 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Zina |
commodore1tr |
Bildiğiniz üzerine 'zina' cezayı gerektiren bir suç olmaktan çıkarılmıştı. Yeni hazırlanan Ceza yasasında da ceza öngörülmüyor. Ben bu duruma...
[url="https://www.hukuki.net/showthread.php?2835"]Yorumlar[/url]
[url="https://www.hukuki.net"]Hukuki NET[/url]
|
commodore1tr |
Sayın Av_s_engin çok teşekkür ederm katılımınıza ;
sayın avukatlar saygıdeğer üyeler lütfen görüş te bildiriniz ki çorbada bir parça tuz olsun sesimizi duyuralım..
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
Av.Elmas |
Sayın Av.s-engin'in görüşleri toplumumuzu anlatmakta ve tüm gerçekleri gözönüne sermektedir fakat beklenen şudurki meslektaşım s-engin ve diğer meslektaşlar çözüm önerilerini daha kesin ve toplumun gerçeklerini göz önüne alarak ortaya koyarlarsa daha faydalı olacağı kanaatindeyim.
|
bdilek |
malum bizim ülkemizde kadın istemediği sürece boşanamıyorsunuz. kadınlarımızın büyük çoğunluğuda evliliklerini kurtarma amacıyla değil sadece karşı tarafı süründürmek için boşanmıyor. bir evlilik sarsılmışsa bitmişse bitmiştir. erkek yada kadın olsun sırf karşı tarafa işkence çektirmek için boşanmamanın nedeni nedir? hele ki arada 3. bir kişi varsa. neyi kurtamaya çalışırsınınız? düşünsenize senelerce boşanmak isteyipte boşanamayan yüzlerce insan var. bu insanlar evlilik ilişkileri bitmiş olduğu halde sırf nikahları var diye senelerce yalnız yaşamak zorundalar mı? evliliği kurtarmak karşılıklı çabayla olur bence tek taraflı değil. Bizim kanunlarımız her zaman kadından yana. erkeğin lehine olan tek bir şey varsa oda zinanın suç olmaktan çıkarılması. e o kadar da olsun diye düşünüyorum açıkcası. şöyle bir düşünsenize, hiçbir gelir kaynağınız yok kendinizi geliştirememişsiniz,okumamışsınız yada çalışmak istemiyorsunuz. işte bu durumda evlenip boşanmanız yeterli. eski eşiniz size ömrünüzün sonuna kadar (tekrar evlenmediğiniz sürece) bakmakla yükümlü. emekli maaşınız cebinizde yani bunun için senelerce eğitim görüp çalışıp didinip biryerlere gelmenize hiç gerek yok. çocuğunuzun varsa velayeti bile çoğunlukla kadında kalıyor. peki erkeklerin lehine olan durum kanun nerde? bende bir bayanım ve ülkemizde asıl erkeklerin ezildiğini düşünüyorum. ezilen kadın varsa inanın kendi kendini ezdiriyordur! |
Av.Fırat Bayındır |
ama ne yaptınız sayın dilek hanım, çok hassas bir konuda çok aykırı bir fikir öne sürdünüz!!! bakın şimdi bundan sonra ne yaman cevaplar gelecek size!!
(işin şakası tabii ama bu yaman cevaplar da mutlaka gelecek değil mi sevgili dostlar, hani kadın-erkek eşitliği gibi, erkeğin de iddet müddetine tabi olması gibi gibi gibi)
ceteris paribus |
alisinkay |
Bu forumu açan arkadaşımızın zinanın suç olduğunu düşündüğünü 3 şıkkın o yönde olmasından anlayabiliyorum Zina elbette suç olmalı ama sadece kadının Zinası değil bu kadın erkek eşitliğine aykırı sadece ortadaki mantıksızlığı belirtmek için bir örnek yeterli eğer zina suç olursa ki olmalı kadın ve erkek eşit derece de ceza almalı ayrıca bu ceza evlilere mi bekarlara mı uygulanacak yoksa her ikisine de mi evlilere uygulandığını varsayarsak Devlet kendi elleriyle açtığı Genelevlere giren herkesi kontrol etmeli ve Müşterileri evli çıkarsa onlar hakkında cezai işlem yapmalıdır. Eğer takibi şikayete bağlı bir suç olur diye düşünürsek o halde geneleve gittiğini eşine söylemeyecek olan erkeğin işlediği suçu devlet saklamış olacak :O) bununla birlikte orada devlet memuru olarak görev yapan bekçi kardeşimizde bir suçu gizleyerek suç işlemiş sayılacak :O) Bence çok karmaşık en iyisi galiba seçeceğimiz kişiyi düzgün seçmek devletin bu konuda mantıklı bir yasa çıkarmasını beklemekten daha iyi
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
denizz_71 |
Söz de 79 doğumlu genç bir bayanmışsınız ki bayan olduğunuza inanmak bile istemiyorummm...Sakın yanlış anlamayın bu hemcinslerini korumak değil sadece haksızlığa bir savunmadır o kadar.Söz konusu erkeklerin hakları olsa yine aynı şekilde haklının yanında olurdum ..Günümüz dünyasında onu da boş verin Türkiye'de o kadara açık bazı gerçekler varki nasıl oluyorda bu kadar sabit fikirli konuşuyorsunuz anlamıyorum Ama sanırım insanlara biraz sataşıp eylenmek istiyorsunuz yoksa değil bir bayan aklı başında hiç bir erkekte size katılmayacaktır..
Ayrıca Fırat Bey size de teessüf ederim kadınlarla ilgili o Bekir Coşkun'nun yazısımıydı hatırlamıyorum bir yazı yayınlamıştınız sayfada Ben sizden daha ciddi yaklaşmanızı isterdim Dilek hanıma Öyle bir yazının üstüne Dilek kardeşimize çok daha ciddi cevap verebilirdiniz
Bilemiyorum belkide sizde ciddiye almadınız yazılanları ve gülümsediniz
Belki de ne bileyim erkeklik gururunuz okşanmıştır biraz :)))
Gelelim zina konusuna; İki kişi birbirini severek ve isteyerek birlikte oluyorsa bunun adı neden zina olsunki.İki seven yüreğin aşkla birleşmesini zina olarak kabullenemiyorum
O zaman bütün erkeklerin zinadan hayatlarının bir döneminde içerde yatmaları gerekirdi Tabi bu erkeklerde yalnız yapmıyorlar bu işi karşılıklı bir istek bu
Tecavüzzzz okey çok yıpratıcı ve insan dışı bir olay buna yürekten inanıyorum da zina ne ya varmı böyle birşey
Hiç kimse içinde yaşattığı kedini yaşama bağlayan parantez içi yaşamlarından dolayı suçlu tutulamaz.
Dilek Hanım talihsiz bir açıklama yaptığınızı düşünerek size de hoşgörüyle yaklaşamak istiyorum ve biraz daha düşünmenizi istiyorum ama at gözlüğüyle değil İYİ GECELER EFENDİM.........
|
Av.Ragıp Atay |
bdilek hanıma katılıyorum. evet ezilen erkekler. Şöyle bir olay düşünün, kadın banyodan çıkmış ve tesadüf griş katta oturuyor ve perdeler aık. tam balkona yaklaşırken havlusu düşüyor ve çıplak halde iken bir erkek onu görüp duruyor. Kadın feryat, polis geliyor ve erkek röngencilikten kodes. Veya şöyle bir olay, aynı evde erkek banyodan çıkıyor, havlusu düşüyor, yoldan geçen bir kadın feryat ve polis.... erkek teşhircilikten kodes. demek ki erkek hep mağdur.( güzel bir ironi ama )Sayın bdilek'in de ironi yaptığına inanıyorum
şaka bir yana, zina suç olur ya da olmaz, benim vicdanımda her zaman suçtur. Tartışmalarda yanıldığımız bir nokta var. zina karı-kocayı ilgilendiren bir şey değil. Bu insanların çocukları var, ana babaları var, eş dost arkadaş çevreleri var. Kocası başka erkekle yakalanan bir kadının çocuklarınanasıl baktığını ya da çocuklarının ona nasıl baktığını hiç gördünüz mü? ya da eş-dostunun, arkadaş çevresinin bakışlarını gördünüz mü: ya da kadının acaba arkamdan ne diyorlar diye düşünüp kimseyle konuşamadığını ve tüm sosyal çevresini terk ettiğine şahit oldunuz mu?
Peki aynı olayın erkekler için daha vahim olduğunu ve sırf çevresinin tepkileri ve alayları yüzünden, belki de affedebileceği karısını öldürebildiğini düşündünüz mü?
zaten bitmiş evlilikte insanların başkasıyla olabileceği masalı gerçek değil. birbirini aldan eşlerin kaçı, ayrı yaşadıkları zaman eşini aldatmış bu oran o kadar küçük ki!
|
Ecerdecar |
Yapılan bu değişiklik tamamen dogru,anlamlı ve yapılması gereken bir değişikliktir.Çünkü gerek kanunlarımız gerek yasantımız gerekse de uymaya calıstıgımız avrupa yasaları hep özgür iradeyi vurgulamış,özgür iradeye ket vurulamayacagını belirtmiş ve özgür iradeleriyle bir araya gelen insanların birleşmelrine de ceza vermeyerek cok büyük bi atılım gercekleştirmiştir.Bunun erkek ya da kadın hgamonyasıyla alakası yok bu sadece bireylere tanınan(belirli sınırlar içerisinde)bir beraberliktir.Tabi ki bunun böyle olmasını kimse istemez ama yapılabilecek en mantıklı ve meşru sey de budur.Sonucta iki özgür irade ve birleşme vardır.Zaten kanunlarımız yası kücük olanlar için ceza öngörmüştür buradan da bunun yetişkin ve özgür biraylar için oldugu ve gerceği yansıttıgı söylenebilir.
ERDAL
YAKIŞIKLI |
gerunsal |
Merhabalar;
Zinanın suç sayılması bana göre ortaçağın karanlık yıllarında kalması gereken bir olgu olmalı. Nasıl bu gün hukuk sistemimiz kısasa kısası, kölelik sistemini vb. uygulamaları bir kenara bıraktıysa zinayıda bir kenara bırakmalıdır.
Zaten zinanın neden suç sayıldığını bir türlü anlayamıyorum. Bu suçla korunmaya çalışılan hukuki yarar ne? Aile düzeni mi? Eğer aile düzeni ise zaten zina boşanma sebeplerinin başında geliyor. Bu niye yetmiyor? Bunun haricinde özgür iradeli ve iradesi hukukça tanınan kişilerin kendi istemleri sonucu yaptıkları cinsel eylemi hangi evrensel hukuk mantığına dayanarak suç sayacaz?
Lütfen arkadaşlar biraz daha rasyonel düşünelim. Bu konunun erkeklikve bayanlıkla alakası yok.
Bir arkadaşımız kocası zina yapmış bayanın mali durumu ve ya eğitim durumu kötü diye boşanamayacağını dolayısıyla fiilin suç olmaktan çıkarılmasını hatalı bulduğunu yazmış. Sayın av_s_engin boşamak mı yoksa ailenin reisini(!) cezalandırmak mı o üç çocuk ve parasız eğitimsiz eş için daha hayırlı olacaktır?
Arkadaşlar konuyu nasıl kadın erkek ezilmesine çektiğinizi bir türlü anlayamadım. Konumuz erkeğin veya kadının zinası değil ki!!
Hepinize saygılarımı sunuyorum
Gökçe Erünsal |
xewer |
Konuya en güzel cevabı Alisinkay vermiş. Bu konuya hukuki yaptırımlar yolu ile çözüm bulunmasını beklemektense sorumluluğu baştan alıp doğru kişiyi seçmek en mantıklısı. Zaten konu da lastik gibi her yöne çekilebilecek türden. Toplumsal ahlak çöküntüsü devam ettiği sürece konuyu namus-eşitlik edebiyatları yaparak tartışmanın anlamı yok. Ayrıca cezai müeyyide ile aile kurumunu ayakta tutabileceksek eşini aldatan tarafı ipe gönderelim daha etkili olur bence. Gerçi aldatacak taraf ipe gideceğini de bilse aldatır. Yasal yaptırımlarla insanların hayat bağlarınıkesemezsiniz.
|
Av.Tayfun Eyilik |
Fikrimce evlilik bir sözleşmedir. Sadece bu nedenle bile ceza hukununun konusu olamaz, zina suç sayılması ahlak kurallarının hukukda yer almış biçimi hepimizin bildiği gibi. Toplumlar sürekli bir değişim içindedir. Bİrbirini seven yada sadece birbirleriyle olmak isteyen insanları suçlamak, eylemlerini suç saymak İlişkinin tarafları açısından hariç) bana anlamsız ve garip geliyor. (Burda korunanan nedir.) Eğer toplum sağlığı ise sürekli gelişen, değerleri değişen bir toplumda korunan değerde değişecektir. Ailenin korunması hususu ise dışarıdan gelen tehlikeler için evet de. içerdeki tehlike başka bir şeydir. Ve bu ceza hukukuyla düzenlemez. Korunan çocuklar ise eğer, zaten korunuyor. Zinada yakalan bir eşin ailesinin toplum karşısındaki durumu elbette üzücü, ama eylemi yakalanılması gereken bir durum olarak, bir suç olarak değerlendirilmezse ortada yakalama diye bir şeyde olmaz.
Aslında bazen hukukda toplumsal gelişmeye faydası olabilir. Belki sadece bu yüzden cinayetler kısmen engellenebilir.
Düşüncelerimi bir düzen içinde sunamadığım için özür
zaman insanları değil armutları olgunlaştırır. |
alisinkay |
Zina şu nedenle suç olmalı sevgili ırmak aldatılan taraf için çok ağır bir psikolojik sorun doğurduğunu kabul etmeliyiz.Bunu önemsemeyen kişiler ise zaten herhangi bir psikolojik probleme girmez ve boşanma nedeni de zina affedildiğinde tekrar zina nedeni ile boşanma davası açılamıyor yani zina yapmak isteyen aldatmak ve aldatılmak isteyenler ve bunun normal olduğunu kabul edip evlenenler için zaten bir sorun yok ama bunu normal kabul etmeyenler ise psikolojik bunalımlara giriyor ve tüm hayatı altüst oluyor bunu biliyorum çünkü yaşadım hukuk toplumu geliştirir konusuna gelirsek bir tartışmaya girmemiz lazım hukuk toplum için midir toplum hukuk için mi? birçok hukuk kuralı toplumda benimsenmediği için önemini yitirmiştir.Mesela şapka kanunu daha çok etik bir konuda yorum yapmak oldukça zor ama ben aldatmayı müessir fiille eşdeğer tutuyorum çünkü yaralanan bir manevi yön var
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
commodore1tr |
Sayın yetkililer ;
İlk ileti neredeki ? Benim yazım boşta kalmış, kendi kendime konuşmuşum gibi olmuş..
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
commodore1tr |
Şu ana kadar yazılanları okudum ;
Değerli üye alisinkay doğru tespitte bulunmuş ben bu formu açan olarak zinanın çok ciddi bir suç olduğunu hemde çok adi bir suç olduğunu düşünüyorum.
Fikir bildiren arkadaşlarımız ;
Denizz_71 'İki kişi birbirini severek ve isteyerek birlikte oluyorsa bunun adı neden zina olsunki.İki seven yüreğin aşkla birleşmesini zina olarak kabullenemiyorum ' demiş , sayın Irmak ta '
Bİrbirini seven yada sadece birbirleriyle olmak isteyen insanları suçlamak, eylemlerini suç saymak İlişkinin tarafları açısından hariç) bana anlamsız ve garip geliyor. (Burda korunanan nedir.) ' demiş. Diğer arkadaşlarımızda buna uymuşlar..
Zina zaten iki kişinin ilişkisinden doğan bir suç değildir. Zina 3. kişinin şikayetinden dolayı oluşan bir olgudur. Yetişkin ve hukuki yeterlilik ve sorumluluk yüklenebilecek iki bekar insanın ilişkisi asla zina değildir. ( Böyle bir cümle kurma nedenim kişi 18 ini geçse bile zeka ve akıl yönünden yeterli değilse vasi gerekiyorsa hukuki sonuçlar farklı olacağı içindir. )
Bundan dolayı Zina da zarar gören evlilik akdinin tamamlamış olan eşlerden birisinin ALDATILMASIDIR. Sorun iki seven kişinin birlikte olması değil üçüncü bir kişinin aldatılmasıdır. Bu aldatılan kişinin aslında ruhuna tecavüz edilmiş , duygularıyla oynanmış, her nedense toplumda utanılacak bir duruma düşmüş, tertemiz ruhu lekelenmiş, bir bakıma ruhu öldürülmüştür. Zina bundan dolayı ciddi bir suç olmalıdır.
Erkek/Kadın evlenene kadar seviyorduda evlendikten sonra mı başkasını sevmeye başladı? sorusunun yanıtı evet ise burada ki çözüm boşanma olacaktır. Ancak kişiler yasal olarak ayrıldıktan sonra başkası ile birlikte olabilirler ( Hatta Türkiye' de bazı erkekler boşandıktan sonra bile eski karısının başkasıyla yaşamasına razı olmamakta sorun çıkarmaktadır. )
Sayın av_S_engin in değerli tespitlerine katılmamak mümkün değildir. Namus niçin sadece kadının omzundadır ki? Namus cinayetlerinde (hatta çoğu töre cinayetinde ) baş sorumlu kadındır. Hatta öylesineki 4-5 insanlıktan nasibini alamamış hayvan desek hayvana hakaret olacak kişinin tecavüzüne dahi uğrasa sorumlu kadın olmaktadır. ( Saate bile bakmaksızın ' o saatte dışarda ne arıyordu?''kapıyı neden açtı ' ' aslında kadın istemese erkek yapamaz'v.s v.s) Hatta neredeyse Tecavüze uğradı diye ceza alacak konuma düşürülmektedir kadın. ( Törelerde ise ölümle cezası infaz edilmektedir zaten. hatta ne yazıkki polis korurken.. ) Aslında ise namusun asıl sorumlusu vurup kırıp dökmeden önce erkeklerin omuzlarındadır..
Zinanın ciddi bir ceza olmasının gerekçesi bu suçun işlenmesinin önlenmesidir. Kişi başkasıyla olacaka gider boşanır. Sonra ne hali varsa görür. Çünkü kanun koyucu ' eğer eşini aldatırsan seni 15 sene içeri atarım derse ve bunu uygularsa ' kişiler ya anlaşmalı boşanır yada toplumsal çöküntüye yer vermekten kaçınır. Hatta ve hatta evlenirken taraflar iki kere düşünür. Aslında mantıklı düşünülüğrse cezaların amacının uygulanmak değil caydırmak olduğu görülmektedir.
genelevler ise arkadaşımızın yazdığı anlamda zina değildir. O bir ironik durumdur. Aklıbaşında hiç bir evli erkek o tip yerlere zaten gitmemelidir. Zaten dikkat edilirse o tip yerlerde ki amaç para karşılığı kısa süreli ilişkidir. ne duygusallık ne birşey sadece daha sonra getirebileceği hastalıktır o, Metres hayatı yaşayan birisi bunu arkadaşlarına söylerken oraya gittiğini asla söyleyemez çünkü yadırganır..
Av. Elmas hanımefendi nin beklentisine katılmakla birlikte kendisinin hiç bir çözüm önerisinin olmamasını garipsedim :)) Neticede tüm avukatlar kendisinin meslektaşı ve hepsi aynını düşünürse çözüm önerisini kim yapacak onu anlayabilmiş değilim.
Bizim ülkemizdeki kadınların hali hazırda ekonomik özgürlüklerini tam kazanamadıkları ve gerek ailevi gerek cinsel olarak çok baskıda kaldıklarından dolayı aile kurumunda korunan taraf olmuştur. Bunun çözümü eğitimli özgüveni olan kendi ekonomik koşulu olan bir kadınlar grubunun çoğalmasıdır. Ama bunun mahkemeye yansıması çok değişik olmaktadır ki bu ayrı bir form konusudur. Ülkemizdeki kadınlar boşandıktan sonra her yönüyle ezilmemek için boşanmayı zorlaştırmaktadır, ancak anlattığım tip kadınlar ise boşanma olayı ortaya çıktığında çok kolay ''byeee' diyebilmektedir. Yani özetle kadınlar ezilmemek için uğraşmaktadır..
Sayın bayındır herzamanki gibi ince uslubu ile katılım sağlamak amacıyla ironik bir yazı yazmış ve çok latif kaçmış..
Zina ve sonuçlarında bir de çocukların durumu varki o ise tam bir trajedi oluyor. Anne baba ayrılığı veya şiddetli geçimsizliği çocukta psikolojik ciddi sorunlar yaratıyor buda zamanla tüm topluma yansıyor ki buda farklı bir form konusudur...
Özetle neticeden Zina nın suç sayılması ve cezasının çok ciddi şekilde ağır olması gerektiğini düşünüyorum UNUTMAYINIZKİ CEZA NIN ASIL AMACI AKLIMIZI BAŞIMIZA TOPLATMAK VE CAYDIRMAKTIR...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
denizz_71 |
EEEEE Güzel kardeşim bizde biliyoruz 3. kişinin şikayetinden zina oluştuğunu
Bizde biliyoruz evlilik sözleşmesiyle bağdaşmadığını Ama unutmayalım ki yüreğine söz dinletemezsin İster evli ol , ister çocuğun olsun Aşk bu Aşk anlaşılan başınaıza hiç gelmemiş o yüzden bu kadar rahat en ağır cezayı veriyorsunuz böyle ince bir konuya.Ama olsun verin sorun değil cezalar asla aşkı yıpratamaz ve de durduramaz Siz kendinizi kandırır durursunuz....
Cezanın asıl amacı aklımızı başımıza toplatmak ve caydırmaktır demişsiniz...
Valla ne yalan söyleyeyim çocukluğumdan beri cezalardan pek hoşnut kalmamışımdır,,,,Yani anlamsız cezalardan Bence hukuk toplum düzenini korur Ceza makinası değildir....Ayrıca sevmenin cezası varsa inanın seven her insan bunu bile bile bu işe girer kalbe yasak yoktur isteseniz de istemesenizde olacak olan er ya da geç olur...
Konuşmalarınızı gelişi güzel okudum satır satır değil ama ne kanun koyarlarsa koysunlar bu sizin tabirinizle çöküşü önleyemezlerrrr...
Tecavüz başka zina başka bencede tecavüz en ağır cezayı almalı Ama düşünün ya adam veya kadın farketmez evli çiftlerden biri evliyken birine aşık olamazmı İnanın benim eşim yapsa saygıyla karşılarım Çünkü benim aşka saygım sonsuzdur ve Evet boşanırımmmm Fakat asla bastırıpta ceza alması taraftarı olmam.....sadece yollarımız ayrılır sexüel anlamda o kadar
Umarım Commodore1tr sizin başınıza yazdıklarınızı çürütecek böyle olaylar gelmezzzzzzz....Sen 2 saatte konuşsan günlercede bazı gerçekleri değiştiremezsinnnnn...Hayatta insanın başına herşey gelebilir, Gizli ilşkilerde bunlardan biri Bu belki tasvip değil ama yargı da değil...Yaşamları zedelemediği sürece mutlu olan insanların ve aşkın sevginin yanındayımmmm Cezayı tekrar koysalar bile kimsenin umru duymaz emin olun...Ya ben çok kısır düşünüyorum ya da siz Ya da konuya ikimizin bakış açısı birbirinden çok farklı ...Farklı yönlerinden konuyu ele alıyoruz sanırım Ama ben yinede size sinirlenmiyorum sadece aynı görüşü paylaşmıyorum o kadar
Tüm düşüncelerimi bu forum sayfasında dile getiremesemde.....
İYİ GECELER ARKADAŞLARRRR...
|
xewer |
Sayın commodore1tr anne baba ayrılığı ve şiddetli geçimsizlik her çocuğun başına gelebilir ama anne veya babası zina suçundan hapis yatmış bir çocuk hayatının geri kalanını nasıl geçirir sizce?
|
Av.Ragıp Atay |
ben yazıma başlarken, zina benim vicdanımda suçtur. yasa ne ders desin demiştim. Yasanın düzenlemesinin hiç bir önemi yok ister cezalandırsın, ister serbest bıraksın. İnsan kendi vicdanıyla baş başa kalmalı.
sayın deniz ve sayın alişankay doğru tesbitte bulunmuşlar ama eksik olan şu ki, yüreğine söz dinletemeyen insan, önce bağımlı olduğu aile kurumunu bitirmali. Hukuken olmasa bile fiilen bitirmeli. Hem başka biriyle yataacaksın, hem de akşam gelip" nasılsın karıcığım (ya da kocacığım) bu gün seni özledim" diye rol yapacaksın. Erkek ya da kadın ayrımı yapmıyorum. Başkasını kandırmanın bile suç olduğu bir hukuk düzeninde, hayatı paylaşmaya söz verdiğin bir insanı kandıramazsın.
Fiilen bitmiş evliliklerde, insanların zina cezası nedeniyel, tehdit edilmesi de mantıksız. BU konuda xewer de doğru düşünüyor.
Sanırım en mantıklı yorum Comodorun son yorumu.
Çok kaba kaçacak ama eşini aldan arkadaşlar, Bu işin Y....ğı da var böreği de var. Hep börek istemeyin
|
alibaba |
sayın forum üyeleri; şu an en yeni üyeniz sıfatıyla birşeyler yazma ihtiyacı duydum, ilk kez bir foruma ileti göndermekteyim, yönetici arkadaşlar hatam varsa düzeltsinler, geri kalanı affetsin..
buraya google da birşeyler ararken düştüm, konu enteresan geldi, takıldım, memleketimde böyle ortamların varlığı içimi açtı, konuyu açan yönetici kardeşim ( abimse abim) niyetini ayan beyan ortama dökmüşken gelen cevaplar karşısında paniklemeden durabilmiş..bravo..
dilek kardeşe candan alkış...aslında deniz de farklı tonlarda aynı notaları çalmakta..ona da bravo..
ben hayatını yazmakta olan bir abiniz, kardeşiniz, arkadaşınızım. konu dikkatimi çekmeyecek gibi değildi, çünkü:şimdi gülebildiğim hatırladığımda, ama yaşarken nerdeyse kalbimi durduracak birkaç olay yaşadım ZİNA konusunda..bunları kitabımda anlatıyorum uzun uzun, ama burada kısaca birkaç şey söylemek istiyorum.
buraya düşen ben gibi acemilerin ilk tepkisi bence bu oluyordur. HERKES HAKLI. avukat avukat gibi, hakim hakim gibi, kadın kadın gibi, erkek erkek gibi düşünmekte...İNSANLIK nerde? ben boşanma davası açayım, hakim boşamasın (istatistik ne der bilmiyorum ama çoğunluğun süründüğü aşikar).
şimdi ben ne yapmalıyım..HAK.im.LIDIR mı demeliyim, o dört duvar arasında o mu benle birlikte yaşadı?şunu sordum hakimime(kulakları çınlasın) birlikte yaşamak zorunda mıyım bundan böyle? hayır dedi hakimim..de bakalım sayın yöneticim, alibaba ne yapsın? eh bir de yıllar içinde birkaç kriz kalbi yokladı polisleri görünce kapıda...hoş hepsi de yanlış alarmmış ya:))
neymiş zina....kılıç...tepene ne vakit düşeceğini bilemediğin bir kaya..birşeyi atlıyorsunuz beyler, sayın avukat ve hakimlerim...dedim az önce, istatistik bende yok, ama yaşadıklarımı bir istatistik kabul edersem, zina davasını kimler açar? erkek açar mı, kendini bilen, çocuğunun anasına kendi dilekçesiyle o***** damgası vurdurabilecek kaç babayiğit gördünüz o meydanlarda? ama kadın düşünüyor mu bunu, erkekten ne de olsa çok cılk değilse o***** olmaz..o zaman.vur....
yer kalmadı, ama yazacak çok şey var bu konuda..neyse..sonuç olarak sayın üyeler ( mahkeme gibi oldu demi..):):
zina ile uğraşacağınıza, millet nikahlı karılarının üzerine döverk mi, severek mi, hiç anlamış değilim bu yaşıma kadar, babalar gibi imam nikahlılarını getirmekte ve çoğu zaten asgari ücrete talim ettiğinden gül gibi aynı odalarda gruplar olarak yaşamakta...ama zavallı 3. kişi yiyeceği dayaktan mıdır, ölüm korkusu mudur, katlanmakta ve de biz çoook mutluyuz demekte, kimbilir belki de çok mutlu olanları da vardır, bunlarla uğraşın. baba, abi, yeğenlerin tacizleriyle intihar edenleri, edemeyip hamile kaldıklarında yine tacizcileri tarafından töreselleştirilenlerle uğraşın bence..
saygılarımla
çok yaşayan değil çok gezen, gezerken boş durmayan bilir. |
commodore1tr |
Sayın xewer ;
Dünyaya gelmek ve yaşamak zorunda olmaktan başka hiç bir günahı olmayan masum bebekleri !! konuya karıştırarak aslında zinanın ne iğrenç bir suç olduğunu kanıtlıyorsunuz.
Bu çocukları dünyaya getiren anne ve baba eğer üçüncü bir şahıs çıkarsa uygarlıktan nasip alarak boşanmalılar. Elbetteki boşanmanın yarası ( elbette aslında hatalı sanıyorum ki daha doğru ) zina nedeniyle hapiste yatan bir ana/babanın yarasından hafif olacaktır. (görünüşte) Ancak bunu düşünmek zorunda olanlarda zinayı yapan anne/baba değil midir ? Sanırım soruyu yanlış adrese sordunuz. Kadın içinde erkek içinde doğru tercih birinci şarttır. Ona sözüm yok zaten doğru tercih zinayı engeller.
Peki şöyle düşünün zinayı en son nedense eş duyar bu atasözüdürde aynı zamanda ' en son boynuzlanan kocanın haberi olur ' der bilenler. Evli bir çiftin zina yoluyla olan (anne aldatıyor) çocuğunun durumu bunu öğrenirse ne olacak ? Dolayısıyla hiç hoş durum değil o yüzden dedim zaten caydırıcı olmalı zina suçunun cezası kişi bu suçu işleyeceğine boşanmalı ...
Sayın Denizz_71 bu yaşıma kadar bu tip işlerden uzak durdum erdemin ne olduğunu bilirim. Her ortamda dediğim bir söz var ' boşanmam için tek şey lazım ihanet' onun dışında asla ve kata, insan hatalarının bedelini çekmeli... Evlilik kurumu ciddidir bekar olmama rağmen saygı duyarım. Erkek milleti Horoz olmadıkça yada kız milleti dişi kedi kimse bana zinayı masum göstermesin lütfen Horoz her tavukla yatmak ister erkek değil...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
xewer |
Syn. Commodore1tr, baştan beri demek istediğimizi anlamamışsınız. Hiç birimiz zinanın olağan bir şey olduğunu söylemiyoruz ya da eşler birbirini aldatsın, birbirini aldatan çiftler boşanmasın da demiyoruz. Tabiki evli çiftlerin arasına üçüncü bir şahıs girdiği zaman çiftler boşanmalıdır. Düzgün giden bir evlilikte hiç kimse eşini aldatmaz, aldatıyor ise ya yaptıkları evlilik baştan sevgi temellerine oturmamıştır ya da aldatmak için geçerli bir nedeni vardır. İşte böyle durumlarda yani soyut olarak bitmiş evliliklerde, boşanmanın da uzun bir süreç aldığı düşünülürse insanları bir de hukuki yaptırımlarla zorlamak hayatı daha da çekilmez hale getirir. Evlilik ticari bir alışveriş değildir ki katı hukuk kuralları ile şekillendirilsin. Evlilik kurumunu yasal yaptırımlarla ayakta tutmak mümkün değildir ve nedensiz yere aldatmanın cezası insanın vicdanındadır bizim anlatmak istediğimiz budur.
Dediğim gibi anne-baba geçimsizliği, anne ve babanın ayrı yaşaması, boşanma her çocuğun başına gelebilir bu durumlar olağan karşılanmalıdır çünkü neticede anne ve baba da insandır.
İYİ GECELER!!!!
|
commodore1tr |
Sayın xewer ;
Boşanma aşamasındaki evlilik bitmiştir. Eğer boşanma sebebi taraflardan birisinin başkasını sevmesi ve onunla olmak istemesi ise olay çok farklıdır. Anlamadığınız yer sanırım evlilik devam ederkenki aldatmanın konu olmasıdır.
İnsan başkasıyla birlikte olup akşam evine dönüp hiç bir şey yokmuş gibi davranmasını tartışıyoruz burada yoksa başkasına duyulan aşktan dolayı olan boşanma aşamasını değil...
RENKLİ RÜYALAR...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
denizz_71 |
Sayın Commodore 1tr bu ikinci yazmam sayfa siliniyor bu seferde silinirse bir daha denemeyeceğim....
