 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Anneler Günü |
fulya1212 |
Özel günleri takip etme konusunda sorunu olanlar için bir hatırlatma. Pazar Günü Annneler Günü. Özel birşeyler planlamak, hediye almak için yarın son gün. Cumartesine kalırsanız hem aceleye getirip, üzülebilir hem de kendinizi satıcıların insafsız ellerine bırakmış olursunuz.
Anneler Günüyle ilgili küçük öneriler:
1. Anneniz size geçen yıl "Hatırlaman yeterdi" demiş olabilir. Sakın buna inanmayın. Bu hediye almamanız için bir mazeret değildir.
2. Okul iş vb. nedenlerle ondan uzakta olabilirsiniz. Ama annenizde kargo şirketlerinin varlığından haberdar bunu unutmayın.
3. Bütün bu özel günler tüketim çılgınlığını arttırmak için icat edilmiş günler gibi bir mazeretle sevgililer gününü atlamanızı affettirmiş olabilirsiniz kız arkadaşınıza. Ama anneler bunu yutmaz.
4. Öğrenci olabilirsiniz. Ama anneniz doğum gününde kız arkadaşınıza ne aldığınızı biliyor.
5. Herkes basmakalıp hediyelerden nefret eder. Annenize kendisinin özel olduğunu hissettirecek bir şey seçin. Üzerinde anneler günüyle ilgili bir yazı bulunan her türlü üründen uzak durun.
6. Anneniz herşeyden önce bir kadındır. Ona anne olarak sorumluluklarını ve ev işlerini hatırlatan her türlü üründen uzak durun. Özellikle ihtiyacı var gibi bir yaklaşımla ütü mutfak robotu gibi ürünlerin satıldığı yerlere yaklaşmayın.
7. Evliyseniz asla eşinizin annesini unutmayın. Kayınvalideler anneler kadar hoşgörülü değildir. Üstelik kimse "Ben senin anneni düşünüyorum ama" diye başlayan bir kavga ile pazar gününü mahvetmek istemez.
8. Hem evli hem çocukluysanız işiniz daha zor. Sakın anneniz ve eşiniz için aynı hediyeyi almayın...
9. Kadınların duymaktan asla usanmayacakları ve duyduklarını en çabuk unutacakları iki cümleden biri "Seni çok seviyorum" cümlesidir. Annenize hediyenizi bu cümleyi söylemeden sakın vermeyin.
|
nero50 |
Madem konu açılmış;
Sevgili Anneciğim;
-Beni sevgiyle yarattığın için
-Beşiğimi salladığın için
-Sabaha karşı ağlamalarıma hemen yetiştiğin için
-Tehlikeli şeyleri hemen yetişemeyeceğim yerlere sakladığın için
-Her gece üstümü örtüp tatlı rüyalar dilediğin için
-Her zaman seni bulabileceğim yerlere saklandığın için
-Hiç eksik olmayan o elbezinle çikolatalı ağzımı sildiğin için
-Yaralarımı öpüp acılarımı acımı hafiflettiğin için
-Harika gülümsemelerin için
-Odamı topladım dediğimde yatağın altına bakmadığın için
-Ne kadar sinirlensen de evi terketmediğin için
-Seninle paylaştığım sırları babama söylemediğin için
-Kocaman sarılmaların ve öpücüklerin için
-Hayatının en güzel yıllarını bana ayırdığın için
-Fedakârlıkların için
-Beni şartsız sevginle sardığın için
-Evrendeki en iyi anne olduğun için
-Benim annem olduğun için teşekkürler.
...ama lütfen,
-Her gün belirli bir süre yalnız benimle ilgilen
-Arada bir benden uzaklaşıp kendine vakit ayır
-Bana sinirlendiğinde bir şey söylemeden önce beş dakika bekle
-Kendine iyi bak ki bana da bakabilesin
-Senin söylediğin gibi değil,davrandığın gibi davranacağımı unutma
-Hatalarımdan ders alabilmem için,önce o hataları yapmam gerektiğini hatırla
-Bana sık sık sarıl
-Davranışlarımın sorumluluğunu taşımama izin ver
-Haksız olduğunda özür dilemekten kaçınma
-Beni iyi bir şeyler yaparken de yakala
-Beni olduğum gibi sevdiğini hissettir
-Beni başkalarının önünde eleştirme
-Beni başka çocuklarla karşılaştırma!
-Bana yapmamam gerekenlerden çok yapmam gerekenleri söyle
-Bana verdiğin sözleri tut
-Seni daima çok seveceğimi unutma.
|
idealist |
Teşekkürler Fulya Hanım,
Şöyle güzel konulara değinsenizde içimizi aydınlatsanız.Ben de çok sevdiğim bir sözü bu etkinliye ekliyorum.
