Hukuki.NET


05/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
Öğrenci Evinin Anatomisi
ipekderya Her öğrenci evinde muhakkak 'nöbetçi sistemi' uygulanır ve günün nöbetçisi, resmi köle statüsünde kullanılır. Yemek sırasında en az elli kere mutfağa gönderilir. Evdekilerin temel gıda maddeleri yumurta ve patatestir. Bu ikisinin birleşiminden 12 çeşit yemek yapılabilir. Çay yemekten sonra değil, yemekle birlikte içilir. Her gece kesinlikle saçma sapan bir tartışma konusu açılır. (Düşünmüyorum o halde yok muyum yani? Dünya döndüğü için mi güzel? Attan inip eşşeğe binilir mi?) Her evin muhakkak suyu, çayı deviren bir sakarı vardır. Ha bi de işlerden kaytaran tembeli bulunmaktadır. Yemek yapmaya karar verilir ve yemek yapmaya başlandığında eksikler ortaya çıkar, zamanla yarışarak yemek tamamlanır. Kesinlikle ama kesinlikle temiz çatal, kaşık, tava kalmayıncaya kadar bulaşıklar yıkanmaz. Her sabah derse geç kalınır ve öğle kalkıp okula yemek yemeğe gidilir. (Okulun yemeği ucuz olduğu için...) Sınav dönemlerinin favori cümlesi "bu gece yatmıycam ders çalışcam"dır. Gece yatılmaz ama ders de çalışılmaz. Evin duvarları vize-final tarihleri, ilginç sözler, nöbetçi listesi, harcama listesi gibi yazılı belgelerle süslüdür. Öğrenci evinin, öğrenci misafirleri de eksik olmaz ve gelen misafire önce "bi kola al da içelim"diye başlanılan ısmarlatma olayına,iyice sövüşleninceye kadar devam edilir. Ev genelde bodrum ve giriş katta olduğundan, pencereden girilebilir özelliktedir. (Her ihtimale karşı bi pencere muhakkak içeriden kilitlenmeyerek açık bırakılır.) Dış kapı ise zaten kilitlenmez. Ev fertlerinin tamamı leyla gibidir, yani aşk trafiği yoğundur. Kimininki platoniktir, kafayı yer ve yedirtir, kimi romantik takılır, şiirler ezberlenir, kimi ise akşam ansızın nişanlı olarak eve dönebilir. yalan atla gider, gerçek yürür, yinede tam zamanında yetişir.
idealist Öğrencilik günlerini ne güzel resmetmişsiniz.Teşekkürler İpek Hanım ,eski günleri güzelce hatırlattığınız için teşekkürler.. Raskolnikov
Av.Ragıp Atay Öğrencilik deyince, ERKEK AĞZINDAN BASİT YEMEKLER DOMATESLİ BİBERLİ YUMURTA: Büyükçe bir tavaya yağ domates ve biber koyup sigara yakıyoruz Sigaranın külü düşmek üzereyse, yumurta eklemenin zamanı gelmiş demektir. Yumurtaları kırıp sigaramızı bitiriyoruz Pişmiştir herhalde, ocağın altını kapatıyoruz BİBERLİ DOMATESLİ YUMURTA Hergün domatesli biberli yumurta yemekten sıkıldığınızda,yapabileceğiniz bu nefis yemek, tıpkı domatesli biberli yumurta gibi yapılıyor. MAKARNA Bir tencere dolusu sıcak suya makarna poşetini boşaltıp maç izlemeye başlıyoruz.İlk yarının ortalarına doğru kalkıp altını kapatıyoruz. Tencerenin içinden seçtiğimiz makarnayı fayansa fırlatıyoruz. Yapışırsa pişmiş demektir. Devre arasında hala içinde su kaldıysa tencerenin kapağını kapatıp lavabodaki en kirli tabağın üzerine doğru döküyoruz. (o zaman hem tabak temizleniyor hem de makarnalar çatalla yenebiliyor.) Üzerine ketçap sıkıp yiyoruz. Not: Fayansa fırlattığınız makarnayı bir ara oradan alın. sayıca fazlalaştıklarında, bazen hangisini fırlattığımız karışıyor TUZLU MAKARNA Yapılışı aynı makarnaya benziyor. tek farkı,bu kez makarnaları suya atmadan önce tuz koymayı akıl ediyoruz.öyle daha güzel oluyor. PİLAV Pilav aslında basit bir yemek değil, aranan kriterler var.Tuzlu,yumuşak ve tane tane olması gerekiyor.Sonuncusu kolay, pirinçleri tek tek pişirdiğinizde tane tane oluyor ama yapılışı uzun sürüyor.Maharet hepsini bir arada pişirebilmekte. Ama sorun etmeyin, içine yourt koyup bulamaç haline getirdiğinizde hepsi birbirine yapışıyor.Kısaca yağ koyup sonra da su ve tuz koyup pişiriyorsunuz.hem bunu süzmeye de gerek yok PATATES KIZARTMASI En kolay işlerden biri Patatesleri soyup parmak gibi kesiyorsunuz ve kızgın yağa atıyorsunuz. Tek yapmanız gereken altını zamanında kapatmanız. Yoksa tencere alev alabiliyor.Bu yüzden sadece pembe dizi izlerken yapın.Bir de bunu tencereden yiyemiyorsunuz. Mutlağa tabağa koymak gerekiyor
