OYUN |
Emrah Yavuzcan |
Hep birlikte bir senaryo yazalım. Bakalım hukukçuların hayal gücü ne kadar geniş olabiliyor? Oyun şöyle, birimizin bıraktığı yerden diğerimiz yazmaya devam edecek. İlk yazı benden olsun... |
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Rüyada olmalıyım diye düşündü, gözlerini kapadı açtı ve bir daha baktı. Evet gördükleri gerçekti, bunca yıllık çalışması ile aldığı ve gözünden sakındığı arabası yerinde durmuyordu. Gece hayal meyal hatırladığı alarm sesleri, şimdi beyninin içinde çınlıyordu. Arabasının yerinde olmadığına mı yoksa kariyerinin dönüm noktası olacak duruşmasının başlamasına sadece 20 dakika kaldığına mı yansın bilemiyordu, öylece donup kalmıştı... |
Emrah Yavuzcan |
Avukat X uyanmış, güzel eşinin uykusunu bölmemek için sessizce bir öpücük koymuştu yanağına. Kahvaltı etmeyi sevmezdi. Pahalı takımlarından birini üzerine geçirdi ve artık güne hazırdı. Sokağa indi. Arabasını her zaman koyduğu yeri aradı gözleri... |
fulya1212 |
Şaşırdı. Doğru yerde olup olmadığını anlamak ister gibi etrafına bakındı. |
Av.Abdülkerim Güven |
Sonra kendi kendine, sakin olmalıyım dedi. Derin bir nefes aldı. Düşündü ve kararını verdi. Duruşmaya yetişmeliyim dedi. Ve bir taksi durdurdu. Önce sigorta şirketini aramayı düşündü sonra polisi ama duruşmaya yetişmeliydi. Bu gel gitler arasında birden kendini duruşma salonunun önünde buldu....... |
Av.Ragıp Atay |
Bir de baktı ki, hakim kayınvaldesinin ayak serçe parmağını incitmesi nedeniyle hastaneye gitmiş. O gün duruşmalar kalem taliki yapılacakmış |
Emrah Yavuzcan |
Şikayet etmek için zaman yoktu, güzel başlayan gün gittikçe kötüleşiyordu. "Moralini bozma" dedi kendi kendine. Karısını aradı. |
Av.Abdülkerim Güven |
Ama karısı hala uyuduğundan dolayı telefonuna cevap veremedi..... |
Av.Abbas Bilgili |
Aradı ama karısı daha uyanmamıştı, mışıl mışıl uyuyordu. Oysa koşturmaktan avukatın kıçından ter akaıyordu. |
Av.Duygu Tekay |
Hemen sekreterine ulaşmak geldi aklına. Ama ne ofis telefonu cevap veriyordu ne de sekreterinin cep telefonu. İyice tedirgin olmaya başladı.. |
fulya1212 |
Tekrar evini aradı. Telefona yanıt veren ses karısının sıcak uykulu sesi değildi. İki yıldır haftanın üç günü temizliğe gelen kapıcının büyük kızı Şadiyenin boğuk sesiyle karşılaşmak onu şaşırttı. Karısını sordu. Şadiye eve geldiğinde karısının çoktan çıkmış olduğunu, eve kendi anahtarıyla girdiğini kesik kesik anlatırken içini anlamsız bir sıkıntı kapladı. |
Av.Abdülkerim Güven |
Birden aklına geçen gece gittiği kokteyl geldi, eşinin anlayamadığı tavırları ve uzun geceyi düşündü ve birden irkildi..... |
Emrah Yavuzcan |
Kapattığı Samsung, tekrar çalmaya başladı o güzel melodiyle. Heyecanla açtı fakat arayan güzel eşi değil, polis memuru Z idi. Polis memuru Z, Bay X'in eşinin trafik kazası geçirdiğini anlatırken telefon yere düştü. Bay X'in hayatında neler oluyordu? |
fulya1212 |
