 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
İdam cezası! 17 yaşında bir fidan geçmişi hatırla |
ccaner |
17 yaşında askeri cunta tarafından idam edilen ERDAL EREN'in anısına bi bölüm açtım.aslında bi örnek erdal...askeri cunta tarafından işkence goren,kaybolan,tutklanan buyuk acılar çeken anneler ve aileler adına.aslında anlatmak istediğim askeri yonetimin bu ülkede yaptıkları ve çektirdikleri acılar...bunları unutmayalım unutturmayalım...gunumuzde bile hala devlet içinde devlet olan tsk nın olumlu olarak yaptıklarından başka bide yaşattığı olumsuzluklar var hukusal açıdan bunları tartışalım istiyorum.tşk ederim |
tebrone |
Türk HUkuk tarihinin kara lekesi olan bu idam konusunu açtığınız için teşekkür ederim. Olayı hatırlatmak için biraz bilgi vereyim.
30 ocak 1980 de, Odtü öğrencisi Sinan Suner, Bakan koruması olan kişi tarafından öldürüldü. Öldürmekle yetinmeyip, cesedini arabaya alarak, ankara sokaklarında gezdirerek işkence yaptı. Daha sonra da cesedi arabadan attı.
Bunun duyulması üzerine olayı protesto etmek isteyen öğrenciler toplanarak
gösteriye başladılar. Gösteriye müdahale eden askerlerle çıkan çatışmada Zekeriya Önge isimli er, hayatını kaybetti. Bunun üzerine 24 kişi ile birlikte Erdal Eren de gözaltına alındı. 2 şubatta gözaltına alınan Erdal, tarihin en hızlı yargılaması ile 19 martta idam cezasına mahkum edildi.
Cezası Yargıtay tarafından, önce usulden sonra esastan bozulmasına rağmen, daireler genel kurulunca red edilmesiyle karar kesinleşti.
Güvenlik konseyi tarafından da karar onaylandı. Dünyadan gelen tepkilere de meşhur " asmayalım da beslsyelim mi?" biçiminde yanıt verilmesiyle 13 aralık 1980 de kararinfaz edilerek, 17 yaşında gen. Erdal asıldı.
Erdal Eren asıldığında henüz 17 yaşındaydı. Bildiğiniz gibi, hem 18 yaşından küçüklerin ceza indirimi vardır, hem de idam edilemezler. Ancak mahkemenin atladığı yalnız bu değildi.
1- Yaş tesbiti için talep edilen kemik testi yapılmadı
2- Erdal Erenle birlikte yakalanan 24 kişi tanık olarak dinlenmedi
3- Ölen askerin elbisesi, adli tıpa gönderilmedi
4- Olay yerinde kullanılan silahlar ile askerlerin silahlerinın balistik incelemesi yapılmadı. Yani merminin hangi silahtan çıktığı tesbit edilmedi
5- Erdal Eren'in bulunduğu ter ile ölüme neden olan kurşunun giriş açısının çelitiği bildirilmesine rağmen, bu durum değerlendirilmedi
6- Adli tıp raporu Oktay Çetinsoy adlı stajyer tarafından verildiği bildirilmesine rağmen, böyle bir kişinin var olmadığı tesbir edildi
Bu hukuksal eksikliklere rağmen, Erdal ne yazık ki asıldı.
İdamın üzerine yapılan protesto gösterilerinde, ERCAN KOCA gözaltına alındı ve 2 gün süren işkence ile öldürüldü.
sanırım idam cezasının niçin çağdışı olduğunu bunlar anlatıyor.
|
Av.Abbas Bilgili |
Bizim tarihimizde ne yazık ki Erdal Eren'in idamı gibi cinayetler çoktur. Bu yargılamanın ve verilen kararın hukukla bir ilgisi olmadığını aklı başında insanlar biliyor ve kabul ediyor. Bu bir yargılama değil, cinayettir. Yassıada'da "Yüksek Adalet Divanı" denilen mahkemde Menderes ve arkadaşları için verilen ve uygulanan karar, 12 Mart sonrası Deniz Gezmiş ve arkadaşları için verilen ve uygulanan kararlar da aynen Erdal Eren kararı gibi cinayetten başka bir şey değildir.
Sitemizde zaman zaman iletilerini okuduğumuz meslektaşım Av. Adil Giray Çelik'in "Tarihin Yargıladığı Davalar" (Papirus yayınları) isimli kitabında bir çok önemli dava yanında Erdal Eren, Menderes, Deniz Gezmiş davaları da anlatılmaktadır. Bu yargılamalar "adil yargılanma hakkı" çiğnenerek yapılmış yargılamalrdır.
