 |
08/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Adli Tatil |
Av.Feyz Pazarbaşı |
Yargılamayı hızlandırmak için Adli Tatil süresinin Bir aya düşürülmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
[url="https://www.hukuki.net/showthread.php?2000"]İlgili forum[/url]
https://www.hukuki.net |
Av.Feyz Pazarbaşı |
Adli tatilin kısaltılması hakkındaki Adalet Bakanlığı'nın hazırladığı kanun taslağına göre, adli tatil 5 Ağustos'ta başlayıp 5 Eylül'de sona erecek.
Taslak, Temmuz ayının 20'sinde başlayan adli tatili Ağustos ayının 5'ine kaydırıyor. Buna göre, adli tatil Ağustos ayının 5'inde başlayıp Eylül ayının 5'inde sona erecek. Ve yeni adli yıl, 6 Eylül'de başlayacak. Adli tatilden yararlanamayan Yargıtay çalışanlarının izinleri de 45 günden 32 güne indirilecek.
Taslağın genel gerekçesi, Anayasa ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde, davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılmasının yargının görevi olduğudur.
Türkiye'de davaların makul süre içinde bitirilemediği, bunun sebeplerinden birisinin de adli tatilin varlığı ve bunun süresinin uzun olmasının gösterildiği kaydedilen gerekçede, "Yargı hizmetlerinde etkinlik ve verimliliğin sağlanması ve kısa sürede yargılama konusu hakkında karar verilmesini sağlamak amacıyla yürütülen çalışmalar kapsamında adli tatil süresi kısaltılmıştır" denildi.
Ancak kanımca tek başına adli tatil süresinin 1 aya indirilmesi (15 gün kısaltılması) pratik olarak bir anlam ifade etmemektedir. Adli tatil sadece yargı mensuplarının dinlenmeleri için tasarlanmış bir tatil değildir. Zorunluluklardan doğmuştur ve gerek yargılanan vatandaşın ve gerekse yargı mensubunun ihtiyaçları düşünülmüştür. Bu düşünülürken acil işlemler için nöbetçi mahkemeler zaten adli tatil süresi içinde çalışmaktadır.
Kanımca 15 günlük bir kısaltma yerine taslağın gerekçesini teşkil eden "çabuklaştırma" olgusunun daha iyi değerlendirilmesi, yargılamanın hızlanması için diğer tedbirlerin alınması daha uygun olur. Yoksa 15 gün daha fazla çalışmanın yargılamayı hızlandıracağına inanmak mümkün değildir.
Mahkeme veya hakim sayısını çoğaltmak, adli kolluk hizmetini yürürlüğe koymak, hatta etkin bir muhtarlık kanununu çıkarmak vb. konular daha önceliklidir ve daha etkili sonuçlar doğurur...
https://www.hukuki.net |
illegal |
Size tamamen katılıyorum. Adli tatil süresini yargılamayı hızlandırmak amacı için kısaltıyorsak bu çok yanlış. 1 aylık sürede heyet halinde yargılama yapan mahkeme hakimleri izinlerini kullanamadıklarından bu sefer adli yıl içinde izin alacaklarından heyet teşkil edilmesi zorlaşacaktır. Diğer taraftan yaz ayı olması itibariyle vatandaşın tatil ayına denk gelmesi itibariyle şahısların bulunması veya duruşma için temini büyük zorluklar getirir.
Bence adli tatil süresi kısaltılmamalı, bunun gibi suni tedbirler alınacağına, mahkeme ve hakim sayıları arttırılmalıdır.
Saygılarımla.
|
Av.Feyz Pazarbaşı |
11-5-2004 - RADİKAL - İSTANBUL - Adalet Bakanlığı, 45 günlük adli tatilin bir aya indirilmesi için yasa tasarısı hazırladı. Tasarının gerekçesi, davaların kısa sürede karara bağlanmasını sağlamak. Tasarıya göre, normalde 20 Temmuz'da başlayan adli tatil 5 Ağustos'ta başlayacak ve 5 Eylül'de sona erecek. Adli tatilden yararlanamayan Yargıtay çalışanlarının izinleri de 45 günden 32 güne inecek.
