 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Evlat Edinme |
mdk |
1949 doğumlu 2 çocuklu eşinden ayrılmış bir bayanım.
1 yaşında iken öz halam 5 kardeşten biri olan beni alıp bakıp gözetmiş, okutmuştu. 10 yaşıma geldiğimde öz anne ve babam olmadıklarını öğrendim, öz anne babamı da kabullendim. 1959-1994 yılları arasında her iki ailemle de bağlarım devam etti evlilik yaptım boşandım. 1994 yılında halam evlatlık işlemini yasal hale getirmemizi istedi (kendi çocuğu yok) o zamanki med. kanuna göre sulh hukuk mahkemesinden eşinin de rızasıyla evlat edinme kararı aldık. Sonrasında çeşitli nedenlerle (sağlık-kaza) karar sonrası yapılması gereken noter sözleşmesini aktedemedik. 2001 yılında hala-annemin eşi vefat etti. 2002 yılında hala-annem rahatsızlandı (82 yaşındaydı-kemik erimesi-şeker-kolestrol) noter işini tamamlamamızı istedi. Kontrollere gittiğimizde aklı baliğ raporu alarak haziran 2002 de noter sözleşmesini akdettik. evrakları ilgili nüfus müdürlüğüne posta ile gönderdik. maalesef cevabı alamadan Ağustos 2002 de hala annem vefat etti.
sonrasında nüfus müdürlüğü yeni medeni kanuna göre noter sözleşmesini kabul etmeyip tescil işlemini yapmadığını bildirdi.
Gerekli hukuki başvurularımızı yaptık (bir avukat yardımıyla). Şimdi benim ricam ;
Durumuma uyan bir içtihat, emsal varlığını bilen ya da ek bilgisi olan hukuçu arkadaşlar var ise bilgilendirlmem.
Zira hala annemin kardeşleri ve yeğenleri veraset ilamı çıkarmışlar bana baskı uygulamakta mağdur etmektedirler. (veraset ilamına iptal davası açtım devam ediyor, hakim evlatlık davasının sonuçlanmasını bekliyor)
Kolay gelsin teşekkürler.
|
yeliz.d |
Bu konu hakında avukatınız tüm detayları bildiği için sizi daha doğru yönlendirecektir.Bununla beraber durumu algıladığım kadarıyla durumunuza yakın bir Yargıtay kararı,
T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 1975/5933
K. 1975/6725
T. 3.11.1975
#8226; EVLAT EDİNENİN ÖLÜMÜNDEN SONRA EVLATLIĞIN TESCİLİ
Evlatlık bağının kurulması için, hakim izni ve resmi senedin yapılması yeterli olup, işlemin nüfusa tescili sıhhat şartı değildir. Evlat edinenin ölümü, söylenilen şekilde tamamlanmış fakat tescil olunmamış bulunan evlatlık işleminin hükümsüzlüğünü gerektirmez.
Tescil evlat edinenin ölümünden sonra dahi mümkündür.
Kolay gelsin.. |
mdk |
Sn yeliz.d ilginiz ve cevabınız için teşekkür ederim. Ancak;
Nüfus müdürlüğü evlat edinenin ölümünü sebep göstermeyip, Yeni Medeni Kanunu ndaki değişikliği öne sürerek, yeni medeni kanun yürürlüğe girdikten sonra noter sözleşmesi hazırlanmış olmasına itiraz ederek tescili yapmamıştır.
Eski Medeni Kanun hükümlerine göre alınmış evlat edinme mahkeme kararı, yeni medeni kanun yürürlüğe girdikten sonra bu karara yapılmış evlat edinme sözleşmesi tescil edilmemesi için gerekçe midir?
Tam olarak öğrenmek istediğim budur.
Avukatım da bu soruya (tüm araştırmalarına rağmen) henüz bir cevap bulamadığı için sizlerle paylaşmak, bilgilenmek istedim.
Kolay gelsin. |
Av.Ragıp Atay |
Sayın mdk,
sizin sulh hukuk mahkemesinden aldığınız karar, evlat ednmeye izin kararı. Eski yasamızda, önce izn alınıp sonra noter sözleşmesi yapılmaktaydı. Yasa değişikliği ile, evlat ednme, mahkeme kararı ile olmaktadır. Bu nedenle, Medeni Kanunun yürülüğe girmesinden sonra, noterlikçe yapılan evlat ednme sözleşmesinin hukuki geçerliliği yoktur.
Sulh Hukuk mahkemesinden aldığınız iznin, size kazanılmış hak sağlaması da mümkün değil.
2002 senesinde, noterlikte sözleşme yapılacak yerde, mahkemeye başvurmuş olsaydınız, bu başvuru, ölümden sonra size hak sağlayacaktı. |
mdk |
Sn. Av.Ragıp Atay ilginiz için teşekkür ederim.
Bu durumda; bizi yanlış yönlendirerek (19.06.202 tarihinde) Düzenleme Şeklinde Evlat Edinme Sözleşmesini yapan Noter in sorumluluğu/yükümlülüğü nedir? (Noterlik Kanunu, Madde 162)
Çünkü eğer Adalet Bakanlığı'na bağlı görev yapan Noterlik bizi doğru yönlendirseydi aile mahkemesine başvururduk.
Ayrıca Adalet Bakanlığı; Noterler Odası Başkanlığı'na bir genelge göndererek, kesinleşmiş mahkeme kararı olması durumunda noterlerin evlat edinme sözleşmesi yapabileceği hususunda görüş bildirmiş, Noterler Birliği Başkanlığı da 13.02.2002/5 sayılı genelgeyle durumu noterlere bildirmiştir. noter(ler) de bu sözleşmeleri tanzim etmiştir.
Burada Adalet Bakanlığı'nın sorumluluğu/yükümlülüğü nedir?
Kolay gelsin
|
Bugünün tarihi: 03/05/2025 09:17:05 |