''ANNELERİN GÖZLERİNDE HER ZAMAN EVLADINA YETECEK KADAR GÖZYAŞI BULUNUR.''
MAXİM GORKİ |
commodore1tr |
Ne kadar hediye alsak ta bir şey yapmış sayılmayız annelerimize yemeyip yediren içmeyip içiren başucumuzdan ayrılmayn kanatsız meleklerdir hepsi.
Ben de klasik biradam olduğundan yaklaşık otuz senedir aynı şiiri mırıldanır dururum sadece anneler gününde değil çoğu zaman..
Güneşin alası çok
Her evin çilesi çok
Analar çeker yükü
Kimsenin bilesi yok
Gelin çiçek derelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim
Anamız başımızda
Her öğün aşımızda
Ananın emeği var
Her iyi işimizde
Gelin çiçek derelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim
Çocuğa bakar anne
Evine tapar anne
Gece gündüz çalışır
Yarını yapar anne
Gelin çiçek derelim
Yollarına serelim
Sevgi dolu türkülerle
Annemize verelim |
commodore1tr |
Aziz Nesin usta nın da anneciğine yazdığı şiir beni hep duygulandırmııştır. Böyle gelmiş böyle gitmezin birinci cildinde ki annesine yazdığı şiir...
Bütün anneler, annelerin en güzeli,
Sen, en güzellerin güzeli.
Onüçünde evlendin,
Onbeşinde beni doğurdun,
Yirmialtı yaşındaydın,
Yaşamadan öldün.
Sevgi taşan bu yüreği sana borçluyum.
Bir resmin bile yok bende,
Fotoğraf çektirmek günahtı.
Ne sinema seyrettin, ne tiyatro.
Elektrik, havagazı, su, soba,
Ve karyola bile yoktu evinde.
Denize giremedin,
Okuma yazma bilmedin.
Güzel gözlerin,
Kara peçenin arkasından baktı dünyaya.
Yirmialtı yaşındayken
Yaşamadan öldün...
Anneler artık yaşamadan ölmeyecek...
Böyle gelmiş,
Ama böyle gitmeyecek!
|
Av.Dilek Kuzulu Yüksel |
Anneme Mektup
Sevgili Anneciğim,
Ne garip; yeni yeni farkediyorum ki,
çocukları anne olunca çocuklaşıyor anneler...
... Ve insan, zamanın nasıl insafsız
bir öğütücü olduğunu bu rol değişiminde anlıyor.
Eminim karnındaki ilk tekmemden, hatta doktorların
'Bundan sonra ağır kaldırmak yok' müjdesinden
beridir iki kişilik yaşıyorsun yaşamı...
Doğum odasında bir küçük el saçlarına tutununca
değişti herşey ve o el, o saçtan hiç eksik olmasın istedin.
Kimbilir kaç geceyi karyola başuçlarında derin
iç çekişler dinleyip hüzünlenerek uykusuz geçirdin,
kaç emzirme seansında bitkin uyuyakaldın.
O gün bugündür hayatı, bir toprakla çiçeği kadar
ortak üretiyor, tüketiyoruz.
Yolboyu, kusurlarını hiç görmedik birbirimizin,
yeteneklerimizi abarttık karşılıklı; toz
kondurmadık üzerimize, kol kanat gerdik...
Ben dünyanın en iyi evladıydım, sense; tarihin
en iyi annesi... Her çığlıkta
başucumda biteceğini bilmenin güveniyle büyüdüm.
Her derdimde benden çok dertleneceğini bilmenin
o bencil alışkanlığıylaayakta kaldım.
Sevginle donandım...
Ama sonra birden o korkunç çark devreye girdi
ve yaşamın acımasız kuralı işledi ;
Büyüdüm... Senin kollarında 'sen'den habersiz,
bambaşka bir 'ben' çıktı ortaya. Bazen o eski 'ben'e
hiç benzemeyen bir 'ben'... Çünkü farkettim ki,
anlattığın masalların yaşamda karşılığı yokmuş.
Kızlar bir prens umuduyla kurbağaları öpedursun,
ben her yalanda burnumu yokladım.
Şaşırdım. Bostandaki lahanaların,
ısırılmış lahanaların ve benzeri pastoral ninnilerin
modasının geçtiğini gördüm sokakta...
Söyleyemedim sana...
'Yaşamın değiştiğini, eski tecrübelerin artık
eskisi kadar geçerli olmadığını' anlatan kitapları
salonun ortasında açık bıraktım, açıp okuyasın diye...
