Hukuki.NET


03/05/2025  Eski forum arşivi bölümü

Hukuksal Tartışmalar




 


Forum:
Anlaşmalı boşanma sonrası
hızır Merhaba, sorum şudur; ben 30 yaşında bir erkeğim, yaklaşık 2 ay kadar önce eşimin beni aldattığını öğrendim ve o şahısla eşimi yüzleştirdiğimde ikiside olayı kabul ettiler ve bende bu itiraf konuşmasını ses kayıt cihazına kaydettim onların huzurunda. Her neyse, gerek olayın vehameti ve gerek kırılan gururumun etkisiyle karıma ne çocuğumu(6 yaşında bir oğlum var) nede mal mülk (bir arabayla bir dairemiz var)hiçbir şey vermeyeceğimi ve derhal boşanmak istediğimi söyledim. o da kabul etti ve bir avukata giderek boşanma protokolü hazırladık çocuk-ev araba herşey bende kaldı.Yaklaşık 1,5 ay kadar öncede boşandık. Buraya kadar herşey normal, eski karım sevgilisiyle 2 hafta önce evlendi ve bugün beni arayıp - Seni mahkemeye vereceğim, çocuğuda , bütün malı mülküde (yarısını) elinden alacağım diye tehditler savurdu, bir avukata danışmış temyiz yolunun her zaman açık olduğunu kendisinin şuan evlendiği için çocuğu daha rahat benden alacağını boşanırken yaptığımız protokole ise o zaman baskı altındaydım o yüzden herşeyi kabul ettim ama şimdi hakkımı istiyorum diyerek karşı çıktığını söyleyecekmiş. Benim sormak istediğim; mahkeme kararının en son kısmında aynen şunlar yazıyor: ( -İş bu karar tarafların yüzüne karşı verilmiş olup kararı taraflar 28.04.2006 tarihli dilekçe ile temyiz etmeyeceklerini beyan ettiklerinden kararın 28.04.2006 tarihinde kesinleştiği tasdik olunur.) Gerçekten temyiz yolu kapalımı yoksa karıma söylenenler mi doğru. Dava açıp herşeyi sil baştan değiştirebilirmi. Ayrıca o ses kaydı hala bende mevcut onu mahkemeye sunarsam kabul görürmü. Eğer Avukat arkadaşlar bu sorunuma bi yol gösterirlerse çok sevinirim. Şimdiden teşekkürler...
hızır Avukat arkadaşlar lütfen ne olursunuz yardımınızı esirgemeyin bana bir yol gösterin...
pöd Sayın hızır, Boşanma kararınız kesinleşmiş, eşiniz kararı temyiz edemez. Ancak yeniden dava açmasına engel yoktur. Velayet kararı teknik anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden değişen koşullar neticesinde değiştirilebilir. Oğlunuzun velayetini almak için dava açan eşinize karşı, dava yargıcına, çocuğun velayetinin sizde kalmasının daha uygun olduğunu ispatlamanız gerekmektedir. Türk hukuk uygulamasında 12 yaşın altındaki çocuklar çoğunlukla anneye verilmektedir. Size karşı açılacak velayet değişikliğine yönelik davada çocuk ile ortak bir hayat kurduğunuzu; çocuğun evine, okuluna alıştığını ve anne ile kişisel ilişki kurmasında hiçbir sorun yaratmadığınızı davadaki yargıca ispatlamanız gerekmektedir. Ancak unutmayın ki takdir hakkı her zaman yargıca aittir. Mal paylaşımına gelince: 2002 yılından önce edinilmiş mallarınız paylaşıma tabi değildir. Malları 2002 yılından sonra edindiyseniz, ayrıca biraz tafsilatlı bir açıklama yapmam lazım. Ayrıca malları 2002 yılından önce edinmiş de olsanız eğer eşinizin bu malların alınmasında bir katkısı varsa size karşı bir alacak davası açarak ve bu malların alınmasındaki katkısını ispatlayarak katkı payını alabilir. Eşiniz evlendiği için sizden yoksulluk nafakası da talep edemez. Hatta siz çocuğun velayeti sizde olduğu için dava açarak eşinizden iştirak nafakası talep edebilirsiniz. Eşinizin tek kozu bir anne olarak çocuğunun velayetini alabilecek olmasıdır. Bu yönde bir dava açacak olursa size tavsiyem, sizi savunması için güvendiğiniz bir avukat tutmanız olacaktır.
