 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
HABER: Adalette pazarlık dönemi! |
Kaan V. |
MİLLİYET / Bülent Sarıoğlu
[img]https://www.haberturk.com/foto3/mansetyasa040620061.jpg[/img]
Hükümetin TBMM'ye gönderdiği tasarıya göre, öldürme, yaralama, kötü muamele dahil birçok suçta dava açılmadan mağdurla zanlı uzlaşabilecek. Bazı suçlarda savcı kamu davasını, mahkeme de hükmü erteleyebilecek
Hükümetin "Temel Ceza Yasalarına Uyum" başlığıyla TBMM'ye gönderdiği tasarıdan, hukuk sistemini kökten değiştiren tartışmalı bir düzenleme çıktı. Savcılar, "Kusur sonucu adam öldürme, adam yaralama, kötü muamele, çocuk kaçırma" dahil birçok suçla ilgili olarak "toplumda saygınlığı olan kişiler" aracılığıyla uzlaşma arayacak.
Üst sınırı 2 yıl hapis cezası olan suçlarda savcı, kamu davasını, mahkeme de hükmün açıklanmasını erteleyebilecek.
230'un üzerinde yasada 700 civarında maddeyi değiştiren 2 maddelik tasarının TBMM Adalet Alt Komisyonu'ndaki görüşmesinde yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Adalet Komisyonu'nda 2 yıl önce reddedilen "uzlaştırma modeli", geçen hafta alt komisyonda kabul edildi. Düzenlemeye göre, kusur sonucu adam yaralamak gibi şikâyete bağlı birkaç suç türünde 1 yıldır kısmen uygulanan yöntem, kapsamlı bir model olarak hukuk sistemine getiriliyor.
Terörde 'uzlaştırma' yok
Tasarıya göre, terör gibi "etkin pişmanlık" hükümlerine yer verilen suçlarla cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaştırma yoluna gidilemiyor. Savcı veya yargıcın uzlaştırma yoluna gidebileceği suç türleri şöyle:
1. Taksirle öldürme.
2. Kasten yaralama.
3. Taksirle yaralama.
4. Tehdit.
5. Konut dokunulmazlığının ihlali.
6. Haksız arama.
7. Kişisel verilerin kaydedilmesi.
8. Verileri hukuka aykırı ele geçirme.
9. Hakkı olmayan yere tecavüz.
10. Kötü muamele.
11. Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali.
12. Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması.
13. Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgilerin açıklanması.
14. Bilişim sistemine girme.
15. Sistemi engelleme, verileri yok etme veya değiştirme.
16. Kişilerin malları üzerinde usulsüz tasarruf.
Avukat veya 'saygın kişiler' aracı olacak
Sistem şöyle işleyecek: Savcı, zanlıyla mağdura uzlaşma teklifinde bulunacak. Mağdur, en geç üç gün içinde kararını savcıya bildirmezse teklifi reddetmiş sayılacak. Birden fazla kişinin mağduriyetinde, zarar görenlerin hepsinin onayı aranacak.
Savcı isterse uzlaştırmacı olarak barodan avukat görevlendirilmesini isteyebilecek veya kamu görevlileri ya da toplumda saygınlığı olan kişiler arasından uzlaştırmacı atayabilecek.
Böylece toplum önderleri, hukuk sisteminde rol oynayabilecek. Uzlaştırıcı da soruşturmanın gizliliği ilkesine uymakla yükümlü olacak. Uzlaştırma müzakereleri gizli yürütülecek.
Müzakere tutanakları delil olarak kullanılamayacak. Kamu davası açıldıktan sonra uzlaşma söz konusu olursa, mahkeme karar verecek.
Dava veya hüküm ertelenebilecek
Ceza sistemine, "Kamu davasının veya hükmün ertelenmesi" usulleri de getiriliyor. Uzlaşma kapsamına girmese de, üst sınırı 2 yıla kadar olan suçlar için, "Yeterli şüphenin varlığına rağmen" 5 yıl süreyle erteleme kararı verilebilecek. Bunun için şu şartlar aranacak:
- Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı mahkûm olmama.
- Suç işlemeyeceği kanaati.
- Ertelemenin, davadan daha yararlı görülmesi.
Erteleme şartları, İnkılap Kanunları'ndaki suçlarla ilgili olarak uygulanamayacak. Erteleme süresince zaman aşımı işlemeyecek.
Bir meslek sahibi olan şüphelinin eğitim programına devam etmesi, kamu kurumunda çalışması erteleme için bir neden olacak.
'Pazarlıkla adalet olmaz'
Alt komisyonun CHP'li üyesi Orhan Eraslan, tasarıyı şöyle eleştirdi:
- Mahkemeler, adalet dağıtma yerine pazarlıkla uğraşacak.
- Kayırmacılığı öne çıkaracak, yargının etkinliğini sarsacak.
- Erteleme kıstasları sübjektif.
- "Adalet mülkün temelidir" yerine, "Parayı veren düdüğü çalar" ve "Zenginin arabası dağdan aşar, fakirinki düz yolda şaşar" özdeyişi yaşama geçirilmiş olacak.
- Mafya, şeyhler, ağalar yargı erkini kullanacak.
