Senette muvazaanın ispati mümkün müdür? |
xewer |
A kişisi B kişisine karşılığında mal, hizmet, para vs. almadan emre mükerrer senet veriyor. Yani A ile B arasındaki alacak-borç ilişkisi suni. B kişisi de senedi A kişisinden aldığı anda cirolayıp borçlu olduğu C kişisine veriyor. C kişisi A ile B arasındaki alacak-borç ilişkisinin muvazaalı olduğunu biliyor. Böyle bir durumda D kişisi, C kişisinin A ile B arasındaki muvazaayı bildiğini ispatlarsa C kişinin A kişisine uyguladığı haciz işlemini iptal ettirebilir mi? Sonuç olarak çek veya senette imzası bulunan kişiler arasındaki muvazaanın ispatı mümkün müdür? Herhangi bir neden yokken suni olarak oluşan borçlanma işlemleri iptal ettirilebilir mi?
|
Av.Ragıp Atay |
daha önce de yazmıştım. muvazaa iddiasını, menfaati olan üçüncü kişi iddia eder. Yani sözleşmenin tarafları, muvazaa iddia edemez. Gabin, hata, hile gibi iradeyi fesatlayan sebepleri, taraflar ileri sürebilir.
Elbette ki, tasarrufun iptali davsında, sıra cetvelinin iptali davasında bu iddiayı ileri sürebilirsiniz
|
xewer |
Sizce böyle bir davada borçlunun hata veya hile iddiası ileri sürmesi mi yoksa 3. şahısların alacaklı ile borçlu arasında muvazaa iddiası ileri sürmesi mi daha etkili olur. Borçlunun hatalı senet verdiğini iddia etmesini hakim dinler mi? Bizim davamızdaki alacak-borç ilişkisi anlattığım gibi. Biz A kişisinden mal alan D kişisi konumundayız. Gerçekte A kişisinin borcu suni olarak ikrar edilmiş. Sizce bu borcun hukuki geçersizliğini ispatlayabilir miyiz?
A kişisi şahıs ( A şahsı B şirketinin ortağı ve imza yetkilisi müdürü)
B kişisi tüzel kişi (Limited)
C kişisi tüzel kişi (Anonim)
D kişisi bizler şahısız
|
Av.Ragıp Atay |
sayın xewer, daha önce de yazdım. sorunu farklı forumlara taşımayın, sağlıklı yanıt alamazsınız. Ben bildiğim yazılarınızdan bildiğim için söylüyorum. sizin davanızda büyük olasılıkla borçlu ile alacaklı anlaşmış durumdalar ve borçlu, dava açmayacaktır. diğer açıklamalarım geçerli.
|
Av.Tayfun Eyilik |
Kambiyo senetlerinin olmazsa olmaz şartlarından birisi soyut olmaları yani senedi düzenlemeye sebep olan alttaki hukuki ilişkiden bağımsız olmalarıdır. senette ileri sürülebilecek defi ve itirazlar seneti elinde bulunduran kişi ile senedin borçlusunun alttaki hukuki ilişkininin tarafları olması halinde mümkündür. Senedin ciro yolu ile üçüncü kişinin alacaklı olması halinde senedin borçlusu alltaki hukuki ilişkinden kaynaklananan itiraz ve defilerini ileri süremeyecektir. Gerek kötü niyet iddiası olsun gerek başka itirazlar olsun sözleşmenin (senedin ) taraflarının ileri sürebileceğini unutmamak lazımdır.
İ.İ.K 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasının koşulları oluşmuş (haciz işlemi dahi tasarrufun iptali davasına konu olabilir) ise ve bahse konu d şahsı da a şahsından alacaklı ise yasadaki koşullar çerçevesinde kendi alacağı kadar kısmın kendisi için iptalini isteyebilecektir.
zaman insanları değil armutları olgunlaştırır. |
xewer |
Sayın Ragıp Atay, size hak veriyorum. Konunun anlaşılmadığı gelen diğer yanıttan belli. Açıklamalarınız için teşekkürler.
|