Boşanma davası devam ederken ölüm... |
SevimX |
Arkadaşlar yakın bir arkadaşım içki ve kumar düşkünü ,evine ve çocuklarına karşı sorumsuz olan eşine karşı boşanma davası açmıştı.Ancak arkadaşım dava sona ermeden kanser nedeniyle vefat etti.Geride iki çocuk(17 ve 15 yaşlarında) ve emekli aylığı alan yaşlı bir baba ve annesi kaldı.Sağlığında hayırsız eşini mirasından mahrum ettiğine dair bir resmi vasiyetname hazırlamadan vefat etti.Kendisi emekli bir memur idi ve tapusu adına olan bir evi ve emekli maaşı kaldı.Boşanma davası açtığı eşi de emekli bir memur. Şimdi sorularım şunlar:
1-Arkadaşım öldüğü için boşanma davası düşermi?
2-Boşanma davası açılmış eş yine kanuni mirasçısı olarak kalır ve mirastan hak alabilirmi?
3-Eşi emekli maaşını alabilirmi?
4-Çocukların velayeti babayamı verilir(Çocuklar bunu hiç istemiyorlar) yoksa anneane veya büyükbabaya verilirmi?
Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler ediyorum. |
taus715 |
EVlilik ölüm nedeniyle sona ermiştir. |
Av.Mehmet Taylan Karakum |
Sayın İlgili;
İlk 3 sorunuzun yanıtı, evet.
Diğer sorunuza (velayet) gelince: Evlili devam ederken, eşler, velayeti birlikte kullanırlar. Boşanma davası olması, bu durumu değiştirmez ve sağ kalan eş, velayet diğerine bırakılmadığı için, tek başına velayet sahip olur.
Eğer bu gençler, babalarını velayeti altında olmak istemiyorlarsa; dedeleri, babaları aleyhine velayet davası açabilir. Fakat, bunun kime ne gibi bir yararı var, onu tam anlayamadım. Çocuklar zaten epey büyükler, mesele biryerde, dedelerinin yanında kalmaksa; bunun için velayet gerekli değilki?
Saygılarımla,
|
SevimX |
Sayın Avukat Taylan;
Cevapladığınız için teşekkür ederim.Velayet neden önemli diye soruyorsunuz. Çünkü çocukların babası içki ve kumar müptelası birisi. Siz 15-16 yaşında bir geliri olmayan çocuğundan para isteyen baba duydunuzmu? İşte kumar ve içki müptelası bu adam bu kadar düşük bir adam.Çocukların hakkı olan yetim maaşını alacak,çocuklara harcamayacak.Endişemizi anladınız herhalde.Bu durum ölen arkadaşımın kemiklerini mezarda sızlatacaktır diye düşünüyorum. |
SevimX |
Sayın Avukat Taylan;
Medeni kanunun 159. ve 181. maddeleri bizim için işlemezmi.İşlerse ne yapmamız gerekir. |
alisinkay |
2-Boşanma davası açılmış eş yine kanuni mirasçısı olarak kalır ve mirastan hak alabilirmi?
