Hayatımızın garip komik anıları |
commodore1tr |
Herkesin hayatında hem garip hem komik anılar vardır bunlar paylaşıldıkça komikleşir gelin paylaşalım. İlki benden
Yaklaşık iki sene önce bir arkadaşımla Altıyol'dan iskeleye doğru iniyoruz. çarşının oralarda karşımızdan iki kişi geliyor. Tekini tanıyorum ama nereden bir türlü çıkaramadım. Güleç yüzlü bıyıklı sevimli birisi ... İçimden 'Alla Allah nereden tanıyorum' derken karşıkarşıya geldik.
Ben gayet kibar gülümseyip 'merhaba nsılsınız ?' diyerek elimi uzattım O da aynı nezaketle ' teşekkür ederim iyiyim siz nasılsınız ?' dedi tokalaştık. Ama şaşırmıştı anladığım kadarıyla oda beni çıkaramamıştı. 'yoksa tanışmıyor muyuz ' diye düşünerek yanındaki adamlada tokalaştım.
Biraz havadan sudan konuştuktan sonra kendimi tutamadım sordum
' Ben sizi tanıyorum ama nereden çıkartamadım biz nerede tanıştık ?'
Adam harbi çok kibardı tatlı tatlı gülümsedi
' Delikanlı sanıyorum ki biz hiç tanışmadık sen beni televizyon tiyatro veya sinemadan tanıyor olabilirsin. Hele bu aralar bir kaç kanalda birden 'çocuklar duymasın ' oynuyor ondandır ' demesin mi....
O an bende jeton düştü bu adam Ferdi Akarnur du nami diğer müsteşar Kemal ve gerçekten biz hiç tanışmamıştık.....
Bende hiç bozuntuya vermedim tabi adama denir mi bendebiraz gerzeklik vargelgit akıllıyımdır şu aragit halinde ' e artık aileden biri olmuşsunuz oradan tanışıyoruz demekki ' dedim ve 'iyi günler ' dileyip arkadaşımla uzaklaştım tam iki dakika sürebildi sessizliğim iki dakika sonra gülmekten yerlere yattım , ne zamanda aklıma gelse gülerim...
|
Admin |
Gereği düşünüldü, Karar: comodore1tr 'nin hacir altına alınmasına .... |
fulya1212 |
Arkadaşımla birlikte uzun süre beklediğimiz bir filmi izlemek için sinemaya son dakika da yetiştik. Aceleyle biletlerimizi alıp salona girdik. Yerimize geçtiğimizde fragmanlar başlamıştı. Bir an salonun bomboş olduğunu fark edip şaşırdım. Bu kadar reklamı yapılan bir filme kimse gelmesin hayret! Beş dakika on dakika fragmanlar bitmek bilmiyordu.
Arkadaşım bir ara eğilip "ortada bir gariplik olduğunun farkında mısın sanırım yanlış salondayız" dedi. Yavaşca "ne yapalım olan oldu izleyelim bari "dedim. Ancak bir türlü ne izlediğimizi kavrayamıyordum. Bir süre sonra arkadaşım "Bu film ne zaman başlayacak ne uzun fragman" dedi.
"Moralini bozmak istemem ama galiba izlediğimiz filmin kendisi" dedim.
Bir süre sonra " Ya bu filmde neler oluyor ben bir şey anlamadım" dedi. "Bende hiçbir şey anlamadım" cevabını alınca "Ohh çok rahatladım. Yarım saattir kendimi çok aptal hissediyorum." dedi. Artık daha fazla kendimi tutamadım. Gülme krizine girdim. Tabii oda.
Kendimizi sinemadan dışarı zor attık. Çıkınca yanlış salonda değil yanlış sinemada olduğumuzu fark etmemiz krizi inanılmaz boyutlara taşıdı. Etrafımızdaki insanlar gün ortasında zil zurna sarhoş olduklarını düşündükleri iki bayana ters ters bakıp yorum yapıyorlardı.
Bu konu ne zaman açılsa aynı kriz tekrarlıyor..
Daha sonra o filmin DVD sini aldım. Ancak film gerçekten fragman sanılacak kadar saçmamı yoksa ben mi daha izlemeye başlar başlamaz gülme krizine giriyorum hala çözemedim.
|
Av.Fırat Bayındır |
Herkes, ortağım Av. Necat bey ile telefondaki sesimizi karıştırır, çok benziyormuş öyle diyorlar. Bir gün telefon çaldı, arayan ortağımın eşi. Ve başladı konuşmaya, Necat bey de karşımda oturuyor. Biz bir güzel herhalde 5 dakika kadar sohbet ettik ben Necat bey olaraktan ancak son sorduğu "börekleri hangi fırına verdin?" sorusunun cevabını bilemediğim için kem küm edince Necat bey ile kahkahayı patlattık. Artık ortağımın eşi büroyu aradığında Necaaattt? (sen misin? ses tonuyla) başlıyor konuşmasına. |
Av.Duygu Tekay |
Bir bayram tatili için arkadaşımla Türkiye'ye gelmiş tatilimi yapmış ve dönüyorduk. Cehck-in işlemlerimizi gerçekleştirdikten sonra uçuş saatini beklemek için havaalanında çalışan ablamın ofisine gittik. Sohbet ederken operasyondan aradılar ve uçağın hareket etmek için bizi beklediklerini söylediler. Ofiste ses yalıtımı olması nedenıyle ne son çağrıyı ne de adımıza yapılan çağrıları duymuştuk.
koşarak polis kontrol noktasına geldik. Arkadaşım pasaport işlemini gerçekleştirdi. Sıra bana geldiğinde polis memuru benım arandığımı soyledi. Nasıl olurdu? Neden aranıyordum. Neden çıkıyorsun yurtdışına diye sordu. Öğrenim için dedim. Kafasını salladı ama sen aranıyorsun haberın olsun dedi. Neden diye sorduğumda capraz arkasında oturan polis memurunun bilgisayarını göstererek bak dedi. Ekran kıpkırmızı ve ARANIYOR yazıyordu. kafam karıştı moralim bozuldu. Madem öğrencisin bu seferlik geç bakalım dedi. Ve çıkış işlemlerimi yaptı. Biz koşar adımlarla aprana ilerledik ve o sırada öğrenci kartlarımızı ablamın ofisinde unuttuğumuz fark ettık. Ablamda koşarak aldı getirdi. Uçağa geçtik yolcular; uçuş saatini sarkıttığımız için gergin ve kızgın bir ifade ile bakıyorlardı bize. Yerimize geçtik. Derin ve kara kara düşünmeye başladım. Ben ne yapmıştımda aranıyordum ve aranıyorsam neden çıkışım yapılmıştı? Arkadaşıma sordum; Sibel ben bişey yapmışmıydım diye. O da endişeli ve kafası karışık düşnüyorum ama yok be güzelim dedi.
Biz böyle düşünürken olay aydınlandı, ekran koruyucunu ARANIYOR olarak değiştiren nüktedan polis memurlarının yapmış olduğu 1 NİSAN ŞAKASI idi.
|