Ama dikkat edilirse bu tür uygulamalar, genellikle demokrasinin bir takım sebeplerle kesintiye uğratıldığı olağanüstü dönemlerde tepeden gelerek halk adına hareket ettiğini iddia eden kişilerin yönetimlerinde olmuştur. Bunun bize ders olması gerek. Demokrasimize sahip çıkalım. Demokrasinin olmadığı yerde hukuk dışı güçler gencecik ve suçsuz insanları asabiliyorlar. Bu konuda hepimize görev düşüyor.
Halkın seçtiği insanaları cezalandırmak ve yönetimden uzaklaştırmanın demokrasideki tek yolu sandıktır. Sandık dışında başka çare olduğunu iddia eden varsa bilin ki o kişi demokrat değildir. Ama biz toplum olarak bu konularda iyi sınav vermiş değiliz. Darbe yaparak seçilmiş insanları zindana atan, işkence eden bu kişileri geldiklerinde hep alkışladık. 27 Mayıs 1960'ta da alkışladık, 12 Eylül 1980'de de alkışladık. Darbecilerin yaptığı anayasya %90'ın üzerinde oy verdik. Şimdi de Menderes içi Erdal Eren için, Denzi Gezmiş için ağlıyoruz. Bu geç kalmış bir ağıt değil mi? Tepkimizi zamanında versek daha iyi olmaz mıydı?
Demokrasinin, hukukun ve özgürlüğün kıymetini bilelim. |
ccaner |
OLAY HAKKINDA AYRINTILI OLARAK BİLGİLENDİRDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKURLER.DEMOKRASİYE HUKUKA VE ÖZGÜRLÜĞE SAHİP ÇIKTIĞINIZ İÇİN AYRICA TEŞEKKURLER.BAŞKA ERDALLAR DENİZLER OLMESİN..... |
afyon03 |
Demokrasi !!!!!!
Demokrasi, hırsızların haklı olduğu yönetim
Demokrasi, kendini dahi yönetemeyenlerin halkı yönetmesi,
Demokrasi, haklıların haksız olduğu yönetim,
Demokrasi, serbest düşünce diyerek başkalarını tahrik etme
Demokrasi, halkı rahat kandıranların yönetimi
Demokrasi, Vatanı bölmek için serbest düşünenlerin yönetimi
Demokrasi, halkı rahat kışkırtan yönetim
Demokrasi, katillerin serbest olduğu yönetim
Demokrasi, Vatanın toprağını ve hazinelerini peşkeş çekme yönetimi
Demokrasi, Vatanın bölünmesi uğruna İDAMın kaldırılması.
Benim gördüğüm veya öğrendiğim demokrasi budur.
Söz konusu Vatan olunca herşey mübahtır.
Bu görüşüme katılan veya katılmayan olabilir. Herşeye saygılıyım. |
commodore1tr |
Sanıyorum kavram ile bazı uygulama bozuklukları arasında ki farkı bilmiyorsunuz. Söylediklerinizdeki doğruluklar şüphesiz var zaman zaman olmuş. Ama demokrasi bu demek değildir. |
PePelePe |
quote:Demokrasi !!!!!!
Demokrasi, hırsızların haklı olduğu yönetim
Demokrasi, kendini dahi yönetemeyenlerin halkı yönetmesi,
Demokrasi, haklıların haksız olduğu yönetim,
Demokrasi, serbest düşünce diyerek başkalarını tahrik etme
Demokrasi, halkı rahat kandıranların yönetimi
Demokrasi, Vatanı bölmek için serbest düşünenlerin yönetimi
Demokrasi, halkı rahat kışkırtan yönetim
Demokrasi, katillerin serbest olduğu yönetim
Demokrasi, Vatanın toprağını ve hazinelerini peşkeş çekme yönetimi
Demokrasi, Vatanın bölünmesi uğruna İDAMın kaldırılması.
Benim gördüğüm veya öğrendiğim demokrasi budur.
Söz konusu Vatan olunca herşey mübahtır.
Bu görüşüme katılan veya katılmayan olabilir. Herşeye saygılıyım.
Ekleyen: afyon03 - 09/06/2006 : 16:12:58
|
bencede asıl demokrasi bu değil ama ne yazıkki bizdeki uygulama aynen bu yazılanlardaki gibi.. |
Av.Abbas Bilgili |
Sayın afyon03;
Demokrasi, bütün kötülüklerden arınmış ve soyutlanmış "soyut ve hayali" bir yönetim şekli değil, bütün aksaklıklarına rağmen "daha iyisi henüz bulunamamış" olan bir yönetim şeklidir. İnsanlık tarihindeki tecrübeler mevcutlar içinde daha iyisi olmadığı için demokrasi üzerinde karar kılılnmasını sağlamıştır.
Sizin bildiğiniz daha iyi bir alternatif varsa insanlığı bu yüce fikirlerinizden mahrum bırakmayın lütfen.
