 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
sevgi kaşıkları |
commodore1tr |
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: "Sevginin sadece
sözünü edenlerle, onu
yaşayanlar arasinda ne fark vardir?"
"Bakin göstereyim" demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden
gönüle indirememiş
olanlari çaðirarak onlara bir sofra hazirlamiş. Hepsi
oturmuşlar yerlerine.
Derken tabaklar içinde sicak çorbalar gelmiş ve
arkasindan da, derviş
kaşiklari denilen bir metre boyunda kaşiklar.
Ermiş "Bu kaşiklarin ucundan tutup şöyle yiyeceksiniz"
diye bir de
şart koymuş. "Peki" demişler ve içmeye teşebbüs
etmisler. Fakat o da
ne? Kaşiklar uzun geldiðinden bir türlü döküp
saçmadan
götüremiyorlar
aðizlarina. En sonunda bakmişlar beceremiyorlar,
öylece aç
kalkmişlar sofradan.
Bunun üzerine "Şimdi..." demiş ermiş. "Sevgiyi
gerçekten bilenleri çaðiralim
yemeðe." Yüzleri aydinlik, gözleri sevgi ile
gülümseyen işikli insanlar
gelmiş oturmuş sofraya bu defa. "Buyrun" deyince her
biri uzun boylu
kaşiðini çorbaya daldirip, sonra karşisindaki
kardeşine uzatarak içmisler
çorbalarini. Böylece her biri diðerini doyurmuş ve
şükrederek kalkmişlar
sofradan."Işte" demiş ermiş: "Kim ki hayat sofrasinda
yalniz kendini görür
ve
doymayi düşünürse o aç kalacaktir. Ve kim kardeşini
düşünür de
doyurursa o da kardeşi tarafindan doyurulacaktir.
Şüphesiz şunu da
unutmayin; hayat pazarinda alan değil veren
kazançlidir herzaman..
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
romantic |
BIR BİLENE
SORMUŞLAR...
Sormuşlar bir bilgine: HAYAT ne? diye
Demiş bilgin; iki yönlü bir yol devam eder bilinmeze.
Sen görmemezlikten gelsen de vardır bir yoldaş her köşesinde
Bazen çıkarsın zorlukla dar bir yokuştan, bazen de aşarsın dertleri
sanki uçuyormus gibi inerek buradan.
Peki, SEVGİ nedir? demiş biri
Kalbine sığmayacak kadar geniş,
Dedikodusunu yapamayacağın kadar temiz,
Kokusunu alamayacağın kadar uzak
Hayal edemeyeceğin kadar yakın...
Ya KORKU nedir? diye atılmış diğeri
Bir yağmur damlasındaki barut kokusu.
Belki de saklanılan bir hayal yontusu
Ya bir miniğin haykırışı,
Ya da yüreği yaralı bir kuşun feryadı....
Peki ya UMUT nedir, nerededir? diye atılmış bir umut avcısı.
Bilinmezde değildir bilirim, demiş yerini kaygılı ve tasalı.
Aradın boşuna heryeri ama unuttun en kolay yeri besbelli
Bunu derken işaret etti insanın en derinden yaralanan yerini...
Peki DOST kimdir? diye sormuş biri.
Demiş; paylaştın mı sevgini, korkunu, ümidini ve yenilgini,
Verdin mi desteğini, sordun mu halini,
Yolladın mı yüreğini, ağladın mı onun gibi.
Hissettin mi SEVGİYİ? demiş diğeri.
Bilgin demis:
Karşılığı olmadan verilir mi hiç yürekteki sevgi?
SEVGİ DEDİĞİN; tek bir ruhun, iki ayrı bedende
dirilmesi...
|
Lawless1 |
Bizde de ne kadar cok Nasreddin Hoca varmis yani.. :) Herkeste bir hikaye. :)))
|
romantic |
HİÇ HAYALLERİNİZDEN SIFIR ALDINIZ MI ?
Bu öykü, çiftlikten çiftliğe, yarıştan yarışta koşarak
atları terbiye etmeye çalışan gezgin bir at terbiyecisinin
genç oğluna kadar uzanır. Babasının işi nedeniyle
çocuğun orta öğretimi kesintilere uğramıştı.
Orta ikideyken, büyüdüğü zaman ne olmak ve yapmak
istediği konusunda bir kompozisyon yazmasını istedi hocası..
Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine
sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir
kompozisyon yazdı. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlattı.
Hatta hayalindeki 200 dönümlük çiftliğin krokisini de çizdi.
Binaların, ahırların ve koşu yollarının yerlerini gösterdi.
Krokiye, 200 dönümlük arazinin üzerine oturacak 1000
metrekarelik evin ayrıntılı planını da ekledi.
Ertesi gün hocasına sunduğu 7 sayfalık ödev,
tam kalbinin sesiydi.. İki gün sonra ödevi geri aldı.
Kağıdın üzerinde kırmızı kalemle yazılmış kocaman bir
"0" ve "Dersten sonra beni gör" uyarısı vardı.
"Neden "0" aldım?" diye merakla sordu hocasına, çocuk..
"Bu senin yaşında bir çocuk için gerçekçi olmayan bir hayal"
dedi, hocası.. "Paran yok. Gezginci bir aileden geliyorsun.
Kaynağınız yok. At çiftliği kurmak büyük para gerektirir.
Önce araziyi satın alman lazım. Damızlık hayvanlar da
alman gerekiyor. Bunu başarman imkansız" ve ekledi:
"Eğer ödevini gerçekçi hedefler belirledikten sonra yeniden
yazarsan, o zaman notunu yeniden gözden geçiririm."
Çocuk evine döndü ve uzun uzun düşündü. Babasına danıştı.
"Oğlum" dedi babası "Bu konuda kararını kendin vermelisin.
Bu senin hayatın için oldukça önemli bir seçim!."
Çocuk bir hafta kadar düşündükten sonra ödevini hiçbir
değişiklik yapmadan geri götürdü hocasına..
"Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin" dedi..
"Ben de hayallerimi..".....
O orta 2 öğrencisi, bugün 200 dönümlük arazi üzerindeki
1000 metrekarelik evinde oturuyor.
Yıllar önce yazdığı ödev şöminenin üzerinde
çerçevelenmiş olarak asılı.
Öykünün en can alıcı yanı şu: Aynı öğretmen,
geçen yaz 30 öğrencisini bu çiftliğe kamp kurmaya getirdi.
Çiftlikten ayrılırken eski öğrencisine "Bak" dedi,
"Sana şimdi söyleyebilirim. Ben senin öğretmeninken,
hayal hırsızıydım. O yıllarda
öğrencilerimden pek çok hayal çaldım.
Allah' tan ki, sen, hayalinden vazgeçmeyecek kadar inatçıydın."
|
Bugünün tarihi: 03/05/2025 08:51:45 |