Adli tatil, ilk 1927'de başladı. Türkiye o yıllarda bir tarım ülkesiydi. Özellikle yaz aylarında, hasat zamanı geldiğinde Anadolu'daki birçok insan tarlada olduğu için adliyelere gidemiyordu. Çare olarak adliyeler 45 gün tatil edildi. 77 yıl geçti, Türkiye tarım, sanayi ve teknolojide ilerlediği halde adli tatil 45 gün kaldı. Hukukçular tasarıyı genelde olumlu buldu. İşte bazı görüşler:
Prof. Dr. Kayıhan İçel (İÜ Hukuk Fakültesi): Tatilin kısaltılmasında fayda görüyorum.
Prof. Dr. Erdener Yurtcan (İÜ Hukuk Fakültesi): Hâkim ve savcılara normal şartlarda, belirli bir sistemle izin kullandırılabilir. Bence tatil tamamen kaldırılsın. Ancak tatilin kısaltılması hâkim ve savcıları küstürebilir.
Kazım Kolcuoğlu (İstanbul Barosu Başkanı): Bir aya indirilmesini doğru buluyorum.
Eraslan Özkaya (Yargıtay Başkanı): O sürede her mahkemede beş-altı hâkim tatilde olduğundan heyet kurulamamakta, verimli çalışılamamakta. Bu sebeple adli tatil konulmuştur ve kaldırılması iyi sonuç vermez.
Haşim Kılıç (Anayasa Mahkemesi Başkanvekili): 45 günlük süreye artık gerek yok. Şartlar çok değişti.
http://www.radikal.com.tr/veriler/2004/05/11/haber_116031.php
https://www.hukuki.net |
av.demetgok |
Çok kısa bir şey yazmak istiyorum.Açıkçası bugün girdiğim bir duruşmadan sonra adli tatilin kısaltılmasının gerekçesinin yargılamanın hızlandırılması olması komik geldi.Amaç güzel.Ama adli tatilin kısaltılmasının bu soruna çözüm olabileceğini hatta etki edeceğini sanmıyorum.Bugün 17.05.2004.Girdiğim duruşma neticesinde duruşma zaptında yazılanlar şöyle yoğunluk nedeniyle duruşmanın 15.02.2005 gününe bırakılması....yaklaşık 9 ay sonra diğer celse.Umarım adli tatilin kısaltılması amacına ulaşır :)Ama sanırım çözümü bulabilmek için sorunun özünü bulmak gerek.Saygılar
|
konkordato |
esas itibariye taslak muhtelif cihetlerde abesle iştigal edilmekte ve adalet bakanlıgı bu konuda fuzuli olarak bir mutalaa yapmaktadır..bu konuda nerden frekans alındıgı açıkca ortadadır..hükümetimizin hemen hemen butun calısmaları bu felsefeyi takip etmektedir..cok calıs az uyu az tuket misali protestan mantıgıyla hareket edilmektedir..bu mantıgın bizim ulkemizde verimli,yararlı ve müspet olacagı kanaatindedirler..Bütün devlet müesseselerinin ve devlet makamlarının bu sekilde calısması için büyük bir takiye yapılmaktadır...TBMM de 19 saat uyumadan calısmak ta bu takiye ye bir örnektir... Hülasa 15 günlük bir adli tatilden tenkis in verimlilik saglayacagı,yargı hizmetlerinde etkinligin artacagı menfi bir karardır..Yargı makamında calısanların izinlerinin kısaltılması dirayetin kırılmasını perçinliyerek,karar mekanizmalarında hatalara ve yanlıslıklara sebebiyet verecektir kanaatindeyim..ÖRNEK:yargıtayın alkollu araba kullananlara verilen cezayı kaldırması..Nedir bunun gerekcesi,hicbir haklı kılıcı sebep yoktur..Bu örnekteki gibi adli tatilin tenkis edilmesi hata ve hatalar zincirlerini doguracaktır... Yargı makamında karar mekanizmalarının arttırılması ve kanunların kolay işlenebilir hale getirilmesi gibi konularda mutalaa yapılması daha verimli ve müfessir olacaktır..saygılarımla arz ederim
|
sicil_2004 |
Sanırım ki sorunun temeline bir türlü inemedik.tatil sadece psikolojik olarak olumlu ya da olmsuz etki yapabiliyor o kadar. vatandaş haberler de "adli tatil başlıyor." Yoğun bir çalışmanın ardından adliyeler dinlentiye geçiyor" gibi nidalrı duyunca sanıyor ki adliyeler dört dörtlük çalışıyor.şimdi adli tatil kaldırıldı ya da kısaltılıyor gibi haberler yapıldığında ise bu defa "adliyeler ne yapıyor ki sanki" gibi bir anlayış doğacaktır.zaten güvenilmeyen yargı daha da güvensiz bir ortama sürüklenecek.kaldırılmasın ya da kısaltılmasın ama konu bu kadar da abartılmasın.
