaki, gönlündeki tespit edilemez. Dolayısıyla soyut bir tarif. Bu şekilde yapılan düzenlemeler, gerçekten iyi tartışılmalı ve çok iyi kaleme alınmalıdır. Bu tür maddelerin iyi tartışılması ve ceza usulü kürsülerinde ele alınmalıdır
Kanunun hükmü ve amirin emri
30- 24.madde özürlüdür objektiflik yerine subjektiflik getiriliyor.
Sınırın aşılması
31- 27.maddedeki meşru müdafadaki kavramlar soyut kavramlardır.Ödlek adama mükafat var keyfi yorumlara sebebiyet verecek bir düzenleme
Haksız tahrik
32- 29.maddede ağır tahrik hafif tahrik ayırımı kalkmış hakime geniş takdir yetkisi tanınıyor.Keyfi kararlar olabilir.Bu durumda boşluğu Yargıtay doldurabilir.
Hata
33- Madde 30 özürlü madde ev hanımı simitçi suçun unsurlarını ne bilsin?Bir hukukçu bile suçun maddi unsurlarını bilemez.Suçun hatası olmaz.Devlet vatandaşına bunları anlatıyor mu?Ayrıca bu madde 4.madde ile çelişiyor.
Yaş küçüklüğü
34- 31.madde 3. fıkra namus cinayetlerini körükler
Geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma
35- 34 madde 2.fıkradaki ifadeler müphem olarak yazılmış.34.madde eksik düzenlenmiş.İradesi dışında alkol içirdiler ve suç işledi ne olacak? Böyle maddelere ihtiyaç var.Ancak anlaşılabilir ve açık yazmak gerekmektedir.
Suça teşebbüs
36- 35.maddede teşebbüs düzenlenmiş.Eksik teşebbüs tam teşebbüs ayırımı kaldırılmış Bu yanlıştır.Değişik ve farklı uygulamalar yok açar. Hakime takdir hakkı tanımış. Maddenin yazımı da anlaşılamaz şekildedir.Ne demek doğrudan doğruya icraya başlamak??Kalpten vurdun ve ölmedi hakim hemşehri ise 2 yıl ceza alır, yatar çıkar ve ceza niçin 13 yıldan başlıyor.
Azmettirme
37- 38.madde azmettirme düzenlemesi ‘’…eşit suça eşit ceza …’’ilkesine aykırı.
Hapis cezaları
38- 46.made ağır hapis hafif hapis ayırımı kalkmış iyi olmuş.
Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar
39- 50.madde a fıkrası adli para cezası değil ‘’ …para cezası olmalıydı…’’
Hapis cezasının ertelenmesi
40- 51 .madde a fıkrası ağır bir düzenleme. Buradaki, sınır en az 1 yıl olmalıydı.
41- 51.madde 8.fıkradaki kurulan hüküm’’ …mahkumiyet vaki sayılmamış …’’ şeklinde olmalıdır.
Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma
42- 53.madde 1/d de şirket yöneticisi olamama çok ağır bir müeyyide bu çıkarılmalıdır. Çok tartışmalı bir madde düzenleme hatalı…2. ve 2. fıkra birleştirilerek konulmalı idi.Aslında maddenin tüm sonuçları çok ağırdır.
43- Geçmiş hukuk sistemi içinde, memnu hakların iade edilmesiyle ilgili bir takım düzenlemeler vardı. Geçmişte mahkum edilmiş olan insanların, kısıtlı olmaları, hak yasaklılıkları durumu söz konusuydu. Kamu haklarından men edilen durumlar gibi. Bunlarla ilgili geçiş dönemi yok. Mevcut kanunda hak iadesi düzenlenmiş. Bir şahıs 3 ay hapis cezası almış. 3 ay hapis cezası alan bir şahsın bu kanuna göre milletvekilliğinin düşürülmesi gerekir. Memur ise memurluğunun düşürülmesi gerekir. Hatta bu kanuna göre, bir milletvekili 1 gün bile hapis cezası alırsa milletvekilliğinin düşürülmesi gerekiyor. Mevcut düzenleme bunu getiriyor. Böyle bir düzenlemenin Türkiye gerçeklerine ne kadar uygun olduğu tartışılması gereken bir konudur. Özürlü bir düzenleme
Eşya müsaderesi
44- 54.madde 2.fıkrada adli para cezası çok yüksek bu hafifletilmelidir.Bir mal imha edilmiş olsa bile, bunun parasının alınmasına dair bir hüküm getiriliyor. Hapis cezasının yanı sıra para cezası da konması söz konusu. Diyelim ki 300 milyarlık bir otobüste suç işlendi. Otobüs yandı, kül oldu. Adama verecekleri ceza 6 ay. Ama otobüsün müsadere edilmesi nedeniyle kendisinden istenen para 300 milyar liradır. Şimdi bu şahıs 300 milyar lirayı ödeyecek. Ödeyemediği zaman ise ne olacak? Onunla ilgili hükümler yürürlüğe girecek. Buradaki müsadere, devlete para kazandırma mantığı ile ortaya konmuştur. Bir maliyeci üslubuyla yapılmış bir düzenlemedir.Özürlü bir düzenleme.