Lawless1 Sayin Ragip Atay'in tarifleri, ozellikle pirinc pilavi, epey guldurdu. Bu makarna icin duvarlara firlatmayi kim cikarmis bilmiyorum ama saka degil aslinda, bircok kisiden duydum. Bizim komsunun yeni evli oglunun gelini makarnayi oyle test ediyormus, anneler aralarinda konusuyorlardi. Hayretle dinlemistim. Makarnanin cogu tuzlu kaynar suda 10 dakikada piser diye biliyorum. Suyunu suzup, soguk sudan gecirdikten sonra, cok az zeytinyagi olan bir teflonda ilkonce cevirir, ondan sonra sosunu eklerseniz daha guzel oluyor. Deneyin. :)
ipekderya Evdekilerin temel gıda maddeleri yumurta ve patatestir. Bu ikisinin birleşiminden 12 çeşit yemek yapılabilir; hemde dünya mutfaklarını aratmayacak cinsten ; sade yumurta: gerekli malzemeler, evdeki canavarları doyuracak kadar yumurta yağ ve tuz. patatesli yumurta:üstteki tarifte yumurtanın azaltılarak doyurma oranının patatese yüklenmiş hali. salçalı yumurta: hazır salça tavsiye edilmez, mümkünse ev yapımı olmalıdır. Yarım yemek kaşığı salça kızmış yağda az kavrulur, üzerine isteğe göre baharat ilave edilir(öneriler; nane, pul biber) en son çırpılmış yumurta eklenir. Tuz'u az ekleyin çünkü salçada yeteri kadar bulunur. salçalı patatesli yumurta: yine bir üstteki tarifin patatesli hali. Ama ilk önce patatesler kavrulmaktadır. Yumurtadan sonra patates eklenmez. Eklensede kimse yemez. Malzeme telef olur salçalı patates: aslında böyle birşey yok, yumurta almaya derhal bir eleman yollanır. Sucuklu sosisli salçalı domatesli biberli yumurta: Pizza tadında yaptıgımız enfes yemek.. sadece evden para geldiginde birkaç defa yediğimiz enfes kahvaltılık... yalan atla gider, gerçek yürür, yinede tam zamanında yetişir.
ipekderya Öğrenci anılarıda askerlik anısını aratmayacak cinsten (en azından ben öyle düşünüyorum) Yaz Yaz Bitmez; çok özledim galiba; Üniversite deyince akla dershaneler, çözülen binlerce sorular, çimenlere yatmalar ve tabii ki öğrenci evi gibi kelimeler geliyor (final, vize, ders gibi sözcükler nedense aklımıza gelmedi). Tek tek düşündüğümüzde, yukarıdaki durum ve kavramların hepsi önemli olsa da aralarından sıyrılan ve üniversite yaşamına damga vuran birisi var ki nice muhabbetlere konu olmuş, hakkında şiirler yazılmış, şarkılar söylenmiştir. Evet, konumuz öğrenci evleri. Kurulum Öğrenci evlerinin kurulumu için üç seçenek vardır. Bunlardan ilki, aynı okulu veya birbirlerine yakın olan okulları kazanıp eve çıkan arkadaşlar tarafından kurulanlardır. İkincisi aynı okulda okuyan ve yarı yılda ya da ilk yılın sonunda beraber eve çıkmanın eğlenceli olacağını düşünerek bir ev tutan arkadaşlar tarafından kurulur. Üçüncü seçenek ise internete ilan vererek ya da duvara bir ilan asarak bulunan bir veya daha çok ev arkadaşıyla kurulan modeldir. Bu modellerden ilki en uygunu gibi görünse de (“Uzun süreden beri arkadaşız, birbirimizi tanıyoruz, iyi anlaşıyoruz” vs) bazen öğrenci evi meselesindeki en zararlı tür olabilir. Ne de olsa biriyle iyi arkadaş olmak başka, beraber yaşamak bambaşkadır. İkinci tür ev arkadaşlıkları da ilkinin takıldığı noktada tıkanabilir ve sonu pek hoş olmayabilir, yine de derslere beraber çalışmak veya çalışamamak gibi kendine has avantajları vardır. Kurulum aşamasındaki en riskli seçenek üçüncüsüdür. İlanla bulunan biriyle eve çıkmak, deplasmanda Real Madrid’le oynamak gibidir. Maçı kazanma ve mutlu olma şansı azdır, ancak söz konusu maç bir kez kazanıldı mı diğerlerinden daha fazla keyif verir. Kullanım Yemek: Öğrenci evi deyince tıpkı İngiltere örneğinde olduğu gibi insanın aklına kötü yemekler gelir. Ev sakinlerinin başlıca besin kaynaklarını makarna ve patates oluşturur. Öğrenci evlerinde (yazının geri kalan bölümünde Ö.E. diyeceğiz) altı aydan uzun yaşayan herkes makarnayı 25 ayrı biçimde pişirmeyi, kabukların bir kısmını üstünde bırakarak patates soymayı ve bulaşık