| Kredi Kartı Haksızlığı |
| g_onzales |
Sayın Arkadaşlar;
Bir bankaya kartımın limiti olan 900.000.000.-TL'sı ana para borcum vardı. 2003 yılı eylül ayına kadar kredi kartımın ödemelerini yapıyordum. Diğer tarafdan başka bankalara olan borçlarımdan dolayı üç banka ile icralık oldum. Fakat o borçları icra dosyalarını kapatarak ve ibranamelerimi alarak boçlarımı kapadım. bu sırada 900.000.000.-TL'lık ana para borcum olan bankanın borcunu kapatamadım. Şu anki borcum yaklaşık olarak 4.000.000.000.-TL'sıdır. Sorularıma gelince;
1- Geçen yılın Eylül ayından beri faizleri hesaplarsak bu kadar ana para borcu edermi? (Aylık Faiz oranını %9 olarak kabul edelim.)
2- Şimdi hergün avukat beyler veya bayanlar arayarak alacakları olan anapara 4.000.000.000.TL'sını icra yoluyla alma yönüne gideceklerini belirtiyorlar. Fakat Bu 4.000.000.000.-TL'sını ödeyeyim mi? Yoksa Tüketici Mahkemesine mi vereyim?
3- İcraya verirlerse tahminen 4.000.000.000.-TL'sı anapara borcu ile vererek temerrüt faizi işletecekler. Fakat ben bankadan 900.000.000.-TL'sı kredi kartından nakit oalrak çektim. temerrüt faizi işleteceklerine eminim. Zaten icra dosyası açıldıktan sonra kapanması için bu parayı ödemem gerekiyor. Sizlerce ne yapmam gerekiyor?
Sizden bilgi alınca bankaya gidip hesap eksteresi almak istiyorum. 2003 Aralık ayından sonra adresime ekstre gelmemiştir. Hesabımı 2003 aralık ayında kat ettiklerini zannediyorum.
4- Bankaca Hesap kat edildikten sonra temerrüt faizi işletile bilir mi?
Ben bu parayı ödemek istiyorum. Fakat söyledikleri rakam gerçekten çok fazla. anlaşma yoluna gittim. anlaşmak istemiyorlar. Sadece 300.000.000.-TL'sı borçtan düştüler. 3.700.000.000.-TL'sını ödeyen 4.000.000.000.-TL'sını öder. Bence bu bankaların yapmış olduğu haksızlıktır. Benim bildiğim kadarıyla Hesap kat edildikten sonra icraya verilir ve bu tarihten sonra temerrüt faizi başlar ama bunlar önceden temerrüt faizi işletip sonradan bir daha almak istiyorlar
Bana yardımcı olur musunuz?
Ne yapmak gerekiyor?
|
| ali koratli |
En başta avukat olmadığımı belirteyim.sadece sağduyu ile durumu kestirmeye çalıştım.yanılgılar bana ait.
yazdıklarınızdan anladığım şu ana kadar diretmekte haklı olduğunuz ama çok karışık bir anlatımınız var.
-tam olarak kredi kartınızdan nakit çektiğiniz tarih nedir.yani diyelimki tam 1 yıldır 1milyarı kullanıyor iseniz o tarihden itibaren ilgili bankanın kullandırdığı tüketici faizine göre hesapladığınız faizi bu borca katın bunada ekstradan ceza olsun diye kendiliğinizden birde %10 ekleyin işte bankanın kredi kartı borcunuz için sizden talep edeceği maksimum rakam.
bu hesabı önlerine koyun başkada bir kuruş vermem deyin eğer üzerinize kayıtlı kolay ulaşılabilir varlığınız yoksa(ki normalde adletli olsalar şeker gibi ödeme anlaşması ama..) mecbur kabul edeceklerdir.
-sanırım sizde bu ihtitaflı mevzuudan kurtulmak istiyorsunuz ve bunu bir şekilde bankanın kurt-çakal karışımı avukatlarına hissettirmişsiniz.eğer icraya verilmeyi göze alıyorsanız çıkarınız sonuna kadar blöflerini görmemekde.biraz geri çekilin onlar sizi arıyacaktır
-ama icraya mal beyanında bulunduğunuzda üzerinize kayıtlı mal varlığınız olduğunu veya iyi gelirli bir işinizin olduğunu kestirmişlerse durum başka
-talep ettikleri rakamı kesinlikle vermeyin derim.ama onları alt edecek bir formül için bu formda dolaşan hukukçu bir arkadaş tam doğru bir tavsiyede bulunabilmeli anlatımınız karışıksada konunuz aslında çok basit.
kolay gelsin
|
| commodore1tr |
Öncelikle bu konuda yazılmış olan diğer formları incelemenizde ve özellikle Kredi kartı borçlarında zaman aşımı var mı? isimli formu dikkatlice okumanızda fayda var diyorum.
