Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
Bu isyanın sonu hayırlı değil
Av.Fırat Bayındır Bu günkü Sabah gazetesinde hem Fatih Altaylı hem de Erdal Şafak aynı konuya yer vermişler: Bir baba'nın adalet mekanizmasının işleyişine karşı olan isyanına. bu Baba'nın isyanı pek çok vatandaşın sesi durumunda ve gerçekten de dava sayısının fazlalığı, yaptığı işin ayırdına varmayan hukukçular, usule ilişkin hükümlerin basitleştirilmemesi, gereksiz ertelenen duruşmalar, adli tatil öncesi ve sonrası izinli hakim-savcı kadrosu, hakim-savcı atamaları nedeniyle yer değiştiren yargı mensuplarının şehire ve dosyalara intibakı, bir türlü istikrar kazanamayan hukuk uygulamaları birbiriyle çelişen mahkeme kararları vs.vs.vs. toplumda adalete olan güveni iyice sarsmış durumda. şimdi isyanı okuyalım. Merhaba, Size anlattığım zaman belki içim rahatlayacak, yok rahatlama değil belki adalet için yapılabilecek bir şey varsa belki siz yapacaksınız; yoksa zaten ben o adaleti nasıl sağlayacağıma az çok karar verdim bile. Olay dediğim 2002 yılı 14 Mayıs akşam üzeri ve saat 19.30 civarı. Trafiğe kapalı bir yolda, hem de trafik kuralı gereği gitmemesi gereken yönde bir otobüs oğluma çarptı ve oğlum 1 hafta sonra vefat etti. Bizde sorumlu ana baba olup vefatı öncesi beyin ölümü gerçekleşen oğlumuzun organlarını bağışladık. Ve esas sıkıntı acı, sonuçta isyan noktasına gelmemize neden olan süreç yargılama aşaması başladı. Mahkeme 2 yıl ceza verdi. Hem sürücüye, hem de yolun inşasından sorumlu kişiye. Sonra Yargıtay otopsi yapan doktor yemin etmedi diye bozdu. Oysa zaten otopsi olmamıştı çünkü organlarını bağışlamıştık. Yeniden yargılama için yerel mahkemeye iade edilen dosya ile ilgili komedi hala devam etmekte. Konu bir trafik kazası. Vuran belli, ölen belli. Nasıl olduğu sabit ve 4 yıl geçti daha sonuç alamadık. Geciken adalet için belki bu sistemde çalışanlar için sorun yok da bu adaletsizlik ile yaşamaya mahkum bizler için hayat devam ediyor.. Her hafta düzenli oğlumun mezarına gidiyorum ve and içiyorum 'Bu adalet sağlanacak' diye.. Türk hukuk sistemi bunu sağlayamayacaksa Allah huzurunda and olsun ki, asla yarım kalmayacak. Suç cezasız kalmayacak. İnancımı yitirmediğim bu sistem bizimle alay edercesine hala bitemiyorsa, kişi, kuruluş birilerinin yardımı ile uzuyorsa ve adalet yerini anladığımız anlamda bulmayacak ise hiç kimse benim bu konuda aklıma düşenlerden sorumlu tutamayacak. Oğlumun kahpece biten hayatının hesabını Türk hukuk sistemi çözemeyecekse, sağlayamayacaksa ortaya çıkacak sonuçlardan da sorumluluk almayacağım. Ne sistemi ne kişileri ne ülkemi sorumlu tutmuyorum bu anlaşılmasın çünkü ortada böylesine bir adaletsizlik varken kimse sorumlu değilse ben de değilim. En son duruşma tarihi 4.08.2006. Bu tarihe bunu erteleyen hakim bilmiyor mu ki bu tarih adli tatilin içidir. Bugün duruşma filan olmadı. Bundan önceki duruşmalara gelmeyen sürücü son duruşma kararı ile bu duruşmaya polis marifeti ile gelecekti ki ortalarda yoktu. Neden? Biliyordu ya da öyle olmasını arzu etmişti. Nöbetçi hakim toplu olarak davaların tamamını adli tatil sonrası tarihe erteledi. Bu nasıl bir yargılama sistemi, bu nasıl bir sorumluluk duygusu. 