Velayet hakkının kaldırılması, vasi tayini ve nafaka yükümlülüğü
45- 57.madde 3.fıkra nafaka eğitim sonuna kadar uzatılmalıdır.
Ceza zamanaşımı
46- Ceza zamanaşımında 71.maddede özelikle d ve e bendindeki süreler çok fazla…5 yıl 1 ay olunca 10 yıldan 20 yıla çıkıyor.Bu çok fazla…
Müsaderede zamanaşımı
47- 73.madde müsaderede zaman aşımı 20 yıl korkunç bir düzenleme . Bu 5 yıl olmalı… cezalar uzun olunca af çıkıyor..sonra yeniden doluyor…
48- Soykırım , örgüt , göçmen kaçakçılığı yeni maddeler olup olumlu düzenlemeler…
Kasten öldürme
49- 84.madde Kasten adam öldürmede ceza çok ağır…
Nitelikli hâller
50- 85.maddede nitelikli adam öldürmede g bendi eksik…’’ …işlemek için hali düzenlenmemiş…’’
Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi
51- 86 madde ihmal suretiyle adam öldürme düzenlenmiş .3.fıkra özürlü bir madde…çocuğu emzirmedi … ambulans gelmedi…ne olacak…trafik kazalarında ki ihmal olarak algılanabilecek davranışların tespiti nasıl olacak.
Bu düzenleme yoruma açık ve ileride çok büyük sıkıntılar doğuracak bir düzenlemedir. Özellikle sağlık kurumları açından çok büyük tartışmalara neden olacaktır. Bu kadar sakat bir düzenlemenin, bu kanun içinde yoruma açık şekilde yer alması gerçekten özellikle sağlık sektöründe çok büyük sıkıntılar doğuracak bir husustur.
Yine Türkiye'de bazen trafik kazalarında bir takım ölümler meydana geliyor. Trafik kazasına karışan bir şahıs, kaza yerinden panikle veya korkudan kaçtı. Yaralananların ölüp ölmeyeceği konusunda bilgi sahibi değil. Ama hakim sen bunu niye hastaneye götürmedin? Götürseydin ölmeyecekti. Demek suretiyle kasten öldürmeye hükmedebilir.
Veya kurtarma ekibinin insan hayatını kurtarmaya yönelik bir çalışmasında bir dikkatsizliği, hatası, yorgunluğu veya uykusuzluğu ihmal suretiyle adam öldürmeye neden olabilecek bir şekle dönüşebiliyor. Bu kanunun sistematiği içinde, bir şeyler yapalım, yeni suçlar üretelim denmiş ama adaleti zedeleyecek tarzda düzenlemeler konulmuştur.
52- insana ve hürriyetlere karşı işlenen suçlarda cezalar ağırlaştırılmış…
Eğitim ve öğretimin engellenmesi
53- 115.madde eğitim hürriyetini engelleyen ve tartışmalı kılık kıyafet uygulaması mağdurlarını daha da mağdur edebilecek bir madde…Madde gerekçesinde eğitim ve öğretimin engellenmesi suç olarak tanımlanmıştır. Demek suretiyle düzenleme yapılmıştır.Özgürlükleri sınırlayan bir madde.Bu şekliyle özgürlükcü Ceza Yasası tasarısı demek mümkün değil.