Her neyse efendimmm.Belliki biz ayrı yönleriyle değerlendiriyoruz olayı ama yine de ben sizin erdeminize dil uzatmayacağım ..Tabirinizle biz erdemsiz olmuşuz ya o açıdan.....
Efendim sizde bilirsiniz bekarmışsınız da üstelik ''Bekara kadın boşa mak kolaydır '' derler....
Umarım yaşantınız boyu tüm doğrularınızla erdemli bir şekilde yaşarsınız ve hayat umarım değişmez diye düşündüğünüz fikirlerinizden sizi saptırıpta yıpratmaz..Temennim karşı fikirlere bu kadar sinirlenmeden önce biraz daha düşünmenizdir....
Saygılarımlaaaa......
|
xewer |
Syn. denizz 71, bu foruma katıldıktan sonra kendimi mühendis olduğum için şanslı sayıyorum. Biz mühendisler olayların şeklen varlığından çok gerçekliğine önem veriyoruz hayatı da öyle yaşıyoruz. Zaten piyasada iş yapan adamın işini de bürokrasi ve düzeltilmesi gereken bazı yasalar zorlaştırıyor.
Borçlar-İcra İflas vs. Hukuku katagorisinde muhtemelen harita mühendisi olan bir arkadaş, “Bu nasıl bir adalet mekanizması” adında bir forum açarak yargı eliyle uğradığı zararı anlatmış ilgilenen yok. Ancak biri Ceza Hukuku katagorisinde “adam öldürmek” adında fantazi ağırlıklı bir forum açmış herkes seferber olmuş. Herhalde akşama kadar kafa yorsak benzer bir çok ( halamın bıyıkları olsa amcam mı olurdu?) forum açarız.
Syn. Commodore1tr , sizi kızdırmamak için cümleleri özenle seçmeme rağmen yine sinirlenmişsiniz. Daha açık ve net nasıl yazılabilir. Eğer devam eden bir evlilikte eşlerden biri diğerini aldatıyor ise mutlaka geçerli bir neden vardır yani suçun bir kısmı da aldatılandadır. Ya da baştan seçimi yanlış yapan aldatılandır ve bunun sonucuna katlanmalıdır. Eşinizin sizi aldatması, ortağınızın size kazık atmasına veya birinin sizi dolandırmasına benzemez ve benzemediğinden hukuken cezası olmamalıdır sadece boşanma sebebi olmalıdır. Eğer aldatılıyorsan boşanırsın, aldatmayacak birini bulursun. (eşiniz sizi aldatırsa kusurun bir kısmını da kendinizde arayın lütfen) Evliliğinizi hukuki yaptırımlar üzerine kuracaksanız eşinizden evlenmeden önce bir de boş teminat senedi alın, aldatılırsanız işleme sokarsınız işi sağlama alın bence eşiniz kımıldayamasın ömür boyu mesut olun.(bu işin şakası sakalara açık olalım)
|
commodore1tr |
Sayın denizz_71 ve sayın xewer ,
İletilerimi bir kez daha okudum ve sinirli olduğum bir yeri bulamadım. Gösterirseniz sevinirim... Farklı bir fikri savunmak sizler için sinirlenmekse evet anormal sinirlendim !!!! hatta yerimde duramadım önüme gelene dalaştım. Bu formun amacı fikirlerin yoğunlaşarak aslında neyin ne olduğunun anlaşılmasıdır. Gerçekte oylama hariç özellikle hukukçu kimliği taşıyan arkadaşlarımızın katılımı az olmuş , tabiiki toplumumuzda zinanın suç olmasını savunan kadar olmamasını savunanlarda çıkacaktır. iki düşünceyede temelde insan olarak saygı dumak birinci görevimizdir. Kaldı ki ilk şıkta 'cezanın yanlış olduğu yönündedir.' Ben sadece yüksek bir katılımla ve neticeden toplumsal bir veri olarak neticeyi analiz etmek istedim. Hiç bir yerde sinirlenmedim ve aşırı tepki göstermedim.
şaka yı sevdiğiniz için yazayım gelişmiş ülkelerde dandik sayılacak bir deprem bizdeki MÜHENDİSLER MİMARLAR sayesinde katliama döndü , JAPONYA DA 25 senedir olan hızlı tren bizdeki muhendisler sayesinde KATLİAMA DÖNDÜ... EE bu tip muhendislerimizin bu olayıda böyle görmesi son derece normal değil mi? Hızlı tren konseptini dünyaya tanıtan Japonyada eşini aldatan treni ni durduk yere deviren 7,8 şiddetinde kidepremde evi yıkılan mühendis HARAKİRİ YAPIYOR bakan İSTİFA EDİYOR düzen değişiyor. Norveç'te evli çiftler arasında aldatmada 14 sene hapis ve evlilikten men katolik aleminde afaroz uygulanıyor doğru ya onlarda gerzek... ne depremde öleni var nede inşaat mühendisleri sayesinde durduk yere yıkılan apartmanları daha da acısı bunu yapanların MÜHENDİSLER ODASI BAŞKANI olduğu tek ülkedir canım vatanım... o yüzden siz haklısınız...
Sayın Denizz_71;
Sanırım sizde bekarsınız , eşinizin başka bir kadınla birlikte olup akşam birşey olmamış gibi sizinle oturup yemek yemesini allah nasip etmesin , sevgi başkadır tutku başka aşk başka (iclal aydın a göre aşk a bakınız) bunlar karıştığı zaman karmaşa çıkar 30 küsür senedir istte yaşayan birisi olarak neyin ne olduğunu hele istte iyi bilirim. Ne demek istediğinizide anladım o yüzden size bir şey demiyorum sadece anladım ama anlamam sizin haklılığınızı göstermez..
Sayın xewer;
eğer o 'adam öldürmek ' isimli formu bir daha okursanız o form başlığı altında bir üstadla bir hukuk öğrencisinin 'tecrübe -eğitim' diyoloğunu görürdünüz. Belki form yeri yanlış ama yazışmalar muhteşem eğitici ben okumamıştım sayenizde okudum. Ancak ilk yanıtı ben vermişim bu bir fantezi diye... sonraki konular o değil.. lütfen okuyun bir kez daha ;
demişsiniz ki '' Biz mühendisler olayların şeklen varlığından çok gerçekliğine önem veriyoruz hayatı da öyle yaşıyoruz'' nasıl yani ??? yaptığınız evler sapır sapır dökülürken mi? durdk yere yıkılırken mi? Kaldırımlar her sene sökülürken mi ? Trenler çarpışırken mi? Hangisinde???
Lütfen yazdıklarımı birkere daha okuyunuz açık ve net diyorum ki evlilik kurumu çerisinde aldatma olmamalı eşler gündüz başka gece başkasıyla olmamalı başkasını seven eş olabilir saygı duyarım o zaman boşanıp istediğini yapsın en azından DÜRÜSTÇE tavrını ortaya koysun başkasıyla olurken evliliğin sürdürülmesi kelimenin tam anlamıyla bunu yapan için sahtekarlıktır. Aldatılanın kusuru ise bir başka konudur ki konumuzla ilgisi yoktur. Çünkü o her ne sebepse direkt BOŞANMA NEDENİDİR asla ALDATMA DEĞİL umarımkibabalar çocuklarının gerçek babası olsun anlatabilmişimdir inşallah...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
xewer |
Zina Konusu:
Syn.Commodore1tr sanırım sona yaklaşıyoruz. Aldatılanın da kusurlu olduğu konusunda hem fikiriz herhalde. Ayrıca bu durum bu forumda tartışılmayacak da nerede tartışılacak!! Devam eden evlilikte sizi aldatıp akşam yemekte hiçbir şey olmamış gibi davranan o sahtekara gelince, işte o sahtekarla sizi zorla kimse evlendirmedi, seçimi siz yaptınız kendi isteğinizle evlendiniz o sahtekarla. Hal böyle iken kendi hatanıza yanın bence, gereken cezayı sözlü olarak verin ve boşanın. Devletin sizin şahsi seçiminizle ilgili olan bir evlilik gibi bir konuda sizi koruyacak yasa çıkarmasını beklemeyin. Sizi aldatan biri ile evliliğini devam ettireceksin diye seni zorlayan da yok zaten boşan bitsin.
Evlilik kurumu içinde aldatma olsun zina hoş bir şeydir diyenimizde yok. Sadece aldatılmanın dolandırılma ile aynı kefeye konulmaması gerektiğini söylüyoruz.
Ayrıca ceza olacak ise zinanın cezası idam olsun böylece gayrimeşru çocuk sayısı azalır, tüm evlilikler sağlam temellere oturur.
Diğer konu:
Ben bir meslektaşıma hitaben forum konusu haricinde iki paragraf yazı yazmıştım. Bu ne hiddet bu ne celal!!! taarruza geçmişsiniz.Depremden girip tren kazasından çıkmışsınız. Başka bir forum açın tartışalım. Doktorlar hakkındaki yorumlarınızı da bekliyoruz, Ah şu doktorlar!
Norveçlilere gelince, cezanın ne kadar etkili olduğunu turistlik yörelerimizdeki genç delikanlılarımızla tartışın isterseniz ya da Norveç'e gidin orada yaşayın evliliğinizi garanti altına alın.
|
denizz_71 |
Sayın Commodore 1tr iyi akşamlar öncelikle yazınızı okurken şahsı-mesleğimize yaptığınız üzücü atıflarınız beni üzdü sebebi konuyla ilgili olmaması Ama haklısınız diyecek sözüm yok her meslekte olduğu gibi insan insan dır ve malesef Türkiye de kirlenmemiş meslek tanımıyorum ben.Neyse benzetmelerinizin sonucu kafamda üzücü senaryolar oluştu bir an geçmişe gittim geldim ve keşke böyle bir forum konusunu buralara çekmeseydik...
Evet bekarım ama inanın evlenince de düşüncelerim değişmeyecek ben 1-2 günlük gönül ilşkilerinden bahsetmemiştim..Evet üzülürüm eşim bir başkasıyla beraber olursa ama sırf başka birine aşık oldu diye onu cezalandırmam yollarımızı ayırırız o kadar ....
Ve evet beni anlamış olmanız sevindirici Tabiki bana katılmak zorunda değilsiniz ..Önemli olan düşüncelerimizi düzeyli bir şekilde belirtmek ve paylaşmak ...
Sitedeki arkadaşlarıma ve size saygılarımla efendim
|
commodore1tr |
Sayın Denizz_71 ;
Bu yazınızda aslında açıkça aynı şeyi dediğimiz anlaşılıyor. Temeldeki mantığım şu benim. Elbette sevgi aşk tutku cezalandırılamaz elbette kişiler o yada bu şekilde bir başkasına aşık olabilir bu bekar olduğu gibi evli birisinin de başına gelebilir, buraya kadar herşey normal üzücüde olsa evlilik için normal olabilir. Ancak evli olan taraf bu durumu eşinden saklayıp hayatı normal sürdürmeye devam ederse o zaman zina suçu oluşuyor. Bundan sonra çok ciddi bir şekilde aldatmanın yanında sahtekarlık ortaya çıkıyor.
Bittiyse çeker gidersin en azından bunun girişimini yasal olarak yaparsın eğer engel ondan sonra çıkarılıyorsa en azından aldatmayı yapmamış olursun, çünkü açıkça söylemiş anlatmış olursun o zaman böyle bir tepki gelmez ama akşam evinde ' canımsın balımsın senden başkasını gözüm görmüyor ' diyecek sabah başkasına koşacaksın budur işte olay aldatma budur.
Sizinle bu konuda anlaşalım sevgi asla cezalandırılamayacak kadar değerli ve kutsaldır. Yukarıda anlattığım zina şekli ise rezalet çünkü aslında şöyle düşünün aldattığınıda aldatıyor..
Meslek konusuna gelince maalesef sizde haklısınız her meslekte ciddi çürük yumurta çıkıyor daha kötüsü bu çürük yumurtalar ayıklanacağına sanki taltif ediliyor.. Sayın meslektaşınız xewer in yazısında aslında üstü kapalı diğer meslekleri küçümseyen hitabı olmasaydı bu kadar keskin yazmazdım.. En azından o çürük mühendisin yaptığı yapılara siyasi veya maddi olarak göz yumanlara da ikiçift lafım olurdu ama formun konusu bu değil . Sizi kırdımsa çok özür dilerim.
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
denizz_71 |
Sayın Commodere 1 tr sizin ne demek istediğinizi bende anlıyorummmmm.. Ama inanın yaşam o kadar kolay anlaşılır bir şey değil insanın başına gelince daha iyi anlıyor bazı şeyleri .Hııı ben yaşadım mı hayır yaşamadım ama o kadar çok yakınımın başındaki bu olay o yüzden ben belirli sınırlamalar getirmek istemiyorum bu konuya herkes kendi yaşadığından sorumludur başkasını rahatsız etmediği sürece diyorum
Diyelimki bir evlilik var Eşler mutlu değil mutsuz da ama herşey alışkanlığa dönüşmüş .Sürekli çareler arıyorsun ama nafile sen istiyorsun o düzelmiyor o istiyor sen yanaşmıyorsun..Evlilik öyle bir hal almışki hukuğunda değimiyle sadece aynı hayatı paylaştığın bir sözleşme boyutuna dönmüş herşey....
Ama boşanmakta istemiyorsun insan olarak seviyorsun onu veya da artık alışkanlıkla yürütüyorsun durumu...
Bu arada birine aşık oluyorsun dünyaya yeniden gelmiş gibi hissediyorsun kendini yapacak hiçbirşey yok dolu dizgin yaşıyorsun aşkını sahipleniyorsun sonuna kadar çünkü kalbe kilit vuramıyorsun...
Tabi eve gidipte evdeki eşe de canım cicim yok sizin tabirinizle çünkü o safhalar zaten yıllar önce bitmiştir evlilikte..Evlilik olağan seyrinde devam eder Neyaptın ne ettin bugün nasıldı vesaire
Söylermisiniz Allahaşkına hangi evlilikte 5-10 yıl sonra herşey eskisi gibi sürer zaman bu herşeyi değiştirir Sizi de Onu da
Aynı evin içinde belki sexide ara sıra paylaştığın bir olay gibi yaşarsın gider
Aslında neler söyliyecektim nerelere geldimmmm Kusuruma bakmayın konu sevgi va aşk olunca konum ne olursa olsun savunma isteği doğuyor içimde
Diyeceğim sevgili arkadaşım konu ne olursa olsun yazdıklarımız çizdiklerimiz kadar basit anlaşılır değil aslında her olay her durum kendi yaşandığı bağlamda anlam kazanıyor o yüzden yorumlarımızın çoğu bence yaşadığımız şu anı bağlıyor
Mühendislere atıflarınıza gelince kırılmadım çünkü her meslekte buna benzer durumlar var ve o sözleri diğer arkadaşa gönderme olarak söylediğiniz anlaşılıyordu zaten ben sadece sözlerinizle o trajik olayları tekrar yaşadığım için üzüldüm hepsi bu..
Bu konular yazmakla bitmez o yüzden güzelce siz tatlıya bağlamışsınız zaten sevginin kutsallığını sizde dile getirmişsiniz. Neyse daha genciz ve yaşayıp hayatı kendi gözlerimizle görüp tartacağımız çok günler var önümüzde
Saygı ve sevgiyle kalınız efendim
|
xewer |
Syn. Commodore1tr, meslektaşım olduğunu sonradan fark ettiğim bir arkadaşa hitaben yazdığım iki paragraf yazıyı yalnış yorumlamanız forumun havasını değiştirdi. Diğer arkadaşa hitabımı diğer meslekleri kuçumsemek olarak yorumlamanıza anlam veremedim. Herkesin hayata bakış açısı farklı olabilir herkesin duşunce yapısı yaptığı işin şartlarına göre şekillendiğinden hayatı farklı yaşayabilir. Sizin bakış açınız kendinize göre bizimkinden olumlu olabilir. Hem bu şekilde yorumlasanız dahi cevabınız bu olmamalıydı. Hukukçulara Özel Forumlar katagorisinde İptal Davaları başlıklı forumda hukukçu arkadaşlarla konuya tamamen zıt yönlerden bakmamıza rağmen tartışıyoruz. Bu durum karşılıklı olarak birbirimizi kuçumsediğimiz anlamına gelmiyor inanın.
Göndermeler konusuna gelince, daha önce yazdığınız iletilerde forum konuları ile ilgili olarak diğer katılımcılara göndermeler yapmışsınız bu göndermeler de forumlara ayrı bir hava katmış hoş ve yerinde olmuş. Biz de size bu forum konusu ile ilgili olarak göndermelerde bulunduk siz diğer katılımcıların size gösterdiği hoşgöruyu bize göstermediğiniz gibi şahsınıza ya da başka bir mesleğe mensup diğer arkadaşların şahsına veya mesleklerine yönelik olmayan iki satır yazıyı farklı yorumlayıp konuyu dağıttınız sanırım.
Siz hoşgörulu olmazsanız biz de bu şekilde yanıt veririz. Göndermeleriniz forum konusu dışına çıkmazsa seviniriz, konu dahilindeki her turlu göndermeye açığız.
İYİ GECELER
|
commodore1tr |
Sayın Xewer ;
Şu ileti sizin ;
''Borçlar-İcra İflas vs. Hukuku katagorisinde muhtemelen harita mühendisi olan bir arkadaş, “Bu nasıl bir adalet mekanizması” adında bir forum açarak yargı eliyle uğradığı zararı anlatmış ilgilenen yok. Ancak biri Ceza Hukuku katagorisinde “adam öldürmek” adında fantazi ağırlıklı bir forum açmış herkes seferber olmuş. Herhalde akşama kadar kafa yorsak benzer bir çok ( halamın bıyıkları olsa amcam mı olurdu?) forum açarız.''
Burada yazdığınızı okuduktan sonra o forma birdaha döndüm ve daha önce belirttiğim durumu gördüm Arkadaşın temelsiz fantezisi ( ki sonra bir cümle bile yazmamış belkide ne diyecekler ki diye girdi.) kaldıki fantezi ürünü kurgusal olarakta hatalı formunda tartışılan sadece esin kaynağı olmuş. Bu sitenin üstatlarından avukat62 ile öğrenci arkadaşımız alisinkayın ciddi yorumlarıyla değer kazanan bir form olmuştur. Yani dediğiniz gibi seferber olup 2 omu bu mu denmemiş, zaten en sonunda alisinkay ;
'Gerçekten verdiğiniz bilgiler benim için çok yararlı oldu teşekkür ederim.Hatta bu konuyu olduğu gibi yazıcıdan çıkarıp ders çalışırken teşebbüs hakkında bir kaynak olarak da kullanabilirim olayda ilginç ve emin olun açıklamalarınızda hocamın verdiği cevaptan çok daha açıktı' diyerek bir anlamda üstada teşekkür etmiş ve ilk yazısında ileri sürdüğü fikir değişmiş. Kelimenin tam anlamıyla fantezik ve uyduruk bir form doğrusuna gelmiş ve düzeyli bir bilgi alışverişi olmuş bu husustaki yorumunuz bu açıdan bakıldığında aslında çok ağır.. Öbür forma neden yanıt verilmemiş bilemem ben okumadımda yanıtta vermedim. Ancak avukat arkadaşlarında yanıt verme zorunluluğu olmadığını biliyorum sadece keşke katılım fazla olsa demekten başka bir şey de elimden gelmiyor. ( Belkide adli tatil diyedir..)
Son iletinizi neden yazdığınızıda anlamadım çünkü benim son yazdığıma bir yanıt yazmışsınız. 'Git Norveçliyle evlen' diye , aslında bende düşünmedim değil ama boyları çok uzun arkadaşım boy sorunu olmasa düşünülebilir :)))
''Biz mühendisler olayların şeklen varlığından çok gerçekliğine önem veriyoruz hayatı da öyle yaşıyoruz. Zaten piyasada iş yapan adamın işini de bürokrasi ve düzeltilmesi gereken bazı yasalar zorlaştırıyor. '' cümlenizi yanlış yorumladığımı sanmıyorum çünkü çok değer verdiğim beş altı kişiyede okuttum hatta birisi ki kendileri konusunda uzmandır tepkisini '' biz mal mıyız yani ?' diyerek getirdi. İnanınız ki cümleniz kırıcı olmuş. Başta hukukçular ve kanun koyucuya sonra herkese, ama samimiyetinize inandığım için 'yazınızı yanlış yorumladık' kabul ediyorum . Emin olunuzki aşırı sakin ve kolay sinirlenmeyen uslubuna dikkat eden birisiyim. Kırıcı değil yapıcı olmayı isterim genelde. Ancak örnek verdiğim olaylar ne yazıkki doğru ve sadece mühendisler değil toplum olarak ta tepkisiz kaldık gittik. Bu arada şuda bir gerçek ki Yıldız Teknik Profösörü gibi nice işinin ehli kişilerde var , sayın profösör ilk günden daha tren yola çıkmadan olmazzz dediğini biliyorum işte netice toplumsal olarak hatamız gene nuksetti ve unutuldu üç ilgisiz tutuklama yeter dendi. Belkide mühendislerin içinde de olmak üzere ayakların baş başların ayak olmasının sancısı, rüşvet, para , siyasi çıkar bileşkesi böyle oluyor. Bir bizde var aslında inşaat kalfasının cebine para girince ' inşaat yüksek muhendisi ' olması Çünkü garip sistem inşaat iznini ne kolay veriyor denetimsiz ... Sonrada belki adam gibi okuyup çalışan doğrusunu bilen ama doğrusu daha pahalı olduğu için kabul görmeyen ve bundan dolayı belki işşiz kalan mühendislerin başına kabak patlıyor.. Aynı diş teknisyenlerinin azıcık bilgileri ile diş doktorluğu yapmaları gibi.. belkide öyledir... ama ölü toprağı kalkmıyor be dost...
Zina ya gelince temelde aynı şeyleri söyleyip neticede farklı sonuca vardığımız açıkça görülüyor. Anladığım kadarıyla siz başkasını sevipte boşanamak isteyip boşanma zorluğu çekenlere göre yazıyorsunuz. Ama benim anlatmaya çalıştığım o değil di . Ben yasal olarak evliliğin sürdüğü ve aldatan eşin yasal hiç bir yola başvurmadan sanki hayatın normal akışında olağanmış gibi olmasına karşıyım. Elbetteki temelinden sarsılan bir evlilik yürümemeli ama yürümemesi içinde bir şey yapmalı Varsa öyle bir sorun alırsın eşini karşına çatır çatır söylersin gerçeklerini ve evliliğinizin bittiğini açıklarsın gereği için mahkemeye başvurursun olay budur. Hem bunları yapmayıp hem de aldatırsan işte o gerçek anlamıyla cezayı gerektiriyor gibi geliyor bana.
Çünkü nedeni ne olursa olsun bir insanın ruhunda derin yaralar açıyorsunuz ruhunu öldürüyorsunuz bir yerde. Bunun diğer kişiye duyulan aşkla sevgiyle tutkuyla ilgisi yoktur. Herkes dünyaya bir kere geliyor. Hayatı doya doya yaşamak başkalarına zarar vermeden herkesinde hakkı. Bu hakkı kullanayım diye birisine zarar veriyorsanız olmaz , zinanın suç olma nedeni zaten buydu. Yani kanun koyucu demek istiyorduki evlilik saygı sevgi karşılıklı güven ve anlayoş temeline dayalıdır. Bunların bittiği yerde evliliğin sürmesi anlamsızdır. Ancak bitmesine rağmen evliliği devam ettirirsen vede buarada başkasıyla bu tip ilişkilere girersen evlilik kurumunun ve toplum etiğinin korunması vede bir kişinin manevi olarak ciddi zarar görmesi nedeni ile sana bir ceza veririm. Bencede mantıklıydı.... olmalıydı. Düşünün horoz bile kendi kümesine başka horoz almaz , aslanlar evliliklerini korur (belgesellerden ben şahit değilim ::)) ama insan bu duygudan muaf olacak olmaz öyle şey. Cezalar uygulanmak için değil caydırmak içindir kanun koyucunun asıl amacı (bizde her zaman öyle değil özellikle trafik suçlarında) kişilerin bir şeyi yapmadan önce iyice tartıp düşünmesidir.
Aslında zinanın cezasının ağır olması gerekir ancak boşanma aşamasına resmen gelen kişilerin davranışlarının zina kapsamından çıkacağı bir uygulama daha doğru olacağını şahsen düşünüyorum. Çünkü taraflardan birisi dürüstçe bunu beyan etmiş ve bu yüzden evliliği bitirmek için başvurmuştur. Bundan sonra eğer eşi evliliği zoraki devam ettirmek istiyor ise durumu zaten biliyor kabulleniyor demektir ki bu durumda olay zina olmaktan çıkar gibi geliyor bana..
saygı ve sevgilerle
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
şahin talayhan |
sayın Commodore1tr nin düşüncelerine katılıyorum.ahlaki yapısı giderek bozulan toplumumuzda böyle insanların çoğalmasını diliyorum.
Aksini savunan arkadaşlarada çoçuk esirgeme kurumlarındaki çocukların bir çoğunun nereden geldiklerini merak etmelerini öneririm.
bulunduğum şehirde gençlik merkezi adı ile bir kurum oluşturuldu.tinerci ve balici erkek çocuklarını polis bulup buraya getiriyor.ben konuştum onlarla,sizde konuşun lütfen ahlaki değerlerini yitirmiş anne,babaların eserlerini görün.gurur duyun ihaneti savunanlar.doyumsuz arzularınızı alkışlayın.
demek artık nefsine teslim olmanın,cinsel arzuların kamçıladığı içgüdüyle hareket etmenin adı aşk oldu.sadece kendini düşünen ,bencil egoistler aşık olmazlar.oldum sanırlar.bu hep kendini yineleyen bir heyecandır onlar için.durun ve bir bakın kendinize ne kadar dürüst iseniz,o kadarını isteyin karşınızdakinden.
arkadaşlar zina beyinde başlar,bedende devam eder. insansanız beyninizin içini gösterin eşim diyerek yüzüne baktığınız insana. |
romantic |
Madalyonun 2 yüzü var.
Of of of herkes birşeyler yazmış, güzelde olmuş, zinada sakınca görende var, görmeyende (başlarına gelmediği için olsa gerek !!!),
Zinayı savunanlara, düşüncelerine saygı duyuyorum ama katılmıyorum neden derseniz çünkü aldatılanlar değil, aldatılmamış olanlar! varsayımlarla yazmış, (Sözüm zinayı az buçukta olsa savunanlara,)
Kadınlar evliliklerini kurtarmak amacı ile değil, sömürmek amacı ile boşanmıyor diyenler,
İki kişi birbirini sevmiş aldatılan kaderine razı olsun diyenler,
Sevenleri ayırmamak gerekir diyenler,
Aldatılan suçu kendinde arasın diyenler,
Aldatılıyorsa mutlaka geçerli bir sebep vardır diyenler,
Yada seçimi baştan yanlış yapmış diyenler, (kavun ya bu koklayıp alacaksınız.)
Eşim yapsaydı boşardım diyenler, (Ergen oğlana avrat boşaması kolay olur misali.)
Özgür iradeden bahsedenler,
Değil arkadaşlar hiçbiri değil, herşey beyinde, insanın vicdanında ve eğitimde başlayıp bitiyor, başına gelmeyen bilmez, inşallah hiçbirinizin başına gelmez,
Evet tahmin edeceğiniz gibi ben aldatılanım,
Sabah öpücüklerle, kucaklaşmalarla işe gönderdiğiniz ve dünyanın onun varlığı ile dahada güzel olduğunu düşündüğünüz, sevgi sözcükleri dudaklarından düşmeyen, günde en az 10 defa arayan vs. sevgili eşiniz, işim var deyip evden çıksa, gene sevgiyle uğurlasanız, dönmesini beklerken sizi bir şey dürtse ve ayaklarınız sizi tanıdık bir eve götürse, bu evde 3. bir şahısla yatakta yakalasanız, yukarıda yazdıklarınızın, savunduklarınızın arkasında olurmuydunuz acaba?
O an ikisinide öldürmek istersiniz, insanoğlunun yapısında ne yazıkki vardır bu, ama iradeniz güçlüyse ki, o anda ne kadar kontrol altına alabilirsiniz bilemem?
Zamanla atlatırsınız yada atlattığınızı sanırsınız, ağlama krizlerine girersiniz, güven denilen kavramın bir hiç olduğunu düşünmeye başlarsınız, 60 milyonun içinde kendinizi yapayalnız hissedersiniz, başınızı alıp uzaklara, kimsenin olmadığı yerlere gitmek isterseniz, yada o an ölmek. (En azından ben öyle düşünmüştüm)
Etrafınızdaki arkadaşlarınızın, eşi aldatmış, tabiri caizse af buyurun, boynuzlamış demesi gururunuzu incitir? Ki mutlaka bir yada birkaç kişi bunu söyler, söylemesede hissettirir.
İşyerinizde yapmanız gereken onca iş varken, sizi neden aldatmış olabileceği ile ilgili senaryolar kurup, kendinizi suçlarsınız, düşünmekten dosyalar birikir önünüzde yıllarca çalışıp, edindiğiniz kariyeriniz boş gelir size arkanıza bile bakmadan istifa edersiniz, çünkü boğulacak gibi olursunuz.
Eviniz (home sweet home ) artık yuva değil, cehennemdir?
Yüreğinizin taa en dibinde bir acı hissedersiniz, (hissettinizmi hiç?)
Aşka saygım sonsuz, ama aşık olmak ayrıdır, gece gündüz herşeyi paylaştığınız eşinizin, bir başkası ile bedenini, duygularını paylaşması apayrı.
Kişi eğer bir başkasına aşık olduysa, önce kendisine, sonrada aynı hayatı paylaştığı insana olan saygısını göstermeli, bir zamanlar onunla paylaştığı güzel anların hatırına boşanmak istediğini, hayatında bir başkası olduğunu söylemeli,
Kendi adıma şunu söyleyebilirim, aldatılmaktan ve aldatılarak yaşamaktansa bavulumu alıp evimi terketmeyi tercih ettim, Maddiyat her zaman kazanılıyor, önemli olan doğrularından, onurundan şaşmamak, allah kimseyi şaşırtmasın, Sizin bir anlık zevkiniz ve mutluluğunuz!!!, bir başkasının mutsuzluğu olmasın.
Seveni, sevgiyi kaybetmek bir anlık zevke değmez, bir anlık zevklerinin sonu ömür boyu pişmanlığa dönüşenlerden bu satırları okuyan olursa, umarım onlarda cevap yazar.
Saygılarımla,
romantic
|
xewer |
Syn. C1tr, son zamanlarda tum vaktinizi yazdığım iki paragraf uzerinde yoğunlaşarak geçiriyorsunuz herhalde. Dediğim gibi meslektaşa hitaben o an içimden geleni, duşunduğumu yazdım. Sizin ve diğer altı arkadaşınızın ne anladığı benim için çok önemli değil yine de yalnış anlaşıldı ise özur dilerim. Ben de bir sanatçının eser meydana getirdiğinde ya da bir sporcunun rekor kırdığında yaşadığı hazzı hiçbir zaman yaşayamayacağım bu nedenle de kendimi şansız hissediyorum bilmem anlatabildim mi? Diğer iki forum konusuna gelince birincisine avukat bir buyuğumuz gerekli cevabı vermiş sonraki diyologların fantastik olmadığının ben de farkındayım. İkinci foruma bizden çok daha tecrubeli olan hukukçular belki benden farklı şeyleri gördukleri için cevap vermemişlerdir, kimbilir meslek hayatlarında ne gibi haksızlıklarla karşılaştılar.
Sayemizde Norveç'in bayağı reklamı yapıldı. Boy konusunu bahane etmeyin bu işler ene boya bakmaz gönul işi. Gönul deyince hem ne demişler "Gönul bu ota da konar b....a da." İnşallah hepimiz otu buluruz ancak b...u bulan veya ileri de bulabilecek olanlar dikkatli olun devlet sizin için koruyucu yasalar çıkarsa bile sonuç değişmeyecek seçim sizin.
Zinayı savunuyor muşuz gibi bir hava oluşmuş, zinayı savunmak ya da masum gibi göstermek söz konusu bile değil, benim savunduğum aldatmanın dolandırmakla aynı kefeye konmaması gerektiğidir. Ayrıca evliliğin zinayı evliliğin gidişatına göre suç kapsamına sokmak da hiçbir şeyi değiştirmez sadece yargıyı meşgul eder. Bu gune kadar suçmuş şimdi değil; insanların yaşamında bir şey değişmeyecek. Yarın caydırıcı cezalar uygulansın yine sonuç aynı olacak. Kapkaça ağır cezalar uygulayıp suç oranı azaltılabilir ancak zinayı ister suç yapalım ister yapmayalım herhangi bir şeyi değişiremeyiz. Bekarken de aldatılmak nedensiz yere terkedilmek duygularımızı olumsuz etkiliyor, çoğumuzun başına gelmiştir. O halde bu durumda da cezai mueyyide uygulanmalı değil mi? Şahsi seçimlerimizle ilgili her şeye ceza veremeyiz. Hayat Bu!!!
