Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
Mağdur bir anne ve iki çocuğu - Boşanma
AdgU Merhaba, Kayınvalidem ile kayınpederim arasındaki 35 yıllık evlilik fiili olarak bitmiş durumdadır. Ailenin 2 katlı müstakil bir evi ve arabası vardır. her ikiside babanın üzerine kayıtlıdır. Son 3 yıldır gayri meşru ilişki yaşadığı bir kadın için yaptığı harcamaların haddi hesabı tutulmamaktadır. öyleki, şu anda 4-5 milyar gibi de kredi kartı borcu dahi bulunmaktadır. Baba devlet memuru emeklisidir ve 500-600 ytl civarında emekli maaşı bulunmaktadır. Anne ise gündelikçi olduğu için 2 haftalık kazancı babanın gelirine denktir. Mevcut ilişkinin varlığı, aile içerisindeki geçimsizlik, babanın anneyi (ve iki yetişkin kızını) basit sebeblerden dolayı dövmesi gibi olaylar evliliklerini bitirmek istemelerine sebeb olmuştur. Fakat aralarında "edinilmiş mallara katılma rejimi" ne dair herhangi bir sözleşme bulunmadığı için anne endişeli ve son 1 yıldır bunun korkusundan boşanma davası açamamaktadır. Yine şu durumda kendini nasıl koruyacağını bilememekte, belki tamamını kendi geliri ile elde ettiği varlıklardan da vazgeçmek istememektedir. Son dayak atma ve evden kovma gibi bir durum dün akşam gerçekleşti ve anne kesinlikle boşanmaya karar verdi. Soru: Boşanma davasını annenin açması, mal paylaşımında (veyahut tazminat talebinde) dezavantaj olabilirmi? davayı ne şekilde açarsa, varlıkların bir kısmı kendisine devredilebilir? dava açıldıktan sonra baba üzerine kayıtlı varlıkları satarsa, bu satış bozulabilirmi? Anne hakkını nasıl alabilir? Yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim. Saygılarımla, AdgU_
Aslı Yurtlu MK m.166'ya dayanılarak yani evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle mağdur durumdaki eş boşanma davası açabilir. Boşanma davası açmış olması nafaka, maddi ve manevi tazminat talebine engel değildir. Zİra, anlattıklarınızdan karşı tarafının daha fazla kusurlu olduğu kanaatine varılabilmektedir. 2001 sonrasında, Yeni Medeni Kanuna göre edinilen mallar, başka bir mal rejimi seçilmemiş ise Edinilmiş Mallar Rejimine tabidir. Ancak bundan öncekiler için, yine farklı bir mal rejimi seçilmemiş ise Mal Ayrılığı rejimi söz konusudur. Dava açıldıktan sonra diğer eşin, habersizce malları satabileceği imkan ve ihtimali söz konusu ise, mağdur durumdaki eşin ihtiyati tedbir talep edebileceği kanaatindeyim. Ancak herşeyden önce şunu söylemek isterim ki, bütün bu hukuki işlemler sürecinde bir avukat yardımı almanızı öneririm. Saygılar..
Av.Esin Kılıç Erdoğan Sayın Adgu, Sayın Aslı Yurtlu'nun da belirttiği gibi, bu çekişmeli boşanma davasında avukat ile hareket edilmesinde büyük fayda vardır. Hanımefendinin, bu aşamaya gelmiş bir evliliği salt mallarını yitirme kaygısı ile devam ettirmesi zaten getirilebilir bir öneri değildir. Boşanma davası neticesinde, bugünkü durumundan daha fazla mağdur olmayacağı da anlaşılmaktadır. Davayı açması, mallarını yitirmesine ve hak kaybına neden olmaz.
AdgU Bilgileriniz için çok teşekkür ederim. Ayrıca bu forumda yardım etmekten, bilgi paylaşmaktan keyif alan bireylerin hepsini tebrik ederim. Saygılarımla, AdgU_
AdgU Merhaba, Bir konuyu atladığımı yeni farkettim, son durum şu ki; son dayak olayından (ki polis müdehale etmiştir) bir önceki günde evde çıkan tatsızlığa polis müdehalesi söz konusu idi. Hastahaneden adli raporda alınarak (10 günlük) karakola teslim edildi. Bu şiddet iki gün üst üstte olunca aileyi (anne ve iki kız) kendi evime almak zorunda kaldım. Yani şu anda evinde oturmuyorlar. Boşanma ve tazminat davası için kendilerine "adli yardım" yapılması konusunda yardımcı olacağım. Fakat bu evi terk etmek sayılabilirmi? davayı anne lehine olumsuz etkileyebilirmi? Not: Evinde kalması can güvenliği açısından gerçekten tehlikelidir. Şiddet silah (bıçak) kullanma niyetine kadar ilerlemiştir. Polisler; "Evinizde kalın, gerekirse bizi tekrar ararsınız" demelerine rağmen evlerinde kalmamalarına ortaklaşa karar verilmiştir. (zira son olayda polisin müdehalesi gayet geciktiği için - 1 saat - yeniden aynı riski almamakta fayda vardı) Saygılarımla, AdgU_
Aslı Yurtlu Herşeyden önce böyle vahim ve önemli br süreç sonunda muhakkak bir avukat yardımı alınması gerektiğini ısrarla tekrarlamak istiyorum. Alınmış olan 10günlük rapor ve polis tutanakları ile bu durumun (evden ayrılmanın), can güvenliği açısından zorunlu olduğu ispatlanabilir kanaatindeyim. İlk aşamada dava dilekçesine eklice rapor da eklenebilir ve polis tutanaklarının da celbi talep edilebilir. Ayrıca, savcılığa suç duyurusunda da bulunulabileceği kanaatindeyim. Zira, hayata kast sözkonusudur. Adli yardım konusunda ise, bulunduğunuz il adliyesinde yer alan "adli yardım" bürolarından gerekli her türlü bilgiyi edinebilirsiniz. Şimdiden kolay gelsin, dilerim bir an önce eş ve çocukların yaşadıkları bu üzücü olaylar son bulur. Saygılar..
AdgU Sayın Aslı Yurtlu, Yardımlarınız ve önerileriniz için teşekkür ederim. Adli yardım için bugün girişimlerde bulunup, gerekli randevuları alıp, işlemlerin başlatılmasını sağlamaya çalışacağım. Tekrar teşekkür ederim. Saygılarımla, AdgU_
AdgU Sevgili üyeler, Aynı konu hakkında bir bilgiye daha ihtiyacım var. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. Adli yardım bürosu ile görüşüp, bir form doldurarak avukat talebinde bulunduk. Büro 10 güne kadar avukat tayin edileceğini söyledi. Bu 10 günlük süreçte babanın üzerine olan mal varlığının elden çıkarılma riski söz konusudur. Bunu tapu sicilden şerh koydurarak önlemek istesekte, dava açılmadan bu işlemin yapılamayacağı söylendi. Bu durumda dava açılana kadar (ki en erken 10 gün) bu durumu engelleme şansımız yok görünüyor. Sorum şudur; bu müddet zarfında dışarıdan bir avukat tutarak, yalnızca davanın açılmasını istesek (sırf şerh ve ihtiyati tedbir için), ve dava açıldıktan sonra adli yardım bürosunun tayin ettiği avukat davanın kalanını takip edebilirmi. Böyle bir şey mümkün olabilirmi? Veyahut bu mal varlığının (müstakil 2 katlı ev ve araba) elden çıkarılmasını önleyecek, adliye kararı (dava açılmadan ) alınabilirmi? Şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla, AdgU_
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 08:58:53