Hukuki.NET


05/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
Türkiyenin en iyi eğitim veren Hukuk Fak. hangisi?
serkan cabbar Türkiye'nin en iyi eğitim veren hukuk fakültesi sizce hangisidir? serkan52 [url="https://www.hukuki.net"]Hukuki NET[/url]
ahaltuner Sayın Serkan Bey, Hukuk Fakülteleri ve hukuk eğitimi gerçekten ülkemizin olmazsa olmazlarının başında gelir.Çünkü devletler uzun süre yaşayabilmek için adaleti aykta tutmalıdırlar. Hukukçularında gerçek görevi gerçeği ortaya çıkararak adaletin yerini bulmasını sağlamaktır.Hangi Fakültenin iyi olduğu sorusuna gelince, herkesin fakültesi kendisine daha iyi gelebilir.Bana göre en iyisi bitirdiğim sevgili Selçuk Ü.Hukuk fakültesi.Ama siz hangi fakültenin en iyisi olduğunu bırakın ülke ve insanlarını hiç bir ayrım yapmadan yürkten seven ,adalet savaşçısı en iyi hukukçu olmaya çalışın... ahmet
illegal Size tamamen katılıyorum sayın ahaltuner. Anket sorusunun hiç değilse "en iyi eğitim veren hukuk fakültesi olarak değiştirilmesini öneriyorum. Ayrıca burada sayılan fakültelerden daha fazlası da mevcut. Talep olrsa onların da eklenmesini öneriyorum.
Kaan V. Sayın İllegal ve ahaltunere katılmakla beraber, dokuz eylül hukuk fakültesi, anadolu üniversitesi hukuk fakültesi, yeditepe hukuk fakültesi, bilkent hukuk fakültesi, selçuk hukuk fakültesi, bilgi hukuk fakültesi, galatasaray üniversitesi hukuk fakültesi başta olmak üzere kalan hukuk fakültelerimizide anketinize eklemenizi öneriyorum.
serhatrb sevgili meslektaşlarım aranıza yeni katıldım anketinize cvp vermek istedim eğitim yönünden en iyisi öğrencilerdir.çünkü fakültelerden mezun olan hukukçu arkadaşlarımız kendilerini eğittikleri olçüde başarılarını gösterirler.yok yinede en iyi fakülteyi öğrenmek istiyosanız bu anketle olmaz fakülteler arasında yapılan yarışmalarda her yıl en iyisi seçilmektedir alyazmalım
Admin Size katılıyorum. Ancak bu anketteki amaç hangi fakültenin en iyi olduğu değil, hangi fakültenin katılımcılar gözünde en iyisi olduğudur. Yoksa bu anketi bir yarışma olarak görmek bence de doğru değildir. Her öğrenci okuduğu fakülteyi doğal olarak en iyisi olarak görebilir. Ve yine sizin değindiğiniz gibi önemli olan eğitimci gibi görünse de ondan önemlisi eğitilenin eğitimden almak istediği yarardır. https://www.hukuki.net
IronKlown arkadaşlar gördüm ki bu anketi yayınlarken sadece devlet üniversitelerinin hukuk fakültelerinin ismini vermişsiniz ve ben yeditepe üniversitesi hukuk fakültesinde okuyan bir hukuk öğrencisi olarak buna üzüldüm.Bu konuda biraz daha dikkatli olursanız sevinirim... ***DemiR***
avukat62 Bu anketin neticesi, "Türkiye'nin en iyi eğitim veren hukuk fakültesi"ni değil, bu ankete en çok katılan öğrenciye sahip fakülteyi gösterecektir. Ben hiç sanmıyorum ki mezun olduğu ya da okumakta olduğu fakülteden başka bir fakülteyi işaretleyen bir hukukçu olsun (istisnalar kaideyi bozmaz). Ayrıca hukukçu arkadaşlar kendi fakülteleri haricindeki diğer fakültelerin verdiği eğitimleri nereden bilecekler de kendi aldıkları eğitim ile kıyaslayıp tercihte bulunacaklar. Bu da bana pek mantıklı gelmiyor. Üstelik bu eğitimin iyi veya kötü olduğunu ölçebilecek bir kıstas da yok. Meselâ liselerde üniversiteye çok öğrenci gönderenler başarılı kabul edilebilir, bu bir kıstasdır. Ancak hukuk eğitiminde kıstas ne olacak? Fakülteye girişte aranan öss puanı da bir kıstas olamaz, zira, bilindiği gibi bu puanlar o fakülteyi tercih eden öğrenci sayısı ve bunların puanlarına göre oluşmakta. Mezun olan öğrencilerin hakimlik savcılık sınavlarındaki başarısı veya avukatlık mesleğindeki başarısı desek bu da mümkün değil, çünkü çok öğrenci alıp çok mezun veren fakültelerden haliyle hakimlik savcılık sınavını kazanan daha çok olacak, avukatlıktaki başarı da okulda verilen eğitimden ziyade avukatın şahsi kabiliyeti ile daha fazla ilintili gibi geliyor bana. Saygılarımla DeFacto
commodore1tr Arkadaşlar ben hukukçu değilim ama iki atasözü var deyim de olabilir :)) hukuk la ilgisi yok ama cuk oturuyor 1. Eğitim cehaleti alır eşeklik baki kalır 2. Ben ne insanlar gördüm üzerinde elbise yok ne elbiseler gördüm içinde insan yok Yani kıssadan hisse önce iyi bir insan olmak sonra herneysek o olmak gerekir. En iyi eğitimi veren fakülte yanında birde en iyi eğitimi alan insanların olması lazım. Dolayısıyla anket temelinden yanlış Maalesef ülkemizde öğretim üyesizliğinden okuyamayan üniversiteli arkadaşlar olduğu gibi gerçekten her türlü olanak sağlanmış en iyi öğretmennlerle donatılmış üniversitelerimizde de okumaya direnenlerin olduğu bir gerçek. Dolayısı ile çok iyi üniversite ufff denecek okullar değil iyi eğitim görmeyi isteyen insanlar önemlidir. Örneğin ben ankette geleneksel olarak 'boğaziçi ' yazmak için baktım baktım yok aaa bu unutulur mu dedim di ki öğrendimmm orada hukuk bölümü yokmuş... Var yada yok beni ilgilendirmez en iyi hukuk eğitimini BOĞAZİÇİ veriyor. Ama alan yok oda sizin sorununuz :))))) sevgi ve dostça kalın aydın ülkemin aydın avukatları... bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
serkan cabbar öncelikle bu ankete hazırlayan kişi olarak ankete katılan değerli arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Anketimize bu gün itibariyle 2500 civarında kişi oylarıyla katılmış durumdadır. bu gerçekten ulaşılması kolay olmayan bir rakamdır ve önemli bir araştırmadır. Anket hakkında yapılan eleştirileri yanlı ve duygusal tepkiler olarak gördüğümü üzülerek belirtmek istiyorum. bizim anketi yapmamızda ki amaç hiç bir fakülteyi yüceltmek yada küçültmek değildir. Bizim amacımız değerli meslektaşlarımız ve misafir üyelermizin gözinde hangi fakültenin daha popüler olduğunu ortaya çıkarmaktır. Burda bilgi yarışması düzenlemiyoruz. Ayrıca belirtmek gerekirse her fakültenin aynı seviye de olmadığı da bir gerçektir. Gerek mesleki anlamda gerek girilen meslek sınavlarında ve mezunlar ve öğrenciler arasında derin bilgi ve tecrübe farklılıkları mevcuttur. Bunun tartışılması gereken forum alanı bu değildir. Benim ankete katılan arkadaşlarıma tavsiyem aşağılık duygusuna kapılmadan görüşlerini belirtmeleridir. Bu bir ankettir sınav sorusu yada açıkoturum konusu değildir. elimizden geldiği kadar objektif davrandığımıza inanıyorum. Bütün arkadaşlarıma saygılarımı sunuyorum. serkan52
fatmakaplan en iyi hukuk fakültesini anketlerle belirlemek yerine öğrencilerin bilgi düzeyini değişik yollarla ölçerek belirlemek daha sağlıklı bir sonuç vermez mi sizce?Çünkü eğitim ne kadar iyi oursa olsun bir üniversitenin kalitesini belirleyen başarılı öğrencilerdir.Ayrıca ankette bütün hukuk fakültelerinin adı yazmamakta.Ben kocaeli üniversitesi hukuk fakültesi öğrencisiyim ve İstanbul,Marmara üniversitelerinde verilen eğitimden farksız hatta daha da iyi bir eğitim aldığıma inanıyorum.Tabiki her öğrenci kendi fakültesinden memnundur.ancak bir gün de olsa derslerimize katılırsanız ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz. Teşekkür ederim AdALet
Kaan V. Forumlara anket eklerken en fazla 8 seçenek kullanılabilmektedir.Hal böyle olunca da tüm hukuk fakültelerimizin ankete eklenmesi imkansız hale gelmektedir.Eğerki ankete sekizden fazla seçenek eklenebilse eminim ki Sayın Serkan Cabbar tüm hukuk fakültelerini ankete ekleyecekti...
commodore1tr Değerli arkadaşlarım ben yazıyorum sanırım iyi izah edemiyorum. Şöyle düşünelim en ciddi kuvvetimiz, en gerekli kuvvetimiz hangisidir. seçeneklerde tam olsun: kara kuvvetleri deniz kuvvetleri hava kuvvetleri Bu soruda eksik şıkta bulunmamasına rağmen (jandarma ve sahil güvenlik bir kuvvet değil) tekinin tekine üstünlüğü mümkün değildir. Çünkü bunların birinin yokluğu sistemdeki eksikliği çıkarır. Üniversitelerimizde böyle dolayısıyla hukuk eğitimi veren fakültelerde. Hepsi birlikte bir bütünün parçaları. Önemli olan bu okulda okuyanların ne olduğu ne olmak istediğidir. Hani reklamdaki gibi ' yok aslında birbirimizden farkımız ama biz . ... bankasıyız' gibi. Yüreğinizde ne hissediyorsanız aslında siz osunuz. bu ankentle ilgili ilk yazımda da bunu yazdım ama tam anlaşılamadı. Kalbinizde yanan ışık işin doğrusudur, eğitim yani fakülte buna ulaşmanızda belki çok az etki eder. Tarhe ve bilime hatta sanata yön verenlere bakın hele bir kaçııı 'UFFFF' dedirtecek yerde okumuş... Mozart müzüik kulağı yok diye kovulup sonra sağır olmuş ama o MOZART albert einstein 'zeka özürlü ilmi yetersiz' diye okullardan atılmış tanıyorsunuz. İLk hukuku kim oluşturmuş sanırım biliyorsunuz ATATÜRK osmanlı haini oldu biliyorsunuz kepler 'matematik bilmiyor 'diye atıldı kanunlarını bilmeyen mezun olamıyor.. john steinbeck 'okuma bile bilmiyor ' diye atıldı malumunuz nobel edebiyat ödülünüde aldı... daha yazmaya gerek yok sanırım anlattım.. gene anlaşılmadıysa özel mesaj atınız pls :)))) bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
spamsa Asagıdaki adreste ankara hukuk web sayfalarında benzer konulu bir anket çalışması var; yanılmıyorsam Turkiye'deki tum fakülteleri de kapsıyor.. 6000'den fazla kişi katışmış görünüyor, doğru yannış bilemem.. http://www.law.ankara.edu.tr/anketsonuc.php?anketid=14
serkan cabbar Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinin resmi sitesinde yapılan bu ankete bier ankara hukuk mezunu olarak bende katıoldım. Ancak bir noktanın altını çizmek gerkir ki bizim hazırladığımız olan bu anket daha objektif bir ankettir. inanıyorum ki bu ankete katılım oranı söz konusu anketteki katılım sayısı olan 6000 rakamını geçecektir serkan52
Bozdogan Marmara Hukuk'un iyi olmadığını şahsen biliyorum. Tabi okuduğum okul olduğu için bunu söylüyorum. Diğer üniversitelerden bihaberim... www.sinanoglu.net Türkçemize sahip çıkalım
Av.Fırat Bayındır sevgili gençler,ben AÜHF 1980 mezunuyum maeslekte neredeyse 25 yılımı tamamlamak üzereyim. yakınlarda 60 yaşının üzerinde bir meslekdaşımla sohbetimizde söyeldiği sözle aklıma geliyor. bahsettiği dönemde ülkede sadece ankara ve istanbul H.F. varken " bizler ordinaryüs proflardan ders aldık, eşim ( oda avukattır) profesörlerden ders aldı, sizler ise prof ve doçentlerden ders aldınız" demişti. düşünüyorum da 30'un üzerinde devlet ve özel (vakıf) hukuk fakültesinde herhalde hukuk öğrencileri şu anda asistanların ve öğretim görevlilerinden ders alıyorlardır. ve yine bazı hukuk öğrencileriyle yaptığım sohbetlerde pek azı yeterli düzeyde eğitim aldıklarını belirttiler. forumlardaki bir yazımda da belirttiğim gibi gerçek anlamda hukukçu olmak çok zor ve zahmetli bir iştir. hukuk adamı bilgi donanımı, toplumculuk,gelişmiş sosyal ilişkiler özelliklerinin yanısıra nezaket, görgü, vicdan ve sezgi hasletlerini geliştirmiş olmalıdır. Bunların pek çoğunun temeli hukuk eğitimi sırasında alınır. Sanıyorum ki mevcut toplum, hukuk, yüksek öğrenim ve adliye düzenimizde gençlerimizin yolu çok daha zor ve zahmetli. Tabii bu söylediklerim gerçek hukukçu olmayı isteyenler içindir. BU nedenle hangi hukuk fakültesinin türkiye' de en iyi eğitimi verdiğini belirlemek benim için mümkün değil. belki sizlere umutsuzluk verdiğim kanısına kapılabilirsiniz ama değil. mevcut şartlarınızla alabileceğiniz en iyi eğitimi almak için çok çalışmanız gerekiyor. şunu unutmayın : tıbbiyeden ara sıra doktor çıktığı gibi, hukukçuların arasından sadece hukukçuluğunu kullanarak ara sıra zengin olanlar çıkabilir. hukukçuluğunuzu 9'a çıkmış adımızı 8' e indirmek için kullanırsanız,ailenizin geçimini çok rahat sağlayacak, ortalama vatandaştan çok daha müreffeh bir hayat sürebilecek gelir düzeyini de rahatlıkla yakalayabilirsiniz. bir başka tavsiyem de şu olacaktır. Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra ille de avukat, hakim, veya savcı olmak zorunda hissetmeyin kendinizi. Hukuk öyle bir eğitim ve öyle bir altın bileziktir ki, mühendislik ve tıp dışında tüm branşlarda çalışmanız mümkündür. bir arkadaşınız gazeteci olmak için hukuk fakültesinde okuduğunu belirtmiş. kendisine hayran oldum çok da takdir ettim. Sorarım size örneğin büyük bir sanayi işletmesinde günün moda deyimiyle İnsan Kaynakları Müdürlüğünü bir hukukçudan daha iyi yapabilecek başka bir kimse var mıdır? Bütün mesele,henüz hukuk eğitimi aldığınız sırada mezuniyetinizden sonra NE OLMAK istediğinize karar vermiş olmanızdır. BU karar sizin hayatınızı yönlendirecek bir karardır. Günümüzde iş hayatı, ekonomi, siyaset, toplum ve uluslararası ilişkiler akıl almaz bir ivme kazanmış durumda. Kaybedecek bir yılınız dahi olmadığını aklınızdan çıkarmayın. hepinize başarılar diliyorum. sevgi ve saygılarımla ceteris paribus
princeps Ben Marmara Hukuk 1. sınıf öğrencisiyim ve Ankara, Gazi, Bilkent ve İatanbul Üniversitelerinin Hukuk Fakültelerinde okuyan arkadaşlarımla sürekli iletişim halindeyim. Aslında ders anlatımı açısından pek fark göremiyorum, Ankara Üniversitesinin sınav sorularınıda inceleme fırsatı buldum(son 10 yıl)Soruları diğer fakültelere göre daha hafif geldi bana, marmara üniversitesinin sınav sorularının inceleme fırsatı bulursanız açıkça görebilirsiniz. Medeni Hukuk ise genelde farklılık göstermiyor 1. sınıflarda. Ancak bu üniversiteler arasındaki en büyük farklılık şudur. Marmara ve Ankara yıllık program uygularken , diğerleri dönemliktir ve geçmek için bazı kolaylıklar vardır. (bana göre) bunları bu üniversitelerdeki arkadaşların ayrıntılı olarak açıklayabilirse sevinirim . Tabi yıllık veya dönemlik olması kişinin kapasitesine ve çalışma düzenine göre avantaj ve ya dezavantaj olabilir. Ben bu konuda ancak kendimle ilgili yorumda bulunabilirim. Son olarak birşey söylemek istiyorum,- biraz klasik olacak ama- herşey öğrencinin kendisinde biter. Hukuk fakülteleri ise sadece aracıdır.