sırası kendisine gelince “Abi yarın üç vize, iki finalim var, bir de üstüne bu akşam doktora tezi yazmam gerekiyor” demeyi öğrenir. Hazır bulaşık konusuna girmişken Ö.E.’lerin olmazsa olmazlarından birinin de mutfak civarında görülen bulaşık dağları olduğunu söylemek gerekir. Söz konusu bulaşıklar, evde temiz tabak - çanak kalmayıncaya kadar yıkanmaz. Bir başka temizlik sebebi de ev sakinlerinden birine yapılan aile ziyaretidir, bu durumların dışında Ö.E. sınırları dahilinde kayda değer bir temizlik harekatı saptanamamıştır. Genel Düzen: Açıkçası Ö.E.’lerde genel düzen diye bir şey yoktur. Periyodik temizlikler, onarımlar, düzenlemeler bu evlerin sınırları içinde yasak olan şeylerdir. Bir Ö.E.’nin musluğu bozuksa emin olabileceğiniz tek şey söz konusu musluğun iki yıl sonra da bozuk olacağıdır. Bir de Ö.E.’lerde misafirlerin en çok duyduğu cümle “Kusura bakma ev biraz dağınık bugün”dür. Söz konusu evlerin düzenli olduğu bir zamana ise henüz rastlanamamıştır. Gerekenler: Standart bir Ö.E.’yi oluşturmak için çok sayıda yatak gerekir. Ne hikmetse Ö.E.’lerde her zaman ev sakinlerinden daha fazla insan bulunur ve bu insanların bir kısmı da kalma konusunda ısrarlıdır. Ö.E.’lerin bir diğer olmazsa olmazı da salonun ortasında bulunması gereken bir açıklıktır. Söz konusu açıklık olası partilere ev sahipliği yapmakla kalmaz, Japon kale maç, okey, king, tabu gibi tonla oyunun da zeminini hazırlar. Bir de ders çalışırken kullanılan kitap, not gibi kalabalık yapan objelerin yayılabileceği bir alan oluşturması açısından da önemlidir. Eğlence: Yukarıdaki maddelere bakıldığında Ö.E.’ler kabus gibi görünebilir, ancak işin eğlenceli tarafı tadılmadan Ö.E.’ler hakkında bir yargıya varılmamalıdır. Ö.E.’lerin milli oyunu tabii ki King’dir. Üniversiteye gidip bu güzel oyunu öğrenmeyen bir insan henüz saptanamamıştır. Bir deste iskambil kağıdıyla oynanan King, sabaha kadar süren bir eğlence vaat etmektedir. Oyunun eve lazım olan (kola, makarna ya da patates gibi) bir malzeme için oynanması ve ev sahiplerinin birleşerek misafire sürekli oyundaki en büyük ceza olan Rıfkı’yı yedirmeleri adettendir. Öğrenci evlerinin bir diğer eğlenceli kısmı da sabaha, hatta öbür akşama kadar süren muhabbetlerdir. Söz konusu muhabbetler dedikodudan futbola, müzikten yemek kültürüne kadar büyük bir çeşitlilik gösterebilir. Yemekle ilgili olan muhabbetler genellikle sabaha kadar açık olan bir dürümcüde sonlanır.(yada o saatte kalkıp bir makarna yapılır) Bir Ö.E.’de bulunması gereken bir diğer alet de Playstation’dır. Düzenli olarak yapılan Playstation turnuvaları yıl kaybetme nedenlerinin başında gelir. Ders: Ö.E.’lerin en büyük yararlarından biri beraber ders çalışmak veya çalışamamaktır. Ders çalışmak için vizenin veya finalin bir gün öncesine kadar beklemek değişmez kuraldır. Söz konusu gün gelip çattığında ders çalışmak için uygun zamanın akşam saatleri olduğuna karar verilir. Saat yedi gibi toparlanan ders konseyi tabii ki havadan sudan muhabbet ederek başlar işe. Hava ve su muhabbeti tükendiğinde karınlar da acıkmış olur, bu durumda tabii ki hep beraber yemek yapılmalı veya bir yerlerde yemek yenmelidir. Konsey eve geri döndüğünde ise saat 9 buçuğu göstermektedir. Yemek sırasında, bir el King atmanın kimseye bir zararı olmayacağı konuşulup karara bağlandığından, günün ana konusu olan ders çalışmak biraz geriye itilir. King partisi saat 12 gibi bittiğinde ise kimsenin ders çalışacak hali kalmamıştır. Ne de olsa bütün gün yorulmuşlardır, ayrıca sağlam kafa için sağlam vücut gerektiğinden biraz daha King oynayıp yatmaları gerekmektedir. Kısacası Ö.E.’lerde çok acil durumların dışında ders çalışıldığı henüz görülmemiştir. Hemen Hemen hepimizin başından bir öğrenci evi vakası geçtiğine düşünüyorum, azda olsa insanları anılarını hatırlatarak tebessüm ettirebildiysem ne mutlu bana... yalan atla gider, gerçek yürür, yinede tam zamanında yetişir.