Syn. romantic ne yazdıysak arkasındayız. Hepimiz acı çektik. İkisini de öldursen ya da eşini hapse attırsan hayatında ne değişecek. Hata bende değil diyorsun o psikoloji ile gerçekçi duşundun mu hiç? Hata yalnızca karşındakinde ise öyle bir insan için daha fazla acı çekmeye kafa yormaya kariyerini bir kenara atmaya değer mi duşun? O uzulsun seni kaybettiğine gerçekçi dusun gereken cezayı sözlu olarak ver. Vicdanen rahatsan ne eşin ne de etrafındakiler için kafa yormaya değmez, emin ol doğru insanı bir gun bulursun.
!!!Bu zihniyeti değiştirmezsek daha çok erkek karısını tufekle vurur bu memlekette.
Not: Forum konusu hariç tartışmalar surecekse ayrı forum açalım.
İYİ GECELER
|
Av.Ragıp Atay |
forumun en başında yazdığım yanıtta, yasa ne olursa olsun vicdanen suç olduğunu belirtmiş ve foruma ilgisiz kalmıştım. Kadın pek kolay eşini aldatmaz. Ama ben eşimi aldatmadım diyen erkeği mumla ararsanız belki bulursunuz. Bu doğal bir olay.(doğal olması haklı gördüğüm anlamında yorumlanmamalı. Artık insan beyninin gelişimi, içgüdelerini aşacak boyuta gelmiştir.)
1- Kadınlar ayda tek yumurta üretir. Erkek her gün milyonlarca sperm üretir
2-Kadın neslinin devamı için döllenebileceği en güçlü spermi aramak ve onunla eşleşme ihtiyacı içindedir. Erkek, neslini devam ettirmek için dişinin gücünü araştıramadığı için, rasladığı her dişiyi dölleyerek, mümkün olduğu kadar yavru üretmek ve sağ kalanlarla neslini devam ettirmek ihtiyacı hisseder.
3-Erkek bu nedenle hakimiyet alanı tayin edip başka erkekleri buraya sokmaz. girmek isteyenlerle çatışır
4-Dişi zayıf olduğu için, ( en azından hamilelik ve lohusalık döneminde, bu durumun zamanı her canlıda değişiktir) erkeğin bu hakimiyetini kabul eder.
5-Dişinin bu zayıf dönemlerinde, erkeğin, üreme fonksiyonları devam ettiği için, başka dişilerle beraber olma ihtiyacı devam edr. Bu nedenle hayvan topluluklarınada bir erkek ve birden fazla dişi bulunur.(4 evliliği savunanlara ithaf olunur)
6- Erkekler, koloniyi savunurken ölmekte, başka erkekler tarafından koloniden uzaklaştırılmakta vs. bu nedenlerle, toplulukta erkek sayısı az ve dişiler çoğunluktadır. Bu durumda erkeğin birden fazla dişiyle beraber olması kaçınılmaz ve doğal bir durumdur.
Bunları daha fazla uzatmak da mümkün ama bizler erkek ve dişi diye ayrılan topluluklar olmanın ötesine geçip, aile olmayı hakeden sosyal varlıklarız.
Bir aslan yavrusu, başka anneden olan kardeşine hesap sormayabilir ama, bir insanın çocuğu babasına, başka anneden olan kardeşi için "hiç mi bize saygın yokyu" diye sorabilir.( Evliliğin fiilen bitttiği durumlarda zinadan ben şahsen söz edemem. ) ama eğer evlilik birliği devam ediyor ve aile oyunu oynanıyorsa, bu zinedır. Suç olup olmaması da hiç önemli değil.
Evli, bir insan, bu forumda savunulan şeyleri çocuklarına anlatabiliyorsa, tüm yazdıklarım için özür diliyorum. (Bazı şeyler gizli kalmalı, hoş onu da kabul ettiğim söylenemez)
|
QWERTYX |
Öncelikle evlenme her iki tarafın uygun irade beyanları sonucu kurulan bir sözleşmedir. bu sözleşme gereğince tarafların birbirlerine karşı bir takım yükümlülükleri vardır bu anlamda sadakat da eşlerin yükümlülükleri arasında yer alır. bu sebeple zina esasen bir suç değil bu yapılan sözleşmeye aykrıılık ahde vefa ilkesinin ihlalilidir. zinanın boşanma davalarında evlilik birliğinin ortadan kaldırılması için esaslı sebep gösterilmesi de bu nedenledir. olaya ceza hukuku açısından yaklaşırsak zinanın suç olarak nitelendirilmesi insanın evli olduğu dönem içerisindeki cinsel hayatının bir müeyyideye bağlanması söz konusudur ki bu düpedüz kişinin özgürlüğünün açık ihalalidir. zinanın suç kapsamından çıkartılmasının kadın - erkek kamplaşması üzerinden değerlendirilmesi kanımca yersizdir. genel hukuk ilkeleri ışığı altında bu düzenlemenin ne kadar mantıklı olduğu ortadadır.
ciddiyeti severim disipline hayranım.. |
commodore1tr |
sanıyorum formla ilgili aslında en duygularlada yoğrulmuş yazı sayın Romantic'in yazısı olmuş, bekar olmama rağmen bu kötü duyguyu yaşayan değerli üyeyle hemen hemen aynı fikerde olmam beni aslında mutlu etti çünkü dediğimin doğruluğunu anladım.
Ortak olan şudur ki bir şekilde başka bir ilişkiye başlamak isteyen kişi ERDEMLİ bir şekilde durumu açıklayarak boşanmak istemesidir.
Bunu yapmayarak eşini aldatarak farklı birisiyle ilişkiye girmenin en başta son derece AHLAKSIZ bir tavır olduğu ortadadır. Bu ahlaksızlıkta hiç bir şekilde karşı tarafta kusur aranamaz . Frijitlikten çocuk olmamasına eşlerin birisinin doyumsuz olmasına fantazilere açık olmaması anlayışsız olması gibi çoğaltabileceğimiz yüzlerce neden ALDATMA VE ZİNA için mesnet teşkil etmez. Zaten düşünürsek aldatan taraf bir şekilde bir bahane bulacaktır.. Aldatılan kişinin kusuru aldatana göre her neidyse bunu ortaya koyarak gerekli tavrı sergilemesi gerekir. Doğrusu budur bunu yapmadığı sürece hiç bir haklılığı olamaz. Zaten genelde ' Onda bulamadığı sevgi mutluluk ve ilgiyi bulmuştur. Onun yanında rahat ediyordur. ' Böylesine neye göre kime göre gibi havada kalacak yanıtların haklılığı olamaz. Evini soyanın cezalandırılmasını istemek nasıl bir haksa evini soyanı vurmakta sizin haklı olduğunuz bir konuda ceza almanızı gerektirir, Çünkü ikisi apayrı olaylardır tıpkı burada olduğu gibi. Aldatana göre karşı tarafın hatası boşanma sebebidir ve ancak öyle haklı olabilir yok kendisi gidip aldatıyorsa bu haklı olmasını gerektiren bir durum değildir. bazı arkadaşlarımız düz aristo mantığı kurarak ALDATILANIN HATASINI öne çıkararak aldatmayı bir nbzede olsa haklı çıkarmaya çalışmaktadır ki eğer böyle bir hata var ise bunun çözümü boşanmadır. Çünkü nadir olan şeyler değerlidir kör at ta nadir bulunur öyleyse kör at ta değerlidir sonucu çıkarki külliyen hatalıdır.
Kesin olan temeli sağlam olmayan binaların yıkılmaya mahkum olduğu gibi temeli sağlam olmayan evliliklerde bitmeye mahkumdur. Günümüzün ahlak erozyonu altında bir çok evlilik sağlam temeller üzerine maalesef kurulmamaktadır. Aslında bir sorunda budur.
Zina suç sayılarak cezalandırılmalı mı yoksa cezalandırılmamalı mı? Konusunda benim fikrim açık ve nettir. Aslında bitmiş bir evliliği oyun gibi sürdüren çeşitli nedenlerle bunu bitiremeyen ve son derece ahlaksız bir ilişkiye giren kişi cezalandırılmalıdır. Çünkü topluma kötü örnek olmaktadır. (Toplumumuzun yapısı abuk sabuk programlar sayesinde dejenere edilmektedir) Çünkü birisini resmen kandırmakta aldatmaktadır. Çünkü birisinin duygularıyla oynamakta gururunu kırmaktadır. Çünkü birisinin ruhuna tecavüz ederek öldürmektedir. Çünkü erdemli değildir. Çünküahlaksızlık yapmaktadır. Çünkü toplumların temel direği olan aile kavramını yerle bir etmektedir.
Gerçektede hiç bir toplum tarafından hoş karşılanmayan bir durumdur. Kanunlar aile kurumunu korumalıdır, çünkü aileler çökerse ne toplum kalır ortada nede hukuk sonra saygı biter sevgi gider sadece şehvetsel duygular kalır, yani insan insan olmaktan uzaklaşır çünkü bu tip işlerin sonu yoktur. Muhtemelen aldattığınız kişiyide aldatacaksınız çünkü mutlaka ondan daha iyi sizi anlayan seven çıkacaktır. Oda aldatacak nede olsa aranızda bağ yok diye...
Neticeden bir toplumu yıkmak istiyorsanız önce dilini sonra dinini sonra aile yapısını bozacaksınız ki o toplum yok olsun ne ilginç değil mi yaşadıklarımız ....
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
romantic |
Sayın xewer,
Kimseyi hapse attırmaya kalkmadım, çektiğim acıyıda yalnız başıma çektim,
İkisini de öldürsem ya da eşimi hapse attırsam hayatımda hiçbir şeyin değişmeyeceğini bende biliyorum, önemli olan zina olayı gerçekleşmeden önlem alabilmektir, biz bundan bahsediyoruz, zaten hayatım bu şekilde de değişti, ama eşlerin zina karşısında bir ceza alacaklarını bilmesi, onların en azından birazda olsa dizginlenebilmesini sağlardı diye düşünüyorum, cezaya rağmen yinede yapmak isteyene de hodri meydan acaba o zaman bu kadar rahat olabilecekler mi?
Sayın commodore1tr ninde belirttiği üzere her gün televizyonlarda absürt programlar yayınlayıp, haber aralarında bile afişe etmek, en çok televizyon izlenen saatlere alarak halka izletmek, bir günde 2 yada, 3 sevgili değiştiren insanları popüler hale getirmek, (zamanında dallas dizisini seyrederken bile olmaz bu kadar derdik, şimdi !!!) ne yazıkki toplumuzun bu konuda körelmesine yol açıyor, birde üstüne üstlük cezasız kalınca sapıtanlar çoğalıyor,
Hatanın bende olmadığını çok iyi biliyorum, kendi içimdede bunun istişaresini yaptım, zaten kendiside söyledi, kariyerimi yeniden kazandım, vicdanımlada problemim yok.
Ancak yara zamanla geçer izi kalır, acı zamanla geçer sızı kalır.
Bu zihniyeti değiştirmezsek daha çok erkek karısını tüfekle vurur demişsiniz neden? Okuduğum yazıların genelinde zina aslında çokta kötü algılanmamıştı, yoksa sadece erkekler yapabilir kadınlara haşaaa olmazmı? Evet erkek yapınca oluyor da, kadın yapınca neden erkek karısını tüfekle vuruyor, kimse kimseyi vurmasın, yasalar onlara gerekli cezayı versin, toplum karşısında yüzkızartıcı suç işlediklerini bilsinler ki, yapmasınlar. Fiilen devam eden evlilikte bu olmaz, karşısındakini kandırmak, duygularıyla oynamak, kimseye bir şey kazandırmaz.
Zina olayında; suçu işleyene değilde işletene bak misali, aldatılan eşe çamur atılması bana ahlaksızlığın prim yapmasının gündemde olduğunu anlatır.
Fiilen bitmiş evlililiği devam ettirmenin, karşısındaki insanı kandırmanın, kimseye bir faydası olmaz, eşinin zina yaptığını anlayan insan onurundan vazgeçmemeli, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışarak böyle bir pisliği kabul etmemeli. Eğer benimle ise beni seviyordur, bir başkasına gidiyor ise demekki bana ne sevgisi nede saygısı kalmamış, bana saygı ve sevgisi kalmamış bir insanla neden bir ömür geçirmeye devam edeyimki?
Eşimin eğer beni aldattığını bile bile aynı evde kalıyorsam, günlük hayatı paylaşıyorsam, bu kendime yaptığım bir saygısızlıktır, yüreğimde ve beynimde asla böyle birşeyin kabullenilebilecek bir yanı yoktur. Çocuklarımızın bizlerle ve kardeşleriyle gurur duymaları, zina sonucu doğan o günahsız bebeklerinde, böyle bir ilişkiden değil, toplumda kabul gören bir şekilde dünyaya gelmiş olmaları doğal bir haktır. daha doğmadan haklarının ellerinden alınması, yasalar ve toplum değerleri karşısında kabul görmeyen bir beraberlikten doğmalarınında onları suçu olmaması ve ilerleyen zamanda bunun acısını yaşamamaları için bunun önüne geçilmeli ve zina suç sayılmalıdır derim.
Ayrıca sayın Commodore1tr ye böyle bir forum açtığı için teşekkür ediyorum.
Erdem kavramının beyinlerden ve yüreklerden yavaş yavaş silinmeye başladığı şu günlerde kıymetinin bilinebilmesi için gerekli bir konuya değinmiş.
Saygılarımla,
romantic
|
xewer |
Yazılan her şeyi kendince yorumlayan arkadaşlar. Her ne şartta olursa olsun, boşanma yolunda hukuki girişime başlanmamış evliliklerde "eşi kusurlu olsa dahi" eşini aldatan taraf hatalıdır. Diğer tarafın kusuru aldatan tarafı haklı çıkarmaz. Ancak aldatılan taraf da bir nebze kendini sorguya çekmelidir. Açıklayıcı oldu mu?
Evliliği düzgün giden eşine değer veren biri yazdıklarımızı okusa bunlar burada neyi tartışıyor ne diye kendini yoruyor diye düşünür. Her ne kadar baştan imzayı atsak da evlilik ticari bir şirket sözleşmesini benzetilmemeli. Evliliğin şu aşamasında şu olursa ceza verilsin caydırıcı olur, bu aşamasında ceza verilmesin demek evliliği çifleri alacaklı-borçlu yerine koymaktır. Zaten gerekli şeyler kanunlaştırılmış durumda.
Ayrıca; mademki zina yapanın cezalandırılması taraftarısınız. Mademki ceza uygulamasının gayri meşru çocuk sayısını azaltacağına, insanların duyguları ile oynanmasının önüne geçilebileceğine inanıyorsunuz o halde aklınızdan geçen caydırıcı bir kaç kanun maddesini hukukçulardan önce siz yazın. Yazarken de bu maddelerin uygulamada sizin düşünceleriniz dışında ortaya çıkaracağı sonuçları düşünün.
Syn. Romantic caydırıcı ceza da olsa aynı şeyi yaşardınız, sonunda da eşinizi içeri attırmaya çalışmazdınız emin olun uğraşmaya değmez.
İYİ GECELER (Rumuz: Ortalık Karıştırıcı)
|
commodore1tr |
Sayın xewer ;
Nasıl bir kusurdur ki bu eşinizi çocuklarınızın annesini/babasını başka birisiyle yatarak birlikte olarak telafi edilebilsin? Bence bu zina yapanın kendisini rahatlatmak için bulduğu bir bahanedir.
Bir kaç kusur verebilir misiniz ? Vede vereceğiniz kusurun çözümü buysa başka kusurlarda ben yazayım onlara neyapılacak onuda söyleyin. Sadakat bağlılık yada yasal boşanma iki seçenek vardır insanın evlilik yaşamında kusurların çoğalımının çözümü bence boşanmadır , aldatma değil...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
özgür cihan |
zinanın suç olrak duzenlenmemıs olması bır olumluluk.ancak gerkcelerım tabiki farklı.yürümeyen evlılıgın süründurulmesıne tabıkı karsıyım.Dılek hanım özellikle size seslenıyorum!bu tartısmayı bir bayanla yapmak dusundurucu.sorunlarımıza yabancılastık mı yoksa?bosanma nedenlerı için dayanak bulmak okadar mı zor!kadınların dırenmesi noktasına gelınce sizin kadın emeğının değersizligı ve issizlik gıbi ciddi bir sorundan haberınız yok sanırım.çozum tabiki evlılıgı surundurmek değıl ancak ıkı yuzlu namus anlayısi ve erkek egemen toplumda bes parasız güvencesiz yasamanın faturasını sadece kadınlara çıkarmakda doğru değıl.
|
romantic |
Arkadaşlar bakınız Can Baba ne kadar güzel anlatmış, (istisnalar alınmasın lütfen) 40 yaş demiş ama lütfen diğer yaş gruplarıda üstlerine alınsın.
Teşekkürler CAN BABA :)
40 yaş erkegi
Kendimi ayırt etmeden söyleyeceğim:
Bazen erkek soyu midemi bulandırıyor.
"Kadın kokusu", taze ete susamış bir sırtlana dönüştürüyor bizi... Gözümüzü kör ediyor; başımızı döndürüyor.
Amerikan başkanından hocasına, kör cahilinden okumuşuna, kılıbığından "Taşfırın"ına kadar böyle bu...
Hele 40'ımızı geçmişsek...
Hele cüzdanımızı şişirmişsek...
Ve hele 40 yılı "boşa" geçirmişsek...
* * *
Sokağın çağrısını 40'larında işiten erkeğin "kaybolan yıllar" ağıtına, "televole" özentisi bir aşermenin ağız şapırtısı eşlik ediyor.
Evet, "alem gezip eğleniyor". Sokakta onun karizmasına teslim olmaya hazır "çıtırlar" fink atıyor.
O ise pijaması içinde "evi bekliyor".
Oysa -40'lıkların yaman teşhisiyle- "Hayat hızla geçiyor" ve "Böyle mi öleceğiz?" sorusu beyni deşiyor.
Bu panik, yaşanmamış yılların hıncıyla sokağa döküyor 40 yaş erkeğini...
Altta kırmızı arabalar, belde zar zor giyilmiş kotlar, dilde demode iltifatlar, cepte karaborsa Viagra'larla...
Hâlâ beğeniliyor olmanın vehmi, hala yapabiliyor olmanın hazzına karışıyor. Tatmin edilen ego şiştikçe şişiyor. Nefis uyanınca göz, ne iş ne ev görüyor.
Bitap evliliklerin tozunu, sevgisiz ilişkiler alıyor.
Her dişlenen "taze et", yenileri davet ediyor.
Ev zulaları, günahların çetelesini tutuyor.
İhanet kol geziyor.
* * *
Kim bilir kaç erkek, gömlekteki bir ruj izi, cepte unutulmuş bir mektup ya da ansızın gelen bir telefon mesajı yüzünden kan ter içinde hesap verdi, çocukça boyun eğdi, beceriksizce yalan söyledi, öfkeyle terk etti, terk edildi bugünlerde...
Kaçı, pişman gözler, yalvaran sözlerle geri döndü eşine, döndürdü eşini...
Kaçı, ertesi gün unuttu, "ebediyen" verdiği sözleri...
Kaçı, haber verenleri suçladı, yakalandığında...
Kaçı, yakalanana "enayi" dedi, haberi duyduğunda...
Ve kaç "kutsal kadın", aile denilen kumdan kalenin sınır boylarını bekledi, kızarak, ağlayarak, utanarak, yine de diş bilediği kale reisini savunarak; ...ve göz yumarak... bazen sevgiden, çoğu kez çaresizlikten...
...aynı saatlerde erkek, bir kahvede, becerdiklerini anlatırken...
* * *
Yanlış anlaşılmasın:
Garipsediğim, 40 yaş erkeğinin kadını sevmesi değil; sevmemesi...
Ve şaşırtıcı olan, ihanet etmesi değil; ihanet ettiği hayatı aynen sürdürmesi...
Yaşadığının bedelini ödemeye cesaret edememesi...
Harcına yalan kattığı kaleyi terk edememesi...
"Ben de karımın kaçamağını, ondan beklediğim tevekkülle karşılayabilirim" diyememesi...
Hep kendine yontarak diktiği ikiyüzlü bir ahlak totemine her daim secde etmesi...
Ne ihanet ettiği, ne ihaneti paylaştığı kadına karşı dürüst olabilmesi...
40'ında hala para karşılığı çiftleşmeyi, geceden kalma pudra izini banyoda gizlice çitilemeyi, cep telefonunu her an patlayabilecek bir el bombası gibi gizlemeyi kendine yedirebilmesi...
* * *
Kabul edelim:
Evlilik bitti!
Çağ yorgunu aile, ancak başka kadınların (ya da erkeklerin) kolunda yürüyebiliyor.
Yalan, bir mecburiyetler rejimi sayılan evliliğin temellerini oyuyor. Ve herkes her şeyi bilerek, gönülsüzce boyun eğerek bu oyunu oynuyor.
Çare, eşlerin birbirinin hayatını yaşamaktan vazgeçip her hayatı, sahibinin nefsine, iradesine, vicdanına, insafına terk etmesidir.
Sevgi varsa, aile ilelebet sürecektir.
Yoksa, böyle sürdürmek rezilliktir.
Yalansız yaşamayı özlemediniz mi?
***************************************************************
Bizim meramımız bundan daha güzel nasıl anlatılırdı acaba?
Sorusu Olan?
|
commodore1tr |
Canım Can baba ne güzel yazmış , ama suçu sanırım kendisinin kırklı yıllarda yaptıklarını sonraki yıllarda keyifle anlatıp vede ' büyük hataydı' demesininde ağırlığıyla suçu 'çıtırlara' vede cüzlanı şişkin 'büyüklere' atmış. İyide yapmış :)) hep birlikte (en azından erkekler olarak) şimdilik yırttık :)))
Umarız ki insanlar doğru eş bulsunlar vede bu üzücü kırıcı 'suç'olup 'cezası' olmayan garabetin önüne geçilsin.
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
Av.Fırat Bayındır |
buyrun size bir aşk-ı zina
Selam Güzin abla. Ben Berlin’de yaşıyorum, 34 yaşındayım evliyim ama bir başka kadını seviyorum. Ancak o da evli ve o da beni seviyor. Anlayacağınız yasak bir ilişki yaşıyoruz. Ama birbirimizden kopamıyoruz, ne yapalım, bize bir akıl ver?
RUMUZ: GİZEMLİ
Sevgili oğlum, evlilik yaşamında mutsuz olduğun için mi, böyle bir yasak ilişkiye girdin? Yoksa bu kadın başını döndürdüğü için mi? Bilemiyorum, ayrıntıları yazmamışsın.
Ama sen de farkındasın ki, bu çok ciddi bir sorun ve ikiniz de çıkmazdasınız. 34 yaşındasın, bu ilişkinin asla böyle sürüp gitmemesi gerekir. O halde birlikte bir karar vermelisiniz. Ya ikiniz de, ortalık karışmadan, büyük olaylar yaşanmadan, sessizce eşlerinizden ayrılıp, yeni bir yuva kuracaksınız. Ya da sevginizi kalbinize gömüp, ayrılacaksınız.
Böylesine ciddi bir kararda, hele hiçbir şey bilmeden, uzaktan ne öğütleyebilirim ki size?
ceteris paribus |
Av.Ragıp Atay |
Biraz mizahi yaklaşım ama zinanın niçin yaygın olduğu sanırım anlaşılıyor
TÜRKLER NEYLE İLGİLENİR
Bana sorarsaniz, Turkler kendilerini hic ilgilendirmeyen konularla ilgilenirler.
En ilgilerini cekmeyen konular da kendilerini en cok ilgilendirenlerdir.
“Bu bindiginiz tren devrilir,” derseniz ilgilerini cekemezsiniz.
Hatta, “bak tren devrildi” dediginizde bile ilgilenen pek bulamazsiniz, gidip
gene ayni trene binerler.
“Deprem oldugunda on bes milyonluk Istanbul kenti yerle bir olabilir”
dediginizde sikintili bir sessizlikle karsilasirsiniz.
Pek ilgilenmezler.
Devrilebilecek trenlerde, yikilabilecek apartmanlarda otururlarken onlari
ilgilendirecek ve hararetli tartismalara surukleyecek konular ise onlari hic
ilgilendirmeyen konulardir.
Kendilerini ilgilendirmeyen konular arasinda en sevdikleri ise “kimin kimle
sevistigi” konusudur.
Oyle bir halleri vardir ki kendi sevismeleriyle bile baskalarinin sevismeleriyle
ilgilendikleri kadar ilgilenmediklerini dusunursunuz.
Soyle gur bir sesle “birisi birisiyle sevisiyormus” diye bagirsaniz yetmis
milyon ayni anda elindeki isi birakip doner.
“Cumhurbaskani sizin geleceginizi ilgilendiren cok onemli bir yasayi veto etti”
derseniz o ilgi hemen porsuyuverir.
Eger Turklere onemli bir sey soylemek istiyorsaniz, sanirim, sevisen birilerini
bulup onlarin ciplak vucuduna yazmaniz gerekir mesajlarinizi.
Ciplak bir kadinin karnina “bize demokrasi lazim,” bir erkegin sirtina da “daha
fazla ozgurluk” yazarsaniz belki bu konulari da tartisma gundemine
sokabilirsiniz.
Erkegin yanlis bir kadinla sevistigini hararetle konusurlarken arada “bize
demokrasi de lazimmis” gibi cumleler karisabilir belki.
Ya da guney sahillerinde yeni sevgilisiyle guneslenen bir mankenin tangasinin
hemen ustune “yerel yonetimleri guclendirelim” sloganini yazabilirsiniz.
Yargitay uyelerinin mafyayla iliskileri olabilecegine dair bir haber ancak o
uyelerin arasinda bir ask macerasi yasanirsa ilgi cekebilir.
Turklerin davranislarina mantikli nedenler bulmaya calismak elbette mantiksiz
bir davranistir ama illa da bir mantik cercevesi olusturmak isterseniz Turklerin
tarihine bakmaniz gerekir.
Tarihimiz boyunca, Turkleri ilgilendiren konularla ilgilenen Turklerin basi
daima derde girmistir.
Bu ulkenin daha ozgur, daha mutlu yasamasini isteyen herkes bir sekilde kendini
mahkemede ya da hapishanede bulmustur.
Sanirim bu yuzden Turkler toplumsal bir icguduyle kendilerini ilgilendiren
konulardan atesten kacar gibi kacarlar.
Bir Turk icin tren kazasindan da depremden de daha tehlikeli olan kendisini
ilgilendiren bir konuyla ilgilenmektir.
Bu tarihsel tecrube sonucunda kendilerini ilgilendirmeyen konularla ilgilenmeyi
bir gelenek haline getirmislerdir.
Turklere, onlari ilgilendiren bir sey soylerseniz, sizi, baslarini belaya
sokacak bir dusman gibi gormeleri ve size sirtlarini donmeleri pek muhtemeldir.
Onun icin, eger Turklere onemli konulari illa da anlatmak gibi tuhaf bir
takintiniz varsa anlatmak istediginiz konuyu mutlaka bir sevisme hikayesinin
icine yerlestirmeniz gerekir.
“Sonra adam kizi soyup, bize demokrasi lazim, demis, kiz da adama sarilirken,
yerel yonetim yasasinin veto edilmesi cok kotu oldu, diye cevap vermis,”
turunden bir anlatimla ancak Turklerin ilgisini cekebilirsiniz.
Turklere, trenlerin devrildigini mi anlatmak istiyorsunuz, o zaman konusmaniza
soyle baslayacaksiniz:
“Adam kizi yatirmis...”
Sizi dinleyeceklerdir.
Siz de devam edersiniz.
“Sonra tren devrilmis.”
9 Agustos 2004, Pazartesi- Ahmet Altan
|
Uchashosaf |
Tüm Katılımcılara Merhaba
Zina nın yeniden suç kapsamına alınmaya çalışıldığı şu günlerde bu konudaki görüşlerimi dile getirme ihtiyacı içindeyim. Türk insanı düşe kalkada olsa yaklaşık yüz yıla yakın süredir bir "demokrasi" geleneği taşımaktadır. Demokrasi demek sınırsız özgürlüklere sahip olmak demek değildir elbette. Özgürlükler ancak yasalarla korunabilir. Özgürlüklerin teminatı güçlü ve adil bir hukuk sistemidir. Ülkemizdeki çoğu durumda olduğu gibi sadece yasaları çıkarmak veya yasaların varlığı da yetmez önemli olan o yasalara işlerlik kazandırabilmek ve o ülkede yaşayan her bireyin kanun karşısında eşit tutulmasını sağlamaktır. Türkiye maalesef gerek din, gerek gelenek,örf ve adetler gerekse hukuk anlamında tam bir iki yüzlülük cennetidir. Herkesin herşeyi kılıfına uydurduğu yoz bir toplumda yaşıyoruz maalesef. Ancak ne yazık ki bazı çevreler ısrarla Ahlak kavramını korumanın tek yolu olarak cinselliğin baskı altında tutulmasını görmekteler. Hatırlatırım Ahlak ve Namus kavramları sadece cinsel aykırılıkları içermez!!!
Benim görüşüme göre zina nın suç olmaktan çıkarılması isabetlidir ve kesinlikle tekrar suç kapsamına alınmamalıdır. Bu sakın benim evlilik dışı ilişkileri onayladığım ve hoşgördüğüm şeklinde yorumlanmamalıdır. Bireyin cinsel yaşantısını kontrol etmek devletin görevleri arasında değildir. Evli taraflardan herhangi biri bir başkası ile birlikte olmuş ise bu o iki bireyin sorunudur ve onlar arasında çözülmelidir. Medeni insanlar için çözüm yolu bellidir. Uzlaşma olmaz ise boşanma elzemdir. Öte yandan şayet zina suç olarak kabul edilir ise evli olmayanlar ne yapacaklar? Ben bir birey olarak mecburmuyum evlenmeye? Kendi yaşamımın yönünü kendim çizerim ve bu DEVLETİ hiç alakadar etmez. Cinsellik te yemek ve içmek gibi doğal bir ihtiyaçtır. Hiçbir birey eğer kendi kararlarını verecek ve bu karalarının sonucuna katlanacak yaşa gelmiş ise cinsel yaşamı ile ilgili devletten izin alacak değildir. Zinanın tekrar suç kapsamına alınması işin kolayına kaçmaktır. Ancak az gelişmiş, medeniyetten nasibini almamış KOYUN toplumlar için geçeli olabilir! İnsan akıl ve irade sahibi bir varlıktır. Bir fiile geçerken onu düşünerek yapar sonuçlarını bilir ve bu sonuçlara katlanmaya hazırdır. Eğer devlet otoritesi ile insanların özel yaşamına dahi müdahale edecekseniz bu Türk halkı için tam bir aşağılamadır. Sen devlet olarak diyorsun ki sizin hayvandan farkınız yok kendinizi kontrol edemiyorsunuz ben hakim güç olarak sizin cinsel yaşamınızı düzenleyeceğim!! Bu kabul edilemez birşey! İnsanı hayvandan ayıran bir şeyler olmalı!
|
Emrah Yavuzcan |
Tamam, insanlıkla birlikte bazı toplum kuralları doğmuş, bunlardan hepsi de zinayı yasaklamıştır. Hukuk da, diğer toplum kurallarından etkilenmiştir elbette ki. "Doğru"yu, "olması gereken"i bulmaya çalışmıştır hep hukuk... Zinanın kötü bir şey olduğu gerçektir fakat devlet tarafından müeyyideye tabi tutulmamalıdır. Zaten boşanma sebebi olması, kısmi bir müeyyidedir.