Hakaret
54- Madde 127 Hakaret suçunu düzenliyor.5.fıkrasında kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı suç işlenirse kurulu oluşturan üyelere karşı suç işlenmiş olur fıkrası yanlış düzenlenmiş. Maddeden çıkarılmalıdır. Görevi dolayısıyla hakaret varsa bu ağırlaştırılabilir.Ancak kime hakaret varsa suç ona karşı işlenmiştir.Bu durum çok tartışmalara ve mağduriyetlere sebebiyet verecektir.Özellikle hem ceza davalarında hem de tazminat davalarında…yargıtay 8.ceza dairesi üyeleri bol bol tazminat davası açıyorlar.Bu durumda kurul halinde çalışan herkes davaları topluca açacaktır.hem şikayet ve dava hem de tazminat…
Nitelikli hırsızlık
55- Nitelikli hırsızlık madde 144 nitelikli hırsızlığa ilişkin bir ceza yok. Yani iğfal, yıkma, tahrip g,b, unsurlarla yapılan hırsızlığın düzenlemesi yok.Yine ikinci bendinde birden fazla saikle ve şartla suç işlenirse bu durum düzenlenmemiş.Yine hırsızlığın ikiden fazla kişi ile işlenmesi halinde bir ayırım yapılmamış. Mesela birisi gözcü bu halde hepsine aynı ceza mı verilecek?
Malın değerinin az olması
56- Madde 147 Hırsızlıkta teşebbüs hali düzenlenmemiş.Burada suçun teşebbüs halinde kalması çalınan malın değerinin az olması halidir.Yani bu durumda hırsız hırsızlık yapsa daha az ceza alacak.Hırsızlık malının iade edilmesi indirim sebebi olmalı.bu hal maddeye konulmalıdır.
Yağma
57- 150 maddedeki yağmadaki ceza hafifletilmiş ve düzenle malı değil insanı ön plana getiriyor yerinde bir düzenleme…
Nitelikli yağma
58- Nitelikli yağma 151.madde bu maddede sayılan unsurların birden fazlası birleşirse ne olacak. Aslında daha fazla ceza verilmeli.
Daha az cezayı gerektiren hâl
59- Madde 152 ye suçun teşebbüs halinde kalması halinde malın değerinin azlığı kabul edilmelidir hükmü eklenmelidir.
Mala zarar vermenin nitelikli hâlleri
60- Madde 154 Bu maddenin g fıkrasına kamu hizmetlerine tahsis edilen dernek ve vakıf malları cümlesi de eklenmelidir.
İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme
61- Madde 155 Cami ve kutsal yerleri kirletenler hakkında verilecek olan hürriyeti başlayıcı hapis cezası ağır.Ancak para cezası ile yetinilmelidir.
Hileli iflâs
62- 163.madde hileli iflasta a fıkrasında daraltılma var sınırlama yapılmış aslında vb… deyimi eklenmelidir.Tadat etmek yanlış…
Taksirli iflâs
63- 164.madde Taksirli iflası düzenliyor.Tehlikeli ve yeni bir madde.Burada hürriyeti bağlayıcı ceza yerine para cezası verilmelidir.
Karşılıksız yararlanma
64- Madde 165 Karşılıksız yararlanma maddesi devleti koruyan bir madde özel teşebbüsü korumuyor.Vatandaş korunmuyor.Hapse gerek yok Ağır bir cezai müeyyide içeriyor.Tüm hizmetler için ceza olmalı bedelsiz yemek yiyen vs..
Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
65- Madde 167 suç eşyasını satın almak suçu düzenleniyor. Burada bilerek kelimesi eklenmelidir.
Bilgi vermeme
66- Madde 168 bilgi vermeme maddesi buradaki müeyyide kamu görevlisi için olmalı , yoksa vatandaş muhbirliğe itilmemeli.Tüm vatandaşlara sen muhbir ol deniliyor.
Şahsi cezasızlık sebebi veya cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep
67- Madde 169 bu maddeye nitelikli dolandırıcılıkta suçu da eklenmeli.