Kaan V. Princeps Dokuz Eylül Hukuk Fakültesinde de dersler yıllıktır.Her nedense fakültelerimiz arasında bir çok farklar var ders açısından.Mesela ben İstanbul Hukuka yatay geçis yapmak istesem orada verilen 11 tane dersi almamış durumdayım (seçimliklerle beraber).Sizin ders programınızı web sitenizden inceledim ufak farklılıklar elbette vardır.Ama 1. sınıfların dersleri aynı.Ve tabi senelik.Bir de farklı olarak Dokuz Eylül Hukuk Fakültesi aktif eğitim denen bir sistem uyguluyor. Son dediğine tereddütsüz katılıyorum.Hukuk Fakülteleri sadece aracıdır. www.hukuki.net
princeps Ben diğerleri derken gazi ve bilkenti kastettim . Dokuz eylül hakkındaki bilgilerinden dolayı teşekkür ederim. Yanılmıyorsan Dokuz Eylül'de sınıf mevcutları bir hayli düşükmüş bu Ankara ve Marmara'ya göre büyük avantaj.
Kaan V. Fakülte her sene 250 kişi alıyor.2 tane anfide A ve B şubesi olarak ders görülüyor.Birde bu aktif eğitime dahil olan dersler 15-20 kişilik sınıflarda yapılıyor.Yani biz bu sene oyle yaptık.3 sınıflar 11-12 kişiydi.Bir ayrıntı daha: Bizde ana dersler toplu 100 (I. sınıflar) soruluk bir test sınavıyla olur. (Bu şekilde yapılan I. Vizenin %20'si + Bu şekilde yapılan II. Vizenin %30'u + PDÖ Notu*) büyük yada eşitse 80 öğrenci Bu şekilde yapılan final sınavından muaf olur. (Eğerki muaf olamazsa üstte ortaya çıkan notun %50'si + Bu şekilde yapılan Finalin %50'si) geçme notudur.Finalden enaz 50 alınmalı ortalamada en az 60 olmalıdır. *PDÖ Notu= Bu aktif eğitim denilen uygulamalarda öğrencilere bir konu verilir ve araştırma yaptırılır akabinde bahsettiğim küçük sınıflarda gruplara tartıştırılır.Dönem sonunda Eğitim Yönlendiricisi öğrencinin sınıf içindeki durumunu 20 üzerinden değerlendirir.Her dönem ödev verilir.Ödevde 10üzerinden değerlendirilir.Birde aralarda küçük sınavcıklar yapılır.Dönem boyunca 3 tane bir senede 6tane bu sınavların her birinin %20si alınır toplanır,aritmetik ortalaması alınır. Sonuç olarak pdö notu oluşur. Biraz karışık kabul ediyorum Dokuz Eylül'deki sistem budur(Aktif Eğitim Sistemi).Bu tartışma yapılan sınıflara PDÖ denir yani Probleme Dayalı Öğrenme Oturumu. Sınıf mevcutlarının düşük olması en iyi avantajı hocalarla birebir bilgi alışverişinde bulunuyosunuz.Ve dönem boyunca eğitim yönlendiriciliğinizi yapan bu hocalar sizi ismen tanıyabiliyorlar.Bu çok büyük bir şans sanıyorum. www.hukuki.net
behiyekalkan Ben Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olarak kendi fakültemin daha iyi eğitim verdiği yönünde oy kullandım. İtiraf etmem gerekir ki benim fakültemin de eksiklikleri vardı ama hocalarımızın ve fakülte yönetiminin çoğunluğu bu eksikliklerin giderilmesi için çaba gösteriyordu. Bazı arkadaşların bahsettiği gibi öğrenci de çok önemli. Kimse kimseye zorla bişeyler veremez. Ama bizden sonra gelen nesil sanırım daha iyi yetişecek. Fakültenin ööğrencilerine sunduğu imkanlar gün geçtikçe artıyor. Ama gene de Hukuk Fakültelerinde köklü reformlar yapılması gerektiğine inanıyorum. Özellikle teori yanında uygulama aşamasında da kendilerini ifade edebilmeleri alanında öğrencilere daha fazla fırsat sunulmalı diye düşünüyorum.
av_s_engin Bana kalırsa yapılan avukatlık stajı da eğitim sürecine dahil edilmeli ayrıca özellikle 3 ve 4.sınıflardaki ders yoğunluğu ve derslerin zorluğu da göz önüne alındığında hukuk fakülteleri asgari 6 yıl eğitim verilen fakülteler haline getirilmelidir. teori- pratik ilişkisi kanımca ancak böyle kurulabilecektir. Bu sayede okul bitip de staja başlayan bir hukuk fakültesi mezunu daha okul döneminden hayatlarını geçirecekleri adliye düzenini de öğreneceklerinden sudan çıkmış balığa dönmezler...ayrıca bir Marmara Ünv. (www.marmara.edu.tr) mezunu ve stajını tamamlamış bir hukuk mezunu olarak belirtmekte fayda görüyorum ki bu okulun hakkını vererek mezun olan veya olabilecek durumdaki bir öğrencisi hukuk fakültesini bu üniversite bünyesinde okuduğu için pişmanlık duyamaz ve böylesi bir okulu kötüleyemez... Saygılarımla.. hata yaptıysan dönmesini bileceksin,yapışıp kalmayacaksın...
commodore1tr Evet sayın avukat av _s _engin ; Burada da haklısınızzz haklıya haklı ne diyeyimmm sayın Bozdogan ; Sizden kaynaklanan hataları buraya taşımayın ne demek en kötü okulllll diğerlerinde de mi okudunuz da başarılı olamadınız.... Daima derim iyi okul dan önce iyi insan gerekir... bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
behiyekalkan Ben de avukat av-s-engin'in söylediğine katılıyorum. Hukuk Fakülteleri kesinlikle 4 yıldan daha uzun olmalı ve derslerin kapsamı genişletilmeli. Son iki sınıfta stajla okul birlikte yürümeli. Okulda verilen bilgisayar ve ingilizce derslerinin önemi ve ders saatleri artırılmalı. Günümüzde bilgisayar ve yabancı dil çok önemli. ben ilk başta bilgisayarı tam anlamıyla kullanamamanın zorluğunu yaşadım. Tabiki üniversiteleri iyi yapan hocaların yanında öğrencilerdir. Buna kesinlikle inanıyorum.
princeps Evet hukuk fakültelerindeki eğitim 4 yıldan fazla olmalı. Bunu okula başladığım ilk günlerde birçok hocamdam duydum. Çünkü 5 yıllık bir müfretadı 4 yıla sığdırmaya çalıştıklarını , bu yüzdende biz öğrencilerin çok zorlandığını söyledi. Bu sebeple eğitimin en az 5 yıl olması gerektiğini belirtti.
commodore1tr Bence türkiyede gereğinden biraz fazla hukuk fakültesi var. Bundan dolayı bir çok arkadaş almasıgerekli eğitimi tam alamıyor yada yarım yamalak alıyor gibi hukuk çok önemli bir husus öğrencilerinde bu bilgi ve kültürle yoğrulmaları lazım bence... bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
sharkan bazıları kızıcak ama türkiye' de iki hukuk fakültesi vardır.. biri ankara üniv diğeri ise istanbul üniv.ben i.ü.h.f mezunu olarak bunu bilir bunu söylerim..ankaradan hakim, savcı,, bizden de avukat yetişir..
ercan_kanar Değerli arkadaşlar bence üniversite ne kadar iyi eğitim verirse versin önemli olan öğrencinin bu imkanlardan ne kadar faydalandığıdır.Çünkü sizin de bilmiş olduğunuz gibi hukuk fakültelerinde devam zorunluluğu yok,dolayısıyla çoğu şey öğrencinin elinde. ben kimim
av_s_engin hukuk fakültelerindeki eğitimin asgari 6 yıl olması görüşümün yanı sıra belirtmeli ki okulun 4 sene olması 4 senede bitirilebildiği anlamını da zaten taşımamaktadır.müfredatın sıkıştırılması zaten zor olan dersleri daha da zor bir hale getirdiğinden bu fakültelerden 4 yılda mezun olanlar %1-2 gibi bir oranda kalmaktadır zaten...Ayrıca özel üniversitelerin de başta hukuk olmak üzere( tıp fakülteleri de açılmış çünkü)bu fakülteleri bünyesine alabilmesi de bence tartışılmalıdır...Malum olduğu üzere girmiş olduğumuz devlet üniversiteleri bünyesindeki hukuk fakültelerine çok iyi puanlar alarak yerleşmekteyiz...devlet üniversitesinde çok düşük puanla işletme yada iktisat bölümüne dahi giremeyecekken bir öğrencinin özel üniversite de hukuk ya da tıp eğitimi alabilmesini kabullenemiyorum.. sonrada yaşanan avukat enflasyonu vs.. vs.. bunu eğitimde fırsat eşitliğine kadar tırmanacak bir tartışmaya dönüştürmek istemediğim için şimdilik burda susmak da fayda var : ) saygılarımla... hata yaptıysan dönmesini bileceksin,yapışıp kalmayacaksın...
Kaan V. Sayın sharkan; "bazıları kızıcak ama türkiye' de iki hukuk fakültesi vardır.. biri ankara üniv diğeri ise istanbul üniv.ben i.ü.h.f mezunu olarak bunu bilir bunu söylerim..ankaradan hakim, savcı,, bizden de avukat yetişir.." demişsiniz. Bu konuda herhangi bir mevzuat var da biz mi bilmiyoruz?!Ankarayla İstanbulun tartışılmaz tek noktası vardır oda: ikiside köklü üniversitelerdir. Bunun haricinde söyledikleriniz tartışılır.Neye nazaran böyle diyebiliyorsunuz? Birçok kişi de (mezunlar dahil hemde okulunuzdan mezunlar dahil) okulunuzun sadece ismi olduğunu sizin bu söylediklerinizin mazide kaldığını bir çok hocanızın da okuldan ayrıldığını söylüyor.Peki bu konuda ne diyorsunuz? www.hukuki.net
commodore1tr Sevgili khan; Kimin kızacağı hiç umrumda değil ama ankara hukuku hukuk yapan dibindeki mülkiyedir.. bu 50 senedir böyle isteyenede ispatlamaya hazırım... İstanbul Üniversitesinin kapısındakuruluş 1453 yazar amakim biliyor ??? adı var sadece oda Türkiyede bile ille hukuk diyenlerde .. Ben merak ediyorum formlarda bir biz anti avukatçıyız diye ( gerçi tekbaşına amaçoğul kullanıyor gerisini göremedik ) bir arkadaş çıktı cüpbe altı cami altı karıştırıp duruyor işte o arkadaşı hangi fakülte yetiştirdiyse demekki yetersiz kalmış... Defaaten dedim bir kere daha diyorum en iyi fakülte yoktur. İyi öğretmen iyi öğrenci vardır. Urfada oxford yoktu ama oxrord dan mezun urfalılar var... Ben sayın av_s_ engin e tamamıyla katılıyorum forma yazan arkadaşların bu değerli görüşleri okuduktan sonra yazmalarında yarar görüyorum.. sevgi ve saygıylaaa bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
princeps sharkan bazıları kızıcak ama türkiye' de iki hukuk fakültesi vardır.. biri ankara üniv diğeri ise istanbul üniv.ben i.ü.h.f mezunu olarak bunu bilir bunu söylerim..ankaradan hakim, savcı, bizden de avukat yetişir.. söylediklerin 15-20 yıl öncesinde geçerli olabalir. Ama şu anda bariz bir üstünlük yok. Ben marmara hukukta okuyorum ve bazı fakültelerin ders notlarını takip etmeye ve orada okuyan arkadaşlarımla fikir alışverişi yapmaya çalışıyorum .Ve anladığım kadarıyla aramızda hemen hemen hiç fark yok . Okuduğumuz kitapların çoğu aynı. Ama çoğu özel üniversiteler bazı değerli hocaları kadrosuna kattı. mesela bilkent üni. hukuk fakültesi Ergun ÖZBUDUN, Osman GÜRZUMAR gibi hocaları kadrosuna kattı ve bir adım öne geçiler bence. Bunun yanısıra Galatasaray Hukuku unutmamak gerekir. Bazı Ankara Hukuk taki arkadaşlarımla konuştuğumda artık Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin hakimlik savcılık sınavlarındaki bariz üstülüğün bu hocalar gittikten sonra sona erdiğini söylediler. Ve bu sınavlarda Konya Selçuk Üniversitesi hukuk Fakültesi mezunu arkadaşlarında Ankara Ü.H.F kadar başarılı olduklarını öğrendim. Bunun yanı sıra son yıllarda özel hukuk alanında Marmara Ü.H.F mezunlarına yoğun bir talep olduğu öğrendim ve hakimlik savcılık sınavlarındada başarılı olan arkadaşlarımın bir hayli fazla olduğunu biliyorum . saygılar
jabsa Ahmet'in gözlerimi daha güzel yoksa Cihan'ın Gözleri...Bence ikiside birer güzel gözlere sahipler...Ama ..unutulmamalıki ikisi farklı birer gözlere sahip ve eğitmenleri farlklı...İkiside hukukçu olabilir ama..Gemiyi en iyi şekilde yüzdürüp karaya ulaştırana iyi kaptan denilir.Kişinin hangi ünüversiteyi bitirmiş olduğu değil, hangisinin en iyi şekilde adeleti insanlara eşit bir şekilde paylaştıra bilen...her kese selam.....
