 |
21/08/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Babam Seyrediyor.. |
commodore1tr |
Ortaokulda okuyan ve kisa bir süre önce annesini kaybeden genç, babasiyla birlikte yasiyordu.Babasiyla aralarinda çok güzel bir dostluk vardi.Genç,okulun futbol takimindaydi.Takimdaydi ama,ufak-tefek yapisi ve tecrübesizligi nedeniyle hocasi ona bir türlü maçlarda görev vermiyordu.Bu yüzden,her maçta yedek kulübesinde oturuyordu.Buna ragmen,babasi hiçbir maçi kaçirmaz ve hep ayaga kalkip tezahürat yapardi.
Liseye girdiginde sinifinin en siska ögrencisiydi gencimiz. Fakat babasi onu hep futbol oynamaya tesvik etti;bununla birlikte,istemezse oynamayabilecegini de belirtti.Delikanli futbolu seviyordu ve takimda kalmaya karar verdi.Her idmanda elinden geleni yapiyor ve takimin as oyuncularindan bir olmaya çalisiyordu.Bütün lise hayati boyunca hiçbir idmani veya maçi kaçirmadi.Ama sürekli yedek kulübesinde oturmaktan kurtulamadi.Inançli babasi her zaman ki gibi tribünlerde yerini aliyor ve oglunu destekleyici tezahüratlarda bulunmaya devam ediyordu.
Genç,üniversiteye basladiginda futbol onun için önemini kaybetmeye yüz tuttu, ama yine de elinden geleni yapti.Herkes onun okul takimina giremeyeceginden emin olsa da, bunu basardi.Takimin antrenörü onu listeye dahil ettigini,çünkü her idmanda yüregini koydugunu ve takimin diger üyelerini de sevke getirdigini itiraf etti.Takima girebildigi haberi onu o denli heyecanlandirdi ve sevindirdi ki,solugu en yakin telefon kulübesinde aldi ve babasina müjdeyi verdi.Onun bu mutlulugunu paylasan babasi,kendisine maçlarin sezonluk biletlerini göndermesini istedi.
Üniversitedeki dört yil boyunca hiçbir idmani kaçirmayan genç,ne yazik ki hiçbir maçta oynayamadi.Futbol sezonunun sonlarina dogru,büyük bir eleme maçinin idmani için sahaya çikmaya hazirlanan gencin yanina,elinde bir telgrafla antrenörü geldi.Delikanli telgrafi okuyunca ölüm sessizligine büründü.Güçlükle yutkunarak hocasina sunlari söyleyebildi:#8221;Bu sabah babam ölmüs. Izninizle bugünkü idmana gelmesem?#8221;Hocasi kolunu sefkatle omzuna doladi ve #8220;Bu hafta dinlen evlat#8221; dedi,#8221;cumartesi günkü maça gelmeyi de aklindan geçirme.#8221;
Cumartesi geldi çatti,ama okul takiminin durumu hiç de iyi degildi.Maçin sonlarina dogru,bir kisi soyunma odasina sessizce girdi,formasini ve futbol ayakkabilarini giyip saha sahanin kenarina çikti.Babasi ölen ufaklikti bu!Antrenör ve oyuncular azimli arkadaslarini bu kadar kisa sürede tekrar aralarinda görmekten dolayi son derece sasirmislardi.
Hocasinin yanina giden genç #8221;Lütfen izin verin oynayayim#8221; dedi.#8221;Bugün oynamak zorundayim.#8221; Hocasi önce onu duymamis gibi davrandi. Böylesine zor bir eleme maçinda takimin en kötü oyuncusunu sahaya çikarmasina imkan olmadigini düsünüyordu.Ama genç o kadar israr etti ki,sonunda ona aciyan hocasi razi oldu:#8221;Pekala oyuna girebilirsin.#8221;
Gencin oyuna girmesinin üstünden çok geçmemisti ki,hem hoca,hem oyuncular,hem de maçi izleyenler gördüklerine inanamadilar.Daha önce hiç oynamamis olan bu meçhul ufakligin her hareketi harika,attigi her pas isabetliydi. Karsi takim oyunculari onu durduramiyordu.Kosuyor,pas veriyor,savunmaya yardim ediyor ve maçin yildizi olarak parliyordu.Sonunda,gencin takimi aradaki farki kapatti,nihayet atilan bir golle de beraberligi yakaladi.Ve son saniyelerde ufaklik topu tek basina sürükleyip herkesi geçti ve galibiyet golünü atti. Maç bitmisti. Okulunun taraftarlari sevinç çigliklari atiyor, arkadaslari onu omuzlarinda tasiyordu.