Bir Çağlayan Bir Pınar... |
av_s_engin |
ah canım ülkem ahh...
küçük şehirleri bilemekle birlikte İstanbul ya da İzmir için en azından diyebilirimki bir avukat için işleyenm mekanizma kendi işini kendin gördür..Memur oturur ve siz onun yapması gerekenleri yaparsınız..Buna mecbursunuzdur çünkü ya yaparsınız işiniz hal olur ya da "işini" ona bırakırsınız ve bilinmeyen zamana yolculuk başlar:)
özü şudur ki mesele ne tatil süresindedir ne o tatili yapıp yapmamaktadır. kişi üstüne düşeni yapmayı bilecek..ülkenin temel sorunu değilmi zaten bananecilik...hakimin ,savcının sayısını artırmak,kolluk ve hatta muhtarlar elbetteki bütün bunlara katılıyorum.. Ama işin özü yine de bireylerede.. varolan bilinç,kendi işini dahi görmekten kaçınmak acizliğindeki bir bilinçsizlikse yapacak tek şey yeniden insan olmayı hatırlamasının gerekliliğidir insanın ve ülkemde hangi mekanizma içinde olursa olsun çalışmakta olanın...
son bi cümleyle ;tek etkinlik kanımca çalışmakta...ama tabi bilemekteyim bu nasıl adalet mekanizmasının da kanısı haline gelir:)
hata yaptıysan dönmesini bileceksin,yapışıp kalmayacaksın... |
Av.Feyz Pazarbaşı |
HSYK: "Adlî tatilin 30 güne indirilmesi yanlış. O tatil süresini çalışma günlerinde zaten kat kat telâfî ediyoruz"
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga, hakim ve savcıların ücretlerinde, ülkenin sınırlı imkanları içinde yetersiz de olsa bir iyileştirme yapıldığını belirterek, ''Elbetteki çok net olumlu tepkiler almıyoruz. Herkeste bir memnuniyetsizlik olduğunu hissedebiliyoruz'' dedi.
Adalet Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı'nca Kundu Tatil Köyü'nde düzenlenen ''Yargı Teşkilâtı Toplantısı''na katılan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Fahri Kasırga, geçtiğimiz günlerde hakim ve savcıların ücretlerine yönelik yapılan zamma ve aldıkları tepkilere ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Yargı mensuplarının ücretlerinin iyileştirilmesi konusunda Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in takdir edilecek çok ciddi çalışma içinde olduğunu, ancak imkanların kısıtlı olması nedeniyle istedikleri zammı veremediklerini kaydeden Kasırga, şunları söyledi:
''Yalnız ülkenin imkanları sınırlı, kısıtlı. Maalesef her istediğimiz gerçekleşmiyor. Biz çok daha yüksek bir ücret verebilmeyi arzu ediyorduk. Çalışmalarımızı buna göre yaptık ama maalesef ülkenin sınırlı imkanları yetersiz de olsa bir iyileştirmeyi mümkün kılabildi.'' Kasırga, yargı mensuplarının tepkileri konusunda sorulan soruya da, ''Elbetteki çok net olumlu tepkiler almıyoruz. Herkeste bir memnuniyetsizlik olduğunu hissedebiliyoruz'' diye konuştu.
Kasırga, yargı teşkilatı toplantıların önemine değinerek, geçen ay tüm illerin başsavcıları ile yapılan ilk toplantıda başsavcılar tarafından yoğun şikayet konusu olan, Teftiş Kurulu Tüzüğü'nün 20. maddesinde değişiklik yapıldığını açıkladı. Kasırga, değişikliğin en geç bir hafta içerisinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe gireceğini bildirdi.
Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkan Vekili Fehmi Ulusoy da, hakim ve savcıları diğer memuriyetlerden ayırmak gerektiğini dile getirdi.
