İstanbul Barosu'nun avukatlara yönelik saldırıları |
Av.Duygu Tekay |
www.barobirlik.org.tr'den alıntıdır.
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı
Ankara 13/06/2006
DUYURU NO: 2006/66
BARO BAŞKANLIĞI
_______________
Konu : İstanbul Barosu'nun avukatlara yönelik saldırıları kınama eylemi kararı
Meslektaşlarımız son altı yılda sekizi ölümle sonuçlanan toplam otuzdokuz saldırıya uğramışlardır.
İnsanımızın hukuka, adalete, hukuk devletine, yargı bağımsızlığına ve yargı sistemine inancını yitirerek her fırsatta kaba kuvvete ve silaha sarılmasını sağlayan bu ortam, demokrasimizin eksiklerini giderip gerçek hukuk devletini ve bağımsız yargıyı kurumlaştıramayışımızın sonucudur.
Hepimizin içini kanatan bir menfur saldırı da daha geçen ay en yüce hukuk kurumlarımızdan biri olan Danıştay'a yapılmış, 2. Dairesinin bir yüksek yargıcı katledilmiş, başkan ve üyeleri de yaralanmış idi.
Türkiye Barolar Birliği ve barolarımız "hukukçu" olmamızdan kaynaklanan doğal görevimiz ve ayrıca Avukatlık Yasası'nın verdiği görev nedeni ile ülkemizde eksiksiz demokrasinin kurumlaşması yolunda gayretlerini yılmadan sürdürecektir.
Bu kapsamda, İstanbul Barosu'nun son şehidimiz Av.Aydın Şahin'in katli karşısındaki tepkimizi göstermek üzere aldığı 16 Haziran 2006 Cuma günü duruşmalara girmeme kararını Türkiye Barolar Birliği de desteklemekte ve tüm barolarımıza duyurmaktadır.
İstanbul Barosu'nun üyelerine önerdiği mazeret dilekçesi örneği de ekte sunulmuştur.
Eylemin ülke çapında birlikteliğini sağlamak üzere hazırlanan Türkiye Barolar Birliği bildirisi de belirtilen tarihte saat 12.00 de adliye binaları önünde okunarak kamuoyuna sunulmasının da uygun olacağı düşünülmektedir.
Gereğini takdirlerinize saygılarımla sunarım.
Türkiye Barolar Birliği
Başkanı
Av.Özdemir ÖZOK
Eki :
1-) Bildiri,
2-) Mazeret dilekçesi örneği,
3-) Saldırıya uğrayan meslektaşlarımızın listesi
Av. AYDIN ŞAHİN'İN GÖREV SIRASINDA KATLİ KARŞISINDA TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ VE BAROLARIN KAMUOYUNA DUYURUSU
Avukatlar ve barolar olarak teröre çok kurban verdik. Muammer AKSOY'dan Uğur MUMCU'ya Ali GÜNDAY'a kadar birçok meslektaşımızı kaybettik. Son altı yılda sekizi ölümle sonuçlanan toplam otuzdokuz saldırıya uğradık.
Son olarak değerli meslektaşımız Av. Aydın Şahin duruşmadan çıktıktan sonra henüz Beyoğlu Adliyesi Bahçesinde iken katledildi.
Bu caniliği bir kez daha nefretle kınıyor, merhuma rahmet, ailesine ve tüm meslektaşlarımıza başsağlığı diliyoruz.
Hepimizin içini kanatan bir menfur saldırı da daha geçen ay en yüce hukuk kurumlarımızdan Danıştay'a yapılmış, 2. Dairenin bir yüksek yargıcı katledilmiş, başkan ve üyeleri de yaralanmış idi.
İnsanımızın hukuka, adalete, hukuk devletine, yargı bağımsızlığına ve yargı sistemine inancını yitirerek kaba kuvvete ve silaha sarılmasını sağlayan bu ortam, demokrasimizin eksiklerini giderip gerçek hukuk devletini ve bağımsız yargıyı kurumlaştıramayışımızın sonucudur.
Bütün bunlara ulaşmanın yani bağımsız yargıyı, gerçek hukuk devletini, eksiksiz demokrasiyi kurumlaştırmanın, halkımızı ekonomik ve sosyal refaha kavuşturmanın, çağdaş uygarlık düzeyini yakalamanın bir bedeli olduğunu biliyoruz. Ancak bu bedelin kan ve canla ödenmesinden artık bıktık.
