 |
21/08/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Hamileyim ve işten atılıyorum |
fatihbese |
Eşim özel bir okulda öğretmenlik yapıyor. Kurumu hamileliğini gerekçe göstererek eşimi işten çıkarmak istiyor. Okul müdürü istifa etmesi gerektiğini söylemiş. İstifa etmeli mi? Bu kötü niyetli yaklaşım karşısında ne yapmalıyız? Biz bu durumda ne gibi haklara sahibiz? |
HRMGR |
Eşiniz kesinlikle istifa etmesin.
Hamilelik nedeniyle işten çıkarmanın geçerli bir sebep teşkil etmeyeceği İş Kanunu'nun 18. maddesi d fıkrasında açıkça belirtilmiştir. Böyle bir nedenle eşiniz işten çıkarılırsa işveren kıdem ve ihbar tazminatı (bildirimsiz fesih durumunda) ödemek zorundadır; Bu duruma karşı:
Eşiniz İş Kanunu'nun iş güvencesi hükümlerinden yararlanıyorsa, işe iade davası açabilir,
yararlanamıyorsa (işyerinizde 30 kişiden az çalışan varsa), işveren aleyhine kötüniyet tazminatı davası açabilir ve büyük olasılıkla kazanır.
Selamlar, |
tözer |
625 sayılı yasaya tabi olan özel öğretim kurumlarında çalışanlarla asgari 1 yıllık belirli süreli sözleşmeler yapılmakta olup bu kurumlarda çalışan öğretmenler iş güvencesi hükümlerinden yararlanamazlar. İşten sözleşme süresinden önce çıkartılma halinde bakiye ücrete hak kazanılır. |
HRMGR |
Sn. fatihbese,
Sn. tözer haklı, 625'e tabi özel eğitim kurumlarında yapılan sözleşmeler belirli süreli hizmet akdi niteliğindedir (bu nedenle İş güvencesi hükümlerinden yararlanılamaz) ve bu akitlerin süresinden önce feshi halinde bakiye sürenin ücreti talep edilebilir.
Not: Sn. ssunay'a verdiğim cevabı kopyalayıp, eşiniz olarak değiştirince böyle bir hata oluştu, kusura bakmayın.
Selamlar, |
fatihbese |
Eşimin kurumuyla yeni sözleşmesi (2 ay önce imzaladı, ancak imzalı nüsha elimizde yok)1 Eylül tarihinde yürürlüğe giriyor.
1- Bu durumda sözleşme geçerli olur mu?
2- Geçerli değilse işten çıkarıldığını bize ne zaman ve nasıl bildirmeliler?
3- Eşime 31 Ağustostan sonra gelmeyin demişler, eğer eşim bunu yaparsa bu durumda kurumu;"1 eylülden itibaren işe gelmediniz" diyerek sözleşmeyi fesih hakkına sahip olabilir mi? Yani eşim yazılı bildirim yapılana işine gitmeli mi?
|
Av.Mehmet Taylan Karakum |
Sayın İlgili;
Milli Eğitim İl/İlçe Müdürlüğü'ne bir sorun, kurum, eşinizin yeni sözleşmesini buraya teslim etmiş mi? Eğer etmişlerse, o zaman, bundan bir örnek talep edin ve ardından da, gereğini yapın.
Saygılarımla, |
Av.Mehmet Taylan Karakum |
Ayrıca;
İlgili Kanun / Madde
1475 S.İşK/13-C
Anayasa/10
4857 S.İşK/5
T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2004/25538
Karar No: 2005/14932
Tarihi: 28.04.2005
l KADIN İŞÇİNİN HAMİLELİĞİ NEDENİYLE İŞ SÖZLEŞMESİNİN SONA ERDİRİLMESİ
l AYRIMCILIK
l KÖTÜ NİYET TAZMİNATI
ÖZETİ: Anayasının 10. maddesine göre, #8220;Herkes, dil, ırk, renk cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi,inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir...