İmar kirliliğine neden olma
68- Madde 186.Bu madde İmar kirliliğini düzenlemektedir.Neresinden bakarsanız özürlü bir madde. Ülkemizdeki binaların çoğu iskan kullanma izini alınmamış binalardır. Buralara telefon su doğal gaz elektrik bağlanması suç oluşturmaktadır. Mesela 20 yıl önce yapılmış ve halen iskan izni almamış bir binadaki kiracının çıkması üzerine yeni girecek kiracı herhangi bir abonelik nedeni ile ilgili kuruma gittiğinde kendisinden yapı kullanma izni talep edilecek aksi takdirde isteği yerine getirilmeyecek yani elektrik su ve telefon hizmetinden faydalanamayacak. Böyle bir uygulama ülkemizdeki binaların çoğunun kapatılması ve boşaltılmasını zorunlu hale getiriyor. Yine köyde bakkal açan adama, bu kanunla ceza veriliyor. Hangi köyde imar kanuna göre alınmış ruhsatlı yapı var? İmar Kanununa göre, ruhsat almadan yapılan yapılarda yapılacak ticari ve sınai faaliyetleri bu kanun cezalandırıyor. Gecekondulaşmayı önleme gerekçesiyle yürürlüğü konacak bu kanun çıktıktan sonra, Türkiye'nin yarısı ceza mahkemelerinde sanık olarak yargılanacak. Elbette gecekondu ve kaçak yapının önüne geçilmelidir, ama ülkemiz gerçekleriyle örtüşecek biçimde yeniden düzenlenmesi gerekir.
Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti
69- 188.madde cezası çok ağır ve eksik düzenlenmiş bir madde Bulundurma buradan çıkarılmalıdır.Bu madde bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların satılmasına ilişkin bir düzenleme getiriyor. Şimdi herkes ticaret yapabilir. Ticaret yapan insanlar, binlerce çeşit malı dükkanında bulunduruyor. Tarihi geçmiş bir malı yakaladınız. Bununla ilgili verilecek ceza az değil. 1 yıldan 5 yıla kadar ceza verilebilecek.. Bunun yeniden düzenlenmesi gerekir. En azından bulundurma ifadesinin çıkarılması gerekir. Bugün hangi markete giderseniz gidin, son kullanma tarihi geçmiş bir malı bulmanız çok yüksek bir ihtimaldir. Olayda kasıt yok. Belki ihmal olabilir. Ama kasten işlenebilecek cezalarla cezalandırma yapılıyor. Bulundurma yerine satışa arz etme ibaresi daha doğru olur. Bu hususta mevcut TCK daki (363) düzenleme daha isabetlidir.
Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama
70- 218.madde fikir ve düşünce hürriyetinin fikir açıklama hürriyetinin önünde antidemokratik bir düzenlemedir.Kesinlikle madde yeniden ele alınmalı…şiddet içermeyen her fikir ve açıklaması cezai müeyyideye bağlanmamalı…
Kanunlara uymamaya tahrik
71- 219.madde özgürlükleri ve eleştiri hürriyetini tenkit hürriyetini kısıtlayan bir maddedir.Halkın cezalandırılması mı amaçlanmıştır.Bu madde kanunlara uymamaya tahrik suçunu düzenleniyor. Şimdi bir takım kanunları tenkit etmek, böyle kanun mu olur demek, bu kanun değişmeli demek, basın yayın organlarında hukuk sistemine yönelik eleştirilerde bulunmak konjonktürel olarak sistemi muhafaza açısından halkı kanunlara uymamaya tahrik etmek gibi değerlendirmelerle cezalandırılmaya gidilebilir. Bu madde de değiştirilmelidir.Özürlü bir maddedir.
Görev sırasında din hizmetlerini kötüye kullanma
72- 221 madde özürlü bir madde neyi amaçladığı anlaşılamamıştır.Tasarıdan çıkarılmalıdır. Halkı aydınlatmak olan din görevlilerinin ne konuşacaklarını biz merak ediyoruz.Her konuşma ya övme ya yermedir.Kaldırılması gereken bir maddedir.Din görevlileri acaba ne konuşacaklar?
Çok tartışılan maddelerden birisi de, din görevlileriyle ilgili düzenleme. Bu kadar hangi amaca hizmet etmediği bir düzenleme, nasıl yapılabilir? Ancak ideolojik katılıkta diğerlerine hoşgörüyle yaklaşamayan, dine karşı alerjisi olan yönetimler ceza yasalarına böyle bir düzenleme koyabilir. Tasarıyı hazırlayanların böyle bir mantık içinde olduklarını kabul etmiyorum. Çünkü bu ülkenin insanları, din düşmanı olarak kabul edilemez.
