| Delphi7 |
Bir hafta öncesine kadar geçmişte yaptığım bir hata yüzünden çaresizlik içinde kıvranan geceleri sürekli kabuslar gören bir insandım. Hiç ummadığım bir abimin ufkumu açması ve bu forumu tanımamla şu anda nispeten biraz daha rahatım. Benim sorunumla alakalı burada açıklamalar var ama taşları yerine oturtamıyorum. Yardımcı olursanız sevinirim.
Ben devlet okulunda öğretmenlik yapmaktayım. 2000 yılında dayım, sadece kağıt üzerinde %90'ı bana %10'u yengeme ait olan limited sigorta şirketi kurmak istedi. Acenteliği üniversite mezunu olan birisine veriyorlar diye beni zorladı ve ben hayatımın hatasını yaparak evet dedim. Acentelik benim diplomam ile alındı. Bana çok emeği geçtiği için kıramadım ama hep bişey olur diye yaşadım ve oldu. Ben bu korku ile 4 sene yaşadım. Ortaklığım devam ederken şirketle hiçbir alakam olmadı.Şirketten bir lira bile almadım. Beni ne sigorta şirketlerinin bölge müdürleri nede müşteriler tanır. Şirketi dayımın biliyorlar. Zaten tam gün okulumda mesai yapıyorum. Hiç bir çek, senet veya poliçede imzam yok. 2004 yılında şirketi noterden kuzenime devir yaptım. 2005 yılında dayıma yurt dışına tatile gideceğim dediğimde film koptu. Dayım benim adıma 2003 yılında vergi borcu olduğunu ve yurt dışına çıkamayacağımı söyledi. Dayım nedir nasıldır bilmiyorum bizim otuduğumuz evi şirket adresi ve bizimle beraber oturmamasına rağmen kendi adresi olarak göstermiş. 2005 yılının sonuna doğru vergi dairesinden eve aylara göre tahakkuk ettirilmiş vergi borcu yazısı geldi. Parayı ödememizi mal ve/veya mal beyanında bulunmamızı isteyen tebligat vardı. Miktar fazla olduğu için ödenemedi ve 2006 da da hepimize haciz işlemi yapıldı.
Benim forumdan öğrendiğim bazı şeyler var ama tam değil.
1. Devlet memurları limited şirkette müdür olmamak şartı ile ortak olabilirler diyor. Benim poliçelerde çek senet veya şirket adına yapılan yazışmalarda bir imzam yok ama acentelik alınırken diplomam kullanıldı. Bu problem olurmu? Vergi levhasında ve poliçelerde şirket adı yazıyor. Ayrıca hisse oranı sorun teşkil eder mi?
2. Ben şirketi vergi borcu tebligatı yapılmadan önce devretmiştim. Yine forumdan öğrendiğim (Danıştay Yedinci Daire Tarih: 05.11.2001 Esas No: 2000/6064 Karar No: 2001/3393) "Limited şirketin kamu borçlarından ortaklık payını devralan ortak sorumludur." kararına göre ben şirketi noterden devrettiğim halde neden hala ben borçlu görünüyorum.
3. İlk tebilgat yapıldığında mal beyanı istediklerinde mal beyanında bulunmadım. Diğer ortaklarda bulunmadı. Mal beyanında bulunmazsanız sadece haciz işlemi olur mal beyanı olmasada olur demişlerdi. Ben de devlet memuru olduğumdan dolayı işler daha da beter olur diye mal beyanı vermedim. Ama şimdi forumda okuyorum mal beyanında bulnmamanın cezası 10 gün hapis. Dayımla aramız kötü konuşmuyoruz. Yazılar büroya gittiği için hiç birşeyden haberim olmuyor. Mahkeme oldumu olmadımı onu da bilmiyorum.
Artık herşey daha net korkunun ecele faydası yok. Bir şeyler yapmak istiyorum. Önceleri korudan kimseye bir şey soramıyordum. Forum sayesinde bilgim arttı. Yardımcı olursanız çok sevinirim. Borç hala benim üzerimde mi? değilse neden icraya geldiler ve mal beyanı için geri dönüş var mı? Forumda emeği geçen ve cevapları ile katkıda bulunan herkese sonsuz teşekkür ederim. Saygılarımla...
|
