| Fasılalı çalışmalar - yıllık ücretli izin hakkı |
| HRMGR |
Değerli Forum Üyeleri,
Bir önceki "fasılalı çalışmalarda yıllık ücretli izin hakkı-özellikle istifaen ayrılışlarda durum" hakkındaki soruma bir yanıt alamamış ve mesajı silmiş olmakla birlikte, yeni bir konu hakkında değerli yorumlarınızı beklemekteyim.
6 yıl kıdemli bir işçi. İşyerinde Grup Toplu İş Sözleşmesi mevcut... İşçinin kıdemine bağlı olarak toplamda hakettiği y.ü.izin 90 gün... Kullanmadığı izin geçmiş yıllardan gelen toplamda 7 gün... İşçi özel sebeplerle ayrılmak istediğini işverene şifahen beyan ediyor. Bu durumda istifa etmesi gerektiği söylenince, sonrasında da işe gelmeyerek üst üste devamsızlığı (2 günü geçen) sözkonusu. ..Devamsızlığının 2.gününde Noterden 4857/24-2'ye göre 56. maddede belirtilen izinlerinin kullandırılmadığını/ödenmediğini?? öne sürerek tazminatlı fesih talep ediyor.Buna karşın işveren de, tebligatta belirtilen hususları kabul etmediğini ve bu hususların gerçeği yansıtmadığını, devamsızlığı sebebiyle işçinin istifa etmiş olduğunu kabul ettiğini ve 56 günlük ihbar öneli karşılığı ihbar tazminatını ödemesini ihtar eden bir Noter tebligatını işçiye gönderiyor.
Biraz da kendinizi hakim yerine koymanızı isteyeceğim -ki mesajlarım altındaki imzam Anayasa madde 138. ilk bendine atıftır.
Böyle bir durumda işçiye 24/2'ye bağlı bir fesih hakkı doğar mı? İşverenin, işçinin açacağı davada, karşı ihbar tazminatı talep etmesi yanında (ek vekalet ücretini gözönüne alarak), kötü niyetli bu işçiden ayrıca Kötüniyet Tazminatı isteme hakkı sözkonusu mudur?
İlginiz ve yanıtlarınız için şimdiden teşekkür ederim. |
| HRMGR |
Değerli Forum Üyeleri,
İşverenin; işçiye ihbar tazminatı ödemesi gerektiği hususunda yaptığı Noter ihtaratı işçinin eline ulaşınca, işçi 4857/56.'nın uygulanmamasına göre yaptığı fesihin geçerli olmadığını, öne sürdüğü hususların gerçekleri yansıtmadığını ve işyerinden kendi isteği ile istifa ettiğini bildiren bir dilekçe verdi. Konu bu yönü ile bence kapandı.
İlginize teşekkür ederim. |
| Av.Abbas Bilgili |
Sayın HRMGR;
1) İşçinin kullandırılmayan senelik izinlerini gerekçe göstererek 24/II'ye göre haklı sebeple istifasının mümkün olmayacağı kanısındayım. Çünkü senelik izinlerin ne zaman kullandırılacağı konusunda işçinin tercihi gözetilse dahi son ve kesin sözü söyleyecek kişi işverendir. Bu işverenin yönetim hakkından kaynaklanan bir haktır. Bu durum işçinin haklı sebeple yapılmış istifası sayılmayacağına göre; işverenin işçiden ihbar tazminatı istemesi yasaldır.
2) Kötü niyet tazminatı işverenler için değil, işçi için öngörülmüş bir tazminattır. Ancak kötü niyet tazminatını da yasa sınırlamış ve sadece iş güvencesi kapsamında olmayan (yani işe iade davası açma hakkı olmayan) işçiler için öngörmüştür. Ancak, sizin kötü niyet tazminatı diye bahsetttiğiniz şey, anladığım kadarı ile işçinin bir eyleminden dolayı işverenin zarara uğramasıdır ki; bu durumda zaten genel hükümlere göre (Borçlar Yasası'nın haksız fiilden doğan sorumluluk hükümleri) talep edilebilir ve bunun ismi kötü niyet tazminatı değildir.
3) Fasılalı çalışmada senelik izin konusunu forumda hatırlamıyorum, ama o konuda da en kısa zamanda bir cevap yazacağım.
Selamlar. İyi çalışmalar.
|
| HRMGR |
Abbas Bey,
Verdiğiniz bilgiler ve ilginiz için çok teşekkür ederim.
Saygılarımla, |
| Av.Abbas Bilgili |
Sayın HRMGR;
Fasılalı çalışmada yıllık ücretli izin konusunda Yargıtay'ın kararları çelişkilidir. Aslında Yasa'da "aynı işverenin bir veya değişik işyerlerindeki hizmetlerinin birleştirileceği" hükmüne göre fasılalı çalışmalarda, çalışılan dönemlerin birleştirilerek senelik izin hesabı yapılması gerekir diye düşünüyorum. Ancak yine Yasa'da mevsim ve kampanya işlerinde çalışanarın senelik izinden yararlanamayacağı hükmü ile karıştırılarak çelişkili kararlar verilmiştir. Çünkü hangi işin mevsimlik hangisinini fasılalı olduğunun ayrımı bazı olaylarda zordur. Sanıyorum kararlardaki çelişki de buradan kaynaklanıyor.
Analadığım kadarı ile her olayı kendi içinde değerlendirmek gerekir. Bu konu iş hukuku kitaplarında değinilen bir konu olmakla birlikte müstakil olarak Ercan Akyiğit tarafından "Yıllık Ücretli İzin" isimli eserde detaylı incelenmiştir. Eski yasa döneminde yazılmış olmakla birlikte bugün de geçerliliğini korumaktadır.
Selamlar. |
| HRMGR |
Abbas Bey,
Verdiğiniz detaylı bilgiler için teşekkür ederim. Ercan Akyiğit hocanın kitabını biliyorum ancak soruma kitapta yanıt yok (aslında süreler birleştirilir diyor ama benim örnek olayım ilginç) ya da kitabın yapısı gereği var olan yanıtı ben bulamadım. Sorumu yenilemek isterim;
4 yıl kıdemli bir çalışan, istifaen işyerinden ayrılıyor. Bakiye izinlerinin ücretini alıyor. 2 yıl kadar bir başka işyerinde çalışıyor. Daha sonra şartlar hasıl oluyor, tekrar eski işyerine giriyor. Şimdi bu çalışanın yıllık ücretli izinlerinin hesabında eski süreler dikkate alınacak mıdır?
Bence alınmamalıdır.Sn. C.İlhan Günay'ın İş Hukuku kitabı 1619-1620. sayfalarında Y9HD. 18.03.2004, E.2003/15449, K.2004/5354 sayılı karar benim görüşümü desteklemektedir. Aynı akdin bütünlüğü ile ilgili bilinen ve sık referans alınan 1988 tarihli karar da bu hususu desteklemektedir. Ancak birkaç kararla sonuca varılmayacağının farkındayım. Değerli görüşlerinizi bekliyorum.
Selam ve saygılarımla,
|
