Sözleşmeli öğreticilik |
Neron |
Merhaba herkese. Ben 10 aydır kısmi süreli bilgisayar öğreticiliği yapıyorum. 657 sayılı kanunun geçici 4/B maddesine göre çalışıyorum. Fakat Danıştayın Öğretmenlere 4/C yi uygun görmemesi nedeni ile hükümet farklı bir yol denedi. Bütün 4/Cli öğretmenleri 657 nin 4/B kapsamına alarak sürekli sözleşmeli hale getireceğini söyledi. Sözleşmeli öğretmen olarak hepimiz sevindik. Çünkü her zaman genel olarak konuşuldu ve bir ayrım yapılacağı söylenmedi. Gelinen noktada ise lisans mezunları bu kapsamın içine önlisans mezunları kapsam dışında tutuldu. Başta bizi alırken nerden mezun olduğumuzu biliyorlardı. Başta biz bu mesleğe uygunduk. Ama şimdi uygun değilmişiz. Benim gibi aşağı yukarı 5000 kişi var. Bu konuda ne yapmamızı önerirsiniz. Bize yol gösterebilirmisiniz. Avukat arkadaşlar yardımınıza ihtiyacımız var.[:am]
|
fulya1212 |
Sayın Neron,
Sanırım sizde 1739 sayılı MEB temel kanunu nedeniyle lisans mezunu olmayanların öğretmenlik yapamayacağını biliyorsunuzdur. Aslında yapılan hata sözleşmelide olsa öğretmen olarak size görev verilmesidir. Bu nedenle göreviniz de tam olarak öğretmenlik değil öğreticilik olarak tanımlanmıştır.
Bu durum ise kadrosuzluktan kaynaklanmakta ancak MEB sanki yeterli bilgisayar öğretmeni yokmuş gibi işlem yapmaktadır. Bu ise sözleşmeli öğretmenliğin önceki koşullarının kötü olması ve lisans mezunlarının sözleşmeliliğe başvurmamasından kaynaklanmaktadır. Yapılan iyileştirmeler sonucu bu kadroların alan lisans mezunlarıyla dolacağı açıktır.
Mesleğe baştan uygun olsaydınız daimi kadroya başvuru hakkınız olurdu. Ancak başvurma hakkınız olmadı. Yeni personel yasa tasarısı beklenirken yapılan bu düzenlemeyle ilgili yapacağınız bir yasal girişimden olumlu bir sonuç alma olsılığınız yok.
Yasa taslağını incelediyseniz zaten yasa çıktıktan sonra sözleşmelide olsa öğremenlik yapma şansınız olmayacak. |
fulya1212 |
Sayın Neron
Aynı konu ile ilgili bir den fazla forum açmışsınız. Bu site kurallarına aykırı. O nedenle ben bu başlıktan devam ediyorum.
Öncelikle sayın Neron eğer siz 4/B ye göre çalışıyorsanız zaten sizin için bir sorun yok. Ama Benim bildiğim kadarıyla ön lisans mezunlarının hepsi 4/C de çalışıyor.
Danıştay 4/Cyi neden uygun görmedi biliyormusunuz? Uzmanlık mesleği olduğu için. Danıştay 12. dairesinin verdiği yürütmeyi durdurma kararını incelerseniz " ..............öğretmenliğin bir ihtisas mesleği olduğu, asli ve sürekli bir kamu hizmeti olan öğretmenliğin geçici personel görevlendirme suretiyle yürütülmesinin ...............hukuka uyarlık bulunmaması ............." ifadelerini görebilirsiniz.
Eğer 657nin 4/B maddesini incelerseniz "....özel meslek bilgisine ve ihtisasa ihtiyaç gösteren işlerde ... " ifadesini kolayca görebilirsiniz.
Özetle hükümet hatalı bir iş yapmış, sendikaların başvurusu üzerinede yargı bu işlemi durdurmuştur. Bunun üzerine hükümet kanuna uygun yeni bir düzenleme yapmaktadır. Sizi 4/B de görevlendirir ise aynı şekilde buda yargıdan dönecektir.