52 aydır sonucu olmayan komediye dönüştürüldü. Kimse bana mahkemelere hakaret etti filan demesin Allah'ını ederim de buna gerek yok ki. Okumuş üflemiş yaşı bilemem ne kadar olmuş kelli felli adamlar bilmiyorlar mı, durumun vahametini görmüyorlar mı? Bal gibi de biliyorlar ama umurlarında mı! Canın yanmış, akşam sabah tatlı ekmeğin yokmuş, huzurun yokmuş. Yaşıtı çocukları görüp iç geçirir gizli, gizli köşe bucak ağlarmışsın kimin umurunda? Hükümete sözcülük eden Adalet Bakanlığı, Adalet dışında her bir işi yapıyor. Adalet ise onu sormayın o çoktan hiç olmadığı kadar zavallı ve çaresiz, adaletsizliğe köle olmuş. 2 aydır adalet sistemi ile ilgili her yere yazdım herkese yazmaya çalışıyorum. Televizyonlara çıkan, eline pala bıçak benzin bidonu alıp saldırganlaşan insanlara bakıp hiç düşündünüz mü 'Bu adam-kadın bu kadar çaresiz mi?' diye. 'O insana, yapılabilecek en son şeyi yaptıran nedir?' diye. Bence lütfen azıcık insan olun bu sese kulak verin! 14 yaşında masum ölen bir çocuğun babası-annesi olun ve adalet için ne yapabilirsiniz. Bana akıl verin, yol gösterin ama sakın 'Adalete güven' demeyin. Adalet bence bir yerlere düştü de gören duyan bilen yok.." Bu yazıdaki en tehlikeli kısım ise "Türk hukuk sistemi bunu sağlayamayacaksa Allah huzurunda and olsun ki, asla yarım kalmayacak" cümlesidir. Bu düşüncenin yaygınlaşması kaosu da beraberinde getirir.
alisinkay Peki herşey süt liman mı? Belki de böyle birşey gerekli. Adalete olan güvenle ilgili hukukçulara sorduğum anket tarzı forumu hatırlarsınız. Bağımsız olması gereken hakim ve savcılar adalet bakanlığı müfettişlerinden neden korkarlar. İşini sağlam yapan birisi korkar mı? Üstelik hakimler adalet bakanlığına bağlı değilken. Mahkeme salonunda hakimler neden tanıklara yada sanıklara yada katılanlara bağılır. NEREDE OTURUYORSUN SORUSUNA TÜRKİYE'nin her yerinde il yada ilçe ismi verilir. İlçe ismini veren kişiye açık adresin diye bağrılıp azarlanır mı?Soru mu hatalı cevap mı? Adalet sistemimizde herşey normal mi? Hakimlik ve savcılık stajında ve eğitimlerinde neden Hakim adaylarına verilen en büyük nasihat avukatlarla muhatap olmayın oluyor. Hatta neden hakimlere odada yalnızken kesinlikle avukatla görüşmeyin kapı kapalıysa kapıyı açın yada bir odacı çağırın deniliyor. 3 ayaklı adalet sisteminde ayaklar birbirine neden güvenmiyor. Sadece eleştirmek adalet sistemimizi düzeltecek mi. Adliyelerde neden hukuk işlemiyor. Katipler yasal tanık statüsündeyken neden hakimin dediklerini yazıyorlar. Neden hakimin emrinde çalışıyorlar. Neden mahkemelerde karar günü 2 sayfa savunma yazısı okunmuyor. Ve cmuk'a göre görüş alışverişinde bulunması gerekenler neden sümen altındaki kararı çıkarıp katipe yazdırıyor. Bu hakimin reddi sonucunu doğurmaz mı. Avukatlar sonucu belli davada tribünlere mi oynuyor. Bana ne diyeceksiniz. Tüm diğer tecrübeli meslektaşlarım gibi... Ey Avukat dostum! Ne yapacaksın Ya bu deveyi güdeceksin Ya bu diyardan gideceksin mi diyeceksiniz. Oysa deve de benim diyar da benim. Han da benim hamam da. Nereye gideceğim. Bence etliye sütlüye karışmayan zihniyet biran önce bırakılmalı. Ve kendimizi kendimiz düzeltmeliyiz.
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 06:35:36