serkan cabbar Değerli arkadaşlarım anketi hazırlayan olarak bu kadar büyük talep görmesi gerçekten sevindirici. uzun bir aradan sonra sayfada yazılanları okuma fırsatı edindim. hayli heyecanlı ve iddialı bir tartışma ortamı yarartılmış gözüküyor. biz de hukukçu olarak bu konuda tarafsızlığımızı kaybetmeksizin bir kaç kelam edelim de ortalık şenlensin. 1- herşeyden önce önemli olan öğrencidir ve iş öğrencide biter gibi klasik ve herkesin bildiği şeyleri tekrar etmek anlamsızdır. ve sürekli bunu tekrar etmenin bir faydası yoktur. 2- türkiyede iki hukuk fakültesi vardır iddiası çok şovenisttir. ancak haklılık payı da yadsınamaz. çünkü mantar gibi türeyen hukuk fakültelerinin karşısında insanın aklına başka diyecek bir şey gelmiyor. 3- değerli princep arkadaşıma başka üniversitelerin ders notlarını takip etmeyi bırakıp bir an önce kendi okulunu bitirmeye çalışmasını tavsiye ediyorum. henüz yolun başında bu tür tespitler yapabilmesi mümkün değildir. Umarım arkadaşımızın o beğenmediği Ankara Hukuk ve İstanbul hukuku kazabilece puanı alamamanın üzüntüsüyle bu sözleri söylemektedir. 4- hukuk fakültelerinin hangisinin öğrencilerin gözünde daha iyi olduğunun en önemli göstergesi üniversite sınavlarında açıklanan tabab puanlardır. bu anketin de amacı budur. kaliteli ve şeçilmiş öğrencinin bulunduğu yerde başarı kaçınılmazdır.(istisnalar kaideleri bozmaz) 5- SON OLARAK BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİ İLE İSTANBUL ÜNV. İŞLETME FAKÜLTESİNİ NASIL KARŞILAŞTIRAMAZSANIZ ANKARA HUKUKLA DA DİĞER HUKUKLARI KARŞILAŞTIRAMAZSINIZ. ÇÜNKÜ ANKARA HUKUKU KAZANAN ÖĞRENCİ İLE MARMARA HUKUK KAZANAN ÖĞRENCİ AYNI DÜZEYDE DEĞİLDİR. 6- AMA MEZUN OLDUKTAN SONRA BİR FARK OLUR MU DERSENİZ BU DEFA İŞİN İÇÖİNE BAŞKA FAKTÖRLER GİRDİĞİNDEN BU SORUNUN CEVABI YORUMA AÇIKTIR. herkese saygılarımı sunarım serkan52
commodore1tr Sayın cabbar; Ne kadar güzel başlayıp ne kötü bir hitam seçmişsiniz yazınıza Ankara hukuk mezunu olmaktan övünün ama kıyas yapmak çok büyük bir hata.. 'Kimin kızacağı hiç umrumda değil ama ankara hukuku hukuk yapan dibindeki mülkiyedir.. bu 50 senedir böyle isteyenede ispatlamaya hazırım...' demişim sesiniz çıkmamış.. Gerçektende ankara hukuk değerli bir hukuk fakiltesidir (idi.) ama gücünü mülkiyeden alır..Birde Ankaranın siyasi atmosferini iyi soloyan iyi siyasallardan aslında en torpilli üniversitedir. Aslında gerek üniversitelerimiz gerekse yaşam için ve ne hikmetse hemen hemen tüm ulusların benzer değişi olan şu atasözüdür.. at ölür adı kalır yiğit ölür namı kalır eğitim cehaleti alır eşeklik baki kalır.. Yani aslında beğenmiyorsunuz o sözü ama kişiler çok değerlidir. Azıp açık baktığım kişilerden birisi Akşehirin bir köyünden çıkan 11 çocuklu bir ailenin en ufak oğludur.. Amwerikada üniversite bitirip şu an çok üst düzeyde... Olay budur.. Bu formlarda okuduğum en doğru yazı sayın Fırat Bayındır ile sayın Av-s_Engin in yazılarıdır. Hele hele sayın s-Engin in fikirlerine katılmamak elde değil. Ne kadar doğru söylemiş hemde tamamında... Ne garip değil mi o bir Marmara hukukluymuş... Hukukçu değilim ama her yazısının altına imzamı atarım... Size de tavsiyem lütfen rencide edici kıyaslar yapmayınız. Değerli bir avukata hiç yakışmamış... kusuruma bakmayın ama özel ünüversiteler (bazıları hariç ) denetimsiz derseniz kabulumdur... Sayın Av_S_Engin hala haklı.. saygılarımla ; bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
oyak Amerika başta olmak üzere dünyanın gelişmiş bir çok ülkesinde bağımsız araştırma kuruluşları ülkelerindeki eğitim kuruluşlarını belirli kriterlere göre değerlendirerek not veriyorlar geçtiğimiz yıl ülkemizde böyle bir uygulamaya ilk kez uygulandı. Celal Bayar Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Hasan Arslan ve Amerikalı üç bilim adamı aşağıdaki kriterleri dikkate alarak üniversiteleri değerlendirdiler. * Üniversitelerin önceki yıllara ait puanları, * Basılı kitap ve makaleleri, * Ödül alan projeleri, * Öğretim üyelerinin sayıları ve öğrencilere oranları Buna göre; En İyi Hukuk Fakülteleri 1- Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2- İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3- Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 4- Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 5- Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi 6- Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi 7- Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi 8- Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi 9- Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi 10- Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Başka söze ne hacet Saygılar!
commodore1tr Aynen katılıyorum sayın oyak; Verdiğiniz kriterler beni doğruluyor o yüzden sağolun .Ben kötü demedim asla eğitim veren yere kötü demem ama üçüncü sıradaki (kritere göre) üniversiteye 'işeyaramaz' anlamı taşıyan sözcüğü yadırgadım. Sayın Oyak biliyorsunuz ki hukukçu değilim o yüzden çok objektifim ve 12 eylülöncesi dahil Ankara'daydım , Ankara hukuğu çok iyi bilirim... bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
princeps 3- değerli princep arkadaşıma başka üniversitelerin ders notlarını takip etmeyi bırakıp bir an önce kendi okulunu bitirmeye çalışmasını tavsiye ediyorum. henüz yolun başında bu tür tespitler yapabilmesi mümkün değildir. Umarım arkadaşımızın o beğenmediği Ankara Hukuk ve İstanbul hukuku kazabilece puanı alamamanın üzüntüsüyle bu sözleri söylemektedir demişiniz... 1- puanım aühf ne yetmiyordu ancak istanbul hukua yetiyordu. tercih etmedim ama iühf ni. yani insanların puanlarını bilmeden yorum yapmasak daha doğru olur. 2-kendi okulumu okurken diğer üni.lerin notlarından faydalnanmam kadar doğal ne olabilir. ayrıca ilk kez istanbulda yaşamam rağmen, çeşitli zorluklara rağmen tüm derslerimi finallerde vererek 2. sınıfa geçtim . yani okulumu bitirmek için yeterince çaba sarfettiğim inancındayım ... teşekkürler!
tuğrul Böyle bir anketin yapılması gereksiz. Hangi üniversitenin daha başarılı daha iyi olduğunu görmek istiyorsanız adli yargının hakimlik ve savcılık sınav sonuçlarına bakmanız yeterlidir. eminimki SELÇUK ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ en iyidir. selçuk üniversitesi hukuk fakültesi
Emrah Yavuzcan Arkadaşlar! Burada neyi tartışıyoruz_? En iyinin sahip olduğu kriterler neler? İyi ya da kötü yoktur. Her şey, ona nasıl baktığımızla ilgilidir. Herkesin hayatında tek kahramanı vardır, o da kendisidir. Ankara Hukuk'ta da geçen yıl buna benzer bir forum olmuştu. "Hangi fakültenin internet sitesi daha iyimiş:))" Hangisi, hadi yeniden başlatalım... Nooolcak sonunda? Herkes kendi egosunu tatmin mi etmeye çalışacak? Saygılarımla... jawussjan böyle dedi...
bonita Şunu söyleyebilirim ki,okulun verebileceği eğitim bir yere kadardır.Gerisi öğrencinin şahsi başarısıyla doğru orantılı gelir.Her okulun vermesi gereken standart bir düzey vardır.Önemli olan bu standardın tutturulmasıdır.Nerden mezun olduğunuz önemli değil,hukukçu olabildiniz mi,bu önemli.İstanbul'dan,Ankara'dan mezun olan herkes iyi bir hukukçu olabiliyor mu? Elbetteki hayır.Örneklerini görüyoruz.Bu yüzden ben şurdan mezunum,ben burdan mezunum deyip egosunu tatmin etmek isteyenler dışında bu konudan pek bir fayda sağlanabileceğine inanmıyorum.Ama iyi bir hukukçu olamayan bu nedenle etiket arayan insanların bu tür şeylere ihtiyacı var tabii.Velhasıl kelam ben iyi bir hukukçuyum.Ya siz?
Emrah Yavuzcan ben de... jawussjan böyle dedi...
serkan cabbar değerli Emrah ve Ertuğrul kardeşim ve Sevgili Meral Hanım ankete gösterdiğinizalakaya teşekkür etmekle birlikte hala klasik ve herkesin bildiği şeyleri tekrarlamanız karşısında üzüldüğümü belirtmek isterim bu anketin amacı kimsenin egosunu tatmin etmek değildir. amacmız sadece insanların gözünde ve mümkün olduğunca objektif olarak bir tespit yapmaktan ibarettir. foruma katılan arkadaşlardan bazılarının yorumlarını dikkatlice okuduğunuzda bazı bilimsel araştırma sonuçlarına rastlayacaksınız. ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim hakimlik sınavlarında en yüksek başarı oranı Selçuk üniversitesine ait değildir. her zamanki gibi en başarılı okul gene ankara hukuk olmakla birlikte onu marmara hukuk takip etmektedir. insanlara mümkün olduğunca doğru bilgi vermek biz avukatların en önemli yükümlülüğü olmalıdır. eminim ki sizde mezun olduktan sonra bunun anlamını daha iyi anlayacaksınız. olayı kişiselleştirmek gibi bir amacım olmadığının altını çizerek saygılarımı sunuyorum. serkan52
Emrah Yavuzcan Merhabalar değerli serkan cabbar, hemşeriyiz bu arada:), sen de yeni mezun olmuşsun gerçi, bi soru sadece; neden her zaman bu tür anketleri ankara hukuk mezunları yapıyor(?), önceki cevabımda yazdığım anketten de bahsediyorum. jawussjan böyle dedi...
tuğrul sayın cabbar kardeşim. üniversitelere giriş puanlarını dikkate alacak olursak selçuk hukukun çok altlarda olduğunu göreceksin. ben selçuk hukukun hakimlik savcılık sınavlarında birinci olduğunu söylemedim. sadece iyi olduğunu söyledim. demek istedim ki selçuk üniversitesine göre diğer üniversitelerin giriş puanları daha yüksek ama başarıya gelince nedense alt sıradalar. ankara hukuk başarısının neye ait olduğunu biliyor. sürekli tekrarlamaya gerek yok. Türkiye'de demokrasi olsaydı ilk önce buna çözüm bulunurdu. bence bu anket yerine adli yargı sınavlarının ankara hukuktan alınsın mı? alınmasın mı? diye bir anket yapsaydın topluma daha faydalı olurdun. selçuk üniversitesi hukuk fakültesi
serkan cabbar arkadaşlarım olayı kişiselleştirmek gibi bir amacımın olmadığının tekrar altını çiziyorum. ancak ertuğrul kardeşimi biraz sinirlenmiş sanırım. aynı yollardan geçmiş mezun bir abin olarak sana başarılar dilemekten başka yapabilecek bir şeyim yoktur. benim diğer hiç bir fakülteye karşı olmadığı gib senin okuduğun selçuk hukuka da bir ön yargım bulunmamaktadır. benim de üniversite tercihlerim arasında selçuk hukuk bulunuyordu ancak ankara hukuk nasip oldu orayı bitirdik. isteğin doğrultusunda topluma daha faydalı olabilecek anketler hazırlamaya özen göstereceğimden kuşkun olmasın. bana güven ve rahat ol... emrah kardeşim hemşeri olduğumuza sevindim. ben doğma büyüme oduluyum. umarım bir yerde karşılaşıp sohbet etme şansını yakalarız serkan52
bonita Merhabalar Serkan Cabbar Bey,öncelikle öğrenci değil mezun olduğumu belirtmek isterim. Klasik şeylerin tekrarlanması beni de rahatsız eder.Ancak bunların tekrarına ihtiyaç duyulması daha da rahatsız edici birşeydir. "amacmız sadece insanların gözünde ve mümkün olduğunca objektif olarak bir tespit yapmaktan ibarettir." demişsiniz.İnsanlara bunu göstermenizin,bunu anlatma gereği duymanızın amacı nedir peki? İnsanların sizin mezun olduğunuz fakülteyi daha iyi bulması,size daha farklı bir gözle bakılması sonucunu doğuracak sadece.Yani kişisel bir sonuç olacak. Olayın kişisellştirilmemesi gerekliliğinden bahsediyorsunuz,ancak böyle bir anket düzenlenirken listede bir çok vakıf üniversitesinin adının verilmeyişi,yok sayılışı o üniversitelerle bağlantısı olan kişiler açısından kişiseldir,ki buna tepki verilmesi de çok doğaldır. Vakıf üniversitelerinde okuyan insanlar iyi hukukçu olamaz düşüncesi artık kişinin gelişmişliğiyle doğru orantılı ilerliyor.Bazı okullarda doğru düzgün öğretim üyesi/görevlisi yokken birçok vakıf üniversitesinde dersler kendini Türkiye çapında kanıtlamış prof.lar tarafından verilmektedir.Dolayısıyla vakıf üniversitesi mezunlarının tek suçu yılda sizden çok daha fazla para vermesi mi? Ayrıca iühf'den aühf'den veya başka bir devlet üniversitesinden yata yata 8 yılda mezun olabilen adamla,sizden ektra ücret ödemesi nedeniyle kalmamak için sürekli çalışan ve tek bir alttan dersi olmadan başarıyla 4 yılda mezun olan bir öğrenci bir tutulmalıdır.Ve tabii ki bir de üniversiteye giriş sistemimizin kalifiye insan seçebilmekte ne kadar yetenekli olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir.Bu yüzden üniversite sınavında almış olduğunuz puanın,girdiğiniz fakültenin sonucunda sizin kalifiye,zeki veya üstün olduğu fikrine kapılmanız da üzücü. İnsanları ayırmanın kimseye gerçekte bir faydası olmaz. Sonuçta önceki yazdıklarımı harfiyen okumanızı tavsiye ediyorum.Ayrıca okurken düşünmenizi de. ahaltuner'in söylediği "Ama siz hangi fakültenin en iyisi olduğunu bırakın ülke ve insanlarını hiç bir ayrım yapmadan yürekten seven ,adalet savaşçısı en iyi hukukçu olmaya çalışın..." Avukat62'nin söylemiş olduğu "Ayrıca hukukçu arkadaşlar kendi fakülteleri haricindeki diğer fakültelerin verdiği eğitimleri nereden bilecekler de kendi aldıkları eğitim ile kıyaslayıp tercihte bulunacaklar. " Commodore1tr'nin söylediği birçok şeye (özellikle jandarma ve sahil güvenlik konusunda) katılıyorum.Lütfen biraz daha sağduyu..