Hata kanunda değil uygulamadadır. Eğer bu iş nedeniyle başka bir işten ayrıldıysanız Bakanlığa dava açın. Kaybınızın Tazmin edilmesini isteyin. Ancak sizde biliyorsunuz ki bu davayı kaybedersiniz. Çünkü işe alınırken bunun 10 ayla sınırlı olduğunu biliyordunuz. Üstelik bakanlık ne yapalım yargı izin vermiyor size tekrar görev vermem diyecek.
4/B ye geçisiniz ise ilgili kanun maddesi değiştirilmediği sürece mümkün değildir. Şu anki eğitim durumunuz ancak usta öğretici olarak çalışmanıza olanak vermektedir. Hata 4/B ye geçirilmemeniz değil, 4/C kapsamında bile olsa öğretmenlik yapacak şekilde göreve getirilmenizdedir. Bildiğiniz gibi usta öğreticiler tek başlarına sınıfta bulunamazlar. Öğretmen yardımcısı olarak öğretmenin yanında görev yaparlar.
|
spoke25 |
fulya Hanım Öncelikle verdğiniz cevaplar için teşekur ederim. Bu konun birde sosyal bolyutu ortaya çıkıyor.. evet bizler öğretmen olamıyoruz yada olmaya belirli şartlardan dolayı kapasitemiz yetmiyor.
Beni Öğretmen bile 1200 civarında öğrencim ve 150 öğretmen arkadaşım var ben küçük bir ilde yaşıyorum. Buda benim bundan sonra çalışacağım işlerde rahat çalışamayacağım anlamaına geliyor. daha önce yaptığım öğretmenlik mesleği bende piskolojik bir baskı oluşturacak. kadroların dolacağı konusundaki yaklaşımız ise gerçekci değil. danıştayın Red kakarına göre 4/b de olsa zaten öğretmenliğin sürekli yağılması gereken meslekreden olduğu söylenmiştir. Konuya birde bu açıdan açıklama getirenbilirseniz bizleri sevindirmiş olursunuz. |
spoke25 |
Birde bizee yürülükte olan genelgeninn iptal edilmesi ne anlama gelir.
Yani bizler 31.03.2006 tarihinde iptal edilmiş genel ile çalıştırılıyoruz. 16.06.2006 da Meb in itirazıda red edildi..
Bugun ben Okuluma hangi sıfatla geldim ve hangi sıfatla bu derse girdim. ?
Genelgeler iptal edildiğinde o genlege ile istihdam edilen kişilerin durumlarının değiştirilmesi yada her hangi bir bildirim olması gerekmiyormu?
Bundan sonra uygulanamz anlamınamı gelir yoksa mevcut uygulamayıda sonlandırımı ?
Bu konuları yanıtlayabilirmisniz?
Yapılanın yanlış olduğunun bende farkındayım.. madem öğretmen olamıyorsak bize böyle bir paye verilmeseydi. Bizim hizmetlerimizden faydalanmasaydılar diye düşünüyorum danıştayın bu lararı en azından bundan sonra bizim gibi insalara ihtiyaçları olduklarında bizlere bir paye vermeleri gerektiği sonucu ortaya çıkarmıştır. Bizler Konularında uzman insanlarız. |
fulya1212 |
Sayın Spoke,
Sizin konu alanınızda yeterli olduğunuza şüphem yok. Yeterlilğinizin olmadığı kısım öğretmenlik bilgisi. Açın herhangi bir öğretmenlik programını inceleyin. Yakşık %30 u öğretmenlik meslek bilgisi derslerinden oluşur. Buda 3 dönemlik krediye karşılık gelir. Stajlarıda eklerseniz 4 dönem. Yani 2 yıl... Kimse alan bilginizi yadsımıyor. Sizin eksik 2 yılınız bununla ilgili.
Yapılan uygulama hatalıdır. Yargı kararlarına rağmen çalışmaya devam ettirilmeniz sadece bizim ülkemizde görülebilecek bir durumdur. Hukuka aykırıdır. Başka ülkelerde olsa hükümet düşürür.
Başka gerçeklerde var. Biliyormusunuz ki şu an IMF politakaları nedeniyle KPSS yi kazanamadın deyip bekletilen öğretmenlerimizin hepsine kadro verilse yinede öğretmen ihtiyacı kapanmıyor.. Bu gençlere de yazıkdeğil mi?