Seyirciler tribünü terk ettikten, oyuncular duslarini alip soyunma odasini bosalttiktan sonra,takimin hocasi gencin kösede tek basina sessizce oturdugun fark etti. Yanina gidip #8220;Evlat,inanamiyorum.Bugün bir harikaydin#8221; dedi. #8220;Sana ne oldu,bunu nasil yaptin,anlat bana! #8220;
Genç hocasina bakti,gözlerine yaslar doldu ve söyle dedi:
#8220;Babamin öldügünü biliyorsunuz.Peki onun gözlerinin görmedigini biliyor muydunuz?#8221;Delikanli zorlukla yutkundu,gülümsemeye çalisti:#8221;Babam bütün maçlarima geldi,çünkü görmedigi halde beni desteklemek istiyordu.Ve ilk defa bugün beni oynarken görebilirdi. Ben de bu firsati kullanmak ve oynayabildigimi ona göstermek istedim.
'the love and tends ' kitabından alıntıdır . Yazarını bilmiyorum. Tercüme hatası yapmış olabilirim bazı yerlede bazı deyimlerde affediniz... Bunu yeni okumuştum paylaşmak istedim.. |
Av.Fırat Bayındır |
BABASIZLIK
Yapılan araştırmalar Amerika'da suçun en belirgin sebeplerinden bir tanesinin de babasız büyüme olduğunu göstermektedir. Şiddete dayalı suçlar, çocuk suçluluğu, madde kötüye kullanımı ile baba yokluğu arasında direkt bir korelasyon vardır. Bununla birlikte, sorumluluk sahibi bir babanın varlığı bu sosyal hastalıkların yerine geçebilen bir caydırıcı işlevi görmektedir.
Amerika aile yapılanması geçen 40 yıl içerisinden dramatik bir şekilde değişmiştir. Genç yetişkinler evlenmek yerine birlikte yaşamayı tercih etmektedir. Boşanma oranlarında ise bir sıçrama görülmektedir. Bu durum endişelendiricidir çünkü çocuklar, aileler ve tüm toplum üzerinde etkili olmaktadır. Yapılan araştırmalar, sadece annenin bulunduğu ailelerde büyüyen çocukların, akranlarına göre göreceli olarak daha dezavantajlı olduğunu ve bu dezavantajın çocukluk dönemi boyunca sürdüğünü göstermektedir.
Michignan Üniversitesi'nden Micheal Lamb tarafından yapılan bir çalışmada, 7 aylıktan 13 aylığa kadar olan çocukların ebeveynlerinden ayrılmaya benzer tepkiler gösterdiğini bulunmuştur. Örneğin, baba ayrıldığında, tıpkı anne ayrıldığında olduğu gibi çocuklar ağlamakta ya da yakınmaktadır. Diğer bir araştırmanın sonuçları ise, 7 ay ile 2 yaş arasındaki çocukların ebeveynlerine bağlandıklarına işaret etmektedir. Bu sonuçlar, çocukların erken dönemdeki gelişimlerinde her iki ebeveynin de önemli olduğunu göstermektedir. Babalık yadsınamaz çünkü çocuğun büyüme sürecinde önemli bir rol oynarlar.
Araştırma sonuçları tutarlı bir şekilde göstermektedir ki, sıcak ve sevecen babalar sadece çocuklarının pozitif bir kendilik değeri geliştirmesine yardımcı olmaz, aynı zamanda çocuklarda cinsiyet rollerinin gelişimini de etkilerler. Örneğin, erkek çocukları bir erkek olarak büyürken babalarından erkeklerin ilgileri, faaliyetleri ve sosyal davranışlarını öğrenirler. Kız çocukları ise babalarından erkeklerle güvenli ve rahat bir ilişki kurmayı öğrenirler.
Sevgi dolu babalar, erkeklerde başarı, kızlarda kişisel uyum üzerinde olumlu etkiler yaparlar. Sevgi dolu babalar aynı zamanda ahlaksal mantık yürütmeyi öğreten, limitleri sağlayandır bu da çocuğun yeterliliğine olumlu katkılar yapar. Dolayısıyla, açık bir şekilde, babalar anneler kadar önemlidir.
