Kıdem tazminatı ve eksik prim tutarı talebi |
goncagül |
değerli forum üyeleri , kız kardeşim bi şirkette 23/04/2005 de muhasebe departmanında çalışmaya başladı.24/04/2006 da evlendi.
ve halen görevine devam ederken bağlı çalıştığı mali müşavir in bilgisi dışında başka bir mali müşavir tarafından denetleneceği söylenince kardeşim bu isteğe karşı çıktığı için bulunduğu konumdan daha pasif bir göreve getirilmiş. ve kardeşim bu nedenle artık çalışamayacağını ve evlenmesinden dolayı hak kazandığı 1 yıllık tazminat tutarının kendisine ödenmesini istediğini belirten bir dilekçe ile istifa etmiş..
İstifa sonrasında da durumu bağlı çalıştığı mali müşavire bildirmiş ve mali müşavirin işverenle meslek ahlakı dışında gelişen olaylardan sonra sözleşmeyi fesh etmesi ile kardeşim işverenin sırrını ifşa ettiği için işverenin haklı nedeni ile tazminatsız işten çıkarıldı..
Benim sorum böyle bir olayla işçi işten çıkartılabilir mi,
diğer bir sorum ise istifasını daha önce verdiği için mahkemeye gidip tazminat ,eksik ödenen sigorta primleri ve fazla çalışma saatlerini talep edebilir mi... Saygılar. |
HRMGR |
Normalde ilk irade beyanı kızkardeşinizden geldiğinden işverenin kıdem tazminatı ödemesi, sonrasında meslek sırrının ifşaası sebebiyle bir zararı var ise bunun tazminine yönelik dava açması gerekir. Ancak kızkardeşiniz sanırım istifasını Noter kanalı ile değil, elden işverenine vermiş ve verdiğine dair yazılı bir belge de almamış. Bu durumda işveren bize böyle bir istifa mektubu verilmedi, meslek sırrını ifşa ettiğini öğrenince çalışanın iş akdini 25/2'ye göre feshettik savunması yapabilir. Bahsettiğiniz durumun ne derece meslek sırrı oluşturduğunu veya meslek sırrı oluşturup oluşturmadığını kızkardeşiniz daha iyi bilir. Şartlar varsa işe iade davası yoksa kötüniyet davası açarak hakkını arayabilir.
Yararlı olması dileğiyle, saygılarımla, |
goncagül |
Sayın HRMGR , öncelikle ilginize teşekkür ederim..
Kız kardeşim istifa dilekçesini verirken işverenin dilekçeyi aldıklarına dair onaylı bir nüshayı da personel müdürlüğünden almış.
Aslında olay bir A adında mali müşavir ile sözleşmeli çalışılırken başka bir B adında bir mali müşavirin gelip kızkardeşimi denetlemesi ve kardeşimin bu durumun asıl müşaviri olan A ya istifa sebebi olduğunu belirterek anlatması.. Yani mesleki sırrın ifşasını kapsamadığını düşünüyoruz.. Yine de verdiğiniz bilgiler için teşekkürler. Saygılarımla |
HRMGR |
Bir mali müşavirle sözleşme yapılarak hizmet alınması, bir hizmet satınalmasıdır ve temelde mal satınalınmasından farklı değildir. Kızkardeşiniz çalıştığı firmayla yapmış olduğu iş sözleşmesi gereği, firma dışından olan mali müşavire değil, firmaya, firmanın yöneticilerine karşı bağlı ve sorumludur. Her ne kadar bir hizmet sözleşmesi sürerken başka bir yerden hizmet almak etik değilse de, işveren aldığı hizmetten memnun olmaması veya aldığı hizmetin doğruluğundan şüpheye düşmesi gibi bir duruma bağlı olarak böyle bir yola başvurmuş olabilir. Böyle bir durumda kızkardeşinizin bu gelişmeleri firma dışından birisi ile paylaşması da etik değildir. Nitekim mali müşavir durumu öğrenince hizmet sözleşmesini feshetmiş, belki de işverenin doğru ve yasal olmadığı şüphesiyle başka bir müşavire hesaplarını inceleterek gerçek durumu öğrenme hususunda gütmüş olduğu amaç akamete uğramıştır.
Sonuç olarak ilk irade beyanı kardeşinizden gelmiş, evlilik nedeniyle istifa etmiş ve bunu belgeleyecek delili varsa, işverenin evlilik nedeniyle ayrılma durumunda kıdem tazminatı ödemesi gerekir. İşveren bunu ödemezse, kardeşinizin İş Mahkemesi'ne kıdem tazminatı ve varsa diğer haklarının alacağı konusunda dava açması gerekir.
Yararlı olması dileğiyle, saygılarımla, |
Uygar Tanrıöver |
Sayın goncagül,
Sizin dilekçenizde tarih var ve verdiğiniz dilekçeden sonra işveren fesih yaptıysa o fesih hukuki sonuç doğurmayacağından kıdem tazminatı-kardeşinizin çalışması bir yılı doldurmuş- alırsınız.
Diğer yandan,işverenin ve sizin dilekçeleriniz aynı tarihliyse veya aynı tarihte karşılıklı olarak tebliğ edildiyse yine feshiniz geçerli olacaktır. Zira, iş sözleşmesi fesh edilen bir çalışandan niçin iş sözleşmesini kendisinin fesh ettiğine ilişkin dilekçe kabul edilsin,mantığından hareketle çıkacak bir ihtilafta işverenin feshine geçerlilik tanınmayacağını ve feshin kardeşiniz tarafından yapıldığının kabul edileceğini düşünüyorum.
Kolay gelsin |