 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
DANIŞTAY'A YAPILAN SALDIRI!!! |
Av.Güven |
Danıştaya yapılan saldırıyı kınıyorum, bu saldırırın da bir avukat tarafından yapıldığının iddia edilmesi çok üzücü. |
heyyou |
Saldırının ardından dinci medya tamamen hedef saptırmaya çalışıyor.Tamam,saldırının hemen ardından Vakit Gazetesi dışında ve o gazetenin mensup olduğu kesimi suçlamak biraz ağır kaçabilir.Ancak dinci medya ise saldırganın direkman ülkücü yanını ortaya çıkarmaya çalışıyor.
Bugün özellikle Nazlı Ilıcak'ın yazısını okurken çok sinirlendim.Kendisi T.C evladı olarak nitelendiriyorsa eğer büyük bir tutarsızlık içinde.Bir yandan yargısız infaz yapıldığından yakınan dinci medya,aynı şeyi kendisi de yapıyor,bunu bilerek yaptığı da gün gibi ortada. |
commodore1tr |
Dün onbinler hiç bir organizasyon yapılmadan Anıtkabir e aktı. Eğer bir organizasyon yapılsaydı bu sayı milyonları geçerdi..
Tv lerden takip edilirken bağımsız devlet kuruluşunun ne kadar bağımsız olduğunu gördük ilginçtir BBC CNN TV5 zaman zaman canlı bağlanmasına karşın TRT uyumaya uyutmaya devam eden programlarını sürdürdü...
Bu hükümet çoktan bitmeliydi ama artık resmen bitmiştir. Çünkü devleti ve milleti ile resmen kacgalı olduğu artık kaçınılmazdır. Gerçekte çok daha az oy alması gerekirken ters havadan yararlanarak biraz daha fazla oyla ama ne denirse densin ciddi bir azınlık tarafından sevilen bir hükümet olmaktan öteye gidememişlerdir. Birde düne kadar geçek dindarların bunlarıda DİNDAR sanmalarından doğan sempati vardı ama artık yok...
Bu hükümet alenen ve resmen devletin temel nitelikleri ve değişemez olan kavramlarını yıkmaya çalışan bir hükümettir. Anlayamadığım CUMHURİYET SAVCILARININ tutumudur. Milli nizam dan başlayıp milli selamet bilahare refah partisinden ayıran bir çizgi var mıdır şu anki yönetimin? her türlü söylem ve söylevleri ile davranışları ile laikliğe karşı hukuk sadece onları savunduğu sürece şimdilik olabilir bir kavram olduğunu açıkça ortaya koymuyorlar mı?
meclis başkanı alenen Laikliğin yanlış olduğunu söyle miyor mu? Gizli zekasıyla 'laiksen diyanet işlerine ne gerek var kaldır herkes dinini istediği gibi öğrensin?' demiyor mu? başbakan ın müştaşarı islam yönetimini açıkça söylemiyor mu ? Hiç gündemde olmaması gerekn türban bir türlü gündemden düşmüyorsa bunun sorumlusu başbakan değil mi? Bir Cumhuriyet savcısı daha ne arayabilir ki? harekete geçmek için...
Başbakan devleti sarsan elim olay sonrası sanki babasının parasıyla alınmış benzini konmuş gibi ATA uçağı ile hanımınıda alarak Antalya ya gitti Kavşak açılışına katıldı çok lazımdı biliyorsunuz o kavşağın başbakanca açılması Ciddi bir değer üretemedikleri için kavşak açılışı bakkal kasap açılışınakatılıp bir takım yalakalarlada günü kurtarıyorlar. Gerçi aşıl amaç akşamki AKP gençlik kollarının şölenine katılmak idi ama olsun Beleş uçakla oraya giderse rezil olurdu ( sanki değilmiş gibi ) kavşak açılışı diye resmi kılıf buldu ... Utanmış azıcık müzik çalgı çengi zenne istememiş... Törene aslında iyiki katılmadı çok ciddi protesto edileceğini biliyordu bizimki sadece deli bozukluk yaptıkça bile pohpohlanmayı ister ama bu törenleride erteleyip evinde oturup düşünseydi BEN NEREDE YANLIŞ YAPTIM siye ne iyi olurdu ? Gerçi bulamazdı yanıt ama olsun en azından TERBİYESİZLİK YAPMAMIŞ OLURDU, Bir yerde devlet töreni var ötede uyduruk bir kavşak açılışı ...
Oralardan buyurmuş ' kan üstünden siyaset yapmayın 'diye. Çok doğru aslında ama 'Efendi, o senin işin değil Diyanet#8217;in işidir' diyende kendisi değil mi? kana bizzat davetiye çıkaran o değil mi? hangi devlette yüksek yargı organına böyle garabet bir hitap karara eleştiri vardır. Kendi bakanı değil miydi 'vakit gazetesi en sevdiğim gazetedir doğru yazar ' diye yön gösteren ki gazete Almanya da yasaklanmışken ? Bu gazete ile ROJ tv arasında ne fark var ? Teki türkiyede bölücülük yapıp hedef gösteriyor öteki yurt dışında yayın yapıyor Başbakan da konuşuyor Kan üzerinden siyaset yapmayın diye ama susmuyor kan akıtacak söylemlerde bulunuyor... |
Av.Mine Uzun |
Saldırıyı Kınıyorum |
Başak Şahin |
Aslan Alpaslan ismindeki avukat kimliğinin sahte olduğundan şüpheleniliyormuş,sahte de olsa avukat isminin olaya karışması çok üzücü;ben de kınıyorum olayı...
Ama anlayamadığım birşey var, Danıştay gibi bir yere o tabanca nasıl girdi? O kadar güvenlik önlemi varken... |
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Alparslan Aslan'ın polise verdiği ilk ifadede türban yasağı nedeniyle hareket ettiğini söylediği öğrenildi.
Arslan, saldırıdan önce 34 BE 0126 plakalı aracını Danıştay binasına 40 metre uzaklıkta Necatibey Caddesi'ne park etti. Danıştay binasındaki X-Ray cihazı kontrolünden avukat kimliğini göstererek geçen saldırgan, Üyelerin bulunduğu ek binaya yöneldi. 5'inci kattaki müzakere salonuna giren Arslan, "Allah'ın askeriyiz, elçiyiz. Türban davası yüzünden cezalandırılacaksınız" diyerek 11 el ateş etti. |
commodore1tr |
Saldırıyı kınamamak elde değil...
Maalesef avukattır bu alparslan arslan hasırcıbaşında bürosu vardır. Ben bir kaç kere karşılaştım alla allah ben nasıl anlamadım onu düşünüyorum...
Yaralılara acil şifa dilerken böyle elim olaylara neden olanları şiddetle kınıyorum... |
izmirli |
Malum basın savunmaya geçti bile
"CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Olayın basit bir silahlı saldırı olamayacağı mutlaka planlı ve her ayrıntısı düşünülmüş bir saldırı olduğunu öne sürdü.
Sadırıya uğrayan Mustafa Birden'in 'Anaokul öğretmeninin okul bahçesinde de türban takmasını laikliğe aykırı bulduğu'nu hatırlatan Kart, söz konusu saldırının sebebinin bu karar olduğunu ileri sürdü.
Başbakan'ın ve Hükümetin danıştayın aldığı kararları bu denli eleştirmesinin bu tarz saldırılara sebep olduğunu da iddia eden Kart Bazı basın yayın organlarının da Mustafa Birden'in fotoğraflarının yayınlanarak hedef gösterildiğini iddia etti. Olayın üzerindeki sis perdesi henüz aralanmadan bu tarz suçlayıcı açıklamaların menfur saldırı olayının çözümüne katkı sağlamayacağı belirtiliyor." Zaman gazetesi bugün.
Kim belirtmiş ne zaman,nerede... bunlar haberde yer almıyor.
Başlık daha da ilginç "CHP MİLLETVEKİLLERİNDEN TAHRİK EDİCİ AÇIKLAMALAR" Bizzat bu hain saldırı yeterince tahrik edici değil mi? Olay apaçık belli değil mi? Önce Danıştay önünde 2 ay önce bir başka saldırı, Başbakan dahil pek çok ULEMA'nın Türban kararıyla ilgili şiddetli tepkileri, adeta "WANTED" misali BİR GAZETEDE İŞTE KARARI VEREN ÜYELER diye tam sayfa haberi. Bela geliyorum dedi ve geldi.
Bu arada sayın başbakanımız FETHİ DEDEMİZE dava açmış bile....
|
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
[img]https://www.milliyet.com.tr/2006/05/17/resim/akapak165649.jpg[/img]
Danıştay 2. Dairesi'nde rutin heyet görüşmeleri yapıldığı sırada silahlı bir saldırgan tabancayla ateş açtı. Danıştay 2. Dairesi saat 10:00 sıralarında toplantı halindeyken içeri giren ve adının Aslan Alparslan olduğu öğrenilen saldırgan masada oturanlara tekbir getirerek 2 şarjör kurşun boşalttı.
Saldırganın ateş açarken 'Alla ü Ekber' diye bağırdığı, kanlı saldırıdan sonra koridora çıkıp 'Allah'ın gazabı üzerinize olsun' diye seslendiği öğrenildi.
Ölü yok, 5 yaralı
Saldırıda 2. Daire Başkanı Mustafa Birden ve Mustafa Yücel Özbilgin'in ağır yaralandı.. Yaralanan, 2. Daire Üyesi Ayfer Özdemir ile 2. Daire Tetkik Hakimi Ahmet Çobanoğlu ve Üye Ayla Gönenç'in durumlarının ağır olmadığı belirtiliyor..
Yaralılar Hacettepe Üniversitesi Hastanesi ve Numune Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Yaralıların hastaneye getirilmesinden yaklaşık 30 dakika sonra ilk açıklama geldi. Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Genel Direktörü Prof. Dr. Uğur Erdener, hastanenin acil servis önünde gazetecilere Danıştay'daki saldırıda yaralananlarla ilgili bilgi verdi.
..2. Daire Başkanı Mustafa Birden mide ve dalağından yaralanma nedeniyle şu anda ameliyatta. Kendisinin genel durumu büyük bir ciddiyet arz etmiyor. Diğer hastamız Mustafa Yücel Özbilgin başından bir kurşun yaralanmasına maruz kalmış durumda. Kendisi bizzat Sayın Rektörümüz tarafından ameliyata alınmış durumda. Ama hayati tehlikesi sürmekte. Ayla Gönenç ile Ahmet Çobanoğlu, birazdan müdahale edilmek üzere ameliyathaneye alınacak. Kendilerinin hayati tehlikeleri mevcut değil. Son olarak da Ayfer Özdemir isimli hastamız hastanemize getirildi..Erdener, bir soru üzerine, Ayfer Özdemir'in el bileğinden, Ahmet Çobanoğlu'nun da damağından yaralandığını bildirdi.
Saldırgan yakalandı
Polis kaçmaya çalışan saldırganı Glock marka tabancasıyla yakaladı. Saldırganın avukat olduğu öne sürülüyor. Saldırgan Aslan Alparslan, Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde sorguya alındı.
Bakanlar kınadı !
Saldırı üzerine Danıştay'a gelen Adalet Bakanı Çiçek ve Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin olayı kınadı..
Saldırıyı, nereden ve kimden gelirse gelsin, nedeni ne olursa olsun nefretle kınadıklarını belirten Çiçek, Danıştay'ın Cumhuriyetin saygın, Anayasal, önemli bir kurumu olduğunu vurguladı. Çiçek, saldırganın avukat olduğu yönündeki bilgilerin anımsatılması üzerine de soruşturmanın sürdürüldüğünü vurgulayarak, "Eksik veya yanlış bilgi verilmemeli. Bazı eksik bilgiler verildiği görülüyor. Gerektiği zaman açıklama yapılacak. Saldırgan gözaltına alınmıştır. Her türlü bilgi derlenmektedir" karşılığını verdi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin de Danıştay'dan ayrılırken saldırıyı nefretle kınadığını belirterek, olayın aydınlatılması için çalışmaların devam ettiğini söyledi.
haber3.com
**********
Aylar önce geliyorum diyen bu çirkin saldırıyı kınıyor, yaralılara acil şifalar diliyorum. |
fulya83 |
kolay iş olmuş saldırgan için. adres belli, hedefler belli!