Sabahın erken saatlerine dönmek, bir kaç saat içinde yok olan huzuru tekrar duyumsamak ister gibi gözlerini sıkıca kapattı bir an. Tekrar açtığında aynı noktada olmanın hayal kırıklığını yaşadı. hemen bir taksi çevirmek için caddeye koştu. |
Nilgül Saraç |
Soluğu hastanede almıştı. Eşinin durumu iyiydi; fakat geçirdiği şok nedeniyle konuşamıyordu. Polislerde beklemedeydi. O sırada polis memuru Z bay X'in yanına gelerek "görgü tanıklarından aldığımız bilgiye göre eşinizin yanında arabanızda bir bey varmış ve kazadan hemen sonra koşarak olay yerinden ayrılmış" dedi. |
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Bay X, henüz bir olayın şokunu üzerinden atamamışken bir diğer haberle şok üzerine şok geçiriyordu. Polis memuru Z konuştukça duyduklarına inanamıyor, olanlar arasında bağlantı kurmaya çalışıyordu ancak kafasını toplaması mümkün değildi. "Sakin olmalıyım" diye telkinlerde bulunuyordu kendi kendine. Derken Polis memuru Z, "Bay X, bilgiler bununla kalmıyor, eşiniz yanındaki beyle birlikte sizin arabanızla kaza yapmış." deyince Bay X olduğu yere yığıldı... |
Av.Duygu Tekay |
Hastahane yetkililerinden kazada yanında olan erkeği gormek ıstediğini soyledi. Tedavi gördüğü odaya alındıgında sargılar içindeki kayınbiraderini gördü. Sevinmelimiydi üzülmelimi anlayamadı. Ve karışık hisler içine düştü.. |
commodore1tr |
Ne gün diye düşündü ne gün önce arabasının şokunu yaşarken mahkemede hakim olmaması eşini bulamaması kaza olması hastahanede karısını kayınbiraderini bulması arabasının kazada hurdaya dönmesi... Rolex daytona saatine baktı dörde geliyordu içi sıkılıyordu doktorlar hastahanede beklemesinin gereksiz olduğunu söylemişlerdi. Her bunalımda kendisini şevkatli kollarıyla rahatlatan bayan E geldi aklına onun güzel bacaklarına uzanır whisky sini içer biraz maç seyreder sonrada şevkatli kollarda teselli bulurdu ilk taksiyi durdurdu ..... |
Av.Duygu Tekay |
Bayan E kim mi? Eski bir müvekkili idi bayanE. Boşanma davasına bakmıştı. Dava sonuçlandıktan sonra bır cok kez çeşitli nedenlerle bir araya gelmişlerdi. Derken bu görüşmeler duygusal sahnelere ev sahipliği yapmaya başladı. Ve Bayan E kimdi? Kayınbiraderinin uğruna evliliğini bitirdiği insandı. Boşanması için eniştesine o kendisi götürmüştü. |
commodore1tr |
Sonra ne mi olmuştu boşanma davası uzadıkça E nin birarada geçen zaman artmış Ne E için boşanma sebebi kayınbiraderi nede kendisi için güzel eşi İkiside teselliyi birbirinde bulmuş birbirini anlamış iki insandılar artık.... E boşanmayı başarmıştı ama kendisi evliydi üstüne üstlük kayınbiraderi E yi seviyordu kalbine bir bıçak saplandı birden yoksa yoksa kayınbirader öğrenmişte ondan mı gelmişti eve karısıyla ondan mı fırlayıp çıkıp kaza yapmışlardı .... |
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Bindiği taksi ile E'nin evine doğru yol alırken, bir sürprizi daha kaldıramayacağını düşünüyor, iyi bir haber alabilmeyi ümit ediyordu. Bir ara başını koltuğa yasladı, keşke birazcık uyuyabilse ve gözlerini açtığında yaşadıklarının rüya olduğunu görebilseydi...
