 |
05/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Çalışma bölge müdürlüğü raporları |
diken |
müvekkil işverene ssk tarafından Bölge Çalışma Müdürlüğü tarafından tutulan rapora istinaden ceza kesilmiştir. ayrıca yine bu rapora dayanarak işçiler tarafından ücret alacağı davası açılmıştır. Bölge Çalışma Müdürlüğü raporlarına itiraz etmek mümkün mü yasada bu raporların aksi ispatlana kadar doğru kabul edileceği yazılı. Aksi yazılı belgeyle ispatlanmak zorunda mı... teşekkürler [/size=3] |
Uygar Tanrıöver |
Sn.HRMGR,
Genel olarak, itiraz konusunda Kabahatler Kanunu'ndaki usul ve şartlara uyulmadığı yönünde (md 22, 25,26) ilgili maddelerdeki husuların para cezasına ilişkin tebligatta bulunup bulunmadığı ve 27 ve devamındaki,para cezasına ilişkin itiraz ve dava yollarına ait açıklamanın yer alıp almadığı noktalarında -genelde matbu evrakta bu hususlar yer alıyor bildiğiniz gibi- itiraz edilebilir.
Ancak, bugünkü (22 Temmuz)tarihli RG'de okuyabildiğim kadarı ile Kabahtler Kanunu'nun 3.maddesi Anayasaya aykırı bulunarak iptal edilip,iptal kararının yürülüğü 6 ay sonraya ertelenmiş. İlk bakışta konumuzu ilgilendirmiyor gibi,ama kararın hepsini okumadım.Okuyunca etkiliyen bir durum tespit edebilirsem yazarım.
Selam ve saygılar
|
Av.Fırat Bayındır |
Raporların aksini yargılama esnasında kanıtlama imkanınız var. Raporlar bir durum tespiti mahiyetinde olup başlı başına bir yaptırım gücü yoktur. Rapora istinaden ilgili idarenin işyeri hakkında bir cezai işlem uygulaması durumunda yetkili ve görevli mahkemelerde açacağınız davalarda yasal haklarınızı kullanabilirsiniz |
yyln |
quote: raporların aksi ispatlana kadar doğru kabul edileceği yazılı |
Merak ettim, nerede yazıyor? |
yyln |
quote:bu raporların aksi ispatlana kadar doğru kabul edileceği yazılı.
|
Ben merak etmiştim, nerede yazıyor diye...
Araştırdım, 4857 sayılı yasanın 92. maddesinde;
quote:tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. |
Şeklinde bir hüküm gördüm. Başka bir şey bulamadım.
Ben de zaten buna dikkat çekmek istemiştim.
Aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olan tutunaktır. Müfettişin yazdığı rapor değildir.
Tutanak, tespit edilen hususların, kağıt üzerinde yazıya dökülerek taraflarca imzalanması iken; rapor, raporu yazan kişinin ( Müfettiş veya başka bir kişi olabilir) görüş ve değerlendirmelerini de içeren daha geniş bir kavramı içine alır. Dolayısıyla, raporlar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli olan belgelerden değildir.
Selamlar.... |
Av.Fırat Bayındır |
sayın yyln üyemize nazire[:D]
o İŞ MÜFETTİŞLERİNİN RAPORLARI AKSİ SABİT OLUNCAYA KADAR GEÇERLİDİR
o YILLIK ÜCRETLİ İZİN ALACAĞI OLDUĞUNA DAİR TESBİT TUTANAĞI İŞVEREN
VEKİLİ TARAFINDAN İMZALANARAK KABUL EDİLMİŞ OLDUĞUNDAN DAVANIN KABULÜ GEREKİR
[YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ]
_________________
E. 2005/26424
K. 2005/29282
T. 12.09.2005
______________________________________________________________________________
DAVA: Davacı, yıllık izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini
istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla
dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: Davacı, Bölge Çalışma Müdürlüğü iş müfettişliği raporundan sonra,
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca intikal eden ve
davacının 80 gün kullandırılmayan yıllık ücretli izin alacağının ödenmesi
gerektiğini tespit eden uyuşmazlıkta, bu alacağının hüküm altına alınmasını
talep etmiştir.