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
QWERTYX |
yasa koyucunun zina için öngördüğü bir yaptırım nedeniyle bir kişinin eşine sadakat gösterip zina yapmaması durumunu düşünürsek ortada zaten sağlıklı bir evlilik yoktur. bu noktada bir eş tarafından gerçekleştirilen ve evlilik birliğini sarsan bir eylemi cezai yaptırıma bağlamak ancak diğer eşin acısını gidermek amacıyla olur ki bu da cezanın fonksiyonu dışındadır.
cezanın amacı mağdurun intikam ve öc alma isteğinin tatmini değil başta suçluyu ıslah etmek bu suçlunun tekrar bir suç işlememesini sağlamak ve toplumun diğer suç işlememiş ancak suç işlemeye eğilimi olan bireylerini caydırmaktır. Diğer yandan
zina olayı aldatılan eşin ruh sağlığının bozulması sonucunu doğurup kişide bu olay bir acı ızdırap ve eleme sebep olduğunda zaten kişi manevi tazminat isteme hakkını haizdir. illa bir bedel ödetme niyeti varsa bu cezai yaptırımla değil maddi olarak ödetilebilir.
zina eylemini suç olarak düzenlenmesi gerektiğine inanan bir kişinin bu suça ilişkin bir gerekçe bulması için kanımca çok gerilere gitmesi gerekecek çünkü zina suçunu destekleyecek bu günkü çağdaş hukuk sisteminde geçerli bir ilke yoktur.
sonuçta insanlık olarak büyük emekler sarfederek kazandığımız özgürlükleri kişisel ve duygusal istekler sonucu kısıtlamaya çalışmak kanımca bizi bir yere ulaştırmayacaktır...
ciddiyeti severim disipline hayranım.. |
silker |
Bence zina tekrar suç kavramı olarak değerlendirilmeli.Çünkü en azından iki kanunla arsındaki uyumsuzluk kalkar,toplumun çekirdeği olan aile korunur.şunu bir düşünün medeni kanun boşanma nedeni sayıyor ama TCK suç kavramı içerisine alınmıyor.Acaba bu kanunu değiştirmek kimlerin fikriydi.acayip bir yoğunlukta onları kınıyorum.selamlar arkadaşlar
falcon |
commodore1tr |
Ankara'da iktidar ve muhalefetin ağır topları bütün gün "zina suç olsun mu, olmasın mı" sorusunu tartıştılar.
Sanki milletin boğazı ile ilgili sorunları hallettiler, şimdi uçkuru ile uğraşıyorlar!
Oysa zina, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği iptal kararı ile beş yıl önce suç olmaktan çıkarılmıştı. Avrupa hukuku ile bütünleşme o zaman sağlanmıştı.
Yeni TCK'nın ön görüşmeleri sırasında kadın erkek eşitliği bağlamında bu gerçeği kabullenmeye AKP'liler zor da olsa ikna oldular. Ama anlaşılıyor ki meclis tatilinde milletvekilleri yerel baskılardan etkilendiler ve çark ettiler.
Adalet Bakanı Çiçek bile AB sürecinde doğuracağı sakıncaları bildiği halde karşı kampa geçti.
Kadınları ikinci sınıf insan sayan tutucu seçmenleri küstürmek istemeyen partisine, saygınlığını riske atarak hizmet ediyor.
"Biz bunun suç olması gerektiği kanaatini taşıyoruz" diyor..
Zinanın suç olmaması gerektiğini söylemek zinayı onaylamak, desteklemek midir?
Elbette değil. Ama siyaset cambazları, eşitsizlik adına bu girişime karşı çıkanları pek âlâ böyle bir iftiranın hedefine koyabilirler.
CHP bu yüzden "Olmaz böyle rezalet" diye kestirip atamıyor.
Yine bu yüzden olmayacak bir savunma tedbirine başvuruyor.
Geçen gün Deniz Baykal "Zina suç olacaksa erkekler için de suç olmalı" diyerek oyunu bozdu ve kontra bir tuzak kurdu.
Namuslarını, eşlerinin başları üstünde sallanan bir ceza kılıcı ile daha garantili hale getireceklerini zanneden erkeklerin sayısı, siyasetçilere bayram günü fazla mesai yaptıracak kadar çok mudur?
Hiç sanmıyoruz.
Zina, sadece kadınların ceza gördüğü bir suç olamaz, ancak iki taraf için de geçerli bir boşanma sebebi olabilir.
Ama biz, eşitsizliğe ve hakarete uğrayan kadınların gazabı, siyasi olarak dikkate alınması gereken bir risk faktörü haline gelene kadar bu zırvalarla uğraşmaya devam edeceğiz
güngör mengi
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
commodore1tr |
Adalet Bakanı Çemil Çiçek, ‘’Biz zinanın suç olması gerektiği kanaatini taşıyoruz. Bu konuda uzlaşmaya çalışacağız’’ dedi.
Kardeşi Şerafettin Çiçek’in kızı Rukiye Çiçek’in nişan törenine katılmak üzere Yozgat’a gelen Adalet Bakanı Cemil Çiçek, nişan töreni öncesinde Taşocağı Mezarlığı’ndaki aile kabristanını ziyaret etti. Daha sonra Vali Gökhan Sözer’in evinde bir süre dinlenen Çiçek, Soner Karaaslan ile evlenen yeğeni Rukiye Çiçek’in nişan törenine katıldı. Genç çiftlerin nikah yüzüklerini eşi Gülten Çiçek ile birlikte takan Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Ankara’dan gelen bir telefon üzerine törenden erken ayrılmak zorunda kaldı.
‘’ZİNA SUÇ SAYILMALI’’
Nişan töreninden ayrılırken gazetecilerin sorularını cevaplayan Çiçek, şunları kaydetti:‘’Yürürlükteki Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükmünü Anayasa Mahkemesi (Kadın-erkek arasında zina suçunun oluşması bakımından eşitsizlik vardır) diye iptal etmişti. Dolayısıyla yürürlükteki yasa açısından bu konu suç değil. Ancak, biz bunun suç olması gerektiği kanaatini taşıyoruz. Çünkü toplumsal beklenti de bu yönde. Ama mevcut tasarıda da bu yok. Eğer anlaşabilirsek, ne ala, anlaşamazsak ona göre bir başka değerlendirme yapacağız.’’
‘’Kabine değişikliği var mı’’ sorusunu cevapsız bırakan Çiçek, Yargıtay Başkanı Eraslan Erkaya ile ilgili soruya ise şu karşılığı verdi: ‘’Her şey kanun konusu değildir. Bu ülkede her şeyi kanunla düzenleyemezsiniz, birçok konuyu oturarak, uzlaşarak, anlaşarak çözerseniz, o daha kalıcı olur. Yoksa her şeyi kanunla çözemiyoruz.’’
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
efemert |
burada topluma karşı işlenmiş bir suç yokki cezası olsun.zarar gören evlilik kurumudur.bununda cezası boşanmadır.eğer bir ceza verilecekse para cezası verilmeli ve taraflar direk boşanmalıdır.mahkemeye gerek kalmadan.
adam yada kadın bir başkasına aşık olabilir,boşanma davası açabilir ama bizim medeni hukukumuzda devamlı kadın haklı olduğu için bu dava yıllarca sürebilir.bu durumda erkek ne yapacak,ayrıca üçüncü kişinin durumu ne olacak.oda bir insan,yanlış olabilir ama sevmiş,
ben bir bayanım ve aldatıldığımı duyduğum an boşanma davası açtım,davayıda şiddetli geçimsizlik diye açtımki ilerde çocuğum rahatsız olmasın.sonuçta o onun babası.ve hakim davayı açan taraf kadın olduğu için tek celsede boşadı.aynı durun erkekler içinde geçerli olmalı.evliklik bitmişse bitmiştir ayrıca kimse kimsenin sırtından geçinmemelidir.her zaman kadın erkek eşitliği diye bağırıyoruz,boşanırken eşit olmayı kabul etmiyoruz.herkes mutlu olmak için evlenir ama mutluluğu birbirinde bulamazsa uzatmanın adama işkence etmenin ne anlamı var.
düşüncelerim oradan oraya atladı ama söylenecek o kadar çok şey varki...
efe |
oyak |
Syn commodore1tr !!
Sizinle çok nadir aynı fikirleri paylaşabildi isekde
Bu konuyla ilgili fikirlerinize aynen katılıyorum...
Saygılar!
|
mehmetcafer |
arkadaşlar hayatımız boyunca çevremizde her türlü zinaya açık bir toplum yetişiyor bunun önüne geçmenin zor oldugunu düşünüyorum .gerek medyatik gerek görsel olarak bize bunu enpoze ediliyorlar örnek ibrahim malum şahıs beraber yaşadıgı ve çocuguda var biz bunu hergün televizyonlarımızdan evimize giriyor şimdi zina suç olacaksa herkese eşit olarak uygulanmalı ona başka bana başka uygulanacaksa yasanın dogrulugunu sorgulamamız gerekiyor bana sorarsanız zina bir şekilde oluyor .< suç <herkese aynı uygulanacaksa dogru .eger uygulamada farklı olacaksa olmasın dahaiyiMetin
mehaya |
handas |
Hergün televizyonlarda kimin eli kimin cebinde haberleri yapılıyorken,devletin denetimindeki genelevleri harıl harıl çalışıyorken,insanların evlilik dışı ilişkilere bulaşması için her türlü ortam hazırlanıyorken,zinaya hapis cezası getirilmesi mantıksızlık değilmi,acaba avukat arkadaşlar zinanın suç olmasını mahkemelerde dosya sayısını arttıracağı içinmi hararetle istiyorlar.Hepimiz biliyoruzki evliliğinden memnun olmayan binlerce insan var bu ülkede ama çoğu insan cesaret edipte boşanmaya karar veremiyor kendisi istese bile hemen çevre devreye giriyor önce karşı tarafın ailesi hısım akrabası tarafından düşman ilan ediliyorsunuz hatta kendi aileniz bile sizin karşınıza dikiliyor,sonra çevrenizdeki diğer insanlar başlıyor kararınızın yanlış olduğunu anlatıp size akıl vermeye.sizin hayatınızın nasıl yaşanmasını gerektiğini siz dışında herkes daha iyi biliyor,sanki boşanmak dünyanın sonuymuş gibi kafanıza dayatılıyor,bütün bunları aşıp ayrılığa karar vermişseniz bu sefer mahkemede zorluklar başlıyor,bunlar anlaşamıyordu, davacı evliliğinden şikayetçiydi diye ifade verebilecek zorlukla bulduğunuz her tanığa karşı diğer taraf 3,4,5 tane(sizin yalnız kaldığınızda birbirinizi yediğinizi bilseler bile) aman çok iyi geçiniyorlardı hiç bir sorunları yoktu diyebilecek tanık bulabiliyor.Çünkü bu insanlara göre evliliğin devamı için ifade vermek evliliği bitirmek için ifade vermekten daha iyidir.Sonuçta boşanamazsınız birlikte yaşamaktan artık vazgeçtiğiniz için ayrı yaşamaya başlarsınız bu arada(Sayın kanun koyucularımızın görüşüne göre) en az 3 yıl artık başkasını sevmezsiniz,kimseyle birlikte olamazsınız.Başka birini sevip birlikte olmaya karar verdiğiniz anda da siz zanisiniz zaten intikam almak için bekleyen karşı tarafın bir şikayeti üzerine bir anda adi bir suçlu olup hapsi boylama tehlikesiyle karşılaşıyorsunuz.Memursanız memurluğunuz biter işçiyseniz iş akdiniz fesh edilir,hayır bunun suç olmaması lazım Saygılarımla.
|
Nilgül Saraç |
dilek hanım yazdıklarınız beni hem şaşırttı hemde üzdü. bu ülkede yaşayan bir bayanın bu düşünvelere sahip olmasıda ilginç olan ayrı bir durum.ya siz bu ülkede yetişmedimiz ya da oldukça rahat bir ortamınız va hayatın hep toz pembe tarafına denk geln gri yanını hiç görmeyen biri olduğunuzu düşünüyorum.erkekler ve bayanlar için verdiniz örnek kapsamına girenler türkiye'de yaşayan ailelerin % kaçını oluşturuyor bence boşanmayla ilgili kendi çevrenizde yoğunlukta olduğunuz bu durumu tüm ülkeye genelleyemezsiniz.bu ülkenin kadınalarının sorunlarını çektiklerini ki sadece bsnim bildiğim kadarını bile buraya aktarmak çok zor bu konuda çekilmiş birçok film yazılmış kitap var onlardan haberdar olmadan bu yazıyı yazdığınızı düşünüyorum.ezilaen asıl erkekler lcümlenize diyecek bir şeyde bulamıyorum
nilgul |
handas |
bdilek hanımın yazdıklarına katılıyorum.Ama görüyorumki bayan üyeler pek hoşlanmamış,zaten ulusal alişkanlığımızdır birisi bizim çıkarımıza aykırı bir fikir söylediği zaman hemen,sen nasıl böyle düşünürsün,sen yanlış düşünüyorsun,hatalı düşünüyorsun diye başlarız hiç bir zaman tamam o senin düşüncen ama benimkide böyle demeyiz.O öyle düşünüyorsa düşünür ve söyler hiç kimsenin vay senmisin bunu söyleyen diye saldırıya geçmeye hakkı yok.
|
QWERTYX |
Türekiye nin taraf olduğu İnsan hakları ve ana hürriyetlerin korunmasına dair sözleşmeye ek 4 no lu protokol
madde 1- Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememiş olmasından dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz.
evliliğin bir sözleşme olması dolaysıyla zinanın sadakat yükümlülüğünü ihlal etmesi sonucu bir cezai yaptırım uygulanması taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeye de aykırı bir durum teşkil eder. bu nedenle de zinanın suç olarak düzenlenmesi uluslararası alanda Türkiye nin itibarını zedeleyecek niteliktedir.
ciddiyeti severim disipline hayranım.. |
commodore1tr |
Biz aldatılan kadını savunuyoruz yaptığımız bu
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni TCK tasarısına konulması düşünülen zina ile ilgili maddeyi savundu
08/09/2004
Ankara- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni TCK tasarısına konulması düşünülen zina ile ilgili maddeyi savundu. Erdoğan, parti genel merkezine gelişinde bir gazetecinin "AB Komiseri Verheugen düzenlemeye karşı olduğunu söylüyor. Sizinle görüşmesinde de bunları gündeme getirdi mi?" sorusuna karşılık "Bunların hiçbirinin hakikatle ilgisi yok" dedi. Aynı gazetecinin "Verheugen'in zinayla ilgili düzenlemenin AB sürecini olumsuz etkileyeceği yönünde demeci var" sözleri üzerine ise "Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil" yanıtını verdi.
Şikayet olursa
Yapılan yorumların saptırmaca olduğunu söyleyen Erdoğan şöyle konuştu: "Biz bu konuyla ilgili söylenmesi gerekenlerin hepsini söyledik. Ben ve Cemil Bey bunların hepsini çok açık, net söyledik. Biz aynı istikamette gidiyoruz. Tamamıyla AK Parti olarak muhafazakarlığımızın gereği aile kurumunun sağlam tutulmasıdır. Ve bu konuda da aile kurumunun temel direği olan anne ve baba herhangi bir aldatma yaparsa, aldatılanın şikayeti söz konusu olması halinde biliyorsunuz bu konuda yargı devreye girer. Bunun dışında herhangi bir şey söz konusu değildir." 1996 yılında zina yasağının kaldırılmadığını vurgulayan Erdoğan "Biz şu anda kadına saygının gereğini yerine getiriyoruz. Aldatılan kadının hakkını koruyoruz. Yaptığımız iş budur" dedi. Erdoğan, toplumun yüzde 80'inin atılan adımı haklı bulduğunu ve hükümeti desteklediğini söyledi.
Erdoğan: Zinada şikayete bağlı ceza TCK'da kalacak
Başbakan, Bakanlar Kurulu toplantısında AB'nin zina konusunda yeni şart öne sürmediğini söyledi. Gül ise 'Zinanın AB sürecine etkisi söz konusu değil' dedi
07/09/2004
Türk Ceza Kanunu Tasarısı'nda tartışmalara yol açan zina düzenlemesi dünkü Bakanlar Kurulu gündemine de geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şikayete bağlı soruşturma ve ceza düzenlemesinin tasarıda yerini koruyacağını söyledi. Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de, zina tartışmalarının Avrupa Birliği'nde Türkiye alehine sorun edinmediğini savundu. Toplantıda, Gül son yurtdışı temaslarıyla ilgili bilgi verirken "iddiaların aksine Türkiye dışındaki ülkelerde zina tartışmalarıyla ilgili fırtınalar kopmuyor. Hele AB üyeliği sürecine etkisi söz konusu bile değil. Bir tek İspanya'da bir gazetede Türkiye'deki bu tartışmalar haber oldu. Oraya ziyaretimde hem İspanyol yetkililere hem de basın mensuplarına konuyu açıkladım" dedi. Erdoğan da, Gül'ün bu sözlerine AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen'in de bu konunun yeni bir şarta neden olmadığını söylediğini aktarırken "TCK'da zina ile ilgili şikayete bağlı soruşturma ve sonucunda ceza şeklindeki düzenleme kalacak. Değiştirmemiz söz konusu değil" diye konuştu.
Karar AKP MYK'da
Öte yandan AKP MYK'nın, Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında yarın akşam yapacağı toplantının ana gündem maddesini de zina tartışmaları oluşturacak. Toplantıda, zina başta olmak üzere TCK ile ilgili tartışmalı konular ele alınarak tasarıya son şekli verilecek
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
commodore1tr |
CHP'li Koç'tan Şahin'e zina cevabı
CHP'li Haluk Koç: Başbakan Yardımcısı'nın yakın tarihi öğrenmesi lazım. Cumhuriyet'in ilk yıllarında çok eşli evlilikleri önlemek için zina suçtu
07/09/2004
Ankara-CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, dün, basın toplantısı düzenledi. Koç, "zina, CHP döneminde suç oldu" diyen Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin'e yanıt verdi: "Söylediği sözler Başbakan Yardımcısı'nın yakın siyasi tarih konusunda bir ek eğitim almasını gerektirecek kadar eksiktir. Bir Başbakan Yardımcısı'nın Türkiye'nin bırakın 1923 öncesini, en azından Cumhuriyet dönemini ve siyasal gelişmeleri çok iyi bilmesi gerekir. Sene 2004... Çağdaş değerlerden bahsediyoruz. zina bir ahlaksızlıktır, medeni hukukta boşanma gerekçesidir. Eşlerin birbirine saygısının, sadakatinin yittiği anlamına gelir, bunun karşılığı boşanmadır."
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
commodore1tr |
Buda sayın süleyman Ateş İn Kuran a göre zina yorumu..
Soru: Nur Suresi'ndeki, "zina etmiş erkek ancak zina etmiş kadını nikahlayabilir, zina etmiş kadın da ancak zina etmiş erkekle nikâhlanabilir" ayetini açıklar mısınız? Bu ayetten hareketle evli olup da başka bir kadınla zina eden erkeğin nikâhı düşüp kendi hanımı ona haram olur mu? (Ahmet Kerkük / Ankara)
Cevap: Nur Suresi'nin 3'üncü ayetinde, zina eden erkeğin, ancak zina eden veya şirk koşan bir kadınla evleneceği, zina eden kadının da ancak zina eden veya şirk koşan bir erkekle evleneceği, böyle kimselerle evlenmenin, müminlere haram kılındığı bildirilmektedir.
Ayetin anlattığı gerçek şudur: Fahişe bir kadını ancak fuhşa alışmış bir erkek kabul eder. Namuslu insanlar, fahişelerle evlenmek istemezler.
"Kötü kadınlar kötü erkeklere, kötü erkekler kötü kadınlara, iyi kadınlar iyi erkeklere, iyi erkekler de iyi kadınlara meylederler" ayeti de bu psikolojik durumu bildiriyor. Fasık, habis, işi gücü zina ve fısk işlemek olan, iffetli kadınlardan hoşlanmaz. O kendisi gibi iffetsiz birini seçer. Genellikle fahişe kadın da kendi tıynetinde (karakterinde) bir erkekle evlenir. Yani, "Tencere yuvarlanır, kapağını bulur." Namuslu insanlar, iffetsizlerle yaşayamazlar. İffetsiz insanlarla mutlu bir yuva kurulamaz.
İnanmış bir insanın, fuhuş yapan biriyle hayat sürmesi doğru olamaz. Onun için müminlerin, zina edenlerle evlenmeleri haram kılınmıştır. Çünkü böylelerine rağbet, toplumda edepsizliğin, utanmazlığın artmasına, namuslu kadınlara karşı ilginin azalmasına yol açar. Dediğimiz gibi ayetin amacı, zinanın kötülüğünü ve mümin erkek ve kadınlara, zinadan tevbe etmeyen, bu günahlarına devam eden kişilerle evlenmemelerini vurgulamaktır. Ama günahından tevbe eden, günah işlememiş gibi kabul edilir. Onlarla evlenmekte bir sakınca yoktur. Ayetin mensûh olduğu görüşü doğru değildir. Esasen ayet emir değil, haberdir. Haberlerde nesih olmaz. Nur Suresi'nin 26'ncı ayeti de bu ayetin anlamını pekiştirmektedir. Ayet, toplumdaki bir gerçeği belirtmekte, inanmış, temiz insanların ahlâksız insanlarla evlenmek istemeyeceklerini, ahlâksız insanların da temiz insanlara eğilim duymadıklarını, onlar da kendi tinerinde olan kişilere eğilim duyduklarını, onlarla evleneceğini bildirmektedir.
Fakat günahından tevbe eden affedilir. Onlarla evlenmekte bir sakınca yoktur. Ancak zina, mevcut nikâhı düşürmez. Adam zina etmekle karısı kendisinden boş olmayacağı gibi kadın da zina ederse kocasından boş olmaz. Ancak zinayla namusunu kirleten bir kadını kabul edecek koca da toplumumuzca pek makbul görülmez. Elbette zina büyük bir suç, Allah'ın gazabına sebep olan büyük bir günahtır. Kur'ân, zinaya yaklaşmamayı vurgulamıştır
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
bdilek |
katılımcı arkadaşlar düşünceleriniz paylaşırsanız sevinirim.
Diyelim ki zina TCK suç olarak hapis cezası ile yer aldı. Ve yine Medeni Kanunda da boşanma sebebi. Örneğin Eşlerden biri boşanma davası açmış ve ayrı yaşıyor. zinadan da hüküm giydi. Bu kişi cezasını çekecek. peki boşanabilecek mi? Yani evet ben zina yaptım. Cezamı çektim. Bana ceza verdiyseniz o zaman beni neden boşamıyorsunuz diye sorabilecek mi?
burcum |
alisinkay |
Boşanma sebeplerindeki zinaya göre kişi eğer zinayı bir kez affederse bir daha geri dönemez.Zina kesin bir boşanma sebebi bunun yanında hırsızlık gibi suçlar da kesin boşanma sebebi Değerli bdilek birisi tamam ben hırsızlık yaptım ama cezamı çektim beni neden boşuyorsunuz diyemeyeceğine göre ben zina yaptım ama cezamı çektim neden boşuyorsunuz da diyemez.Ceza farklıdır.Boşanma farklı
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
Av.Ragıp Atay |
Davacı, davasını kanıtlamak zorunda. Kusurlu olan eş, kendi kusurundan dolayı dava açamaz. Mesela terk de boşanma nedeni Ama ben evi terkettim diye boşanma davası açılamaz. Açılır da kabul edilmez
|
ibrahimg38 |
Bu sabah sakin masama oturdum gece geç yatmıştım sebebide Star TV de kiaçık oturumdu (zina Konulu) oturumu izldim geç saatlere kadar bazen üzüldüm bazende sevindim.
Üzüntüm şu idi, karşıt görüşlerde iki görüş vardı biri zinayı şuç sayıyor diğeride avrupa insan hakları diye bir şeyi getirmiş yarım yamalak okuyarak zina şuç olamaz diyor. bunu izaha başlayan yetkiliye cevap verecegi zaman ortalığı biliçli bir şekilde karıştırarak haklı sözlerini susturmaya çalışıyorlardı.
güldüm :))))))
bu sabah bu forma bakınca da ytazıları okudum
Öncelikle Sayın Alişankay ve commodore1 ye teşekkür etmek istiyorum.
Toplumsal bir dünyada yaşarken sadece kendi isteklerimi yapıyorum diye 3. sahısların haklarına müdahale edemem
Aç kaldım karnımı doyurmak için hırsızlık yapacagım bu kimi ilğilendirir demek gibi birşey olur sanırım.
Eğerki deniz in dediği gibi iki insan birbirini seve bilir gönül fermen dinlemez doğru bir söz. madem iki insan birbirini seviyorsa bunlar da evli iseler eşlerini aldatmamak adına eşlerini bırakırlar ve sevdikleri insanla ister hergün birlikte olurlar isterse haftaa vs..... böyle bir duruma suç yokki.
hatta evlensinler, sevgi o kadar basit birşeymi sayon deniz, sevginin bedelleri vardır onu yerine getirmelisiniz
Burada anlatılan sevgi değil Zina Lütfen zina ile sevgiyi ayıralım ve sevginin bedeli olarak 3. kişileride mahdur etme kimsenin hakkı değildir
ZİNA SUÇTUR VE BU YASA ÇIKMALIDIR.
|
nimet |
yorumların genelde yüzeyel okudum ama genel olarak zinanın suç sayılması konusunda hemfikir olunmuş galiba. Ama bana göre zina suç değil boşanma sebebidir. Tamam suç oldu diyelim yaptırımı ne olacak. Ceza şekli nasıl olacak. Hemde çok ağır cezalandırılmalı diyen arkadaşlar nası bi ceza şekli düşünüyolar acaba? Türkiyedeki tutukevleri buna yeterli mi? Çok çetrefilli bi konu. Ama dediğim gibi bana göre zina suç değil boşanma sebebi. Zinanın tekerrürü belki suç unsuru olarak sayılabilir.
cancan |
alisinkay |
Ben zinayı kasten müessir fiille bir tutuyorum.Çünkü ortada bir aldatma kastı var ve bilerek ve isteyerek yapılmış.Suça elverişli aletler de kullanıldığına göre suç cinsel ilişkinin gerçekleşmesi ile tamamlanmış olur.Ceza konusuna gelince burada mağduru ne kadar etkilediği önemli olabilir.Mesela aldatılmayla ağır bir psikolojik sorun geçiren bir mağdurla bunu fazla önemsemeyen bir mağdurun eşlerine aynı ceza verilmemeli.Şöyle olabilir 10 güne kadar rapora 1 ay 10 gün ile 20 güne 3 ay 20 günden sonrasına 1 yıl gibi.Ben zinanın suç olmasını desteklerken mağdurun yaşadığı sorunları düşünüyorum.Sadece hapis cezası değil manevi tazminat da verilebilir.
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
nurtenoz |
o nasıl olacak, az aldattı-çok aldattı diye mi? Yoksa aldattığı kadın güzelmi-çirkinmi diye olacak. ya da tanıdıklamıyattı tanımadıklamı yattı diye mi sorcaz.
Beyefendi, kadınları ne sanıyon sen. herkadın üzülür bizman gastede çıkmıştı,or...puya tecavüz suç değil diye. kadın serbes ve çalışıyosa hakeder mi demek istiyon. seni (üstüne alınma) karın aldatsa ne kadar bunalıma girersin. az mı çok mu. karına ne kadar ceza verisin
özgürlüğümü kimseye vermem |
Av.G.A |
Hökümet , halkın çoğunluğunun zinanın suç olması gerektiğini istediğini gerekçe göstererek bir yanlışa daha imza atacak. Bu kanıya hangi araştırmayla vardılar acaba veya ben tatildeyken referandum falan mı yapıldı? :-) Belki de rüyasına yatmışlardır veya bir yatıra sormuşlardır.
Hem gerçekten halkın çoğunluğunun isteği her zaman yapılmalı mıdır veya yapılabilir mi?
Bizim halkın bırakın çoğunluğunu tamamı yıllardır zamlardan şikayetçi, enflasyon düştüğü halde heryıl %25 kira zammı yapan ev sahibnden şikayetçi, köprü parasından şikayetçi , şikayetçi de şikayetçi...
Halkın çoğunluğuna kulak veren hökümete duyurulur. Geriye giden değil de ileri giden halka kulak versin. Bu yasa yine kadınları ikinci plana atar. Kim ne derse desin. Eşitlik ilkesine aykırı. En başta çağa aykırı.
https://www.hukuki.net |
alisinkay |
Sayın nurtenoz yazımı okursanız bir hukukçu olarak hiçbir zaman kadın yada erkek kullanmadım eş,
Eş ne demektir.Bir aile birliğinde kadın ve kocadan her biri diğerinin eşidir.Siz kadınları ne sanıyorsunuz az aldattı yada çok aldattı diye mi ayıracaksınız demişsiniz.Hayır elbette öyle bir ayırım yapmayacağım.Aldatma sonucunda 3. kişiye ne kadar zarar verildi bunun araştırmasını yapacağım.Eşlerden biri diğerini aldatırsa ister istemez aldatılan eş üzüntü duyacaktır.Bu üzüntünün boyutuna göre ceza verilebilir dedim.Bunu da psikiatrist raporu ile sağlayabiliriz
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
Av.Ragıp Atay |
Sayın alisinkay, çok tehlikeli bir öneriniz var. bunun başka suçlara da uygulandığını düşünün. Bankadan para çalana az ceza verelim çünkü çok parası var, az zarar gördü. memurdan para çalana çok ceza verelim az parası var çok zarar gördü Ya da genç insanı öldürene çok ceza verelim, yaşlı öldürene az ceza verelim, zaten az ömrü kalmıştı fazla zarar görmedi, gibi bir açmaza gireriz.
|
alisinkay |
Sayın ragipatay müessir fiillerde uygulanan sistem budur.Şu anda halihazırda ve yıllarca uygulanan
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
Emrah Yavuzcan |
Zina suç kapsamına dahil edilirse, bu yüzden işlenen töre cinayetleri meşrulaşmaz mı?
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
alisinkay |
Bakın düşünce tarzınız farklı adam öldürme büyük bir suç bu nedenle işlenen töre cinayetleri meşru mu peki?Elbette meşru değil ve öeşrulaşmazda hatta töre cinayetlerinin bir kısmını engelleyebilirde daha önceki yazılarımda açıklamıştım devlet cezasını vermezse ben veririm ama devlet verirse belki duruma katlanabilirim düşüncesi yaygın.Yani konuştuğunuz erkeklere sorun Türkiye kültürel yapısı içerisinde özellikle doğuda ve anadoluda eşiniz sizi aldatırsa ne yaparsınız.Büyük bir oran vururuz olur.Bu kabullenememe ve kişisel öç alma yoludur.Cezayı devlet veriyorsa engelleniyor olabilir.Hem karşı çıkanlara bir sorum var niye büyütüyorsunuz bu konuyu.Siz ailece suç olmaması gerektiğini düşünüyorsanız, zaten şikayet etmeyeceksinizdir.O halde bu yaptırım size uygulanmayacaktır.Bunu kabullenebileceğinizi ve kendinizin intikam almak istemeyeceğinizi düşünüyorsanız sorun yok.Ama kabullenemeyecek pek çok kişi var düşünün.Eşiniz sizi aldatacak ve bu suç olmayacak, zaten boşanma sebebi diyorsunuz boşasın o halde diyorsunuz.Zaten o halde yakalayan bir eşin evli kalma ihtimali çok ama çok düşük.Zaten boşanacak ceza olsa da olmasa da ama boşanma o kişinin yaralarını sarabilecek mi.Şimdi aldatan eş ne yapıyor diye değerlendirelim.Hayatınızı adadığınız idealiniz olan bir yuvayı yıkıyor.Nurten öz burada size sesleniyorum.Bakın hala eş diyorum.Kadın demedim.Yuva yapan yuva yıkmaz.psikolojik durumları.Çocuklarının durumları.Hayatını ailesine adamış bir kadın düşünün.Bu kadın iyi bir gelire sahip olsun.Büyün herşeyi çocukları ve kocası için.Tek derdi yuvası.Ve birgün işten erken çıkıp eşini başka bir kadınla yıkılıyor.O kadının sadece evliliği yıkılmaz.Uğruna dünyalarını feda edebileceği tüm değerler.Karşı cinse bakış açısı.İnsanlara olan güven duygusu zedelenir.Ben daha da ileri gideceğim.Bence aldatmak (yasal deyimle zina) bir insan hakkı ihlalidir.Ve kesinlikle cezası olmalı.
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
nurtenoz |
sayın alişinkay, eş diyorsun ama hep kocasını aldatan kadın örneği veriyorsun. Kadın yuva yıkamazmış. yok erkek kadını ceza olmazsa öldürmüş falan.
Beni anlamadınız galiba. zina yapanın eşine verdiği zarar kadar cezalandılmasını istiyonuz. Bende zarar nasıl ölçülür diyorum. senin bilmemne fiil dediğin hehal adam dövmek oluyo. Adamı döversen ona zarar verirsin, ama başkasına zararı nasıl ölçücen. ben bunu sordum. ben dul olduğum için zina benim derdim değil ama, eski kocam hala bana karışıyo, bi, de evli olsam ooo gözümü oyar valla
özgürlüğümü kimseye vermem |
alisinkay |
psikiatrist raporu ile ölçülebileceğini daha önceki yazılarımda yazmıştım
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
Emrah Yavuzcan |
sevgili alisinkay, töre cinayetleri konusunda haklısınız. fakat psikiyatrist olayının Türkiye şartlarında uygulanabilirliği ve verimi son derece azdır. ve de ortada bir suç işlenmişse, cezasının da herkese eşit olarak verilmesi kanaatindeyim.
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
alisinkay |
Evet uygulamada zorluklar olabilir elbette.Ceza ne olacak sorusunun üzerine bu öneriyi getirdim elbete başka öneriler de mümkün.