Bir süre sonra şoförün sesiyle irkildi, evet içi geçmiş az da olsa uyuyabilmişti ama rüyada olmadığını geç olmadan anlamıştı. Taksi ücretini ödemek için elini cüzdanına götürdü, cüzdanını açtığında gördükleri karşısında "Bu kadar da olmaz artık" diye haykırdı. Kayınbiraderi, E ve eşinin birlikte çekilmiş bir fotoğrafı duruyordu cüzdanında. İyi ama bu ne anlama geliyordu, dahası o fotoğraf cüzdanına nasıl girmişti?!.. |
Av.Mehmet Emin Taslak |
fotoğrafın arkasında ,bodrum 2003 yazıyordu .oysa o tarihte eşi kendisi ve kayınbiraderi birlikte tatile çıkmışlardı.
acaba foto montaj mıydı. E ile iki gün önce ya eşim bizi yakalarsa ne yaparız diye dertleşmişlerdi.belki E şaka olsun diye bu fotoğrafı bastırıp,giysileri çıkarttığım zaman koymuş olabilir diye düşündü.
aslında E nin hobisi fotoğrafçılık üzerineydi.hatta bir gün .... karanlık odaya beraber girmişler di. |
Nilgül Saraç |
Güzarhanı değiştirdi ve bir fotoğrafçıya gitti. Fotoğrafı inceleyen usta fotoğrafçı resmin %99 orjinal olduğunu söyledi. O an, bian önceye E'ye gidip bunun ne manaya geldiğini sormak geldi içinden . Ama sonra bir düzmecenin içinde olabileceğini düşünüp öylece kalakaldı. |
Av.Mehmet Emin Taslak |
oysaki yanılmıştı ,fotoğrafçı olarak gittiği dükkan sahibinin, oğlu olan irice cevat isimli oğul,bakırköy ruh ve sinir hastalıklarında yatmış,fotoğraf ve fotoğrafcılık bilgisi zayıf olan,sadece babasının iş yapıyor görünmesi için ,ve hastalığının toplumla kaynaşması suretiyle iyileşmesi için ,babası öğle tatillerinde yemekten önce oğlunu dükkanda bırakarak yemeğe gidiyordu.oysaki görenler sanırdıki sakallı cevat bir fotoğraf dehası,giyim tarzı ve entel gözlükleri ve de piposu ile cevat tam bir fotpğrafçı görünümündeydi.
hastane başhekimi prof'un cevat hakkındaki raporu yani hastalığının teşhisi ise şuydu.''herşeyi bilen adam rolü'' ile kendisini var saymasıydı.
bu açıdan bakıldığında , hasta olan yani dünyayı ben yarattım havasında olan bu cevat yine kahramanımızı yanıltmış tı ,oysaki kahramanımız.güzel giyimli ve konuşkan cevata aldanarak,gerçekleri kaçırmıştı. |
Emrah Yavuzcan |
Bu akıl hastasına güvenen iyiniyetli Bay X'in olayı bir an önce çözmesi gerekiyordu. Bayan E'nin yanına gitti ve konuşmaya başladı...
Konuştular, uzun uzun konuştular. Bay X olaylardan bahsetti, Bayan E'nin mimiklerini izledi. Yalan kokmuyordu cümleler. Bayan E'nin konuyla bağlantısız olduğu sonucuna vardı. |
Av.Abdülkerim Güven |
Olaylar o kadar karmaşık o kadar karmaşık bir hal almıştı ki bunalır olmuştu. Bayan E de olaylardan tedirgin olmuştu bir süre sustular, derin bir sessizlik oluşmuştu ki sessizliği yırtarcasına çalan telefon sesiyle irkildiler arayan arkadaşı K idi. Olayı duyduğunu ve hastaneye geldiğini söyledi. Başın sağolsun dostum dedi, Bay X birden afalladı ve derin bir sarsıntıyla kayınbiraderinin az önce yoğun bakımdan çıkamayarak öldüğü haberini aldı...... |
A.B.C. |
Düşünmekten başına ağrılar giriyordu...Saatlerdir hiçbirşey yemediğini düşündü. Birden, uyuşturucu kaçakçılığı suçundan sanık, kendisi hala .. cezaevinde tutuklu olan müvekkili S.nin balık lokantası aklına geldi. Orada huzur buluyordu sakin ve insana huzur veren bir atmosferi vardı oranın. Ama en son geçen hafta evlilik yıldönümlerinde eşini götürmemiş miydi; orada nikah tazelemek istediğini söylememiş miydi sanki! Gözünden inen sinsi yaşlar nereye gitse ne yapsa eşini unutamayacağının deliliydi sanki..