ipekderya Şu diyalogada çok şahit olmuş yada yapmıssınızdır; -kanka be bu dolaptaki yemek bozulmuuş!! -hıımm!!yazık oldu desene -ee ne yicez? -şu kızları bi arasana evdelermiymiş!! (aç kalındığında başvurulan yöntemlerdendir)hOMe sWeEt hOmE!! yalan atla gider, gerçek yürür, yinede tam zamanında yetişir.
Av.Ragıp Atay ORTA ZORLUKTA YEMEKLER Hazır Pizza Pizzamızı fırına atıp pişmesini bekliyoruz. Daha sonra fırından çıkarıp yanık yerlerini bıçakla kazıyoruz. Dikkat edilmesi gereken tek şey, kazırken üzerindeki malzemeleri mutfak tezgahına yapıştırmamak HAZIR KÖFTE Bu da nispeten zor bir yemek.Bir miktar sıvı yağı teflon tavaya koyup köfteleri içine diziyoruz. Köfteler, tavayla aynı renk olmadan altını kapatmak gerekiyor. O yüzden başında beklemek lazım PÜF NOKTALARI *Yemekleri daima tencereden yiyin.Böylelikle tabak kirletmemiş olursunuz *Asla sade pilav yapmayın.Domatesli yaparsanız, altı tutsa bile renginden anlaşılmaz *Mutlaka soğanlı yemek yapacaksanız, soğana dokunmayın. Çok kötü kokuyor. Bunun yerine ekmek tahtasıla 5-6 kez vurun aynı işi görüyor *Patates kızartacaksanız, sakın soyduktan sonra yıkamayın. Tavaya attığınızda çok kötü patlıyor
ipekderya öğrenci evlerinin özelliklerini saymaya devam edecek olursak eğer; öğrenci evlerinin bir diğer özelliği de, bir kısım araç gerecin amacı dışında kullanılmasıdır. mesela soba niyetine tost makinası, bardak niyetine kavanoz, sehpa niyetine karton kutu, kırılan cam niyetine gazete kağıdı, içecek niyetine çay ya da muz kabuğu içki niyetine de muhteviyatı şüpheli, köpek bile öldüremeyecek kadar başarısız üzerinde şarap yazan ama içince şarap olmadığı hemen anlaşılan mayiiler kullanılır. ogrenci evlerinin genelde hepsinde eşyalar plastikten olur.plastik sandalyeler,plastik masa,plastik televizyon altligi,plastik çay masasi,plastik tabak,plastik bardak,kısaca ahsap veya cam eşyaya rastlamak mucizelere baglidir.bir yatak plastik degildir,oda zaten çek yat olur genelde,normal yatak dahi bulunmaz bu evlerde. pişen yemekler büyük olasılıkla yumurta, patates, makarna veya hazır pizza olur. evin içinde her zaman yoğun bir sigara dumanı olur.. bu evlerin perdeleri anneanne evlerinden getirilen iri çiçek desenli kalın perdelerdir. genelde kırmızı veya yeşil renklidir çiçekler devlet tarafindan potansiyel koca yetistirmek için olusturulmus gizli egitim yuvalaridır.. bu evler olmasa erkek milleti bulasik-çamasir yikamayi, yemek yapmayi, belli bir miktar parayla evi geçindirmeyi, bir erkekle yasamanin dünyanin en güzel seyi! oldugunu nerede ve nasil ögrenebilirdi ki.. mutfakta yeni yasam formlari kesf edip nobel ödülüne aday olmayi saglayabilecek ortamlardir coptenekesine atılan tavugun cop bosaltılmazsa kac gunde kurtlanacagını ogrendigimiz guzel evimizdir. içinde sürekli olarak "tamam artık, dışardan yemek soylemek yok, içimiz kurudu bundan sonra evde yiyoruz hadi alışveriş yapalım" gazına gelinen, alışveriş yaptıktan sonra da yorgunluktan dışardan yemek soylenen, sonra butun alınanlar buzdolabında küflenmeye bırakılan (bir sonraki gaz anına kadar) ev tipi. özgürlüğü dibine kadar yaşayabileceğin ve fakat fazla özgürlük nedeniyle kendi pisliğinde boğulacak duruma geldiğin ev türüdür. hele ki ev merkezi bir yerdeyse evlikten çıkar ve yurt kıvamına döner. eve sahip olmana rağmen genelde yer bulamayan sensindir. bunun yanısıra eğer ki evde sosyalist bir arkadaşın varsa akşam eve bir kızla geldiğinde evde halaylar eşliğinde pankart hazırlayan insanlara rastlama olasılığın vardır. ( bu yaşanmış bir olaydır) hatta bu iş daha ileri gider sağda solda herkeste evin anahtarı dolaşmaya başlar ve sen evin sahibi olarak eve gittiğinde ve kapıyı çaldığında tanımadığın bir insan kapıyı senin pijamanla açar ve sana neyin nesi olduğunu sorar (bu da yaşanmıştır) öğrenci evi faturaların asla ödenmediği evlerdir. evde içmeye her zaman para vardır ama elektrik ve su parasını ödemeye asla para yoktur. kimi zaman buna kira da eklenir. daha sonra evden çıkmaya karar verdiğinde verdiğin 450 milyon elektrik parası adama evlat acısı gibi kor.