 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Tedbirli taşınmaz cebri icra ile satılabilir mi? |
kont10 |
TEDBİRLİ TAŞINMAZ CEBRİ İCRA İLE SATILABİLİRMİ??[}:)] |
Av.Fırat Bayındır |
(forum yazılarınızı küçük harf yazınız)
Tedbirin mahiyetine bağlı. |
kont10 |
ihtiyadi tedbir |
Av.Tayfun Eyilik |
kont 10 tedbirin mahiyeti derken kastedilen tedbirin ihtiyati olup olmadığı değildir zaten tedbirler ihtiyatidir. Mahiyetten kast edilen şudur. Eğer icra takibi yapılmasını veya devam edilmesini engelleyen bir tedbir yok ise cevabımız evettir
|
avfunda |
Üzerinde mahkemece tedbir bulunan taşınmaz cebri icra yoluyla satılamaz. Tedbirin kalkması beklenmelidir.
(Tabi tedbirin tapu siciline işlendiğini ve satıştan önceki son durum yazısında bunun belli olduğunu farzediyoruz...) |
Av.Tayfun Eyilik |
sevgili meslektaşım tedbirin mahiyetinin ne olduğunu sorduğunda anlatılmak istenen neyin kimin tarafından yapılması veya yapılmaması hususunda bir engelin varlığı idi
diyelim ki tedbirin mahiyeti şu şekilde üzerinde her hangi bir yapılaşmaya izin vermeyen bir tedbir olabilir, bir tecavuz söz konusudur o sırada her ne yapılıyorsa onun durdurulmasına yönelik bir tedbir olabılır, kiraya vermeye, rehin vermeye yönelik olabilir. Bütün bunlar söz konusu taşınmazın haczine ve satışına engel olmadığı açıktır.
Kaldı ki; bir an için taşınmazın üçüncü kişilere devrinin engellenmesine yönelik bir tedbir olsa dahi bu tedbirin uygulandığı tarih de önemlidir.
Bunun dışında benim fikrime göre şahsi haklara yönelim uyuşmazlıklar ile ilgili davalarda verilen tedbirlerin davanın tarafları açısından bağlayıcı olduğunu bu tedbirin üçüncü kişilerin haklarını almasına engellemeye yönelik olarak geniş bir şekilde yorumlanamayacağı fikrindeyim
Bu nedenle icra takibi yapılmasına, devam edilmesine, icra satışının durdurulmasına yönelik olarak açık bir karar olmadığı sürece icra satışının engellenemeyeceği kanatindeyilm
|
Av.Feyz Pazarbaşı |
Sevgili meslekdaşım, satış açısından baktığımızda, tedbir zaten mahkemenin "dur, sakın işlem yapma" demesidir. Gerek hukuk ve gerekse ceza hakimi işlem yapma derken satışın gerçekleşmesi tedbirin anlamını ortadan kaldırmaktadır. Bu itibarla "açıkça" sakın satma denmesi gerektiği fikrinize iştirak edememekteyim.
Saygılarımla.
|
Av.Tayfun Eyilik |
ÖZET : Savcılık tarafından aracın sicil kaydına konulan "satılamaz" kaydının, aracın cebri icra yoluyla satışını engellemeyeceği
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
T: 30.12.2004
E: 2004/22041
K: 2004/27422
Tavas Emniyet Müdürlüğünün 13.08.2003 tarihli yazılarından anlaşıldığı üzere Havran Cumhuriyet Savcılığının 26.05.2003 tarih ve 2003/216 sayılı yazılan ile "başkalarına devir ve temlik edilemez üzerinde bir hak tesis edilemez" şerhi bulunan 20 HN 714 plakalı aracın satışı alacaklı vekili tarafından icra dosyasında kesinleşen haciz sonucu talep edildiğinde icra müdürlüğünce yukarıda açıklanan şerhin rızai satışları engellemek amacıyla alındığı bu nedenle de aracın cebri icra yolu ile satışına engel olamayacağı (aracın haciz tarihi 13.05.2003 olmakla) nazara alınmaksızın #8220;alacaklının talebinin reddine#8221; karar verilmesi doğru bulunmadığından icra mahkemesince İİK'nun 16/2. maddesi gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme karannın yukarıda açıklanan nedenlerle İİK'nın 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|
avfunda |
Av.Tayfun bey, sayın Av.Feyz bey doğru söylüyor. Konu taşınmaz mal dikkat edin. Siz araç üzerindeki tedbire ilişkin içtihat sunuyorsunuz. Araç taşınmaz mal mıdır. |
Av.Tayfun Eyilik |
Sayın feyz ve Sayın funda görüşlerinizi destekleyen mahiyette kararlarda arıyorum ama bulamıyorum bir karar daha var kararın sonunda talih uyarın notu biraz farklı ama olmayana ergi metodu ile bir sonuca varılabilir diye düşünüyorum
ÖZET: Tasarrufun iptali davası sırasında mahkemece İİK. 281/II uyarınca ;ihtiyati haciz; yerine -hatalı olarak- ;ihtiyati tedbir kararı verilmiş dahi olsa düzenlenen sıra cetvelinde lehine ihtiyati tedbir kararı verilmiş olan alacaklıya da pay ayrılması gerekeceği
YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ
T: 17.2.2005
E:2004/6608
K:2005/1465
Davacı vekili ;davalı Süleyman;dan alacaklı olduklarını, borçlunun mal kaçırmak gayesiyle 481 parsel sayılı taşınmazının damadı olan diğer davalı Mücahit;e devrettiğini, bu tasarrufun iptali için Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davada taşınmazın tapu kaydına 2.10.2001 günü ihtiyati tedbir konulduğunu, taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, bu ihtiyati tedbirin dikkate alınmadığını; ileri sürerek ;sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini; talep ve dava etmiştir.