23.3.10.1973 de yürürlüğe giren #8220;Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesinin#8221; ikinci maddesinde genel ayrım yasağı konmuş. Üçüncü maddesinde kadınlar açısından özel ayrım yasağı getirilmiştir
1475 sayılı Kanunun 13/C-3 maddesinde kötüniyet tazminatını düzenlemiştir. Medeni Kanunun ikinci maddesinin İş Kanununa aktarımıdır. Buna göre hukuken tanınmış bir hakkın varlığı, hakkın objektif iyiniyet kurullarına aykırı kullanılması ve hakkın kötüye kullanılmasından karşı tarafın zarar görmesi yada bir zarar tehlikesinin yaratılması durumunda fesih hakkı kötüye kullanılmış sayılır.
Somut olayda davacı işçinin iş sözleşmesinin hamileliği nedeniyle fesih edildiği davacı tanıkları ve olayların gelişim seyrinden anlaşılmaktadır. Fesih kötüniyetlidir. Mahkemece kötüniyet tazminat isteğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi bozmayı gerektirmiştir.
DAVA: Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı ile fazla çalışma parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, 12.3.2001 tarihi itibariyle doğum öncesi izne ayrılmaya hak kazandığını, buna ilişkin raporu 26.2.2001 tarihinde davalı işverene ibraz ettiğin, doğum öncesi ve sonrası izin ücretlerini ödemek istemeyen davalının kötüniyetli akdi feshediğini ileri sürerek, kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece kötüniyet tazminatı şartlarının oluşmadığından söz edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 24.2.2001 tarihinde, 12.3.2001 tarihi itibariyle doğum öncesi iznine ayrılmasının uygun olacağına ilişkin rapor aldığı, bu raporu 26.2.2001 tarihinde işverene ibraz ettiği ve yanı gün tebliğ edilen yazı ile 27.2.2001 itibariyle kıdem ve ihbar tazminatı peşin ödenmek suretiyle hizmet akdinin feshedildiğinin bildirildiği, 27.2.2001 tarihinde de kıdem ve ihbar tazminatlarının ödendiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık davacının kötüniyet tazminatı alıp alamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Anayasının 10. maddesine göre, Herkes, dil, ırk, renk cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi, inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetmeksizin kanun önünde eşittir.
23.3.10.1973 de yürürlüğe giren #8220;Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesinin#8221; ikinci maddesinde genel ayrım yasağı konmuş. Üçüncü maddesinde kadınlar açısından özel ayrım yasağı getirilmiştir.
Uluslararası sözleşmelerin ve Anayasanın bu düzenlemesi fesih tarihinde henüz yürürlükte olmayan 4857 sayılı İş Kanununa da yansımıştır. Söz konusu Kanunun 5. maddesi gereğince işverenin iş sözleşmesinin sona ermesinde cinsiyet ve gebelik nedeniyle doğrudan ve farklı işlem yapamaz. Öte yandan aynı madde içerisinde yaptırım öngörülmüştür.
1475 sayılı Kanunun 13/C-3 maddesinde kötüniyet tazminatını düzenlemiştir. Medeni Kanunun ikinci maddesinin İş Kanununa aktarımıdır. Buna göre hukuken tanınmış bir hakkın varlığı, hakkın objektif iyiniyet kurullarına aykırı kullanılması ve hakkın kötüye kullanılmasından karşı tarafın zarar görmesi yada bir zarar tehlikesinin yaratılması durumunda fesih hakkı kötüye kullanılmış sayılır.
Somut olayda davacı işçinin iş sözleşmesinin hamileliği nedeniyle fesih edildiği davacı tanıkları ve olayların gelişim seyrinden anlaşılmaktadır. Fesih kötüniyetlidir. Mahkemece kötüniyet tazminat isteğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.4.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
bu Karar da dikkate değer...
|
Bugünün tarihi: 21/08/2025 01:39:03 |