4/B konusuna gelince benim yorumuma göre aslında lisans mezunlarıda 4/B kapsamında çalıştırılamaz. Evet öğretmenlik uzmanlık mesleğidir. ancak ilgili maddede anılan uzmanlık buda değildir. Özel ihtisas ve uzmanlık diyor madde açıkça. Ve bir alanda uzmanlık ve ihtisas ancak ve ancak lisans üstü eğitimle elde edilir. Kaldıki bu konuda tekrar yargının gündemine gelecektir. (Sendikalar yargıya bavuru hazırlığındadır.) Mevcut personel kanunuyla hem IMF yi kandırıp hemde okulları açık tutabilmek için üretilen bu çözümlerle öğretmen istihtam edilemez.
Size gelince Sayın Spoke 25 öğretmenlik bu toplumda görece saygın bir meslektir. Geçmişinizde öğretmenlik yapmanızın ileriye dönük olarak nasıl bir olumsuz etkisi olacak onu anlamadım? Bu ülkede bir dönem öğretmenlik yapmış çok sayıda yazar, sanatçı, hukukçu vb. vardır. Bu neden insanı utandırsın? |
spoke25 |
Sayın Fulya
Benim maduruyetim şudur.. Ben 60 bin nufuslu bir ilde çalıştım. Doğma buyumeli buralıyım. 1200 öğrencim ve 150 öğretmen arkadaşım var. Ve bebni öğretmen olarak bilen yüzlerce tanıdığım var.
Bundan sonraki dönemde ben her insanın hayatını kazanmak için yapabileceği sırdan işleri yapsam. Eskiden yapmış olduğum bu görev benim üzerimde piskolojik bir baskı oluşturacaktır. Ben bir cd shop acamayacağım. yada simit satamayacağım garson olarak çalışamayacağım. Dolayısı ile her normal insanın yapacağı işleri yaparken üzerimde böyle bir baskı olacak..
İkinci olarak yaptığınız acıklamaları hanki bilgi birikimi ile yaptığınızı öğrenebilirmiyim ? Uzmanlık alanınız nedir. Av? Bunu soyleyebilirseniz sevinirim Teşekürler. |
fulya1212 |
Hukukçu değilim Sayın Spoke.
Bu arada toplulumuz şair, yazar, hukukçu öğretmenlere alışık olduğu kadar simitçi, taksi şöförü, tarım işçisi öğretmenlerede alışıktır. hatta bu tarz işleri eş zamanlı yapan pek çok öğretmen bulunmaktadır.
Sayın Spoke insanın saygınlığı hangi işi yaptığından çok yaptığı işi etik kurallara uygun yapmasıyla bağlantılıdır. Gereksiz endişelere kaptırmayın kendinizi. |
spoke25 |
Sayın Fulya
Allahtan Hukukcu değilsiniz. Yaptığınız yorumlardan öğretmen olamamış bir lisans mezuınu olduğunuzu zanediyorum. Burada bizler belirli bir zamandan beri herhangi bir açıklma yapılmadan çalıştırlıyoruz. Ben buraya kişilerin kendii yorumlarını öğrenmek için değil hukukcu gözü ile yorum almak için geldim ama sanırım avukatlar ve konu hakıkında bilghisi olanlar buralara takılmıyor. FULYA hanımın yorumları kendi yorumudur ve herhangi bir yasal kanuna yada uygulamaya dayanmamaktadır. Bu başlığı okuyan arkadaşların kouya okurken ona göe değerlendirmelerini istiyorum. |
fulya1212 |
Sayın Spoke,
Lütfen hoşunuza gitmeyen yorumları bu şekilde değerlendirmeyin. Öncelikle ben öğretmen olamamış bir lisans mezunu değilim.
İkinci olarak hukukçu değilim ama doktora düzeyinde eğitim hukuku dersi aldım.
Üçüncü olarak bu konuyla birebir ilgileniyorum. konuyu tekrar yargıya taşımayı düşünen bir sivil toplum örgütünde aktif yöneticiyim.
