 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Halil Lütfi |
Av.Ragıp Atay |
YILMAZ ÖZDİL / SABAH -10.05.2006
Halil Lütfi
Cumhuriyet'in ilk yılları...
Tan Matbaası'nın sahibiydi.
Bab-ı Ali'nin gördüğü "en cimri" patrondu.
Bir gün Cemal Kutay'ı köfteciye götürür Halil Lütfi... Kutay'ın ağzı
kulaklarında... Kolay değil, cimri patron yemeğe götürüyor. Yerler, içerler.
Sonradan gerçeği öğrenir Kutay... Meğer köfteci, Lütfi'nin kiracısıymış...
Özel anlaşma yapmış, "hesabın yarısını öderim" diye.
Vala Nureddin anlatıyor...
"Sirkeci'deki Hüdadan Lokantası'ndayım. Baktım, Halil Lütfi bir masada yemek
yiyor. Şaştım tabii... Garsonu çağırdım, sordum, 'Nasıl kıyıyor paraya?'
Garson gülümsedi... Meğer, lokanta sahibi Halil Lütfi'nin arkadaşıymış...
Yemeğini sefertasıyla getirir, orada ısıttırırmış... Sadece su ve ekmek
parası ödermiş..."
Tahir Kutsi Makal da, Halil Lütfi'nin yanında çalışan gazetecilerden...
Hokkaya batırmış kalemini, düşünüyor, ne yazayım diye... O sırada Halil
Lütfi gelir, "Niçin yazmıyorsun?" diye sorar... Makal, "düşünüyorum efendim"
der... Bu cevabı duyan Halil Lütfi basar fırçayı, "Önce düşün, sonra kalemi
hokkaya batır! Bak mürekkep boşuna kuruyor, yazık."
Türkiye'nin gelmiş geçmiş en önemli polis muhabirlerinden Doğan Katırcıoğlu
anlatıyor...
Bir yaz günü. Evinin çatısında tamirat yapacak Halil Lütfi. Usta gelir,
anlaşırlar. 5 lira... Usta çalışır, bitirir. Parasını almaya gelir. Halil
Lütfi "bak evladım" der ustaya, "bu zarfın içindeki 5 lira senin. Ama şimdi
değil... Kış gelsin. Çatı akmazsa, paranı alırsın."
Cebinde akrep vardı Halil Lütfi'nin... Ama mangal yürekliydi... Başı
"hükümet"le derde girenlere bile kapısını açardı korkmadan...
Biri de Aziz Nesin.
Hapisten çıkınca, iş verdi ona...
Evet, pinti adamdı Halil Lütfi... Ama harbi adamdı aynı zamanda... Kimseye
borçlu gitmedi bu dünyadan göçerken... Ve müthiş bir iş yaptı gitmeden...
Malı mülkü çoktu. Çocuğu yoktu. Kiracısı olan bir ailenin oğlunu evlat
edindi...
Her şeyini ona bıraktı.
Atatürk sevgisini de...
Çünkü müthiş Atatürkçü'ydü...
O da Selanikli'ydi.
Bir gün Gar'da karşılaştı Gazi'yle... Dedi ki Gazi, "Yahu Lütficiğim, bak
matbaan var, zenginsin, neden hâlâ 3'üncü mevkide seyahat ediyorsun?"
Lütfi cimriliğine yakışır şekilde, yapıştırdı cevabı, "4'üncü mevki yok ki
efendim, ne yapayım..."
Gazi kahkahayı patlattı, "Senin soyadın Dördüncü olsun" dedi.
Hani şimdi AKP'liler tarafından mahkemeye verilecek olan 82 yaşındaki Fethi
Dede var ya...
İşte o Fethi Dede, bu Halil Lütfi'nin evlatlığı...
Fethi Dördüncü.
Yaşlı diye Erbakan'ı kurtaranlar, aynı yaştaki bir adamı içeri tıkmaya
çalışıyor.
Çağrım bütün Bab-ı Ali'ye...
Bu yaşlı adam, soyadı Mustafa Kemal tarafından konulmuş, onlarca yurtsever
gazeteciye iş vermiş, bu kadar cimriyken gariban bir ailenin çocuğunu evlat
edinip, tüm servetini ona bırakacak kadar gönlü bonkör, Atatürkçü bir basın
patronunun "emaneti" bize...
Sahip çıkın kardeşim.
|
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Yazının ağır olduğu, eleştiri sınırlarının aşılmış olduğu malumunuzdur. Ancak yazıya karşı verilen tepkinin bir başbakana hiç ama hiç yakışmadığı, soğukkanlılığını kaybederek sayfayı yırtma, anı defterini kaldırtma gibi davranışların da yerinde olmadığı ortada.
Çifte standart ve eşitsizlik de olayın bir başka boyutu tabi. Erbakan için özel infaz yasası çıkaran, yaşlı mahkumların menfaatlerini gözeterek yasayı çıkardığını ifade eden zihniyet şimdi aynı yaşta yaşlı bir insanı maalesef ki hapse atma hırsı ile yanıp tutuşmakta.
Türkiye'ye gelip Rum bayrağı açan, TSK'ya hakaret eden Rum Milletvekili Marios Matsakis için hiçbir işlem yapmayan, ciddiye almaya değmez, ortamı germek, provakasyon yaratmak istedi, dava açmaya gerek yok diyenler şimdi var güçleri ile Fethi Dede'ye yükleniyorlar, niye mi? Güçleri Fethi Dede'ye yetiyor da ondan... |
Av.Abbas Bilgili |
Dilek Hanım'ın görüşlerine katılıyorum. Bu konuda Fethi Dede'nin tavrını onaylamadığım gibi Başbakan'ın tavrını da onaylamıyorum. |
nurtenoz |
Valla siz hukukçular benden daha iyi bilirsiniz ama sayın başbakanın yaptığı bence çok ayıp.
gastelerden okuduğuma göre o günlerde pontus anıtı açılıyomuş. Sen o anıtla uğraşacağına deftere yazıyla uğraşıyon. Milletimizin haklarını kim koruyacakl
|
commodore1tr |
Ben şahsım olarak tüm yazılanlara katılıyor ve az bile diyorum.
Sayın Dördüncü belki hatta belki değil kesin çok ağır yazmış yazmasınada acı olan yazının ağır olması değil doğru olması...
Kaldıki Tayip beyin babasının dükkanı mı orasıda o sayfayı yırtıyor asıl o ne cüret acaba ? Görende Atatürk akşamları gelip okuyor sanacak durduk yere bir kepazelik yaptılar sonra kepazeliklerini kendileri tekrar ortaya çıkardılar. Ama ben hala bunlara inanan destekleyen var ya onlara şaşıp kalıyorum fikirlere saygım her daim olmuştur ama fikirlere... Burada keseyim başbakan bu sayfayıda yırtmaya kalkar...
Bu arada sayın Av.Dilek Kuzulu Yüksel in yazısının son satırı hariç aynen katılıyorum Bu hükümette görecektirki güçleri Fethi dede ye yetmeyecek........ |
Admin |
Fikirini açıklayıp ceza alan bir başbakan şu iki seçenekten birini seçecek;
1- Fikrini açıklayan cezaevine giriyor, ben girdim, o da girsin...
ya da
2- Ben bunun acısını çektim, düşünceye ceza olur mu ? ...
Seçim başkanın... |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 23:25:24 |