Akan her damla kandan, yitip giden her candan başta ülkeyi yönetme iddiasındaki siyasi kadrolar olmak üzere hepimiz, tüm toplum sorumluyuz. Günlük kişisel kaygıların peşinde koşmaktan, toplumda uzlaşı ve hoşgörü ortamı yaratacak davranışlarda bulunmak yerine gerginlik ve ayrışmaya neden olacak yapay sorunlar yaratmaktan vazgeçmeliyiz.
Türkiye Barolar Birliği ve barolar olarak #8220;hukukçu#8221; kimliğimizden ve Avukatlık Yasası'ndan kaynaklanan görevimiz nedeni ile ülkemizde eksiksiz demokrasinin kurumlaşması yolunda gayretlerimizi yılmadan sürdüreceğiz.
.................. SAYIN MAHKEMESİNE
Dosya No : ........ /........
Konu : Mazeret Dilekçesi
Meslek örgütümüz olan İstanbul Barosu'nun son zamanlarda giderek yaygınlaşan, yargıya ve savunma görevi yapan meslektaşlarımıza yönelik ölüm ve yaralanmayla sonuçlanan silahlı saldırıları protesto etmek, yargıyı oluşturan sav-savunma-karar üçlüsünün önemini bir kez daha hatırlatmak için Yönetim Kurulumuzun almış olduğu 16 Haziran 2006 Cuma günü duruşmalara girilmemesi kararına uygun davranmak amacıyla; duruşmaya katılamayacağımı bildirir, mesleki mazeretimin kabulünü saygılarımla arz ve talep ederim.
Davacı / Davalı Vekili
Av. .... ....
|
milo |
Funda hanım derdimizi anlatamadık galiba,
duruşmalara ben gireceksem avukat neye yarar.
taksiciye elbette mecbursun beni götür diyemem dersem dayak yerim ama yanlış bilmiyorsam avukat duruşmaya girmezse görevini ihmal etmiş olur.Meselemiz de bu değil bu kadar basite indirgemeyin örneğinizi. Üstelik avukatımla bir sorunum olmadığını dolayısıyla bu eylemin benim haklarımı zedelediğini de söylemedim. Tepkiye hak verdiğimi ama yöntemin yanlış olduğunu söyledim.Konuyu mesleki şovenizme kaçmadan cevaplamayı deneyin. Yine bildiğim kadarıyla avukatın sadece işi reddetme hakkı var yani kimse ona zorla benim davama bak diyemez ama bir kez işe el attı mı da sonuna kadar hakkıyla götürmelidir.
|
avfunda |
Avukatınızın size bu duruşmaya girmeyeceğim siz girin demesi gerekir buna itiraz etmem.
Mesleğiniz nedir bilmiyorum ama mesela medyadan bolca izlediğimiz taksici cinayetlerinde taksiciler yol kapatırlar, müşteri almazlar.
Hadi gidip bir taksiciye mecbursun beni götürmeye desenize. Hak hukuk şikayet desenize. Bence demeyin.
Baronun tepkisi bir etkiye tepkidir. Etki bir avukatın öldürülmesidir. Tepki ise malumunuz bu protestodur. Siz mazeret verildiği halde yani o duruşma işlemsiz bir başka güne erteleniyor, sadece gün kaybınızın peşine düşmüşken, biz bir daha gün görmeyecek meslektaşımızın derdine düştük.
Çok geliyorsa arkadaşım dediğiniz avukatla görüşmeyi tekrar gözden geçirseniz iyi olur.
Zorunlu avukatlığa gelince bunu kabul etmiyoruz. Avukat hiçbir şeye zorunlu değildir. Dilerse kabul etmeme hakkı da vardır. Avukatların birşeylere zorunlu olduğu fikriniz pek hoşuma gitmedi doğrusu. |
alisinkay |
Adalete yapılan saldırıya tepki, adalet dondurulularak yapılmaz. Ne yazık ki adalete bir darbe de adalet savunucularından gelmiştir. Belki de bu eylemle yüzlerce insan hak kaybına uğrayacaktır.
Taksiciler öldürür, taksici eylem yapar. Kamyoncular öldürülür o da eylem yapar.
Ama kamu hizmetlileri. Yani öğretmenler, adliyeler, memurlar, avukatlar bu nedenle böyle bir eylem yapamaz.