Mirasçılar boşanma davasına devam edebilir. Ancak ölüm nedeniyle evlilik sona erdiği için devam eden dava kusurlu tarafın tespiti davasına döner. Ve sağ kalan eş kusurlu olursa bu durumda evlilik ölümden önce bitmiş gibi hüküm ve sonuç doğurur. Ancak kusurlu olduğu ispatlanamaz ve dava kaybedilirse boşanma davası açılmış eş kanuni mirasçı oalrak kalır. |
alisinkay |
Daha önce de bu konu tartışıldığı ve bazı arkadaşlarımızın davaya devam edilemeyeceği yönünde görüş bildirdikleri için örnek yargıtay kararlarını vereceğim.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/3103
K. 2004/6104
T. 11.5.2004
#8226; GÖREV ( Dava Konusu Olayda Yerel Mahkemenin Aile Mahkemelerinin Görevli Olup Olmadığı Hususunda Araştırma Yapmasının Gerekli Olması )
#8226; KUSUR ( Davacı Mirasçıların Davada Eşlerin Kusur Nisbetinin Belirlenmesi Yönünde Taleplerinin Bulunması ve Delil Göstermiş Olmaları )
#8226; DELİLLERİN TOPLANMASI ( Somut Olayda Davalıya Usulüne Uygun Önel Verilmesi ve Gösterildiği Takdirde Taraf Delillerinin Toplanması ve Sonuca Gidilmesinin Gerekmesi )
4721/m.181,118,395
4787/m.4
ÖZET : Davacı mirasçıları davayı Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesinde yazılı eşlerin kusur nisbetinin belirlenmesi yönünden talep edeceklerini beyan etmiş ve delil göstermişlerdir. Bu konuda davalıya da usulüne uygun önel verilmesi, gösterdiği taktirde taraf delillerinin toplanması sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden davacılar vekili ve karşı taraf vekili geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre evlilik birliği ölümle sona erdiğinden davacı mirasçılarının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı mirasçıları davayı Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesinde yazılı eşlerin kusur nisbetinin belirlenmesi yönünden talep edeceklerini beyan etmiş ve delil göstermişlerdir.Bu konuda davalıya da usulüne uygun önel verilmesi, gösterdiği taktirde taraf delillerinin toplanması sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazıl şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere ( MK. md. 118-395, 5133 S.K.md.2-3 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2. bentte yazılı nedenle BOZUMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 375.000.000 lira vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Türk Medeni Kanununun 166/son maddesiyle ilgili davada öncelikli koşul, üç yıllık fiili ayrılık süresinin geçmesi ve bu sure içerisinde her ne sebeple olursa olsun ortak hayatın yeniden kurulamamasıdır. Boşanma kararı verilebilmesi için eşlerin kusur durumlarının araştırılması söz konusu değildir.
Önceki dava reddedilmiş, bu davada davalı kadının kusurlu olmadığı kabul edilmiş ve karar kesinleşmiştir. Davacı koca, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca açtığı bu davada üç yılık fiili ayrılık süresinin dolması nedenine dayanmış, davalı kadının kusurlu olduğuna ilişkin bir iddiaya yer vermemiştir. Ölümü üzerine davaya devam eden mirasçılarının, kocanın boşanma nedeni yapmadığı olaylara dayanarak kadının kusurlu olduğunu kanıtlama olanakları bulunmamaktadır. Kusur durumuna ilişkin tanıkların dinlenmesi sonuca etkili olmayacaktır.Bu nedenle yerel mahkeme kararının onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.
|
alisinkay |
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/9544
K. 2003/13974
T. 21.10.2003
DAVACININ ÖLÜMÜ ( Boşanma Davası Devam Ederken/Mirasçıların Davaya Devam Etmemeleri - Davanın Açılmamış Sayılacağı )
DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILACAĞI ( Boşanma Davası Devam Ederken Davacının Ölümü - Mirasçıların Davaya Devam Etmemeleri )
4721/m.181/2
ÖZET : Davacının ölümü üzerine Medeni Kanun'un 181/2. maddesi gereğince davanın açılmamış hale gelmesinden önce mirasçılarının davaya devam etmeleri konusunda başvurularının bulunmaması nedeniyle davanın açılmamış sayılması yerindedir.
DAVA VE KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının ölümü üzerine Medeni Kanun'un 181/2. maddesi gereğince davanın açılmamış hale gelmesinden önce mirasçılarının davaya devam etmeleri konusunda başvurularının bulunmamış olmasına göre,
SONUÇ : Yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, 21.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Ali Sinkay'ın Notu: Bu karara göre süresi içinde mirasçılar davaya devam edecekleri konusunda başvuru yaparlarsa dava devam eder. |
SevimX |
Sayın Ali Sinkay;
Açıklamalarınız için teşekkürler. |