Ebeveynin yokluğu ya da çocuğun ebeveynle (genellikle de babayla) sık iletişim kuramaması ise çocuk üzerinde bazı olumsuz sonuçlara nende olmaktadır. Araştırmalar, çocukları büyük çoğunluğunun babalarını çok fazla özlediklerini göstermektedir. Küçük çocuklar, babaları boşandığında, babası sanki ölmüş gibi derin bir üzüntü duyabilmektedir. Babanın yokluğu ya da devamlı uzaklık hali ise bu büyük üzüntünün uzamasına neden olmaktadır. Ek olarak, babanın yokluğu hem kız hem de erkek çocuklarının sosyal davranışlarının olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Araştırma sonuçları, baba yokluğu yaşayan çocukların davranış problemleri göstermesinin daha olası olduğunu ve okulda, özellikle matematik ve fen derslerinde pek başarılı olamadıklarını göstermektedir.
Eğer, çocuk ile baba görüşmüyorsa, çocuk için olumlu rol modeli olması için erkek kardeş, büyük baba gibi kişileri kullanabilirsiniz. Daha sonra okul programları, kız - erkek kulüpleri ve gençlik programları yararlı kaynaklar olabilir. Olumlu erkek karamanlar hakkında kitaplar okumak da bir diğer seçenektir.
Baba Yokluğunun Sonuçları Üzerine Araştırma;
Burada çocuğun yaşamından ziyaretçi olarak babanın çıkarılmasının gözlenen etkilerinden bazıları yer almaktadır;
* Özet olarak, bu çalışmadaki çocukların %30'u ebeveyn ayrılığını izleyen şekilde akademik başarılarında belirgin bir düşüş yaşamışlardır, bu durum ayrılığı izleyen 3 yıl içinde gözlenebilmektedir. Bu da her iki ebeveynin de çocuğun akademik uyumunda önemli bir faktör olduğunu göstermektedir. Dahası, veriler velayeti alamayan ebeveynleri (çoğunlukla babaların) çocuklarının gelişimini oldukça etkilediklerini göstermiştir. Nitekim yine verilere göre, velayeti alamayan ebeveynleriyle daha fazla zaman geçiren çocukların er türlü uyum alanında daha iyi olduğu saptanmıştır.
* 6 yaşından önce ya da 6 ile 9 yaşları arasındayken ebeveynleri boşanan ergen kızlar, aileleri birlikte olan kızlara göre daha fazla alkol ya da madde kullanımına yönelmektedir. 6 yaşından önce ebeveynleri ayrılan ergen kızlar, aileleri ile birlikte olan kızlara göre daha fazla okuldan kaçma bildirirken bu oran, kendileri 6 ile 9 yaşları arasındayken ebeveynleri boşanan kız öğrenci grubundakinden de fazladır.
* Ebeveynlerin ayrılığının daha çok kız çocuklarını etkilediğini gösteren sonuçlar da vardır, nitekim onlarda ebeveynleri ayrılan erkek çocuklarına göre daha sık okuldan kaçma, daha depresif davranışlar gösterme ve sosyal desteği daha olumsuz ifadelerle tanımlama gibi bulgular saptanmıştır.
* Kadınların ergen ve yetişkin populasyonları içinde ebeveyn ayrılığı düşük kendilik değeri, erken başlayan cinsel etkinlik, büyük ölçüde suça ilişkin davranışla ilişkilendirilirken, bu kadınların uzun ve memnuniyet verici heteroseksüel ilişkiler kurmakta da zorlandıkları görülmektedir. Bu da, boşanma yıllar öncesinde kalsa da sonuçların gözlenebilir olduğunun altını çizmektedir.
* Kadınlarda bu duyguya yol açanın ise, babanın duygusal olarak kaybının onların kendilerini reddedilmiş gibi hissetmeleriyle ilişkilendirilmektedir. Pek çok kız bu reddedilmeyi kendilerinin yeteri kadar sevimli, yeteri kadar sevilebilir, yeteri kadar zeki vb. olmadıkları şeklinde algılamaktadırlar.
* Kalter ve Rembar tarafından daha önceden yapılmış olan bir araştırmada, ebeveynleri boşanmış olan 144 çocuk ve ergen hastada, yaygın olarak şu üç problemin görüldüğü saptanmıştır;
a) Katılımcıların %63'ü psikolojik problem bildirmiştir; endişe, üzüntü, fobiler, depresyon gibi)
b) %56'sı becerilerde ve performansta azalma tariflemiştir.
c) %43'ünde ise ebeveynlere karşı öfke vardır.
d) latans döneminde olan 32 kişilik bir alt grupta ise, %69'u psikolojik üzüntü, %47'si akademik problemler, %41'i ebeveynlere karşı öfke bildirmiştir.
|
Bugünün tarihi: 21/08/2025 01:13:33 |