Dördüncü olarak hukuçu arkadaşlar eğer açıklama veya yorumuma karşı olsalardı müdahale ederlerdi.
Beşinci olarak bu sitedeki kimsenin hukukcu arkadşlar dahil size yanıt verme, sorununuza çare arama gibi bir zorunluluğu yoktur.
Hata bendeki ciddiye alıp yanıt yazdım.
Altıncı ve son olarak yazdığınız son ileti neden MEB'in lisans mezunu diye direttiğini bence çok güzel ortaya koyuyor. |
spoke25 |
Sayın Fulay
Sorduğum sorulara değil sadece kendi söylemek istediklerinizi söylemişsiniz. Ortada bir sorun var yasalara göre öğretmen olamaycak insanların emeklerinden yaralanılmış. Birileri bir masal anlatmış.. Siz bunlara cevap vereceğinize diyorsunuz kii siz kanunen öğretmen olamazsınız. Lisans felan evet su ürünlerini bitirip sınıf öğretmeni olmak normal. Bilgisayarı acıp kapatmayı bilmeyen fakat formatör olmuş öğretmenlerin yerine derse girmek anormal olabilir. Burada 31.03.2006 tarihinden itibaren iptal edilmiş bir genelge ile halen derse giren insan olarak size soru soruyorum. Siz bana ne söylüyorsunuz. hukuk forumunda cevap verecekseniz sorduğum sorulara uygulamnınn yanlışlığınadan bahsederek değil bundan sonraki hukuki yükümlüklerden bahsedin. Görünen O ki sizn doktor pek işe yaramamış.
Genelgeler iptal edildikleri tarihten sonra Uygulanamaz. 31.03.2006 tarihinden irtibaren bu bu genelge ile görevlendirilen her kişinin otarihten bu tarihe kadar olan hizmetlerinde hangi statüde çalıştırldığını belirlemek üzere dava acma hakkı vardır. Burada lisans yada ön lisans ayrımı yoktur.
Yasalar karşısında kişiler eşitir, kararlar ise emsal teşkil eder. |
Av.Duygu Tekay |
Spoke25;
BU tavrınızın kaynağı nedir bizimle paylaşmak ister misiniz? Fulya Hanım'ın hangi soylemi sizi böyle saygı sınırlarını zorlayan ifadeler kullanmaya itiyor. |
fulya1212 |
Sayın Spoke,
Açın bir dava sayın Spoke... hatta size kolaylık olsun Daniştay 12. dairesinin 2005/5116 sayılı kararını da ekleyin dilekçenize. neyi talep edeceğinizi düşünün ama önce. Yargı kararına göre beni işten çıkarmanız gerekirdi. Çıkarmadınız. Haksızlık oldu. Ödediğiniz maaşı geri alın deyin isterseniz.
Neden anlamamak ta ısrar ediyorsunuz? Yürütmeyi durdurma kararı nedeniyle yeni bir düzenleme yapıyor idare. yani yargı kararına uymaya çalışıyor. öte yandan sizinle imzaladığı bir sözleşme var. Bu sözleşmeyi bozup binlerce tazminat davasıyla uğraşmak yerine kararın uygulanmasını geciktirdi. Zaten itiraz hakkını kullanıyordu. kesin karar okulların kapanmasına üç gün kala çıktı.Okullar kapandı. sözleşmeniz bitti. Artık rahatça yeni uygulamaya geçebilir.
Emeğinizden zorla yararlanmadılar. O sözleşmeyi gönül rızasıyla imzaladınız. Karşılığında ücretini aldınız. Kimse sizi zorla öğretici yapmadı. Öyle olsaydı bunun devamı için bu kadar çabalamazdınız.
Kendi eremediğiniz ciğere mundar demeyin. Öğretmen olamadınız diye öğretmenleri karalama hakkınız yok. Önce bu mesleğe ve çalışanlarına saygı duymayı öğrenin.
Su ürünleri mezunlarının öğretmen olmasına yasal engel yoktu onlar öğretmen olurken. Eğitimsel açıdan yanlış ancak yasal bir karardı.