şiddetle kınıyor ve yaralılara acil şifalar diliyorum |
Berrin Gamze Özdener |
Vakit gazetesi, 13 şubat 2006'daki sayısında, "İşte O Üyeler" başlıklı haberin altında başörtülü öğretmene anaokulu müdürlüğü yolunu kapatan kararı veren Danıştay İkinci Dairesi Başkanı ve üç üyenin fotoğraflarını yayımlamıştı. Bağcılar Basın Savcısı Ali Çakır, gazete hakkında Terörle Mücadele Yasasının 6ncı maddesi uyarınca soruşturma başlatmıştı.
İkinci Daire, Milli Eğitim Bakanlığının anadolu liselerine öğretmen seçimine ilişkin genelgesinin de yürütmesini durdurmuştu.
Bunların yaşanmasına neden olanları ve yapılan saldırıyı esefle kınıyorum..
|
muhsip |
Danıştaya yapılan bu saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bu saldırının aynı zaman da ülkenin temel değerlerine,laikliğe,Atatürkcülüğe,çağdaşlığa yapıldığını, en kötüsü de hukuka yapıldığını düşünüyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. |
aybarsx1x |
Danıştaya yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Bence saldırı cumhuriyete yapılmış bir saldırıdır. Tüm millet olarak bu girişimde bulunan zihniyetleri ülkemizde barındırmamalıyız. Mustafa Kemal'in kurmuş olduğu cumhuriyetin kalesi sayılan danıştayı yıldırmak isteyenler bekledikleri cevabı yakında alacaklardır.
|
microcosmos |
iki ay önce vakit/akit gazetesinin manşetinde beş üyenin isimleri ve fotoğrafları veriliyor.
hafızanızı yoklayın, biraz geçmişe gidin, türbanlı avukata yasak getiren Gümüşhane baro başkanını hatırlayın. o da malum gazetenin hedefiydi, o da kurşunlanarak öldürüldü.
ahmet taner kışlalı da öldürülmeden bir iki gün önce gazetnin manşetindeydi.
bu gazeteye artık dur diyecek yok mu? basın bu kadar özgür mü?
olayı büyütmeyelim, borsa etkilenir diyen ekonomi çevrelerine ne demeli? ne ekonomisi, bbc nin sitesine manşet olduk bile!
|
Av.Tayfun Eyilik |
Önce komünistleri, sonra sosyalistleri, sonra sanatçıları, sonra öğrencileri, öğretmenleri, bilim adamlarını, sonra memurları, sonra demakratları, gazetecileri götürdüler.. Ben ses çıkarmadım..
Son olarak bilim adamlarını.. Ben yine ses çıkarmadım..
Son olara beni götürmeye geldiklerinde ses çıkaracak kimse kalmamıştı.. !!
|
Av.Duygu Tekay |
Merhum Mustafa Yücel Özbilgin'e Allah'tan rahmet ve tüm hukuk camiasına baş sağlığı diliyorum. Saldırıyı esefle kınıyorum. |
Benna |
kabul edilemez bir davranistir. hele hele bir hukukçunun böyle bir eylem içinde olması derinden insanı yaralıyor.
iyi bir avukat olarak karsi ciktiği seyleri değistirmeye calismasi beklenirdi. bir haydut gibi meclisi basmanın elle tutulur yanı nasıl kabul edilebilir. |
Av.Duygu Tekay |
Sayın Benna ;
Danıştay demek istediniz herhalde!!! |
Aslı Yurtlu |
Haberi ilk kez burda okudum.. Şoktayım.. Mustafa Yücel Özbilgin'e Allahtan rahmeti ailesine ve tüm hukuk camiasına da baş sağlığı diliyorum. Dilarim yaralı hukukçular da en kısa zamanda sağlıklarına kavuşurlar..[V] |
4JJustice |
Evet merhuma Allah'tan rahmet dilerim,çok üzücü bir olay...
1-Bundan 1 ay öncesinde de,Ankara Adliyesinde,hakimlere eşek eti yedirildiğine dair iddialar vardı(sonucun ne olduğunu takip edemedim,bununla ilgili hangi siteden yararlanabilirim-hukuki anlamda bilen biri iletirse sevinirim) ama sonuç ne olursa olsun ,o olay şunu göstermişti:Koskoca Ankara Adliyesinde yemek denetimi bile tam olarak yapılmıyor.Nasreddin Hoca'nın bir fıkrasında 'hırsızın* hiç mi suçu yok' lafının tersini söylüyorum:ÖNÜNE GELENİ AVUKAT YAPACAKSANIZ BARİ DENETİMİNİ YAPIN,TEDBİRİNİ ALIN.ELİNİ KOLUNU SALLAYARAK-AVUKAT YADA BAŞKA BİR KİŞİ- BİR HAKİM ÖLDÜRMEK BU KADAR KOLAY OLMAMALI İNANAMIYORUM HALA !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
2-Sn Demirel'in bir kaç hafta önce,'Türbanlılar Arabistan'a gitsin' anlamındaki sözü aslında 'Kral çıplak' demekti.Hükümet gerekli çoğunluğa sahip olduğu halde bu konuda oyunu kuralına göre oynamadı,işi uzattıkça uzattı.ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ YAPABİLECEĞİ YERDE İNSANLARI BOŞU BOŞUNA GERDİLER.En sonunda da bir eşkiya,dünyanın en asil mesleğini yürüten bir insanı öldürdü.Hükümeti her ne kadar genelde desteklemiş olsam da,bu olayda onların da kısmen sorumluluğu var.
|
commodore1tr |
zaten geneldedestekleye destekleye bu hale geldik... Desteklemeye devam edin ....
Gazete hedef gösterdi Cumhuriyet yazarları bir bir gitti Gazete hedef gösterdi Cumhuriyet gazetesi bombalanıp duruyor adam sallana sallana gidiyor gazete hedef gösterdi yargı ile ilgili kişiler öldürülüyor... Genelde desteklemeye devam ediniz ...
Sadece kendi binalarını korumakla yükümlü Başbakanın 1 w etmez ampulunden çıkan karanlık ışığı destekleyin bakalım...
Sonra gene yazarsınız ya o değil bu değil Meclis başkanı bile şimdiden yol yapıyor artık YETER BEEEEEEE adam deli olabilirmiş büyütmemek lazımmış... İNSANDA BİRAZ AKIL İNSAF İZAN OLUR LAFININ ÖTESİNİ BERİSİNİ DÜŞÜNÜR Beyni yıkanmış şartlanmış bir avukat yapıyor bunu hukuk bilen davalara giren biri sıkıştıkları an DELİ OLABİLİR deli raporu alırlarsa şaşmam...
YETER ARTIK YETER KARANLIK YÜZLERİNİ VE TÜRKİYEYİ KARARTMALARINDAN BIKTIM YETER...... |
commodore1tr |
Bu saldırıyı sakın ha sakın kızgın bir avukat danıştaydan kızdıklarına saldırdı diye geçiştirmeyin...
Bu alenen devlete kafa tutmanın göstergesidir. Bu alenen Cumhuriyet düşmanlığıdır Şevki yılmazlardan erbakanlar uzanan pisliğin halkasıdır. Şeriat özentileri bazı pisliklerin provokasyonudur. Gözdağı vermedir. Ufak sinyallerle kendini gösteren dinci bir yaklaşımın eseridir. Gerçek dindarların artık gözünün açılması ve kime neye oy verdiklerini görme zamanı gelmişte geçiyordur bile....
|
alisinkay |
Az önceki yazim galiba silindi ama gene söylüyorum. Danistayi hedef gösterenler kinalarini yakmistir artik. Sakin bu sözümü kisilik haklarina saldiri olarak nitelemeyin. Kisilik haklarina saldiri sadece insana karsi islenebilen bir suctur. |
Av.Ragıp Atay |
Son haberler müthiş. Ali özellikle sen dinle
Adam ülkücüymüş de, içki içermiş de, dinle imanla alakası yokmuş da, ev sahibine kira borcu varmış da........
yani sakın türbanla, bazı gazetelerin hedef göstermesiyle ve hele de örgütlü olarak antilaik eylemle ilgisi yokmuş |
yyln |
Saldırıyı şiddetle kınıyor, merhuma tanrıdan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. |
commodore1tr |
Danıştay'da bu sabah saldırıyı gerçekleştiren Alparslan Arslan'ın arabası Kriminal ekipleri tarafından Danıştay binasının 50 metre yakınında bulundu. Kriminal ekipleri plakası 34 BE 0126 olan Opel marka beyaz aracın görüntüsünü aldı. İncelemenin ardından araç trafik ekipleri tarafından çekildi.
Araç içinde Arslan'ın Büyükşehir Belediyesi otoparkına girdiğini gösteren bir fiş ve Milliyet Gazetesi'nin '12 Eylül'le hesaplaşma' başlığı ile verilen ve 'Babam ve Oğlum' filmini anlatan yazının bulunduğu sayfanın açık olduğu gözlendi.
Danıştay 1. Daire Üyesi Osman Alpak, olaya ilişkin bilgi verirken, daha sonra saldırgan olduğunu öğrendiği kişiyle sabah asansörde birlikte çıktıklarını belirtti. Alpak, ''Gayet şık giyimli, temiz, efendi bir görüntüsü vardı. Hatta ben, tetkik hakimi sandım. Niye selam vermedi diye de kendi kendime söylendim. Daha sonra saldırganın bu kişi olduğunu öğrendim'' dedi.
Danıştay 11. Daire Üyesi Ahmet Hamdi Ünlü de saldırganın merdivenlerden inerken 4. katta bir sekreterin ''Ne oluyor'' şeklindeki sorusuna, ''Bir şey yok, bir gürültü var'' karşılığını verdiğini aktardı.
'Alparslan Arslan''ın Kadıköy'de Bahariye Caddesi Akar Apartmanı'ndaki Yeditepe Hukuk ve Danışmanlık Bürosu'nda çalıştığı öğrenildi.
Alparslan Arslan isimli avukatın daha önce, Kadıköy'de bürosu bulunan Avukat Ahmet Kılıç'ın yanında staj yaptığı öğrenildi. Cafer Ağa Mahallesi Hasırcıbaşı Caddesi 30/1 Kısemet Apartmanı'nda bulunan avukatlık bürosunda staj eğitimini tamamlayan Alparslan Aslan'ın 4 yıl önce buradan ayrıldığı öğrenildi. Büronun sahibi Avukat Ahmet Kılıç, yanında staj yapan Aslan'ın radikal bir insan olmadığını belirterek, '4 yıl önce buradan ayrıldı. Bu eylemi yapacak tipte birisi değildi. İsim benzerliği olabilir. Biz de duyunca çok şaşırdık ' şeklinde konuştu.
ÖZGEÇMİŞİ
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı'ndaki dosyasında kayıtlı bilgilere göre, Alparslan Arslan, 1977 yılında Bingöl'ün Kığı ilçesinde doğdu. 1982 yılında başladığı ilk, orta ve lise eğitimini 1993 yılında tamamlayan Arslan, 1994 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girdi.
1998 yılında Hukuk Fakültesi'nden mezun olduktan sonra stajını tamamlayan Arslan, 2001 yılında İstanbul Barosu'na kayıtlı olarak Üsküdar ilçesinde avukatlığa başladı. Türkiye Barolar Birliği ve İstanbul Barosu'ndaki dosyalarında üniversite öğrenimi öncesindeki bilgilerine yer verilmeyen Arslan'ın, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ndeki kayıtlarında Elazığ Kovancılar Lisesi'nden mezun olduğu bilgisini verdiği öğrenildi.
'OĞLUM İNANÇLI AMA AŞIRIYA KAÇMAZ'
Danıştay'daki silahlı saldırıyı yapan Alparslan Arslan'ın babası İdris Arslan, ''Oğlum inançlı, namazında niyazında bir insan. Ancak aşırıya kaçan biri değil'' dedi.
Elazığ Milli Eğitim Müdürlüğünde, İlköğretim Müfettişi olarak görev yapan 4 çocuk babası İdris Arslan, olayı, dışarıda görevde bulunduğu bir sırada duyduğunu ve şok olduğunu ifade etti.
''İnsanlar bir olay yaşadığında rüyadır diye düşünürler ya, şu anda da bunun rüya olmasını istiyorum'' diyen Arslan, şunları söyledi:
''Şok içindeyim. Üzücü bir olay. Bir tek oğlum. O değildir diye düşünüyorum. Kendisine ulaşmaya çalıştım. Ama ulaşamadım. Bu nedenle şüphelerim arttı. Oğlum inançlı, namazında niyazında bir insan. Ancak milletine, devletine bağlı. Aşırıya kaçan biri değildi. Çok üzgünüm.''