''Biz insan üstü bir yaratık değiliz ama yargının, diğer memuriyetlerden farkını herkesin bilmesi lâzım. Öncelikle de iktidarların bilmesi lâzım'' diyen Ulusoy, şöyle devam etti:
''Hakim ve savcıyı parasal konularda muhatap kılmanın doğru olduğuna inanmıyorum. Özlük haklarında belli bir yasal düzenlemeye başlanmalı. Sonra da artık hakim, savcı, devlet üç kuruş verecek, beş kuruş verecek diye gözünün içine baktırmamalı. Federal Almanya'da en düşük ücret 3 bin 600 Euro, bizde 544 Euro. Bizim baktığımız iş yükü kat kat fazlası.'' Ücret artışı konusunda Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'ndan öneri alınıp alınmadığının sorulması üzerine de Ulusoy, ''Hayır. Biz kuvvetler ayrılığı ilkesi gereği yerine getirilsin diyoruz. O gerek neyse o yapılsın diyoruz. Biz üç kuruş, beş kuruş verilsin, miktar peşinde değiliz'' dedi. Ücretlere yapılan zam oranını, ''Hiç hoş birşey değil tabi'' diye değerlendiren Ulusoy, verilen oranın tartışmalara son verip vermediği, ücretlerde yeniden bir düzenleme yapılıp yapılmayacağına ilişkin soru üzerine de şunları söyledi:
''Bu rakamların telâffuz edilmesi, konuşulması da yanlış. Kamuoyunda hakim, savcının hiç işi yok, parayla uğraşıyor gibi bir hava uyandırılıyor. Hakim, savcı parayla uğraşmıyor. Onurumuza yakın neyse oraya getirin diyoruz. Hakim, savcı kararıyla konuştuğu için öyle de olsa, böyle de olsa bitti o. Bizim çıkıp da yürüyüş yapacak halimiz yok. Bu bizim mesleğimize yakışmayan bir şey. Öyle takdir edildi. Biz şunun da bilincindeyiz: Bütçe imkanları, diğer devlet memurlarının da maaşları mâlûm. Biz çıkıp da demiyoruz ki: illâ hep bize verin, biz hep yukarı çıkalım. Herkesin yaşayabileceği ücret belirlenmeli. Asgari ücret belirlenirken, bir ücret politikası da belirlenmeli.''
Gazetecilere, adlî tatilin uzun olduğuna yönelik tartışmaları da değerlendiren Fehmi Ulusoy, kendilerinin o konuya hiç değinmediklerini, hakim ve savcıların mesaiye bağlı olmadan geceli, gündüzlü çalışarak, sağlığını dosyadan sonra ikinci plana attığını söyledi.
Ulusoy, konunun gündeme getirilmesini bile doğru bulmadıklarını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
''Gerçek böyleyken, 30 gün mü olsun, tamamen mi kaldıralım düşüncesi çok yanlış. Çünkü hakim, savcı o tatil süresini çalışma günlerinde zaten kat kat telâfî ediyor. Bizde mesai diye birşey yok. Teşkilâta duyuralım, normal mesaiye bağlı kalın diyelim. O zaman yargı ne hale gelir ama olan yine vatandaşa olur. Bu durumda da bütün hakim ve savcılar yine aynı fedâkârlıkta çalışmaya devam eder. Bu konuyu gündeme getirmeyi bile doğru bulmuyorum.''
17.05.2004
Kaynak: İHA
https://www.hukuki.net |
yasanacakdunya |
Konunun ozunu ve genel esasini bir kenara birakip cevresinde dolasma buna denir ancak.Davalarin yilarca surmesi adaletin gecikmesi sanki adli tatilin uzun olmasindan kaynaklaniyormus gibi bir hava yaratilmaya calisiliyor.Halka da "bakin biz bu konuda da cozum uretiyoruz" goruntusu veriliyor.
Adli Tatil de yapilacak sure kisaltilmasi su anda yapilacak en son sey.Ona varana kadar onlarca sorun duruyor.Oncelikli olarak oncelik tasiyan sorunlarin cozume kavusturulmasi gerekiyor.Bu yapilmadan yapilacak sure kisaltilmasi hicbir sonuc vermeyecektir.Hatta aksi yonde sonuclar doguracagida soylenebilir.Bunu katilimci olan diger arkadaslar aciklamislar zaten.Onun icin bir kez daha tekrar etmeyeyim.
ozgurluk |
commodore1tr |
Ben bugün bizim şirketimin avukatına kızdım.