(maalesef bu da yaşandı) ama tüm bunların yanında her insanın hayatında mutlaka yaşaması gereken bir olaydır. insan hem kendisinin hem de arkadaşlarının ne olduğunu bu sınav sonrası öğrenebilir. tabi bir de annesinin ne kadar önemli olduğunu yalan atla gider, gerçek yürür, yinede tam zamanında yetişir.
Av.Ragıp Atay *öğrenci evi, dünyanın en büyük kül tabalasıdır * öğrenci evinin salonu, dünyanın en küçük futbol sahasıdır. Yemek konusundaki bilgilerimi sizlerle paylaşmaya devam edeceğim. Ama bu gün aklıma bir şey geldi. "Sağda solda kulağıma çalınıyordu.Mutfak robotu diye bir şey varmış. Ulan madem bu işin robotu var, ben neye yıllardır koştururyorum dedim ve hemen gidip bir tane aldım. Eve gelip kutusundan çıkardığımda, itiraf etmeliyim ki hayal kırıklığına uğradım. Ben açıkçası ufo gibi bir şey bekliyordum. Bu, bildiğimiz tencerenin plastiği. İçinde vantilatör gibi bir şey var. Bununla birlikte içinden bi ton plastik ve metal zımbırtı çıktı ama bi işe yarayacaklarını sanmıyorum. Neyse denemek için fişini taktım, bir tane de soğan attım içine. Bakalım ne yapacak diye bekledim. Kabuklarını bile soyamadı eşşolueşek, paramparça etti bıraktı. Sinirlendim attım bir kenaraduruyo orada. Bir ara yıkayıp, o vantilatör gibi şeyi bilgisayarıma takmayı düşünüyorum. Belki fan olarak iş görür. Bunun dışında para tuzağı. İLERDE ÇIKARSA MUTFAK ANDROİDİ ALMAYI DÜŞÜNÜYORUM
Av.Ragıp Atay Bu gün zor yemekleri tarifi var KONSERVE TÜRLÜ Bir miktar yağ ve salçayı tencereye koyup,konservenin içindekileri de döküp su koyuyoruz. Pişmesi uzun sürüyor. Bu nedenle başında beklemeyip TV izliyoruz. Her seferinde yandıkları için tadına bakmadım ama kutudaki resms bakılırsa güzel bir şeye benziyor. TAVUK Yapılışı Makarna gibi.Sıcak suyun içine atıyoruz, arada pişip pişmediğini anlamak için hayvanın kaba etine çatal saplıyoruz. Bu yemek piştikten 2 gün sonra üzeri jelibon gibi oluyor. Bu nedenle isteğe bağlı olarak bolca şeker konulabilir. PÜF NOKTALAR *Yemekler asla kendi başına hareket etmezler.Şayet geçen ay yaptığınız tavuk kendi kendine kımıldıyorsa, kurtlanmış demektir. Asla yemeyin. *Sebzeleri pişirdikçe vitamin değeri düşer. mümkün olduğunca çiğ yeyin. *Karpuz, tabağa konmaması gereken bir meyvedir. Ortadan ikiye kesip, ortasından kaşıkla yiyebilirsiniz *Tencere kapağı en mükemmel tabaktır. *Buzdolabının sebzelik olarak adlandırılan kısmı yemeyi düşünmediğiniz şeylerin saklanması için idealdir. Bu bölüme konan şeyler muhakkak unutulur. *Sebzeliğin kapağını sıkı kapatırsanız, çürüyen şeylerin kokusu dolaba daha az yayılır
Av.Ragıp Atay foruma destek yok. bu kez yöresel yamek tariflerine geçelim. ÇERKES TAVUĞU Öncelikle çerkes tanıdıklarımızı gözden geçirelim. Hangilerinin kümesi olduğunu tesbit edelim. Kümesi olan çerkes tanıdığımızın kümesine gece yarısı girip bir tavuk alalım. Bu tavuk Çerkes tavuğudur ve kise itiraz edemez. Yemek tarifini kitaplarda bulabilirsiniz, ona göre pişirin
ipekderya Üniversitede dönemin ilk gününde Rektör yeni gelenleri toplamıs, üniversite kurallarini anlatirken sira yurt olayina gelmis. Rektor "- Kiz yurtlari erkek ögrenciler için yasak bölge. Erkek yurtlari kiz ögrenciler için. Yasak bölgede yakalanan kisiye ilk seferinde 200 milyon ceza kesilecek. Ikinci yakalanisinda 300 milyon, üçüncü yakalanisinda da 500 milyon ceza kesilecek. Sorusu olan var mi?" Arka taraftan bir erkek ögrenci sesi: - Sezonluk bilet ne kadar? yalan atla gider, gerçek yürür, yinede tam zamanında yetişir.