hızır Yanlış anladıysam özür dilerim. Eski eşim boşanırken hiçbir şey istemediğine dair protokolü imzaladı ve duruşmadada hakimin -Eminmisin ? sorusunada evet diye cevapladı ve bu şekilde boşandık. Aradan 1 ay geçmeden hemen resmi nikahla evlendi şimdi velayeti eğer çocuğa daha iyi bakacağını ispatlarsa alabilir diye anlıyorum. Peki kendi rızasıyla bıraktığı malı mülkü nasıl alabilir eğer öyle ise bizim anlaşmalı boşanmamızın ne esprisi kaldı bıraksaydıkta hakim kafasına göre dağıtsaydı. Duyumlarıma göre başkasıyla resmi nikah kıyan eş, eski eşinden maddi bir alacak elde edemezmiş. Acaba bu ne kadar doğru. Bu konuyu bana anlatacak bir uzman arkadaş varsa çok sevinirim, lütfen....
Oğuz Özgüldür Sayın hızır, Uzman değilim, hatta sadece 1. sınıf öğrencisiyim ama şu kadarını söyleyebilirim: Kişiler irade bozukluğu iddiasında bulunabilirler. Taraflardan biri protokolün yapıldığı sırada veya davanın devam ettiği süreçte tehdit edildiğini iddia ederek sözleşmenin butlanını(geçersizliğini) ve malların yeniden tasfiye usulüne tabi tutulmasını talep edebilir. Yani Türk Medeni Hukuku'nda "Kendi düşen ağlamaz." "Sözden dönülmez." gibi düsturlar, bu hukukun sosyal yönü nedeniyle zayıfın korunması amacına istinaden geçerli değildir. Muhtemelen eşiniz de avukatıyla bunları iddia edecektir ama tabii ki iddiasını ispatla yükümlüdür. Keza yeniden evlenmiş olsun ya da olmasın, sizinle geçirdiği evlilik süresince alınan mallara katkısı olduğunu ispatlarsa bunlardan kanunda hakkı gözüken payı alacaktır. Saygılar...
hızır Şimdi o kişinin irade bozukluğu iddiasında bulunabilmesi için illaki tehdit edilidiğini mi söylemesi ve ispatı lazım. Başka bir iddiada bulunması gerekirmi. Ayrıca tehdit edildiğini nasıl ispatlayacak sadece sözlemi. Sağlık raporu alıp ruh hali bozuktur gibisinden böyle bir amaç için kullanılabilirmi. Çünkü eski eşim hemşire ve yeni kocası doktor eğer böyle bir şey kafi ise çok kolay bir şekilde raporu temin edeceklerinden adım gibi eminim. (Allah korusun!). Peki hiçbir iddia ortaya atmadan direkt ben malların paylaştırılmasını istiyorum arkadaş diye durduk yere dava açabilirmi ve sonucu ne olur sizce. Yine bilen arkadaşlara çok rica ediyorum lütfen yardımınızı esirgemeyin.....
Oğuz Özgüldür Sayın hızır, Elbet ki başka iddialarda da bulunabilir ama şunu da takdir edersiniz ki ister öğrenci olsun ister avukat, her türlü ihtimali öngörebilmesi güçtür. Tehdit meselesini tanıklarla ispatlayabilir. Malların paylaştırılmasına yönelik bir dava açamaz çünkü aranızdaki mal rejimi sonlanmıştır. Sözleşmenin hüküm göstermemesini talep etmeden ve sağlayamadan bana mallarımı verin deme özgürlüğü yoktur.
hızır Verdiğiniz cevaplar için çok teşekkür ederim Oğuz bey...
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük + Arşiv +
    Bugünün tarihi: 03/05/2025 06:35:46