Madem bu eylemi haklı buluyorsunuz. O zaman askerlerimiz veya polislerimiz de birgün iş bıraksın da göreyim. |
Av.Fırat Bayındır |
Size göre bu eylem hukuka uygun ve doğru mudur? |
avfunda |
Hangi forumdu bilemiyorum ama sayın Av.Feyz'in sözlerine aynen katılıyorum.
Cübbemizi alsınlar, canımızı alsınlar... legal..., biz protesto edelim illegal...
Hukuka uymuyor diyorsanız, biz uydurduk oldu !
Hatta az bile oldu. |
milo |
Bu gün benim duruşmam vardı ve avukatım duruşmaya girmedi, buna hakkı var mıydı? Daha farklı bir protesto yöntemi olamaz mı? Hepimiz adliyelerden şikayetçiyiz ve biz de bu ölüme üzüldük ama ya benim haklarım? |
fulya1212 |
Ne yazık ki iş durdurma eylemleri kadar etkilisi yok. İstediğiniz kadar yazın çızın açıklama yapın başka türlü kamu oyunun dikkati çekilemiyor. Doktorları öğretmenleri avukatları değil, itfaiyecileri bile iş durdura biliyorsa başka toplumların buna hoşgörüyle yaklaşmak lazım.
Yapılan eylemi destekliyor, güvenlik sorunun bir önce çözülmesini diliyorum.
Şüphesiz ki bazılarımız için bu eylem bir takım sıkıntılara neden oldu. Avukatınızın duruşmaya protesto eylemi için gelmemesi çok can sıkıcı. Ama asla yaralanmış ya da ölmüş olması nedeniyle gelmemesi kadar korkunç değil. |
avfunda |
quote:Bu gün benim duruşmam vardı ve avukatım duruşmaya girmedi, buna hakkı var mıydı? Daha farklı bir protesto yöntemi olamaz mı? Hepimiz adliyelerden şikayetçiyiz ve biz de bu ölüme üzüldük ama ya benim haklarım?
Ekleyen: milo - 16/06/2006 : 23:22:29
|
Egoizm ! |
milo |
Neden "Egoizm"?
Avukatım nezaketen de olsa bu duruşmama bu nedenle girmeyeceğini haber verebilirdi. Görünen o ki, şikayet de etsem Baro ceza vermeyecek çünkü eylemi düzenleyen Baro. Gerek öldürülme eylemine karşı duyulan tepkiye katıldığım ve gerekse avukatım aynı zamanda dostum olduğu için asla böyle bir şey yapamam ancak başkaları adına, kafalarda oluşabilecek sorular için uygar bir tartışma ortamı açmaya çalışıyorum. Onun için egoizm deyip kestirip atmayın.
Bu eylem kime karşı yapılmıştır? Katillere saldırganlara mı bir mesajdır? Bu anlamda eylemin etkili olması düşünülemez. Doktorların,memurların iş bırakma eylemleri somut kurum ve kuruluşlara yönelik olduğu için daha anlamlıdır. Genellikle de mali hakları için yapılan eylemleri kimi zaman ses getirebilmektedir. Ancak duruşmaya girmemek şeklindeki tepkiyi anlamakta zorlanıyorum. Kimi olaylarda, örneğin maganda kurşunuyla ölüm, trafik canavarının neden olduğu ölüm, gaspçıların eylemleri gibi olaylarda zorunlu avukatlığı reddetseydiniz daha anlamlı olurdu. Birliğinizin eylem gerekçesinde
quote:İnsanımızın hukuka, adalete, hukuk devletine, yargı bağımsızlığına ve yargı sistemine inancını yitirerek her fırsatta kaba kuvvete ve silaha sarılmasını sağlayan bu ortam, demokrasimizin eksiklerini giderip gerçek hukuk devletini ve bağımsız yargıyı kurumlaştıramayışımızın sonucudur. |
denilmektedir. Bu eylem bu amacı gerçekleştirme yolunda bir adım olabilir mi? sessiz baroların bir TÜSİAD veya bir TESEV kadar ses getirecek şekilde daha etkin çalışması, toplumu yönlendirme ve bilgilendirme dolayısıyla toplumu harekete geçirme görevini üstlenmesi gerekmez mi ? |
avfunda |
Avukat duruşmaya girmemezlik ediyor ama mazeret denen bir yolu kullanıyor. Tabi siz bunun ne olduğunu tam anlayamadığınızdan serzenişte bulunuyorsunuz. Zaman dışında kaybolan bir hakkınız yok. Bu arada zaten zamandan şikayetçiyseniz, diğer resmi mercilerden çok geç gelen cevapları da tartışmalısınız. Tartışırsanız biz avukatlara da iyilik etmiş olursunuz. Çünkü biz de sürekli bize "avukat hanım bu tebligat neden olmadı" denilmesinden memnun değiliz. Biz postacımıyız, posta idaresimiyiz...