Her kuşağın o vazgeçilmez ikilemi depreşti yeniden;
'Devir de amma değişti' diye yakınırken sen;
ben ilginle boğulduğumdan dertlendim.
Bir yerim yaralandığında 'Anam görürse
ne kadar üzülür' diye gizlemeye çalışmak
küçük bir çocuk için nasıl bir yüktür bilir misin?
Acından çok onda yaratacağın acı, acıtır canını...
Oysa ne çok acılar paylaştık seninle...
Ve ne çok sevinçler yaşadık beraber...
Nasıl dar günlerde yardıma koşup,
kaç şenliğine ortak olduk birbirimizin?
...Lakin artık kafesten uçma vaktiydi.
'Danaların girdiği bostan'da ayakta kalabilmenin yolu,
tek başına kanat çırpmayı öğrenmekten geçiyordu.
Yargıladık birbirimizi bir dönem...Sorguladık...
...Sen bana eş dost çocuklarını örnek gösterdikçe,
ben seni eş dost ebeveynleriyle kıyaslar oldum.
Sen her sohbete 'Bizim çocukluğumuzda...'
diye başladıkça ben, değişen
takvim yapraklarını koydum önüne...
Nasıl da zalim bir çark bu değil mi?
Doğuyor, doğuruyor ve günün birinde
yuvadan uçacağını bile bile
koca bir ömrü karşılıksız veriyorsun...
Ve hayat birden ıssız bir adaya dönüşüveriyor.
Sonrası kâh bir kapı zili beklentisi,
kâh bir mektup, kâh bir telefon sesi...
Gizliden gizliye özlenen bir torun müjdesi...
Fotoğraflar sarardıkça solan bir yaşam ve uzaklaştıkça
yakınlaştığımız bir mazinin geri dönmez anıları...
Yazılarla konuştuk öyle zamanlarda...Bakışlarla anlaştık.
Ağlaştık birbirimizden gizleyerek acılarımızı...
Bir mimikle özleştik, bir gülüşle kavuştuk.
Ben büyürken seni de büyüttüm.
Şimdi çok daha iyi anlıyoruz birbirimizi...
Çünkü küçücük bir el saçlarımı kavrıyor geceleri...
Karyola başlarında uykusuz geceler geçiriyorum.
Pastoral ninnilerle büyütüyoruz oğlumu;
yalancı çocukların burunları uzuyor masallarda,
öpülen kurbağalar prens oluyor.
...Ve yaşamın değiştiğini, eski tecrübelerin
geçersizleştiğini anlatan kitapları
kaldırıyoruz salondan gizli gizli...
O korkunç çark, acımasız bir hızla dönmeye
devam ediyor. Zaman, öğütüyor kuşakları...
İnsan ancak mahrum kalınca anlıyor
sevginin değerini...
Bense sevginden mahrum kalmaya
fazla dayanamayacağımı biliyorum.
O yüzden bu Anneler Günü'nde
sana upuzun bir ömür diliyorum.
Hem biliyor musun?
'SENİ ÇOK SEVİYORUM'......
Can Dündar
|
alisinkay |
Ben bugün anneme bir dürbün aldım. Umarım beğenir :) |
commodore1tr |
TÜM ANNELERİN ANNELER GÜNÜNÜ KUTLAR SAYGI VE SEVGİLERİMİ SUNARIM. BENDEN BÜYÜK ANNELERİN ELLERİNDEN KÜÇÜKLERİN GÖZLERİNDEN ÖPERİM. İYİKİ VARSINIZ HEPİNİZ... |
fulya1212 |
Kızım her zamanki gibi sabahı bekleyemedi. Bu sayede anneler günü hediyemi erkenden aldım[:)]
Çok mutluyum. Kızım gerçekten büyümüş. Bana bir kitap almış. Seçimi beni şaşırttı. Neden bu kitabı seçtiğini sorduğumda bana şöyle açıkladı. Kitaplığımı dikkatle incelemiş. Kitapların yerleşiminin yazar yada kitap adı takip etmediğini ama kesinliklede rastgele olmadığını farketmiş. Ve en sevdiğim üç yazarı belirlemiş kendince. ve tabi bu yazarların kitaplıkta olmayan kitaplarını.
Kitabı bir hediye olarak seçmesi, ya da seçmiş olduğu kitaptan çok bu etkiledi beni. Önem vermiş, incelemiş, belli bir amaçla ve belli bir şeyi aramak için gitmiş kitapcıya. Daha 11 yaşında. Kendimi çok mutlu hissettim. Çocuğunun büyüdüğünü ve geliştiğini görmek aslında en güzel hediye.
Coelho'nun Zahir'ine kavuşmakta cabası.. |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 08:41:13 |