ipekderya Öğrencinin Sözlüğü Atmak : Ders anlatmak Asmak : Sözlü günü yapılan gezi Cesur : Kopya çeken kimse Çöp Kutusu : Basket potası Dalga Geçme : Ders dinleme Disiplin : Öğretmenin kozu Esnemek : Ders esnasında ortaya çıkan bulaşıcı hastalık Felç : Karnenin alınmasıyla baş gösteren hastalık Gardiyan : Nöbetçi öğretmen Hastalık : Mazeret Hayır Sever : Kopya veren Okul : Hapishane İnekleme : Çok ders çalışma Karne : Loto Kuponu Şaşkın : Yeni öğrenci Tebeşir : Cephane Komedi : Yazılıların açıklanması Veli : Ara karneden bile haberi olmayan gariban Çıkış Zili : Can kurtaran Sözlü : Ecel teri,mizan terazisi Not Defteri : Loto kağıdı Öğrenci : Hilkat garibesi,zavallı Öğretmen : Ahiret sualcisi Sınıf : Muhabbethane Ödev : Angarya Sınıf Geçmek : Tahayyül Sınıfta Kalmak : Küme düşmek Teneffüs : Kudurma saati Giriş Zili : Cenaze marşı Masal : Anlatılan ders Enflasyon : Notların öğretmen tarafından düşürülmesi Devalüasyon : Öğretmenlerin kolay sorarak başarı oranını yükseltmeleri Vaka-ı Vakvak : İyi bekleyip düşük alan öğrencilerin sözleri İstenmeyen Gün : Pazartesi İstenen Gün : Cuma En İyi Haber : Hoca Yok, ders boş, vallaha... yalan atla gider, gerçek yürür, yinede tam zamanında yetişir.
b12 Bitmek bilmeyen öğrencilik yıllarını öğrenci evinde geçirmiş biri olarak durumun bu kadar güzel anlatılmasına hayran kaldım..Benim yaşadıklarımda çok farklı şeyler değildir ama tüm yazdıklarım canlı canlı yaşanmış ve denenmiş hayat tecrübeleridir... Özellikle erkek öğrenci evlerinde onlarla beraber yaşayan ama yaşarken kötü yaşam koşullarına dayanmayıp mutasyona uğrayarak renk değiştiren ve bacak sayısı veya kafa sayısı artan envai çeşitteki böceksi yaratıklarla karşılaşmak... Elektrik faturasını ödemekten kurtulmak için eline geçirdiği herhangi bir aletle(makas,bıçak,çatal,tornavida...)elektrik sayacında küçük hileler yapmak! Evde televizyon bozulunca can sıkıntısına dayanılmadığı için utanıp sıkılmadan,sayfalarca borç yazdırdığı marketin televizyonunu isteyip sabaha kadar keyif yapmaya karar vermek ve televizyonu isterken keyfi eksik olmasın diye kuruyemiş ve birasını da borç yazdırarak pişkinliğin bu kadarı dedirtecek bir insan topluluğununu barındırmak Bir gün bulaşık yıkamaya karar veren titiz ev! halkı olarak bulaşık deterjanı bulamayınca pesetmeyerek ve zehirlenme tehlikesini göze alarak el sabunu ile,o da yoksa çamaşır deterjanı ile bulaşıkları dezanfekte etmek... Genelde tüm komşular öğrenci evlerinin varlığından huzursuz olduğu için eve giren çıkanın hesabının tüm mahallece tutulduğunu bilmek ve en küçük bir olayda kapınıza dayanılmasına alışmak... (Eğer erkek öğrenci evi ise pek sorun yoktur) ama kız öğrencilerde eve erkek arkadaşlarını almak için arkadaşlarına bir çarşaf giydirmediği kalması... Uygunsuz misafirlerden şüphelenen ev sahibiniz teftiş amacıyla gece 11 de eve gelip çay veya tuz ödünç istemesi halinde ve sizinde bomboş olan dolaba laf olsun diye bakarak ev sahibini eli boş göndermek... Haftalarca toplanan boş bira şişelerini sonunda zuladan çıkarıp ve geri iade edildiğinde ne alınacağının