Taksicilere indirdim, basite almayın diyorsunuz. Evet taksiciler kadar olamadınız diyorsunuz da farkında değilsiniz.
Şovenizme kaçmaktan bahsediyorsunuz. Siz vatandaş şovenizminin örneklerini sergilerken ben de susamam. Görüşleriniz bir meslekdaşımın hayatından değerli olamaz. !
Yarın dava kaybederseniz sizin karşı taraf avukatına cebir uygulamaktan çekinmeyecek tiplerden olduğunuzu düşünmeye başladım. |
Tangör Evren |
Sayın Milo ;
Eğer avukatlar avukatlık ücreti veya sigortaları ve veya kanayan yaraları CMUK paralarını alamamaktan dolayı böyle bir eylem yapsaydı yerden göğe haklı olurdunuz. Sonuna kadar sizi destekler avukatları kınardık birlikte...
Ama şu anda avukatların en güvende olması gereken yerleden birisinde bile rahatça katledilebiliyorlar yani artık tuzun kokmaya başladığını görüyorlar. Eylem bunadır.
Münferit eylem olsa gene siz haklısınız ama toplu bir eylem ve tüm yargı çevresi destek veriyor. Zaten hakimler o gün için karar değil erteleme yapmaya hazır olarak girdiler duruşmalarına
Şöyle düşünün davanız Cuma günü değilde Pazartesi olsaydı yada İstanbulda olmasaydı o zaman bu sizi ilgilendirmeyecek belki destekleyecektiniz. HAK HAKTIR bunu unutmamak gerekir.
Ben kişisel olarak bu kararı destekliyorum..
Saygılarımla |
fulya1212 |
Eğer avukatlar avukatlık ücreti veya sigortaları ve veya kanayan yaraları CMUK paralarını alamamaktan dolayı böyle bir eylem yapsaydı yerden göğe haklı olurdunuz. Sonuna kadar sizi destekler avukatları kınardık birlikte...
Sayın Evren,
Size kesinlikle katılmıyorum. Uluslararası ve ülkemizinde imzasının bulunduğu sözleşmeler ortadadır. Ve avukatlar avukatlık ücreti ve diğer haklarıyla ilgilide eylem yapabilirler. Yaptıkları eylemleri o zamanda desteklerim.
Kamu hizmeti verenler bu tarz eylem yapamazlar gibi bir anlayış kamu hizmeti verenlerin haklarını nasıl arayacakları sorusuna yeni bir yanıt gerektirir. Bunun yolu iş yavaşlatma ve iş bırakmadır. Diğer girişimlerin hiç bir etkisinin olmadığı ortadadır.
Kaldı ki bu tarz eylemler yapılırken gerekli düzenlemelerle birlikte yapılır. Örneğin doktorlar eylem yaparken yinede acil servisler hizmet verir. Bir günlük yavaşlama ya da durma verdiği mesajla belkide bize aylar, yıllar kazandırabilir. |
commodore1tr |
Ben Sayın Evren e kesinlikle katılıyorum ;
Sayun Fulya hanım siz hiç özel doktorların iş bıraktığını işi yavaşlattığını duydunuz mu ? Devlet güvencesi altında çalışan doktorlar bir takım sosyal hakları için yasaların el verdiği ölçüde eylem yapabilirler.
Avukatlar avukatlık ücreti ile ilgili böyle bir eylem yapamazlar sadece dava almama hakları vardır . Çünkü avukat müvekkili ile sözleşme yaptığı an onun adına o davayı takip etme yükümlülüğünü kabul etmiş demektir. Ücret azlığından dolayı o kişinin hakkını arayacağı davaya girmemezlik yapamaz.