Bir imam, vaiz, müezzin, rahip veya haham, ibadethane dışında 'hükümetin şu yöndeki icraatlarını nasıl değerlendiriyorsunuz' şeklindeki bir soruya vereceği bir cevap, suç oluşturabilecek. Kendisi aynı sözleri söyleyen hakim, bu sözlerinden dolayı suçsuz sayılacak ama din adamı suçlu sayılacak böyle bir ceza mantığı olamaz.Bu düzenleme din adamlarına güvenmeyen , din adamlarını susturmaya, dini hükümleri anlatmaya yönelik bir düzenlemedir. Mesela Hükümetin Irak’taki zulümlerden dolayı takip ettiği politikayı veya Filistin’deki zulümleri sert bir dil ile tenkit eden din adamı bu durumda cezai müeyyide ile ve soruşturma ile karşı karşıya kalacaktır
Şapka, Türk harfleri ve giyilmesi yasak kisveler
73- 224.madde tasarıdan çıkarılmalıdır.Çağdaş Mustafa Kemal Atatürk ilke ve inkilaplarına aykırı bir düzenlemedir.Türkiye bunları aşmıştır.Geriye gidiş vardır.Bu madde madde ise devrim kanunları ve Şapka Kanunu ile ilgili bir takım yaptırımlar düzenlemiş. Yani bugün hala Latin harfleri dışında bir alfabe ile yazmak suç olarak değerlendirilmek isteniyor. Günümüzün modern dünyasında, modern bir tasarı diye getirilen kanun içinde bu tür düzenlemelerin olması, hala kafaların ne kadar geri olduğunun bir işareti olarak değerlendirilebilir. Acaba Bu kanuna oy veren milletvekilleri her zaman yanlarında tedbir olarak bir şapkamı taşıyacaklar? Yada Savcılar dava açmadan önce şapkamı satın alacaklar.Tartışmaya bile girmeyecek kadar, antidemokratik bir düzenleme. Bu düzenleme ancak ülkede zulümlere neden olabilecek bir düzenlemedir.
Kumar oynanması için yer ve imkan sağlama
74- 230 madde kumar oynatanlara ceza koyan bir madde.kumar oynayanlara ceza yok oynatanlara var.ilginç bir yaklaşım…Özürlü bir madde.
Birden çok evlilik, hileli evlenme, dinsel tören
75- 232.madde dini nikahla ilgili düzenlemeyi içeriyor. Bizce bu maddenin 5 ve 6.fıkraları tamamen kaldırılmalıdır.Töre ve inancı gereği birlikte yaşayan iki insanın kendi aralarındaki davranış şekline devletin müdahale hakkı yoktur.
Aile birliği, nikah, imam nikahı, belediye nikahı gibi tartışmalar arasında birlikte olmak, nikahsız yaşamak suç değilken bunun nikahlı bir şekle dönüştürülmesi suç kabul ediliyor. Böyle bir mantık da bu çağda olmaz. Esasında imam nikahına duyulan bir alerjiden kaynaklanıyor olmalı ki, bu şekilde bir düzenleme yapılıyor.
Kamu görevinin terki veya yapılmaması
76- 262.madde de devlet memurları aleyhine takdire dayalı ve subjektif kriterler getiren ayrıca 2.fıkrada ceza verilebilir veya verilemez denilerek düzenlenen madde özürlü bir maddedir. BU nasıl olacak suç değilse niçin buraya konuluyor.
Kanuna aykırı eğitim
77- 265.madde kanuna aykırı eğitim burada düzenlenmiştir.Düzenlemesi bizce yanlıştır.İlgili yerlerin kapatılması müeyyide olarak yeterlidir.Bu maddenin yazın eğitim veren kuran kurslarını veya özel ders veren başkaca eğitim alanlarını da kısıtlayacağını ve antidemokratik bir madde olabileceğini düşünüyoruz.Uygulamada özgürlükleri sınırlayacak ve insanları mağdur edecektir.
Şimdi kanuna aykırı eğitim ne demek? Şimdi eğitimin kanuna aykırılığı nasıl olur? Birisi öğrencilere ders vermek için bir yerde kurs açtı. Veya bir kişi çocuklarına Kuranı Kerim, Arapça, Çince veya Rusçayı öğretmesi için 2-3 komşusuyla anlaşarak öğretmen tuttu. Bir evde kurs verdirecekler. Bu kanuna göre, böyle bir durum suç olacak. Burada ebeveynin, çocuklarını eğitme ve terbiye etme hakkına tecavüz ediliyor. Kanunla, anne ve babanın çocuklarını eğitim hakkı ellerinden alınıyor. Hapis cezası veriliyor.Bu niye yapılıyor?