Mahkemece, savunmaya değer verilerek, sunulan fesih tarihli ibranameye göre
davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığı ve işvereni ibra ettiği
gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine göre, davalı işveren, B.Ç.M. İş müfettişliği tespiti
sırasında, fesih tarihinde alındığı kabul edilen, ibranameyi sunamamış ve
yıllık ücretli izin alacağı olduğuna dair tespit tutanağını işveren vekili
imzalayarak kabul etmiştir. B.Ç.M. İş müfettişlerinin raporları 4857 sayılı İşKanunu'nun 92. maddesinin son cümlesi uyarınca aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir. Ayrıca, sunulan ibraname de maktu ve kaşeli tarih içerdiği gibi,davacıya bu belgeye karşı diyecekleri sorulmamıştır. Davacının ibraz ettiğibelgelerde feshin işverence gerçekleştirildiği ve sadece kıdem tazminatınınödendiği anlaşılmaktadır. Bu belgeler de davalı işverenin savunması ileçeliştiğini göstermektedir. Somut bu maddi ve hukuki olgulara göre, isteğin reddi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,
12.09.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. |
yyln |
Sn:Fırat Bayındır.
Evet, karar bana göre ilginç,[8D]
Ancak, rapor, dayanağı olan tutanaktaki quote: B.Ç.M. İş müfettişliği tespiti
sırasında, fesih tarihinde alındığı kabul edilen, ibranameyi sunamamış ve
yıllık ücretli izin alacağı olduğuna dair tespit tutanağını işveren vekili
imzalayarak kabul etmiştir. |
tespitlerine uygun olduğundan, kararda rapor veya tutanak ibaresinin geçmesinin sonucu değiştirmeyeceğini, yine de karar da tutanak ifadesinin kullanılmasının daha uygun olacağını düşünüyorum.
Ne var ki, başka davalarda, rapor, ekindeki tutanağa aykırı olarak düzenlense, veya usule uygun düzenlenmiş bir tutanağa dayanmasa bile, bu karar emsal gösterilerek, Ç.B İş Müf. raporlarının aksi sabait oluncaya kadar geçerli olduğu savunulduğunda, yine aynı karar çıkar mı? diye de merak ediyorum.
Selamlar... |
HRMGR |
Sn. yyln çok ince bir nüans farkına işaret ediyor ki, bence de doğrudur. Tutanak ile rapor ayrı şeylerdir. Zira tutanağı işveren veya vekilinin imzası gerektir, imzada imtina veya muhalefet şerhi koyması mümkündür. Rapor ise bu tutanağa bağlı olarak tek taraflı düzenlenir.
Böyle bir karar sonrası, bu durumdan şöyle bir vazife çıkarmak mümkündür, ÇSGB müfettişlerince düzenlenen tutanaklara imzada imtina etmek, raporların da geçerliliğini -ayrı itiraz yolları olsa da- belli oranda boşa çıkaracaktır.
Selam ve saygılarımla, |
HRMGR |
Bu konunun üzerine tam denk geldi ve bir arkadaşım tam da bu hususta bir sorun yaşadı... Olay şu,
İş Müfettişi işyerinde teftişi sonrasında bir tesbit tutanağı düzenliyor. (Konuyu arkadaşımdan izin almadığım için açıklamıyorum.) Ancak tesbit içeriği itibarıyla, sayısal bir tesbit (şu kadar işçi şu kadar.....gibi). İşveren vekili de yapılan tesbit sayısal bir içerik arzettiğinden ve tutanakta belirtilen sayılar doğru olduğundan, tutanağı herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın imzalıyor. Bir süre sonra iş müfettişinin raporunda bu konuda işverenin kasıtlı davrandığı, hukuku dolamaya çalıştığı vb. ifadelerle, ceza için kasıt şartının önemli olduğu bu konuda idari para cezası öngörülüyor ve tahakkuk ettiriliyor.
Şimdi Sn. yyln'ın da işaret ettiği gibi örnek Yargıtay kararı bu konuda emsal teşkil eder mi? İş Müfettişinin subjektif, tutanakta belirtmediği, tamamen kendi kişisel düşüncelerine yer verdiği rapor geçerlilik arzeder mi? Buna itiraz, idari para cezasına itiraz noktasında Sulh Ceza Mahkemesi'nde ne şekilde, hangi argümanlarla olur?
|
Bugünün tarihi: 05/05/2025 02:04:26 |