Bu arada İdris Arslan'ın komşuları da Alparslan Arslan'ı sakin ve kendi halinde bir insan olarak tanıdıklarını anlattılar. Alparslan Arslan'ın annesi ise gazetecilere açıklama yapmak istemedi.
Olayın ardından, Elazığ'da İdris Arslan'ın evine, yakınları ve komşuları ziyarete gelmeye başladı.
gazeteler |
izmirli |
SİZ K A Z A N A M A Y A C A K S I N I Z............
|
izmirli |
ALLAH SENİN BELANI VERSİN BE ADAM.......
UTANMAZ REZİL ADAM.......
SENİN DİNİNİN İMANININ PARA OLDUĞUNU BU KADAR AÇIKLIKLA BAŞKA TÜRLÜ ANLATAMAZDIN AHLAKSIZ ADAM.....
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim
Kurulu Başkanı Murat Yalçıntaş, Danıştay 2. Dairesine yapılan silahlı
saldırıyı kınadıklarını ifade ederek, olaya olduğundan fazla önem
vermemek gerektiğini bildirdi.
Yalçıntaş, saldırıya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu
olayı kesinlikle büyütmek ve başka yerlere çekmemek gerektiğini
belirterek, ''Eğer bu gibi münferit olayları büyütürsek, başka yerlere
çekersek, kendi kendimize zarar vermiş oluruz'' dedi.
Özellikle bu gibi güvenlikle alakalı olayların büyütülmesinin hem
Türkiye içinde hem de Türkiye dışında çok büyük olumsuzluklara sebep
olacağını, başta turizm olmak üzere tüm sektörlerin bundan
etkileneceğini ifade eden Yalçıntaş, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin yurt dışında güvenli, kararlı bir ülke olma imajını
sarsacak ve insanların aklına yanlış şeyler getirecek her türlü
propagandadan, her türlü yaklaşımdan kaçınmak lazım. Bu, münferit bir
olaydır, elbette kınanması gereken bir olaydır. Biz de kınıyoruz.
Olduğundan fazla önem vermemek lazım. Olduğundan fazla önem verirsek
kendi kendimize zarar vermiş oluruz, Türk ekonomisi kendi ayağına
kurşun sıkmış olur.''
|
Av.Güven |
Danıştay 2. Dairesi'ne sabah saatlerinde silahlı saldırı düzenleyen Alparslan Aslan, Terörle Mücadele Şubesi'nde yapılan sorgusunun ardından Ankara Adliyesi'ne çıkarıldı.
|
alisinkay |
quote:Son haberler müthiş. Ali özellikle sen dinle
Adam ülkücüymüş de, içki içermiş de, dinle imanla alakası yokmuş da, ev sahibine kira borcu varmış da........
yani sakın türbanla, bazı gazetelerin hedef göstermesiyle ve hele de örgütlü olarak antilaik eylemle ilgisi yokmuş
Ekleyen: Av.Ragıp Atay - 17/05/2006 : 19:32:42
|
Ragıp abi YALANIN DANİSKASI
Yazık yazık bu olayların çığrı çıktı...Ne yazık ki artık bu ülkede Yerin altı üstünden daha hayırlıdır. |
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Üniversitelerarası Kurul: Saldırı sabır sınırlarını aştı
Üniversitelerarası Kurul Başkanlığından yapılan açıklamada, "Danıştay'a yapılan pervasız saldırının, sabır sınırlarını aştığı" belirtilerek, "Cumhuriyetin kalelerine yönelen bu silahların bumerang misali kendisini vuracağı aşikardır" denildi.
Açıklamada, "laik ve demokratik, sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin varlığına ve bölünmez bütünlüğüne yönelik birbiri ardına silahlı saldırıların tahammül edilemez boyutlara ulaştığı" vurgulandı. Açıklamada şunlar kaydedildi:
"Son olarak Danıştay'a yapılan pervasız saldırı, sabır sınırlarını aşmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devletinin teminatı olan tüm kaleler tek tek ele geçirilmeye, zorbaca saldırılarla yıldırılmaya çalışılmaktadır. Oysa Cumhuriyetin kalelerine yönelen bu silahların bumerang misali kendisini vuracağı aşikardır. Her saldırı, Türk ulusunun nefretini kazanmaktadır. Türk ulusu, cumhuriyeti cumhuriyet yapan değerlere sahip çıkma konusunda kararlıdır ve tüm kurumlarıyla birlikte bu kararlılıkla kenetlenmiştir.
Üniversitelerarası Kurul üyeleri olarak yargının bağımsızlığına yönelen bu hunharca saldırıyı nefretle kınıyoruz. Türk üniversitelerinin temsilcileri olarak böylesi pervasız bir saldırı karşısında hep birlikte dimdik ayakta olduğumuzu; laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ni koruma uğruna, görev ve sorumluluklarımızı yerine getirme konusunda her zamankinden fazla kararlı olduğumuzu kamuoyuna ilan ediyoruz."
Milliyet |
izmirli |
AÇIKÇA İLAN VE İDDİA EDİYORUM Kİ BU OLAYIN ARDINDAN ABBAS YOLCUDUR.GÖZÜNÜZ AYDIN OLSUN AYDINLIK İÇİNDE KALIN..... |
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Basın Açıklaması
Danıştay 2. Daire üyelerinin toplu halde bulundukları bir sırada, İstanbul Barosu Avukatlarından Alparslan Aslan'ın gerçekleştirdiği saldırı bahene edilerek, gazetemizin, bazı televizyonlar taragından, basın ahlakıyla bağdaşmayan bir şekilde hedef gösterilmesi ve yargısız infaza tabi tutulmasını nefret ve şiddetle kınıyoruz.
Basın özgürlüğüne karşı yapılan bu saldınının, bizzat basın kuruluşlarından gelmesi olayın vehametini daha da artırmaktadır.
Olay henüz emniyet tarafından soruşturulma safhasında olup, hangi gerekçelerle yapıldığı kesin olarak belli edğilken, saldırının gazetemizin 3,5 ay önceki bir haberiyle ilişkilendirilmesi; malum medyanın yargısız infaz girişimlerinden bir yenisiyle karşı karşıya oldumuğuzu açıkça göstermektedir.
Bahsedilen haberin, Danıştay'ın bir kararının kamuoyuna duyurulmasından ibaret olduğu ortada iken, saldırı ile haber arasında ilişki kurulmaya çalışılması, anayasadaki basın özgürlüğü kısıtlamasına yönelik bir girişim olduğu açıktır.
Başta CNN, NTV, Kanal D ve Habertürk televizyonlarının her 10 dakikada bir gazetemizi ekrana getirerek hedef gösteren yayınlarıyla ilgili olarak, Avukatlarımız savcılığa gerekli suç duyurusunda bulunmuşlardır.
Vakit Yayın Kurulu |
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Danıştay'a yönelik silahlı saldırıyı düzenleyen saldırganın arabasında şok belge..
Danıştay 2. Daire Başkanı ve üyelerine yönelik silahlı saldırı olayıyla ilgili gözaltına alınan avukat Alparslan Arslan'ın arabasında, Başkan ve üyelerin fotoğraflarının yer aldığı gazete kupürü çıktığı bildirildi. Arslan'la bağlantısı olduğu belirtilen 2 kişinin de arandığı kaydedildi.
Silahlı saldırının ardından olayı soruşturan Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri, zanlının kullandığı arabada arama yaptı. Yapılan aramada 14'lü bir silahın yanısıra, Danıştay 2. Daire Başkanı ve üyelerinin resimlerinin yer aldığı bir gazete kupürü bulundu.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından sorgulanan avukat Alparslan Arslan'ın ''kendisini ülkücü olarak tanımladığı'', ''türban olaylarından etkilendiğini'' ileri sürdüğü öğrenildi. Saldırganın ''olayı münferit olarak gerçekleştirdiğini ve herhangi bir örgütle bağlantısı olmadığını ısrarla vurguladığı'' kaydedildi.
Bu arada, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, Arslan'la bağlantısı olduğu bildirilen iki kişinin yakalanması için çalışma başlattıkları kaydedildi. Açık kimlikleri tespit edilen iki kişinin Arslan'la birlikte İstanbul'dan mı geldikleri ya da bu kişilerin Arslan'ın eyleminden önce telefonla mı konuştukları konusunda bir açıklama yapılmadı.
Polis, Arslan'ın dün gece konakladığı yeri araştırıyor. Arslan'ın bir otelde kaldığının sanıldığını belirten yetkililer, söz konusu kişinin kaldığı yerde irtibatlarının belirlenmeye çalışıldığını ifade ettiler. |
alisinkay |
Hem suçlu hem güçlü....Hedef gösterilmesi hata mıydı. Şu anda tv'de basın açıklamasını dinliyorum. Daha önce öldürülen olmamış mıydı? |
Nilgül Saraç |
DEĞERLİ BAŞKANIMIZIN BASIN AÇIKLAMASI,
Danıştay 2.Dairesi'nin Değerli Üyelerine yönelik bu saldırı, onların kişiliğinde yargıcı, savcısı, avukatı ile bir bütün olan Türk yargısına ve yanı sıra hukukun üstünlüğü ile Türk Demokrasisi'ne karşı yapılmış çok ağır ve çok utanç verici bir saldırıdır.
Bu utanç verici saldırının, hukuk tahsili yapmış, avukat olmuş bir kişi tarafından yapılmış olması, biz avukatlar için ayrı bir üzüntü ve utanç kaynağıdır.
Ankara Barosu olarak; kişisel olmadığı, örgütlü olduğu, Laik Cumhuriyet'e ve onun saygın kurumlarına yönelik olduğu çok açık olan bu çirkin saldırıyı ve yine basın özgürlüğünü kötüye kullanmak suretiyle verdikleri karar nedeniyle Sayın Danıştay Üyelerini hedef gösteren Anadolu'da Vakit Gazetesi'ni esefle kınar; hukuku siyasallaştırarak ve hatta hiçe sayarak yargı kararlarını kendi siyasi amaçlarına araç yapan, bu bağlamda Danıştay 2.Dairesi tarafından verilen kararı uluorta eleştiren günün iktidarını, Laik Cumhuriyet'e sahip çıkmaya, rejim düşmanlarını cesaretlendirecek açıklamalar ile eylemlerden kaçınmaya ve sorumlu davranmaya davet ediyoruz.
Av.V.Ahsen Coşar
Ankara Barosu Başkanı
|
4JJustice |
ileride her seye ragmen HAKİM OLMAK İSTİYORUM .BU GİBİ OLAYLAR BENİ DAHA DA TESVİK EDİYOR!!! (HUKUKCU OLMAK İÇİN ANORMAL OLMAK GEREKİR)NE MUTLU ADALET İÇİN ÖLEBİLENE!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!GEREKİRSE BEN DE ÖLÜRÜM...
Tartışmaları lütfen biraz daha sağduyuyla yapalım(Önüne gelenin avukat yada hukukçu oldugunu ispatlamaya gerek yok)rica ediyorum,
.Unutmayalım ki yargı süreci devam ediyor.Pörsümüs bazı hukukçu bozmaları ,burda resmen baska düsünen insanlara satasıyorlar.
Bunun yanında olay daha çok siyasete kaydı,CHP'NİN DE AKP KADAR BU GERGİNLİGİN YARATILMASINDA SUÇU VAR diye düsünüyorum.Lütfen bu önemli konuyu siyasi karsıtlık çerçevesinde yapmayalım,TÜRBAN YASAGININ KALDIRILMASINDAN YANA OLAN BİRİ OLARAK,BAZI ESKİYALARLA AYNI KEFEYE KONMAK BENİ RENCİDE EDİYOR... (DÜN pkknın ÖNÜNE hizbullahı ÇIKARANLAR,BU PİSLİKLERİN İLERİDE MASUMLARA ZARAR VEREBİLECEGİNİ NEDEN DÜSÜNMEDİ?YADA DÜN ONLARI DESTEKLEYENLER BUGÜN ONLARI SİYASİ MALZEME YAPIP KULLANIYORSA LANET OLSUN O ZAMAN HEPSİNE)
Bana şu soruları cevaplasın biri lütfen:
1-Neden 1 ay öncesinde Ankara Adliyesinde esek eti yedirilirken,bu sistem tartısılmadı?Birinin burnu iyi koku alıp ETİN ESEK ETİ OLDUGUNU ANLAMASI HER ZAMAN MÜMKÜN OLMUYOR!!!!