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
commodore1tr |
Toplumun her kesiminin katıldığı zina tartışmaları çok derinlere gidiyor. Cezası ise her dinde farklı.
Zina, aslında Tanrı katında sadece Müslümanlara değil, Hıristiyan ve Yahudilere de yasak. Ancak anlaşılıyor ki, bu yasak konusunda İslami örf ve adetler konusunda gelenekçi bir yapıya sahip olan Türkiye ile müsamahakar davranan Avrupa arasındaki tartışmalar bitmeyecek. Çünkü zinaya ceza verilmesine karşı çıkanlar için "Avrupa Birliği" ne kadar önemliyse, laik fakat gelenekçi yasak Türkiye'nin "Aile Birliği" kavramı o kadar önemli... Zina kavramı İslamiyet'in başlangıcından itibaren din kitaplarında yer alıyor. Evlilik bağı olmayan kadın ve erkeğin ilişkisi olan zina, fıkıh kitaplarında "mülk ve mülk şüphesi olmaksızın yapılan cinsi münasebet" şeklinde tarif edilir. İslamiyet'ten önce Araplar'da zina, aynı kabileye mensup kimselerin, mülkiyet haklarına zarar vermek düşüncesi dışında suç sayılmazdı. Uhud Savaşı'ndan sonraki dönemde daha kesin bir dille ifade edilmişti: "Zina eden kadınla erkekten her birine yüzer değnek vurun. Eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, bunlara Allah'ın dinini tatbik hususunda acıyacağınız tutmasın. Müminlerden bir zümre de bunların azabına şahit olsun. Kadınlarınızdan fuhşu irtikap edenlere karşı içinizden dört şahit getirin, eğer şahadet ederlerse ölüm kendilerine alıp götürünceye veya Allah onlara bir yol açıncaya kadar kendilerini evde alıkoyun. Sizlerden fuhşu irtikap edenlerin ikisini de eziyete koşun, eğer tövbe edip ıslah olurlarsa onların yakasını bırakın. Çünkü Allah tövbeleri kabul eder, çok esirgeyendir." İslamiyet'in en önemli özelliklerinden biri olan "tedriç" zinada ortaya çıkmaktadır. İslamiyet'in ne bütün emirleri ne de yasaklarının birden bildirildiği Kuran-ı Kerim'in inişinin 23 yıllık zamana yayılmış olması bunun en açık ifadesidir. İlk safhada yüz kızartıcı bir fiil olan zinaya yaklaşmama emri verilmiş, zinadan uzak durma anlamındaki "iffet" müminin ayırıcı özelliği diye takdim edilmiştir. İkinci safhada, önemli bir suç işlemiş oldukları ifade edilmiş ve dört şahitle ispat edildiğinde ceza tayin edilinceye kadar hapsedilmeleri emredilmiştir. Üçüncü safhada zinaya mana açıklaması getirilmiş, cezanın ağırlaştırılması ya da hafifleştirilmesine Nisa Suresi'ndeki ayetlerde yer verilmiştir. Kuran-ı Kerim'de zina "Sakın zinaya yaklaşmayın, doğrusu bu çirkindir, kötü bir yoldur" (İsra) denilerek haram kılınmaktadır.
DİĞER DİNLERDE DE YASAK
Hıristiyanlıkta zina "insanı kirleten kötü şeyler" arasında sayılmakta (Matta) ve yasaklanmaktadır. Hz. İsa'ya dayandırılan ifade şudur: "Bir kadına şehvetle bakan her adam zaten yüreğinde onunla zina etmiştir. Ve eğer sağ gözünde sürçmeye neden olursa (seni kötü yol sürüklüyorsa) onu çıkar ve at. Çünkü senin için azandan birinin yok olması, bütün bedeninin cehenneme atılmasından iyidir." (Matta) Hz. İsa'ya denemek için zina yapmış bir kadın getirilmiş, Musa'nın böylelerini taşlamayı emrettiği, kendisinin ne diyeceği sorulmuştu. Hz. İsa ise: "Kadının üzerine, sizden günahsız olan önce taş atsın" diye cevap verecekti. Bunun üzerine herkes dışarı çıkmış, Hz. İsa ise kadına: "Ben de sana hükmedemem, git bundan sonra artık günah işleme" diyerek kadını taşlanmaktan kurtarmıştı. (Evlilik-Asife Ünal, Kültür Bakanlığı) Konstantin döneminde zina eden kadın öldürülmüş, Jüstinyen bunu Manastır'da hapse çevirmişti. Katolik Kilisesi zinayı günah çıkarmaya bağlamış ve tolerans göstermiştir. Protestanlar ise günah çıkarma yetkisini kabul etmemişlerdir. Zina olarak Yahudilik'te de büyük bir suç sayılmakta ve yasaklanmaktadır. Yahudiliğin on emrinden birisi "zina etmeyeceksin"dir.
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
commodore1tr |
Biri yatak odamızı gözetliyor
Reha Muhtar'la Ateş Hattı'nda bu hafta ilahiyat profesörü Zekeriya Beyaz ve Sabah Gazetesi yazarı Balçiçek Pamir günlerdir konuşulan "zina"yı tartıştı.
REHA MUHTAR
HAPİS ÇÖZÜM MÜ?
Sizi almışlar, herkesin önünde teşhir etmişler, adam basılmış, arkasından bir ay hapiste kalmış... Çıktıktan sonra bu evlilikten hayır gelir mi?
BALÇİÇEK PAMİR
BU MAHREMDİR
Kendi rızalarıyla evlenmiş, yetişkin iki insandan bahsediyoruz. Bu iki insanın yatak odasına artık kimse baskın yapmamalı. Bu o kadar mahrem ki...
ZEKERİYA BEYAZ
HERKES YAPAR
Rica ederim herkes sanatçılar gibi veya bilmem kimler gibi zinaya hazır değil ki... Zinayı serbest ederseniz ortalık böyle zinayla dolar.
***
Zina suç mudur, değil midir yatağımızdaki düşman kim?
Evliler kadar bekarları da düşündüren "zina" tartışması toplumu ikiye böldü. Biz de konuyu farklı görüşleri savunan ilahiyat profesörü Zekeriya Beyaz ve gazeteci Balçiçek Pamir ile masaya yatırdık.
Bu haftaki ATEŞ HATTI tartışması gündemin tam göbeğine oturdu... Evlilik dışı ilişki yani zina hapse götürecek bir suç sayılsın mı sayılmasın mı?.. Hem erkek hem de kadın için... İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekeriya Beyaz Hoca'yla, Sabah Gazetesi Yazarı Balçiçek Pamir'i aldım ATEŞ HATTI'na... Müthiş keyifli bir tartışmaydı... Umarım beğenirsiniz...
MUHTAR: Hocam şimdi Abdülhamid zamanındaki zina yasasını getirmişsiniz buraya.... Osmanlıca mı?...
BEYAZ: Tabii... Osmanlıca....
MUHTAR: Kaç yılının yasası bu?
BEYAZ: 1902....
MUHTAR: 102 yıl önce?
BEYAZ: Evet 102 yıl önce çıkartılan....
MUHTAR: Ne kadar öngörmüş Abdülhamid zinaya ceza olarak?...
BEYAZ: Ceza Kanunnamesi bu. Hatun, zevcesi olmayan bir başkasıyla zina yaparsa diyor, üç aydan az olmamak ve iki seneden de fazla olmamak üzere cezalandırılır.
MUHTAR: Kadın için mi bu sadece? BEYAZ: Kadın için....
MUHTAR: Erkek için?...
BEYAZ: Erkek için aynı fiile iştirak eden erkek için de aynı ceza hükmolunur diyor, eşitlik vardır.
MUHTAR: Yani kadın için de erkek için de üç aydan iki yıla kadar....
BEYAZ: İki yıla kadar.
MUHTAR: Bizde bu yasadan 102 yıl sonra zinaya üç aydan üç yıla kadar hapis getiriliyor.... Yani 102 yıl öncesinden bile fazla, Abdülhamid'den bile fazla ceza verilecek.
BEYAZ: Şimdi bizim mevcut Ceza Kanunu'muzda da yine üç aydan üç seneye kadardır, dolayısıyla bir yıl artırılmıştır Cumhuriyet döneminde....
MUHTAR: 102 yıl öncesine göre, Abdülhamid'e göre.... Çok demokratik, ceza artırıldığına göre, gittikçe gelişiyoruz desenize....
BEYAZ: Bugünün şartlarında demek ki böyle gelişmeler olmuş.
EVLİLİK BİR ÇEK SENET İŞİ Mİ?
MUHTAR: Üç aydan iki yıla kadar.... Peki 102 yıl sonra Abdülhamid'den daha ağır ceza yasasını çıkartmayı mı savunuyorsunuz siz?...
BEYAZ: Ben savunmuyorum, benim söyleyeceğim başka şeyler var.... Yani anayasamız diyor ki.... Kişinin aynı zamanda ailesine, çevresine, topluma karşı görevleri de var diyor, sorumlulukları da var diyor 12. madde.... Kişinin ailesine karşı sorumluluğu nedir, bu evlenme akdiyle ortaya çıkar, evlenme akdiyle sorumluluk sadakat getirir, sadakate riayet etmeyen, sadakatsizlik yapan yani sadakatini bozan, yani ihanet eden kişi ihanet olunan kişi tarafından, yani eşi tarafından şikayet edildiği zaman bir cezaya uğraması gerekir. Diyelim size birisi bir çek imzaladı....
MUHTAR: Bir şey sorabilir miyim, şimdi sadakat diyorsunuz tabii ki sadakat gerektirir, sadakat olmazsa evlilik sonuçta iki kişinin beraberce serbest iradeleriyle vermiş oldukları bir karar eğer bu sadakat oluşmazsa bu kurum sona erer.... Bunun ayrıca bir de suç ve ceza kapsamına gelmesi nereden çıkıyor?
BEYAZ: Efendim onun suç ve ceza kapsamına gelmesi şuradan çıkıyor....
MUHTAR: Yani ben sizinle bir ortaklık kurdum, bu ortaklığa uygun davranmazsam ortaklık kesilir....
BEYAZ: Birine bir senet, bir çek dahi verseniz çeki zamanında ödemezse cezaya muhatap oluyor. Neden, siz ondan zarara uğruyorsunuz. Evlenen taraflardan bir tanesi nikahın getirdiği sadakati ihanetle noktalarsa, öbür taraf bundan zarar görüyor....
MUHTAR: Evlilik bir çek, senet işi mi?
BEYAZ: Hayır, çek, senet değil, yani kişinin zarar görmesi olayı. Boşanan kadın kocası zina etmiş ayrılmış ya da kadın kötü yola girmiş, zina etmiş ayrılmış, iki taraf da zarar görür. Erkek zarar görüyor bundan, yuvası dağılıyor....
PAMİR: Çek, senet örneğini verdiğiniz için soruyorum. Mesela bir arkadaşım borç para aldı geri vermedi, ne yapacağız, o da bir ahlaki değer değil mi?
BEYAZ: Ahlak da var. Bakınız yine Anayasa'mızın 41. maddesi diyor ki, "Aile Türk toplumunun temelidir" diyor, "Devlet ailenin huzurunu, kadını, ailenin refahını korumakla yükümlüdür ve gerekli tedbirleri alır" diyor.... Ailenin huzuru öncelikle sadakatla sağlanır. Sadakat ortadan kalkarsa, kadın istediği gibi biriyle gider yaşarsa, erkek istediği gibi gider biriyle yaşarsa bunu da taraflar bildiği zaman orada, o ailede huzur kalır mı, kalmaz....
MUHTAR: Hapis cezası mı olmalı?
BEYAZ: Hapis cezası da olur, başka ceza da....
MUHTAR: Abdülhamid bile sizin istediğiniz kadar ağır vermemiş cezayı....
BEYAZ: Ağır olmayabilir ama bir caydırıcılığa ihtiyaç vardır, çünkü aile toplumun temelidir, devletin temelidir, milletin temelidir....
MUHTAR: Tazminat davalarıyla olamaz mı, sağlanamaz mı?
BEYAZ: Efendim ortadaki zarar büyüktür, cinayetlere ve çeşitli şeylere hapis cezası veriyorsun, niçin? Çünkü ortada zarar büyüktür.
MUHTAR: Peki dünyanın hiçbir ülkesinde, Avrupa'da, Amerika'da, Batı ülkelerinin hiçbir tanesinde böyle bir sistem yok hocam....
BEYAZ: Şimdiye kadar biz medeni değil miydik, bizde Ceza Kanunu'nda....
MUHTAR: Bizde de yoktu....
BEYAZ: Nasıl yoktu, bizim Ceza Kanunu'nda vardı, olur mu?
PAMİR: 96 senesinde, 98 yılında kalktı.
BEYAZ: Anayasa Mahkemesi iptal etmiştir, eşitlik meydana getirilsin diye....
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
paranoyaxx |
TÜRKİYENİN DAHA KRİTİK SORUNLARI VARKEN BU ZİNA KONUSUNU NEDEN BU KADAR SANSASYONEL HALE GETİRİRSİNİZ ANLAMAM...
TÜRKİYE ZATEN BU VE BUNA BENZER BOMBOŞ HİÇ SONUCU OLAMAYAN KONULARI TARTIŞTIĞI VE KAFASINA TAKTIĞI İÇİN HER ZAMAN HER ZAMAN GERİLEMİŞTİR....
YA BIRAKIN ARTIK BU İŞLERİ KRAL ÇIPLAK DEYİ VERİN ARTIK YAA!!!
|
emin |
valla ne dıyeyım arkadaslar ben evlılıklerını bu sekılde sarsanların ceza ve tazmınat odemelerıne magruz kalmalarını isterım ahhh ahhh nerede osansss
emin |
ibrahimg38 |
Öncelikle paranoyakxx a katılıyorum ,
zina konusunda da şunu söylemek istiyorum,
Bırakın Zina eski haliyle kalsın, zaten toplumda kadın zina yaparsa eşi onu öldürür. (genel Konuşuyorum) erkeğin ise zina yapma hakkı var olmalı,
yasanın yasal çözümü aramasına gerek yok toplum bunu çözüyor bir yolu ile.
başka yasalarda bu zinayı durdurmaz.
Bir erkek eşinin zina yaptığını bilir ve görürse onu öldürdüğünde ve zina yaptığı kişiyide birlikte öldürürse kaçyıl hapis yatar. burada ağır tahrik unsuru olurmu.
yok zina suç olarak yasalaşırsa yasa o zaman bunun cezası yasa verecek sen veremessin deyip ceza indirimi yapmazmı.
bu konudaki bilğilerinizden yaralanmak istiyorum
teşekkürler
|
commodore1tr |
Eklenme - 10 Eylül 2004 : 09:49:54 ibrahim38g nin ilk yazısı
--------------------------------------------------------------------------------
Bu sabah sakin masama oturdum gece geç yatmıştım sebebide Star TV de kiaçık oturumdu (zina Konulu) oturumu izldim geç saatlere kadar bazen üzüldüm bazende sevindim.
Üzüntüm şu idi, karşıt görüşlerde iki görüş vardı biri zinayı şuç sayıyor diğeride avrupa insan hakları diye bir şeyi getirmiş yarım yamalak okuyarak zina şuç olamaz diyor. bunu izaha başlayan yetkiliye cevap verecegi zaman ortalığı biliçli bir şekilde karıştırarak haklı sözlerini susturmaya çalışıyorlardı.
güldüm :))))))
bu sabah bu forma bakınca da ytazıları okudum
Öncelikle Sayın Alişankay ve commodore1 ye teşekkür etmek istiyorum.
Toplumsal bir dünyada yaşarken sadece kendi isteklerimi yapıyorum diye 3. sahısların haklarına müdahale edemem
Aç kaldım karnımı doyurmak için hırsızlık yapacagım bu kimi ilğilendirir demek gibi birşey olur sanırım.
Eğerki deniz in dediği gibi iki insan birbirini seve bilir gönül fermen dinlemez doğru bir söz. madem iki insan birbirini seviyorsa bunlar da evli iseler eşlerini aldatmamak adına eşlerini bırakırlar ve sevdikleri insanla ister hergün birlikte olurlar isterse haftaa vs..... böyle bir duruma suç yokki.
hatta evlensinler, sevgi o kadar basit birşeymi sayon deniz, sevginin bedelleri vardır onu yerine getirmelisiniz
Burada anlatılan sevgi değil Zina Lütfen zina ile sevgiyi ayıralım ve sevginin bedeli olarak 3. kişileride mahdur etme kimsenin hakkı değildir
ZİNA SUÇTUR VE BU YASA ÇIKMALIDIR.
ibrahim38g nin 2. yazısı :))
Öncelikle paranoyakxx a katılıyorum ,
zina konusunda da şunu söylemek istiyorum,
Bırakın Zina eski haliyle kalsın, zaten toplumda kadın zina yaparsa eşi onu öldürür. (genel Konuşuyorum) erkeğin ise zina yapma hakkı var olmalı,
yasanın yasal çözümü aramasına gerek yok toplum bunu çözüyor bir yolu ile.
başka yasalarda bu zinayı durdurmaz.
Bir erkek eşinin zina yaptığını bilir ve görürse onu öldürdüğünde ve zina yaptığı kişiyide birlikte öldürürse kaçyıl hapis yatar. burada ağır tahrik unsuru olurmu.
yok zina suç olarak yasalaşırsa yasa o zaman bunun cezası yasa verecek sen veremessin deyip ceza indirimi yapmazmı.
bu konudaki bilğilerinizden yaralanmak istiyorum
teşekkürler
Yahu hangisini savunuyorsun oda belli değil ben ikisinide diyeyimde sonuçta her ahvalde haklıyım mı diyeceksiniz ???
Kaldı ki 'Bırakın Zina eski haliyle kalsın, zaten toplumda kadın zina yaparsa eşi onu öldürür. (genel Konuşuyorum) erkeğin ise zina yapma hakkı var olmalı' ne demek aklım havsaşam almadı. Zina yapan kadın öldürülsün ve üldüren erkek tahrikten yararlansın erkeğin ise zina yapmaya hakkı olmalı hı??? breh bteh bu ne biçim mantık ? Ne biçim izan bu güne kadar yazdığım tüm yazılar için sorry ibrahim bet şimdi tam kendinizi ifade ettiniz...
Gerçi zina tek başına yapılmaz erkeğin hakkı varsa var diyelim paşa gönlün için erkek bir kadınla zina yapacak dimi ? pEKİ O KADINDA BAŞKA BİRİSİYLE EVLİYSE O KADINDA ZİNA YAPIYORSA AYNI ANDA ne olacak biri mezara öteki başka kadına kocanın diğeri ağır tahrik ten azıcık hapse... yaşasın hukuk ? Sizin kafanızda hiç hukuk yok ki Türkiyede var mı diye soruyorsunuz....
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
paranoyaxx |
ÖNCELİKLE BÖYLE HİÇBİR CİDDİYETİ OLMAYAN KONUYU BENDE DAHİL OLMAK ÜZERE YAKLAŞIK 83 KİŞİ YANITLAMIŞ... ÇOOK YAZIK...
BU BİZİM NE KADAR ENAYİ VE BOŞ OLDUĞUMUZUN GÖSTERGESİDİR NE DİYEYİM İSTER ALININ İSTER ALINMAYIN...
BİR TURİST TÜRKİYEYE GELMİŞ VE UZUN SÜRE ÜLKEMİZDE KALMIŞ VE HAYRET ETMİŞ:
SİZİN TÜRKİYEDE BU KADAR ÖNEMLİ SORUNLAR VARKEN(İŞSİZLİK,EKONOMİ BELİRSİZLİĞİ,HORTUMCULUK,GARİBANI EZME HATTA YOKETMEYE ÇALIŞMA VB.) BUNLAR BARİZ BİR ŞEKİLDE OLURKEN NE YAZIKKİ HALKINIZ; POPSTAR BBG VS. GİBİ DİKKATİ BAŞKA BİR YÖNE ÇEKME GİBİ VE APTALCA PROGRAMLARI İZLEYEBİLİYOR.ŞAYET BU BİZİM ÜLKEMİZDE OLSA HALK HEMEN AYAKLANIRDI GERÇEKTEN HAYRET VERİCİ BİR DURUM..DEMİŞ
İŞTE BU ZİNA KONUSU EMİN OLUNKİ ÇOK ÖNEM TAŞIYAN BİR KONU OLSAYDI KİMSE BU KONUYU FAZLA KURCALAMAZDI NE DİYEYİM BEN SİZE BIRAKIN ARTIK BU İŞLERİ LÜTFEN İNSANLIK VE EKOLOJİK BİR TOPLUM ADINA BİR ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞALIM...
|
Nilgül Saraç |
zinanın suç olarak ceza yasasnda yer almasına karşıyım. bunun nedenlerini sıralayacak olursam başta uygulama alanı bulacağını bugünkü toplum yapımızı gözönüne alırsak mümkün olmadığını düşünüyorum şöyleki evliliklerin çoğunda kadının ekonomik özgürlüğü ve hatta doğudaki çok eşlili evliliklerde temel insan hakları bile yok.durum böyleyken tepeden inme kanunlarla kadın korunamaz.bu durumdaki kaç kadın şikayet hakkını kullanacaktır, diyelimki kullandı peki bundan sonrası ne olacak. işte işin bu boyutuna ilişkin bi yönelme yok. bence zinanın T.C.K. da suç sayılıp hapis cezası gibi maddi bir yaptırımın uyhulanması yerine M.K. da daha etkili ve onuru ezedeleyici müeyyidelerin kabul edilmesi kadının yararına olur. erkek(zinayı %90 erkekler olduğunu kabuledersek 'taraflar' yerine 'erkekler' demeyi daha doğru buluyorum) mirastan mahrum bırakılabilir çocukların velayetini kaybeder, memurluk yapamaz önemli görevlere gelemez hatta daha da ileri giderek temel hak bile olsa oy kullanmasını engelleyebiliriz aklıma gelenler bunlar çoğaltılabirde tabiki. sayın DENİZZ 1'e tavsiyem hiç evlenmemesi...
nilgul |
pinark |
Bence zinanın cezası olmalı olmalıki ibrahim bey gibiler insan öldürmesin boşanmada ceza değildir bence o zaman boşanmak isteyen zina yapar ya çok ciddi para cezası yada hapis olmalıki insan düşünsün
AB de bir kendisine baksın olmaz diyenler bazı din adamları neden evlenemiyor ? Onlara gelince din ve normal bize gelince çağ dışı olur mu öyle ??
Bilgi paylaşıldıkça çoğalır |
xxgizemlixx |
Way bee bu iletiyi yeni gördüm,kendi iletimde yazdığım doğruymuş!haksızda sayılmazmışım yanii:))
paranoyaxx in dediğine katılıyorum.
İŞTE BU ZİNA KONUSU EMİN OLUNKİ ÇOK ÖNEM TAŞIYAN BİR KONU OLSAYDI KİMSE BU KONUYU FAZLA KURCALAMAZDI NE DİYEYİM BEN SİZE BIRAKIN ARTIK BU İŞLERİ LÜTFEN İNSANLIK VE EKOLOJİK BİR TOPLUM ADINA BİR ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞALIM...
Paranoyaxx diline ve eline sağlık arkadaşım.
|
Emrah Yavuzcan |
Arkadaşlar hadi "İNSANLIK VE EKOLOJİK BİR TOPLUM ADINA " bir şeyler yazaalım...:)
Zina TCK dışı
CHP ve AKP Türk Ceza Kanunu yasa tasarısı değişikliği için anlaştı. CHP Genel Başkanı Baykal ile bir araya gelen Abdullah Gül TCK tasarısı ile ilgili olarak mutabakata varıldığını açıklayarak işbirliğinin süreceğini söyledi..
AKP'nin gerek yurt içi muhalefet gerekse AB'den gelen tepkiler üzerine "Zina suçu" ile ilgili tasarıyı geri çekmesi üzerine tarafların TCK tasarısındaki değişiklikler için ortak çalışmaya başlayacakları bildirildi.
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
romantic |
Sn ibrahimg38,
romantic
|
Emrah Yavuzcan |
Katılmıyorum, katılmıyorum, katılmıyorum...
Paranoyaxx,
"TÜRKİYE ZATEN BU VE BUNA BENZER BOMBOŞ HİÇ SONUCU OLAMAYAN KONULARI TARTIŞTIĞI VE KAFASINA TAKTIĞI İÇİN HER ZAMAN HER ZAMAN GERİLEMİŞTİR.... " demişsiniz,
Zina konusu tartışılmasa, AB ve içten eleştiriler gelmeseydi, bu konu TCK'dan çıkarılmazdı. Tartışmasak ne olacak? Önemli bir forum açmanız dileğiyle...
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
ibrahimg38 |
Sayın Kommodore,
Zina konulu yazımın ikisinide birleştirmişiniz ve soruyorsunuz hangisini savunuyorsunuz diye, tabi birazda sanki açığımı yakalamış gibi alaycı bir tavır gördüm.
Ben burada sadece bir fikir savunuyorum. ikincvi tazımdaki ince nuansı göremiyorsanız. ve benim ikinci yazımda anlatmak istediğimi analamdıysanız size ne anlatabilirimki,
oysa inanıyorumki benim ne demek istediğimi çok iyi anladılar ancak size ikinci baskı yapmalıyım,
yazılarımın birkez daha okuyun ve iyi düşünün anlamadığınız yeri birkez daha sorun
size açıklama yapabilirim.
benim birtek fikrim vardır
ZİNA SUÇ OLMALIDIR başkada fikrim yoktur ben ikşnci yazıyla bazılarına ince ince manalar gönderdim anlayanlar anladı ve sustular. siz atladınız nedendir bu bilemiyorum
|
ibrahimg38 |
Alıntı: Alıntı yapılan üye ; commodore1tr:
Eklenme - 10 Eylül 2004 : 09:49:54 ibrahim38g nin ilk yazısı
--------------------------------------------------------------------------------
Bu sabah sakin masama oturdum gece geç yatmıştım sebebide Star TV de kiaçık oturumdu (zina Konulu) oturumu izldim geç saatlere kadar bazen üzüldüm bazende sevindim.
Üzüntüm şu idi, karşıt görüşlerde iki görüş vardı biri zinayı şuç sayıyor diğeride avrupa insan hakları diye bir şeyi getirmiş yarım yamalak okuyarak zina şuç olamaz diyor. bunu izaha başlayan yetkiliye cevap verecegi zaman ortalığı biliçli bir şekilde karıştırarak haklı sözlerini susturmaya çalışıyorlardı.
güldüm :))))))
bu sabah bu forma bakınca da ytazıları okudum
Öncelikle Sayın Alişankay ve commodore1 ye teşekkür etmek istiyorum.
Toplumsal bir dünyada yaşarken sadece kendi isteklerimi yapıyorum diye 3. sahısların haklarına müdahale edemem
Aç kaldım karnımı doyurmak için hırsızlık yapacagım bu kimi ilğilendirir demek gibi birşey olur sanırım.
Eğerki deniz in dediği gibi iki insan birbirini seve bilir gönül fermen dinlemez doğru bir söz. madem iki insan birbirini seviyorsa bunlar da evli iseler eşlerini aldatmamak adına eşlerini bırakırlar ve sevdikleri insanla ister hergün birlikte olurlar isterse haftaa vs..... böyle bir duruma suç yokki.
hatta evlensinler, sevgi o kadar basit birşeymi sayon deniz, sevginin bedelleri vardır onu yerine getirmelisiniz
Burada anlatılan sevgi değil Zina Lütfen zina ile sevgiyi ayıralım ve sevginin bedeli olarak 3. kişileride mahdur etme kimsenin hakkı değildir
ZİNA SUÇTUR VE BU YASA ÇIKMALIDIR.
ibrahim38g nin 2. yazısı :))
Öncelikle paranoyakxx a katılıyorum ,
zina konusunda da şunu söylemek istiyorum,
Bırakın Zina eski haliyle kalsın, zaten toplumda kadın zina yaparsa eşi onu öldürür. (genel Konuşuyorum) erkeğin ise zina yapma hakkı var olmalı,
yasanın yasal çözümü aramasına gerek yok toplum bunu çözüyor bir yolu ile.
başka yasalarda bu zinayı durdurmaz.
Bir erkek eşinin zina yaptığını bilir ve görürse onu öldürdüğünde ve zina yaptığı kişiyide birlikte öldürürse kaçyıl hapis yatar. burada ağır tahrik unsuru olurmu.
yok zina suç olarak yasalaşırsa yasa o zaman bunun cezası yasa verecek sen veremessin deyip ceza indirimi yapmazmı.
bu konudaki bilğilerinizden yaralanmak istiyorum
teşekkürler
Yahu hangisini savunuyorsun oda belli değil ben ikisinide diyeyimde sonuçta her ahvalde haklıyım mı diyeceksiniz ???
Kaldı ki 'Bırakın Zina eski haliyle kalsın, zaten toplumda kadın zina yaparsa eşi onu öldürür. (genel Konuşuyorum) erkeğin ise zina yapma hakkı var olmalı' ne demek aklım havsaşam almadı. Zina yapan kadın öldürülsün ve üldüren erkek tahrikten yararlansın erkeğin ise zina yapmaya hakkı olmalı hı??? breh bteh bu ne biçim mantık ? Ne biçim izan bu güne kadar yazdığım tüm yazılar için sorry ibrahim bet şimdi tam kendinizi ifade ettiniz...
Gerçi zina tek başına yapılmaz erkeğin hakkı varsa var diyelim paşa gönlün için erkek bir kadınla zina yapacak dimi ? pEKİ O KADINDA BAŞKA BİRİSİYLE EVLİYSE O KADINDA ZİNA YAPIYORSA AYNI ANDA ne olacak biri mezara öteki başka kadına kocanın diğeri ağır tahrik ten azıcık hapse... yaşasın hukuk ? Sizin kafanızda hiç hukuk yok ki Türkiyede var mı diye soruyorsunuz....
ANLAYANA SİVRİSİNEK SAZ ANLAMAYANA DAVUL ZURNA AZ
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
|
nurtenoz |
ya imrahimg 38 sen hu siteye herkese çatmak içinmi giriyon. Ne dediğini açıkla bilelim. bir gün böyle başka gün şöyle.
anlayan anladı diyon. açıkça anlat hepimiz bilelim. Zina suç olsun diyonuz iyi güzel, çocuklarını yüzüstü bırakıp gidenlere, nafaka vermeyenlere ne yapalım o suç olmasınmı.
özgürlüğümü kimseye vermem |
commodore1tr |
Sayın g ;
Anlamsız mesajınıza teşekkür ederim. İroni yapmasını bilmiyorsan yapmayacaksın Biliyorsan kuralına göre yapacaksın. Yazınızı kimsenin anlaması mümkün değil çünkü anlamsız sizin gibi yani .
Koca Ragıp paşa sanki sizin için demiş .. ' Şecaat arz ederken merd-i kıpti sirkatin söyler! ''
Saygılarımla
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
pinark |
Peki benim sorum şu
Bir erkek beni bekarım diye kandırdı ama ilişki gelişmeden ben tesadüfen onun evli olduğunu öğrendim. Öğrenmeseydim ve bir ilişki yaşasaydım ne olacaktı bende mi zina yapmış olacaktım ?
Lütfen İbrahim38 haricinde kim cevap verirse versin onu anlamıyorum
Bilgi paylaşıldıkça çoğalır |
alisinkay |
AKP YASA TASARISINI GERİ ÇEKTİ.herhangi bir aksilik olmazsa bakın Tasarıdaki Zina cezası evli eşlerin birbirini aldatmamaları amacı ile ve aldattılarsa bunu cezalandırmak amacı ile ortaya konuldu.Takibi şikayete bağlı olduğu için de pekçok sorunun cevabı otomatikman veriliyor.Mesela İmam nikahlılar.Boşanma da zina bir kez affedildiğinde artık zina nedeni ile dava açılamayacağı hükmü vardır.İmam nikahı olan ve kuma hayatı yaşayan kadınlar da buna baştan rıza göstermiş olurlar ve yasada belirlenecek olan ceza kapmasına girmezler.Evli bir erkek sizi kandırıp sizinle cinsel ilişkiye girerse bunun zaten bir cezası vardır.İlişkiye girerken evli olmadığını düşünmeniz.Sizin onunla evlenebileceğini düşünmenize neden olmuş olmalı.Diğer şahısta bunu bilerek evliliğini saklarsa bunun yasa da cezası var.Evlilik vaadi ile kızlık bozma gibi.Olmasaydı bile bu suçun kapması sadece evlileri ilgilendirdiği için sizin ilişkiniz bu suçun kapsamına girmeyecekti.Ama ilişkiye girdiğiniz evli erkek bu cezayı şikayet halinde alacaktı.Şikayet de mağdurdan gelmeli.