serkan cabbar sevgili meral hanım öncelikle cevabımı biraz geciktirdiğim için özür dilerim. bu süre zarfında arzunuz üzere düşünme fırsatı buldum. beni düşünmeye sevk ettiğiniz için size minnettarım. sorularınıza tek tek cevap verme zarureti doğduğundan konunun açıklığa kavuşması açısından aşaığdaki yazıyı dikkatlice okumanızı rica ediyorum. 1- öncelikle bu anketin forum alanı ''hukuk eğitimi'' bölümüdür. ve bu anketin hazırlanma amacı üniversite sınavlarına yeni giren öğrencilere tercih yaparken bir yön gösterme amacıyla hazırlanmıştır. dolayısıyla okuyan ve mezunların gözünden hangi üniversitenin eğitiminin daha iyi olduğunu saptamayı amaç edinen bir ankettir. anketin farklı mecralara çekiliyor oluşu asıl gayesini ortadan kaldırmadığı gibi aynı zamanda da üzüntü vericidir. 2- sizin mezun olduğunuzu biliyorum. cevap yazmadan önce kişisel bilgilerinizi kontrol etmiştim. daha önceki yazımda ders çalışmasını tavsiye ettiğim kişi siz değildiniz. bu yanlış anlamayı ortadan kaldırdığıma inanıyorum. 3- anket hazırlanırken sınırlı sayıdaki şeçenek arasında vakıf üniversitelerine daha az yer verdiğimiz doğrudur. bunun sebebini bşaka yerlerde aramak anlamsızdır. birinci şıkta belirttiğim üzere anketin amacına uygun olarak öğrenci kardeşlerimize yol gösterebilmek maksadıyla paralı olan vakıf üniversiteleri yerine büyük oranda devlet üniversitelerine yer vermeyi uygun bulduk. bundan sonra hazırlayacağımız diğer bir ankette de sadece vakıf üniversitelerine yer vermeyi düşünüyoruz. 4- bu arada vakıf üniversiteleri hakkındaki fikirlerinize katıldığımı bilmenizi isterim. ben kişisel olarak üniversite eğitiminin ve bu arada da hukuk eğitiminin daha kaliteli ve disiplinli bir şekilde vakıf üniversiteleri eliyle yürütülmesini arzu ediyorum. ancak mevcut vakıf üniversitelerinin bir çoğunun da şu anda bu amaçtan hayli uzak oldukları da bir gerçektir. 5- benim ankara hukuk mezunu olmam bir ego ve tatmin kaynağı olamaz ve olmamalıdır. mezun olduktan sonra özellikle avukatlık alanında artık başarı insanların kendi yeteneklerine ve bilgisine kalıyor. ama sizden ve diğer arkadaşlardan ricam ankara hukuk istanbul hukuk gibi kökü çok eskilere giden bu üniversiteleri karalamaya çalışmayın. ankara hukukun cumhuriyetin kurduğu ilk hukuk fakültesi olduğunu sakın unutmayın. böylesine köklü ve büyük üniversitelerin başarısı diğer üniversitelere örnek olmuştur. sosyal yönden pek çok üniversitenin gerisinde kalmış bu okulların hiç olmazsa başarılı oldukları gerçeğini bari korkmadan söyleyin. bunu söylemeniz orada okuyan her öğrencinin mükemmel olduğunu(ben dahil) göstermeyeceği gibi diğer üniversite öğrencilerinin de başarısız olduklarının kanıtı olamaz. 6- insanları ayırmak gibi bir amacımızın olmadığını sizin de takdir edeceğinizi umuyorum. değerli meslektaşım umarım az da olsa cevaplarım tatmin edici olmuştur. en derin saygılarımı sunar, hukuktan ve adaletten ayrılmamanı temenni ederim. serkan52
volkanodek Bu tartışmayla ilgili bir araştırma yapmış birisi olarak vardığım sonuç şudur; Bildiğiniz üzere hukuk fakülteleri çok kalabalık olmakla birlikte öğrenciler arasında iletişim kopuktur.Bu bağlamda okuduğum fakültede bu kapsamda bir değerlendirme ve muhakeme yapacak olursam,bir Prof.un hemde bölüm başkanının fakültedeki odasına sizi kabul etmesi ders ve ders dışı hukuki problemlerinize etraflı bir şekilde cevap ve muhatap olması ve bunun hocanın ofiste olduğu sürece mümkün olması ayrıca diğer hocaların da elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışması bu kriterin fakülteler arası değerlendirmede çok önemli bir yeri olduğunun göstergesidir. Bir diğer husus öğrencilerin birbirini tanımaması göz ardı edilemeyecek bir faktördür.Yani pek çok hukuk fakültesinde öğrencilerin birbirinden bağımsız gruplarla sosyalleşmesi ve kişisel ilişkiler bağlamında bilgi ve kültür alışverişinin mümkün olmaması ya da çok az düzeyde, fakültelerin çok kalabalık olmasının neticesidir.Oysa ki bahsi mevzu olan fakülte de kişisel ilişkiler bunun tam tersi olup ilişkiler çok huzurlu ve demokratiktir. Öte yandan fakülte eğitiminin yarı yıllık oluşu, pratik çalışmaların sıkça yapılması, bu çalışmalar sırasında öğrencinin ön plana çıkması, öğrenciler arasında yeni öğrenilmiş ve taze bilgilerle ve hukuk mantığı çerçevesinde doğruyu bulma çalışmaları ve hocanın doğru bilgiyle iştirak ettiği bu çalışmalarında çok büyük yeri vardır. Aklıma gelmişken fakültenin konumu da ankaranın en güzide yerlerinden biri olan Bahçeli'dedir ve tam bir öğrencinin istediği havada ve ahlakındadır.Aşti'ye yakın olması ise sosyal anlamda çok kozmopolit bir konumu ihtiva eder. Son olarak herşeyin öğrencide bittiğine katılmakla beraber bu faktörlerin öğrencinin hukuk ve sosyal anlamda kendini geliştirebileceğine çok etkisi olduğunu düşünüyor ayrıca bu noktada yabancı dil unsurunun önemini burada bir kez de ben zikretmek isterim. Yukarıda anlatmaya çalıştığım fakülte GAZİ ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ'dir. (Bu araştırma da çok objektif olduğumu radikal bir dille ifade etmek istiyorum)
Emrah Yavuzcan "yürü bea... kim tutar seni..." demek isterdim ama, zaten bu kadar kötü bir tartışmaya Gazi Hukuk'un bu özelliklerini katmak, daha sonra diğer arkadaşların saldırısına maruz kalmak var işin ucunda... Yine herkese göre en iyi fakülte, kendi fakültesidir. en iyiyi bulmak için çalışırken, iyiyi kaybetmeyin...
princeps volkan , dostun madde madde yazarsan veya özel bana yollarsan daha iyi karşlştırma imkanı bulabileceğim teşekkürler
öznur gül
Alıntı:
Alıntı yapılan üye ; Bozdogan: Marmara Hukuk'un iyi olmadığını şahsen biliyorum. Tabi okuduğum okul olduğu için bunu söylüyorum. Diğer üniversitelerden bihaberim... www.sinanoglu.net Türkçemize sahip çıkalım
bende marmara mezunuyum.üniversitenin kötü olduğunu düşünmüyorum..sen neden böyle bir kanıya vardın?
stepx Her geçen gun yeni açılan hukuk fakulteleriyle aradaki rekabet kızsmaktadir...ve işler daha da cıkmaza girmektedir...bu listede vakıf üniversiteleri içinde sadece baskent hukuk yer almakta ki bence bu haklı bi yerdir kesinlikle çok iyi hocalara sahip olup ankara hukuku hukuk yapan çoğu hocaları almıştır...ve egitim sisteminin zorluguyla da ister istemez kaliteli öğrenciler mezun etmektedir...gercekten vakıf universitelerinin acılmasıyla devlet üniversiteleri çaresiz kalmıstır ve maddi olanaksızlıklar yuzunden birçok değerli akademik kadro vakıf universitelerine kaymıstır...vakıf üniversitelerinin öğrenci kalitesi devlet üniversitelerine gore daha az olmasında ragmen egitm kalitesi daha fazladır sınıf mevcudunun az olması imkanların fazla olması ogrenciyi pozitif yonde etkilmektedir.... ama sonucta hersey universite değil kesinlikle kişinin kendisi çok önemli bir faktördür hukuk alanında....
Nilgül Saraç hakimlik sınavlarında soruların hazırlayan hocaların büyük kısmının ankara üni. hocaları olduğu bilinir tabi bu durumda ankara hukuk fakültesi mezunlarının bu sınavlarda herzaman ilk sırada yer almalarını doğal karşılamak gerekir. anket sorusuna aslında kimse kendinden emin ve objektif bir şekilde cevap veremez çünkü kendi fakültemiz dışıda verilen eğitim hakkında bir bilgimiz olamaz. tabi birden fazla hukuk fakültesini bitirip bu karşılaştırmayı yaptıysanız o ayrı bir durum:-) bende selçuk hukukta okuyorum ve tabiki kendi okuluma oy verdim. sayın FIRAT BAYINDIR'a bir noktada katılmıyorum. eğitim kalitesinin hocaların ünvanları ile doğru orantılı şekilde düştüğünden bahsetmiş. ilk bakışta ve genel olarak bu tespit doğru yani bir prof ile asistan tabiki herzaman bir olamaz. fakat her genel kuralında bir istisnası vardır. sorun sadece ordinaryus prof. olacak kadar bilgiye sahip olabilme değil bunun yanında bu bilgiyi aktarabilmekte önemli. bunedenle hem bilgisleriyle hem öğrencileriyle kurdukları iletişimle hemde anlatım güçleriyle birçok doçent, doçent yardımcısından ve hatta bazı prof.lardan daha üstün gördüğüm bazı hocalarıma burdan teşekkür etmek istiyorum SELÇUK ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ ceza hukuku asistanlarından ONURSAL CİN ve medeni hukuk asistanlarından MEHMET ALTUNKAYA nilgul
defne yerli Benim okul hayatımdan sonra gördüğüm, hangi fakülteyi bitirmiş olursa olsun kişiler arasında bilgi ve eksiklik bakımından çok fazla bir fark olmadığı. Yani az çok ülkemizdeki çoğu hukuk fakültesinin eğitim şekli birbirine benzemekte.Aralarında büyük farklar olduğunu düşünmüyorum. Ancak iyi bir hukuçu demek sadce hukuk fakültesinde görmüş olduğu dersleri birebir almış ve iyi notlar alarak mezun olmuş birey demek değildir. Hangi hukuk fakültesinde okursanız okuyun alacağınız yada almış olduğunuz dersler birbirinin aynıdır.Ufak farklar olabilir ama hayati değildir bu farklar. Bu nedenle iyi hukukçu olmak için sadce hukuk fakültesinin eğitimiyle yetinmemek gerek.İyi hukukçu,iyi bir insan,sosyal ilişkileri iyi ve herşeyi geniş açıdan düşünebilen,kendine verilenle yetinmeyen, bir birey olmalıdır diye düşünüyorum. ve yine adleti sağlayacak bireylersek hepimiz,öncelikle kendimiz için sağlanan şartların ne kadar adil olduğunu üzerinde düşünmeli ve bu konuda adaleti sağlmaya da çalışmalıyız gbi geliyor bana, hatta öncelikli olarak:)
serhatugurlu Marmara hukuğa atılan bu taşlar aklıma çok anlamlı bir özdeyişi getirdi''ölü ite kimse tekme atmaz!'' her okulun başarısı ortadadır.Marmara hukuğun üniversite sınavındaki taban puanı,akademik personel kalitesi ve sayısı,meslek sınavlarındaki başarısı,akademik kariyer yapan öğrencilerinin yurtdışı başarıları ve bence en az bunlar kadar önemlisi avukatlık yapan mezunlarının piyasa başarısı ortadır. Serkan cabbar arkadaşa şunu söylemek istiyorum;ne kadar iyi bir okuldan mezun olduğun yaptığın kıyaslamanın kalitesinden belli(!). adalet mülkün, mülk adaletsizliğin temelidir!
fecter Marmara Hukuk'ta okuyorum ve fakat diğer arkadaşların gösterdiği duygusallığı göstermeyeceğim.En iyi eğitim veren hukuk fakültesinin hangisi olduğunu bilmiyorum ama hangisi olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim ki o da Marmara'dır.Hukuk eğitiminin sadece 45 dakikalık derslerde verilen nazari bilgileri değil,okul idaresinin tatbikatını da kapsadığını düşünüyorum. Eğer bu anket eğitimin,sadece bahsettiğim tatbiki alanıyla ilgili olsaydı,okulumun adının listede olmasına bile şaşardım. Bizler,toplumdaki tıkanıklıkları ve bireyle devlet arasındaki bürokratik engelleri kaldırma potansiyelimizi,maalesef,ders kaydı yapmak için gece 1'de okula gelip,İMKB ile paralel saatlerde çalışan öğrenci işlerimizin önünde kaybediyoruz. Açıkçası hukuk fakültesinde,bu kadar basit bir işlemin bu kadar çetrefilli olması benim umudumu kırıyor...Ama her şeye rağmen fakülte hayatımda filizlenen adalet duyguma, hiçbir katı ve despot tatbikat tesir edemez...Bahsettiğim umutsuzluk,mesleki hayatımda da,okulumun hukuk mezunu idarecileri gibi aldırışsız,hayattan bezmiş şahıslarla karşılaşmak olasılığının yükselmesinden kaynaklanıyor,saygılar... quid pro quo
ALMANEKOLÜ Efendim ben istanbul mezunuyum, yani simdi ben kiymetlendim mi ya da marmara mezunu daha mi az kiymetli , gelisen avrupada ben hukukcunun yabanci meslektaslari ile ana dili disinda iletisim yapabilmesine bakarim bu topigin acilis sebebini anlamadim, anlatacak olan birisi varsa lütfen buyursun yazsin BURADA YER ALAN BILGILER TAMAMEN INTERNET KAYNAKLIDIR BU BILGILERIN YANLISLIGINDAN DOGACAK ZARARLARDAN YAZAR MESUL DEGILDIR
savagy Bence bu anket gerçeği yansıtmıyor. Marmara Üniversitesi %10 da kalmış. Marmara Üniversitesinin ne kadar kaliteli eğitim verdiği ve İstanbul Hukuk fak. solladığı bilinen bir gerçek. İstanbul'da doğru dürüst hoca mı kaldı? özel üniv. kaçtılar. Biraz objektif olun. Diğer okulların ne durumda olduğunu, mezunlarından baz alarak anlayabilirsiniz.
commodore1tr Aslında ne üzücü değil mi? Bırakın Türkiye yi de dünyadaki en iyi 500 üniversite arasına bir tane Türk üniersitesi girememiş. 547. sırada ODTÜ var... bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum
av_s_engin Türkiye nin çok şanslı azınlığıdır marmara hukuklular.. sadece binasının yarrattığı "evet ben bir üniversitedeyim hissine dahi Türkiye nin birçok yerindeki öğrenci kapılamamıştır". İlginç olan marmara üniversitesine laf söyleyen arkadaşların ortak kullandığı bir mantıksız cümle oyunu;"En iyi eğitim veren hukuk fakültesinin hangisi olduğunu bilmiyorum ama hangisi olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim ki o da Marmara'dır." Diğerlerini görmeden iyi olup olmadığı yargısına varılamıyorsa kötü olduğu yargısına da varılamaz. şu anda veya daha önce marmara üniversitesinde ve özelikle de Haydarpaşa kampüsünde okumanın kaç öğrencinin hayali olduğunu ve memnuniyetsizlerin bu şekildeki kaç öğrencinin hayyallerini gaspettiklerini düşünerek konuşmasında fayda var.. elinizdekinin kıymetini bilin... hata yaptıysan dönmesini bileceksin,yapışıp kalmayacaksın...
alisinkay Kaç kişinin hayalini süslediğini bilmiyorum.Ama benim hayalimi süslemediği kesin :) puanımın yetmesine rağmen tercihlerimin arasına yazmamıştım.Ancak hala ısrar ediyorum iyi fakülte kavramına katılmıyorum.İyiolması muhtemel tek hukuk eğitimini bence galatasaray hukuk verdi.Düşünün ders notları, ezbere dayalı pratikten yoksun ve klasik lise eğitimi devamını veren hangi fakülte iyi olabilir.Yüzlerce sayfalık notlarla boğuşan, kitaplar deviren yargıtayın ve hocanın arasında kalan kendi fikrine not alamayan, bazen de iki ayrı dersin hocaları arasında kalabilen bir eğitim ne kadar düzgün olabilir.Bilmem kimin görüşü hukukçu olarak yetişen birisi için neden önemli olsun.Sağlam gerekçelerle kendi görüşümü oluşturamamanın zorluğunu yaşıyorum.Kendi yorumlarımızla hukukçu oluyoruz, kendi becerilerimizle.İyi bir hukuk fakültesi, iyi hukukçular yetiştirir.Düz mantıkla devam edersek iyi olduğu iddiaedilen bir fakültenin hukukçuları da iyi olmalı.Bu tartışma bence boş.en fazla iki saat süren sınavlarla hukukçu yetişmez. 1 tane olay ortaya konulup, tüm mevzuatlar serbest bırakılıp 8 saat süre verilmeli, bunu yapabilen bir fakülte var mı.ÖSYM'nin test usulü yaptığı sınavlar ezberci bireyler yetiştirmekten başka ne işe yarar.Ölü bir insan göstermeden ölüm lekeleri ve ölüm morluklarını nasıl öğrenebiliriz.Keşfe kaç hukukçu üniversite sırasında çıktı.Hangiüniversite iyi tartışmasını bırakıp Türkiye de hukuk eğitimi iyi mi diye konuşmalıyız.Kişisel başarılar bir fakülteyi iyi yapmaz.Kitaplara bakın.Tüm ders kitaplarına ve dipnotlarıyla kaynakları okuyun.Bir kitabın yarısı dipnot ve kaynak.Aristoya göre devlet nasıl olmalı?Bu soruyu kabul edemem.Bana göre devlet nasıl olmalı, onu sor ve ben gerekirse aristonun görüşlerini de yazayım.Teori ezber.Pratik hiçyok.Hukukçu Türkiyede mesleğini yaparken yetişiyor.Sadece fakülte genel birfikir veriyor.O kadar İn fide Salus (Kurtuluş Sadakatte Yatar)
av_s_engin sayın alisinkay; durumu bireyselleştirmenizin bence gereği yok. şahıslara hayalinizdir demiyorum sadece hayali olan çok insanla tanıştım ve tanışıyorum. kaldı ki yazdıklarım bir formun süregelen yazışmalarınıda cevap niteliğindeki bir devamdır. yoksa yeni bir form açılmış değildir. forumlardaki cevaplar bu çerçevede değerlendirilirse yani öncelik- sonralık ilintisi içerisinde sanıyorum cümle israfını azaltmış oluruz. kaldı ki söylediklerinize elbette ki katılıyorum ancak az önce de belirttiğim gibi bu formun konusu bu ve daha önce yazılanların devamı ya da cevabı niteliğinde birşeylerin yazılmış olması da en doğal olanı... ve yine kaldı ki mezun olduğum okulumu seviyorsam ve okulum hakkında konuşuluyorsa fikir beyan etmek ve gözlemlerime dayanmak en doğal hakkım...: ) özetle kişiselleştirmemekte fayda var.saygılarımla.. hata yaptıysan dönmesini bileceksin,yapışıp kalmayacaksın...
