Zina veya gayrimeşru ilişki ceza indirim nedeni |
Av.Feyz Pazarbaşı |
Türk Ceza Kanununun 462 nci Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında Kanun Teklifi gereğince Adam öldürme ve müessir fiil suçlarının, zina yada gayri meşru ilişki halinde yakalanan belli yakınlar aleyhine işlenmesi indirim nedeni olmaktan çıkarılmalı mıdır? |
Av.Feyz Pazarbaşı |
Yürürlükteki 765 sayılı [url="http://www.hukuki.net/kanun/765.13.frameset.asp"]TCK 462 md.:[/url]
" Yukarda geçen iki fasılda beyan olunan fiiller, zinayı icra halinde veya gayrimeşru cinsi münasebette bulunduğu esnada meşhuden yakalanan veya zina yapmak veya gayrimeşru cinsi münasebette bulunmak üzere yahut henüz zina yapmış veya gayrimeşru cinsi münasebette bulunmuş olduğunda zevahire göre şüphe edilmeyecek surette görünen bir koca veya karı yahut kız kardeş veya fürudan biri yahut bunların müşterek faili veya her ikisi aleyhine karı veya koca yahut usulden biri veya erkek veya kız kardeş tarafından işlenmiş olursa fiilin muayyen olan cezası sekizde bire indirilir ve ağır hapis cezası hapis cezasına tahvil olunur.
Müebbet ağır hapis cezası yerine dört seneden sekiz seneye ve idam cezası
yerine de beş seneden on seneye kadar hapis cezası verilir."
|
Av.Ali Osman Özdilek |
Bu cezayı hafifletici sebep kesinlikle ve kesinlike kaldırılmalıdır.Zaten ağır tahrik hallerinde ceza hakim tarafından indirilebilmektedir.Bu hükmün zamanın sosyal zorlamaları ile konulduğu bellidir.Bu hüküm aynı zamanda "namus cinayetleri" ni adeta teşvik etmektedir.Bir insanla cinsi münasebette bulunmak o insanın yaşama hakkının elinden alınması için bir sebep olamaz.Karı koca arasında bu tür bir sorunun çözüm yolu boşanmadır.Özellikle ülkemizde gencecik insanların böyle durumlarda öldürülmesi vakalarına çok sık rastlamaktayız.Bu madde kaldırılırsa bu cinayetlerin teşvik edici unsurlarından biri ortadan kaldırılmış olur.
|
Av.Bilgin Özmen |
Bir tarafta ahlak kuralları yani namus, bir tarafta hukuk kuralları.
Hukuk kuralları toplum ihtiyaçlarına göre yapıldığına göre ve namus milletimiz için hala önemli bir kavram olduğuna göre bence madde kaldırılmamalı.
|
Av. Ebru |
Sayın meslektaşım Ali Osman ÖZDİLEK'e katılıyor ve zinanın sadece boşanma sebebi olarak kalması gerektiğini düşünüyorum. Namus ve kan davası adı altında bir çok cinayet işlenmektedir ve yerli yersiz bir çok sebep, indirim nedeni olarak kabul edilmektedir. Hukuk, toplumun ihtiyaçlarına göre oluşuyor diyerek; cinayetlerin teşvik edici unsurunu da meşru hale getirmiş oluyoruz. Bayan avukat olmama rağmen feminist değilim fakat toplumumuzda yaşanan olaylara baktığım zaman manzarayı hep aynı buluyorum; zinayı erkek yaparsa eşi bunu genelde sineye çekiyor veya boşanıyor fakat erkek eş böyle bir durumun olma olasılığı karşısında bile "namus için eşimi öldürdüm" demekle haklı bile çıkıyor. Zina ile ilgili cinayetlerin faili %100'e yakını erkek. Bu durum zinayı sadece kadınların yapmasından kaynaklanmıyor veya erkeklerin bu işi çok profösyönelce yaptığı anlamına da gelmiyor! Bu konuda eşitsizliğin giderilmesi için ilgili maddenin yürürlükten kaldırılmasından yanayım.
|
ankahukuk |
Hukuken korunan en önemli hakkın yaşama hakkı olduğunu düşünürsek, anket konusu indirim sebeplerinin yaşama hakkı ile çatışmasında en doğal olarak korunması gerekenin "Yaşama Hakkı" olduğu kanısındayım. Bu noktada getirilen veya getirilecek bu tür hükümlerin aslında yaşama hakkının korunmasına getirilmiş hukuki korumalara sekte vuracağı aşikardır.
Hukuk Kurallarının uygulandığı toplumun değer yargılarını taşıması doğaldır. Türk toplumunda Namus mefhumunun çok önemli olduğu ve namus ile ilgili bir çok cinayetin işlendiğini göz önünde bulundurursak mevzubahis hükmün toplumun yüzünü gösterdiğini göreceğiz. Ancak toplumumuzun her değer yargısının insani değerler ve gelişmişlik düzeyi bakımında doğru olduğunu söylemek bizi hataya götürür. Hukuk Kuralları getirilirken, kanun koyucunun aynı zamanda sosyal bir mühendislik işlevini de yerine getirdiğini unutmadan bunları da göz önünde bulundurması gerekir.
http://www.ankahukuk.com |
seyran |
quote]Alıntı yapılan üye ; Av.Bilgin Özmen:
Bir tarafta ahlak kuralları yani namus, bir tarafta hukuk kuralları.
Hukuk kuralları toplum ihtiyaçlarına göre yapıldığına göre ve namus milletimiz için hala önemli bir kavram olduğuna göre bence madde kaldırılmamalı.
[/quote]
Sayın meslektaşımın kurallar çatışması algısına ve bu gerekçeyle karşı çıkışına katılmıyorum.Tam olarak namus kavramı konusunda toplumsal algılarımız nedeniyle hukuksal değişimlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.Töre ve namus cinayetleri nedeniyle, recm cezası uygulanan ülkelerden ne farkımız kaldı ki.?
|
Vatandaş |
Artık hukukun da en azından hukukçuların kafasında çağdaş değerler ile örtüşmesinin zamanı geldi diye düşünüyorum. Hukuk sistemimiz, gerek içerik ve gerekse uygulama yolu ile suçluyu mükafatlandırır bir hale geldi. Siz hangi törelerden, hangi hafifletici nedenlerden bahsediyorsunuz. Bu memlekette kendisine yan bakanı öldürmeyi en basit temel hak sayan bir sürü yaratık var. Avukatlarımız, düzeni bu yaratıklar açısından konforlu bir hale getirmek isteyebilir. Ya mağduru savunan avukatlar?
Bıkkın bir vatandaş |
kharma |
SAYIN EBRU AV. FIKIRINE KATILIYORUM.
SIZI TEBRIK EDIYORUM!
ZINA SADECE BOSANMAK ICIN BIR SEBEP KALMASI GEREKIR.
sevgi |
Av.Tayfun Eyilik |
bu hüküm namus cinayetlerini teşvik ettiği düşüncesine katılıyorum. Hatta taammüden işlenen cinayetler bile suçlular daha hafif ceza almak için uyduruk namus iddiaların sığınmaktalar.
Arkadaşların dediği gibi ağır tahrik hükümleri yeterli olsa gerekir. Eğer çağdaş dünyayı yakalama iddiasında olan bir ülkenin böyle yasaları olmamalı
zaman insanları değil armutları olgunlaştırır. |