ABD'de var
Prof. Dr. Köksal Bayraktar, sistemin en yaygın olarak ABD'de uygulandığını belirtti. Bayraktar, Türkiye'de takibi şikâyete bağlı suçlardaki dar kapsamlı uygulamanın bile adli mekanizmayı hızlandırmak yerine yavaşlattığını söyledi. Prof. Bayraktar, 29 suç türü için bu sistemin getirilmek istendiğini belirterek, "Savcıyı hakem yerine koyuyor" dedi. Tasarıya katkıda bulunan Prof. Dr. Bahri Öztürk, ABD'nin yanı sıra Japonya ve Almanya'da da bu modelin uygulandığını belirtti.
Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da yeni tasarıyı şöyle değerlendirdi: "Yaşam hakkıyla ilgili suçlarda adalet özel kişilere havale edilemez. Zamanla işin içine para ve farklı güç odakları girebilir."
KAYNAK: HABERTÜRK
1.Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı, genel gerekçe ve madde gerekçelerine aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz. Direk ulaşmak için tıklayınız. Bilgisayarınıza kaydetmek için ise, linke sağ tıklayarak "Farklı Kaydet"i seçmeniz yeterlidir (.pdf uzantılı dosya olması ve metnin uzun olması sebebiyle 14.1 Mb).
[url="https://www2.tbmm.gov.tr/d22/1/1-1187.pdf"]Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (Genel gerekçesi ve madde gerekçeleri)[/url]
2.Tasarı'ya daha rahat ve daha hızlı olarak aşağıdaki linkten de ulaşabilirsiniz (Genel gerekçe ve madde gerekçeleri bu linkte yer almamaktadır).
[url="https://www.kgm.adalet.gov.tr/ozelceza.htm"]Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı[/url]
|
codexa |
Kişinin,Anayasa ile güvence altına alınmış ve doğumuyla birlikte şekil kazanan bazı temel, dokunulmaz,devredilmez hakları olduğu öğretilmişti bize.Tüm değerler gibi bu temel haklar ve değerler de mi törpüleniyor,siliniyor ? Kişinin kendisine karşı korunan,korunması gereken değerler üzerinde ölümü halinde yakınları mı Devlet yerine söz sahibi olacak ? Yahut herkes mali gücü oranında suç işleme hürriyetine mi kavuşacak ?
Bu konuda açıklamasına tesadüf edemediğim,yeni Ceza ve Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun öncülerinden olan sn. Doç. Sözüer 2 ay kadar önce Kanal 7 Televizyonunda katıldığı bir söyleşide;yasalaştırma faaliyetleri kapsamında ABD de dahil olmak üzere bir çok ülkede incelemelerde bulunduklarını,ABD'lilerin de kendi Ceza Yasaları'ndan memnun olmadıklarını ve değiştirmek istediklerini öğrendiğini beyanla,"bu konuda kendilerine yardıma hazır olduklarını " ilettiğini iftiharla açıklıyordu.
Yoksa şimdi biz Amerikalıların o pek de memnun olmadıkları Ceza sistemine mi özeniyoruz ?
Saatin dişlilerine karşı törpüyle savaşmak,çağ içinde zaman kavramını yitirmenize neden olur.Telafisi de çok zordur. |
ekoglu |
Aracı kişi olarak avukatı anladım da saygın kişinin ölçüsü nedir, kimler saygın kişilerdir? Ben toplumda saygın kişiler olarak tanınan öyle insanlar biliyorum ki bazı özelliklerini ve yaptıklarını bilenler bırakın onlara saygı göstermeyi yüzlerine bile bakmazlar. İşin kötü tarafı bu tür insanlara çok saygın bilinen meslek dalarının mensupları arasında bile rastlayabilirsiniz. |
av.alev |
saygın kişiler!!!!!
kimler saygın kişidir?
saygın kişi olmak ,insanların hak ve özgürlülkerinin , kendisine emanet edilmesi için yeterli bir sıfat mıdır?
tüm meslektaşlarımın ve benim , aldığımız hukuk eğitiminin bu yasa nazarında değeri var mıdır? varsa ne kadardır?
giderek toplum ve parlamento önünde değer kaybediyoruz avukatlar olarak!!!
iki tarafı sulh etmek , uzlaştırmak ,hele de ceza huhuku anlamında bu kadar kolay mı ?
son derece ciddiyetsiz ve mesleğimizin saygınlığını zedeleyen bir hüküm olacaktır. protesto ediyorum....
ayrıca taksirle adam öldürme suçu nasıl olurda uzlaştırma kapsamına alınır. bu ceza hukukunun temel felsefesine aykırıdır ve suiistimallere son derece açık bir hüküm olacaktır.
[?][?][?] |
ekoglu |
Saygın kişileri kimler saptayacak, saptayan ve saptanan kişilerin bulundukları mevki, taşıdıkları ünvanlar onların gerçekten saygın kişiler olduklarının göstergesi midir? Nice saygın bildiğimiz kişilerin adliye arşivlerindeki suç dosyalarını hukukçularımız çok iyi bilirler. Hakimler, savcılar, avukatlar yeterince saygın kişiler değiller mi ki onların kararları, iddiaları, savunmaları ve yaptıkları araştırmalar ve çalışmalar yeterli görülmeyip kararlar için saygın kişiler aranıyor. Bu durum Yargıtay Başkanının başlattığı "Cüzdan mı, vicdan mı?" tartışmasını yeni bir boyuta taşımaz mı? Hukuk mesleğinin saygınlığı bakımından çıkartılması düşünülen bu yasa son derece sakıncalıdır kanaatimce. |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 09:21:49 |