2-Danıstay üyelerinin -Vakit gazetesinde WANTED OLARAK İLAN EDİLENLER!!!!!!-Emniyet müdürlügünden talep ettiği koruma neden verilmedi?GEREKSİZ Mİ GÖRÜLDÜ??????????????????????????
3-Neden -Avukat diye ?[:cz]-herhangi bir kisi üstü aranmadan içeri girebiliyor?Bu düzenlemeyi neden kimse simdiye kadar sorgulamadı?
Sn Forum üyeleri,PARA VEREREK -IDIOT DA DEGİLSİNİZ- ÖZEL BİR OKULDAN MEZUN OLUP AVUKATLIK YAPABİLİRSİNİZ,AVUKAT OLMAYI SAKIN GÖKLERE ÇIKARMAYIN(EN AZINDAN BU SİSTEMDE)
4- BİR HAKİMİN ÖLDÜRÜLMESİ BU KADAR KOLAY MI OLMALI?[:(] NOLUR SİSTEMİ -HUKUK KURALLARI ÇERÇEVESİNDE - TARTISALIM SİYASET YAPMAK ÇOK KOLAY,KOMPLO TEORİLERİNİ HERKES YAPABİLİR.... |
Av.Esin Kılıç Erdoğan |
Bu karanlık saldırıyı kınıyor, saldırganın hukukçu kimliği taşımasından dolayı utanç duyuyorum. |
Nesrin Cansever |
Çok acı, çok üzücü, çok düşündürücü. İnanç hakkı da insan hak ve özgürlükleri içinde yer alır ve Danıştay, bunun garantisi olan Yüksek Mahkemedir; Anayasal güvenceye alınmış kurumdur. Daha önce hiç yaşanmamış, akıl almayacak bir vaka. Mustafa Yücel Özbilgin'e Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine, çalışma arkadaşına ve tüm hukuk camiasına sabırlar ve metanetler diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Türk Milleti Adına ... diyerek aldıkları kararların altına imza atan her hakimin can ve mal güvenliğinin, ailelerinin koruma altına alınması gerektiğini düşünmekyetim. Kendileri bu yönde bir talepte bulunmasalar bile... |
heyyou |
Olay laikliğe,demokratik düzene ve cumhuriyete en büyük saldırıdır.Dinin siyasete karışmasının ne sonuçlar doğurduğunu hep birlikte gördük bu sabah.Bu saldırıya neden olan tartışmaları,dini duygularını siyasete özellikle karıştırarak başlatan(özgürlük kılıfı altında) ve devam ettiren Hükümetimizin olaydan sonra nasıl panik halinde olduğunu görmek çok üzüntü verici. |
canset |
Öncelikle saldırıyı kınıyor ve merhuma rahmet diliyorum konunun hükümet tarafından buraya getirilmesini görmek eshef verici olayın ciddiyeti gözler önündeyken durumdan kendine pay çıkartanlarda bir bir ortaya çıkıyor ve nasıl bir illiyet bağıdır ki TBMM Başkanı çıkıp da darbe sesleri cıkmasın diyor kimse böyle iddialarda bulunmadı ki acaba uzayda mı yaşıyor da gündemden bu denli uzak yorumlar yapıyor,öte yandan failin akli melekelerini de incelemek gerekir diyor üstü kapalı olarak failin ceza ehliyetinin olmadığını da söyleyerek ALENEN ÇANAK TUTUYOR bir yandan ülkenin başbakanı bir gazetenin 6 gün içinde 3 kez bombalanması karşısında ''NE YAPALIM BİZİM PARTİ BİNAMIZI DA BOMBALIYORLAR''diyor yazık bu ülke sayenizde nerelere geldi ama asıl suç bizlerde oy kullanmayarak size %35'lik bir oranla adeta SALTANAT tanıdık ama size DEMOKRASİ BOL GELDİ,sizi oraya getiren millet götürmeyi de bilir,BİZLERDEN DE BİRİ GİDER BİNİ GELİR |
Av.Esin Kılıç Erdoğan |
Oktay Ekşi-Hürriyet 18.05.06
Körleşme...
İKTİDAR koltuğunda oturanlara büyü mü yapıyorlar yoksa bilemediğimiz bir metafizik etki altında mı kalıyorlar. Ne oluyor da "önlerini görme" yetileri arızalanıyor, doğrusu bilemiyoruz.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dün Danıştay İkinci Daire Başkan ve üyelerinin maruz kaldığı vahim suikast olayı nedeniyle söylediklerini televizyondan izleyince, yukarıdaki tespitimizi bir kere daha düşündük.
Başbakan'a göre "bu olayı kendi sınırları dışına taşıran, ona yeni anlamlar yüklemeye kalkan" kim olursa olsun, yanlış yaparmış. Ortada kendisinin de lanetlediği vahim bir olay varmış. O kadar.
Peki bu olayın kendi sınırları dışında bir boyutu var mı yok mu diye sormak neden yanlış olsun?
Olayın tanıklarına göre suikastçı Alparslan Arslan, saldırının başında "Allahü ekber! Allah'ın gazabı hepinizin (veya Danıştay'ın) üstüne olsun" demedi mi? Bu sözleriyle, bir süre önce aldığı bir kararla şeriat yanlılarının tepkilerine yol açan Danıştay İkinci Dairesi üyelerini şeriat adına cezalandırmak istediğini söylemiş olmadı mı?
Bu kadarı bile suikastın şahsi bir nedenle değil, düpedüz ideolojik bir nedenle ve muhtemelen bir örgüt bağlantısı içinde tertiplendiğini düşünmeye yetmiyor mu?
Başbakan bu olayı ve onun yaratabileceği etkileri ve tepkileri küçültmek yerine, Danıştay İkinci Dairesi'nin maruz kaldığı saldırıda kendi manevi etkisinin de rol oynadığını düşünse ve aynen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın dediği gibi "oturup bir durum değerlendirmesi yapsa" çok daha iyi olur.
Danıştay İkinci Dairesi'nin Şubat 2006'da kamuoyuna aslında yanlış olarak yansıtılan kararını (bunun ayrıntısına girmeye bugün yerimiz yok) 11 Şubat 2006 günü partisinin Mersin İl Kongresi'nde ele alan ve;
"Bu anlayış hiçbir hukuk anlayışı içinde tanımlanamaz. Bu kararı kınıyorum. Efendi (efendi diyerek zımnen aşağıladığı yer Danıştay'dır) bu senin değil, Diyanet'in işi. (...) Bu kararı hukuk ilkeleri içerisinde tanımlayamıyorum. (...) Bu böyle biline" diyen Başbakan Erdoğan değil mi?
Daha sonra Danıştay'ı hedef alan kaç konuşma yaptı Başbakan? Bunların bu saldırgana cesaret vermiş olabileceğini reddetmek mümkün mü?
Sayın Başbakan, Danıştay'ın son kuruluş yıldönümü sırasında kendisinin de gözünün içine baka baka;
"Yargı kararlarını eleştirmek elbet mümkün; ama bu kararları verenlerle ilgili kişisel bilgi ve fotoğrafları gazete sayfalarına koymak suretiyle onları hedef gösterenler olduğunu" söyleyen Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu'nu duymadı mı?
Onları ve Çörtoğlu'nun "laik rejime yönelik saldırılar olduğunu" duyduktan sonra "Biz bu tür lafları çok dinledik" diyen kendisi değil mi?
Çörtoğlu'nun bu açık uyarılarını dahi algılayamayan ve Danıştay gibi laik cumhuriyetin temel kurumlarından birine yapılmış bir saldırının ne gibi sonuçlar doğurabileceğini düşünmek istemeyen bir iktidar sahibinin ileriyi görme yeteneği zayıflamış değil midir?
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/4432269.php?yazarid=1&gid=61 |
adil |
Demokratik Hukuk devletine inanmayan,her fırsatta Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin kurallarını çiğneyenlere sesleniyorum, Mutlumusunuz şimdi! Danıştay 2. Dairesinin kararını kınayan,şiddetle eleştiren sayın Başbakan değilmiydi? Başbakandan destek alan dinci vakit Gazetesi 2. daire üyelerininin fotoğraflarını yayınlamadımı? Danıştay koruma talep ettiği halde Danıştay'a koruma vermeyen yine bu hükümet değilmi?
Hukukçu katil olamaz. Avukatlık mesleğine girerken ettiği yemini unutan demokrasiye hukuka ve Atattürk''ün kurduğu cumhuriyet baş kaldıran Alparslan Aslan'ın aramızda yeri yoktur.
Av. Adil Yaman İzmir Barosu |
karakolal |
bu olay hükümet olup iktidar olamayan akp nin elinde patladı.bu olay akp nin cumhurbaşkanlığı ve seçimler konusunda olan niyetlerini,değiştirecektir.
olayı kim ne amaçla yaptığından çok sonuçları önemli,olacaktır.akp yüzde 30 la ,ben neymişim be .......,diyerek her istediğimi yaparım.anlayışını bırakarak,derhal seçime giderek, cumhurbaşkanını yeni ,meşru bir oy oranına dayanan bir çoğunluk ile seçilmesi için çalışmalıdır.yoksa cumhurbaşkanı akp nin cumhurbaşkanı olacaktır.türk milletinin değil.
|
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay Başkan ve Başsavcıları, Danıştay 2. Daire üyelerine dün yapılan saldırıyı kınayan ortak bir açıklama yaptılar.
Yüksek yargı organlarının başkan ve üyeleri, Anıtkabir ziyaretinin ardından Danıştay'a gelerek, Genel Kurul salonuna geçtiler.
Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, burada, "Yüksek Yargı Organlarının Saldırıya İlişkin Ortak Basın Açıklaması" başlığını taşıyan ve "Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay Başkan ve Başsavcıları" imzasını taşıyan 1,5 sayfalık metni okudu.
Ortak açıklamada şöyle denildi:
"Danıştay yargıçlarına karşı görevlerinin ifası sırasında yapılan menfur, vahim ve cüretkar, hatta katliam girişimi olarak nitelendirilmesi yanlış olmayan saldırıyı, devletimizin varlık nedeni olarak demokratik, laik Cumhuriyete yönelmiş bir saldırı olarak kabul ediyor ve bu girişimi şiddetle ve lanetle kınıyoruz.
Ortak hedef ve görevi kutsal adaletin dağıtımının yanı sıra Cumhuriyetimizin temel niteliklerini koruma ve hukuk devleti ilkesini gerçekleştirmek olan yargıya karşı yapılan bu ve benzeri saldırı ve eylemler bizleri sindirmeyecek. Görev ve sorumluluğumuzu yerine getirmekten asla alıkoymayacak, Yüce Önderimiz Atatürk'ün aydınlık yolundan ayıramayacaktır.
Cumhuriyet tarihimizde kara bir sayfa olarak anılacak olan bu saldırı dolayısıyla yargı dışında da laik, demokratik devlet düzenini koruma görevleriyle yükümlü olanlara bu görevlerini tekrar hatırlatıp, bu yolda verilen yargı kararlarına karşı kimi siyasiler ve basın organlarının sorumsuzca beyan, kışkırtma ve tutumlarının ağırlıklı etkisi olduğu gerçeğini de kamuoyunun takdirine sunarız."
"ÇAĞDAŞLIĞI HEDEF ALDI"
Saldırının sadece Danıştay'ı değil, tüm yargıyı ve adaleti, bu kapsamda devletin tüm kurumlarını ve çağdaşlığı hedef aldığı görüşüne yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türk yargısı Cumhuriyetin kazanımlarını korumak için daha da ileriye götürme çabasını yılmadan sürdürecektir. Anayasa'dan ve adına karar verdiğimiz soylu milletimizden aldığımız güçle, bugün dünden daha kararlı olarak görevimizin başındayız ve olmaya da devam edeceğiz. Sağlam duruşumuzun örnek alınacağını umuyoruz.
Hain saldırıda kaybettiğimiz çok değerli meslektaşımız Mustafa Yücel Özbilgin'in aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyor, acılı ailesine başsağlığı diliyor, yaralı olan arkadaşlarımız Mustafa Birden, Ayla Gönenç, Ahmet Çobanoğlu ve Ayfer Özdemir'e acil şifalar diliyoruz." |
fulya1212 |
Saldırıyı nefretle kınıyorum.
Bu ülkede bir başbakanın ve birinci derece de sorumlu ve azmettirici olduğu ilk cinayet değildir. Siyasete kan bulaştı diyenler daha önce katledilen gençleri, yazarları, akademisyenleri unutuyor.