planını uzun uzun yaparak ele geçen paraya sadece bir bira alıp imece usulü içmek... Tüp gaz bittiği zaman(genelde gece olur ve açlıktan herkesin gözü dönmüştür) elektrik sobası ters çevrilerek üzerinde çay ısıtmak hatta abartılarak (ne de olsa elektrik kaçaktır) bir de yumurta kızartmak... Elbise dolapları bezden olduğu için,ele geçen ve evin diğer taraflarına yayılmamış veya başka birinin üzerinde olmayan kıyafetleri dolabın içine atmak.Dolaptan elbise aranıldığında iğreti duran dolabın tepenize düşerek ve kafanıza yarık açması...Hala giyecek temiz birşey bulamayarak okula gitmekten ve derse girmekten vazgeçerek evde oturmaya devam etmek... Alt dairede oturan evin balkonuna düşen çamaşırlarını almaya gidip,alt komşuların erkek öğrenciler olduğunu ve ayrıca çok yakışıklı olduklarını öğrenerek üç gün bayram yapan bir evde yaşamak ve her hafta alt balkona düşürmek için uğraşılan elbiselerin artık tüm mahallenin semalarında dolaşmasına aldırmadan hırsla çalışmak.... Bilmiyorum sizde nasıl duygular uyandıracak ama bu yaşam benim uzun bir öğrencilik yaşamama sebep oldu ve tek kelime ile harika günlerdi
ipekderya cok vahim bir durum ama, evdeki elektrik kullanımındaki kücük hileler sanıyorum tum ogrencilerin basından gecmis:) bi gün bende yakalanmıstım boyle, elektrikcilerde inat etmis gitmemisler adeta kapının onunde kamp kurmuslardı ve o gun maalesef okula gitmek icin ikinci kattaki evimizin balkonundan yan balkona gecerek okula gitmek zorunda kalmıstım yalan atla gider, gerçek yürür, yinede tam zamanında yetişir.
serkan donmez ogrencılıgın en kotu yanı yenılen guzel bır yemegın ardından sızı bekleyen koca bır bulasık enkazının yıkanmak zorunda olmasıdır...belkıde annemızın degerını ogrencılıkde daha fazla anlamısızdır..SU BIR GERCEK;KADINLAR HAYATIMIZDA OLMASA HAYAT BU KADAR TATLI GELMEZDI.. serkan dönmez
ipekderya ev arkadasımdan ayrıldıktan sonra kendi evime cıktım, tabi ev sahibi üst katta oldugu icin elektrikte hileler yapmak mümkün degildi(tabi ilk zamanlar) Isparta cok soguk bir memleket, eve kömür sobası kurdu (o da ayrı bir faciaydı) ilk defa soba yakıcam hayatımda, kömürü doldurdum kovaya, tutusturmaya calısıyorum, evde ne gazete kaldı ne karton defterleri yakmaya baslamıstım artık, kagıdı tutusturuyorum kagıt yanıyor bitiyor komurde hicbir isaret yok oldugu yerde bekliyor,aglamaya baslamıstım artık donucam buralarda diye, ve hayatımda ilk defa o zaman bir sobayla konusmustum; -lütfen yan, cok usuyorum ve soguktan ölmek istemiyorum diye... ve sonradan ögrendim ki kömürü tutusturmak icin kovanın altına talas yada odun koymamız gerektigini........ yalan atla gider, gerçek yürür, yinede tam zamanında yetişir.
b12 Bende öğrencilik hayatıma tek devam etmek zorunda kaldığım dönemde trajikomik olaylar yaşadım...Karnımı doyurmak için marketten aldım konserve kavanozunu açmaya gücüm yetmeyince elimde kavanozla kendimi sokaklara vurduğum ve gece 3 te sigaramı yakmak için evde kibrit ve yanıcı madde bulumadığımdan pencere kenarına pusu kurarak sigara içen birini beklemeye başladığımı anımsıyorum...