Gelelim ben zina yapmış olacak mıyım.Yasa da yalan söylemenin cezası yok ama yalan söylediğiniz de yalan söylemiş oluyorsunuz.Zinanın da cezasız olması sizin zina yapmadığınız anlamına gelmez evet suç olsa da olmasa da siz de zina yapmış olursunuz.
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
Av.Ragıp Atay |
sayın pınark önemli bir konuya değindi. evli bir erkeğin kendisini kandırdığını, ancak ilişkiye girmeden öğrendiğini yazmış.
Şimdi, evli birinin, başka biriyle beraber olması, zina mıdır? yoksa cinsel ilşki mi gerekir?
|
alisinkay |
Sayın ragipatay sadakat farklıdır.
Mesela yargıtaya göre uzun süre karşı cinste başka biriyle internette yazışmayı, veya cep telofonuyla görüşmeyi, mesajlaşmayı boşanma nedeni saymıştır.Eşler sadık olmalı.O erkek sadık değil ama zina için bildiğiniz üzere cinsel ilişki gerekir.O erkek zina yapmamış ama sadakatli de davranmamıştır
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
paranoyaxx |
BU KONU İLE İLGİLİ OLARAK SON YORUMUMU YAPMAK İSTİYORUM..
BU KONU YAKLAŞIK 4 HAFTADAN BERİDİR GÜNDEMDE.BU DURUMU ANLAMSIZ BİR TRAJEDİ OLARAK KABUL EDİYORUM MAALESEF...
BİR DELİ KUYUYA TAŞ ATMIŞ 40 AKILLI UĞRAŞMIŞ AMA ÇIKARAMAMIŞ..
ARKADAŞLAR BU 4 HAFTA İÇERİSİNDE.
BU KONUYU TARTIŞTIĞIMIZDAN BU YANA OLUMLU BİR İLERLEME OLDU MU?
TABİKİ VE TABİKİ KOCAMAN BİR HAYIR!!! AKSİNE GERİLEME VE YİNE GERİLEME....BORSA DÜŞTÜ KISACA BİR ÇOK OLUMSUZ GELİŞME OLDU..
UYARI!(TOPLUMU DEĞİŞTİRME GİBİ BİR KAYGIM YOK)
HEY jawusjan SANA GELİNCE... BENİM GÖRÜŞLERİME KATILMAYABİLİRSİN AMA YAZDIĞIM CÜMLELERİ Tİ YE ALMA HAKKINA SAHİP DEĞİLSİN!..
|
Emrah Yavuzcan |
Alıntı: Alıntı yapılan üye ; paranoyaxx:
ÖNCELİKLE BÖYLE HİÇBİR CİDDİYETİ OLMAYAN KONUYU BENDE DAHİL OLMAK ÜZERE YAKLAŞIK 83 KİŞİ YANITLAMIŞ... ÇOOK YAZIK...
BU BİZİM NE KADAR ENAYİ VE BOŞ OLDUĞUMUZUN GÖSTERGESİDİR NE DİYEYİM İSTER ALININ İSTER ALINMAYIN...
İŞTE BU ZİNA KONUSU EMİN OLUNKİ ÇOK ÖNEM TAŞIYAN BİR KONU OLSAYDI KİMSE BU KONUYU FAZLA KURCALAMAZDI NE DİYEYİM BEN SİZE BIRAKIN ARTIK BU İŞLERİ LÜTFEN İNSANLIK VE EKOLOJİK BİR TOPLUM ADINA BİR ŞEYLER YAPMAYA ÇALIŞALIM...
Sayın paranoyax, bir hukuk sitesinde, CEZA HUKUKU alt başlığındaki bir forumda bulunuyorsunuz şu anda. Bize ve kendinize "enayi" sıfatını yakıştırmışsanız, sözlerinizi ti ye almamıza da kızmayın. Sizin de bu forumdakilere "boş işlerle uğraşıyorsunuz, siz boşverin yeni yasa çıkıyomuş, zina suç oluyormuş, enayi ve boşuz" demeye hakkınız yoktur.
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
ABAKÜS |
Bilindiği üzere her suçta korunan hukuki yarar vardır. Genel olarak bir fiilin ceza yaptırımına bağlanmış olmasının sebebi kamu düzenini korumaktır. Bunun istisnası şikayete tabi suçlardır. Şikayete tabi suçların işlenmesi durumunda kamu yararı unsuru ağırlıklı olmadığı için suçtan zarar gören kişinin şikayeti aranmıştır. Yeni ceza kanunda zina şikayete tabi bir suç olarak düzenlenmesi düşünülmektedir. Eşitlik prensibi açısından suçun maddi unsuru kadı ve erekek için aynı şartlarda oluşacaktır. Ancak bu suçla korunan hukuki yarar eşlerin karşılıklı olarak birbirne sadakati ve evlilik birliğinin devamının sağlanması ise bu çok ilkel bir düşünce sistemidir. Zira eşler arasında cinsellikten öte evliliğin devamını sağlayan daha önemli unsurlar vardır. Eğer kanun koyucu zina nedeniyle şeref ve haysiyeti zedelenen eşi korumak istiyorsa bunu manevi tazminat yoluyla yapabileceği görüşündeyim. Zaten zina bir boşanma sebebidir. Bununla birlikte bir tazminat sebebi olabilir. Zinanın suç olarak ceza kanununda yer alacak olması AKP hükümetinin kendi tabanına yönelik olarak şovanist bir tutum olduğunu düşünüyorum. Ayrıca İslam hukuku kökenli bu cezanın Türkiye Cumhuriyeti Kanunlarında yer alacak olması AKP hükümetine ön yargılı olmama neden olmaktadır.
adalet mülkün temelidir |
alisinkay |
Sayın paronayax,
Zina TCK'da zaten suçtu yakın zamanda kaldırılmıştı.O zamanlar da mı bir güvensizlik vardı.Ve Hukuk Fakültesine başlayan arkadaşlar hayret etmişlerdi.Zina suç değildi.Bu nasıl olurdu.Eğer Zina normal bir şeyse.Uyuşturucu kullanımı da suç olmamalı.Suçu gizlemekte suç olmamalı.Şahitlikten kaçınmak da suç olmamalı
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
bdilek |
eğer gerçekten bir faydası olacaksa Ailenin korunması zinanın Tck da suç olarak yer almasına hapis cezasına kaldıysa evet o zaman suç olsun. Hapis cezası verilsin insanlar gidip yatsınlar aile de korunsun. Böyle bir mantık hiçbir ülkede olmamalı. Akp nin bu tavrına anlam vermek zor. Akp li milletvekilleri günlerdir tv programlarında açıklama yapıyorlar. Biz aileyi aldatılan kadını korumak istiyoruz diye. Açıklamalar şöyle devam ediyor....İnsanlar Zinadan dolayı boşanma davası açamıyorlar çünkü ispat edemiyorlar. İspat etmeleri için eşlerinin peşine dedektif takıp takip ettirmeleri lazım. Biz istiyoruz ki Bu işi devletin kolu üstlensin. İspat edemedikleri için zinadan değil şiddetli geçimsizlikten dava açılıyor ve senelerce sürüyor. Bu yüzden mağdur eş mal paylaşımında nafakada tazminatta hakkını alamıyor.. diye devam ediyorlar. Bu görüşe karşı çıkmıyorum. Ama şu soruma cevap bulamıyorum. O zaman eşlerden biri zinadan boşanma davası açtıktan sonra eşine suç üstü yapsa yada tam tersi suç üstü yaptıktan sonra boşanma davası açsa boşanma gerçekleşse gereken tazminatı malı nafakayı alsa olmuyor mu? illaki eşlerden birinin hapisle cezalandırılması mı gerekiyor. Yada suç üstü yapan herkes boşanma davası mı açıyor ....(Bu açıklamaların hiçbiri bana mantıklı gelmiyor. Sadece kılıf uydurmak için yapılan açıklamalar) Bunun neresi aileyi koruma anlayamıyorum. Kesinlikle Çağdaş dışı bir yöntem.
burcum |
Av.Ragıp Atay |
Forumun en başında, zina, benim vicdanımda suçtur. Diyerek, zinanın TCK da suç olarak sayılmasına karşı çıkmıştım. Sanki zinanın suç olmasına karşı çıkanlar, zinayı savunuyorlar. Gibi bir anlayış yerleşti. Hatta"siz zinayı savunuyorsunuz, eşiniz sizi aldatırsa bir şey olaz" gibisine laflar da edildi. Sapla saman karışınca da, kimin ne dediği belli olmadı. Buyrun, aşağıda Prof. Hatemi, bilimsel bir çözüm getirmiş. Katılır ya da katılmazsınız. tartışacaksanız, bilimsel bir temel üzerinde tartışın
Prof. Hüseyin Hatemi'nin sözlerine kulak verelim:
«Aile Hukuku kitabımda (1999 s. 76) şöyle demiştim: Zina, Ceza Kanunu'nda düzenlenen ve hapis cezası gerektiren bir suç olmamalıdır. Ne var ki zina toplum tarafından kınanmayan, yapanın yanında kâr kalan, gitgide suç sayılmak şöyle dursun, ün ve övünç vesilesi kılınan bir eylem de sayılmamalıdır. Özel boşanma sebebi olarak sadece zina kalmalı, zina dolayısı ile boşanmaya hükmedilmiş ise, davalı, belirli bir süre için kamu haklarından yoksun kılınmalıdır.
«Daha açık belirtmeye çalışayım: Benim görüşüm kabul edilirse: a) Ceza Hukuku, suç, savcı, zina şikâyeti veya ihbarı gibi kavram ve terimlerin bu tartışmada yeri olmayacaktır. b) Medenî Kanun'da, zinaya ve genel boşanma sebebi'ne yer verilecektir. c) Zina sebebiyle boşanma davası açılmış ve sonuçta aile mahkemesi boşanmaya zina sebebiyle hükmetmiş ise, bu boşanma hükmü, davalı için -mesela en aşağı beş yıl- kamu haklarından yoksunluk sonucu doğuracak ve bu sonuç Resmî Gazete'de ilan edilecektir. d) Ancak, boşanma davasının davalısının kadın veya erkek olması halinde farklı bir sonuca gidilmeksizin, davacı kadın veya erkek eşin, serbest rızası ile eşinin zinasına göz yumduktan sonra zina sebebiyle boşanma davası açması halinde, zina sebebiyle değil ancak genel boşanma sebebiyle boşanmaya hükmedilecek ve bu ilam da kamu haklarından yoksunluk sonucu doğurmayacaktır.
«İşte âcizane görüşüm budur. Bir zamanlar kabilinden konularda benden görüşümü soranlar, şimdi, akıl erdiremediğim dolayısı ile, beni hatırlamıyorlar bile!»
... diyen Hocaya teşekkürler.
|
Admin |
Forumu okurken şu anda aklıma takıldı. Zinanın suç olmadığını farzedelim. Peki bu durumda en önemli delil olan emniyetçe suçüstü yakalanma delili de ortadan kalktığı takdirde boşanma davasında zinanın varlığı nasıl ispat olunacak? Polis suç olmayan bir fiil hakkında suçüstü yapabilir mi, delil toplayabilir mi?
https://www.hukuki.net |
alisinkay |
Dolandırıcılık suçunda iki kayıptan söz edilir.Maddi kayıp ve kişinin güven duygusunun zedelenmesi.Güven duygusu hukukça korunan bir menfaattir.
Zina yapan biri, eşinin güven duygusuna zarar vermiyor mu?Hukuğun bu menfaati koruması neden saçma olsun.
Erkekler aldatır diyen kadınların oranı çok fazla forumlarda.Zinanın suç olmasını da erkeklerin çoğu destekliyor.Kadınlar ise karşı çıkıyor.İnsanlar işlemediği bir fiilin suç olup olmaması ile neden ilgileniyor.
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
maryjoe |
gerçekten dumur oluyorum zina ile ilgili tartışmaları okur ve izlerken..sanırım
insanların bir kısmı 21 yüzyılı yaşarken kimileri 16 17 ve 18. yüzyılda yaşıyorlar.. hatta insanların ve toplumların bilinçleri bile farklı..bakalım ne zaman evrimimizi tamalayacağız..
bu arda hani bu toplumda gerçekten kadınlar kendilerini erklere göre nereye koyuyorlar onu da anlayabilmiş değilim.. bir hanımefendi rahatlıkla bu sebeple kendi haklarının korunabileceğini düşünebiliyor..gerçekten akıllara zarar !! şimdi zina denen olayın ( artık naslıl tanımlanırsa bu) failine ceza verilirse kadınllık gururumuz kurtulmuş olacak öyle mi..merhamet !! kimi cezalandıracağız aslında bu durumda.. adam bizi aldatacak biz de onu hapse atınca tatmin mi olacağız ?? yoksa eşimizin bizi aldattığı kadınla mı asıl problemimiz...bence o kadına da ölüm cezası vermek lazım hatta göğsüne kırmızı bir damga da çok yakışır )) .. hay allah !! ölüm cezasının kaldırılmış olması da ne feci değil mi bunların tümünü bir yere toplayıp yakmak lazım aslında..))))))) gerçekten dumur ötesi bir tartışma yaşıyoruz...
Bu arda bu sitenin yöneticilerine de şunu sormak istiyorum.. zina hakkındaki anketinizde zinanın cezalandırılmasına karşı olanlar hangi şıkkı seçeceklerdi acaba..?? Ama bööylebirşıkka ne gerek var değil mi ..bu kadar seçim hakkı , bu kadar alternatif yani bu kadar demokrasi bize fazla bile...!!
mehpare
robyn |
Av.G.A |
Şu zina yasasının çıkmasını istemeye başladım. Valla bir atasözü tersine dönmüş olacak. Kaşı bozarken gözü tamir etmiş olacağız. AB'den kurtulabiliriz. (İnşallah)
https://www.hukuki.net |
Bagaytuğ |
Vallahi haklısın Av.G.A :) şimdi de tarih vermişler, 6 Ekim'e kadar halledin bu işi diye...
|
av.senol |
Konu gerçekten kabak tadı verdi artık. Koskoca ceza yasası değişiyor, tek tartıştığımız noktası zina. Öncelikle zinayı bir yana ayırırsak yasanın geneli hakkında kamuoyunda ayrıntılı hiçbir bilgi yok. Komuyoyunu geçtim biz hukukçular bile taslağı ne kadar inceledik, olumlu yada olumsuz elştiri getirdik?
Bir tek zina yüzünden yasanın komisyona geri çekilmesi hükümetin açıkça basiretsizliğidir. Öyle CMUK'la uyumunu sağlayıp eş zamanlı çıkaracağız kabilinden açıklamaları da kimseye yutturamazlar.
Hükümet özellilklede Sayın Başbakan bu sorunu hep yaşıyor. Bir taraftan batıya doğru yeni açılımlar yapmak için çabalıyor, ama sonra nedense bir geri adım.
İster seversiniz ister sevmezsiniz, bu hükümet zamanında yapılan ekonomik reformlar ortada, siyasi reformlar ortada ama bu hükümetin üyelerinin kökleri de malum herkesçe. Ama bu hükümet şunun farkında değil %40'lara varan oyu o kökler vermedi. Erdoğanın sözde tabanı zannettiği kesimin aslında %5'leri geçmeyeceğini düşünemeyeceğini de zannetmiyorum.
O zaman bir sonuç kalıyor, geldiği kökler zaman zaman bir histeri nöbeti gibi ortaya çıkıyor. Sonra yeniden toparlanıp yoluna devam ediyor ama bu nöbetlerin izleri de kolay kaybolmuyor.
Bu vesileyle AB'den kurtulacağımızı söyleyen arkadaşların bir alternatif çözüm önerileri var mı acaba?
|
bdilek |
İspat zorunluluğu için hapisle cezalandırılmak mı gerekiyor.... Ben başka bir örneği paylaşmak istiyorum. Arkadaşım şiddete maruz kalıyor. Karakola gidiyor savcılığa suç duyusunda bulunuyor ve hastahaneye sevk edilip rapor alıyor. ve elinde 3 tane raporu var. Devletin hastanesinden alınmış. Yani devletin kollarına başvurarak işlemlerini yürütüyor. Ve bu raporlara dayanarak boşanma davası açıyor. Raporlarını mahkemeye sunuyor ancak davası düşüyor. Niye? Şahit gösteremediği için... Bir insan evinde şiddete maruz kalıyorsa bunu komşuları bilmek zorunda mı? Bu raporaları devletin kurumu veriyorsa neden şahit gösteremediği için boşanamıyor. Yada neden şiddet gördüğü için karşı taraf cezalandırılmıyor. Evden uzaklaştırılma ceza sı veriliyorda hapis cezası neden verilmiyor. Hapis cezası sadece zina olayına mı mahsus.....
burcum |
commodore1tr |
Sayın Altaylı ;
Öncelikle katılımınız için teşekkür ederim şahsım adına ancak lütfedip müsade buyurursanız iki düzeltme yapmak istiyorum iletinizdeki son paragraf hakkında. Daha doğrusu bir düzeltme bir bilgilendirme.
'Bu arda bu sitenin yöneticilerine de şunu sormak istiyorum.. zina hakkındaki anketinizde zinanın cezalandırılmasına karşı olanlar hangi şıkkı seçeceklerdi acaba..?? Ama bööylebirşıkka ne gerek var değil mi ..bu kadar seçim hakkı , bu kadar alternatif yani bu kadar demokrasi bize fazla bile...!!'' demişsiniz.
Öncelikle bu form/ankette her hangi bir hata varise kesinlikle bilmenizi isterimki bunun nedeni asla ve kata site yöneticilerimiz değildir. Hata tamamen bana aittir, sorumluluk var ise ben üstlenirim.
Ancak anketin ilk şıkkı yani 'aynen katılıyorum ' şıkkı zinanın suç olmasına karşı olan üyelerin oy vereceği şık olarak düzenlenmiştir. Ancak form/anket hazırlanırken Akp hükümeti Zina yı TCK ya ceza gerektiren bir suç olmalı diyerek öneri yapmamıştı dolayısı ile eğer açıklamayı okur iseniz bu durum açıkça ortaya çıkıyor. 'Yeni hazırlanan Ceza yasasında da ceza öngörülmüyor. Ben bu duruma... ' diye başlayan cimleyi doldurmaktı amaç dolayısı ile ilk şıkkı seçtiğiniz an 'ben bu duruma aynen katılıyorum ' demiş oluyorsunuz ki buda zinanın ceza gerektiren suç olmasına karşı olduğunuz anlamını taşımaktadır. Gördüğünüz gibi sayın Altaylı demokratik olmaya çalışarak anketi hazırlamışız vede istediğiniz şıkkıda ilk sıraya yerleştirmişiz. Sanırım karışıklık yukarıda arz etmeye çalıştığım ceza tasarısından kaynaklandı. Genede yanlış anlaşılma için özür dilerim.
Bu arada Sayın Admin'in yazısını okuyunca cidden bir karmaşa olacağı ortaya çıkıyor. Eğer zina sadece 'özel boşanma nedeni' olursa eş bunu nasıl ispat edecek ? Kolluk kuvvetleri hangi kanundan güç alarak zinaya 'suç üstü ' yapabilecek ? Eğer yapılırsa bu hukuka karşı açık bir suç oluşturmayacak mı?
Bir bakıma yeni TCK nın önemli maddelerinden birisidir bence zina ama düzgün ele alınıp tartışıldığı sürece sapla saman karıştırılmadan kişiselleştirilmeden bakıldığı sürece çünkü zina nın yanı başında töre cinayetleri gelmekte , öbür yanında ise sayın pınark nın dediği gibi 'çoklu aldatma ' olgusuda çıkabilir karşımıza şöyleki zina tek kişininişleyeceği bir suç olmadığına göre ve eğer suçu işleyen taraflardan birisi öbür tarafın evli olduğunu bilmiyorsa ne olacak ? Evli olduğundan dolayı zina 'suçunu 'işleyen kişi aynı zamanda başka birisini bir şekilde aldatmış vehatta suçuna iştirak ettirmiş olmayacak mı?
Yazılanlardan anladığım kadarıyla aslında zibna vicdanlarda en azından hiç hoş olmayan bir davranış biçimi olarak yer almış ancak gene çoğunluk zinanın sür git devam edeceğine inanıyor. Bu iki karşıtlık neticede zinaya karşı yapılacak davranışlara çok ciddi biçimde yansıyor. Zinaya hapis cezasının olması bir taraftan iyi gibi gözükürken diğer taraftan bakıldığında sonraki doğacak nedenlerden dolayı yanlış gözüküyor. ( Zinadan hapse girenin çocukları var ise durum nasıl izah edilecek ? diye başlayabiliriz ) Ancak kesin olan zina nın sadece boşanma nedeni sayılması vicdanlarıda tatmin etmiyor. Dolayısı ile sanıyorum ki kargaşa burada doğuyor. Bu arada cezayı nedense sırf hapis cezası gibi algılama hastalığımızda bizi kısmi çıkmaza sürüklüyor. Malumunuz çok değişik ceza-i mueyyedeler bulunmakta, ciddi bir para cezası ( eşe ödeme ) yüksek bir nafaka kamu haklarından belirli süre men zorunlu kamu kuruluşunda ücretsiz çalışma v.s v.s
Bu konuda AB nin yaklaşımınıda ciddi olarak kınamama rağmen dahda fazlasını buna iyice musamaha eden yol açan hükümetleride kınıyorum. AB nin her kanununa uymak zorunda olmadığımızı 'toplumsal mutabakatın' bir çok şeyden önde geldiğini birazda rest çekerek söyleme vaktinin çoktan geçtiğine inanıyorum. Zina okyanusta bir damla bile olsa bunada bukadar ciddi karışmaları kendi kanunlarımız için ısrarla kendi istedikleri şekilde olması konusunda zorlayarak tarih vermeleri ' ulusal egemenliğimize' müdahale gibi algılıyorum. Hükümetlerin azıcıkta AVRASYA VEYA ASYA birliğini kurmaya çalışmasının yararlı olacağını düşünüyorum. bizlere ' yeni bir dünya kurulur Türkiye Cumhuriyetide o dünyada yerini alır ' diyecek bir lider lazım diye düşünüyorum. Bizden çok daha vahim durumda olan bazı ülkelerin hoppadanak birliğe üye alınırken bize yapılan davranışların normal olmadığını hissediyorum. Bazı ülkelerinde AB nin yalvarmasına rağmen ısrarla üye olmamalarının da cidden düşünülmesi gerektiğini savunuyorum. Ama bunları yapabilecek dirayette akılda ve bilgide bir hükümetin olduğunada inanmıyorum. Maalesef vizyonsuz bilgisiz dirayetsiz kendi dediklerinin bile arkasında duramayan hatta bu yüzden TBMM sini küçük düşüren bir hükümetle bilmiyorum....
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
tercüman |
Insan tapulanamaz. Herkesin vücudu üzerinde tasarruf hakki vardir. Zina yapanlarin yaninda zinaya itenler de vardir (Cinsel ilgisi olmayan esler, kronik sogukluklar ...). Bosansin diyeceksiniz! Evlilik sadece cinsel hayattan ibaret degildir. Sex evlilik hayatinin bir parcasidir ama hepsi degildir. Mükemmel bir evlilikte, mükemmel bir karakterde zinaya yer yoktur. Ama kanun korkusuyla degil, gönüllü olarak. |
nursel yöndem |
--Aslında sorun ne zinaya ceza verilmesi ne de serbest bırakılmasıdır. Asıl sorun Islam'a ait olarak görülen değerlerin toplumdan soküp atılmasıdır. Bu nedenle zinaya cezai müeyyide uygulanmasına bu kadar karşı çıkılmaktadır.
Zaten bunu kendileri de dillendirmektedirler. Zinaya ceza verilirse Türkiye şeriat ile yönetilmiş olur diyerek hem insanların zihinlerini bulandırmaktadırlar hem de gerçek niyetlerini ortaya koymaktadırlar.
Bu görüşü savunanların, "1996 yılına kadar Türkiye şeriat ile mi yönetildi?" sorusunu cevaplamaları gerekir.
Ard niyetli olduklarının bir başka belirtisi de imam nikahına verilen cezanın hafifltilmesine verdikleri tepki. Zina konusunda diyorlar ki "devlet yatak odasından çıkmalı" ama imam nikahı konusuna gelince "devlet yatak odasına girmeli" demiş oluyorlar.
Düşünebiliyor musunuz siz bir insan ile aranızda herhangi bir nikah akdi olmadan karı-koca hayatı yaşayacaksınız ve bu suç olmayacak ama imam nikahı ile aynı hayatı yaşarsanız suç olacak ve 6 ay ile 2 yıl arasında değişen hapis cezasına çarptırılacaksınız.
Bir başka deyişle, toplumumuzun onaylamadığı bir birliktelik içerisinde olursanız problem yok ama toplumumuzun onayladığı ve kabul ettiği bir birliktelik içerisinde olursanız doğruca hapishaneye.
Aradaki fark ne? Fark sadece imam nikahı mı? Hayır değil. Fark, müslümanların herhangi bir nikah akdi olmadan birlikte yaşayamayacakları ama herhangi bir nikah akdi olmadan karı-koca hayatı yaşamanın kendilerinin ve/veya fikirdaşlarının yapageldikleri birşey olduğundandır. Burada önemli olan Islam'ın kabul ettigi bir kurumun, bir yöntemin lağvedilmeye çalışılması var. Yani ortada yine Islam düşmanlığı vardır. Ben insanlar resmi nikahı bırakıp imam nikahıyla evlensinler demiyorum ama herhangi bir nikah akdi olmadan birlikte yaşasınlar, yani zina yapsınlar da demiyorum. Bildiğiniz gibi zina sadece evli olan kişilerin girdiği bir ilişki değildir. Zina; aralarında bir nikah akdi bulunmayan iki kişinin birlikte olmasıdır.
Ama en büyük gerici ve toplumu yozlaştırma çabası içerisinde olan sözüm ona bazı ilericiler, zinaya giden bütün yolları açıp, diğer yolları da kapatmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Onlara sorarsanız zina kötüdür. Ama cezalandırmaya gelince zina iki kişi arasındaki mesele olmuş oluyor. Olayın toplumsal boyutunu, toplumun yozlaşma olasılığını hesaba bile katmazlar. Peki ama aile içi şiddette iki kişi arasında geçen bir problemdir, buna niye ceza veriliyor? Veya hırsızlık hatta ve hatta cinayet bile iki kişi arasındaki problemdir peki bunlara neden ceza veriliyor? Şimdi diyeceksiniz ki ortada mağdur olan bir taraf var. Ama bu mağduriyet zina olayında da söz konusu.
Diyorlar ki bu mağduriyet ödenen tazminat ile giderilmektedir. O zaman gelin hırsızların da tazminat ödeyerek serbest kalmalarını sağlayalım. Herhalde hırsızın yol açtığı mağduriyet, aldatılan eşin mağduriyetinden daha fazla değildir. En azından toplumumuzda yerleşik olan ve halen bozamadıkları bazı ahlak kurallarına göre, aldatılan eşin mağduriyeti, malı çalınan kişinin mağduriyetinden daha fazladır.
Malın yerine yenisini koyar veya çalan kişiye zararınızı tazmin ettirirsiniz mağduriyetiniz sona erer. Peki ya aldatılan eşin mağduriyetini nasıl gidereceksinzi? Zaman makinesi halen icad edilmediğine göre mağduriyeti gidermenin bir yolu yoktur.
Peki verilecek ceza mağduriyeti giderecek mi diye sorabilirsiniz. Gidermeyecek belki ama en azından caydırıcı etkisi ile mağduriyeti engelleyecek.
Televole kültürünü benliklerimize yerleştirmeye, yayınladıkları kimin kimi kimle ne yaptığı belirsiz sözde pembe dizilerle çarpık ilişkileri benimsetmeye, bizleri Islam'dan koparmaya çalışan insanların zinaya ceza verilmesine karşı çıkmalarına, dolayısıyla da zinayı, nikahsız yaşamayı, fuhuşu desteklemesine şaşırmamalıyız. Sayıları üç beşi geçmez iken, ellerindeki medya gücünü kullanarak, ortalığı velveleye veren bu insancıkların kuru gürültüsüne pabuç bırakılmaması gerektiği görüşündeyim.---
Give Justice A Hand |
ghostsam |
zina o kadar sıcak ve yeni bir konu ki bu mevzu hakkında hukukçulardan daha fazla "saha dışı"oyuncular katılıyor tartışmalara ama konunun asıl muhatapları olarak maalesef hukuçulardan tatmin edici ve bilgilendirici bi görüş ortaya çıkmıyor.Bu durumda zinanın aha önce önce de suç olduğunu ve kanunlar için az kullanılan bir yol ile mevzuattan çıkarıldığını hatırlamak daha doğru olur öncelikle.Zina zaten bir boşanma sebebi halinde düzenlemekte ve zinanın bu kadar çok suiistimalinin mümkün olduğunu bile bile bu maddenin eklenmesini sanki bir evlilik kurtarıcısı gibi görme bence çok yanlış!
Yine buradaki tartışmalara göz attığımda bilgi amaçlı bir tartışma yerine bazen atışma bazen de tatlı tatlı muhabbet kıvamına dönüşmüş iletilerle karşılaşıyorum.
ghostsam |
Admin |
Arkadaşlar; Kabul etmeliyiz ki bu forum ve anket 22. Temmuz'da açılmış ve Zina konusunun gündeme gelmesine ve hatta tasarının geri çekildiği haberine kadar 100 küsur ileti eklenmiş. Demek ki konu ister beğenelim ister beğenmeyelim toplumumuz için önemli bir konu. Üstelik gördüğümüz üzere şu basit, önemsiz dediğimiz konu tasarının geri çekilmesine, AB ile neredeyse restleşmemize neden oldu. Haliyle hukukçu olarak tepkimize de neden oldu.
Benim şahsi fikrim de zinanın hapis cezasını gerektirir bir suç teşkil etmemesi ve boşanma nedeni olmasıdır. Hatta bu nedenle boşanmaya hükmediliyorsa, aile mahkemesi hakiminin takdiri ile zina yapan hakkında tedbir uygulanması düşünülebilir. Veya suç olarak öngürülür ama cezası hapis olmayabilir. Mesela kamu hizmetlerinden yasaklılık, 3 sene evlenme yasağı vs. gibi tedbirler düşünülebilir. Bunlar da ara formüller olarak karşımıza çıkabilir. Diğer taraftan zaten boşanma davasında tazminata hükmedilmesi de bir nevi cezadır. Bunlar üzerinde düşünülmesi gereken konulardır.
TCK tasarısı ve diğer maddeler hakkındaki eleştirilere ise https://www.hukuki.net/topic.php?ARCHIVE=&TOPIC_ID=3555 linkinden ulaşabilirsiniz.
TCK tasarısı ve zina hakkındaki tek korkum ise CMUK gibi üzerimize 3 beden büyük palto gibi gelmemesidir. Mevzuatın toplum ile paralel olması, ne toplumdan geri ne de ileri olmaması gerekmektedir. Sadece X istiyor diye kanun yapıp sonradan bu bize uygun değil demek kamu menfaatini zedeler. Örnek CMUK. CMUK.'numuzun benzeri sistemlerde polis önce delilleri toplar, sonra sanığa ulaşıp gerekli takibatı başlatır. Bizde ise önce sanık yakalanır, sonra deliller toplanmaya başlar. Bu da malesef gerçekten suçlu kişinin CMUK tan yararlanarak cezadan kurtulmasına neden olabilmektedir. Bunun için bu kadar önemli bir kanun yapılırken azami önem verilmeli, hukukçuların ve toplumun nabzı çok iyi tutulmalıdır.
Saygılarımla.
https://www.hukuki.net |
Av.Ragıp Atay |
sayın nursel yöndem başta olamk üzere zinanın suç olarak ceza yasasında düzenlenmesini isteyen arkadaşlara bir kaç sorum var.
1- Yukarıda, Prof hatemi'nin görüşlerini aktardım ve tartışmayı buradan başlatmayı teklif ettim. Niye yanıtlamıyorsunuz?
2-Bir insan imamın karşısına dikilip, "evliyim ama, ben karşımdaki kişiyle de yatacağım" dediği zaman zina olmuyor mu?
3- Madem zina suçu aile kurumunu korumak için konmuştur, adam karısının rızasıyla, başka kadınla ilişkiye giriyorsa;
ÇOCUKLAR AİLEDEN SAYILMAZ MI?
4-eğer bir imam huzurunda, "ben karşımdaki insanı eş olarak kabul ediyorum" deyip, sabaha kadar ilişkide bulunup , sabah talak hükümlerine göre boşarsak, bu ilişki meşru mu olacak?
Bu sorular yanıtlandıktan sonra foruma devam edeceğim
|
ibrahimg38 |
Bu sabah kalktığımda yan binadanın önünde bir kalabalık vardı, insanlar hüzünlü evdende ağıt sesleri geliyordu,
kalabalığa yaklaşarak sordum cenazemi var diye evet dediler, nedenini sordum dehşet verici bir cinayet.....
