| ey erkek milleti! |
| selim dağcı |
sakın evleneyim demeyin.evlenirsenizde sakın çocuk yapıp kadınların tuzağına düşmeyin.bir boşanırsanız vay halinize.ömür boyu nafaka ödeyip durursunuz.benim bu forumdan çıkarttığım kesin sonuç bu.demedi demeyin.
|
| ipekderya |
Sayın Selim Dağcı;
Evlilik kutsal bir müessesedir, ve çocuk bu müessesenin en kıymetli meyvesidir;
Ama kıymetini bilene...
Bu kutsallığa böyle yaklaştığınız için ve bir genelleme yaptığınız için size çok şaşıyorum;
Saygılarımla...
yalan atla gider, gerçek yürür, yinede tam zamanında yetişir. |
| selim dağcı |
sayın İpek Derya inanın bir zamanlar bende sizin gibi düşünüyordum.ama şimdi çocukmu allah yazdıysa bozsun.amin.
ne demiş atalarımız dirgeni yiyen sıpa bir daha girermi sapa...
|
| alisinkay |
Daha dişleri bile çıkmadan size bakıp bir güneş gibi ısıtması o gülüşü o minimini elleri karşılıksız sevgisi sevgisini göstermdi ki doğallığı yürümeye başladığı zaman kucağınıza koşuşu emeklerken diz vurduğu her yer anam deyişi babam deyişi sevgili selim dağcı inşallah evlenir evlenmez ilk yapacağım şey çocuk eğer eşimde isterse keşke bir çocuğum olsaydı
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
| selim dağcı |
aman hemcinslerim sakın o hataya düşmeyin.aman çocuk yapmayın.bizler yandık sizler yanmayın.
|
| idealist |
Selim Bey,
Eğer bu sizin kendinize ait bir düşünceyse düşüncenizde büyük bir yanılgı içerisinde olduğnuzu söyleyebilirim.Ama etkilendiğiz birilerine ait bir düşünceyse yanlış kaynaktan etkileniyorsunuz bir an önce kaynaklarınızı değiştirin.
Bu konuda İpekderyanın düşüncelerine katıltyorum.Evet yaşadığınız bazı olaylar veya etrafınızda ve hatta bu sitede görmüş olduğunuz bazı üzücü olaylar sizi böyle düşünmeye zorlamış olabilir ancak bence erkeklerin kadın gibi değerli bir varlığı tanımalarına ve onlarla bütünleşerek yeni dünyalar oluşturmalarına engel olucu düşüncelerden uzak durmak gerekir.
Raskolnikov |
| someday |
Ne çocukların ne de evlilik kurumunun bunda suçu yok. Arıza hukukun boşanma olayına bakışında. Ben de yıllardır iştirak nafakası ödüyorum. Maaşımın yüzde 25'ini!! Ortalama aylık 1 milyar gelirim var. 1 çocuk için benden 250 milyon alınıyor. Ve tabii dikili bir ağacım bile yok. "İştirak"ten benim anladığım çocukla ilgili masraflara katılım. Yani bir 250 milyonun da karşıdan geldiğini varsayıyorum. Şimdi söyler misiniz asgari ücretin üçyüzküsur milyon olduğu bir ülkede 1o yaşında bir çocuğun masrafları nasıl 500 milyon olarak kabul edilebilir?
Ama bizim lanet sistem böyle işte.. Maaşın yüzde 25'i nafaka olarak alınabiliyor. Bunun tabii ki adaletle, çocuk sevgisiyle filan ilgisi yok. Sistem boşanma nedeniyle erkekleri cezalandırıyor sanki. Üstelik benim örneğimde boşandığım kadın boşanmadan sonra kendine ev aldı. Yakın zamanda da 0 km bir araba... Üstelik araba için aldığı kredinin taksitlerini de benim bir haraç gibi kendisine ödediğim iştirak nafakasıyla ödüyor. İnsan o çocuğun varlığından pişman olmaz da ne yapar?! O nedenle Sayın Selim Dağcı'yı gayet iyi anlıyorum.
|
| gerunsal |
Sayın Someday,
Başımıza gelen her olayda devleti veya devletin kurumlarını, sistemlerini kötülemek ulusça vazgeçemediğimiz bir olay sanırım.
Ne yazık ki çoğu zaman da yaptığımız sadece kötülemek... Lütfen boş zamanınızda sadece bu sitenin formunu gezerseniz göreceksiniz ki nerdeyse herkes ağız birliği etmişcesine hukuk yok diye bağırıyooooo. Hiç kimsede yapılması gerekenleri sıralamıyor. Ki bu kişilerin çoğunluğu bu sistemde (hukuk sisteminde) dirsek çürütenler.