Bu arada ilgili yayın organı kendilerinin hedef gösterildiğini idda ederek diğer yayın organlarını mahkemeye verecekmiş. yargının vereceği cevabı merakla bekliyorum. |
Av.Duygu Tekay |
TRT ANITKABİR ZİYARETİNİ KISMEN "CANLI" GÖRDÜ
Çok sayıda özel televizyon kanalının canlı yayınladığı, yargı mensuplarının ve onbinlerce vatandaşın katıldığı Anıtkabir yürüyüşünü TRT, uzun süre görmezden geldi.
Tepkilerin "alkışlarla" dile getirildiği ziyarete medya da büyük ilgi gösterdi.
CNN, NTV, SKY Türk, TGRT Haber, KanalTürk, Habertürk gibi kanallar Anıtkabir ziyaretini Türkiye#8217;ye canlı yayınlarla duyurdu.
Yargının öfke seline dönüşen Anıtkabir#8217;i ziyareti saatinde ise TRT-1 "Deniz Gurbetçileri" adlı bir film yayınlanırken, haber kanalı olan TRT-2#8217;de ise sağlık programı "Reçete" yayınlandı. Programın bitimi sonrası yayınlanan haber programında TRT-2 Anıtkabir ziyaretini ekranlara canlı olarak getirdi. GAP kanalında ise "Gide Gide GAP" programı yayınlandı
Hürriyet Gazetesi
|
Av.Abbas Bilgili |
Bu saldırı, cumhuriyetimizin ve demokrasimizin temel değerlerine yapılan bir saldırıdır. Bu nedenle de bireysel bir hareket olduğunu zannetmiyorum. Örgütlü ve planlı olduğunu düşünüyorum. Nefretle kınıyor ve yapanların/yaptıranların hakettikleri cezaya çarptırılmalarını gönülden istiyorum. |
yeliz.d |
Olayın üzüntüsünü yaşıyor, yaralılara acil şifalar, Danıştay üyesi sayın Mustafa Yücel Özbilgin'in ailesi ve tüm hukuk camiasına baş sağlığı diliyorum.
Söz konusu saldırı, laik düzene saldırı olup, okusa da törpülenemeyen zihniyetin eseridir.
Atatürk'ün bize miras olarak bıraktığı laik hukuk düzenine sahip çıkarak görevimizin icra edilmesi dileklerimle..
|
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Danıştay Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin öldürülmesi türkiyede kara bir dönemin baslangicini gösteriyor, bu saldiri kendisine degil laik cagdas-demokrat-türk cumhuriyetine yapilmis bir saldiridir, tüm atatürkcü ve Türk cumhuriyeti hukuk sistemini savunan insanlarimizin basi sagolsun Saygilarimla
Avusturyadan Figen
Ekleyen : Yaz 18/05/2006 : 18:49:29
Not: Yaz rumuzlu üyemiz aynı konuda yeni bir forum açtığından , açtığı forum silinerek iletisi buraya taşınmıştır. |
commodore1tr |
Bir pazar sabahıydı Ankara kar altında
zemheri ayazıydı yaz güneşi koynunda
ucuz can pazarıydı kalemin düştü kana
zalımlar pusudaydı bedenin paramparça
ucuz can pazarıydı kalemin düştü kana
uğurlar olsun uğurlar olsun
hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
bir keskin kalem bir kırık gözlük
yürekli yiğitlere hatıran olsun
çevirdim anahtarı apansız bir ölüme
şarapnel parçaları saplandı ciğerime
ucuz can pazarıydı kan doldu gözlerime
isimsiz korkuları katmadım yüreğime
bembeyaz doğruları yaşadım ölümüne
uğurlar olsun uğurlar olsun
hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
bir keskin kalem bir kırık gözlük
yürekli yiğitlere hatıran olsun
Ankara'nın taşına bak
Gözlerimin yaşına bak
Uyan uyan Gazi Kemal
Şu feleğin işine bak!
Kılıcını vurdum taşa
Taş yarıldı baştan başa
Uyan da bak Gazi Kemal
Başımıza gelen işe.
Ankara'nın dardır yolu
Düşman aldı sağı, solu.
Sen gösterdin Paşam bize
Böyle günde doğru yolu.
Sevgili ALi bunun melodisinide sen ekle siteye ya ikisinide peşpeşe yada tekini....
|
heyyou |
Saldırıyı gerçekleştiren failin geçmişi ve kişiliği çok ilginç;fail,üniversite yıllarında "Kürt Apo" diye çağrılırmış,ülkücü faaliyetlerinin yanısıra olayın dini yönüde ortadadır.Bu 3 cephe Cumhuriyetin bölünmez bütünlüğünün en büyük düşmanları aynı zamanda.Fail,her yönden bölücülüğün somut örneği.Ancak olayın dini yönü apaçık ortadadır ve olayın tek tartışılamayacak yönüdür kanımca. |
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Tarihe not
Dün...
Atatürkçü yargıçlar kurşuna dizildi.
*****
Dün...
Cumhurbaşkanı, "Bu saldırı, Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak geçecek" dedi.
Dün...
CHP Genel Başkanı, "Türkiye'nin nereye sürüklenmekte olduğunu görmeyenler, umarım artık görür" dedi.
Dün...
DYP Genel Başkanı, "Bu katliam girişimi, mülkün temeline, dolayısıyla milletin ortak varlığına yönelik bir eylemdir" dedi.
Dün...
Anavatan Genel Başkanı, "Meczup falan değil, resmen terörist... Cumhuriyet değerleri etrafında bütünleşmeliyiz" dedi.
Dün...
Genelkurmay Başkanı, "Alçakça saldırıyı nefretle kınıyorum" dedi.
Dün...
Danıştay Başkanı, "Bu saldırı, devlet adına yetki kullanan makamların cesaretlendirici beyanlarda bulunması sonucu gerçekleşti. Yargısına sahip çıkmayan devlet, büyük yara aldı" dedi.
Dün...
YÖK Başkanı, "Laik Cumhuriyet'i öldürerek yok etmeye çalışıyorlar" dedi.
Dün...
İstanbul Barosu Başkanı, "Aynı düşünceyi taşıyanlar, Meclis'in içinde gösteri yapıyor... Cumhuriyet'e, laikliğe meydan okunuyor" dedi.
Dün...
Ankara Barosu Başkanı, "Bu alçakça saldırının asıl hedefi laik Türkiye Cumhuriyeti'dir" dedi.
Dün...
İzmir Barosu Başkanı, "Bu kışkırtmaya sebep olan Başbakan ve Meclis Başkanı'nı istifaya davet ediyorum" dedi.
*****
Dün... Yani aynı gün...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Atatürkçü dedeye dava açtı.
Üste para istiyor.
Yılmaz Özdil (Sabah) |
canset |
Ertuğrul Özkök/Hürriyet
Cumhuriyet'in 11 Eylül'ü
Bu yazıyı yazdığım sırada bu menfur cinayetin tüm gerçekleri aydınlanmış değildi.
Önümüzdeki bilgiler bir fanatiğin türban kararını protesto için bu cinayeti işlediğini gösteriyordu.
Ama hükümete yakın kaynaklar, bu işin altından "ulusalcı" bir komplonun çıkabileceği yorumunu yapıyordu.
Hatta katilin Sedat Peker ve Veli Küçük#8217;le ilişkisinin bulunduğu istihbaratı veriliyordu.
Ama bu fısıltılar yazımın asıl mesajını etkilemiyor.
* * *
İçinde vicdan olan insanlar, şu ölümcül çetelenin farkında.
Bugüne kadar...
Evet bugüne kadar bu ülkede kimse "dinci" olduğu için öldürülmedi.
Ama "dinsiz" diye öldürülen veya kendine "dinci" diyen insanlar tarafından katledilen çok insanımız var.
Bu ülkede kimse "oruç tutuyor" diye rahatsız edilmedi, saldırıya uğramadı, öldürülmedi.
Ama Anadolu#8217;nun şu veya bu kasabasında "oruç tutmuyor" diye saldırıya uğramak neredeyse sıradan polis olayı haline geldi.
Bu ülkede "Neden namaz kılıyorsun" diye kimse kimsenin yakasına yapışmadı.
Ama Anadolu#8217;nun şu veya bu kasabasında, şehrinde namaz kılmayan insanlara en azından yan gözle bakıldığını biliyoruz.
Bu ülkenin sokaklarında hiçbir kızı, kadını "Neden türban takıyorsun" diyen fanatiklerin tacizine, saldırısına uğramadı.
Ama mini etek giyen kızları o kadar rahat olamadı. Bırakın sokaktaki fanatiği, meczubu, kendini bilmez bazı polislerden mini etek giyiyor diye dayak yiyen kızlarımızla ilgili haberleri hep birlikte okuduk.
Bu ülkede hiçbir insan "Müslüman din adamı" olduğu için öldürülmedi.
Ama "Hıristiyan" bir din adamı hem de mabedinin içinde katledildi.
* * *
Evet, önümüzde böyle bir bilanço var.
Ve bu fanatizm çetelesinin son maddesi de dün yazıldı.
Bugüne kadar hiçbir hákim veya savcı, dindarların lehine karar verdi diye cinayete kurban gitmedi.
Ama Danıştay#8217;ın türbanla ilgili kararını veren beş üyesi, toptan katliam saldırısına uğradı.
Bu çetele karşısında tarafsız kalmamız mümkün mü?
"Ne yapalım bu ülke insanının yüzde 99#8217;u Müslüman" deyip hafifletici bir neden arayabilir miyiz?
Bu ülkenin bir dini fanatizm sorunu var.
O nedenle hiçbirimiz inanç meselesini siyasi menfaat için kaşımamalıyız.
Yine o nedenle, 30 yıl önce başımıza musallat olan "Bana milliyetçiler adam öldürüyor dedirtemezsiniz" musibetini, bugün "inanç" versiyonu ile tedavüle sokmamamız gerekir.
Çünkü onlar da cinayet işlerler.
Hem de sizi böyle tekzip edercesine işlerler.
* * *
Türk yargısı dün çok ağır, o kadar da tehlikeli bir saldırıya uğramıştır.
Adını da bütün açıklığı ile koymamız lazım.
Bu, Türkiye Cumhuriyeti#8217;nin "11 Eylül"üdür.
Rejimin temel direklerinden biri olan yargı tam kalbinden vurulmuştur.
Bu hepimize karşı yapılmış bir saldırıdır.
Hepimizin bundan çıkarması gereken dersler var.
Bu ülkede din üzerinden siyaset yapmak çok, ama çok tehlikelidir.
Bu ülkede dinin sembollerini seçim flaması haline getirmek, kimseye yarar sağlamaz.
* * *
Artık hepimiz şu noktada birleşmeliyiz.
İnanç, hepimizin inancıdır.
Laik rejim de hepimize gereklidir.
Bu sembolleri kaşımanın zararını çok açık biçimde görüyoruz.
"Bunun türbanla ne alakası var" demeyin.
Dini semboller kaşındıkça, onun kullananların işi kolaylaşıyor.
İster dini amaçla yapılsın ister başka emellere hizmet etsin, sonunda bu bahaneyi üreten tek etken, "dinin siyaset alanına sokulmasıdır".
Bundan kurtulmak ve hem dini fanatizme, hem de başka derin menfaatlere karşı ortak bir demokratik mücadele zemini oluşturmak istiyorsak bunun tek şartı bellidir:
"Dini semboller üzerinden ucuz siyaset yapmaktan vazgeçmek..."
Dünün tek dersi budur...
[:tbp][:tbp][:tbp]YETERİNCE AÇIKLAYICI DEĞİL Mİ ARKADAŞLAR? |
Av.Mine Uzun |
Bu işi dini kullanarak yapan, yapanı anlayışla karşılayan, kınamayan, lanetlemeyen herkes bilmeli ki; bu katliamı yapan (yaptıran(lar)) günahın en büyüğünü işlemişlerdir. İşte iki Ayet:
"Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur" (Maide, 32)
"..fitne öldürmeden daha şiddetlidir" (Bakara, 191)
|
Av.Bahattin Yıldız |
NEFRET VE ÖFKE CİNAYETİ İŞLEYEN VE İŞLETENLERİN OYUNUNA GETİRMESİN!...
Danıştaya yapılan saldırıyı nefret, öfke duygularıyla kınıyorum. Hunharca katledilen Sayın Yargıcımızın yakınlarına ve Türkiye halkına başsağlığı, yaralılara acil şifa diliyorum.
Bu saldırı aynı zamanda demokrasiye, laikliğe ve hatta toplumun değerlerine ve hatta dini değerlere sahip insanlara karşı da yapılan bir saldırı olduğunu düşünüyorum.