Taksi şöförlüğü yapan birini arabasına bağlayıp birlikte yakmışler. adam tanınmayacak şekilde yanmış.
ayni şahsın bir yıl öncesi sadece arabasını kundaklamışlardı (yakmışlardı)
şimdi ise içinde kendisi ile yakmışlardı, bu şahıs ekonomiş olarak variyetli biri değildi, kulaklarda gezen bir fısıltı ortalığı sarmıştı..
Cinayet sebebi zina diye.
önceki kundaklama olayından sonrada olayba bir bayanla olan ilişki var demişlerdi, şimdi yine aynı konu.. yani ZİNA....
şİMDİ şÖYLE BİRŞEY AKLIMA GELDİ EĞER ZİNA SUÇ OLSAYDI VE AĞIR HAPİS CEZASI OLSAYDI BU ŞAHIS ÖLDÜRÜLMEYE BİLİRMİYDİ.
Adalet bunu cezasını vermiş olsaydı onu öldürmek isteyenler ellerini kana bulamayabilirlermiydi, hapis cezasının ağır olduğu iddia edilen zina olayının ölümle bitmesi daha agır değilmidir.
ülkemiz toplumunun genelinde bu tür zina olayları nasıl karşılanmakta ve nasıl cözümler bulunmakta bunun rakamsal bir tespiti varmıdır .
bu sonuçlara göre yasalaşması daha doğru olmazmı.
|
Emrah Yavuzcan |
NEWSWEEK : 'Sizde de 1981 yılına kadar ZİNA SUÇTU'
Amerika'nın saygın haber dergilerinden Newsweek bu haftaki sayısında Türkiye'yi sayfalarına taşıdı. Derginin başyazarı Ferid Zekeriya, "How Not to Win Muslim Allies" "Müslüman Müttefikler Nasıl Kazanılamaz" başlıklı yazısında şu görüşleri dile getirdi: Birçok AB ülkesi geniş, fakir, ve Müslüman olan Türkiye'yi birlik dışında tutmak istiyor. Zina yasası da onların korkularını göz önüne çıkardı. Fakat zina yasası çıkarsa ne olacak? Avrupalılar kendi tarihlerini mi unuttu? Zina "10 Emir"de yasak... Ayrıca birçok Avrupa ülkesinde de kısa süre öncesine kadar yasaktı... İrlanda'da zina yasası 1981'de kaldırıldı, Fransa'da 1975'te, İtalya'da 1969'da.
Amerika'nın hala 23 eyaletinde zinayı yasaklayan kanunlar mevcut. Fakat gelişmekte olan Türkiye'yi 2004 yılının post-modern Avrupa'sıyla karşılaştırmak hata olur. Eğer Türkiye tamamen modern bir ülke olsaydı AB'ye ihtiyaç duymazdı. Eğer Türkiye AB üyesi olsaydı zina kısa sürede geçersiz olacak çünkü Avrupa mahkemeleri bu yasayı geçersiz kılacaktı. Bu karmaşada meclisten geçirilen 218 yasa unutuluyor. Türkiye'nin gerçekleştirdiği reformlar daha önceki aday ülkelerinkine eşit. AKP İslam'a bağlılıkla liberalizm, çoğulculuk ve demokrasinin bağdaşabildiğini gösterdi. Bu yüzden modern İslam'ın en iyi örneklerinden birini oluşturuyor. Sonuç olarak AB'nin kararı Türkiye'nin performansıyla ilgili olmayacak. Karar geleceğe güven duyan ya da ondan korkan bir Avrupa tarafından verilecek. Güven duyan Avrupa işsizlik sorununu ve kendi Müslüman halkıyla yaşadığı problemleri çözecek.
en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin... |
pinark |
Zina bence 'yasak aşktır' yasak olan bir eylemi gerçekleştirmek ise bir şekilde müeyyide gerektirir. Öğrencisiyle ilişkiye girip ondan çocuk doğurdu diye hapse atılan kadının yaşadığı zinadan daha hafiftir. Bir erkek çocukla ilişki hoş görülmesede evlileri ayartmaktan veya evli birisinin başkasıyla olmasından daha az vahim.
Zinaya ciddi bir çözüm bulunamazsa bizim kültürümüz cinayetlerin önüne namus ibaresi eklenerek sürer gider. Konuya bu açıdan da bakmak gerekir bence Fikri olarak 'zina yapanı boşarım' toplumumuzda yaygın mı ? Aldadırsa öldürürüm mü yaygın . Maalesef ikincisi ağırlıklı olarak yaygın dolayısı ile bı fikri gelişme olmadan bu eylemi suçtan çıkarmak daha ağır cürümlere neden olduğu açık vede seçik...
İmamların resmi nikah olmadan dini nikah kıymasının yasak olduğunu zannediyorum .Eğer bu yasak hayata ciddi bir şekilde geçirilirse ki geçirilmelidir O zaman sadece manevi bir evlilik yetkisi yada inanca göre evlilik olacaktır. Yani kişilerin manevi tatmini.. Asıl olan resmi nikahtır. Birden fazla evliliğin yasak olduğu ülkemizde bunu yapanlara musamaha gösterildikçe ( ki millet vekilleri bile var ) karmaşa sürer gider. Şarkıda ne güzel diyor.. Bir yiğide bir gelin yeter... beyler aman amannnn iki alanın derdi vardır... Bir dert de yasalardan gelse keşke...
Bilgi paylaşıldıkça çoğalır |
nursel yöndem |
Öncelikle belirtmek isterim ki bu ülke ve bunun gibi onlarca ülke, hukukçuların hazırladığı ve insanlık onuruna yakışmayan uygulamalarla dolu yasalarla yönetildi. Bunun sebeplerinden biri, hukuçu olmayanların koyun gibi, kendini hukuçu zannedenlerin insafına bırakmasıydı. O yüzden lütfen kimse "hukukçuların sahası" filan demesin çünkü hukukçuların gol atmaya çalıştığı kale bizim kalemizdir ve dolayısıyla da biz de fikrimizi söylemekten imtina etmeyiz.
Sayın Ragıp Atay,
Sohbet etmeyeli uzun süre oldu ama gördüğüm kadarıyla siz yine de benim tavsiyelerime kulak vermemişsiniz
Demişsiniz ki
Alıntı: sayın nursel yöndem başta olamk üzere zinanın suç olarak ceza yasasında düzenlenmesini isteyen arkadaşlara bir kaç sorum var.
1- Yukarıda, Prof hatemi'nin görüşlerini aktardım ve tartışmayı buradan başlatmayı teklif ettim. Niye yanıtlamıyorsunuz?
2-Bir insan imamın karşısına dikilip, "evliyim ama, ben karşımdaki kişiyle de yatacağım" dediği zaman zina olmuyor mu?
3- Madem zina suçu aile kurumunu korumak için konmuştur, adam karısının rızasıyla, başka kadınla ilişkiye giriyorsa;
ÇOCUKLAR AİLEDEN SAYILMAZ MI?
4-eğer bir imam huzurunda, "ben karşımdaki insanı eş olarak kabul ediyorum" deyip, sabaha kadar ilişkide bulunup , sabah talak hükümlerine göre boşarsak, bu ilişki meşru mu olacak?
1- Sizin de belirttiğiniz gibi Prof. Hatemi'nin görüşleri sadece Prof. Hatemi'yi bağlar.
2- Evliliği yatmak olarak algılıyorsanız, değil imamın karşısına çıkmak, evlendirme memurunun da karşısına çıksanız sonuç değişmez. Çünkü kapıdan çıktığınızda ne yapacağınız belli olmaz. yatmak için evlenilmez Sayın Atay.
Zina evlilik dışı (ki evlilik dediğimiz kurum sadece resmi nikah ile oluşturulan bir kurum değildir) ilişkiye denir. Evlilik bir akiddir. Bu akdi ister nikah memurunun önünde yaparsınız, ister imamın, ister papazın, ister hahamın isterseniz 2 tane arkadaşınızın önünde yaparsınız farketmez. Önemli olan aleniyettir. Yani insanlar bilecekler ki siz evlisiniz. Ama devlet burada diyor ki "benim memurumun önünde yapılmamış akdi ben geçerli saymam, birlikteliğin bozulması durumunda tarafların çıkarlarını dikkate almam çünkü benim nazarımda böyle bir akid yoktur". İşte resmi nikah dediğimiz budur.
Demin aleniyetten bahsettim: Yani senin ailen bilecek, eşinin ailesi bilecek, konu komşu bilecek sizin evli yani bir akid ile birbirinize bağlandığınızı. Normalde bunun için imama da gerek yoktur papaza da. Ama Kur'an hem evlendirme hem de boşama yetkisini kişilere değil de yetkili bir merciye vermiştir. Bu konuyu isterseniz ayrıca tartışabiliriz. Yani kişi istediği an üç kere boş ol diyerek boşanamıyor çünkü onda bu yetki yok!!
3- Çocuklar adamın nüfusuna geçer de kadın aileden sayar mı onu bilmiyorum
4- Yukarıdaki cevabıma bakınız lütfen.
Lütfen İslam ile ilgili konuşurken önce bilgi sahibi olun fikir sahibi değil. Bilgi sahibi olduğunuzda fikriniz İslam'la paralel olacaktır, buna eminim
Peki ben size sorular sorayım: Zina cezai müeyyideyi gerektirecek suçlar kapsamındayken ve halen de boşanma sebebi olan bir suç olduğu halde, devletin kendi eliyle insanları zinaya veya boşanma sebebi olacak bir suça yönlendirmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Toplumumuzun kabul etmediği birlikte yaşamak suç olmazken neden toplumumuzun kabul ettiği imam nikahı suç sayılıyor ve 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası isteniyor? Yani ortada yenilmiş olan bir halt var ise aynı haltı hem birlikte yaşayanlar hem de imam nikahlılar yemiş oluyor ama biri suçsuz diğeri suçlu. Hem de toplumun gözünde tam tersi iken?
Zinanın cezai müeyyide gerektiren suçlar kapsamına alınmasına karşı olanlar "devlet yatak odasından çıksın" derken neden imam nikahlı olanlarda "devlet yatak odasına girsin" deniyor?
Give Justice A Hand |
Av.Ragıp Atay |
Sayın Yöndem, haklısınız. Ama benim yazdıklarımı da dikkatli okuyun. Sizin beni suçladığınız konu ile ilgili yukarda bir soru sormuştum. Zina yanlız yatmak mı? diye. Ayrıca forumun başından beri benim görüşlerim de belli.
İslamda nikahın nasıl olduğunu iyi kötü bilirim, Nisa suresini okumuştum. Ayrıca, "imamın karşısında" demem, imam nıkahı ile başka bir kadınla beraber olmanın meşru kabul edilmesini, ben kabullenemediğim içindir. Sizden ve forumu okuyanlardan özür dileyerek, bir deyim yazmak istiyorum. "fakir yaparsa orospu olur, zengin yaparsa flört olur" derler.
Şimdei, herhangi biri, başkasıyla beraber olursa zina, ama imam nikahı olursa zina olmaz. Ben bu mantığı kabullenemedim.
Çocuklar aileden sayılmaz mı? Deken nufusa geçirilmesini kastetmedim. yanlış ifade ettiysem özür dilerim. Zina aile kurumuna zarar veriyorsa, çocuklar da ailenin bir parçası değil mi? onların da mağduriyeti ve şikayet hakkını kastetmiştim.
|
Av.Ragıp Atay |
Zinaya ağır fatura
Zina gerginliği Hazine'ye ekstra yük bindirdi. 6.8 katrilyon liralık itfası olan Hazine dün yaptığı referans ihalede yüzde 27.21 faizle borç bulabildi. Gerginlik sadece faizi vurmadı. Borsada satış devam ederken, dolar da 1 milyon 550 bin lirayı test etti
21/09/2004
Türk Ceza Kanunu'nun 6 Ekim'deki İlerleme Raporu'na kadar TBMM'den geçeceğine dair sinyallerin zayıflaması piyasaları hop oturtup hop kaldırıyor. Gerginliği yumuşatacak sözlerin hafta sonu da gelmemesi, Cuma günü beklemeyi tercih edenlerin de satışa geçmesine neden olunca dengeler bozuldu. Zina gerginliğinden en çok Hazine zarar gördü. Tam da 6.8 katrilyon gibi çok büyük bir itfa öncesi iç borçlanma yapan Hazine ekstra faiz maliyetini göğüslemek zorunda kaldı. Gerginliğin faturası sadece 1.139 katrilyon liralık borçlanmanın gerçekleştiği dünkü ihaleler sonrası 75 trilyon oldu. Bugünkü ihaleler sonrası maliyetin 300 trilyonu geçmesi bekleniyor.
6 günde faiz 6 puan oynadı
Hazine'nin dün yaptığı 196 gün vadeli Türk Lirası cinsinden ıskontolu bono ihalesinde, bileşik faiz yüzde 26.90 olarak gerçekleşti. İhaleye 1 katrilyon 452.5 trilyon liralık teklif gelirken, nominal 1 katrilyon 295 trilyon liralık satış gerçekleşti. İhaledeki net satış miktarı da 1 katrilyon 139.1 trilyon lira oldu. İhalede maksimum faiz ise yüzde 27.21 ile tüm beklentilerin üzerinde gerçekleşti.
Hazine en son 14 Eylül Salı günü, 91 gün vadeli Türk Lirası cinsinden iskontolu referans bono ihalesi düzenlemişti. İhaleye, nominal 2 katrilyon 675.8 trilyon lira teklif gelirken nominal satış 1 katrilyon 494.4 trilyon lira, net satış 1 katrilyon 426 trilyon lira olarak gerçekleşmişti. İhalede basit faiz yüzde 19.18, bileşik faiz de yüzde 20.61 olmuştu. Buna göre, bugün yapılan 196 günlük bono ihalesinde faiz 6.29 puan yükseldi.
Müzakereler başlamaz açıklaması şok etti
İhale sonuçları AB Komisyon Sözcüsü Filori'nin "TCK 6 Ekim'e kadar geçmezse Türkiye müzakerelere başlayamaz" açıklaması ile birleşince ikincil piyasada da etkisini gösterdi. 22 Şubat 2006 vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi yüzde 27.64'e kadar çıktı. Hazine bugün de yüklü itfasını karşılamak için 567 gün vadeli TL cinsinden tahvil ve 13 Eylül 2006 itfa tarihli 3 ayda bir değişken faiz ödemeli TL cinsinden tahvil ihalesi düzenleyecek. Bugünkü ihaleler piyasa tarafından çok kritik bulunuyor ve merakla bekleniyor.
Borsa 10 günde 5 milyar doları gözden çıkardı
IMF anlaşması, AB beklentileri ile birleşince borsada alım rüzgarı esmiş, endeks de 21 bin 981 puana kadar yükselmişti. O endeks seviyesinde İMKB'de işlem gören Türk şirketlerinin piyasa değeri ise 77 milyar dolara kadar çıkmıştı. Oysa dünkü kapanışlara göre İMKB'de işlem gören şirketlerin piyasa değeri 72 milyar dolar oldu. Yani İMKB 5 milyar doları çöpe attı. Dün borsada panik satışlar olmasa da tedirginlik devam etti. Bir ara 20 bin 41 puana kadar gerileyen İMKB 100 Endeksi tepki alımları ile günü ancak 20 bin 373 puandan tamamlayabildi. Borsada günlük kayıp yüzde 2.21 oldu. Zirveye göre ise borsa yüzde 8 değer yitirdi.
Türkiye'nin 2030 vadeli eurobond tahvili de dün gerginliğin tırmanmasının ardından 1.687 puan düşerek nominal değerinin yüzde 133.813'ünden işlem gördü. Sektörün göstergesi JP Morgan Gelişmekte Olan Ülke Tahvilleri Endeksi'nde de Türkiye bölümünün risk primi 16 baz puan artışla ABD Hazine tahvillerinin 354 puan üzerine çıktı. ABN Amro Gelişmekte Olan Ülke Tahvilleri Müdürü Rafael Kassin, "Türkiye'deki yatırımcıların büyük bölümü son yaşananların AB ile bir dalgalanma noktası olduğunu düşündüğü için çok fazla endişelenmedi. Bu pürüzler giderilebilir. Ancak tez canlı yatırımcıların çıktığını düşünüyorum" diye konuştu.
Dolar 1 milyon 550 bini test etti şimdi söz sırası Greenspan'de
Zina gerginliği dolara da talep getirdi. Bankalararası piyasada dolar sabah saatlerinde 1 milyon 550 bin lirayı test etti. Bu seviyelerden satışlar dikkati çekerken, alış tarafı da iştahlıydı. Bir bankacı durumu "Döviz satanlar var ama şubelerden yüklü alım talepleri geliyor. 1 milyon 550 bin test ediliyor. Gerginlik devam ederse dolar 1 milyon 575 bin liraya kadar yükselebilir" diye özetledi. Lira dünkü işlemler sonrası dolar karşısında yüzde 1.65, euro karşısında ise yüzde 1.16 değer kaybetti. ABD'de bugün Merkez Bankası FED'in toplantısı da ayrıca önem taşıyor. Şayet faizler çeyrek puan daha artarsa doların euro karşısında bir miktar daha prim yapması bekleniyor. Son olarak parite 1.2147 seviyesindeydi.
FT: Göstergeler 1994 ve 2001 kriz günlerini hatırlatıyor
Financial Times, Türkiye'de yılın ilk yarısında yüzde 14.4 gibi rekor bir seviyede gerçeklesen büyüme hızının kriz tehlikesi yarattığını öne sürdü. FT, hızlı büyümenin 1994 ve 2001 krizlerinin temelini hazırlayan ekonomik bozulmalara benzer işaretleri gündeme getirdiğine dikkat çekerek, özellikle IMF'nin faiz dışı fazla temeline dayandırdığı bütçe uygulamasının aslında önemli riskleri gizlediğini vurguladı. FT'de yer alan yorumda, IMF'nin hazırladığı bütçe programında sadece faiz dışı bütçe kalemlerinin yer aldığı, bunun bir hata olduğu belirtilerek, "Programda hükümet harcamalarının yüzde 60'ını oluşturan faiz harcamaları dışarıda bırakılıyor "denildi. FT, yatırımcının toplam riski görüp, borç vermekten kaçınmaması için IMF'nin kasıtlı olarak faiz harcamalarına programda yer vermediğini ileri sürdü. Gazete, uluslararası sermayenin desteği olmadan, Türkiye'nin krizle karşılaşabileceğini kaydettti.
|
Bagaytuğ |
zina, iki kişinin resmi nikah olmadan birlikte bir gece beraber olması veya resmi nikah olmadan olarak belirli bir süre yaşamaları olarak açıklanabilir, imam nikahında da aynı durum var, yani resmi olarak tanınan bir nikah yok, bu durumda, zina suç olmaktan çıktığı takdirde, imam nikahı da otomatik olarak suç olmaktan çıkacaktır, aksi bir durum eşitlik ilkesine ters düşmez mi?
Peki, resmi nikahlı bir bayan, başka bir bayanla imam nikahlı olan eşine bu sebeple boşanma davası açamayacak mı? Öyle ya ortada suç yok...
|
Av.Ragıp Atay |
sayın bagaytuğ diliniz sürçtü sanıyorum. suç olması ile boşanma nedeni ayrı şeyler. şiddetli geçimsizlik ya da terk de suç değil ama boşanma nedeni
|
Bagaytuğ |
hmm... doğru haklısınız, peki suç unsuru oluşturmayan bir konu için polis kullanılarak, boşanma davasında delil olarak kullanılabilir mi veya polis bu işe artık karışabilir mi?
|
commodore1tr |
Sayın Bagaytuğ;
'zina, iki kişinin resmi nikah olmadan birlikte bir gece beraber olması veya resmi nikah olmadan olarak belirli bir süre yaşamaları olarak açıklanabilir' demişsiniz hatalı bir tanım litfen hatalı tanımlara bağlanmayalım. Zina olabilmesi için taraflardan birisinin EVLİ olması gereklidir. ( İkiside evli olabilir ) Yani zina ile suçlanmak için evli olarak ilişki yaşamak gerekir. Yoksa iki kanuni reşidin ilişkisi zina sayılmaz. Aman dikkat edelim.
Polisin suç üstü durumunu bende sordum ama bir yanıt alamadım. Aslında boşanma nedeni olması dışında bir müeyyide yoksa ortada hukuki olarak bir izin verilemez suç üstü baskınına gibi geliyor bana ancak tam emin değilim ve hatta eğer bir 'suç üstü' yapılırsa baskını yaptıran makam ile yapanların suçlu dahi çıkabileceklerini düşünüyorum.
İmam nikahlı kişi eğer resmi nikahlı başka birisiyle evli değilse ve ikiside kanuni reşit sayılıyorsa sadece birlikte olmuş olurlarki bu ilişkiyi yaşıyanlar için suç veya zinadan bahsedilemez. (Sadece bir kişiyle imam nikahı ile evli ) Ancak yürürlükteki kanunlar gereği imamların resmi nikah olmadan dini nikahı kıymaları ve beraberliği sadece bununla tescil etmeleri mümkün değil. İmamlar bu görevi imam sıfatıyla yaptıkları için kanunda yer almayan bir işlemi yaptıkları için suçlu durumuna düşüyorlar aradaki nüansı yakalamak lazım.
İmam nikahı kanunlarımıza göre zorunlu bir işlem değildir. Kişilerin maneviyatıyla ilgili bir tercih nedenidir. Gerek miras ve gerekse ayrılıkta nafaka ve olurise çocuk işlemleri imam nikahı ile yapılamamaktadır. Dolayısı ile imamların resmi nikah belgesini görmeden dini bir seramoni yapmamaları dini nikah kıymamaları gerekmektedir. Eğer imamlar bu kanuna uysalar iki eşli üç eşli olma durumu ortadan otomatikman kalkacaktır.
Kendi şahsi kanım şudur ki imamın resmi nikahlı eş haricinde bir ikinci eşe dini nikah kıyması ciddi bir suç oluşturduğu gibi resmi nikahlı eşin bu durumdan şikayeti de zina tanımına girer. Dolayısı ile imam nikahlı eş ile birliktelik zina durumunu ortaya çıkarır.
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
Av.Ragıp Atay |
arkadaşlar lütfen yazı yazarken, önce yazılanları okusunlar. Bir tartışma, daha öncekinin de görüşleri yanıtlanarak yapılır. Sanırım, polemik yaratılmak isteniyor. Zina tartışması, imam nikahı tartışmasına döndü. Şunu belirtmekte yarar var. İMAM NİKAHI YAPMAK SUÇ DEĞİL. Suç olan, resmi nikah yapmadan, imam nikahı yapmaktır. Bunun da niçin suç olduğunu hukuk bilmeyenlerin anlaması için, örnekle açıklayayım ki, diğer beraberliklerle karışmasın.
Sen vatandaş olarak ruhsatsız bina yapabilirsin, suştur ya da değildir. seni ilgilendirir. Ama kalkıp da, başkalarına ruhsat vermeye kalkarsanız, o zaman, devletin yetkili organlarının görevini üstlenirsin ki, bu da suçtur.
Sayın Yöndem, epeydir tartışmamıştık. Dediğiniz doğru, ama siz, bana TDK sözlüğüne bakın demiştiniz. Ben de sözlükteki tanımları aynen foruma geçmiştim. Son tartışmamız buydu.
|
alisinkay |
[quote]Alıntı yapılan üye ; nursel yöndem:
Kur'an hem evlendirme hem de boşama yetkisini kişilere değil de yetkili bir merciye vermiştir. Bu konuyu isterseniz ayrıca tartışabiliriz. Yani kişi istediği an üç kere boş ol diyerek boşanamıyor çünkü onda bu yetki yok!!
"Yine erkek, karısını (üçüncü defa olarak) boşarsa, ondan sonra kadın kendinden başka bir erkeğe nikâhlanıp varıncaya kadar ona helâl olmaz. Bununla birlikte, eğer bu yeni koca da onu boşarsa, onlar Allah'ın sınırlarını ayakta tutacakları kanaatinde iseler birbirlerine dönmelerinde her ikisi hakkında bir sakınca yoktur" (el-Bakara, 2/230).
Zina Konusu hakkında biz konuşuyoruz.Ama Allah (c.c) da bişiler demiş.Bakalım nur suresi 3 ayette ne diyor.
Zina etmiş erkek, ancak zina etmiş olan veya Allah'a ortak koşan bir kadınla; zina etmiş kadın ise, zina etmiş olan veya Allah'a ortak koşan bir erkekle evlenebilir. Bu, mü'minlere haram kılınmıştır.
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
Bagaytuğ |
RTE, "Zina suç sayılırsa, Türkiye ile müzakereler başlamaz" diyen Verheugen'e, "Artık başka özel şart istenmeyecekse, zina yasası da tamam" demiş ve "Artık diğer ülkelerden istemediğiniz hiç bir özel şartla gelmeyin" deme kozunu kazanmış... Bütün bu tartışmalar, kavgalar sadece RTE' nin stratejisinin sonucuydu yani, boşa kavga ettik arkadaşlar... RTE, AB'nin her dediğine evet dedikten sonra, böyle bir "delikanlılık!!!" yapıp bir çıkış yapma zorunluluğu hissetti herhalde, Politika tuhaf şey. |
nurtenoz |
yukarda ragipatay birşeyler yazmış anlamam ama türkiye bu işten baya zarar görmüş. madem yasa tamamdıda kime kapris yaptı..yazık değilmi bizim paralarımıza.
özgürlüğümü kimseye vermem |
Av.Ragıp Atay |
Aslında normal koşullarda, bu yazıyı hukuk mizah köşesine yazmayı düşünüyordum. ama hukuki bir tartışmada, Kuran ne diyor diye, hele laik bir ülkede sorup, örneklenebiliyorsa buraya yazmanın da sakıncası olmadığına karar verdim.
Aslında yasa geri çekilip, Türk Ekonomisi, bilmemkaç katrilyon zarar uğradıktan sonra "tama tekrar meclise getiriyorum" demek, mizahın alası oluyor. Veya şaka yapmış oluyor
>Zina suç sayılıyor, 15 ila 18 yaşındaki gençler arasındaki ilişki suç
>sayılıyor. kısaca devlet girmiş girebileceği kadar özel hayata. e bari tam
>olsun. ne zaman nasıl sevişileceğini de bilsinler. devlet kontrolü dışında
>sevişmekte suç olsun bitsin. ancak bu kağıtla sevişebilelim
>---------------------------------------------------------------------------
-
>pozisyon değiştirelim mi hayatım ?
>-olmaz şükufe sadece misyoner için geçerliymiş bu belge. diğer pozisyonlar
>için başımıza bir şey gelirse devlet sorumlu değil diye bir belgeyi noter
>tastikli istiyorlar
>---------------------------------------------------------------------------
-
>
>buyur yenge.
>-şey ben şey kağıdı alacaktım bu gece için, bizim beyin işi varmış beni
>yolladı.
>-hallederiz yenge, hangi pozisyonlarda kaç defa.
>-ayy valla bir tek misyoner, o da 2 dakika sürse iyi.
>-anladım yenge, sizinkine sevişme kağıdı da denmemeli aslında ama. az önce
>bir çocuk çıktı ansiklopedi gibi dört sayfa sırf yapacakları vardı valla.
>-ayy ne yapiim ben ayol anlatma bana öyle.
>-kızma yenge hehehe, hayır zina yapacaksan at sen bir 20'lik ben size bir
>kağıt çıkarırım. kimsenin ruhu duymaz. gencin adresi de var.
>-şey, ben, dört sayfa mı demiştiniz.
>---------------------------------------------------------------------------
-
>
>- baba şurayı imzalar mısın ?
>- ver bakayım neymiş o ?
>
>" sevgili damat
>
>kızımla yaklaşık 4-5 aylık bir ilişkin var bunu yakından gözlemliyorum.
>artık bazı noktaları aştığınıza da hiç şüphem yok. işte bu noktada bazı
>ihtiyaçlar beliriyor cinsel anlamda. bu ihtiyaçları gidermek için bana
>danışmanı ve benden izin istemeni büyük bir olgunlukla karşılıyor ve
>kızımla girişeceğiniz misyoner, doggystyle, bacakomza, trampet vb.
>pozisyonlarda allah yüzünü kara çıkartmasın diyorum.
>
>adı soyadı
>imza
>tarih"
>
>- bu ne len kızım ?
>- ya feridun hazırladı işte heheh izin istiyor senden
>- hmm çağırsana o feridun'u sen bana
>- ya babaaağğğğ
>- çağır dedim çağır samimi çocukmuş
>---------------------------------------------------------------------------
-
>
>- efenim sevisme izin kagidi almaya geldim
>- ilk kez mi aliyorsunuz yoksa yeniliyor musunuz
>- ee sey ilk olacak is arkadasimizla sevisicez de..
>- iyi o zaman simdi bu formu alip tukenmez kalemle doldurup kullacaginiz
>organlarinizi belirtin sonrasinda 3.kat a cikacaksiniz . korunma icin
>gerekli techizat raporunuzu verdikten sonra harc parasini odeyip sevisilmek
>icin uygundur yazisiyla asagidaki vezneden harc ve pul parasini da yatirip
>4
>katta sevismek icin gerekli
>saglik belgelerini onaylatip tekrar 3.kata cikip seviseceginiz kisi ya da
>kisilerin adini kagida beyan edip bir dilekceden sonra bana gelin
>kimliginizi cikartalim
>---------------------------------------------------------------------------
-
>
>- merhaba, benim bir erkek arkadasim var artik da, sevisme izni almam
>gerekiyormus buradan galiba?
>- kizim sen git, anan gelsin
|
alisinkay |
Laik kelimesinin nasıl algılandığını bilmiyorum.
Laiklik din ve devlet işlerinin ayrılması ve devletin dini himaye altına alması mıdır.Yoksa Fransızca kökenli osmanlıya girdiği La- Dini yazılışı ile yani dinsizlik demek midir.Eğer Dinsizlikse Diyanet İşleri kurumu, İmam Hatipler, İlahiyat fakülteleri neden var.V enasıl fetva veriyorlar.Devletin bir kurumunun hazırlamış olduğu mealde aynen geçen ayet bu şekilde ve elbette inancı olanlar.Herhangi biri ne demiş bunu merak ettikleri gibi Allah ne demiş bunu da merak ederler.Zina günahtır, haramdır.Halkın çoğunluğu da bu şekilde düşünüyor.Zina günah veya haram değil diye iddia eden birisi var mı merak ediyorum.
Öyleyse bir Müslüman olarak bunun bir yaptırımı olmasını istemem çok doğal.
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
Av.Ragıp Atay |
3. Eğer (kendileriyle evlendiğiniz takdir de) yetimlerin haklarına riayet edememekten korkarsanız beğendiğiniz (veya size helâl olan) kadınlardan ikişer, üçer, dörder alın. Haksızlık yapmaktan korkarsanız bir tane alın; yahut da sahip olduğunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır. (NİSA SURESİ 3. AYET)
11. Allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder
25. İçinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan) cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilmektedir. Hep aynı köktensiniz (insanlık bakımından aranızda fark yoktur). Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartı ve sahiplerinin izni ile onları (cariyeleri) nikâhlayıp alın, mehirlerini de normal miktarda verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır). Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
bEN DE MÜSLÜMAN OLARAK BUNLARI İSTİYORUM. AMA CARİYE NERDE BULUNUR BİLMİYORUM.
ne yapalım, zinaya karşı, cariye iyi fikir
|
alisinkay |
Zinanın cezasız kalması gerektiğini söyleyen arkadaşlar bence ne demek istiyor?
Ben eşimi aldatmak istiyorum ama bunun bir cezası olması beni korkutuyor.Bizi rahat bırakın eşimi istediğim gibi aldatabileyim.Evlilik birliği, genel ahlak kuralları hiç umrumda değil.Takibi şikayete bağlı diyorsunuz ama benim eşim benim onu aldatmama rıza göstermiyor ki, gösterse zaten sorun kalmayacak.Ben eşim izin vermese bile onu aldatmak istiyorum.
Cezası olmalı çünkü Müslümanım.
Cezası olmalı çünkü aldatıldığımda şeref ve haysiyetime gururuma en önemlisi insanlara olan güven duyguma darbe alıyorum.
Cezası olmalı çünkü devletimin mazlumun yanında olduğunu görmek istiyorum.
Cezası olmalı çünkü ülkemde yapılanların, insanların yanına kar kalmasından bıktım.
Cezası olmalı sonucunda aile birliğim yıkılıyor.
Cezası olmalı çünkü aile birliğini korumak devletin görevi.
Cezası olmalı çünkü ben sesini duyuran azınlıktan, televoleci kültürden haysiyetsizce bir yaşamı tüm damarlarına enjekte etmiş topluluktan değil, İçine kapalı, mütevazi ama içten içe bir volkan gibi kaynayan sessiz çoğunluktanım.