Daytonasına baktı ve akreple yelkovanın üst üste olduğunu gördü; demekki ne zaman olursa olsun kesişebiliyorlardı. Oysa ki kendi yelkovan yerine başkalarıyla kesişmeyi düşlemişti kimi zaman. Evet evet ben olsam olsam akrep olurum diye söylendi kendi kendine.. |
Av.Mehmet Emin Taslak |
evet kendini akrebe benzetmişti.birden ortaokuldaki nurdan öğretmenini hatırladı.nurdan öğretmen hayvanlar alemi ile ilgili açıklamalar yaparken akrebin ölümüne değinmişti.akrebin sıkıştırıldığı ve kaçamaz bir noktaya geldiğinde kendi iğnesiyle kendini sokup nasıl zehirlediği aklına geldi.bir den ilkildi ve üzerine bir üşüme geldi.elleri titriyordu.Allahım benim de sonum böyle mi olacak,kendi kendime mi diye içinden söylendi.ve cebinden bir siğara çıkarttı ve derin bir iç çekişle,esen rüzgarın etkisi altında,gökyüzüne daha önce hiç bakmadığı şekilde baktı.
yarınım bu gecemden daha aydınlık olacaktır.artık küçük oyunlar içinde olmayacağım,diyerek yürümeye başladı.az iler de bir şarapçı ,ateş yakmış ısınıyordu.
göz göze geldiler.titriyordu şarapçı, yaklaştı ve pierrecardin çeketini ve altın işlemeli saatini şarapcıya verdi.ve haykırdı.
para beni satın alamazsın.ruhumu ise asla diyerek.karanlıkta yürümeye devam etti.
saat ve çeketi alan şarapçı diğer arkadaşlarına göstermeye gitmek istedi.arkadaşları parkın hemen aşağısında ,kayalıklar arasında ,dalgalı denizin koynunda bir derme çatma baraka içindeydiler.
tam bu sırada ayagı yosunlara takılıp şarapçı önce başını çarp tı ve denize düştü.arkadaşları ne yazık ki duymadı ve görmedi.bir köpek havladı ve yanına gitti.
çünkü ekmeğini sabah köpekle paylaşmıştı.köpek denize atladı.kurtarmak için ama nafile...daldı ve çıkmadı... |
Av.Duygu Tekay |
Hastahaneye karısının yanına gitmeliydi ama ne ayakları ne de beynı buna izin veriyordu. Ruhu ise felç olmuş gibiydi. Bir yerde hata vardı ama onu bulamıyordu. Bir masumıyet yok olmuştu. Ama onu kimin ne zaman ne şekilde yok ettiğini bulamıyordu ve bilemiyordu.
Köyünü özledi. Orada olmak istedi. |
fulya1212 |
Bir yanı köyünü özlerken bir yandan o köyden, fakir baba evinden uzaklaşmak için yıllarca verdiği mücadele aklına geldi. Evet istediği herşeyi elde etmişti. Ünlü ve zengin bir avukattı. Herkesi kıskandıran bir yaşamı, harika bir evi vardı. Dahası girdikleri her ortamda bütün bakışları üzerine toplayarak hem kıskançlık hemde gurur duymasını sağlayan olağanüstü güzel bir eşi vardı. Neden yetinmemişti?
Bayan E... Hayallerini süsleyen bu yaşamda kendisi gibi zengin ve ünlü bir erkeğin olmazsa olmazı bir metresten öte ne ifade ediyordu ona? |
Av.Duygu Tekay |
Tabii ki hiç birşey. |
metinkrdz |
evet eşinin yanına dönmeliydi karısı hastanede yatıyordu o nerelerdeydi ama artık kendine bir yol çizmeliydi artık karar vermek zorunda idi karısı onu mutlu etmiyormuydu acaba neden e nin kollarında kendini buluyordu artık dönüm noktasına gelmişti ama önce eşini hastanede yanlız bırakamadı ve yola koyuldu... |
A.B.C. |
Ayaz ciğerlerine işliyordu, ceketimi niye verdim sanki diye söylendi kendi kendine..