Sayin alikoratli arkadaşımızın dediği gibi şunu yapın üzerine %10 da ekleyin gibisinden basit bir işlem olsaydı bu kadar çok mağdur olmazdı gibi geliyor bana.
Kredikartlarının kullanımı ile sizin olayınız biraz farklı kredi kartlarının amacı sizin aldığınızbir mal veya hizmetin kartla ödenerek size belirli bir sürekazandırmaktadır. ( Taksit olayı hariç ) Ancak sizanladığım kadarı ile kredi kartınızı bu hizmet için değil direk nakit için kullanmışsınız. Dolayısı ile nakit para çekiminde banka nakim çekim ücreti aldığı gibi bu paranın faizide çekim gününden başlar. ( Normal kullanımda ise son ödeme tarihinde ödemezseniz hesap kesim tarihinden itibaren başlar.) Sizin olayınızda aslında bence iki aşama var iyi bir avukatla konuşmanızda çok büyük yarar vardır. Şöylesineki tarihini tam hatırlamıyorum ama sizin kredi olayınız tam ortalıyor olabilir. Eskiden kredi kartlarının asgari yani en az ödeme tutarını dahi ödemezseniz onun farklı bir maddi cezası vardı sonradan bunu kaldırdılar her ne şekilde olursa olsun normal faizdışındabir ödeme alınamayacağını hükme bağladılar. Büyük bir olasılıklasizde iki durumda var. Ben kişi lehine olan kanunların geçmişe işleyeceğini biliyorum eğer kanunda özel bir tarih belirtilmedi ise..
Normal hesaplamalarda avukat arkadaşlarınyazdıklarından yanlışanlamadı isem senelik %50 faiz üzerine çıkamıyorlar. ( amabüyük olasılıkla bu yüzde elli ay başınabileşik faiz olarak hesaplanıyordur ) Ancak bunun la ilgili olarakta yukarıda yazdığım formda ruhan isimli üyenin şikayeti var. o formu mutlaka okuyun.
Dediğiniz tarihler doğru ise 900 milyonun 10 ay içerisinde 4 milyar olması çok anormal siz bankadan tam hesaplama dökümünü isteyin ve bence mutlaka bir avukata danışın Ali koratli arkadaşımın tavsiyeleri pek sağlıklı ve uygulanabilir değil gibi geliyor bana durduk yere hukuki bir sorun almadan bir avukata danışın derim ben...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
| Av.Feyz Pazarbaşı |
Alıntı:
Alıntı yapılan üye ; ali koratli:
-sanırım sizde bu ihtitaflı mevzuudan kurtulmak istiyorsunuz ve bunu bir şekilde bankanın kurt-çakal karışımı avukatlarına hissettirmişsiniz...
Sayın ali bey bu tabiriniz hiç hoş değil. Tamam bankalar çok fahiş faizler istiyorlar. Ve kanımca çoğu zaman haksızlar. Peki sayın mudiler sözleşme imzalarken neden okumazlar ve neden boş alanları doldumadan imzalarlar?
Neden kaynağı uhdesinde olmayan parayı harcayıp sonra da buna şaşarlar?
Lütfen biz önce kendimizi tüketici olarak terbiye etmeliyiz.
Diğer hususlardaki sorularınızın cevabı forumlarda ve sayın commodorun cevabında var ben tekrarda fayda görmüyorum.
NOT: Bu tip ihtilafları olanların HESAP KAT IHTARNAMELERINE ITIRAZ ETMELERI GEREKMEKTEDIR.
Saygılarımla.
https://www.hukuki.net |
| ali koratli |
Hukukçunun görevi sömürü sistemini usallaştıracak yorumlar yapmak değildir.Kredi kartının kullandırılmasında özel amaç ne olursa olsun sonuçda banka tüketicinin eline bir silah veriyor.bu öyle bir silahki hiç bir tüketim toplumuna dahil birey yeri geldiğinde bu silahı kullanmakdan imtia edemez.
yani elinde bir kullanılabilir kredi kartı olan yeri geldiğinde kaçınılmaz bir şekilde bu kartı nakit ihtiyacı içinde kullanacaktır.
burda devlet kamu otoritesi yada kanun yapıcılar vatandaşın bankalar nezdinde sömürülmesini önleyecek yasal düzenlemeyi yapmakla hükümlü olmalı.