candle bütün yazdıklarınızı okudum.bu yıl sınava giricem,karasızdım şu an kafam allak bullak oldu.En iyisi hangisi en iyisi hangisi?? kafamı karıltırmaktan baska işe yaramadı okuduklarım.Ben aslında ank. hukuk istiyodum..Sürekli birileriyle konuşuyorum bu konu hakkında ama hiçbir işe yaramıyor.Hiç bir cevap tatmin etmedi beni.Türkiye de hukukçu olmak zahmetli bir iş bunu biliyorum fakat zaten kolay bir iş olsaydı eminim bir çogunuz bu meslegi seçmezdiniz?baslı basına hukuk seçmek egoyu tatmin etmekten ileri gelmiyor mu? zoru başarmak...ben hangi üniversitede okucam bilmiyorum ama istedigimi alıcagımı biliyorum.Önemli olan da bu ne istiyoruz?Ben avukat olmak istiyorum.....Umarım en iyisine giderim :)(?)
savagy avukatlık çok zor ve zahmetli bir iş. mezun sayısının çığ gibi artması, bizim kalifiye vasfımızı etkiledi. kendi büronu açsan bir dert, başkasının yanında tatmin olmayacağın bir ücrete çalışmak bir dert. bence iyi düşün... şimdiki aklım olsa hukuk yazmazdım. bu ülkede hukuk mezunluğunun da cıkı çıkmış. konuyla ilgisi yok ama daha işin başındasın diye söylüyorum. bu işte dışardan göründüğü gibi iyi şartlar yok. bazıları senin için öyle diyecek belki. ben türkiyenin en kalite 3 bürosunda çalıştım ve devam ediyorum ama yine de noterliğe mi başvursam diye de düşünüyorum. orda d ainanılmaz yığılma var. hakimliğe binlerce kişi başvuruyo 200 kişi alıyolar. durum bu merkezde
ariakas Bana kalırsa bu tartışmadan özel üniv. ayıklamak gerekir.Zaten bildiğim kadarıyla yakında kapatılacaklar.Ve yine duyduğum kadarıyla İstanbul,Ankara,Marmara,9eylül,gazi,selçuk ve bir veya iki fakülte daha kalacak sadece.Zaten Özel üniv.lerin kadroları çok iyi olmasına karşın öğrenci kapasiteleri bulunmuyor.Hocalarda bu sebeple drslere gşrmeyip bir alt kadro öğr. elemanlarına devrediyolar.Bu bilindik bir durum. Diğer bir konu eğer Gazi en iyi dersek Selçuk en iyi olmuş olur çünkü bizim bütün hocalarımız selçukda yetişip gaziye gidiyor.Aynı durum tüm üniv.lerde mevcuttur.Fakat ankaranın tarihi kkleri tartışılamsa da bana kalırsa en iyi eğitimi galatasaray üniv. vermektedir.Çünkü diğer hiçbir üniv.den mezun olan kimse fransız hukukunu da öğrenip çıkmıyor.2 hukuk sistemini de özümseyen öğrenci 2 anadile de sahip olarak mezun ediliyor.Nitekim çoğu mezun hayatını yutdışında devam ettirebiliyor. Gerçi GS üniv.nin ve lisesinin başta Fransa olmak üzere avr. ülkelerine nitelikli adam yetiştirdiği bilinmektedir. Saygılar.
ariakas Ayrıca tüm özel ve devlet hukuk fak.de olan ve anlayamadığım bir durum var. Sınavda önüme bir olay kouyor ve benden bunu çözmem isteniyor.Nasıl oluyor da yüksek mahkeme kararlarını kabul etmeyen hocalar, kendi fikirlerini bana dikte edip de benden aynı cevabı isteyebilirler. Nasıl oluyor da beniğinden şüphe ettiğim bir hoca sorduğu yorum sorularına benim verdiğim cevaplara 0 puan verebilir.Sen bana benim fikrimi soruyorsun.Bu nasıl yanlış olur.(Tüm hukuk sistemine ters düşmedikçe).Ben niye Yargıtay kararlarını kabul ettiğim, bana mantıklı geldiği halde bunu belirttiğim zaman 0 alıyorum.Ben neden kendi fikirlerimden dolayı o dersten kalıyorum.Böyle bir eğitim veren hangi üniv.nin eğitimi güzel olabilir? Böyle bir eğitimin sonucu hiçbir mezunun öğrendiklerini uygulamamasıdır.Teori ile pratiğin uymamasıdır.Hangi hakim yargıtayın kararlarına karşı gelebilir?yargıtayın fikirlerine ters düşebilir?
tenten Bu tarz soruların kaynağında, toplumca en başat özelliğimiz olan kompleks gerçeğinin yattığından hareketle cevapların da çok objektif kriterlere bağlı kalınamayacağından emin olarak soruya bir yanıt getirmekten ziyade tespitte bulunmanın daha doğru bir yaklaşım olacağını düşünmekteyim. İyi eğitim; iyi eğitilmiş, etik değerlere sahip ve de idealist bir eğitim kadrosunun bulunduğu yerlerde daha mümkündür. Gerekli alt yapısı olmayan köklü devlet üniversitelerini hala tercih edilebilir kılan sebep öncelikle budur. Naçizane kara tahta beyaz tebeşir dışında her türlü teknik donanımdan yoksun olan bir ankara hukuk mezunu olarak en iyisinin artık kendi okulum olduğunu söyleyemesem de ben hala kitaplarının telif haklarını döner sermayeye bağışlayıp, 90 yaşına kadar gönülden emek veren o eski hocaların bulunduğu samimi ortamı örnek alıyorum.Son bir şey daha "İyi gibi görünmek iyi değildir ".
Nilgül Saraç Sayın savagy belirttiğinz gibi hukuk eğitiminin kalitesi gittikçe düşüyor. eee bunca hukuk hukuk fakültesi açılırsa ve bunların birçoğunu özel üniversiteler oluşursa olacağı bu olur.fakat bana şuan Türkiye'de bir meslek grubu gösterin ki üni. bitirir bitirmez iş bulsun ve bulduğu işte her yönüyle mükemmele yakın olsun. en garanti meslek kabul edilen öğretmenlikte bile genç beyinler yıllarca atmalarını bekliyorlar. Bu gerçeği kabullenerek üniversite adaylarının terchilerini yaparken hem gelecekteki iş şartlarını,hayatlarını düşünmelerini hemde ilgi alanlarına göre bir meslek belirlemelerini tavsiye ediyorum. [:)]HUKUK OKUDUĞUM İÇİN MUTLUYUM [:)] (buarada bu forum baya ilgi toplamışa benziyor )
alevwff hukuk okumak gerçekten zor hangi fakülte daha iyidir sorusu ise bence anlamsız ve gereksiz.üniversiteden birşeyler alabilmek tamamen bireysel bir olaydır.yani siz birşeyi öğrenmek istiyorsanız kendiniz çaba göstermelisiniz hukuk fakültesinde ilk senemde öğrendiğim şey bu: öğrenmek istiyorsan, araştır çünkü üniversite ne ilkokula benzer ne de liseye.üniversitede birey olursunuz:kendi kendini yetiştirmesi gereken birey.bence üniversitenin insana kazandırdığı en önemli şey budur. aslında olması gereken de budur ancak hayatımız boyunca birileri kendilerince bize birşeyler verip, bizi araştırmaya yönlendirmediğinden üniversite bize yorucu geliyor.
mericekinkilic Oncelikle iyi aksamlar.Basta ahaltunere tesekkur etmek istiyorum dogru bir gozlem yapmis.Ben KIBRISTA Dogu akdenizde okuyorum,son donemim.herkes burayi tv lerde gordugu gibi saniyor,ancak madalyonun dier yuzune baktiginizda kumar turizminin 5. buyuk ulkesi olmasinin yaninda,Ankara hukuk kadrosuyla egitim veren bu fakultenin de hic de yabana atilmayacagini gorebilirsiniz.Muhim olan surekli okumak,derslerden ve hayattan haberdar olmak,yoksa egitmenin bize verecegi yalnizca bilgidir,yani teoridir,kendimizi gelistirmek gorevi yine bizlere dusuyor. Iyi aksamlar
alevwff av_s_engin e katılıorum.marmara üniversitesini kazandığımda moralim çok bozulmuştu çünkü yeterince çalışmadıım halde nedense hep istanbul üniversitesine gideceğime emin olarak sınava girmiştim.vefa lisesi mezunuym ve o okula her girdiimde kendimle gurur duyardım çünkü okul dediğin taş bi binadan ibaret olmamalı.vefa da bunu tattıktan sonra istanbul üniv. den başkasını düşünmemiştim.ama haydarpaşa kampüsünü görür görmez ne kadar doğru bi seçim yaptıımı anladım ve işte üniversite dediin böle olmalıydı.daha önce sölediim gibi önemli olan sizin bişeyler alabilmenizdir, üniversitede.ben de marmara üniversitesinde manevi açıdan herşeyi alıorum. maddi açıdan da istediim herşeyi alabileceğim imkan mevcut.sınav sonucu açıklandığı zaman marmara hakkında olmsuz şeyler duyup kazandıına pişman olanlara duyurulur...
udizozzo merhabalar arkadaşlar ben Selçuk Ünv. de okuyorum herkes için kendi fakültesi güzeldir ama ortada bir gerçek var Türkiye nin en iyi hukuk fakülteleri Ankara ve İstanbul hukuk fakültesi ama en önemlisi fakülte değil kişinin kendisi [:tbp]
mavizeybek yaw aslında eski bir konu ama ne yaprsınız daha yeni okudum ve konuyu biraz hortlatmak gibim olucak ama idare ediverin[:)] aslında hukuk fakültelerinin hangisinin iyi olduğunu tartışabilmek için hepsinin eğitimini bizzat gidip görmek gerekir diye düşünüyorum. eğitmlerini bizzat gidip görmeden ne kadar yorumda bulunursanız bulunun bence bu kesinlikle gerçekleri yansıtmayacaktır "5- SON OLARAK BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ İŞLETME FAKÜLTESİ İLE İSTANBUL ÜNV. İŞLETME FAKÜLTESİNİ NASIL KARŞILAŞTIRAMAZSANIZ ANKARA HUKUKLA DA DİĞER HUKUKLARI KARŞILAŞTIRAMAZSINIZ. ÇÜNKÜ ANKARA HUKUKU KAZANAN ÖĞRENCİ İLE MARMARA HUKUK KAZANAN ÖĞRENCİ AYNI DÜZEYDE DEĞİLDİR. " bide bu yazıları yazan arkadaş hangi ruh halinde bunu belirtmiş anlayamadım ama bir ankara hukuk fakültesi mezununa bunu açıkcası yakıştıramadım kendisi zeki diğerleri sanki gerizekalıymış triplerine girerek umarum kendi egosunu tatmin edebilmiştir.
savini arkadaşlar ben marmara unıversitesi hukuk fakulteısı son sınıf ögrencisiyim ve sunu soyleyebılırım kı bızım okulun egıtımı hıc de ıyı degıl.su ankı sıstemde bence ozel unıversıteler cok daha ıyı ve basarılılar.oğrencıye verılen deger oldukca fazla.fakat bız devlet unıversıtesı oğrencılerı sadece hocalar ıcın bırer etıketız o kadar.yanı bırcok hoca kendıne etıket yaptıgı okuldakı devlet unıversıtesı ogrencılerını dıkkate almamakta ozel unıversıtedekı oğrencılerle cok daha fazla ılgılenmektedır.ne de olsa parayı veren dudugu calar.ama maaalesef devley unıversıtlerı eskı gunlerını aramaktadır.
sümeyra Slm bence bu soru tamamen kişisel.Hukukçu olabilmek kabiliyet meselesi.eğitimle alakası yok
Kaan V. "Hukukçu olmanın eğitimle alakası yok, kabiliyet meselesi" dersek buradan, kabiliyeti olan her insan hukuk eğitimi almasada hukukçu olabilir sonucu cıkmaz mı?
mevlana Türkiyenin en iyi eğitim veren fakültesini tespit etmek gerçekten de zor. elimizde belirgin kıstaslar yok. iki şey olabilir: 1. ÖSS giriş puanı. 2. hakimlik sınavı kazanma oranı. ama bence bunlar belirleyici değil. örneğin akdeniz hukuka sadece 30 öğrenci alındığından bir çok iyi fakülteden puanı yüksek, halbuki kadrolu hoca sayısı 4-5 i geçmiyor. hakimlik sınavını kazanma da ölçüt değil. her sene birinci olan ankara. nedeni ise soruların ankara hukuk hocaları tarafından hazırlanması. bence kadroya bakmak gerekir. örneğin istanbulun adı var, ancak müthiş bir kadro kaybı da söz konusu. bir çok hoca özel fakültelere geçti. özel deyince de aklıma geldi, bir çoğunda yönetimin öğrencilerin geçirilmesi konusunda hocalara baskı yaptığı söyleniyor, dolayısıyla böyle bir yerde eğitimden şüphe etmek gerekir.