Karısının öğrencilik yıllarında sevgiliyken onu ısıtması geldi aklına. İç çekti derinden ve bi sigara yakmak istedi sonra sigara tabakasının ceketinin cebinde olduğunu düşündü. Adama bi yardım bile etmedim şimdi dönüp tabakamı alamam ki diye hayıflandı.
Ya düşen ben olsaydım, sadece evsiz bi köpek yardımıma gelseydi, bu gidişle bi hayatımı paylaşacağım güzel karım bile olmayacak; ben de o adam gibi mi olacağım diye düşündü. Aniden geri döndü ve kayalıklara doğru yöneldi. Adama tutukluluk kararına itirazları reddedilen sanıklara acımadığı kadar acımıştı..
Adam başını vurduğu kayanın dibinde suyun içinde öylece yatıyordu.Omuzlarından tutarak çıkardı.Nabzını yokladı, kalbi atmıyordu. Zamanında yardıma gitsem böyle olmazdı dedi. Başına iş almamak için ceketini adamın üzerinden aldı ama altın daytonasını adamın kolunda göremedi, ceplerine baktı fakat yoktu.
Ceketin cebinden cartier tabakasını çıkardı açtı, sigaralar ıslanmıştı. Satıcı tabakanın sıvı geçirmez olduğunu söylemişti, yedi ceddine sövdü satıcının.
Şimdi ne yapmalıyım, gitsem saatim bulunsa arkasındaki seri numarasından rolex satış kaydına bakar elleriyle koymuş gibi bulurlar beni, TCK 97/2 denmi 98den mi yargılanırım acaba diye düşündü. Hırsızdı benden gasp etti ben avukatım bana inanırlar diye kendini teselli etmeye çalıştı. |
Av.Abdülkerim Güven |
Ayağa kalktı ve oradan hızla uzaklaşmaya başladı. İçinden aman Allahım battıkça batıorum diye düşünürken dolunayın ışıkları kayalıkların arsındaki daytonayı parlatıyordu... |
Av.Mehmet Emin Taslak |
''Allah belasını versin'' ...........cocuğu diye haykırıp tepinmeye başladı.gözleri gecenin karanlığında kızıl bir renge boyanmış,başı ellerinde, hala bağırıp,çağırmaktaydı.olmadık küfürler ediyor.kaderine lanet okuyordu.
çeketinin cebinde unuttuğu cep telefonunu ,şarapçıdan geri almaya gelmişti,onu takip ederken denize düşüşünü uzaktan görmüş ,yüzme de bilmediğinden,öylece kala kalmıştı.
bir an önünden geçen bir kedi gördü.ve olanca hızıyla onu tekmeleyerek,şarapçının yanına yolladı.
sonra aklına şu soru geldi.acaba kedi havada mı ölmüştü.yoksa boğularak mı?
sonra kahkahalarla gülmeye başladı.artık kendini tutamıyordu.şarapçının arkadaşları yavaş yavaş derme catma kulübelerinden çıkmaya başlamışlardı.
yerlerde sürükleniyordu gülmekten.ve öylece şarapçının arkadaşları onu hayretle izliyorlardı.
pala remzi isimli , bir diğer namı köpek öldüren remzi kahramanımızın yanına doğru ilerlemeye başladı.sustalısını da elinin arkasında saklıyarak devam etmekteydi.
|
Emrah Yavuzcan |
"Aşkım" diyen birisi vardı derinden... Karısının sesini duyuyordu yanıbaşında. Delirmeye yüz tutan X birden irkildi, gözlerini açtı. Karısı yanındaydı ve artık sabah olmuştu...
------------------BİTTİ-------------------- |