akdirenc |
merhaba,
bence tüp bebeğin hak ehliyeti, konusunu medeni kanunun 28. maddesinin amcı doğrultusunda değerlendirmek gerekir.Maddeye göre ,
28/2--->çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde eder.
Şimdi bu hükmünb amacı henüz doğmamış çocuğun miras vs. haklarını korumaktır. Normal bir oluşum süreci içerisinde iki hücrenin birleşmesi ana rahminde olacaktır. İşte kanun bence bu normal gelişim sürecini baz almış (yani iki hücrenin birleşmesi). Şimdi eğer tüp bebek dış ortamda döllendirilip ana rahmine aktarılıyorsa dış ortamdaki döllenme anı kabul edilmelidir. Bu TMK hükümlerine ters düşmez her yorumu lafzi yorum şeklinde yapmamak gerekir, çünkü kanunun ratio legis'i tanınmış olan hak ehliyetinin çerçevesini olabildiğince geniş tutmayı amaçlamaktadır. Diğer bir ihtimal de eğer bu döllendirme doğrudan ana rahminden başlatılabiliyorsa zaten m.28/2 aynen uygulanabilir.
adaletsiz güç zorbalıktır. |