Acaba devlet kontrolü dışında, istediği tek tip model dışında bir insanın, zekanın, fikrin yetişmemesi için böyle bir düzenlemeye gidiyor olabilir mi? İnsanların serbest ve özgür iradelerine, anne ve babanın eğitim hakkına müdahalede bulunan, çocukların mutlaka devlet kontrolünde yetişmesine yönelik bir mantık. Neredeyse çocuklarının odasına bile girilmesine olanak sağlayacak bir düzenleme. Bunun da kamuoyunun yeterince tartışıldığına inanmıyorum. Böyle bir şeyin olması bugünkü demokratik, sistemde kabul edilmesi mümkün değildir. Dağda arkadaşlarına araba kullanmayı öğreten bir gencin bir arkadaşını bu eğitimin dışında tutmasıyla ve onun şikayetiyle suç oluşuyor.İlginç ve özürlü bir madde.
Cumhurbaşkanına hakaret
78- 302. madde Cumhurbaşkanına hakaret ;Bu maddenin düzenlenmesine gerek yok…kişiye hakaret veya sövme olarak düzenlenmeli görevi dolayısıyla ise ağırlaştırıcı olarak düzenlenmeli…böyle olmasa bile takdir edilen ceza çok ağır…Bu suçtan dolayı adalet bakanının izninin aranması da ilginç??
Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama
79- 304.maddedeki cezalar ağır…Maddedeki Türklüğü kelimesi çıkarılmalıdır.Bu kavram diğer hakaret maddelerine göre takdire dayalı olarak cezalandırılabilir.
Çağdaş demokratik hukuk düzenlerinde ve cumhuriyetlerde siyasal sistemi, hükümeti, iktidarda bulunanları, kamu gücünü temsil edenleri tenkit etme hakkı her vatandaşın en doğal hakkıdır. Eskiden TCK da bunun önünde 159'ncu madde gibi bir duvar vardı. Konjoktürel olarak bu madde dönem dönem, halkın üzerinde demoklesin kılıcı gibi sallandırılıyordu. İşte yeni tasarıda 304'ncü madde bu 159'ncu maddeyi yeniden düzenliyor.Ancak aynen devam ediyor. Ve yoruma açık bir madde. Fikir suçu denilebilecek bir düzenleme içeriyor. Bunun düzeltilmesi gerekir.Ayrıca niçin sadece adliye askeriye ve meclis de diğer kurumlar değil bunu da anlamak mümkün değil.
Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak
80- Madde 305 Özgürlükleri sın ırlayan anti demokratik bir düzenlemedir. Türkiye Anayasasını ve Anayasal sistemini koruma adı altında, 305'nci maddede 'devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozmak, Türklüğü, Türk devletinin kurum ve organlarını aşağılamak, devletin sırlarını açıklamak, resmi makamların gizli kaydı koyduğu hususları ifşa etmek' gibi bir takım suçlarla vatandaşın idareyi tenkit hakkını kısmaya yönelik tehditler sıkıştırılmıştır. Ne yapacak vatandaş? Hükümet, bir takım şeyleri gizliyor. Ülke aleyhine pozisyonları bir takım entellektüellerin, bazı siyasilerin açıklaması gerekecek. Vatandaşı uyarması gerekecek. Hayır efendim ben bunlara yasak koydum. Bunları açıklayamazsın denecek. Şimdi bunları açıklarsa ne olur? İşte tam bir kavis devlet anlayışını temsil eden maddelerle, devlet ve kamu güvenliği denerek gizli gizli cezalar yerleştirilmiş durumda. Üçüncü ve dördüncü bölümler çok tehlikeli bölümler. Bunların kaldırılması arzu edilmesi gerekirken, tam tersine bir yöntem uygulanmıştır. Adeta geriye giden özgürlükleri sınırlayan bir mantık, ortaya konulmuştur.
Temel millî yararlara karşı hareket
81- Madde 308 yoruma müsait bir madde.Temel milli yararlar ne demektir.bunu 4.fıkrada tadat ediyor.Ancak bu tanımlar yoruma müsait tanımlardır.Bunların her birinin de ayrı ayrı açıklamalarını yapmak gerekir.Kim yapacak? hakim. Dolayısıyla hakim sayısı kadar tarif çıkacak.Çok lastikli bir madde.