Bu arada onun adı doktor değil doktora. Doktora bir çeşit öğretmen de değildir. Doktora bir eğitim kademesidir. Lisans mezunları yüksek lisans mezunu olduktan sonra bu eğitime başvurmaya hak kazanır. Hani liseyi bitirenler sınavı kazanırsa üniversiteye gider ya onun gibi.
Yorumlarımı beğenir yada beğenmezsiniz. dava açar yada açmazsınız beni hiç ilgilendirmez. Yorumlarımın hiç bir kanuna dayanmadığını ilan edemezsiniz. Benim eğitim düzeyim işim vb . ilgili yorum yapmak ise hiç haddinize değildir. |
spoke25 |
Sayın Av.Duygu Tekay
Kişilerin bu forumlara gelme sebebi hukukcuların yorumlarını almak ve bu yorumlara göre kendilerine bir yön cizmektir. Konu Başlığını açan Arkadaş acık ve net olarak Hukuksal yükümlükleri sormuş Fulya hanımda hukukcu olmadığı halde kendi yorumlarını ve kişisel arzu ve istekleri doğrultusunda soruya cevap vermiştir. Yukarıda yazılanlarda açıkca görünmektedir. Ben Bu konuya cevap yazması için özelikle kendisine kısa mesaj attım. Kendisine Sorduğum sorular gayet acık ve nettir. kendisi bunlara cevap vermek yerine kendi fikirlerini savunmaya ve bizleri aşalamaya devam etmiştir.
Sorulan sorular açık ve cevplar ise ortatadır.
Öğretmen omanın şartları ortadadır. Buna kimsenin diyeceği birşey yok. Hiç bir kanunda hayatının bir dönemi için öğretmensin bir dönemi için değilsin diyemez.. |
fulya1212 |
O nedenle kimse öğretmen demedi. Sözleşmeli öğretici dedi. |
spoke25 |
işin özünde ne demek istediğimi anlamışsınız. Yine yanılıyorsunuz. sözleşmelerimiz ayın otuzunda bitecek 31.03.2006 tarihinden itibaren o maaşlarıı nasıl ödediği zaten muamadır.
Öğretmenlere laf attığım felanda yok ayrıca. Hepside kendii alnlarında uzman değerli işini iyi yapan insanlardır. Önemli olan temiz ve saf suyu içirmektir. Bizleri aşalamaya devam ediyorsunuz. verdiğiniz tüm cevaplrada bu vardır.
Bundan sonraki eğitiminizi insan ilişkileri alnında yapın bence. evet Bizler kendi rızamızla imzaladığımız bir sözleşme ile çalıştık. Öğretmen değil Öğreticiydik. 31.03.2006 dan bu yana neyiz. Anlamak istemediğiniz konu bu. Yapılan bu oyalamadan dolayı binlercee insan madur diyorum size siz halen inceden inceden öğretemenlik için şu gerek bu gerek diyorsunuz.. Szin derdiniz sözleşmelii öğretmene senfdika hakkı verilmemesidir. Hoşafın yağı kesilmesin derdinden başka birşey yok burada. Eğitim nasıl olmuş kim vermiş derdi değil bu. |
fulya1212 |
Sözleşmeli öğretmene sendika hakkı ile benim aramda nasıl bir ilişki kurduğunuzu anlamadım. Öncelikle size yönelik olarak siz üslubunuzu bozmadan önce herhangi bir inciltici sözcük yazmadım.
(Bu arada 4/B öğretmenleri sendika hakkına da sahip olacak.)
Bakın sayın Spoke benim derdim sadece öğretmenlerin hepsinin aynı haklardan eşit olarak yararlanmasıdır. Bu nedenle sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına karşıyım.
Evet 4/B ye de yargı yoluyla itiraz edilecek amaç ise sadece idareyi çaresiz bırakıp bu arkadaşların kadrolu olmasıdır. Yani onlara karşı değiliz. Tam tersine onların yanındayız.