Ewet bu ülkede hukuk var. Sorun sistemde değil bence uygulayıcılarda. Karşılaştırmalı hukuka bir bakarsanız yazılı hukuk açısında özellikle yapılan son düzenlemeler sonucunda çağdaş hukuk devleti olarak nitelendirdiğiniz ülkelerden hiç de arda kalır yanımız yok. Ama mahlesef sadece kanun yazmakla olmuyor bu iş. Öncelikle uygulayıcılar görevlerinin bilincide olmalıdırlar. Bu konuda güzel bir anekdot olarak Amerikan Anayasa Yargısının nasıl başladığı geldi aklıma. Orda bilnçli görevinin ne olduğunu bilen yargıç kalkıp hiç bir yükümlülüğü yokken bu yasa anayasaya aykırı ben bunu uygulamam diyebiliyor. Ama bizde ise nerdeyse tüm davalar kalıp dosyalar içinde yürütülmeye çalışıyorlar. çok ii tanıdığım yargıçlar var dosya kapağını açmadan karar tesis eden( işini ehli olarak yapanlara sözüm yok).
Bütün bunlar duruken siz bu ülkede hukuk yok diyemezsiniz. Bu ülkede sadece hukuku doğru düzgün uygulayanlar azınlıkta.
Saygılarımla,
Gökçe Erünsal |
| commodore1tr |
Sayın someday;
Diğer formda da sorununuzu okudum burayada bunu aktarmışsınız ama burada o çocuğun günahının ne olduğu ortada kalmış.. Dünyaya yeni gelen bir bebek anne babasını kendisi seçmez ki.. o sizlere allahın bir armağanıdır.
Eğer bir avukat üye size yanıt verir ise ( öbür formunuza ) sizin ödediğiniz nafakanın düşürülebileceği hükmünüde mahkeme verebilir. Elinizdeki bilgi ve belgelerle giderseniz mahkemeye hikim ısrarla 'yok nafaka artacak ' demiyecektir.
Bir kere sayın selim dağcı'nın mantığında terslik var ne demek 'sakın çocuk yapıp kadınların tuzağına düşmeyin'.. Çocuğu olan erkeğin sıfatı bile değişiyor BABA oluyor. kendisinden ve normal şartlarda çok sevdiği birisinden parçaların canlanmış halini görüyor. Yaşamadım ama muhteşem bir duygu olsa gerek. Düşünsenize sizden bir parça karşında duruyor sevimli mi sevimli masum mu masum 'baba' diyor bu mutluluk değilde nedir ki.. Kadınların tuzağına düşmek çok kötü bir deyim hele bu deyimi aslında bir ömür boyu birlikte yaşamak için eş olarak seçtiğiniz kişi için kullanılması çok kötü. Gerçek anlamda bir hayat kadınını tuzağına allah hiç bir aklı başında erkeği düşürmesin ve gerçek anlamda insanlıktan nasibini alamamış erkeklerin tuzağınada kadınları düşürmesin ikiside çok kötü..
Unutulmaması lazım ki Çocuk ortak bir meyvedir. 'kadın tuzağa düşürmek için' bunu kendi kendine yapamaz. Mutlaka erkeğinin yani eşinin katkısı gerekir bundan dolayıki çocuk evliliğin meyvesidir. Toplumlarda evli çiftleri ancak çocukları olduktan sonra aile kabul eder.
İki taraftan birisinin hatalarından ve veya ortak hatalardan sona ermek zrunda kalan bir evlilikte en mağdur olan bebeklerdir yani çocuklar. İnsanlık tarihi boyunca istisnalar hariç genelde iyi bakımı ve ilgiyi anne vermiştir çocuğa hukuk ta bunun dışında kalamayacağı için genelde çocuğun bakımını ve sorumluluğunu anneye verir. Bir çocuğun kaç parayla yaşayabileceğinin maddi değeri ölçülemez. Sınırı yoktur. Bundan dolayı mahkemeler gelire göre bunu taktir eder. Onun için bir bebeğin bakımının asgari ücretle kıyaslanması abesle iştiraktir. Yani eğer boşanan Rahmi Koç gibi biriyse vede bunun 3-5 yaşında bir çocuğu varsa nafaka milyarlarla telafuz edilirken eğer asgari ücretli birisiyle 100 milyon civarıdır. Bunun da hukuka aykırı bir yönü yoktur bence.
