Av.Mehmet Taylan Karakum |
Sayın İlgili;
Kural olarak; herkes, malları üzerinde dilediğince işlem yapma hakkına sahiptir. Ancak, bunun istisnalarından olarak; hacir altına alınma (kısıtlanma) sebeplerine sahip kişilerin işlemleri, Mahkeme'nin atayacağı kişiler eliyle yürütülür.
Bu kısıtlanma sebepleri ise; akıl hastalığı, akıl zayıflığı (bunama gibi), mallarını kötü idare etme, sarhoşluk gibi nedenlerdir.
Bu nedenlerden akıl hastalığında, Mahkeme'den karar almak kolaydır. Mahkeme; kişiyi hekimlere tevdii eder, rapor aldırır ve karar verir. Ancak diğer nedenlerde, karar alma süreci biraz daha zordur; çünkü, ispatı uzun sürer.
Bu tür bir davada; Mahkeme, mal varlığının kaybedilmemesi için, çeşitli tedbirleri, davanın başında peşinen alabilir (varolan gayrımenkullerin tapu kaydına tedbir koymak gibi). Bu sayede; dava sonuna kadar, varsa yeni malların devri önlenebilir.
Satışı yapılmış gayrımenkuller meselesine gelince;
Yine kural olarak; ancak ölümden sonra, diğer mirasçılar aleyhine dava açma hakkınız var. Ancak; bu satışların yapıldığı anda; hacir altına alınmayı gerektirir bir neden var ve bu durum ispat edilebilirse; o zaman, bu satışlar da, şimdiden (ölümden önce) iptal ettirilebilir.
Saygılarımla, |