Bir firma için G.M den malzeme alıp vermiş karşılığında 275 milyarlık çek almıştık 7 mayıs 2004 cuma tarihli ve çek karşılıksız olduğu için anlaşmalı olduğumuz bankanın sirkeci şubesince takas aracılığı ile yazdırıldı.
Ben G.M ya parayı ödemiş olduğum için miktarda büyük olduğundan hemen tahsil yolu için direk avukatımıza söyledim öyleydi böyleydi çözülemedi 'hemen hukuki işlemi başlatalım hem karşılıksız çekten ceza hemde icra davası açalım dedim ' Amanin oda ne yürürlükteki kanunlar gereği ceza davasını çekin yazılmış olduğu ilçe adliyesinde icra yı ise çeki verenin şehrinde yani erzurumda açmamız gerekliliği ortaya çıktı. Ben avukata 'böyle saçma kanun mu olur hani çek para demekti erzurum nere nasıl gideceğiz ' diye bir sürü laf ettim ama neticede kanları benim avukatım koymadığından :)) çözüme ulaşamadık ve başımıza ciddi bir bela kaldı..
Bence hakim ve savcılar adli tatilden önce adli tatil süresince suç işlenmemesi konusunda bir anlaşma yapmalılar suçlularla :))) geciken adalet adelet değildir. Barolar ve avukatlar hukukun hızlandırılması için nasıl bir yol izleyecekler bilemiyorum ama bir şeyler yapmak lazım olduğuna inanıyorum...
Tüm davalar bitene kadar tatil matil yok dense bakın savcı ve hakimler işleri nasıl bitiriyor diyeceğim ama adliyelerinde hali malummm haimlerde kafayı yemek üzere
Ama gerçektende adli tatl çok uzun ada ayrı bence gevşetilmiş tatil olmalı yani her yerde olduğu gibi çok anlamsız adli tatil kavra mı yani adliye tatilde suçlular nerede????
Reklam filmindeki gibi azrail 5 günlük tatile çıktığında olanları biliyorsunuz bu reklam TR da oynamadı ama isteyene klibini yollarım :)) İşte adli tatilde öyle olur bence...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
Kaan V. |
Peki yogun iş temposuyla ölene kadar çalıştırılan Devletin belkemiğinin haleti ruhiyesi ne olacak?
Buralarda çalışanlar insan değilmi?
www.hukuki.net |
av_s_engin |
sevgili Khan,
şu ölesiye çalışan! devletin bel kemiği konusuna bir açıklık getirebilirmisin...
hata yaptıysan dönmesini bileceksin,yapışıp kalmayacaksın... |
avukat62 |
Sayın Khan "yoğun iş temposuyla ölene kadar çalıştırılan Devletin belkemiği" ifadesi ile, yıllık izinleri bile zaman zaman kullanamayan, kullansa da izinlerden çağrılan, çoğu zaman akşamları ve hafta sonları da çalışan, maaşa gelince de hakimlerin aldığı maaşın yarısına bile layık görülmeyen bizim gibi devlet memurlarını (hukuk müşaviri, müşavir avukat, avukkat, vs.) kastediyor sanırım :)))
DeFacto |
tözer |
belkemiği çok önemli bir organ olduğu gibi çok değişik mecazi anlamlardada kullanılabilir.
aşağıda sizlere internetten seçtiğim bazı belkemikleri sunuyorum. yorum size ait
Çalışma 2
Belkemiği germe çalışması.
Başlama: Ayakta, ayaklar birleşik, kollar vücudun yan tarafında.
Çalışma: Bir ayak ile büyükçe bir adım atın, aynı anda kollarınızı ve başınız yukarı ve geriye doğru uzatın. Son noktada biraz bekleyin.
Adet: Her bacak için üçer defa.
Çalışma 3
Belkemiği esneklik çalışması.
Başlama: Sırt düz olarak oturulmalı, bacaklar çapraz duruma getirilmeli ve topuklar kalçaya kadar çekilmeli.
Çalışma: Öne doğru eğilip burnunuzu yere değdirmeye çalışın.
Adet: Üç defa.
Çalışma 4
Belkemiği yan esneklik çalışması.
Başlama: Ayakta, bacaklar rahat olacak şekilde açık, elle başın arkasında.
Çalışma: Vücudunuzu sol bacağın yan tarafına doğru eğin. Omuzların öne doğru eğilmemesi gerekir.