Davalılar yargılamaya katılmamışlar, davalıya müdahil sıfatıyla katılan sıra cetveli alacaklısı Cengiz Yeşilçay vekili ise ;ihtiyati tedbirin sıra cetveline alınmasının mümkün olmadığını#; bildirerek, ;davanın reddi gerektiğini; savunmuştur.
İcra mahkemesince ;yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; İİK.nun 100. maddesi uyarınca ihtiyati tedbirini hacze iştirak edemeyeceği, bu nedenle sıra cetveli düzenlenirken dikkate alınamayacağı; gerekçesiyle ;davanın reddine; karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı yan dava dilekçesinde ;borçlunun, satışa konu 481 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muvazaalı tasarrufun iptali için açtıkları davada taşınmazın tapu kaydına 2.10.2001 tarihinde ihtiyati tedbir konulduğunu, bunun da düzenlenen sıra cetvelinde dikkate alınmasını; bildirmiştir.
Tasarrufun iptali davaları, İİK.nun 277 ilâ 284. maddeleri arasında düzenlenmiş olup, anılan yasanın 281/II. maddesine göre hakim, davada alacaklının talebi üzerine iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz kararı verebilir. Bu maddede sözü edilen ihtiyati haciz, aynı yasanın 257 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati hacizden ve HUMK.nun 101. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbirden farklı ve özel nitelikli bir haciz türüdür. Bu ihtiyati haciz türünde, alacağın tahsilinin temini için borçlunun diğer mallarına değil, doğrudan doğruya iptale tabi tasarrufun konusu olan mallar üzerine haciz konulması sözkonusudur.
Uygulamada ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kavramlarının zaman zaman birbirine karıştırılarak tapu kayıtlarına farklı yazımlar sözkonusu olabilmektedir.
Bu durumda, mahkemece tasarrufun iptali istemiyle açılan Ödemiş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/503 E. ve 2004/104 K. sayılı dosyasının ve 481 parsel sayılı taşınmaz üzerine bu dosyadan konulan ihtiyati tedbire ilişkin evrakı müsbitenin celbi ile, kayıttaki şerhin HUMK.nun 101. ve 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 920/I. maddeleri kapsamında ihtiyati tedbir mi, yoksa İİK.nun 281/II. maddesi kapsamında ihtiyati haciz mi olduğunun tesbiti ile varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilme gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
NOT: Yüksek mahkemenin yukarıdaki içtihadı son derecede isabetli ve övgüye değer niteliktedir. Çünkü uzun yıllardır icra daireleri düzenledikleri "sıra cetvelleri"nde sadece hacizlere ve ihtiyati hacizlere yer vermekte olup, ihtiyati tedbirlere pay ayırmamaktaydılar. Uygulamada ise, mahkemeler "ihtiyati haciz" ya da "ihtiyati tedbir" kararı verirken özenli davranmamakta, birinin yerine diğerini vermektedirler. Hatta tasarrufun iptali davalarında açıkça İİK. 281/II'de "mahkemelerin davacı-alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebileceği" öngörülmüş olmasına rağmen maalesef uygulamada genellikle mahkemeler, davacı-alacaklının bu konudaki taleplerini reddetmekte ve "ihtiyati haciz" yerine "ihtiyati tedbir" kararı vermektedirler. Mahkemeleri bu yanlış tutumundan vazgeçiremeyeceğini anlamış olmalı ki yüksek mahkeme çok isabetli şekilde "tasarrufun iptali davalarında mahkemelerce verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarının da niteliği itibari ile ihtiyati haciz kararı sayılması gerektiğini" vurgulayarak "mahkemelerce verilmiş olan diğer tedbir karalarının da, ihtiyati haciz kararları gibi sıra cetvelinde yer alacağını" vurgulayarak, uygulamada çok gereksinim duyulan yepyeni bir içtihat oluşturmuştur...