Bu arada ben bir sivil toplum örgütü dedim. Sendika demedim. Neden ısrarla hiç tanımadığınız halde benimle ilgili çıkarımlarda bulunma çabasında olduğunuzu anlamıyorum. Sendikalarda aynı çabayı gösteriyor. Ve onlarıda destekliyorum. Amaçları ise ne şimdi ne de daha önce eyvah bunlar sendikalı olamıyor ne yaparız şimdi olmadı. Eğitim alaındaki sendikaların hangisinin tüzüğünü okursanız okuyun amaçlarının eğitim çalışanlarının özlük haklarının iyileştirilmesi olduğunu görürsünüz. amaçlarına uygun hareket ediyorlar sadece.
Öğretmen olmadığım için vede eğitim sendikalarıyla bir ilişkim olmadığı için o hoşafın yağı her ne ise onunla da alakam yoktur. herhangi bir hoşaf yada yağla ilgilenseydim tam tersini yapardım. Çünkü o durumda sizlere verilecek ek eğitim bana yüklü bir miktar para (yağ değil) olarak dönerdi. |
spoke25 |
Sayın Fulaya
Öğretmenlerin eşit haklarda olmasına hhiç bir diğeceğim yok. Tekrar sözylüyorum ne lisans bitirmiş nede bitirmemiş olsun ki eğitim enstütüsünden mezun öğretmenleride gördüm mesleklerinin zirvesindeler. Birazda öğrencilerle ilgilenseniz.. Acizane bir ön lisanlı olarak fikrimi soracak olursanız eğitim sistemimiz ülkemizin en büyük problemidir ve bu mesele öğretemenin sözleşmeli olmasından kimin kaç para aldığından, alaçağınada çok daha önemlidir.
Bilgisayar konusunda ki bilgi birikimime uygulanan müfredatta çoçukların vakitlrini çalmaktan başka birşey yapmıyoruz. Ve birgün bu çoçuklar bunun bedelini çok ağır ödeyecek. okullarını bitirip gerçek dünyada okumaya başladıklarında karşılarındaki en büyük problem bilgisyar bilgileri olacak. Almanyada anaokulunda günde iki saat bilgisyardetekli değişik dersler verilmekte. Düşünebiliyormuunuz Modelleme dersi görüyorlar. bizler çağın en az 13 yıl gerisindeyiz. (atmasyon bir yıl değildir) neyse ben sizi kırmak istemedim. Eğer kırdıysam özür dilerim. Ancak bu işin peşini bırakmayacağım. Sizin dediğiiz gibi işin eğitimini almış eğitim bilimlerinde okumuş kişiler yerimize derse gireceklerse. Onların ayaklarına kırmızı halı seren ilk kişi olurum. Ama bu konuda ülkemiz ne yazıkkı gerçekten aç. Bizlere tekrar ihtiyaç duyacaklar. |
spoke25 |
İşine geldimii öğretmen işine gelmedimi Öğretici
alın bir örnek size meb sitesi..
https://mersin.meb.gov.tr/atama/indexa.htm |
mesutparlak |
merhaba arkadaşlar öncelikle bilgilerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim ama bu paylaşımö saygı ve sevgi içinde olmalıdır!
bende sözleşmeli bilgisayar öğretmeniyim ön lisans mezunuyum ve şu an açık öğretim son sınıftayım olay aslında bizi bilgisayar öğretmeni olarak ataması değilki zaten böle bir hakkımız veya talebimiz yok olay aslında sayın bakanımın sözzünden kaynaklanan sorunlar topluluğu . Devlet bakanı çıkıp hepinizi 4/b ye alacağım derse kıyamtte böle kopart once alcam diyim insanı umutlandıracaksın sonrada kıvıracaksın yok öğle. aslında devletımın bizden vazgeçeceğini ve bizi yarı yolda bırakacagınıda sanmıyorum emınımkı yenı bıor uygulama yapılacaktır. buarada biz öğretmenlik eğitimi almadık ama ben çeşitli kurumlarda bilgisayar öğretmenliği mezunların abilgisayar dersi anlattım hatta su an mühendizlerede anlatmaktayım buda kapak olsun . herseyın hayırlısı bakalım ne olcak ama ne olcaksa olsun artık..sayın site yöneticileri ve emeği geçen arkadaşlar burası hoş bir platform tesekkur ederiz. sizden ricam şimdi bundan sonra neler yapa biliriz ve kanbunşi olarak haklarımız olup olmadığıdır.? |