diq4gen Bence hukuk fakülteleri bulunduğu her okulda kalburüstüdür ve eğer öğrenci hocalarından ve kaynaklarından iyi yararlanmayı biliyorsa hangi okuldan mezun olursa olsun hemen hemen aynı kalitededir. Ben Marmara'lı olarak kesinlikle Marmara Türkiye'nin en iyisidir falan gibi bir iddiada bulunmuyorum Türkiye'nin en iyisini gördüğüm kadarıyla Şelçuk'ta olan Selçuk'u, İstanbul'da olan İstanbul'u vs. objektif olarak(!) belirlemişler.Tabi herkesin kendi düşüncesidir bunlar, kimseye "nasıl orasını birinci görürsün" gibi sözler söylemek bize yakışmaz.Buraya giren herkes objektif davrandığına objektif olarak bakarak inanıyorsa sorun yok:)) Ben okulumun eğitiminden gayet memnun olduğumu söylemek istiyorum.Bu okulda gördüğüm kadarıyla cidden iyi eğitim veriliyor.Hakimlik sınavında da Ankara'nın ardından 2. imiş heralde.Bu konuda bilgim kulaktan dolmadır, doğrusunu bilen varsa söylesin lütfen.Ayrıca bu okuldan çok başarılı avukatlar çıktığını da biliyorum.Sanırım hepiniz kendi okulunuz için bunu belirtirsiniz:)Ancak çok zorladıklarını da söylemem lazım, genelde avukatlardan ve öğrencilerden (İstanbul-Marmara) duyduğum kadarıyla da İstanbul Üniversitesi'nin eskisi gibi olmadığı, Marmara'nın onu geçtiğidir.Bunlar da sadece duyum.Ancak ben Öss'de Ankara İstanbul Marmara tercihi yapmıştım, bunu da belirteyim, sonra ego tatmini için söyledi falan demesinler.Gördüğüm kadarıyla bayağı sıcak bir forum burası :) Sonuç olarak İstanbul'u 0.698 puanla kaçırdım ve Marmara'dayım.Gayet rahat ve memnunum, Haydarpaşa'da olması da büyük bir artısıdır Marmara'nın.Şu ana kadar sanki İstanbul'da değilim, hiç bir olayla (kapkaç, sağ-sol vs.) karşılaşmadım.Gayet nezih bir ortam burası.Öss ye gireceklerin yazmasını tavsiye ederim.Kadıköy'ün dibinde olduğu da FB'lilere duyurulur:pp Teşekkürler
microcosmos salt meslek sınavlarının sonuçlarına bakarsak ankara nın pek rakibi yok.yalnızca hakimlik sınavları değil,kamudaki tüm sınavlarda başarılıdır ankara hukuklular,kaymakamlık sınavı örneğin,mülkiye den sonra en fazla kaymakam mezun eden fakülte ankara hukuk,bırakın diğer hukuk fakültelerini kamu yönetimi bölümlerinden bile üstün.spk,rekabet kurumu gibi zor sınavlarda da başarılılar.dış işlerinin sınavında da ankara hukuk mülkiye den sonra gelir. bunun nedeni ankara nın,iktisat,maliye,vergi gibi derslere de çok önem vermesi,ciddi ciddi isktisat okuturlardı bize. ankara mezunları bilir,mualla hoca(sıfırcı mualla:-))) vardı ,türkiye de en zor maliye yi onun verdiği söylenirdi,maliye den ,vergiden okul uzatan çoktu. fakültenin çok önemi yoktur,kişide biter anlayışına katılamıyorum,fakülte çok önemlidir.ayrıca kimse özellerin daha iyi olduğunu iddia etmesin,iktisat ya da kamu yönetini,ya da mühendislik fakültesi değil bu.iyi bir labaratuvar,bilgisayar destekli eğitim filan yetmez.hukuk ve tıp eğitimi dünyanın her yerinde diğer fakültelerden farklıdır ve gittikçe farklılaşmaktadır.kampüs olanakları,hoca kadrosundan daha önemli olan gelenektir bu ikisinde. bir hukuk fakültesinin öyle bir kaç yılda başa oynaması türkiye ye has bir durumdur. şimdi ankara hukuk un yüzbinlerce kitaptan oluşan bir kütüphanesi var,dergi koleksiyonu dünyanın sayılı koleksiyonlarından.kürsüler oturmuş,dersi asistan bile anlatsa çok önemli değil,kürsünün bir birikimi var çünkü.80 yıllık bir birikim ve gelenek bu.felsefe,sosyoloji kürsüsüne hoca ve asistan kadrosu veriyorlar,bu dersler de çok öenmlidir orada. şimdi yanlış bir anlayış var,falanca üniversitede derslikler 30 kişilik,bilgisayar labaratuvarı var,eski fakülteler binlerce kişilik dersliklerde ders görüyor,dolayısıyla bu yanlış diye. bu anlayış bilgisizlikten,cahillikten başka bir şey değil. istanbul ve ankara hukuk alman ekolünden gelir ve bu ekole göre''öğrenci yetişkin biliçli biridir,derse girip girmemesi kendi bileceği iştir,hukuk derste öğrenilecek bir şey de değildir,hoca öğrenciye gerekli meteryali hazırlamalıdır,çok iyi ders anlatması gerekmez''.özetle alırsın kitabı,gidersin kütüphaneye,okursun,okkursun,okursun..... bazı üniversiteler reklamlarında,mahkeme salonları oluşturmuşlar sanal duruşmalar filan yapıyorlar.bana komik geliyor bu.orada ne duruşuyorlar ki?hakim rolünü üstlenen avukat rolündekilerin sözlerini özetliyor mu?avukat bey,sizden başka 200 dosyam var,anlayış rica ediyorum diyor mu?ya da icra uygulaması yapılıyor mu,dosya götürünce kalem personeli suratını ekşitiyor mu?ben şov olarak görüyorum bunu. en iyi hukuk fakülteleri ankara ve istanbul dur,onları dokuz eylül izler.bu daha uzun süre değişmez,biz değiştiğini sanırız belki ama 3 yıllık fakülteyi 80 yıllık fakülteyle kıyaslamak eşyanın tabiatına aykırıdır. sabancı üniversitesi ilk kurulduğunda bazı köşe yazarları''burası mülkiyeyi bile sollar,bu ne güzel kampüs,bu ne mükemmel olanaklar'' gibi laflar etmişlerdi.onlara yanıtı okkalı bir tokat gibi mülkiyeliler birliği verdi.şöyle diyordu mülkiyeliler birliğinin yazılı açıklaması''sabancı üniversitesinin kubbelerinin yüksekliğini,havuzlarının derinliğini ölçmeye yarayan metreler,bizim azim ve kararlılığımızı ve bizdeki yurt ve insan sevgisini ölçmeye yetmez''.
denizhan_aga bence koç/hukuk çünkü; ingilizce hukuk görüyorlar yani sınav da ingilizce soruluyor ve ingilizce cevap isteniyor saygılar
Emrah Yavuzcan İngilizce hukuk eğitimi verince bir üniversite iyi mi oluyor? Eğitimde kullanılan dilin ana dilimiz olmaması maalesef ki sömürgeleştirme politikalarının bir sonucudur. Unutmayalım ki Kırım savaşından dönen bir kaç misyonerin Bebek'te bir apartman dairesinde kurulan Robert Koleji, daha sonra isim babası olan kişi tarafından bağışta bulunmasıyla bir yer edinmiş ve dahilindeki yüksekokulu bugünkü Boğaziçi Üniversitesi olarak yer bulmuştur. Öğretilen ingilizce bilgilerin Türkiye'de uygulaması sizce kolay olacak mıdır?
denizhan_aga
quote:
İngilizce hukuk eğitimi verince bir üniversite iyi mi oluyor? Eğitimde kullanılan dilin ana dilimiz olmaması maalesef ki sömürgeleştirme politikalarının bir sonucudur. Unutmayalım ki Kırım savaşından dönen bir kaç misyonerin Bebek'te bir apartman dairesinde kurulan Robert Koleji, daha sonra isim babası olan kişi tarafından bağışta bulunmasıyla bir yer edinmiş ve dahilindeki yüksekokulu bugünkü Boğaziçi Üniversitesi olarak yer bulmuştur. Öğretilen ingilizce bilgilerin Türkiye'de uygulaması sizce kolay olacak mıdır?
Ekleyen: Emrah Yavuzcan - 26/12/2005 :  17:59:48
öncelikle yorum için değerli arkadaşıma tşk ederim artık dünya globalleşiyor(amerikanın çatısı altında) buna kimse mani olamaz eğer siz ekonomik manada ABD ye muhtaçsanız, o ulus sizin eğitiminize de karışır, mahkemenize de (bunda bizim payımız var mı hayır... yöneticiler utansın)
quote:
borç alan emir almaya da mahkumdur
K.S. Süleyman Globalleşen dünyada elbetteki İngilizce eğitim çok önemli, hele hele ülkemizde hukuk eğitimi hiç bir yerde ingilizce verilmiyorken koç üniversitesi aşırı derecede KAPİTALİSTleşen ve globalleşen dünyayı önceden gördü ve buna göre de önlemlerini aldı... yarın da devlet ünileri önlemini alacak, çok yakın zamanda devlet ünilerinde Türkçe seçmeli ders olacak ana dil İNGİLİZCE olacak(bu kehenet değil gerçek) ki globalleşmenin temeli de ortak dildir eğer ortak anlaşma(dil) olmazsa nasıl tek kutuplu dünyadan bahsedebilirsiniz??? bu globalleşen dünyada Koç üniversitesi öğrencilerine İngilizce eğitim vererek bu boşluğu dolduruyor kaldıki yakında Türk hukukçusu deyimi de ortadan kalkacak (bunu üzülerek söylüyorum)... yerine global hukukçu deyimi gelecek konu ile alakası yok ama; (günümüzde)siz hukuk kurallarınızı batılı ülkelerden alıyorsanız (fransa hukuk...vs) nasıl türk hukukçusu kavramından bahsedebilirsiniz????????? NOT: Cumhuriyet dönemini işe katmayın çünki o dönemde elle tutulur hukukçu yoktu o nedenle hukuk kuralları(mesele medeni kanun isviçreden alındı...vs) batılı ülkelerden alındı, hem o dönem memleket için buhran dolu günlerdi biraz içinizi kararttım ama, bunlara alışıcaz ''ya bu deveyi güdersin ya da bu diyardan gidersin'' misali:( saygılar sunarım
Oğuz Özgüldür Değerli arkadaşım hayatında hiç Newsweek ya da Time okudun mu? Madem ingilizceyi çok önemli buluyorsun oku bunları, istersen adresini verirsin ben sana iki senelik arşivimi de gönderirim. Sana tavsiyem kulaktan dolma bilgilerle bu şekilde konuşmaman olur doğrusu. Birkaç yanlışını düzeltelim: 1) Amerikan ekonomisine muhtaçlıktan bahsedip, küreselleşmeyi Amerika temeli üstünde göstermişsin. Bilgin olsun; ABD bugün cari açıkta dünya ikincisi ve aynı zamanda International Monetary Found'a da en çok borcu olan üçüncü ülkedir. Girdi-çıktı dengesinin iktisadi hesaplarını bilmeden böyle bir nevi kulak siyasetiyle yanlış bilgilere yol açmayalım. 2) Senin "karışır" dediğin şeye biz "siyasi konjonktür" diyoruz. Ayrıca gözünden kaçan bir nokta olmuş, bu ingilizce eğitim sistemi ABD'nin dayattığı bir uygulama değildir. Kişilerin veya kurumların kendi görüş ve temayülleri doğrultusunda kendi hür iradeleriyle oluşturdukları şeylerdir. Evet, siyasi konjonktür gereği kim güçlüyse onun her şeyi haklı gösterilir ama devletlerin kendi varlığını koruma hakkı anayasalarda da ortaya konmuştur. "Geçin bu ayakları, normal hayat farklı" diyorsan hiç boşuna hukuk yazma bence. 3) Hızla globalleşen ve KAPİTALİSTleşen dünya demişsiniz; önce kavramları bilelim. Bugün günümüzde yayılan akım sizin bahsettiğiniz aşırı kapitalizm değil, liberal kapitalizmdir. Vahşi kapitalizmin ne olduğunu öğrenmeniz açısından arama motorlarından "Adam SMITH" diye aratıp çıkan bilgileri okumanızı tavsiye ederim. Globalleşme dediğiniz akımsa tek bir dille alakası bulunmayan bir temeldir. Globalleşme ekonomik bir yayılımın kökenden gelişmesidir. Dünya siyasetini yöneten en önemli unsur elbette paradır. Çıkarlar nereye gidecekse elinin altında parayı taşımalıdır. Ancak siyasi yapıların özgürlüğünü elinden almak ne liberal kapitalizmin özgürlükçü yapısıyla uyuşur ne de globalleşmenin temel amacıyla. Bu kavramlar derin ifadelerdir. Halk arasındaki çok yanlış ve gelişigüzel kullanımlarla korkunç sonuçlar doğurabilmektedir. 4) Şu Türkçe seçmeli ders olacak sözünüz var ya, sadece şu kadarını söyleyeyim halk aptal değildir. Gözünün önüne sokulan bazı şeylerin siyasi mantığı olduğunu anlamasa bile kabullenebilir, ama bir milletin diliyle oynamak öyle pek kolay bir iş değildir. Önümüzdeki 50 yıl sonra görürsünüz bakalım, anlamıyorsunuz dersiniz muhtemelen içinizden ama fırsat olur da 50 yıl daha görüşürsek o zaman ben size hatırlatırım bu söylediklerinizi. Bütün ülkelerin ingilizce kullanması tamamiyle bir saçmalıktır. Anlamını biliyor musunuz bilemiyorum ama bazı SUI-GENERIS(uluslarüstü) örgütlenmelerde ortak hedef ve kararların tayini ve tesbiti için elbette müşterek bir dil kullanılacaktır. Ancak bütün devletlerin günlük hayatta bile kendi benliklerini reddetmesi demek, bütün devletlerin yıkılması demektir Bu dediğiniz de ancak filmlerde olur. 5) Alınan hiçbir yasa direk tercüme yoluyla aynen uygulanmamaktadır. Kendi siyasi, sosyal ve kültürel yapımıza göre yeniden şekillendirilmektedir. Hadi bu açıklamayı da geçtim eğer sizin dediğiniz doğruysa, dünyada Avrupa hukukçusu diye birşey de yok. Şuanki hukuk büyük ölçüde Roma Hukuku üstüne temellenmiş ve düşünce disiplinini Roma kökeninden getirmiştir. Öyleyse hukukçu diye bir şey yoktur. Ha sizin düz mantığınız aklıma şunu da getirdi; bugün savaş tekniği ve komutan diye bir şey de yoktur. Zira silah-etken ve araçların stratejik önem taşıdığı savaş tekniğinin mucidi Aryanlardır ve Aryan baskınlarından kaçan bütün ırklar bu tekniği öğrenmiş ve uygulamıştır. Lojistik açısından ve strateji açısından halen günümüzde silah-etkin savaşlar yaşanmaktadır. Aryan akıncıları da kalmadığına göre asker yok, strateji yok. 6) Hayatınızda hiç adliyeye gittiniz mi? Orda 25 yaşından 45 yaşına bir çok hakim görürsünüz giderseniz. Yani ortalama 2 kuşak aktif şekilde çalışmaktadır. Ve bu hakimlerin ekseriyet mesleki ingilizceyi bilmezler, hayatlarında da hiç kullanmazlar. Şu anda da halen hukuk sistemimiz ana dilimizde görüldüğüne göre sizin çalışacağınız hakimlerle birlikte takriben 4-5 nesil daha Türkçe konuşulan davalarda görev alacaktır. Sorması ayıp, ne kadar yaşamayı düşünüyorsunuz? Bugün bütün dersleri ingilizce görseniz bile davaya girip bunu Türk yargısında kullanmanız en az 100 seneyi bulacaktır. Zira mübaşirin bile ingilizce bilmesi gereklidir. Siz gidip bir bağırın bakalım hakime "Objection your honor!" diye, sonra hepberaber izleyelim neler oluyormuş. Mantıksızlığın ötesinde burada bir de tutarsızlık mevcuttur kanaatimce. Son olarak niye Newsweek, Time okuyun dediğimi de açıklayayım. Bütün dünya Amerika temelinde birleşecek diye genel bir teamül oluşuyor bizim kuşakta; bu oldukça tehlikelidir. Türk yayın organlarında, dış ülkelerdeki olayların yeterince iyi ve objektif yayınlanmadığı kanaatindeyim. Sadece Time'ı takip etseniz bile dünyanın içinde bulunduğu karışıklıkları, Amerikan sağ kanadının yaşadığı bunalımları, bırakın bütün dünyanın birleşmesini AB içindeki çatışmaları çok daha iyi görme şansınız olur. Bakış açınız değişir. Benden size tavsiye, gidin abone olun. Öğrenci kimliğinizle giderseniz Newsweek haftada 1.5YTL'ye denk geliyor. Okuyun, görün dünya nasılmış. Bazı yanlış bilgiler çok etkisiz gibi gözükse de oldukça tehlikelidir. Hukukçu araştırır, ben size de araştırmanızı tavsiye ederim. Saygılar...
microcosmos bir ülkede anadil dışında hukuk eğitimi verilmesi utanç verici bir şey.sömürge ülkelerine has bir durum.mühendislik,işletme vs. bölümlerde bir noktaya kadar anlaşılabilir belki ama hukuk eğitiminde kabul edilemez bir şey. ingilizce öğrenmek için ingilizce hukuk okumak da gerekmiyor. ayrıca özel üniversitelerde hukuk eğitimin kalitesi için http://www.pgm.adalet.gov.tr/duyuru/27_kasim_05_istatistik.htm bakabilirsiniz.
denizhan_aga
quote:
ingilizce öğrenmek için ingilizce hukuk okumak da gerekmiyor. ayrıca özel üniversitelerde hukuk eğitimin kalitesi için http://www.pgm.adalet.gov.tr/duyuru/27_kasim_05_istatistik.htm
saygı değer microcosmos arkadaşımıza verdiği bilgiler için tşk ederim; bence bu kalite-kalitesizlik ölçütü olamaz çünkü bu tür sınavlar bireysel sınavlardır...aksini iddaa eden arkadaşımız varsa buyursun değerli Oğuz Özgüldür arkadaşımızın bazı tespitlerine yorum: 1)verdiğin bilgiler ve yaptığın yorumlar için öncelikle sizlere tşk ederim, ben de doğru bellediğim yanlışlardan kurtuldum sayenizde
quote:
Madem ingilizceyi çok önemli buluyorsun oku bunları
günümüz Türkiye ve dünya şartlarında İngilizce elbetteki öneml
quote:
Amerikan ekonomisine muhtaçlıktan bahsedip, küreselleşmeyi Amerika temeli üstünde göstermişsin. Bilgin olsun; ABD bugün cari açıkta dünya ikincisi ve aynı zamanda International Monetary Found'a da en çok borcu olan üçüncü ülkedir. Girdi-çıktı dengesinin iktisadi hesaplarını bilmeden böyle bir nevi kulak siyasetiyle yanlış bilgilere yol açmayalım.