Hiç bir kredi kartı faizi tüketici faizinin üstünde olamaz.
ve bu hükmü hiç bir özel anlaşma bozamaz.
bankalar her önüne gelene tüketici kredisi kullandırmıyor ve kredi kartı vermiyor(özelliklede sağlam kefiller ve garantiler edinmeden) sonuçda tüm bankalar en büyük kazancı tüketici kredileri ve gecikmişde olsa kredi kartı faizleri tahsilatından sağlıyor.
sayın avukat arkadaşlar tutup incelesinler bankaların en büyük gelir kaynağı
ihtilafa düştükleri iş adamlarının tahsilatında zorlandıkları kredi geri ödemelerinden değil(ki bu husus hem sistem tarafından yasalarla düzenlenmiştir hemde banka sürekli müşterisi olan büyük işyerlerine uzlaşmacı ve töleranslı tutum takınır.mesela temerrüt faizi işletmez mevcut faiz gelirinden indirim yapar yeni ve daha uzun kredi sözleşmesi düzenler falan filan)
tüketici kredileri ve kredi kartı faiz geri ödemelerinden sağlıyorlar.
ve sanıldığı gibi bankaların kredi kartı batak sorunu yok aksine kredi kartı sahibinden tahsilat yapamasa bile kefillerden tahsilat yapabiliyorlar.
sistem bankalar nezdinde tıkır tıkır işliyor ve hatta söylenen o ki temerrüte düşmüş kredi kartı tahsilatlarından sağladıkları aşırı faiz nedeniyle temerrüte düşülmesinden nerdeyse memnuniyet bile duyuyor oldukları.çünkü icra tehditiyle ya kart sahipleri ya kefillerinden nerdeyse sıfır bir fire ile istedikleri tahsilatı yapabilmelerine olanak sağlıyan şimdiki yasal düzenlemeler ve vatandaşın şaşkınlığı işlerini kolaylaştırıy
tüketici karşısında kolay lokmadır.en başta haddinden fazla tüketmiş gelirinden fazla harcama yapmış olarak gözüktüğünden ve ödeme güçlüğü yaşadığından kendi vicdanında ve kamu öününde suçludur.
oysaki işadamı sözde bu ülke için istihdam için üretim için ödeme güçlüğü çekerek
kredi faizlerini ödeyememiştir!
devlet devülüasyon yapmış parası pul olmuş,enflasyon karşısında reel geliri azalmış,yıllardır sorunsuz giden işleri bozulup gelirsiz kalmış veya işyeri kapanmış işsiz kalmış bu ve benzer durumlarda dolayı ödeme güçlüğü yaşıyan tüketici yinede mağdur olarak görülemez.
kullandığı kredinin ödemesini aksattığı için basiretsizlik yapmış olarak görülür.
aslında amacım tüketim ekonomisi içerisinde sistemin en büyük aracı olan kredi kartlarının sistemle olan örtüşmesinde makul ölçü aramak veya tüketicilerin açmazlarında taraf olmak değil.
ama oyunun kurallarına göre bile oynandığında açık bir oyun ihlalinin suistimalin sayın avukat arkadaşlarca yanlış yorumlanmasına dikkat çekmek.
üstelik sisteme dahil olan avukat arkadaşlarda kredi kartı kullanıcısı olarak
durumu bizzat yaşayor olmalılar.
sorun sanıldığı gibi KREDİ KARTI MAĞDURİYETİ DEĞİLDİR.
sorun bankalar ve finans kuruluşlarının karşısında tüketici haklarının kullanabilirliği için özel sözleşme hükümlerinin üstünde bağlayıcı hükümler(yasa madeleriyle) sağlanması ve bunun banka ve finans kurumlarınca İHLAL EDİLMESİNİN ÖNÜNE GEÇİLMESİ SORUNUDUR.
yani kredi kartı kullanımının her bankaya özel sözleşmesi ve faiz uygulaması olmamalı genel geçer sözleşme hükümleri ve faiz uygulaması olmalı.
SPK,BDDK veya benzer kurumlarda mesela KREDİ KARTLARI DENETLEME KURULU gibi idari yapılar oluşturularak böylece denetlenmeleri sağlanmalı vatandaşların şikayetlerini ileteceği ve idari soruşturma yetkisi olan bir merkeze bağlanmalı.
sorun şimdiki gibi sadece icra dairelerine ve İİK ya havale edilecek boyutta bir sorun değildir.
ONMİLYONLARCA(KULLANICI) TÜKETİCİYİ VE MİLYARLARCA DOLARLIK İŞLEM HACMİNİ İFADE EDEN BİR EKONOMİK ENSTRÜMAN BU KADAR BARİZ BİR BAŞIBOŞLUĞA TABİ OLAMAZ OLMAMALI.
|