Adet: Her iki tarafa üçer defa.
Çalışma 5
Belkemiği kombine hareket çalışması.
Başlama: Sırtüstü yatılıp bacaklar iyice açılır, kollar omuz hizasında yana doğru uzatılır. Eğer mümkünse bir çalışma arkadaşı omuzları yere doğru bastırmalıdır.
Çalışma: Her iki bacak da düz tutularak sol bacak sağ tarafa doğru uzatılır.
Adet: Her iki tarafa üçer defa.
Onun için, İslâm'ın özü, hakîkatı, esası, can damarı, belkemiği tasavvuftur, nefsin terbiyesidir. Nefis terbiye olacak, insan kendisini frenleyebilecek... Nefis terbiye olacak, insan kötü huyları atacak, iyi huyları alacak... Nefis terbiye olacak, insan Allah'ın istediği işleri yapmağa koşan, hayırlı faydalı bir insan olacak.
Çjen-tsü terapisi uzmanlara göre "Çİ", tüm vücut enerjisinin, birleşik fonksiyonudur. Bu enerji alanında sinir merkezleriyle ilgili enerji dağıtım merkezleri de bulunur ki, bunlara "çakra" adı verilir. Bu çakralar bel kemiği boyunca sıralanmıştır. Bugün belkemiği boyunca yerleşik enerji merkezlerindeki (çakralardaki) enerji sirkülasyonunu engelleyen patolojik bozukluklar giderilebilmektedir.
en düşük maaş ile en zor işi yapan, mesai kavramı olmayan, hakim ve savcıların yardımcıları ve adaletin belkemiği olan katiplerin ve mübaşirlerin maaşlarında 70 milyonun biraz daha üzerinde bir maaş zammı almaları, sosyal imkanlarının giderilmesi ve eğitimlerine son derece önem verilmesi gerekirdi.
bjk |
commodore1tr |
Burada çalışanların heleti ruhiyesi ne olacak ?
Çok güzel soruda ben kendi iletimi de okudum diğerlerinide kimsecikler bu kurumlarda .alışanlara izin yapmasın dememiş.
Benim anlamadığım adli tatil ne demek ? Nereden çıkmış acaba merak ettim. Yaz aylarında suç işlenmiyor diye bir istatistik mi yapmışlar ki.. Bunun eş değeri Tıbbii tatildir. Tüm doktorlar acil servisler haricinde hadi bize eyvallah 45 gün sonra görüşürüz diye gitse ne olacak ? İç güvenlik tatili diye polisler dış güvenlik tatili diye askerler. Zaten külli tatil de olan milletvekillerini saymıyorum.
Yani hakim savcı hukuk muşaviri müşavir avukat vebenzeri (mübaşirler mahkeme savcılık kalemleri dahil ) hukuk personelinin bir izin sırası olsa hepsi sırayla yazın 21 gün kışın 21 gün adam gibi tatilini yapsa bu aradada adli tatil diye bir deyim olmadan işler devam etse olmuyor mu?
Avukat demetgok un yazısına göre mahkeme 5 ay sonraya gün vermiş ? Bumudur adaletin hızı? GECİKEN ADALET ADALET DEĞİLDİR diyende hukukçular davaları böyle yapanda (MÜMTAZ halkımızın büyük katkılarıyla)
Zaten hak eden hak ettiği cezayı nedense almıyor Bankayı hortumlayıp adam öldürene üç yıl ( birde hakim mahkemedeki iyi hali uygulamış bunuda aklım aslında hiç almıyor davaya girip te bu iyi hali almayan da yok nedense.. sonra çıkıp bidaha dolandırıp tecavüz ediyor... afla çıkanlara bakın...)18 yaşından küçük 6 çocuk bir çocuktan zorla 1 milyon aldı diye toplamda 77 yıl eee insanların güven duygusu sarsılmıyor mu? Baklavacı çocuklar unutulmadı daha...