Saldırı bireysel mi organize mi?... Bunu zaman gösterecek... Ama bireyselde, organizede olsa verdiği hasar aynıdır.
Saldırının öncesinde Cumhuriyet Gazetesine yapılan iki bombalı saldırıyı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramının hemen öncesi olması da bence manidardır.
Tetiği çeken ele olduğu kadar, varsa çektiren (bulunur yada bulunmaz) ele de aynı tepkiyi sürdürmekle birlikte, geçmişte olduğu gibi, tetikçi ile tetiği çektirenlerin bir çok kez aynı ideolojiden olmadığı da diğer olasılıklarla birlikte değerlendirilmelidir.
Bu olaya en az tepki koyanlar kadar tepkili olduğumu, ama burnuma daha fazla ve değişik pis kokular geldiğini söylemekten kendimi alamıyacağım.
Evet!... Cumuhuriyet gazetesini iki kez bombalayan, fakat yeteri kadar toplumun ayağa kalkmadığını gören ana merkez, bu kez bu kez bu melun saldırıyı tertiplemiştir düşüncesi aklıma gelen ilk olasılıklardan biridir.
Daha birçok olasılıklar irdelenmeyi bekliyor, irdelenecektir, irdeleyeceğim de...
Tüm olasılıklar hep karşıma DEMOKRASİDEN ÖDÜN, KATI LAİKLİK, LAİK ORTAMA UYGUN DİNİ DEĞERLERE SAHİP İNSANLARA ZARAR VERME, KÜRESEL GÜCE VE KÜRESEL GÜCÜN YEREL UZANTILARININ EKMEĞİNE YAĞ SÜRME ve daha niceleri...
Olay basit değildir. Varsayalım cinayet Bireysel de olsa ana merkez bu ortamı bir şekilde kendi yararına değerlendirecektir.
TEPKİLERİMİZİ SAPLA SAMANI KARIŞTIRMADAN, ÖDÜN VERMEDEN AZALTMADAN KOYALIM AMA ANA MERKEZİN İSTEDİĞİ GİBİ OLMASIN... |
Lawless1 |
quote:Evet merhuma Allah'tan rahmet dilerim,çok üzücü bir olay...
Hükümet gerekli çoğunluğa sahip olduğu halde bu konuda oyunu kuralına göre oynamadı,işi uzattıkça uzattı.ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ YAPABİLECEĞİ YERDE İNSANLARI BOŞU BOŞUNA GERDİLER.En sonunda da bir eşkiya,dünyanın en asil mesleğini yürüten bir insanı öldürdü.Hükümeti her ne kadar genelde desteklemiş olsam da,bu olayda onların da kısmen sorumluluğu var.
Ekleyen: 4JJustice - 17/05/2006 : 18:27:57
|
Azinlik oylariyla (%33) boylesine hassas bir konu da Anayasa degisikligi yapmaya kalkismalari hata olurdu. Kiskirtici demeclerle bugune geldik. Irtica tehlikeli boyutlara ulasti dedi diye Sezer'e yapmadiklarini birakmamislardi. Meger Cumhurbaskani hakliymis.
Hepimizin basi sagolsun. |
Av.Ömer Faruk Daş |
Bu hain saldırıyı kınıyorum memleketim adıyamanda 1992 - 1996 yılları arasında valilik de yapmış olan merhum özbilgine allahtan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum.Alçak saldırıyı yapanın bir avukat olması ise üzüntümü bir kat daha arttırıyor.Ayrıca belki üzüntümüzün tesiriyle de olsa ülkemizin başbakanına katil demeye varacak kadar hakaret etmek de hoş değil. |
Benna |
hedef belli süresini dolduran hükümeti devirmek erken seçime zorlamak. bu film habire önümüze geliyor bu ülkede basbakan astık cumhurbaskanini idam ettik. ilk kez olmuyor böyle olaylar beyler. |
Av.Fırat Bayındır |
Önceki gün Avrasya Tv.de Emin Şirin ve Kasan Önal'ın söyleşisini izledim. Emin Şirin çok ciddi birşey anlattı.
Cumhuriyet Gazetesine yapılan saldırının ardından gazeteye geldiğinde, bombanın aslında cama atıldığı ancak binada mevcut kalın ve çift camın etkisiyle içeri düşemediği için bahçede patladığını anlattı. Yani asıl hedef Cumhuriyet Gazetesi çalışanları idi. Bu eylem gerçekleşseydi belki de Danıştay saldırısı olmayacak veya daha ileri bir tarihte uygulamaya konacaktı.
Hedefin Gazete nezdine CUMHURİYET olduğu Cumhuriyet'e karşı bir kalkışmanın varlığı apaçık ortada. Kifayetsiz muhterislerin iktdarsızlığındaki hükumetin, temel kurumlar ve kavramlarla kavga halinde olduğu malum. Ordu ile,Yargı ile, Üniversite ile,Bürokrasi ile kavga halinde bir kabine ve sürekli olarak bu kurum ve kavramların içini boşaltma tağyir, tağşiş ve ilga etme hevesi içinde bir yürütme erki. Gündem sürekli olarak bunlarla meşgul ediliyor ama işsizlik oranındaki artışlar,giderek yoksullaşmalar, çiftçinin düşürüldüğü acıklı durumlar böylece kamufle ediliyor. Görüştükleri kesimler kuyumcular,turizmciler,işadamları,işçiden köylüden onların dertlerinden söz eden yok. Gün, bu zihniyetten kurtuluş günüdür.Ampulü söndürün daha geç olmadan... |
Av.Fırat Bayındır |
18 Mayıs 2006
Ahmet HAKAN Hürriyet
Açık konuşalım
BİR hafta önceydi...
Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, büyük yankı uyandıran konuşmasında şu cümleye de yer vermişti:
"Bir hukuk devletinde yargı kararlarının eleştirilmesi doğaldır."
Bu yaklaşımdan çıkan "ilke" açık ve nettir:
Yargı kararları da eleştirilir.
Ve yargı kararlarını eleştiren herkes, o kararı veren mahkemenin üyelerini, "cezbeye gelmiş manyaklar"a hedef göstermiş sayılmaz.
O halde hükmümüzü verelim:
"Falanca da Danıştay kararını eleştirmişti... Demek ki o da hedef gösterdi" diye yapılan yorumlar, "ilke"yle bağdaşmaz.
Ancak...
Şu çok önemli nokta da unutulmamalıdır:
Hukuk devletinde yargı kararlarının eleştirilmesinin doğal olması, eleştirinin her türlüsünün mübah olduğu anlamına gelmez.
Manşetten yargıç fotoğrafı yayınlayıp, "İşte bu yargıçlar sokakta bile türbanı yasakladı" diye haber yapmak, kim ne derse desin hedef göstermektir.
Yani...
"Aklı başında makul eleştiri" ile "Meczupları tahrik eden yayınlar"ı birbirine karıştırmamamız gerekir.
***
Saldırganın kimliği ve bağlantıları konusunda farklı bilgiler geliyor.
Dün görüştüğüm hükümete yakın önemli bir kaynak şunları söyledi:
"Failin karanlık güçlerle bağlantılı olduğu saptandı. Bir bağlantısı olduğu kesin. Adam ülkede karışıklık çıkarmayı hedeflemiş tam bir provokatör."
Bu bilgiyi verdikten sonra da şu ilginç ve önemli yorumu yaptı:
"Kimin zor durumda kalacağı baştan hesaplanmış bir provokasyonla karşı karşıyayız."
Peki gerçek bu olsa bile...
"Hedef gösteren"i "masum" mu kabul edeceğiz?
Tabi ki hayır!
Çünkü...
"Hedef gösteren", en azından böylesi bir provokasyonun hazırlanmasına zemin hazırlamıştır.
Oynadığı "tehlikeli oyun" ile hem bazı insanların canlarına kastedilmesine yol açmış, hem de bir duyarlılığı paylaşan herkesin töhmet altında kalmasına yol açmıştır.
***
Ama töhmet altında kalanlar da hepten masum sayılmazlar.
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım:
"Üç-beş gazete fazla satmak" için toplumsal barışa darbe vurmaktan kaçınmayan bu anlayışın sahipleriyle bir hesaplaşma içine girildi mi?
Bırakın hesaplaşmayı, "Bunlar da bizim yaramaz çocuklarımız" tarzında "bağışlayıcı" ve "kollayıcı" bir yaklaşımla, bu tehlikeli oyuna tolerans gösterilmedi mi?
Kısacası...
Kendisinden nefret ettiren bir yayın çizgisini marifet bilen bu anlayışa, vaktinde karşı çıkmazsanız...
Hatta o yayın çizgisini uçağınızda ağırlar ya da "Severek okuyoruz" falan türünden çiçekler atarsanız...
Gün gelir...
O tehlikeli oyunun yol açtığı trajediler ya da provokasyonlar nedeniyle töhmet altında kalıverirsiniz.
Hatta Deniz Baykal, çıkıp "Bu olayda hükümetin sorumluluğu olduğundan hiç kuşku duymuyorum" deme cüretini bile duyar. |
Av.Fırat Bayındır |
19 Mayıs 2006
Ahmet HAKAN hurriyet
Bir alçağın anatomisi
DANIŞTAY saldırganı Alparslan Arslan, bir iddiaya göre "yırtıcı", "başına buyruk" ve "girişken"; bir iddiaya göre ise "içe kapalı", "asosyal" ve "psikopat" imiş...
Komşusunun söylediğine göre, ara sıra içki içermiş.
Babasına göre ise namazında niyazında, devletine, milletine bağlı bir Türk genci imiş.
Üniversitedeki arkadaşlarına göre, "Okulda çekiç ve satır kullanarak solcu öğrencilere saldıran popüler bir ülkücü" imiş.
Hatta okulda "Kürt Apo" diye nam salmışlığı bile söz konusu imiş.
"Romantik İsyankar"a bilgi veren emekli komutana göre ise.
"18 yaşında İran#8217;ın Kum kentinde eğitim gören azılı bir Hizbullahçı" imiş...
Ancak.
Aynı tarihte hem üniversitede komünist kovalayıp, hem de Kum kentinde öğrenim görme becerisini nasıl gösterdiği konusu meçhul.
Devam edelim:
Arabasından şu üç belge çıkmış:
BİR: Vakit gazetesinin "İşte o hakimler" manşetli nüshası.
İKİ: Milliyetçi ama MHP ile ihtilafa düşmüş, Türk Solu dergisine yakın "Vatansever Kuvvetler Güç Birliği Hareketi Derneği"nden bir kartvizit.
ÜÇ: "Ulusal Haber"e ait bir kart.
Apartman yöneticisine göre kira ve aidat borçlarını bile ödeyemeyecek denli maddi sıkıntılar çekiyormuş.
Ancak olayda kullanılan silah, 7 milyar lira edermiş.
***
Kimine göre "Hizbullah#8217;ın Menzil kanadından"; kimine göre ise "Türk-İslam sentezcisi Nizam-ı Alemci" imiş.
Babası "Oğlum hipnoz edilmiş olabilir" tezini ileri sürüyormuş.
En yakın arkadaşı ise "Başörtüsü için silahlı saldırı düzenleyecek biri değildi" yaklaşımını ortaya koyuyormuş.
Bazı emniyet güçleri, Cumhuriyet Gazetesi#8217;ne bomba atanlarla bir bağlantısı olduğundan söz ederken, bazı istihbarat yetkilileri de Akın Birdal suikastı sanıklarıyla irtibat kurma gayreti içindeymiş.
Devam edelim:
Üniversite yıllarında kız arkadaşına bıçak çekmiş, avukatlık yıllarında da aidat borcunu isteyen apartman yöneticisine kafa atmış.
Bir iddiaya göre stajını Sedat Peker#8217;in avukatının yanında yapmış; doğrulanmamış bir iddiaya göre ise son dönemde Hizbullah sanıklarının davalarına girmeye başlamış.
İmam hatipte okumamış.
Ama üç kız kardeşi türbanlıymış.
Ev arkadaşına göre "Atatürkçü" ve "Aydın" imiş...
Çalıştığı hukuk bürosu, Orhan Pamuk ve Ermeni Konferansı davalarına şikayetçi müdahil olarak katılmış.
Babasına göre ABD#8217;nin Irak#8217;ta yaptıkları psikolojisini bozmuş.
Arkadaşına göre, eyleme giderken cebindeki 20-25 YTL#8217;yi "Dilencilere verilsin" diye bırakmış.
Komplo teorisi kitaplarına acayip meraklıymış.