Selam ve saygılar. |
afyon03 |
Yorumum hakkında fikirlerini savunanlara saygım var.
Demokrasinin böyle olmadığını bende biliyorum. Fakat ne yazıkki yönetenler ve yönetecek olanların Demokrasiyi uygulamaları bu.
Sizler gencecik birkaç kişiden söz ediyorsunuz. Ancak, hergün gelen genç ŞEHİTLER'den bahseden yok. Halk buna neden duyarlı olmuyor anlayamıyorum. Bizi yönetenler tarafından bazı basın yayın organlarında hiç yayınlattırılmıyor. Çünkü "Ateş düştüğü yeri yakar" Bunların İnsan hakkı ve VATAN'ı savunma hakkı yokmu. Sadece teröristin, hırsızın nekadar (mücrim) suçlu varsa Türkiye'de onların insan hakkı var. Bumu DEMOKRASİ!!!!!!!!!
Ben böyle Demokrasi istemiyorum.
Demokrasilerdeki haraket hürriyeti o kadar geniş olmamalıdır. Fertlere sağlanan hürriyet bir başkasını rahatsız ettiği zaman o hürriyet olmaktan çıkar. Türkiyede bazı kesimlerde özellikle milletvekilleri, zenginler ve nüfuzlu kişilerdeki hürriyet diğer vatandaşlarda yoktur. Milletvekilleri ve ailelerinin dokunulmazlığı hiçbir avrupa ülkesinde yoktur.
Birde Türkiye'de ADALET mekanizması bizi yönetenler tarafından ADALETSİZ hale gelince onların anlayışına göre DEMOKRASİ oluyor.
|
commodore1tr |
Sayın afyon03 ;
Yerden göğe haklı ama hatalı düşünce içersindesiniz. ( Bence tabiiki)
Demokrasi halihazırda devlet yönetimleri arasında en iyi olan en düzgün görünenidir. Daha güçlü bir doktirin şimdilik yoktur. İlk Yazımdada belirttiğim gibi demokrasi kavramı ile uygulama hataları karıştırılmamalıdır.
Türkiyemiz dikkat edilirse Cumhuriyete ve Demokrasiye sancılı geçiş yaşamadı bu onun sancısı. Bazıları bu nimetin büyüklüğünü anlamak için baştan ille bir rezaleti görelim istiyor kargaşa ondan.
Duygusal bir yapı içersinde sinirli olarak yazmış olduğunuz 'Sizler gencecik birkaç kişiden söz ediyorsunuz. Ancak, hergün gelen genç ŞEHİTLER'den bahseden yok. Halk buna neden duyarlı olmuyor anlayamıyorum.' yazınız sapla saman gibidir. İkiside doğrudur. Ama bu sitede Şehit kanları dökenlere karşı ensert yazılar yazılmış lanetlenmiş aziz şehitlerimizin ruhu yad edilmiştir. Hepsinin mekanları Cennet olsun. Ancak Forumu açan arkadaşımız konu olarak Erdal EREN i seçmiştir. Site yönetimine aykırı bir yazı olmadığı içinde forum açık tutulmuş fikri bilgisi olanlar yazmıştır. Buraya Şehitlerimizi taşımanın FORUM MANTIĞI açısından uygunsuzdur. Her olay kendi içerisinde bir bütün dür ve kendi platformunda tartışılır konuşulur. Normalde heriki iletinizin yeride burası değildir. İletilerinize yazacağım katılıp katılmadığım bir çok konu var ancak tekrar ediyorum bu platform o değil. Lütfen bir forum açınız demokrasi ve uygulamaları hakkında diye orada bu konular konuşulsun yoksa gereksiz yere aynı fikri bile savunanlar yukarıda arz ettiğim sapla saman karışması yüzünden karşıt duruma düşeceklerdir.
Ama bir laf etmeden geçemeyeceğim Beşinci sınıf bir mankenin göğsü göründü diye 10 dakika haber bültenlerinde yer ayıran kim kimle 'AŞK YAŞIYOR' adı altında rezaletleri normalleştirip halka işte yaşam aslında budur 'kimin eli kimin cebinde olursa olsun ye iç birisiyle yat hayat budur' felsefesi ile ahlakı sukut ettiren tv kuruluşları olduğu ve bunların reytingleri tavanlarda dolaştığı sürece bu toplum daha çok şehit kanlarına duyarsız kalır. İşte bir çok üst düzeyde bir terör olduğunda toplumsal histeri olarak 'AAAA' eder üç gün gürültü koparır sonra manken bacağına dönen bir toplum yaratılırsa olacağı budur... |
ccaner |
sayın afyon03 vatan için herşey mübahtır yazmış bende bi şiirle karşılık vermek istiyorum.
VATAN HAİNİ
"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 09:12:16 |