ipekderya -ya da elinde kalan son parayla sigaramı ekmekmi almaya karar veremeyip sigaranın üstün gelmesi sonucunda karnını doyurabilecegin bir arkadas aramaya cıkılması... -o bankamatikte para olmadıgını, bu sıralar parada gelmeyecegini bildigin halde bir umut sabah kalkarkalkmaz ilk iş olarak bankamatige ugranılması... -evinin onunde kiraz agacı olmasından dolayı cok mutlu olmak ve cogu zaman karnını onla doyurmak... bu da yetmezmis gibi ac kurtlar gibi bekleyen bir yıgın arkadasınıda o agactan doyurabilmek.... -gecenin bir yarısı evde otururken aniden soba ile borular arasındaki diyalogun kopması borunun tavanda asılı kalması ev dumandan gozukmezken caresizlik icinde bacanın acaba kendi kendine tekrar sobayla diyaloga girermi diye beklenmesi... ve daha neler neler.... yalan atla gider, gerçek yürür, yinede tam zamanında yetişir.
Av.Ragıp Atay eve alinan ekmegin kulaklari, evdekiler tarafindan siraya konularak kopartilip yenilir!! *alkole girildigi zaman,evde dolu sise kalmasi buyuk hatadir, son damlasina kadar tukettemk gerekir! *uyuyan insanı ne olursa olsun uyandirmak terbiyesizliketir. *bulasik, camasir utu gibi isleri siraya koymakta delikanlıyı bozar,keyfi gelen bu isleri yapmalidir! *ustuste 3 gunu menemen ya da omletsiz gecirmek bekar evinin bütün neşesini alır! *Balkonlu evlerde, sabah bir- aksam bir, en az iki sigarayı balkonda icmek gerekir, kar-soguk dahil! *eve ilk olarak evdekilerden birinin arkadasi olarak gelen kisi, 3. gelisinde evdeki herkesin arkadasi olmadiysa eve ya sokulmaz yada yilda en fazla iki kez sokulur! *maddi durum saglam olsa bile, bakkala minik borclanmalar icinde olmak, veresiye müessesesini yasatmak adina hayirli bir durumdur! *.sigarasiz, alkolsuz, ekmeksiz, peynirsiz,ve hatta caysiz kalmak bile olabilir, ama "makarnasizlik" affedilecek bisi degildir. *.poster yigidi uzer! *.ev sahibi ile asiri samimiyetten kacinmak gerekir, enerjiyi azaltir! *.kontrat kimin uzerine yapildiysa, tv kumandası onceligi onun olmalidir! *.Ince isler sirasinda ,kapiya ozel ve kucuk bir isaret birakilmasi, tatsiz durumlari onler, hazzin hizini kesmez! *.kiradan dusen pay, en fazla 3 ay geciktirilir, 4. aya musamaha gosterilmez! *.atilmayan cop evin ritmini bozar! *.banyoda tek dis macunu ortak kullanim alaninda olmalidir, supriz misafir icin acilmamis bir dis fircasi bulundurmak ekstra guzelliktir! *.pano-post it olaylari can sikar! *.kapici ile evin bir uyesi ahbap olurken, digerleri mesafeyi korumalidirki, apartmanda zaten goze batan "bekar elektrigi" sevimsizlik yaratmasin! *.yatacak yer sorunu olmasada, misafir icin yer yatagi acmak ortama lezzet verirmi, verir! *.apartman yonetim kurulu toplantisina katilmayi birakin, buna niyet etmek bile caiz degildir! *.kullanilmasa bile bir çift kirmizi bulasik eldiveni mutfaga renk katar! *.komsularin kucuk cocuklarina goftertir, meşrubattir, duruma gore cukulatadir esirgememek lazim! *.bir kucuk top mutkala bulundurulmali, evin durumuna gore penalti, tek kale mac veya koridor varsa bire-bir mac hayata gecirilmelidir! *.duvarin inceligine gore,ozellikle geceleri, terbiye sınırlari yuksek tonda zorlanmamalidir, gun isigiyla beraber mahcubiyet olgusu beliriverir! *.zigon sehpalar, bekar vahsiligini bitirir, kacinilmalidir! *.salon icin ihtiyac disinda fazla bir battaniye coskulu ısıya hizmet eder. *.puf olsada olur olmasada olur;kisisel fikrim olmasindan yanadir, niye, birincisi ayak uzatma gibi islevi vardir, ikincisi iyi bisidir, ufak,tek falan! *.komsularla iliskide efendilikten milim sapmamakla birlikte, kandillerde helva veya asure ikram eden komsularin yeri daha bi ayri olmalidir! *.elekrtrik saatiyle oynamak kucuk hesaba girer, yanlistir; bunula beraber tum faturalari gunu gunune odemek bekar insani yavaslatir! *.ev insanlarindan birinin yakin akrabasi geldiginde, saygisiz davranmak da olmaz, asiri naziklesmekte! *.telefonda kounşurken karalama yapmak isteyenler icin telefonun yanina minik bloknot koymak fevkalade detay şıklık olur!
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 05/05/2025 11:15:45