Bir iddiaya göre ise Güneydoğu#8217;daki Kutlu Doğum mitinglerinde görülmüş.
***
İşte size memleket karıştıran bir "alçak"ın, emniyet, yakın arkadaş çevresi, istihbarat, okul arkadaşları, komşular perspektifinden çizilmiş, karmakarışık kimliği.
Bu "alçak".
Eğer hepimizi "keriz" yerine koymayı hedefleyen ve gaza gelmemizi sağlamaya çalışan "haince bir plan"ın maşası ise.
Yapmamız gereken şudur:
Oyuna gelmemek.
Yani.
Heyecana kapılıp mantığın savuşmasına izin vermemeliyiz.
Ellerini ovuşturup "Bu ne ki? Daha çok kan akacak" diyenlerin istedikleri ortamın yaratılmasına katkıda bulunmamalıyız.
Ancak...
Unutmamalıyız ki, "Oyuna gelmemek", şu çok önemli iki sorunun peşinden koşmayı ihmal etmemizi gerektirmez:
BİR: "Radikal İslamcı türbancı terörist" taklidi yapan bu adam, alçakça planını uygulamak için hangi iklimden yararlandı?
İKİ: Provokatörler için elverişli bu "kırılgan iklimi" kimler yarattı?
Yani...
Bir yandan...
Bu saldırganın "kimlerin maşası" olduğunun ortaya çıkarılmasını talep etmeliyiz.
Bir yandan da...
Özellikle "din, iman, türban" gibi meselelerde, "tehlikeli oyunlar" oynayan ve provokatörler için en elverişli iklimi yaratanlarla.
Yani...
Hedef göstericiler, kışkırtıcılar, cepheleştiriciler, düşmanlık tohumu ekenlerle sonuna kadar mücadele etmeliyiz.
Var mısınız?
|
commodore1tr |
Katil bir avukat ama ne avukat nereyi kaldırsan o çıkıyor Cumhuriyet gazetesindeki eylemden Göztepe parkına cami eylemine Diyarbakırdan satırla marmara üniversitesine Avukatlığıda kendine has... seneti ödeyemeyen karşı tarafa 'nasıl ödemezsin lan' diyerek bir kafa atıyor adamın burnunu kırıyor senedi tahsil ettimi bilmem ama göz dağını veriyor...
Başbakan olan zat Türkiyede çok durup devleti yeterince karıştırdığını düşündüğünden olsa gerek Mısır a gidiyor yarın git orada kal yavvv yerleş bir pramide en büyüğüne ohhhh. sen sağ biz selamet ...
Bu avukat diyorki tekbir getirip kendisini'allahın askeri 'ilan ettikten sonra ( Bu 'allahın askeri' deyimi kanıma dokunuyor buna 'allahın şapşalı' 'allahın aymazı' ' allahın kalbini kararttığı kişi' demek daha hoş) ' ben bu eylemi Türban için yaptım' diye belirtiyor. Zaten gelişimi o Ama neden se meclis başkanı 'bu olayı türbanla karıştırmayalım hiç ilgisi yok' diyor. Pes artık pessss ....
Kendi yandaşlarıda bunları destekliyor aynı senaryo AKP yi yıpratmak için yapıldı... El insaf demezler mi adama içişleri bakanı sensin altı günde üç kere bir gazete rutin hale gelmiş şekilde bombalanıyor kameralarda adamlar belli ne biçim bir organizasyonun varki bu kadar net gözüken yüzler emniyetin cirit attığı yerlerde dolaşıyor ve yakalayamıyorsun? Eğer adam gibi çalışıp yakalasaydınız bugün Danıştay basılır mıydı? Cumhuriyet gazetisine bomba atan altılı aynen buradalar... Utanmamış devlete tam meydan okumak için bir gün önce prova yapmışlar tatbikat ta hata olmasın diye... Kapıları zorlamışlar ( Muhtemelen açılış yönünü ve kaç kapı olduğunu anlamak için ) sizde gene tık yok...
Bu kişiler yüksek yargı mensubu olarak koruma istemişler 'randevulu koruma ' vermişsiniz KEPAZE GİBİ. Doğru ya terörist veya katil genelde randevu alır ' 0945 toplantınızı basacağım uygunmusunuz?' diye o zaman bu yargı mensupları öğrenip koruma randevuısu isteyecekler...
Perşembenin gelişi Çarşambadan belliydi Kapalı cep telefonu sayesinde servis olarak kullanılan belediye otobüsünde kimler vardı düşünün bir ya o bomba patlasaydı ? BRE İNSAFSIZ İZNSIZ AKILSIZLAR paramız yok diye bu gibi üst düzey hakim savcılara servis vermezsiniz son modelden aşağı makam otomobiline binmezsiniz. Her biriniz salak kaprislerinizin yüzde beşinden vazgeçseniz adliye servis bolluğuna kavuşurdu. TOBB son model arabayı size alacağına adliyeye servis sağlasaydı ya ? O başka karıştırma değil mi ? YERET ARTIK YETER..... |
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Tepki partisi sokağa çıktı !
"Tepki partisi" adlı bir koalisyon dün Ankara caddelerini doldurdu. Lideri, partisi, merkezi, programı, tüzüğü yoktu. Ama kendisini var eden yapıtaşlarına dokundurmama kararlılığı ve dokunmaya kalkışanlara yönelik öfkesi vardı.
Ve kalabalıktı...
Uğur Mumcu'nun cenazesinden bu yana görülen en büyük kalabalık... Mumcu'nun aksine bu kez yürüyenlerin çoğu şehidin adını düne kadar duymamıştı bile...
Vurulan bir simgeydi. O simge için yürüyorlardı. 28 Şubat'taki gibi önceden hazırlanmış pankartlar, klişe sloganlar, bindirilmiş kıtalar da yoktu.
"Ordu göreve" diyen de çıkmadı. "Herkes görev başında" gibiydi. Evinin duvarından Atatürk posterini koparan, bir kartona tepkisini karalayan kopup gelmişti.
Kalpaklılar türbanlılarla, cübbeliler tulumlularla, üniformalılar önlüklülerle yan yana yürüdü. Polis hoşgörülü, asker anlayışlı, yollar açıktı.
"Sessiz çoğunluk" diye bilinen kitle, Ankara'da bir tetikçinin tetiklemesiyle ses verdi ve "Yeter" dedi.
Buruk bir yaş günü
Dün sabahtan akşama kadar adım adım izledim o kitleyi...
Anıtkabir'i hiç böyle görmemiştim. O sessiz törenlerin mozolesi önünde "Mollalar İran'a" diye heyecanla slogan atılıyor, ilkokul öğrencileri elde bayrak 10. Yıl Marşı söylüyor, gaziler istiklal madalyaları, yaşlı teyzeler 1930 model şapkalarıyla yürüyordu. Temizlik işçileri, okul kırmış lise, üniversite öğrencileri, cübbeli hukukçuların peşindeydi.
Tören bittikten sonra Büyükşehir Belediyesi Hanımlar Lokali üyeleri kucağında çocuklarıyla geldi Anıtkabir'e... Çoğu türbanlıydı.
İçlerinden biri, "'Saldırıyı lanetliyoruz' diye yürüyemeyeceğimizi yazmışsınız bugün" dedi sitem ederek... Yürüyorlardı işte ve saldırıyı lanetliyorlardı. Adını vermekten kaçınan pembe türbanlı kadın ise yaşananların türbanla ilgisinin olmadığını, kendilerinin de herkes kadar bu caniliği kınadığını söyledi.
"Bakma, baktıkça..."
Sonra dalga dalga Danıştay'ın önüne taşındı kitleler... Öfke giderek büyüdü. Kalabalık Kızılay meydanındaki "Sola dönülmez" levhasından sola döndü inadına; Kocatepe Camii'ne yürüdü.
Atatürk resmiyle yürüyen bir kadın, mitingi kaldırımdan izleyenlere "Bakma, baktıkça sıra sana gelecek" diye bağırdıkça birer ikişer yürüyüşe katıldı kaldırımdakiler...
Kocatepe'den bakıldığında Mithatpaşa, taşkın bir ırmağı andırıyordu. Bu taşkınlık camide AKP'lileri hedef aldı. Bir ara Cemil Çiçek'le yan yana düştük. Yurttaşların Çiçek'e neredeyse kol mesafesinden "Ne yüzle geldin buraya" diye haykırışına ve korumaların Çiçek'i telaşla oradan kaçırışına tanık oldum.
Son kale
Kadınlar tepki yüklü çığlıklarla başı çekiyorlardı.
İyi giyimli bir kadın, cenazeye sivil giysiyle gelmiş bir yarbaya, "Bütün kalelerimiz düştü. Son kale için uğraşıyorlar" diye dert yanıyordu. Bir başkası, elindeki Atatürk fotoğrafını Belediye Başkanı Melih Gökçek'in başının üstünde sallıyordu. Erkan Mumcu, başına sarkıtılan bir bayrağı "Ver ben sallayayım" diye çekiştiriyordu.
Yaşlı bir adam cenaze başında "Gençliğe Hitabe"yi ezberden okuyordu. Zaman zaman linç korkusu yaratan bu yoğun tepkiler neyse ki şiddete dönüşmedi. Cenaze namazı başlayınca herkes saygıyla sustu. Az önce "Türkiye laiktir, laik kalacak" diye haykıran eller, fatiha okunurken semaya döndü.
İsimsiz, lidersiz, örgütsüz, sessiz bir tepki partisi bir anda kendiliğinden buluşmuş ve sustu sanılırken gürül gürül konuşmuştu.
Can DÜNDAR
Milliyet
|
commodore1tr |
Bugünkü gazetelere göre Gündayın katili olan İzzet Kıraç, Danıştaya yapılan saldırının yıllardır başörtüsüne yönelik zulmün beklenen sonuçlarından biri olduğunu söyleyerek bu işin arkasının geleceğini ima etmiş.
İzzet Kıraç ın aslında birinci tercihi Gümüşhane Baro Başkanı değilmiş, önce Ankara#8217;ya , yıllarını Hacettepe Üniversitesine vermiş değerli bilim adamı Prof. Dr. Tekin Kanrayı öldürmeye gelmiş. Tekin hocanın katline gerekçe olan olay şuymuş:
Tesettürlü iki hemşire, Hacettepe Acil Servis'te yatan ve kan verilmesi gereken arkadaşları için Kan Bankası'na gitmişler. Kollarını sıyırmalarını isteyen görevlilere karşı çıkmışlar. Kan alacak bayan hemşireye demişler ki:
"Biz kolumuzu açamayız. El üzerindeki damarlardan da kan alınabilir, kolumuz açık iken ya odaya bir erkek girerse..."
Bu konuşmayı duyan Tekin hoca tesettürlü hemşireleri kovmuş, hastaya kendi imkanları ile kan bulmuş... Bir süre sonra Gümüşhane Baro Başkanını öldürecek olan katil, hocayı öldürmeye gelmiş. Karşılıklı otururken hocanın kan arayan hasta ve hasta sahipleri için nasıl çırpındığını görünce öldürmekten utanmış, vazgeçmiş, otobüse atlayıp Ankaradan Gümüşhaneye gitmiş ve Baro Başkanını öldürerek 'tesettür hıncını' almış..
Bu olayı hatırlayıp size aktarmamın nedeni şudur:
Bütün Türkiye gönüllü olarak veya zorbalıkla türbana razı olsa bile bunların istekleri bitmeyecek, kadınların el-kol gibi başka uzuvlarıyla uğraşmaya devam edecekler, peçe isteyecekler, hatta haşema giymeden denize giren erkeklere bile saldıracaklar.
Prof. Dr. Akın YILDIZ
|
Av.Bahattin Yıldız |
Sayın Commodore 1#8217;e, İzmirli#8217;ye, Av.Yasemin Kutluğ#8217;un üslubundan dolayı yazısını silen, konuyu kilitleyen Yöneticiye ve Bazı arkadaşlara;
YANLIŞ İÇRESİNİZ MANİFESTOMDUR-1
#8216;Hiç kimse işlemediği bir suçtan dolayı soruşturulamaz, cezalandırılamaz.#8217;
Bunu lanetlediğimiz olaya uygulayalım. Fail yakalandı. Failler, azmettiriciler vd. yakalanacaktır umarım. Ama bu üzücü olayın şemsiyesi altına sığınarak olayda hiçbir katılımı, azmettirmesi olmayan kişileri, kurumları, kuruluşları, toplumun değerlerini eleştiriden öte hakaret ve küfür yağmuruna tutmanın dayanağı yoktur.