Anayasayı ihlâl , Yasama organına karşı suç , Hükümete karşı suç
82- Madde 312 , Madde 314 , Madde 315 maddelerde Anayasal düzen ve bu düzenin işleyişine karşı işlenen suçlarla ilgili düzenlemeler yer alıyor. Eskiden Anayasal düzeni cebren değiştirmeye teşebbüs suçtu. Şimdi 'tehdit' ibaresi eklenmiştir. Tehdit yoruma açık bir kavramdır. Bu maddeyle ilgili düzenlemeler eski TCK 141, 142 ve 163'ncü maddelerin yerine kullanılabilecek şekle dönüştürülmüştür. Tasarıdaki 312, 314 ve 315'ncü maddenin, içerisinden tehdit ibareleri çıkarılmazsa Türkiye'de siyasal iktidara, statükoya karşı yapılacak her türlü tenkit ve eleştiri, bir tehdit olarak değerlendirilecektir. Ve bu nedenle de, müebbet ağır hapse kadar cezalar verilebilecektir. Bu düzenlemelerden tehdit ibaresi çıkarılarak, yeniden kaleme alınması gerekiyor. Buraya tehdit ibaresi gizlice sıkıştırmış gibi geliyor. Nasıl yerleştirildiğinin anlaşılması çok güç 28 Şubat sürecinde bazı hukukçuların tezleri ve içtihatları doğrultusunda meclis üyelerinin , hükümet üyelerinin yargılanabilecekleri bir düzenlemedir. Yani birileri çıkar, meclisi ve milletvekillerini darbecilikle suçlayıp mahkum edilmesine neden olabilir. Öğrenci veya işçi veya çiftçilerin kendileri ile ilgili bir takım düzenlemelerin kaldırılması veya yeni düzenlemeler yapılmasına ilişkin yapabilecekleri miting ve gösteriler anayasa ve meclise hükümete karşı tehdit olarak değerlendirilebilir. Geçmişte Malatya’da üniversite önünde gösteri yapan öğrencilerin TCK 146 maddesiyle idam istemiyle yargılandıkları unutulmamalıdır.
Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme
83- Madde 330 Devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme suçunu düzenliyor.İç siyasal bakımdan gizli bilgi ne demek.Bunu anlamak mümkün değil.Özürlübir düzenleme.Özellikle muhalefet guruplarını cezalandırmaya yönelik bir düzenlemedir.
84- İç siyasal yarar düzenlemesi takip eden maddelerde de var.Dolayısıyla aynı tenkidi bunlar içinde yapmak mümkün.
Önerimiz ;
Genel olarak bakıldığında bu ceza kanunu tasarısı yanlış, yeterince tartışılmamış, otoriter ve ideolojik bir anlayışı simgeleyen, vatandaşın hakkını ve hukukunu korumanın ötesinde statükoyu korumayı temine yönelik bir tasarıdır. Bu tasarı ciddi endişelerimiz var. Öncelikle vatandaşı korumayan bir tasarıdır.
Yeni bir tasarı gibi sunulan bu düzenleme, aslında eski ceza kanunun başlıklarından hareketle yola çıkılmış, oralardaki statükoyu koruyacak bir takım eksiklikleri bunun içine giydirmek suretiyle yeniymiş gibi sunulan bir tasarıdır. Bu tasarı yeni değildir. Böyle bir tasarının bu çağda, bizim insanımıza ceza kanunu olarak takdim edilmeye çalışılması bizce kabul edilemez bir dayatmadır. TBMM nin bu konuda basiretle ve ferasetle hareket etmesi gerekir.Bir an önce çıkaralım diye düşünülüyor olması telafisi imkansız sonuçlar doğurabilecektir. Türkiye'de insana , vatandaşa , millete ,fikre, hürriyete, inanca müsamahakar davranacak kuşatıcı ve modern bir ceza yasasına ihtiyaç vardır. Bu tasarı bunları karşılamaktan uzaktır.
Bu değişiklikler dikkate alınmadan ve yeteri kadar tartışılmadan kesinlikle T.C.K tasarısı kanunlaşmamalıdır.Geri çekilerek üzerinde yeniden bir çalışma yapılmalı ve özürlü maddeler düzeltilerek yasalaşmalıdır.Aksi takdirde kesinlikle telafisi önlenemez tehlikeler ceza yasası mağdurlarını beklemektedir.
Hukuki Araştırmalar Derneği https://www.hukukiarastirmalar.org/
https://www.hukuki.net |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 06:30:46 |