Sanıyorum burada biraz sapla saman karışmış. Yapılan eylemin amacı avukatların can güvenliğinin kalmadığı yönünde bir eylem ve düzgün koruma taleplerinin vucud bulmasıdır. Başka bir şey değil. CMUK avukatlığından istifa edebilir bir avukat barolar toplu olarak bastırıbilir ki doğrusu da budur. Bütçede para yok diye avukatların hak ettiği paralar ödenmezken bu ülkenin Maliye bakanı çıkpıp Bütçe fazla verdi diyebiliyorsa ortada KOCA bir yalan vardır. Barolarında buyalanı yedirtmesi gerekir. Kanunda yer almasına rağmen hakları ödenene kadar barolar cmuk işlemlerini askıya alacaklarını açıklar olur biter... Avukatlık ücretlerini zaten barolar belirliyor o da iç sorunlarıdır.
Dolayısı ile bu eylemlerindeki haklılık can güvenlikleridir ki yerden göğe haklıdırlar. |
alisinkay |
Ben Sayın Commodore'a katılıyorum,
Ama sayın Evren'e kesinlikle katılmıyorum :)
Arkadaşlar avukatlara bu hakkı hangi kanun verdi öğrenebilir miyim?
Yasa uygulayıcılarını 3 ayaklı iskemleye benzetirim.İki ayağı hakimler ve savcılarsa 3. ayağı da avukatlardır. Savcılarımızın güç verdiği ayak kırılmaya çalışıldı. Ardından Hakimlerimizin güç verdiği ayak kurşunlara hedef oldu. Avukatların ayağı da kurşunlara hedef oluyor ama hiçbirisi iskemlenin bu ayağını avukatların yaptığı bu eylem kadar yaralamamıştır.
3 ayaklı iskemle birgün bile olsa tek ayağını yitirmiştir. Bunu da bana hiçbir gerekçe açıklayamaz.
|
fulya1212 |
Sayın Commodore,
Eylemin can güvenliği ile ilgili olduğunu biliyorum. Sanırım demek istediğim yanlış anlaşıldı. Elbette kişi bireysel olarak müvekkilini protesto edemez.
Ancak devlet memuru olarak çalışan avukatlar olduğunuda unutuyorsunuz. Kaldıki hakimlerde devlet personeli...
|
avfunda |
Hukukçu olmayanlar ahkam kesip duruyor sanırım. Duruşmaya girmeyen avukatlar davayı mı kaybetti? Veyahut karşı tarafı duruşmaya girdi de davayı müracaata mı bıraktı?
Hangi hakkınız kaybolmuş önce bunu söyleyin de ona göre tartışılsın. |
milo |
Koyunun olmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi denirmiş. Tabiatta boşluk yoktur, her boşluk bir biçimde doldurulur. Bu foruma avukatlar yazmazsa biz vatandaşlar yazarız size göre ahkam kesmektir bana göre "düşünce"dir. Konuyu ısrarla anlamak istediğiniz boyutta değerlendiriyorsunuz. Duruşmalara girmemek şeklindeki tepki yerine daha başka tepki yöntemleri bulunamaz mıydı, bunu soruyoruz.Çünkü bu eylemin müvekkillerinizin haklarını bir duruşma için dahi olsa zedelediğini düşünüyoruz. Bu eylem davanın kaybedilmesi veya müracaata kalmış olması sonucunu doğurmasa bile o duruşmada temsil edilmemiş olmak vatandaşa zarar vermemiş midir? Danıştay saldırısı sonrası hakim ve savcılar da duruşmalara girmeselerdi ne olacaktı peki? Yani amacımın ne olduğunu bir kez daha tekrarlayım. DAHA BAŞKA TEPKİ YÖNTEMLERİ BULUNAMAZ MIYDI? |
fulya1212 |
Sayın Milo,
Sizin öneriniz nedir? nasıl bir yolla tepki ve taleplerini belirtmeleri sizce aynı derecede etkili olurdu? |
Aslı Yurtlu |
Sayın Milo;
Belki başka bir yol bulunabilirdi ama etkisi tartışılırdı ozaman. Halen bu forumda ve daha bir çok yerde bu konu tartışılabiliyorsa, demekki bu yol işe yaramış gibi. Sayın Fulya1212 gibi bende farklı bir öneriniz varsa merak ediyorum. SAYGILARIMLA.. |
Av.Esin Kılıç Erdoğan |
Sayın ortadogu2010, Her ne kadar sürüyü ürkütmeden suyu içmek genel yaklaşımımız olsa da, bu yaklaşım, bu eylemde geçerli değildir. Çünkü cuma günleri de tıpkı diğer günler olduğu gibi duruşmalar yapılmaktadır. |