Van savcısı iken açığa alınan Sayın Ferhat SARIKAYA#8217;nın gazetelerde boy boy fotoğrafları çıktı. Onu destekleyenler oldu, desteklemeyenlerde. (Destekleyenlerden biri de bendim ve desteğim hala -sözde de olsa- devam ediyor.) Varsayalım Sayın Savcıya bir saldırı olsaydı ona karşı eleştiride bulunanları mı azmettirici, sorumlumu sayacaktık. Böyle bir düşünce art niyet yoksa, çok saçma olacaktır.
Danıştayın sözü edilen kararını bende hala tasvip etmiyorum. Genel Hukuk İlkelerine de aykırı olduğunu beyan ediyorum. (Fakat şimdi bunu tartışmanın yeri ve zamanı değildir.) Şimdi ben azmettirici mi oluyorum.
Bana hitap eden bir parti olmadığından son on yıldan beri AKP dahil hiçbir partiye oy vermediğim gibi yanlışlarına yanlış, doğrularına doğru dedim. Ama eleştiri sınırlarını aşan hakaret ve küfre varan yorum ve açıklamalar karşısında kendimi tutamadım.
Hukuki.net de politik tartışmaların yapılmasını destekliyorum. Hatta parti zihniyetini kapsasa da#8230; Ama direk bir ya da birkaç partiyi hedef alan #8216;Ampulü söndürelim!#8217; gibi laflar sitenin estetiğine, bütünlüğüne zarar verir. Sitemizde her türden görüş sahipleri vardır sanırım. Bir başkası da filan partinin amblemini esas alarak bir laf patlatsa ne olacak?...
Bu saldırıdan en çok zarar görenlerin bir kesimini de dindarların oluşturduğunu da bir düşünelim. Hiç AKP, kendi zararına olacak bir eylemin yapılmasına içten de olsa sevinir mi?... Bu mümkün mü?... Değil#8230;
Cenaze merasimi katılımcılarından Bakanlara sözle veya fiilen saldıranları kınadığım gibi aynı zihniyetle yazı yazanları da kınıyorum.
Av.Yasemin Kutluğ#8217;un yazısını (ben okumadım) beğenmeyen, üslubunu uygun bulmayan, yazıyı silen ve konuyu kilitleyen Sayın Yöneticimiz, bu tür hakaret ve küfür içeren yazılarda da (sadece hakaret ve küfür sözcükleri için) aynı hassasiyeti gösterirse sevinirim diye düşünüyorum.
Bu konu çok tartışılacak#8230; Şemdinli#8217;de elde edilemeyen, Cumhuriyet Gazetesini bombalamadan elde edilemeyen bu kez bu olay nedeniyle elde edilmek isteniyor#8230; Yukarılardan yani kuşbakışı bakalım#8230; Objektif bakalım#8230; Gerçeği bulalım#8230;
|
ikoyuncu |
Değerli meslektaşlarım,
Danıştay 2. Daire üyelerine gerçekleştirilen saldırıyı kınıyoruz. Şiddeti şiddetle ve nefreti nefretle kınamıyoruz, sadece kınıyoruz. Hiçbir gerekçe, gayri hukuki bir saldırıyı haklı kılamaz. Şiddet insanların en ilkel tepkisidir, ancak en ilkel kabilelerin gösterebileceği tepkidir. Hepimiz aynı şekilde düşünen insanlar değiliz ve elbette olmayacağız; aksi takdirde "birey" den değil "sürü"den bahsedilecektir. Herkes farklı düşünecek ve bu farklılıklarımızı en büyük zenginliğimiz kabul ederek bir arada yaşayabilmektir. Bunun sağlanamamış olması ülkemiz adına üzüntü vericidir.
Değerli dostlarım elbette hiçbir sonuç gelişigüzel gerçekleşmemiştir. Bu olayda devletin en üst düzeyinde sorumluluk sahibi olan insanlarından medyasına kadar sorumluluk sahibi olan kişi veya kurumlar bu sorumluluğu yeterince göstermemişler, bir ölçüde bilerek veya bilmeyerek bir kurumu ve onun üyelerini hedef göstermişlerdir. Bu noktada iltihaplı bir alan yaratmışlardır ki terör de bu alanı keşfederek bu sorunlu alandan çok şey çıkarmayı amaçlamıştır. Bu olay da açıkça göstermektedir ki devlet yönetmek, etkin kurumlara sahip olmak çok güçlü bir basiret gerektirmektedir.
Bu olaya her kesim tepkisini demokratik ölçüler içerisinde göstermelidir. Özellikle dini hassasiyetleri yüksek olan toplum kesimi şiddetin her türüne ve herkese yönelmiş olanına karşı olduğunu en gür sesiyle söylemelidir. Şiddet bir tarafa yöneldiğinde sessiz kalmak kendine yöneldiğinde tepki vermek sadece şiddetin asırlarca yaşamasına imkân tanır. Hiç kimse hiçbir kesim illegal bir olaydan veya durumdan menfaatlenmeye çalışmamalı, onun karşısında olduğunu açık yüreklilikle göstermelidir. Bu nedenle olaya en açık tepkilerden birisinin dini hassasiyetleri yüksek olan kesimden gelmesi gerektiğini düşünüyorum.
Diğer taraftan bunu "avukat" adıyla tüm avukatlara veya tüm hukukçuların zan altında bırakılması da bu saldırının amacına ulaştığını gösterecektir. Burada insanlar kendi kimlikleriyle bu işi üstlenmişlerdir, bir meslek grubunun zan altında bırakılması da bir ölçüde terör saldırısını ganimet bilmektir. Bu yönüyle Terörle Mücadele Kanunu tasarısı kapsamında müdafi yetkilerinin kısıtlanması için bir gerekçe oluşturulacak olması da aynı derecede terörden nemalanmaktır. Terör saldırısından çıkarılabilecek iki sonuç vardır; her türüne karşı olmak ve asla bundan bir fayda elde etmeye çalışmamaktır.
Bu saldırı ile gerçek amaçlanan ise, saldırının ülkemizde laik-anti laik şeklinde yeni bir kamplaşma yaratmaya çalışmasının çok açık ortada olduğudur. Bu bakımdan yapılan eylem kendisince çok başarılı bir hedefi seçmiştir. Ancak biz artık bu senaryoları yüzlerce defa yaşamış bir toplumun tecrübesinden istifade ederek olabildiğince sağduyulu davranarak bu olayın amacına ulaşması engellenmiş olacaktır. Bu yönüyle artık toplum mühendislerinin yönlendirmeleriyle yürümeyecek kadar gelişmiş bir toplum olduğumuzu göstermenin zamanıdır. Bu yönüyle bu mesajın en önemli tarafı da sağduyunun korunmasıdır.
Saygılarımla.
|
kaynar |
Cumuriyetin temel değerlerine önem veriyorsak lütfen bunu seçim sandıklarında da gösterelim.Cumhuriyet karşı gelenler nasıl köy köy,ev ev birebir dolaşarak oy isteyip sandıktan çıkıyorlarsa bizde halka gerçekleri,geleceğin neler getirip neler götüreceğini onlardan daha aktif şekilde anlatmalıyız.Lütfen uyanalım. |
kırıkdal |
Sayın Yurttaşım,bilerek veya bilmeyerek nitelendirmenize katılmıyorum.Bilerek ve isteyerek ve dahi kasten bu katliamın yapılmasını özendiren gafil ve bedbahtlar oldu.
yürütme erkini ele geçirince yasama da bizim oldu,yargıda bizim oldu diye değerlendirdiler,bu değerlendirmelerine uygun düşmeyen kararı veren hukuk erkine karşı ağızlarından ateş fışkıran ejderhalar gibi hep birden karşı çıktılar.
Bu vahim sonucun müsebbibi oldular yazıklar olsun.Türkiye bu ihaneti asla affetmeyecektir.
En büyük güç bu ülkede ne yürütmedir ne de yasama en büyük güç halkın gücü ile özdeşleşmiş hukuk gücüdür. Örgütsüzde olsa halkımız ve hukuku üstün tutanlar bunu dün ve bugün göstermiştir.
Gereken her zamanda göstermeye kararlı ve azimli olduklarını bu konuda and içerek göstermişlerdir.
Hiç bir güç bu gücü tarih boyunca yenememiştir ve asla da yenemeyecektir.Dünyanın en zalim,en başedilmesi güç orduları bile hukuk gücünün önünde diz çökmek zorunda kalmıştır. Her zaman da diz çökmeye mahkum olacaklardır.insanca yaşamaya,karşı çıkanlara karşı uygar ve insan gibi insanların en büyük gücü olan hukuk çağdaşlığa laikliğe cumhuriyete kastedenlere de elbet bir gün yardım elini uzatacaktır.İşte o günü yaşamadan bunu farketmelerini beklediğimiz kerametleri kendilerinden menkul bazı gafiller inşallah olan bitenden ders alırlar.
Cumhuriyetimize,laik düzenimize,dirliğimize kastedenler bilsinler ki Türkler yok edilmeden TÜRKİYE CUMHURİYETİ YOK EDİLEMEZ.O, O'NUN DEDİĞİ GİBİ İLELEBED PAYİDAR KALACAKTIR....... |
4JJustice |
quote: Cumuriyetin temel değerlerine önem veriyorsak lütfen bunu seçim sandıklarında da gösterelim.Cumhuriyet karşı gelenler nasıl köy köy,ev ev birebir dolaşarak oy isteyip sandıktan çıkıyorlarsa bizde halka gerçekleri,geleceğin neler getirip neler götüreceğini onlardan daha aktif şekilde anlatmalıyız.Lütfen uyanalım |
Hangi partiye oy vermeliyim peki,Cumhuriyetin yasaması için?
KOSKOCA HUKUK SİTESİNDE 1 TANE HUKUKİ YORUM YAPAN YOK,HERKES CHP PROPAGANDASI YAPIYOR.ARADA -SUÇ TESKİL EDEN- IRKÇI BİR MESAJ DA GÖRDÜM AMA,ANLASILIYOR Kİ O MESAJ SİLİNİNCE,SORUN DA KALMIYOR ??!(ACABA?)
SN.YÖNETİCİYE:SUÇ TESKİL EDEN MESAJLARI SİLİP,SUÇLUYA YARDIM ETMEYİNİZ LÜTFEN.MESAJLAR KALSIN Kİ,ÜYELER BİRBİRİNİ DAHA İYİ TANISIN VE GEREKİYORSA YARGISAL TAKİBAT İÇİN DELİLİLLER YOK EDİLMESİN.
KÜRTLERE IRKÇI BİR SEKİLDE SALDIRAN ÜYEYİ(Alisinkay),SİDDETLE KINIYORUM.pkk zihniyetinin TÜRKÇÜ OLANISIN SEN...... |
ahtapot1981 |
bu saldırıyı şiddetle kınıyorum!
laik devletimize ve laik cumhuriyetimize yapılan hain saldırıyı gerceklestirenin kadar gercekleştirenlerinde bir gün cezasını cekeceğini umuyorum.ama şuna çok dikkat etmek gerek.türkiye birileri tarafından bir kaos ortamına sürükleniyor.bunu da hükümete ve dindarlara yıkmak istiyorlar.Türkiye nin önü ne zaman biraz açılsa bu şer odakları harekete geçiyor.hep birlik olma zamanı iken hepimiz nedense hükümete yükleniyoruz.bunu bilinki bu olayın dindarla ilgisi olamaz.hiç bir müslüman terörist ,terörist müslüman olmaz.bye bye |
Av.Feyz Pazarbaşı |
4JJustice , bu forumu baştan sona dikkatle takip ediyorum. Bu forumda amacı başka olan herkese verecek cevabım olmakla birlikte konunun sapmaması için özellikle susuyorum. Olayı şiddetle kınadığım halde dikkat ederseniz hala da kınamaya dair bir şey yazmadım. Yakında yazacağım.
Peki ya siz ?
Öyle rumuz ile herkese saldırmak, yazmak ne kolay değil mi?
Eleştirdiğiniz kişiler gibi gerçek adınızla yazabilseniz aynı cesareti gösterebilecek misiniz ?
BİZ BURADA BİR AİLEYİZ, HEPİMİZİN GÖRÜŞLERİ FARKLIDIR.
ANCAK BİRİLERİNİ AÇIKÇA HEDEF GÖSTEREREK ELEŞTİRMEK , KINAMAK NİYE?
ANLAYAN ANLADI...
SAYGILARIMLA. |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 06:28:47 |