Kardeşimin çocukları için yardım ne olursunuz. |
zeynobahar |
Yarın kardeşim doğum yapacak ve ertesi gün de eşi evden ayrılacak. Sonra da mahkemeye verecek ayrılabilmeleri için kardeşimi.
Kardeşimin 5 yaşında kızı var ve inşallah bir tane daha olacak yarın..
Ve oturdukları ev eşine annesinden kalmış.. Yani kardeşim mahkemede birşey talep edemeyecek. Sadece nafaka vs.
Acaba mahkemede kocasının annesinden kalan evinde oturabilmesi için yani evin hiçbir şekilde satılamaması için birşeyler yapabilir mi..
Nalet damat iki kızını da düşünmüyor.. Sizce mahkeme onların güvencede olabilmesi için o evin satışını veyahut da başka birinin üzerine devredilip kaçırılmasını engelleyebilir mi?
Sizce bir ömür o evde evlatlarını yetiştirebilir mi kardeşim ne dersiniz.
Çünkü zaten nalet damat 600 milyon maaş alıyor. Maaşına göre nafata ve vs. şeyler ödeyecek kardeşime ayrıldıkları takdirde. Kardeşim kira mı versin, çocuklarını mı geçindirsin, okul masrafını mı karşılasın çocukların..
Bilmiyorum çok moralimiz bozuk..
En azından ev ellerinden alınmasaydı çok güzel olurdu..
Hayırlısı inşallah.
Ne dersiniz. Nalet damadın annesinden kalan evde kalabilirler mi ayrılsalar bile çocuklar ve kardeşim... O evin bir ömür boyu satışı engellenebilir mi...
|
gerunsal |
Merhabalar sayın zeynobahar,
I. Aile konutu
MADDE 194.- Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.
Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir.
Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir.
Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.
Yukarıdaki ilgili Kanun hükmüne göre kardeşiniz; dava açılmadan önce herhangi bir mahkeme kararına gerek olmaksızın mahalle muhtarından alacağı bir ikametgah kağıdı ile tapu dairesine başvurarak ilgili konuta aile konutu şerhi koydurabilir. Böylelikle kendisinin rızası olmaksızın evlilik birliği devam ettiği sürece malik konumundaki eş diğer eşin yani kardeşinizin rızası olmaksızın ev hakkında herhangi bir işlem yapamaz.
Aile konutu mal rejiminin tafsiyesi sırasında da edinimiş mal kabul edilir ve mal rejiminin tasfiyesi esnasında değerinin yarısı malik olmayan eşe ödenmesi gerekir. (tabii kardeşinizle eşi arasında edinilmiş mallara katılma rejimi uygulanabiliyorsa)
Eğer kardeşinizle eşi arasında yeni medeni kanunun kabulu sonrasında herhangi bir mal rejimi sözleşmesi imza edilmemişse Tatbikat Kanunu
MADDE 10. - Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder. Eşler Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak bir yıl içinde başka bir mal rejimi seçmedikleri takdirde, bu tarihten geçerli olmak üzere yasal mal rejimini seçmiş sayılırlar.
hükme göre aralarında edinilmiş mallara katılma rejimi evliliklerinin başından beri olmasa bile yeni medeni kanunun yürürlüğe girişinden itibaren kurulmuş olur. Her ne kadar ev daha önce kardeşinizin eşinin mülkiyetine geçmiş olsa bile yeni medeni kanunun yürülük tarihi olan 1 ocak 2002 tarihinden beri aile konutu olarak özgülendiği için yukarda yaptığım açıklamalar söz konusu taşınmaz içinde geçerlidir.
Kardeşiniz dava açılmadan tabuya aile şerhi koyduramazsa bile boşanma davası sürerken yargıçtan böyle bir talepte bulunabilir. Sonrada yargıcın vereceği karar uyarınca tapuda aile konutu şerhi koydurabilir.
Gökçe Erünsal |
zeynobahar |
Öncelikle cevabınız için teşekkür ediyorum yalnız aşağıdaki sözlerinizi okuduktan sonra şu cümlede takıldım:
""" Yukarıdaki ilgili Kanun hükmüne göre kardeşiniz; dava açılmadan önce herhangi bir mahkeme kararına gerek olmaksızın mahalle muhtarından alacağı bir ikametgah kağıdı ile tapu dairesine başvurarak ilgili konuta aile konutu şerhi koydurabilir. Böylelikle kendisinin rızası olmaksızın evlilik birliği devam ettiği sürece malik konumundaki eş diğer eşin yani kardeşinizin rızası olmaksızın ev hakkında herhangi bir işlem yapamaz. !!!
!!! Evlilik birliği devam ettiği sürece demişsiniz.!!!!
- Benim için önemli olan boşandıktan sonra çocukların geleceği yani boşandıktan sonra evden çıkmamaları ve sürekli evde kalabilmeleri
Ve yazınızın sonunu şöyle bitirmişsiniz:
!!!! Kardeşiniz dava açılmadan tabuya aile şerhi koyduramazsa bile boşanma davası sürerken yargıçtan böyle bir talepte bulunabilir. Sonrada yargıcın vereceği karar uyarınca tapuda aile konutu şerhi koydurabilir. !!!
- Yani ayrılsalar bile üstüne basarak belirtmek zorundayım. "Ev kardeşimin eşine ait. Yani ölen annesinden kalan bir mirastır"
Bu yüzden kardeşim birşey talep edemez evden.. Ama çocukların geleceği için en azından ayrılsalar bile o evde oturabilirler mi..
Yoksa ayrıldıktan sonra hemen evden çıkartılacaklar mı?
İlginiz için tekrar teşekkür ederim.
|
gerunsal |
syn zeyno bahar;
Öncelikle eğer kardeşiniz dava açılmadan sadece ikametgah belgesi ile eğer boşanma davası açılmışsa yargıçtan isteyerek şu an oturmakta oldukları eve aile konutu şerhi koydurabilir. Bu şerhin ikili bir işlevi var;
1. Eğer evlilik devam ediyorsa malik eş diğer eşin rızası olmaksızın ev hakkında hiç bir işlem yapamaz.
2. Her ne kadar miras yoluyla (ve diğer herhangi bir bedelsiz kazanma yoluyla) kazanılmış mallar kişisel mal kabul edilip edinilmiş mal rejiminin tasfiyesinde yani sona erdirilmesinde tasfiyeye girmeselerde aile konutu olarak özgülenen yerler muhakkak hangi yolla kazanılmış olursa olsun edinilmiş mal kabul edilir ve tasfiyenin konusudur. Bu da evin yarısı kardeşinize geçecektir. demek olur. Eğer kardeşinizin eşi evi satmaya kalkarsa aralarında anlaşamadıkları sürece sadece kendi payını satabilir. Kardeşiniz ücretini ödeyerek evin tamamını alabilir. (ama sanırım bu olasılık çok zor) veya da eşinden isteyeceği iştirak ve fakirlik nafakalarının bir bölümü olarak evin geri kalan hissesini talep edebilir. Kardeşiniz (verdiğiniz bilgilerin ışığında değerlendiriyorum) sanırım herhangi bir işte çalışmadığı için boşanmayla fakirliğe düşeceğinden eğer boşanmada eşinden daha az kusuru varsa çocuklar için alınan iştirak nafakasının yanında fakirlik nafakasıda talep edebilecektir. Dolayısıyla fakirlik nafakasının irat olarak ödenmesi yerine evin hissesinin devrini isteyebilir.
Umarım yardımcı olabilmişimdir.
Gökçe Erünsal |