| Av.Ali Osman Özdilek |
Bugün burada,yani Montreal'de savaş karşıtı gösteriler vardı.Biz de bunlara katıldık.İnanılmaz bir kalabalık vardı.Yaklaşık 250.000 kişi olduğu söylendi.Burada her dilden her ırktan her dinden insan vardı.Caddeler boyu yürünüldü ve sloganlar atıldı savaş karşıtı.Ama ortalıkta fazla polis yoktu.Sadece yolların düzenini sağlamakla görevli birkaç polis vardı.Hiçbiri de robocop gibi giyinmemişti.Neticede herkes söyleyeceğini söyledi ve dağıldı.Polis kimseye müdahale etmedi.
Eve gelince Türkiye'den haberlere bakayım dedim.Edirne'de bir grup öğrenci savaş aleyhtarı gösteri yapmak istemiş.Daha doğru dürüst eyleme başlamadan polis insanların içine daldı ve deyim yerindeyse sille tokat yaka paça bu çocukları alıp götürdü.Üstelik sayıları da belki yüzlerle hatta onlarla ifade edilecek sayıdaydı.Yine geçenlerde Taksim'deki bir eylemde polis göstericilerin etrafını çepeçevre kuşatmıştı.Aradan açtıkları bir koridordan geçen herkese coplar inip kalkıyordu.
Nedir bu devletin vatandaşına karşı olan öfkesi.Ellerinde silahı olmayan sadece uluslararası hukuku ve en temel insani değerleri çiğneyerek barbarca Irak'a saldıran ABD'yi sloganlarıyla basın açıklamalarıyla protesto etmek istiyorlardı.İnsan düşmanına bile böyle muamele yapmaz.Neyden korkuyor devlet.Farkında değillermi ki onlar da halkın içinden çıktı.Halkın oyuyla o mevkilere geldiler halkın parasıyla yaşıyorlar.Burada bu kadar çok değişik insan birarada bir amaç için bir araya geliyor ve hiçbir problem çıkmıyor.
ABDde bile birçok gösteri yapıldı ve bizdeki kadar şiddet kullanmadı polis.Nedir bu kraldan fazla kralcılık.Devlet insanların sesini çıkarmasını niçin istemiyor.Niçin sivil örgütlenme bu kadar bastırılmaya çalışılıyor?
Bir devlet kendi halkından korkmaya başladıysa o zaman işin içine başka işler karışmaya başlamış demektir.
Ey devlet halkından korkma ona sarıl.Senin varlığın onların varlığına bağlı.Aklını başına topla.Yoksa hiç beklemediğin anda kafana halkın coplarını yersin ne olduğunu bile anlamazsın.
|