Amerikanın Iraka girmesinde de bu etken yatmıyormu... K. Iraktaki kürtlerle işirliğine girerek K. Irak ve diğer, ıraktaki petrolleri hazinesine aktarmıyor mu???... herhalde bizim bildiğimiz şeyleri(amerika hakkında anlattığın olumsuz tabloları) elbetteki ABD maliye bakanı ve merkez bankası başkanı da biliyo...ve ona görede önlemlerini alıyorlar...yakında İran petrollerini de ele geçirecekler...20 yıl öncesine kadar herkes şöyle diyordu -hadi canım sende Amerika saddamın ülkesine mi girecekmiş...şaşarım bunu diyenler şaştı kaldı eğer sen kalkıp müslümanların camiilerinde yasa dışı, insan haklarına aykırı radyasyon tespitinde bulunuyorsan ve buna hiç bir ulus karşı çıkmıyorsa işte sen SÜPERGÜÇSÜN demektir
quote:
ingilizce eğitim sistemi ABD'nin dayattığı bir uygulama değildir.
ulusları yok etmenin ve tek kültürde(misal; hamburger-kola kültürü, w-q kültürü) toplamanın amacıdır bu biz buna KÜLTÜREL emperyalizm diyoruz kızılay meydanına çıkın kafanızı mağza tabelalarına çevirin: telsim SHOP, PAİNT CAFE....vs
quote:
Vahşi kapitalizmin ne olduğunu öğrenmeniz açısından arama motorlarından "Adam SMITH" diye aratıp çıkan bilgileri okumanızı tavsiye ederim
tşk ederim Adam Smith (1723 - 1790) diyor ki;
quote:
Büyümenin itici gücünü, işbölümü oluşturmaktadır. İşbölümü, üretim artışına, teknik ilerlemeye ve sermaye birikimine yol açmaktadır. İşbölümü, mübadele gerektirmekte ve piyasanın büyüklüğü tarafından sınırlanmaktadır. Her insan başkalarının elindeki malları arzu ettiği, çıkarlarına göre hareket ettiği için mübadele meydana gelmektedir. Büyümeyi sağlayan diğer bir unsur sermaye birikimidir. Büyümenin başarılı olması için toplumsal, kurumsal ve hukuksal çerçevenin doğru yapıda olması gerekmektedir.
ekonomist A. Smith 1700lü yıllarda yaşamış, elbetteki düşünceleri o dönemin şartlarını açıklıyor ve o dönemin ihtiyaçalrına göre şekilleniyor ama bunu günümüz ekonomik anlayışa monta etmek herhalde yakışık olmaz diye düşünüyorum... hukuksal çevre ne kadar doğru yapıda olrsa olsun onu uygulayabilecek yürekte ve ekonomik manada bağımsız bir millet olması gerekir değil mi?????..işte günümüz bu tezi kabul etmez
quote:
bir milletin diliyle oynamak öyle pek kolay bir iş değildir
doğrudur kolay değil ama aşama aşama olacak -Hollywood kültürü ile bağlandık mı ok (sinemaya gidelim ve bakalım bu hafta hangi hollywood sineması gelmiş) -yabancı dil mağza dükkanlarını süsledimi ok -yiyecek-gıda ve sanayi sektörü yabancı dili bağrına bastımı ok -siyaset-hukuk bu duruma seyirci kaldımı ok (üzülerek belirtiyorum ki) -o zaman dil emperyalizmi başlamıştır hayırlı olsun :(
quote:
Hayatınızda hiç adliyeye gittiniz mi? Orda 25 yaşından 45 yaşına bir çok hakim görürsünüz giderseniz. Yani ortalama 2 kuşak aktif şekilde çalışmaktadır. Ve bu hakimlerin ekseriyet mesleki ingilizceyi bilmezler, hayatlarında da hiç kullanmazlar. Şu anda da halen hukuk sistemimiz ana dilimizde görüldüğüne göre sizin çalışacağınız hakimlerle birlikte takriben 4-5 nesil daha Türkçe konuşulan davalarda görev alacaktır. Sorması ayıp, ne kadar yaşamayı düşünüyorsunuz? Bugün bütün dersleri ingilizce görseniz bile davaya girip bunu Türk yargısında kullanmanız en az 100 seneyi bulacaktır. Zira mübaşirin bile ingilizce bilmesi gereklidir. Siz gidip bir bağırın bakalım hakime "Objection your honor!" diye, sonra hepberaber izleyelim neler oluyormuş. Mantıksızlığın ötesinde burada bir de tutarsızlık mevcuttur kanaatimce.
keşke adliyeden çıktınız mı deseydiniz daha iyi olurdu benim babam C. savcısıdır(maalesef rahmetli oldu kendisi...sizlere ömür) 7 yaşımdan 11 yaşıma kadar ömrüm adliyede geçti desem yeridir okul tenefüslerinde, okul çıkışlarında hep adliyeye gelir şöööle adliyeyi tabiri caise TAVAF eder öyle eve gelirdim 4 davaya iştirak ettim (o davalarda da benden başka dinleyici yoktu)... o yaşta otopsi resimlerine sanki manzaraya bakıyormuşcasına baktım yani o derece soğuk kanlıydım ve bu nedenlerden dolayı (baba faktörü) c. savcısı olmak istiyorum
quote:
"Objection your honor!"
dersek çok kötü şeyler olur :) (günümüz) hakimlerimiz-savcılarımız elbetteki ingilizceyi bilmeleri gerekmiyor lakin gelecek nesil ingilizceyi bilmek zorunda bu durum hakimlerimizi ve savcılarımızı da kapsıyor (gelecek nesil mantığıyla ) sonuÇ: amaç öğrencileri geleceğe donanımlı yetiştirmekse, ingilizcenin olmadığı bir yerde donanımdan bahsetmek olanaksızdır SAYGILAR SUNARIM
microcosmos sınavların bireysel olduğu,kişide bittiği fikrine katılmak olanaksız.özel üniversitelerden toplam başvuru saysı 211,yazılı sınavı kazanan öğrenci sayısı 7!!! yaklaşık % 3 yapar bu! devlet üniversitelerinde; ankara da oran yaklaşık %20.istanbul ve dokuz eylül de %15 civarı.yalnız dicle hukuktan kazanan sayısı bile özel üniversitelerden kazananların toplamından fazla! ingilizce ya da başka bir dilin hukukçuya sağlayacağı artılar saymakla bitmez.ama ingilizce hukuk eğitimi anlaşılmaz,kabul edilemez bir durum.kendi yasalarını ingilizce öğreten bir devlet olabilir mi!
Av.Tayfun Eyilik
quote:
Anlamını biliyor musunuz bilemiyorum ama bazı SUI-GENERIS(uluslarüstü) örgütlenmelerde
Ekleyen: Oğuz Özgüldür - 27/12/2005 :  02:33:58
SUİGENERİS hiç kimseye benzemeyen. Nevi şahsına münhasır. Kendine has (Şakir Altay Hukuk ve Sosyal Bilimler Sözlügü 1983 Ankara Bilgi Yayınevi) İngilizce eğitim verilmesi neden bu kadar ürkütücü doğrusu anlamadım. Aslında belki ABD nin türkiyede kurduğu ve finanse ettiği Ortadoğu üniversitesi buna en iyi örnektir beklide, Ortadoğu üniversitesi İngilizce eğitim vermesine keza Amerikalıların kurduğu bir üniversite olmasına rağmen bu okulda okuyan kuşaklar tarihin her döneminde Anti amerikan anti emperyalist bir tavır sergilemiş bu anlamda öncü olmuştur. Asıl olan elbette Türkçe eğitim verilmesidir. Hukuk dersinin İngilizce verilmesi İngilizce eğitimi için teknik anlamda bir yöntem olarak değerlendirmekte fayda var. Kim ne derse desin hangi bilim alanında hangi meslekten olursak olalım yabancı dil bilmenin gerek kendi mesleki kariyeri açısından gerekse dünyayı algılayıp yorumlamak açısından önemi tartışılmayacak kadar büyüktür. İster globalleşen dünya değin ister dünya emperyalistlerin birlikteliği deyin isterseniz yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıkların sayıca artacak olması değin bir meslekte donanımlı olmak gerek mesleğinize gerekse kendinize saygınız gereğidir. Elbette "dil" veya genel olarak "kültür"; sömürünün yayılmacılığın etkili araçlarından biridir. Ancak bu sele karşı durmak dil eğitimini red etmekle mümkün değildir. Yabancı dil bilmek ve öğrenmek başka bir şey gündelik konuşmalarda dilimize özentili bir biçimde yabancı dilden kelimelerle konuşmaya çalışmak başka bir şeydir. Dilin gelişimi o ülkenin ekonomik ve bilimsel gelişmesinden bağımsız değildir. Tarihsel akış ister istemez yabancı kelimelerin istilasına sebep olmaktadır. Bilimsel olarak başka ülkelerde geride iseniz doğal olarak buluşun icadın sahibi olan dili kullanmak zorunda kalırsınız
diq4gen İngilizceyi öğren, Fransızcayı öğren, öğrenebildiğin kadar dil öğren, ama eğitimini Türkçe yap! Amerikan gerçeklerini öğren, boyun eğme! Boyun eğmemen gerektiğini zaten gerçeklerini öğrenince anlayacaksın! ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİ ÖĞREN! ÖĞREN Kİ NE YAPMAN GEREKTİĞİNİ BİLESİN! SAĞA SOLA YAZMAKLA OLMUYOR O İŞ! [Sözüm bunları yapmadan atıp tutanlaradır.Böyle insanalar yüzünden bu durumdayız!] Umarım çok mutlu bir yıl geçirirsiniz.
Emrah Yavuzcan +1 Sayın denizhan_aga, bu kadar kitabın yanısıra saygıdeğer OKTAY SİNANOĞLU'nun kitaplarını da okuyunuz.
denizhan_aga
quote:
İngilizceyi öğren, Fransızcayı öğren, öğrenebildiğin kadar dil öğren, ama eğitimini Türkçe yap! Amerikan gerçeklerini öğren, boyun eğme! Boyun eğmemen gerektiğini zaten gerçeklerini öğrenince anlayacaksın! ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİ ÖĞREN! ÖĞREN Kİ NE YAPMAN GEREKTİĞİNİ BİLESİN! SAĞA SOLA YAZMAKLA OLMUYOR O İŞ! [Sözüm bunları yapmadan atıp tutanlaradır.Böyle insanalar yüzünden bu durumdayız!] Umarım çok mutlu bir yıl geçirirsiniz.
Ekleyen: diq4gen - 02/01/2006 :  18:06:00
işin içine duygularımızı katarsak vaziyetimizin sonucu çıkmaz sokak olur, Atatürk milliyetçiliinden bahsetmişin eğer biz Atamızın devrimlerini layıkiyle koruyup ona göre çağdaşlaşma arzumuzu gerçekleştirseydik bu vaziyetlere gelmezdik (akpartisi) o parti başa gelmezdi hala bu devirde şeriat gelecekti gelmeyecekti tartışmaları yaşanıyorsa nedeni Atamızı unutmamızdandır(chp nin Atamızın çizgisinden kopmasıdır) avrupanın ne derdi var gündemde insanları refaha kavuşturma başka başka derdi yok ya bizim sayalım şöle bi: Türban, şeriat, insan hakları, işkence vb., düşünce özgrl., anti demokratik kadrolaşma, töre cinayetleri.....bööööle gider bu peki refah düzeyini iyileştirme kaçıncı sırada yok sıraya koyamadım çünkü bizler nelerle uğraşıyoruz farkındaysanız yani lafın özü Atamızı unuttuk :( günümüzde konya milli eğitim müdürü kalkıp''Atatürk beni kurtarmadı'' diyebiliyorsa ve bu adamı akp denen amerikancı felsefe oturtturdu ise arkadaş ben umutsuzluğa düşerim :( devletin başkanı kalkıp ULEMAYA soralım diyorsa ve hiç bir kimsenin (hele hele hukukçuların) sesi çıkmıyorsa ben umutsuzluğa düşerim arkadaş yukarı bölümde çoğu şeyi açıkladım zaten fazla uzatmıyayım
quote:
Sayın denizhan_aga, bu kadar kitabın yanısıra saygıdeğer OKTAY SİNANOĞLU'nun kitaplarını da okuyunuz.
sayın Emrah Yavuzcan tavsiyenizden dolayı sizlere tşk ederim
Oğuz Özgüldür
quote:
avrupanın ne derdi var gündemde insanları refaha kavuşturma başka başka derdi yok ya bizim sayalım şöle bi: Türban, şeriat, insan hakları, işkence vb., düşünce özgrl., anti demokratik kadrolaşma, töre cinayetleri.....bööööle gider bu peki refah düzeyini iyileştirme kaçıncı sırada yok sıraya koyamadım çünkü bizler nelerle uğraşıyoruz farkındaysanız
Bu sorunuzu ben yanıtlayayım: Avrupa'nın şu anki en büyük meselesi "Bir dahaki kim?" sorunudur. Zira, Tony Blair'ın bir yedeği, Alman Federe Devletlerindeki "lider vasıflı insan yetiştirme" sorunları, gelecek olimpiyatlardaki en büyük kar payının paylaşılması, teknoloji üretemediği için ekonomisini batmaktan kurtarmak isteyen Hollanda ve Belçika'nın İsviçre tekniğini kullanıp kayıt dışı parayı sorgusuz sualsiz alarak piyasada dönen meblağı yükseltme çabaları.. Yani an itibariyle Avrupa'nın en büyük sorunu "Şu an fena değil ama yakın geleceğe ulaşamıyoruz, ne yapacağız?"dır. Nitekim bu bilgilerin doğruluğunu kontrol etmek isterseniz, 26 Aralık - 2 Ocak tarihli Newsweek'i temin etmenizi tavsiye ederim.
quote:
devletin başkanı kalkıp ULEMAYA soralım diyorsa ve hiç bir kimsenin (hele hele hukukçuların) sesi çıkmıyorsa ben umutsuzluğa düşerim arkadaş
Parlamenter sistemde devlet başkanlığı ayrı bir makamdır -ki ülkemizde CUMHURBAŞKANI olarak tanımlanır. İktidar partisinin başını temsil eden BAŞBAKAN devlet başkanı değildir. Saygılar...