Sayın Selim Dağcı 'nın kötü bir evlilik yapmış olduğu vede nafaka ödediği anlaşılıyor ( Yada çok yakınından dolayı bu serzenişte bulunuyor ) ama aslolan evliliğin vede çocuğun kötü bir şey olduğu değil, doğru kişiyle güzel ve mutlu bir evlilik yapmaktır. Hukuk sitesi olduğu için formlarda genelde mutsuzluk tabloları var ama iyi evliliklerde var unutmayın...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
| gururlu78 |
quote:| Ne çocukların ne de evlilik kurumunun bunda suçu yok. Arıza hukukun boşanma olayına bakışında. Ben de yıllardır iştirak nafakası ödüyorum. Maaşımın yüzde 25'ini!! Ortalama aylık 1 milyar gelirim var. 1 çocuk için benden 250 milyon alınıyor. Ve tabii dikili bir ağacım bile yok. "İştirak"ten benim anladığım çocukla ilgili masraflara katılım. Yani bir 250 milyonun da karşıdan geldiğini varsayıyorum. Şimdi söyler misiniz asgari ücretin üçyüzküsur milyon olduğu bir ülkede 1o yaşında bir çocuğun masrafları nasıl 500 milyon olarak kabul edilebilir?
Ama bizim lanet sistem böyle işte.. Maaşın yüzde 25'i nafaka olarak alınabiliyor. Bunun tabii ki adaletle, çocuk sevgisiyle filan ilgisi yok. Sistem boşanma nedeniyle erkekleri cezalandırıyor sanki. Üstelik benim örneğimde boşandığım kadın boşanmadan sonra kendine ev aldı. Yakın zamanda da 0 km bir araba... Üstelik araba için aldığı kredinin taksitlerini de benim bir haraç gibi kendisine ödediğim iştirak nafakasıyla ödüyor. İnsan o çocuğun varlığından pişman olmaz da ne yapar?! O nedenle Sayın Selim Dağcı'yı gayet iyi anlıyorum.
EGER 250 MILYON VERMEK SANA COK GELIYORSA BIR CANIN COCUGUN ICIN SANA BEN BASKA BIRSEY DEMIYORUM. Iste BAZEN SIZIN GIBI GUYAAAAA BABA TABI SADECE ISIMDE PARAYA GELDIMI BANA BABA DEME NE COK YAZIK COOOOK. INSALLAH SIZIN VE SIZIN GIBI INSANLAR AZDIR SU DUNYADA SIZ NE EVLENMEYE NEDE BIR COCUK SAHIBI OLMAYA LAYIK INSAN MODELI CIZMIYORSUNUZ.
Ekleyen: someday - 11/08/2004 : 09:56:23
|
|
| Nilgül Saraç |
insanların takıntı yaptıkları bazı konulardaki fikirlerini GENELLEMELERİNE anlam veremiyorum. her erkek aynı olamayacağı gibi her kadın da bir olmaz.
Mahkemenin talep edilenden daha az bir nafakaya hükmetmesi halinde bu fikriniz değişecektir diye düşünüyorum [}:)]
Ama bu yanılgınızdan eninde sonunda bi şekilde vazgeçeceksiniz. |
| avukathuseyin |
BOSANDIKTAN KISA BİR SÜRE SONRA BUNLARI DÜŞÜNMENİZ DOGAL ZAMAN SİZİN LEHİNİZE İŞYEYECEK VE BU DÜŞÜNCELERİNİZ DEGİSECEKTİR. EVLİLİK KONUSUNDAKİ DÜŞÜNCELERİNİZİ NAFAKA YA ODAKLAMANIZDA YANLIŞ. cOCUKLAR KISMI İSE SİZİN EVLİLİGİN İYİ YÖNLERİNE KARSI UZAK KALMISLIGINIZI GÖSTERİRİR . |
| nihilist |
Kişisel hatalardan, kişisel "kaybedişlerden" böyle genellemelere varmak muhakkak ki çok yanlış.. evlilik veya her türlü birliktelik, dünyanın en güzel şeyleri olabiliyorken sonu ayrılıkla cinnetle ya da nefretle de bitebiliyor,
Daha sağlıklı ve serinkanlı düşünmekte fayda var, hem ne demişti şair; "ben öyle bilirim ki yaşamak, berrak bir gökte çocuklar aşkına savaşmaktır..." |