Cezası olmalı çünkü anket sonuçlarına bakın
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
Bagaytuğ |
Cezası tabi ki olmalı, burada tartışma konusu olan "insan", eş ayrımını hayvanlar yapmazlar ragıp bey...
İnsanlar, başkalarıyla beraber olmak için mevcut eşlerinden ayrılmalıdır.
Başka bir forumda, sokaktaki "kedi-köpek gibi önüne gelenle yatan" deyip tepki almıştım ama bu gerçekçi bir örnek, insan dışında hiçbir canlı nikah yapamaz.
Eğer nikahın bu yönde bağlayıcı bir etkisi yoksa nikaha ne gerek var, isteyen avrupalılar gibi "national geographic" modelini kullanabilir.
|
whitecrow |
Başından beri tartışılanların tamamına vakıf değilim. Bu açıdan bakan oldu mu bilmiyorum. Bilindiği üzere AB uyum yasaları adı altında özel hayatın gizliliğine ilişkin pek çok norm hukuk sistemimize dahil oldu. Hatta bu hükümler anayasaya alındı. Hakim kararı olmaksızın insanların evi üzeri vs. aranamıyor. Farzedelim ki zina fiili bir evde gerçekleşiyor. Diğer eş bu evi amiyane tabirle "baskın verecek" karakola gittiğinde dur bakalım diyecekler önce hakimden karar getir. Şart değil ama insanlar bu tarz işleri genelde gece yapacaklarından Hakim bey (bayan) o saatte rahatsız edilecek aranıp bulunacak. Hadi bulundu diyelim. Epey bir vakit geçmiş olacağından atı alan da üsküdarı çoktan geçmiş olacak. Hangi hakim böyle bir kararın altına imza atabilir. Kesin suç şüphesi yoksa ve ev boş yere basılırsa ne olacak. Hakim bu riske girer mi. Ben hiç sanmıyorum. Bu yasa çıksa bile ancak genelev veya randevu evi gibi yerlerde yakalanan evli erkeklerin başını ağrıtmaktan başka hiçbir işe yaramaz. Çünkü yukarıda anlattığımız gibi korunmak çok basit, kapıyı yarı çıplak halde açan şahıs karşısında polisi görünce "hakim kararınız varmı?" diye soracak "yok"cevabını alıncada iyi akşamlar deyip kapıyı kapatacak. Bu haliyle yasanın çıkması. Ne eşini sürüm sürüm süründürmek isteyen bayanların ne de mahallenin namus bekçisi abilerin pek bir işine yaramayacak ancak anlaşıldığı kadarı ile biz bu ülkenin anlı şanlı hukukçuları bu çağda hala böyle saçma sapan konuları tartışıp dururken hop oturup hop kalkan dolar kurları sayesinde birileri yine çok fena zengin olacak.
|
Av.Ragıp Atay |
zinanın suç olması gerektiğini savunanlara, bir şey dediğimi hatırlamıyorum. sonuçta bir görüştür.katılır ya da katılmazsınız, saygı görmeye layıktır.Konunun farklı alanlara çekilmesine tepki gösterdim. Ama nedense ragıp bey muhatap alınıyor. o zaman ragıp beyin sorduklarına yanıt verin.
1- çocuklar aileden değil mi? eğer ailenin korunması amacındaysınız yanıtlayın. Niçin eşin şikayeti gerekiyor. "Babam(ya da annem) zina yapıyor. aile zarar görüyor şikayetçiyim." bu hakkı niçin çocuklara vermekten kaçınıyorsunuz.
diğer soruları, yanıt verilirse soracağım.
(Not: zinayı savunmakla zinanın ceza kanununda suç olarak yer almamasını savunmak farklı şey)
|
alisinkay |
Elbette size katılıyorum.Çocukların ve anne babanın da bu şikayeti yapabilmesi gerekir.Çünkü onların onurları da zedeleniyor.Annesi fa...şe damgası yiyen bir çocuğu düşünün.Gerçi onlar şikayet yerine gizlemeyi daha çok düşünür ama bu hak verilmeli, Bakın ragip bey zina suç olmalı demek, AKP hükümetinin yasal düzenlemesi hoşuma gidiyor demek değil.Zinayı sosyal bir olgu olarak düşünün.Cevap konusu yukarılarda geçen yazılarımda sorular sordum malesef cevaplanmadı özellikle cevap beklediğim;
Zina yapan biri, eşinin güven duygusuna zarar vermiyor mu?Hukuğun bu menfaati koruması gerekmiyor mı?
cevap çok basit
a)hayır zarar vermiyor, koruması da gerekmiyor
b)evet zarar veriyor ama koruması gerekmiyor
c) evet zarar veriyor koruması gerekiyor
d) hayır zarar vermiyor,koruması gerekiyor
Yapamam deme yapan senden iyi değildir |
lawyer31 |
Evlilik bir özel hukuk akti olduğuna göre devletin bu alanda cezai bir düzenleme yapması sonderece anlamsız...Kaldı ki zina halihazırda zatern boşanma nedeni olarak düzenlenmiştir.Olayın hukuki elle tutulabilir hiç yanının olmadığı aşikar(Kira kontratı da netice de özel hukuk aktidir bu akte riayetsizlik halinde cezai bir sorumluluk öngörülebilinir mi?)
Unutulmamalı ki salt ahlaki bir yaklaşımla kanun koyucunun kanun yapmasına verilecek onay ileride kanun koyucunun özel alanlara müdahalesini peşinen kabullenmek anlamını da taşıyacaktır.
isk.avukat |
alisinkay |
Yani sayın lawyer,
Özel hukukta sözleşmeye uymamanın yaptırımı var mı.Nasıl bir hukuk mantığı ile baktığınızı anlayamıyorum.Aldatılan eş zarar uğramıyor mu ve zarar veren cezasız mı kalmalı, özel hukukta şu, bu...
Allahaşkına özel hukuktaki pek çok düzenleme yasalarda cezayı gerektiriyor.Yaptırımları var.
Ceza hukuku özel hukuktaki pekçok şeyi cezalandırarak suç olmasını ve ceza hukukuna girmesini sağlamıştır.
Özel hukuk ve ceza hukuku arasındaki fark nedir söyler misiniz?Salt ahlakı nedenlerle değil.Şu ankete bakın kaç kişi katılmış ve kaçı ceza olmasını istiyor.Halkın çoğunluğunun olmasını istediği birşey sırf ahlaki nedenlerle mi cezalandırılıyor diye düşünüyorsunuz.Sosyal boyutları var.Lütfen yukarıdaki sorularıma cevap verin.
Tehdit bir suç hapis cezası veya para cezası verilir.Müessir fiilde öyle.Ceza verilme nedeni kişinin vücut bütünlüğünü ve sıhhatini korumak ve haksız olarak bu sıhhate zarar verenleri cezalandırmak.Zina yapan eş bu zararı veriyor mu vermiyor mu, burada hukukun koruması gereken değer yok mu,
eşi aldatan insanlar sadece duygusal zarara mı uğruyor sanıyorsunuz.Beynin kimyası depresif etki nedeniyle bozuluyor.İnsan hayattan zevk alamıyor.İntihara kadar gidebiliyor.Hayatı altüst oluyor.Zina yapanın yanına kar mı kalsın.Hukuğu yorumlama tarzınıza şaşırıyorum.Nasıl hukuki bir dayanağı yok dersiniz.Hukuki dayanağın en büyüğü kişiye haksız olarak verilen zarar.Daha açık bir hukuki dayanak olabilir mi.Eşiniz sizi aldattığında zarara uğramayacak ve gülüp eğlenip hayatınıza devam mı edeceksiniz.
|
commodore1tr |
TCK bugün mecliste kabuledildi. Zina kapsam dışı bırakıldı. Ama yine çarşı karıştı bu sefer de CHP bazı diğer kanun maddeleri ile birlikte (Birisini anayasa mahkemesine götüreceğini resmen açıkladılar) AKP ye yüklendi ve bunu Ab nin diretmesine karşı yapılan bir uygulama saydı.
Gerçektende madam bu kadar dirayetsiz bir hükümet iş başında ne demeye zırt pırt ortamı geriyorlar? Katılıp katılmamak ayrı bir husus ama bir devlet olarak bu kadar küçük düşmeyi hak etmediğimiz kanaatindeyim.
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
tebrone |
sayın commodore burada yazan bazı insanlar ve meclistekiler. Herkes şov yapıyor. Birisi yazmış, ankete bakın herkes zinaya karşı. diğeri yazmış, halkımız böyle istiyor. Peki kardeşim, genelevlerin kapısına dikilin, pavyonların önünde bekleyin, tavernalara bakın, (disko ve barları saymıyorum, orada bekar insanların var olduğunu varsayıyorum)bütün erkekler, kadın peşinde. Normal şartlarda onlara da sorsanız zinaya karşılar. Peki kardeşim kim zina işliyor bu ülkede ya.
|
alisinkay |
Ankete hayır zina suç olmasın diyen %34'ün, %34'ü işliyor olabilir.Bir ankette siz açın.Hiç zina yaptınız mı diye?O sorunun yanıtını istatiksel olarak alalım.
70 milyonun %34'ü 23,8 onun da %34'ü 8 bundan genel olarak uygulanabilirlik açısından kadınların bir kısmını çıkardığım 5 milyon insan bu iyimser bir fikir.
İllere ve il başına düşen genelev ve hayat kadını sayısına baktığımızda da sizin gördükleriniz çok normal sayın tebrone.
Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz,
Vurulmuşum, vurulmuş düşmüşüm güpegündüz.
Şakağımdaki kansa, o benim gülüşümdür,
Namert sürünmektense, erkekçe ölüşümdür.
|
pinark |
Sayın tebrone;
Çok doğru söylüyorsunuz. Gerek bu anket genel tv lerden izlediğim diğer anketler sadece zina konusunda değil tüm konularda mükemmel olduğumuzu gösteriyor.
Halkımız zinaya karşı
Halkımız Televole Kültürü dediğimiz programları zinhar seyretmez (reytingler sahte!!)
Halkımız trafik kurallarına uyar
Halkımız silaha karşıdır.
Halkımız çok iyilikseverdir.
Ama bende anlamıyorum bu kadar suç bu kadar kaza (2003 istatistikleri sadece Türkiye'nin trafik kazalarının tüm Avrupanın 3 katını aştığını ortaya koyuyor yani rekor yetişilmesi olanaksız biçimde bizde!!) bu tip dizilerin peş peşe ve en iyi izleme zamanında gelmesi nasıl oluyor???
Seyreden yok kural ihlali eden yok demekki bir Türkiyr daha var bizden içeri...
Bilgi paylaşıldıkça çoğalır |
alisinkay |
Evet bir Türkiye daha var ve sabrı taşmakta olan bir TÜRKİYE,
Zinanın neden cezasız kalması gerektiğini çağdaşlıkla açıklamaya çalışan insanlardan sıkılan, ABD de seks özgürlüğünün bunalıma gittiğini gören ve ABD'nin ondan kurtulmaya çalıştığını gören bir Türkiye daha ve bu Türkiyede yaşayanlar kendilerine karşı çıkanların geriye dönük 10 ileetisine baktığı zaman sadece alıntı yazı ve sataşma görüyorlar.Pekçok gerçekte bilimsel bir açıklama yapamadan sadece suçlayıcı tavırla yazılanları gören bir Türkiye vr.Hukuki gerekçe isteyip, sıralanan gerekçelere bakmayın.Çağdaşlıktan ve saygıdan nasibini almamış insanları sadece izleyen ve henüz sessiz kalan bir Türkiye daha var.Bir fikir tartışmasında Doğu Türkistan tartışılırken neden hatayda ölen balıkları tartışmıyorsunuz diye düşünenlerin ama o tartışmayı kendisi de açamayanların Yaşadığı ülkeden farklı bir Türkiye daha var.Dünyadan gelişmelerden bi haber.Dünyanın bıktığı, anarşiyi yaratan özgürlükleri istemeyen.Herkesin her istediğini yaptığı bir yerde, kimsenin istediğini yapamayacağını gören bir ülke daha var.Ve tartışma kilitlendiğinde sadece kimliğine ve ülkesine saldırılmasından eleştiriden bıkan bir ülke daha var.Herşey ters gidiyor diye haykıranların, herşeyin ters gitmesinin tek sebebi olduğunu bilenlerin bir Türkiyesi daha var.
İstanbulda beyoğlunda gezip, internette yorum yapanların yanında.Köyünde taş fırınında devletine bağlı, ahlakına bağlı, kültürüne bağlı samimi dürüst ve ya sabır çekenlerin yaşadığı bir ülke var.Sessiz atın çitmesi pek olur derler.
Sessiz ama kocaman bir çoğunluk var.Tıpkı tvlerde üçbeş kendini bilmezin eylemlerini görüntüleyip.165 bin kişinin katıldığı bir topluluğu gözardı edenlere inat bir Türkiye daha var.
İnsan psikolojisidir.Siz mükemmelsiniz.Her söylediğiniz doğrudur.Ama gerçekten mükemmel olmak için çaba harcayanlar var.Sözlerim sivrileşmeye başladı.Forumlarda fikir beyan etmeyenlerin, sadece soru soran eleştiren gülenlerin yazılarına karşı daha fazla kibar kalamam.
Sevgili tebrone.Çay kuru gitmez diyen birine oğlancılıkla ilgili yazdığınız yazı ile zaten bana nasıl bir karakterde olduğunuzu gösterdiniz.Sizden başka kaç kişi bunu o anlamda yorumladı merak ediyorum.Sevgili pınark sizde, nasıl bir çevrede yaşıyorsunuz bilmiyorum.Umarım siz bahsettiğiniz gruba dahil değilsinizdir ve benim gerçekten hoşgörülü saygılı, diğer insanları da en az kendileri kadar düşünen diye tanımlayabileceğim gruptansınızdır.Lütfen birisini desteklerken o kişinin daha önce yazmış olduğu yazıları da inceleyin.Ne niyetle yazıldığını göreceksiniz.Umarım niyetide iyidir ve ben yanılıyorumdur.Ama gerçekten harika bir Türkiye ve Türk insanı daha var.Onlar sizi bulmaz.Onlar sizi aramaz.Onların size ihtiyacı yoktur.Onlar sadece temiz kalple doğruları göstermeye çalışırlar.Bundan yararlanmak sizin elinizde.Bazen insanlar çevrelerindeki ışıkları fark etmeyip, kargaları klavuz olarak seçebilir.
Bu yazımı kimsenin üstüne alınmasını istemiyorum.iki farklı insan grubunu tanımlamaya çalıştım, o kadar.ŞUNU DA SÖYLEMELİYİM ASLA ŞOV YAPMIYORUM.EĞER BUNLAR ŞOVSA VE GEREKÇELERİ BİLİMSEL DEĞİL TAMAMEN DE MANTIKSIZSA KARŞI TEZLERİNİZLE ÇÜRÜTÜN.HER BULDUĞUNUZ FIRSATTA SATAŞARAK DEĞİL
Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz,
Vurulmuşum, vurulmuş düşmüşüm güpegündüz.
Şakağımdaki kansa, o benim gülüşümdür,
Namert sürünmektense, erkekçe ölüşümdür.
|
tebrone |
sayın alisinkay, şahsımı hedef alan yazınız, maalesef beni üzdü. Diğer Türkiye'den bahsedelim o zaman. Yalnız öncelikle "zinanın Ceza Kanunundan çıkarılmasını" istemekle "zinayı savunmak" farklı şeyler. Bunu unutmayın.
Hukukçu olduğunuz zaman, adliyelerdeki kız kaçırma, tecavüz, tasaddi, vs. gibi suçların yoğunluğuna ve faillerinin kişiliğine bir bakın. Ne göreceksiniz. Sizn yadığınız gibi, bu insanların hiçbirisi beyoğlunda entel takılan insanlar değil. sorarsanız onlar da manevi değerlere sahipler. Kendi kızkardeşini sokağa salmayan insanların, genelev ya da pavyondan dost tuttuklarını da göreceksiniz.
Aile içi cinselliğin boyutları, ahlaki gerekçelerle tartışılmıyor. Ama evden kaçan kızların, "hadi ben gideyim de orospu olayım" diye mi kaçtığını sanıyorsunuz.
Ya da kapalı toplumlarda dul olmanın, (salt dul olmak bile yetiyor) bir handikap olduğunu ve mahallenin gözünün onda olduğunu hiç gözlemlediniz mi? Ya da kırsal kesimde hayvanların bu işe alet edildiğini bilmiyor musunuz.
Çay kuru kuru gitmez esprisi(ama sadece bir espriydi) benim değil. Orada, eczaneden çayın yanına gidecek birşeyler alalım diye başlatılan bir muhabbetin devamıydı. Yarası olan gocunur.
sizin türkiyenize sorun bakalım, evli olmayan kızları başka bir erkeğin evinde birkaç gün misafir kalıyorlar mı?
|
tebrone |
Aile içi şiddet giderek artıyor
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaptığı araştırmaya göre, aile içi şiddet her geçen yıl artıyor.
NTV
4 Haziran 2004— Son iki yılda aile içi şiddetin tırmanışa geçtiği belirtilen araştırmada, şiddete en çok da kadınların maruz kaldığı tespit edildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü’nce yapılan bir araştırmada son dört yılda aile içi şiddete yönelik 17 bin 505 olay meydana geldi. Bu olaylarda 8 kişi öldü, 10 bin 914 kişi yaralandı ve 18 bin 932 kişi de yakalandı.
EN ÇOK KADINLAR ŞİDDET GÖRÜYOR
Yapılan araştırmada aile içi şiddetin özellikle son iki yılda tırmanışa geçtiği belirlendi. 2004 yılının ilk dört ayında 2 bin 95 aile içi şiddet olayının meydana geldiğine işaret edilen araştırmada, en çok kadınların şiddete maruz kaldığı ortaya çıkarıldı.
Buyrun bilimsel tartışmayı başlatalım.
|
alisinkay |
Şartların ne olduğunu bilmeden az önce misafirime de sataştınız, bilmiyorum farkında mısınız.Sadece zina konusu olsa sorun değil, tartışmaya devam ederim.Ama okuyabildiğiniz tüm yazılarda benzer şeylerle karşılaştım.
Türkiyede olan olayları biliyorum.Ama bir oran veremezsiniz.Ama söyleyiş tarzınız o haldeki Türkiyenin çoğunluğu o anlattıklarınız gibi bunu asla ama asla kabul etmiyorum.Pınark de öyle demiş.Türkiyedeki çoğunluk sizin gördüğünüz değil.Halkımızın % kaçı adliyelik oluyor sanıyorsunuz.Biraz vicdanlı davranın Antalya yada İstanbul böyle diye heryerin böyle olması gerekmiyor.Olmadığını da biliyorum.Ne dünya yaşadığınız yer kadar küçük neden Türkiye halkımızın çoğunluğunun o yapıda olduğunu nasıl gösterdiniz.Anketi söylememi eleştiren arkadaşımız.Bu anket mükemmellik anketi değil.Ankete katılanların çoğunluğu zinanın cezası olsun istiyor mu istemiyor mu?Bir tartışmada soru soranlar ancak tv kanallarında reyting peşinde boş konuşanlar olur.Bir fikir tartışması var.Yasal dayankları sosyal dayanakları sıraladık.Ankete katılanlar somut bir veri, elbette dikkate alınmalı.Şimdi bu anket doğruyu söylemiyor diyorsunuz.Unutmayın bu ankette sadece bir kez oy kullanılabiliyor.Yani ben her gün girip zina ceza olsun diye oyda kullanamıyorum?Tek bilgisayardan tek oy.Şimdi elinizde anket varsa yayınlayın sonucu görelim.Evden kaçan kızlar nasıl kaçıyor.Sizce aile içi Cinsel istismardan.Bence güvenilmez birinin peşine takılıp reşit olmadan kaçıyor.Ardından da hamile kalıp, yada kalmadan uğruna ailesini terk ettiği kişi tarafından sokağa atılıyor.Ama oran verirseniz unutmayın.Bu ülkenin 70 milyon vatandaşı var.Çoğunluk dediğinizde 35 milyondan fazla olmalı.Bu sayının yarısı bile bir ülkeyi mahvetmeye yeter de artar bile
"AKILLI KONUŞUR, ÇÜNKÜ SÖYLEMEK İSTEDİKLERİ VARDIR; APTAL KONUŞUR, ÇÜNKÜ KENDİSİNİN BİR ŞEYLER SÖYLEMEK ZORUNDA OLDUĞUNU SANIR." |
Av.Fırat Bayındır |
Arthur Koestler'in 13. kabile adlı kitabında anlatılan ve 740 yıllarında Hazarların,Oğuzların bulundukları bölgelerde yaptığı gezilerde tuttuğu notlar, o dönemin Türk toplumlarının hayatını kısmen açıklayabiliyor. Aynı zamanda Arap toplumunun bakış açısıyla Türk Toplumlarını anlatması, her iki toplumun değer yargılarındaki farklılığı göstermesi açısından da ilginç.
" Oğuzların bir karar alırken uyguladıkları demokratik yöntemler ise dinsel ve totaliter bir sarayın elçisine daha da şaşırtıcı gelmektedir. A.K."
" Bunlar deri çadırlarda oturan göçebe insanlar. Bir süre bir yerlerde kalıp sonra başka yerlere gidiyorlar.Yol üstünde bunlara ait çadırların her yanda kurulu olduğunu görüyoruz.Yaşayışları güç,ama kendileri de yollarını yitirmiş eşekler gibi davranıyorlar.Onları tanrıya bağlayan bir dinleri yok.Mantıklarını da kullanmıyorlar.Hiç bir şeye tapmıyorlar.Başlarındakine BEY diyorlar.İçlerinden biri BEY'e danışmak istediği zaman ona gidip "bey,falanca işet ne yapayım?" diye soruyor.Ne yapacağına aralarında yaptıkları toplantıda hep birlikte karar veriyorlar.Ama kararı verip uygulamaya geçecekleri zaman,içlerinden en basit, en aşağılık olanı bile ortaya çıkıp karara kariı gelebiliyor. (İbni Fadlan)
"Oğuzların ve öteki kabilelerin cinsel davranışları bu gözlemciye göre bir serbestlik ve vahşilik karışımıdır. (A.K.)
"Kadınları,ne kendi erkeklerinin ne de yabancıların yanında peçe kullanıyorlar.:vücutlarını da örtmüyorlar.Bir gün bir Oğuz'un evinde oturuyorduk.Karısı de yanımızdaydı.Biz konuşurken kadın bir ara vücudunıun görünmemesi gereken bir tarafını açıp kaşıdı.Hepimiz gördük.Hemen ellerimizle gözümüzü kapatıp "Allah'ım sen bize günah yazma" diye yakardık.Kocası güldü,çevirmenimize şunları söyledi: "Sizin önünüzde açılmamızın nedeni, gördüğünüz halde kendinizi tutmayı öğrenesiniz diyedir.ÇÜNKÜ ULAŞAMAZSINIZ.Böyle olması, gizli olup da elde edilebilir olmasından daha iyidir." Zina bu insanlara ÇOK YABANCI.Ama birisinin zina işlediğini öğrenirlerse onu iki parçaya ayırıyorlar. (İbni Fadlan)
ceteris paribus |
fecter |
Bence zinanın suç olup olmaması gerektiği konusunu hukukçu olmayan (en azından hukuk tekniğini bilmeyen) kişilerle tartışmak faydasız.Zira olaya çok popülist yaklaşılıyor.Cemil Çiçek'in de dediği gibi ''tartışmalar hukuki zeminden uzaklaştı''.''Devletin yatak odasında işi ne'' deniyor.Çok saçma bir düşünce tarzı.Yatak odasında karınızı/kocanızı öldürseniz yahut müessir fiilde bulunsanız devlet oraya girmeyecek mi?
Tespit ettiğim bir diğer husus da zinanın suç olmaması gerektiğini şiddetle savunan kesimin ''evlilik içi tecavüz''ün ağır cezayı müstelzim bir suç olması konusunda avaz avaz bağırdıklarıdır...
Bu ne perhizdir,bu ne lahana turşusu?Hani devlet yatak odasına girmesindi? Korunan hukuki menfaat konusunda bir arkadaşımız olaya aynen baktığım yönüyle bakmış.Basit bir sövme cürmüne maruz kaldınız diyelim ki,öte yandan eşiniz zina yaptı.Hangi durumda hukukun sizin akıl sağlığınızı (ki bunu da vücut tamlığı mefhumu içinde idrak ediniz) korumasını istersiniz?Birinci diyen varsa ve evliyse bence gözden geçirmesinde fayda var hislerini
quid pro quo |
commodore1tr |
Yorumlar haricinde ankete şuan için 3960 oy gelmiş ilk bakışta yorumlamaya göre suç olmasın diyenlerle ceza şart diyenler başa baş ( 35,8 e 35,9) gibi görünsede neticede daha ağır bile cezalandırılmalı vede etiğe aykırı iken hayret nasıl ceza olmaz diyenlerde ceza istediği açık olduğundan neticeden ankete katılanların %61 i bu edimin cezası olması gerektiğini 35,8 i cezası olmadığı gerektiğini 3,2 side kendisini hiç ilgilendirmediğini belirtmiş.
Hukuk devleti olarak malumunuz hep birlikte kanunlara uymak zorundayız ama tartışmalarında hiç bitmeyeceği aşikar değişen gelişen toplum ile gelenek görenek etik in buna uyumu sancılı geçişlere sebebiyet verebilmektedir. Hali hazırda uygulanan sistemimizde zina artık bir ceza alınması gereken bir edim değildir. Yani ortada başka bir suç unsuru yok ise salt zinadan herhangi bir ceza alınması artık söz konusu değil sadece boşanma ve tazminat nedeni olabilir ki tazminatta bir nevi maddi cezalandırma yöntemi olduğu kabul edilebilir.
Kesin bildiğim şu varki bir kuralın yazılı olup olmaması uygulanıp uygulanmaması ile eşdeğer değildir. yani zina suç iken işlenmiyorduda şimdi işlenecek demek abesle iştigaldir. Bu kişilerin etik ve aile değerlerinin bir yansımasıdır bence. (gerçi dün tv de bir kimyager bu işin kimyasını çözmüş anlatıyordu yoğurt et ve sabze yiyen erkekler dışarı bakmazmış.....) Kişilerde ahlaki edimler tam gelişmiş ise zaten aile içi şiddet dahil zina gibi edimlerin azalacağına inanıyorum ben Yanlız çok ilginçtir burada dikkat ediniz ısrarla etik diyorum eğitim demiyorum.. Forbes dergisi dahil hemen hemen tüm büyük dergi ve gazetelerin yaptığı anketlerde Türkiyede dahil eğitim etik ilginç şekilde nedense ters çıkıyor örneğin aile içi şiddette eşini döven kocalar bakımından Türkiyede %35 üniversite mezunu eşini döverken eğitimsizlerde bu oran sadece %2 de kalıyor. Aynı şekilde evli iken başkasıyla ilişki kuranlarda oran çok daha yüksek çıkıyor. Bunuda eğitimli kişilerin kariyer ve iş korkusu ile aşırı stresine bağlıyorlar. ( Nasıl bir stresse adam iş kaybetme korkusuyla gidip başkasıyla yatıyor vede rahatlıyor) Yani aslında iyiki şu STRESS var diyesi geliyor insanın ne olursa at suçu onun üzerine gitsin....
Bu vesile ile ankete katılan katılacak olan tüm değerli üyelere yorumları ile farklı bakış açısı sunan herkese çok teşekkür ederim ve kesinlikle biliyorum ki bu ve buna benzer tartışmalar daha çok sürüp gidecek ne zamana kadar mı??? Toplum ve birey gerçekten TOPLUM VE BİREY olana kadar.
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
commodore1tr |
Her ne kadar konuyu kismen kapatmis olsakta gelismeler bunun böyle olmadigini ispatladi (cinayetlerdeki artis v.s ) ancak konumuz bu degil...
Sorun sudur zina neden sadece erkeklere mahsus algilaniyor ? Son günlerde konusyugum herkes aldatmayi erkege yükledi...
Eger erkekte bir anormallik yokise ( escinsel ölü ile iliski veya hayvanla v.s) erkek esini kimle aldatiyor ? Aldattigi kadin evli ise oda kocasini aldatmis olmuyor mu? Bu suç veya degil her neise neden etken erkek diye erkege kalmis oluyor?
Lütfen özellikle kadin üyeler yanitlarsa sevinirim... |
mkdep |
zinanın çok hararetli tartışmalar sonucu yeni yasada da suç olarak düzenlenmemiş olması sanki zinanın meşru bişeymiş gibi algılanmasına yol açmış olabilir. bizim ülkemiz bu duruma ne kadar müsait idi de bu böyle oldu.yani zina suç olmaktan çıkarıldı. ya da suç olarak düzenlenmedi. bir şeyin kanunda suç olarak düzenlenip düzenlenmeyeceği tarşışma götürüyor ise aslında o şey temelinde bir suçu teşkil ediyor demek değil midir. öyleyse temelinde suç olan bir fiilin kanuna suç olarak girmesi kadar doğal birşey yoktur. vicdanları rahatlatacak bir düzenleme yapılmamıştır.Medeni kanunda boşanma sebebi olarak kalmış olması koruyucu bir hüküm gibi gelse de aslında medeni kanundan da çıkarılmalıydı... |
alisinkay |
halka uygulanan yasaların halkın genel iradesini yansıtması gerekir.Malesef zina konusunda bunu göremedik |
commodore1tr |
Evet kamuda bukadar ciddi tartışma yaratan ancak bir türlü uzlaşma sağlanamayan bu konu nedense sadece DİN olarak algılanan bazı kesimlerce çok sert eleştirildi. Ne hikmetse AKP doğru yanlış ZİNA nın ceza olmasını isteyen güç olarak lanse edildi.
Kesin bir gerçek varki oda kadın erkek farketmez insanın evlendikten sonra başkasıyla kurduğu ilişkinin ne menem bir iş olduğunun algılanmasına dayanmaktadır. Bozulan ekonomik durum değişen etik değerler bazıları için 'önüne gelenle yatmayı' hoş göstersede korunması gereken bazı değerler göz ardı edildi.
Zinaya getirilen hapis cezasının bence tam anlaşılamadığından kaynaklanan bir kaos yaşandı. Formlara yazan değerli üyeler 'iki kişi birbirini seviyorsa neden hapis olsun?' yaklaşımına bu tersine yaklaşım neden oldu gibi geliyor bana.. Aslında bir erkek veya kadın başka kollarda başkalarında mutluluğu ve hayatı arıyorsa var olan evlilik zaten bitmiş durumdadır. Buradaki sorun aslında buradan çıkıyor. Bitmiş bir olayı yaşatmak için niçin habersiz gizli başkasıyla olunur? Dürüstçe boşan sonra ne zina olsun nede başka bir şey.. Zinanın boşanma nedeni sayılması kanununumda (şimdiki) aslında daha garip kişiler zinadan önce boşanmalıdır ki aldatma neden gibi algılanmasın... Zina zaten bitmiş bir kavramın neticesidir ne nedeni olacak ?
Kaldıki ille zina yapanın hapis ile cezalandırılması da gerekmemekteydi.. Ciddi manevi tazminat v.s v.s gibi değişik yaptırımlarda olabilirdi.. Yani olay bir halt yenecekse kişinin iki kere düşünmesi gerektiğinin vurgulanmasıydı. Kanun koyucu bizim ülkemizde bir çok kanunda olduğu gibi buradada 'caydırıcı 'değil yapıldığında 'ödenebilir' olmasını ön plana çıkardığından böyle bir saçmalık yaşandığını sanıyorum....
Avrupa ülkelerinde zina suç değilmiş.. olabilir aferin onlara ama okur yazar oranıda orada %99 larda ve işsiz kariyersiz ne kadın ne erkek neredeyse yok devlet halkını koruma altına almış işsizlik maaşı Ülkemizdeki bir çok ücretlinin maaşından çok.. Kişi başına düşen milli gelir ise 20 binli düzeylerde.. Bizdeyse dolar düşerse 4 binli çıkarsa 2 binli rakamlarda... EE bu güvencelerle donanmış bir avrupa ülkesi vatandaşıyla sadece bir kanunda mı eşit olunca avrupalı oluyoruz???? |
Av.Tayfun Eyilik |
gazetecilerin ve yazarların bu günlerde ceza yasanına karşı geliştirdikleri tavrı görüyormusunuz.
Ceza yasası tasarısı toplumun tüm kesimlerinin incelemesine tartışmasına imkan tanıyacak uzunca bir süre durdu.
basının şimdi zırladığı hükümler o zamanda vardı ama onlar zinayı tartışmayı tercih ettiler ya da birileri bilerek zina konusunu gündemin ust sıralarına taşıdı
yasa çıktıktan sonra hatta yayımı tarihine geldiğinde uyandı bazıları ....
Ne güzel değil mi ! ... |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 09:00:32 |