Belkide yanılıyorumdur.
Yukarıdaki karardan anladığım şudur;
karar aslında ihtiyati haciz kararı olması gereken bir ihtiyati tedbirin sıra cetvelinde dikkate alınmamasını eleştirmiştir.
Bu itibarle demekki
karar gerçekten tedbir mahiyetinde olsa idi sıra cetvelinde dikkate alınmasına gerek olmayacaktı
kararda sıra cetveli yapılması hususunda bir olumsuzluk belirtilmemiştir. Sıra cetveli yapılabileceğine göre satış gerçekleşmiştir. Başka bir değişle satış yapılabilir (haciz olsa dahi) tedbirde ise hiç sıkıntı olmaması gerekir |
Av.Fırat Bayındır |
Örneğin bir trafik kazası nedeniyle açılan tazminat davasında ya da her hangi bir alacak davası nedeniyle davalının taşınmazı üzerine konulan tedbir var iken davalının bir başka alacaklısı ,alacağının tahsili amacıyla bu taşınmazı tedbir kararı yüzünden satışa çıkaramayacak mıdır? Böyle bir şey mümkün değil, bu tedbir kararı gerçekte ihtiyati haciz yerine kaim olan bir tedbirdir ki satışa asla engel olamaz. Tedbir satış bedelinden arta kalan meblağ üzerinden devamla tebdil edilmiş olur. Yani şahsi hakka ilişkin tedbir kararları tarafları bağlarsa da iyiniyetli 3. kişileri bağlamaz, taşınmaz icra yoluyla satılır. Taşınmazın aynına ilişkin bir ihtilaf söz konusu ise eğer bu durumda bu tedbir kararı tedbirin tarafları ile tüm 3. kişileri bağlayacağından icra yoluyla taşınmazın satışı mümkün değildir.
------------
HD 12 Esas : 2004/007667 Karar: 2004/010410 Tarih: 27.04.2004
* TAŞINMAZLARIN CEBRİ İCRA YOLU İLE SATIŞI
* İHTİYATİ TEDBİR
İhtiyati tedbir kararı, borçluya ait taşınmazların üçüncü kişilere rızaen devir ve temlikinin önlenmesine yönelik olup, bu taşınmazların cebri icra ile satılmasını önleyici nitelikte değildir.
(1086 s. HUMK. m. 101)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Bodrum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/238 esas sayılı dosyası üzerinden verilen 09.04.1959 tarihli ihtiyati tedbir kararı, borçluya ait taşınmazların üçüncü kişilere rızaen devir ve temlikinin önlenmesine yönelik olup, bu taşınmazların cebri icra ile satılmasını önleyici nitelikte değildir. İcra Müdürlüğünce satış isteminin anılan ihtiyati tedbir kararının satışa engel teşkil ettiğinden bahisle reddine dair 23.12.2002 tarihli kararı doğru değildir. Mahkemece anılan icra müdürü kararına yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|
fahrettindurmaz |
tartışılan konuda kilit nokta, söz konusu taşınmaz ile ilgili olan tasarrufun iptali davası taşınmazın aynı ile ilgilimi, değilmi ? bu sorunun cevabı neticeyi etkiler.
Yani biraz daha genel olarak değerlendirecek olursak; taşınmazın üzerine zaten aynından doğan bir ihtiyati tedbir kararı vaz edildiğinde, artık taşınmazın satışı söz konusu değildir. Taşınmaz haciz edilebilir. dava sonunda söz konusui hacizin semeresiz kalması riski hacizi koyduran alacaklı tarafa ait olmak üzere konulan haciz, verilen ihtiyati tedbir kararına dayanak dava sonuna kadar süresi işlemeden bekler. Eğer ki ; ihtiyati tedbir kararı aynından doğmamakta ise, burada da ihtiyati tedbir kararı verilmesi yanlıştır. Yıllarca mahkemelerimiz yanlış olarak ihtiyati haciz kararı yerine ihtiyati tetbir kararı vermiştir. Son yıllarda bu husus fark edilmiş olacak ki artık ihtiyati haciz kararı verilmektedir. İşin doğrusu bu olmalı, yoksa başta yapılan bir yanlışı daha sonra ikinci bir yanlış ile yani ihtiyati tedbir kararının derece kararına alınması ile düzeltmeye gitmek bir çok konuda olduğu gibi bu hususta da kargaşaya sebebiyet verecektir.
Sayın Av. Fırat Bayındır Bey' in görüşüne de aynen katılıyorum. |
kont10 |
sorun şu tapu iptal davasında ki ihtiyadi tedbir konulmuş taşınmaz bir alacaklı eski bir borç gösterip cebri icra yolu ile bu taşınmazın satışını isteyebilirmi?? ve basarırsa tapu iptalini isteyenler olarak biz ne yapabiliriz. |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 09:19:06 |