İİK 282 |
Emrah Yavuzcan |
İPTAL DAVASINDA DAVALI:
Madde 282 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/117 md.)
İcra ve iflas Kanununun 11 inci babındaki iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bunlardan başka, kötü niyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine de iptal davası açılabilir. İptal davası iyi niyetli üçüncü şahısların haklarını ihlal etmez.
denilmiş, fakat burada lehine işlem yapılan kişinin (4.kişi) nin iyi niyetli olup olmadığının ispatından bahsedilmemiştir. İyi niyetin ispatı kime düşer? |
Av.Tayfun Eyilik |
Sevgili emrah 4 kişi olarak düşündüğün kişilerin hepsi üçüncü kişi kategorisine giriyor. Elbette davacıya düşer, Ancak davacı yasada yazılan karinelerden birine dayanıyor ise aksinin diyer tarafça ispat edilemesi gerekir. iyi niyetli ise zaten dava satıcılara tazminat davasına dönüşür |
Emrah Yavuzcan |
Teşekkür ederim[:)]
Tayfun abi 279/son ispat yükü ile ilgili bir karmaşaya sebep oldu bende. Ama aşağıdaki Yargıtay kararı ile ikna oldum:
T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/7361
K. 2005/485
T. 3.2.2005
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı İsmail vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
İİK.nun 282. maddesi hükmünce bu davalar borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Bunlardan başka kötüniyet sahibi üçüncü şahıslar aleyhine iptal davası açılabilir. Olayda davalı İsmail, iptale konu tasarrufun taraflarına nazaran dördüncü kişi konumundadır. Onun hakkındaki davanın kabulü, #8220;kötüniyet sahibi" üçüncü şahıs olduğunun ispatı şartına bağlıdır. Zira iptal davası iyiniyetli üçüncü şahısların haklarını ihlâl etmez. Davacı tarafından davalı İsmail'in kötüniyet sahibi olduğu kanıtlanmış değildir. Taşınmazı borçludan satın almadığından 278. maddesinin uygulanma olanağı da yoktur.
Oysa taşınmazı borçludan satın alan Gülşen, borçlunun eşinin kız kardeşi olup, 278/II. maddesince
maddesince aralarındaki tasarruf iptale tâbidir. Ne var ki taşınmazı elden çıkardığından 283. madde uyarınca bedelle sorumludur.
O halde mahkemece yapılması gereken iş, taşınmazın elden çıkarıldığı tarihteki gerçek bedelinin ( alacak ve fer'ilerini geçmemek üzere Gülşen'den tahsiline, davalı İsmail hakkındaki davanın reddine karar vermekten ibarettir. Yazılı gerekçeyle davanın kabulü bozmayı gerektirir.
|