Unutmamak lazım ki adalet bir bakıma da insanın en vahşi duygusunu frenlemek için çıkmış bir bilimdir. Öç alma duygusunu devlet eliyle ve insani bir şekilde sağlamak içindir.(bence tabii) Karısına tecavüz edilerek öldürülen bir eş bu kişiyi çok kısa sürede karşısında görünce (CMUK af Tutuksuz yargılama v.s) onu öldürse tek suçlu sizce o mudur?Yoksa bu garip sistem mi
Vicdanı ile cüzdanı arasında sıkışmayan onuru ile hak ettiği üst düzey yaşamı sağlanmış aydın ve güzel bir geleceğin hakim savcı ve tüm hukukçularına saygılarımla...
bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum |
spadeace |
Adli Tatilin süresinin kısaltılmasını kesinlikle doğru buluyorum. Hızlı ve adil bir yargılama için gereken uygulamalardan yalnızca bir tanesi. Yargılama usulümüzün de köklü değişiklilere ihtiyaç duyduğunu düşünüyorum. Başka bir deyişle, evet adli tatilin kısaltyılması doğrudur ama yeterli değildir.
Ayrıca başka hangi çalışma dalında kesintisiz 45 günlük tatil var söyler misiniz? Yargıçlar, savcılar, memurlar tatil yapmasın demiyorum ama onların dinlenmesi için tek seçenek uzun bir tatil değildir diyorum.
Yetersiz personel, gereksiz iş yoğunluğu, kalemde yapılabilecek işlemler için duruşma günü verilmesi, dğer kurumların yargıya karşı gösterdikleri duyarsızlık... daha sayayım mı?
Yargılama sistemimizin köklü değişikliklere gereksinimi var. Umarım bu uygulama gerekli değişikliklerin başlangıcı olur.
|
Av.Feyz Pazarbaşı |
Adli tatil süresince bütün yargı mensuplarının hepbirden tatile gitmediğini, bunlar arasında NÖBETÇİ mahkeme ve yargı mensubunun kaldığını hatırlatmak istiyorum.
Adli tatilin kısaltılması özellikle heyet halinde duruşma yapan Asliye Ticaret Mahkemelerinde , Asliye ve Ağır ceza mahkemelerinde ve Büyükşehir mahkemelerinde sorun yaratacaktır. Yasal iznini kullanamayan yargı mensubu adli yıl içinde bu izni kullanmak isteyeceğinden yargılamanın tıkanmasına neden olacaktır.
Mahkeme ve yargıç sayısının en az 3 katına çıkartıldığı gün adli tatilin kısaltılmasını hatta kaldırılmasını dahi konuşabiliriz. Şu an için çok erken ve meclisin gündeminde böyle bir konu yok.
Saygılarımla.
https://www.hukuki.net |
av_s_engin |
sayın avukat 62,ben de sizin gibi düşünmüştüm:)))
eğer yanılıyorsam lütfen düzeltilsin;üstte bir yazımda belirttiğim kadarıyla ,çalışanları tenzih ederek söylüyorum ki benim gördüğüm şehirlerde avukat sadece bürosunda çalışmaz,avukat aynı zamanda bir katip,bir icra memuru,bir mübaşirdir hatta...bir müzekkere yazdıramazsınız ve geçersiniz bilgisayarın ya da daktilonun başına siz yazarsıznız,icra dairesinde tebligat mühürlemeye kadar siz yaparsıznız, (esas defteri işlemeyi okulda öğretmediler mesela),sıranızı beklerken kendi kendinizi çağırtırsıznız, kapıda beklersiniz...vs.vs..bunları yapmaktan gocunmak değil kesinlikle anlatmaya çalıştığım..sadece gördüğüm şudur çok bilirim sohbet bitişlerini beklemek zorunda oluşumu ve olan arkadaşlarımı..çok bilirim lovobaya kadar gidilip 1 saatten fazla dönülmemiş olması anlarını.. işleyiş bu olmamalı,ayrık tutulanlar var mutlaka ki onu baştan belirttim ama benim karşılaştıklarımda kimsenin hiç de öyle can hıraş(ölesiye) çalıştığı falan yok ya öğlen arasını ya da servis sattini bekleyen ve en ufak işi bile görürüken oflayıp puflayan ve acil bir işiniz olmaya görsün ki vay halinize:) halledene kadar akla karayı karıştırdığınız anlar...diyeceğim o ki kimse fazla tatil yaptı ya da hiç yapamadı meselesi yok aslında..mesele çalışıp çalışmama meselesi..işler birikiyosa ve yetişmiyosa buna kendi işini bile görmeyip "avukat kazanıyo"o yapsın ya da "zaten devlet maaşımı veriyo ayın sonunu getireyim" diyen pesoneli bu personeli kadrosunda barındıran sitemi sorgulamak gerekir.. yukarı da adli tatil süresinin kısaltılmasının çözüm olmadığı konusuna yeterince değinilmiş..Herkes işini olması gerektiği gibi yapsa,devlet kadroları bu bilinci almış kimselerce donatılsa adli tatil süresinin kısaltılarak adalet mekanizmasına etkinlik getirilebileceği fikri nerden çıkarılacak...