diq4gen
quote:
işin içine duygularımızı katarsak vaziyetimizin sonucu çıkmaz sokak olur, Atatürk milliyetçiliinden bahsetmişin eğer biz Atamızın devrimlerini layıkiyle koruyup ona göre çağdaşlaşma arzumuzu gerçekleştirseydik bu vaziyetlere gelmezdik (akpartisi) o parti başa gelmezdi hala bu devirde şeriat gelecekti gelmeyecekti tartışmaları yaşanıyorsa nedeni Atamızı unutmamızdandır(chp nin Atamızın çizgisinden kopmasıdır)
Ekleyen: denizhan_aga - 02/01/2006 :  23:37:25
Bu zamana kadar böyle olmuş, biz Atamızı unutmuşuz ne de olsa önümüze bakalım anlayışını sevmiyorum.Ayrıca yazdıklarım duygusal şeyler değildi;edebiyat,hafta sonları boğaz kenarında yapılır, sevgiliye yapılır, böyle somut konuların tartışıldığı bir yerde yapılmaz. Benim yazdıklarımı duygulu bir zamanındayken içtenlikle okuduysan ve seni duygulandırdıysa orasını bilmiyorum.Yazdıklarımın çıkmaz sokakla da ilgisi yoktur, aksine apaçık,aydınlık bir yoldur.Atamızın devrimlerini layıkiyle koruyamayanlar da biz değil bizden öncekilerdir.Biz ileride koruyacağız, bundan kimsenin şüphesi olmasın!Yabancı dille yapılan eğitim de Amerikan uşağı olduğumuzun küçük bir göstergesidir.Umarım bu uşaklıktan kurtulabileceğimiz bir geleceğimiz olur![?]
sedeff Hukuk fakültelerinden en iyisi hangisi yıllarca bu soruya yanıt aradınız.Binanın güzel olması kampüsün güzel olması hukuk fakültelerindeki eğitimin ii olduğu anlamına gelmez.Ülkemizde tüm üniversiteler artık eğitim kalitesini düşürdü.Ezber,hocadan geçmek önemli artık.Dersin ii olabilir ama hocasıyla takıltığı ya da aykırı fikirde olduğu için okuk uzatan bir sürü öğrenci var.Hukuk fakülteleri belki düzelir asıl soru bu ülkede hukuk var mı?Paran varsa dava açarsın ya yoksa....Bunların cevabını aramak gerek.Ben şu anda Hukuk 4.sınıftayım ve sadece şunu söyleyebilirim hukuk benim herşeyim ben bu bölümü adına bakarak yazmadım.Ama çok büyük hayal kırıklığı var ve bu durumu düzeltmek için ne gerekirse de yapacağıma inanıyorum.Ne olursa olsun dünyaya bir kez daha gelsem yine hukuk okurdum.Hukuk fakültesi zor değil sadece düşünen ve yorum yapmayı bilen insanların yeri ama çoğu kişi maalesef ÖSS gibi saçma bi sistemin kurbanı olarak geliyor bu okula .Belki çok zeki insanlar ama bazen zeki olmak yetmiyo hayal gücü de çok önemli empati yapmak,olayları yeniden canlandırabilme yeteneğine sahip olmak gerekir.Yoksa kanunları kime versen ezberle4r belki 2 gün sonra unutur ama yine de ezberler.Hukuk eğitimi yanlış değil hukuk sistemi ve hukuk fakültelerine öğrenci seçmek için başvurulan yol yanlış.Oyüzden fakülteleri suçlamak çok da adil gelmiyo bana
Oğuz Özgüldür Aklıma gelmişken:
quote:
quote:
Anlamını biliyor musunuz bilemiyorum ama bazı SUI-GENERIS(uluslarüstü) örgütlenmelerde
Ekleyen: Oğuz Özgüldür - 27/12/2005 :  02:33:58
SUİGENERİS hiç kimseye benzemeyen. Nevi şahsına münhasır. Kendine has (Şakir Altay Hukuk ve Sosyal Bilimler Sözlügü 1983 Ankara Bilgi Yayınevi)
Ekleyen: Av.Tayfun Eyilik - 27/12/2005 :  14:53:53
Sayın Av. Tayfun Eyilik; SUI GENERIS ibaresinin yanına "(uluslarüstü)" yazmamın sebebi kendimce açıklamasını yapmak değil, sui-generis örgütlenme türünü bildirmek istememdi. Arkadaşımıza, bize ve ilgili herkese, kaynağından alıp yaptığınız bu açıklama için de ayrıca teşekkür ederim. Saygılar...
Oğuz Özgüldür Sevgili denizhan_aga; Bazı arkadaşlarımız kitap tavsiyelerinde bulunmuş size. Kanaatimce bu ülkede 2 şeyi çok güzel sömürürler. Biri dindir, diğeri Atatürk. Yine kendi kanaatim açısından sömürülmemenin tek yolu bilmektir. Okumanız için size birkaç kitap önereceğim, okuduysanız da tekrar okumanızı. O zaman sanırım neye sahip çıkmamız gerektiğini, sahip çıkmamız için bize emanet bu ülkenin menşeini daha iyi anlayacaksınız.. 1) Nutuk - Mustafa Kemal Atatürk 2) Tek Adam - Şevket Süreya Aydemir 3) Komünist Manifesto - Karl Marx, Frederich Engels veya Das Capital - Karl Marx 4) Kavgam - Adolph Hitler 5) Kara Gömleklilerin İhtilali - Benito Mussolini 6) Hükümdar - Niccolo Machiavelli 7) Devlet - Platon (Aristokles ya da Türkiye'deki daha yaygın adıyla Eflatun) 8) Dünya Tarihi - William H. McNeil 9) Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali (Benim tavsiyem Atatürk döneminde özel kurulla hazırlatılan Elmalılı Hamdi Yazır'ın tefsiri olur.) 10) İncil (Tavsiyem Matta veya Luca olur) 11) Tevrat Biliyorum sizin gibi ÖSS'ye hazırlanan biri için oldukça ağır bir yük olacaktır ve uzun zaman alacak bir uğraş olacaktır. Ancak şunu unutmayın bu ülkede hukukçuysanız öyle ya da böyle devleti ve tarihi iyi bilmeniz gereklidir. Bu kitapları okumak vizyonunuzu genişletecek, geçmişi bilmeniz hem bugün hem de geleceğiniz açısından oldukça güçlü etkiler yaratacaktır. Özellikle ağır sol-sağ manifestolara dair kitapları tavsiye etmememin altında yatan amaç da karşılaştırma imkanı bulmanızdır. Bütün bunların yanında Jean-Jacqués Rousseau'dan da 3 kitap önereceğim : İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kökeni, Toplum Sözleşmesi veya Siyasi Hukukun Temelleri ve İtiraflar. Siyasetle ilgili bir insan olarak görünmenize istinaden önerdim bütün bu kitapları. Kendinize iyi bakın, zorlu mücadelenizde başarılar dilerim. Saygılar...
denizhan_aga
quote:
Sevgili denizhan_aga; Bazı arkadaşlarımız kitap tavsiyelerinde bulunmuş size. Kanaatimce bu ülkede 2 şeyi çok güzel sömürürler. Biri dindir, diğeri Atatürk. Yine kendi kanaatim açısından sömürülmemenin tek yolu bilmektir. Okumanız için size birkaç kitap önereceğim, okuduysanız da tekrar okumanızı. O zaman sanırım neye sahip çıkmamız gerektiğini, sahip çıkmamız için bize emanet bu ülkenin menşeini daha iyi anlayacaksınız.. 1) Nutuk - Mustafa Kemal Atatürk 2) Tek Adam - Şevket Süreya Aydemir 3) Komünist Manifesto - Karl Marx, Frederich Engels veya Das Capital - Karl Marx 4) Kavgam - Adolph Hitler 5) Kara Gömleklilerin İhtilali - Benito Mussolini 6) Hükümdar - Niccolo Machiavelli 7) Devlet - Platon (Aristokles ya da Türkiye'deki daha yaygın adıyla Eflatun) 8) Dünya Tarihi - William H. McNeil 9) Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Meali (Benim tavsiyem Atatürk döneminde özel kurulla hazırlatılan Elmalılı Hamdi Yazır'ın tefsiri olur.) 10) İncil (Tavsiyem Matta veya Luca olur) 11) Tevrat Biliyorum sizin gibi ÖSS'ye hazırlanan biri için oldukça ağır bir yük olacaktır ve uzun zaman alacak bir uğraş olacaktır. Ancak şunu unutmayın bu ülkede hukukçuysanız öyle ya da böyle devleti ve tarihi iyi bilmeniz gereklidir. Bu kitapları okumak vizyonunuzu genişletecek, geçmişi bilmeniz hem bugün hem de geleceğiniz açısından oldukça güçlü etkiler yaratacaktır. Özellikle ağır sol-sağ manifestolara dair kitapları tavsiye etmememin altında yatan amaç da karşılaştırma imkanı bulmanızdır. Bütün bunların yanında Jean-Jacqués Rousseau'dan da 3 kitap önereceğim : İnsanlar Arasındaki Eşitsizliğin Kökeni, Toplum Sözleşmesi veya Siyasi Hukukun Temelleri ve İtiraflar. Siyasetle ilgili bir insan olarak görünmenize istinaden önerdim bütün bu kitapları. Kendinize iyi bakın, zorlu mücadelenizde başarılar dilerim. Saygılar...
Ekleyen: Oğuz Özgüldür - 06/01/2006 :  11:20:27
saygı değer Oğuz Özgüldür beye önerilerinden dolayı tşk ederim nutuk, devlet ve kuranıkerim okuduğum kitaplar arasındadır diğerlerini en kısa zamanda ki özellikle 3) Komünist Manifesto - adlı kitabı okuyacam.. karl marx hakkında hiç bilgim yok desem yeridir...
quote:
Umarım bu uşaklıktan kurtulabileceğimiz bir geleceğimiz olur!
sevgili diq4gen arkadaşım umarım dediğin gibi olur... ama nedense senin sözlerine paralel ülkemizde hiç bir somut adım atılamıyor işte ben bu yüzden umutsuzum :( her parti gidip abd nin elini öpmeye gidiyo :( saygılar sunarım ... iyi bayramlar
diq4gen okulları hakkında pek bir fikrim yok dediğinbiryeri yazmadığın için pişmanlık duyup duymadığına nasıl karar verdin bunu anlamadım.:D buna karar vermen için iki taraf hakkında da bilgi sahibi olman gerekmez mi?bu arada kimse kendi okulunu yarışa sokmak istemiyor.okulların zaten yarış halinde olmaları gelişim açısından yararlı değil midir? bence her okulun birbiriyle yarışması çıtayı yükselten bir etkendir. düşüncelerinize katılmıyorum.kendinizi bu tür egolardan arındırırsanız sanırım sizin için daha iyi olur.
merve_er oncelikle merhabalar.sitenize eylul aylarında da uye olmustum ancak anlamadıgım bir sebebten oturu uyeliğim silindi ki ben daha hiç msj atmamıstım.her neyse ben istanbul universitesi hukuk fakultesinde okuyorum.bu okulda okumaktan buyuk gurur duyuyorum.Evet çok fazla altyapı eksiğimiz var ama eğitim olarak beklentilerimi fazlasıyla karsıladı.hocalarımız oldukça iyi.marmara universitesinde ki arkadaslarımız kendilerini devamlı olarak bizimle yarısa sokmaya çalısıyorlar okulları hakkında pek bir fikrim yok ama marmarayı tercih sırasında ıstanbul universitesinin arkasına yazdığım için hiç pişman değilim.
övünç Gördüğüm kadarıyla bu konu oldukca dallanıp budaklanmış. seninki benimki tartışmalarına girilmesi bir hukuk fakültesi öğrencisi olarak beni üzdü.Üniversitelerin temel amacı bilim adına çalışmaktır. Eğitim kurumları bir ticarethane değildir bu bakımdan aralarındaki rekabet niçin var olmalıdır? Bir üniversiteye fark atmak,biz en iyiyiz demek için mi bu uğraşının içine girmeliyiz, bu mu bizi daha iyi olmaya teşvik etmeli yoksa bilim uğruna,üretmek uğruna ve bu aşkla mı hareket etmeliyiz? Rekabet yerine ortak işler yapılsa kanımca daha iyi sonuçlar doğacaktır.Günümüzde zaten her türlü kutuplaşma varken birliğe ihtiyaç duyduğumuz kanaatindeyim.Herkese saygılar.
benkemal slm arkadaslar.Ben öss ile ataturk hukukta1 sene okudum ıkıncı sene ıse anadolu hukuka ordan marmara ve oradanda ıstanbul hukuk ayatay geçiş yaptım.Adını saydığım fakultelerın hepsınde derse gırdım gordum kı hepsinde de iyi hukukcu olacak arkadaslarımız var ama bunun yanında aksı olanlarda var.Ama asıl olan ölçüt şu hangısınde iyi oranı daha fazla ben gören ve yasayan bırı olarak şunu açıkça söyleyebilirim ki en iyisi istanbul hukuk tam bir ekol ......
4JJustice Ya ben de ist. hukuka geçmeyi düşünüyorum bana biraz anlatırmısın kaç kişiyle ders görüyorsunuz falan filan(aklına ne geliyorsa) çift anadal yapılabiliyomuş galiba...
merve_er İUHF'de dersler genelde 230 kişilik gruplar halınde işleniyor.Ancak dersin ortak ders olması ya da secmeli ders olmasına gore mevcut değişiyor.Ancak hocalarımız mikrofonla ders anlattıkları için ders dinlemede problem çıkmıyor.tabı hocasına gore bu durum tam terside olabiliyor[:)] Bunun dısında tum sorularının cevabını www.istanbul.edu.tr/hukuk adresinde bulabilirsin.umarım okulumuza geçiş yapabilirsin.
4JJustice Tşk bilgi için,şunları da cevaplarsan çok sevinirim[:)] yemek fiyatları ne?sigara yasağı var mı?çift anadal imkanı var diye biliyorum,var mı?sınıftaki ortam nasıl,tartışma yapılıyor mu derslere ilgili?
merve_er çift anadal imkanı var.Basvuruyu 3. ya da 5.yarıyılda yapabiliyorsun.ayrıca basvuru için not ortalaman 3.00/ten az olmamalı ve alttan dersin olmamalı.ayrıca basvuracağın bolumun kontenjan açmasıda gerekiyor. sigara konusunda kantin sigaralı ve sigarasız bolum olmak uzere ikiye ayrılmıs.sigaralı bolumde içebilirsin[:)]bunun dısında dersliklerde sigara içmek yasak. derslerde tartısma ortamı oluyor,hatta bazen tartısmalar oldukça hararetleniyor.bu konuda endişen olmaısn istediginin fazlasını alacaksın[:)]
4JJustice
quote:
bu konuda endişen olmaısn istediginin fazlasını alacaksın
HEHE,sağol.Tartışmadan sonra tehdit etme ,kavga falan olmuyordur umarım? Tabldot yemek fiyatı ne kadar orda?
Enteresan Bence diğerlerine göre en iyi eğitim veren hukuk fakültesi Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi.Ancak Türkiyede son zamanlarsa hukuk eğitiminde bir düşüş var sanırım.
med_cezir herkes neden bu tür klasik sorulara takılır gercekten bı anlam veremıyorum o üniversite güzel bu üniversıte kalıtelı... neden bu konular üzerınde herkes bı acıklama yapmak bıseyler söylemek ihtiyacı duyar.. neyi kime ispatlamaya calışıyoruz... ya da neden tatmın olmak ıstıyoruz,ne ıcın... ben gazi ünıversıtesi hukuk fakültesındeyım bende sımdı hayır bızım unıversıte güzel desem baskası cıkıp hayır su üniversite güzel dese ne için tartışacağız neyi kanıtlamak için üniversiteler kaliteli kalitesiz..lütfen bunları degılde içindeki öğrenciler kalıplasmıs duygulardan nasıl kurtarılır bunu tartısalım..
med_cezir bence en ıyı üniversiteyı tartışma yerıne içindeki öğrenciler kalıplasmış duygulardan nasıl kurtarılır bunu tartşmak gerekır.. mesela ılk kalıplaşmış düsünce.. hangi üniversıte iyi hangi bölum daha kaliteli... bunlardan biran önce kurtulup insanların kendılerini nasıl geliştireceklerını tartısmak gerekir,sistemdeki bozuklukları,kalıplasmıs düşünceler arasına terk edilmiş öğrencilerin o düşüncelerden nasıl sıyrılacağını....
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Evlat Edinme] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hakkında 
  • 04.05.2025 15:37
  • [Velayet hakkı] Wmic Windows Activation Key and windows 7 ultimate activation tool 
  • 03.05.2025 09:36
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 05/05/2025 03:24:57