necocum |
Sn.Özdilek;
Bankalar (tabirimi ve tarzımı bağışlayın ama), 'Genelev Patronu' gibi davranmakta ve bizi de 'Sermaye' gözüyle görmektedir.
Önce cicili bicili beyleri ve hanımları kullanarak,kapımızı aşındırarak veya hiç başvurusuz kart göndererek bizleri ağına(!) düşürmekte, daha sonra da hata yapmamızı,tökezlememizi dörtgözle beklemektedir.İşte o zaman da başında aldığı 'Açık Senet' işleme konmaktadır.
Ve bunun da görünüşte 'yasal' olduğu için insanları zor durumda bırakmakta,kanuni-vicdani ve ahlaki olarak sorumluluk altına girmektedir. (bana göre)
(Bu arada akıllı,durumun bilincinde olan yada sorumluluklarını zamanında yerine getiren borcunu taksitlendirmeyen ve zamanında kapatan birisi için tabii ki bir tehlike söz konusu değil.Hatta bu kişiler, para kazandırmadıkları,üstelik bankayı kısa vadeli ve faizsiz kredi aracı,finansör olarak kullandıkları için 'Banka' için en Kötü müşterilerdir' bu satırların yazarı bunu bilmektedir.Ancak burada anlatmaya çalışılan 'Tek taraflı olarak hakkın kötüye kullanılmasıdır')
Bankalara tanınan bu imtiyaz bir süre sonra anladığım kadarıyla, hakkın tanınmasındaki maksadı aşmış, dengeleri tersine çevirmiş,bankaları yüksek ve kalın surlarla korumaya başlamıştır.Aksini düşünenler için veya bir fikri olmayanlar için hemen aklıma gelerek söyleyebileceğim; ''Anayasa fırlatma sonucu başlayan 2001 krizinin hemen başında şimdi 'toprak' olan bir banka % 10.000 faiz uygulamasına geçtiğini ilan etmiş,kredilerini geri çağırmış ve bu o zamanki gazetelerde manşet olmuştu''
Şimdi bu hakkın kötüye kullanılması değil midir?
Biz bankadan kredi aldığımızı,harcama yaptığımızı kabul ediyoruz.Bankaların ticari kuruluşlar olduklarını ve varlıklarının gayesinin de bu olduğunu,masraflarının çok olduğunu,paradan para kazandıklarını da.
Ama müsaade edin de %250-600 arasındaki faizlerle ödemeyelim.
Temerrüt faizi adı altındaki 'yasal gibi görünen soygun' acil olarak önlenmelidir.
Temerrüt faizi; borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle alacaklının muhtemel zararlarını karşılamak amacıyla kanunda yer almıştır.
Banka sadece % 300-500 faiz alırsa mı 'tahsil edemediği param dolaysı ile mağdur olmamış olacak,benim mağduriyetim de kanundaki sözleşme serbestisi ile başlamıyor mu?
MK m. 2 ve BK m. 19 kapsamında hakkın kötüye kullanılması yasağına, kamu düzenine, genel ahlaka aykırı unsurlar içerenlerin geçersiz olacağı yönünde birçok Yargıtay içtihadı olmasına rağmen neden buna kimse dur diyemiyor?
Yüzbinlerce kart sahibi hakkında bankalar tarafından başlatılmış icra takibi bulunmasına rağmen, tüketicilerin açtığı dava sayısı çok çok az. Açılan birkaç davada verilen hükümlerden de,icra daireleri ve mahkemelerle boğuşan insanlar habersiz.
Medya'nın bu durumda olan insanlara yol gösterici yayınlarının çok az olması.
Bunda medya sahiplerinin aynı zamanda banka sahibi de olmalarının bir rolü olabilir mi? Çünkü ''Bankasız kalan medya kuruluşları benzer haberler yapmaya başladılar da!'
Bankalara kaynak aktarımı için 3-5 saatte karar çıkaran eski meclis,kanun tasarısını bakanlar kurulunun imzası aşamasında 1 yıldır beklemesinin sebebi ne olabilir.
Adam,bir futbol takımının üyesi olduğu 30 Milyon $ forma reklamı verecek,Maç naklen yayınları için yüzmilyonlarca dolar kaynak aktaracak ve sonra ödemeyip zarara uğrayacak, her bir purosu benim 'asıl alacak borcum' kadar olan ve bunu banka kaynaklarından karşılatacak,bankayı milyarlarca dolar zarara uğratacak,banka kaynaklarını kendi çıkarlarına aktaracak ve ortalıkta dolaşacak ama benden alacağını (ki ben ve benim gibiler vicanen-ahlaken ve gerçekten yasal,kimseyi mağdur etmeyecek bir şekle çoktan razıyız) %300-500 faizle isteyecek.
Moda deyimle BA BA BA BA!
Sayın Özdilek yazınız üzere kendimi bir anda satırlarda buldum.
Sizin yaşadığınız yerden bakınca fark daha bir farklı ve manalı olmalı......
Bir o kadar da acı...
ne yaparsınız ki maalesef böyle...
Hoşçakalın.
|