Ayrıca sayın Tözer,
yapılan 70 milyonluk zamdan bahsetmişsiniz ve iş yapılmıyosa bu belkemiğinin ne suçu var ne kadar ekmek o kadar köfte der gibisiniz.. ancak şunu belirtmekde fayda var ki; sayılı üniversitelerde ki malum olduğu üzere yüksek puanlarla giriyoruz ve ciddi maddi ve manevi bir emeğin ürünü olan hukuk fakültelerinden mezun olduktan sonra çalışmaya başlayan avukat arkadaşlar bir büyükşehir koşuluna göre 400 milyon maaş almaktadır.(350 milyon alanı da biiyorum ya neyse..) ve çoğunlukla c.tesi dahil sabah 8.30 akşam han kapanıncaya kadar mesai yapmaktadırlar..
yapılan işi sadece parasıyla değerlendiremezsiniz , o kadroya giren memur yapması gereken işi ve alacağı maaşı bilerek giriyor ve bunu gereğince yapmamasının gereçesi de asla maaşına yapılan zam olamaz..Kaldı ki günümüz koşullarında memuriyetin maddi getirisiyle de gözde olduğu bir gerçektir(bkz.KPSS başvurularına) ayrıca adliye personeli alımı için geçen aylarda yapılan alımlara 1000lerce müracaatın yapıldığını da hatırlamak da fayda var..
ve son olarak Sayın Spadeace,
devletin hangi kadrosunda 45 gün tatil var demişsiniz? Ama sanırım eğitim personellerimizi unutmuşsunuz..
saygılarımla...
hata yaptıysan dönmesini bileceksin,yapışıp kalmayacaksın... |
tözer |
sayın engin,
bana niye kızıyorsunuz
yazımın başında İNTERNETTEN SEÇTİĞİM BELKEMİKLERİ DEMİŞİM
ilgili paragrafınızda eleştirdiğiniz konuyu internette yer alan bi sitede (ama şu anda bulamadım) bir adliye katibinin kendi ifadesi ve feryadıdır. Ve bu feryat kamu kesiminin her noktasından gelmektedir.
bjk |
Admin |
İşte sizlere sitemizde de yayınlanan bir haber. Hakim ve savcı olan eşler, eşitsizlik ve yoğunluktan şikayetçi olarak Adalet Bakanlığı'na dava açmışlar...
https://www.hukuki.net/haber/detay.php?id=425
https://www.hukuki.net |
avukat62 |
Hakim-savcı eşleri bu davayı kazanılırsa biz kamu hukukçuları (hukuk müşaviri, müşavir avukat ve avukatlar) için de iyi bir emsal olur sanırım. Çünkü, hakim-savcıların durumu bize göre çok daha iyi olduğu halde bu davayı kazanırlarsa, o zaman sırada dava açacak olan bizler oluruz herhalde!...
DeFacto |
carikli |
merhaba,
ben hukukçu değilim, ama adli tatilin kısaltılmasının, yargı işleyişine hız getireceğine inanmıyorum.
bir hafta arayla yaptığı iki duruşmada herşeyi ile aynı olan( adı, soyadı, sicili,imzası ve en önemlisi beden görüntüsü aynı olamasına rağmen)hakimin "HAKİM DEĞİŞİKLİĞİ NEDENİYLE " diyerek davanın seyrini uzattığı bir yargı sisteminde tatilin uzunluğu veya kısalığı neyi değiştirir.
" iş yapmada esas olan iyi niyettir, niyet kötü olunca bahane bulmak kolaydır"
ben demet gök arkadaşa katılıyorum.
benim konum form konularında "olmayanı var etme" ve "hakimin neresi değişmiş" başlıkları altında yeralmaktadır. umarım siz hukukçular bu konuya ilişkin bir yorum yaparsınız
çarıklı |
Bugünün tarihi: 08/05/2025 05:25:52 |