 |
03/05/2025 Eski forum arşivi bölümü
Hukuksal Tartışmalar
Adli sicil kaydım avukatlık yapmama engel mi? |
maviada |
Merhaba... Son yasa değişikliği gereğince ve başvurum üzerine adli sicil kaydım silinerek arşive alındı. Daha önce de bu soruyu sitenizde sormuş ancak yanıt alamamıştım. Bilmiyorum,forum kurallarınıza aykırı birşey mi yapıyorum ama,bu konu benim için çok önemli olduğu için soruyu tekrarlıyorum. Arşive alınmış adli sicil kaydım avukatlık yapmama engel mi? Hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim ve inanın bu konuda aydınlanmaya çok fazla ihtiyacım var... Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler...
|
alisinkay |
Adli sicil kaydınızın olduğu suç ne suçuydu? |
Av.Ahmet Kezer |
"İKİNCİ KISIM
Avukatlık Mesleğine Kabul
Avukatlığa kabul şartları
Madde 3 - (Değişik: 30/1/1979 - 2178/1 md.) Avukatlık mesleğine kabul edilebilmek için :
a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak,
b) Türk hukuk fakültelerinden birinden mezun olmak veya yabancı memleket hukuk fakültesinden mezun olup da Türkiye hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan derslerden başarılı sınav vermiş bulunmak,
c) Avukatlık stajını tamamlayarak staj bitim belgesi almış bulunmak,
d) (4667 sayılı yasa ile ek) Avukatlık sınavını başarmış olmak.
e) Levhasına yazılmak istenen baro bölgesinde ikametgahı bulunmak,
f) Bu Kanuna göre avukatlığa engel bir hali olmamak gerekir.
İstisnalar
Madde 4.- (4667 sayılı yasa ile değişik) Adlî, idarî ve askerî yargı hâkimlik ve savcılıklarında, Anayasa Mahkemesi raportörlüklerinde, Danıştay üyeliklerinde, üniversiteye bağlı fakültelerin hukuk bilimi dersleri dalında profesörlük, doçentlik, yardımcı doçentlik görevlerinde dört yıl, kamu kurum ve kuruluşlarının hukuk müşavirliği görevinde on yıl süre ile hizmet etmiş olanlarda 3 üncü maddenin ( c ) ve (d) bentlerinde yazılı koşullar aranmaz.
Türk vatandaşları ve Türk uyruğuna kabul olunanlardan yabancı hukuk fakültelerinden mezun olup da, geldikleri yerde dört yıl süreyle mahkemelerin her derecesinde hâkimlik, savcılık veya avukatlık yapmış ve avukatlığı meslek edinmiş bulunanlar, 3 üncü maddenin (b) bendinde yazılı olduğu biçimde Türk hukuk fakülteleri programlarına göre noksan kalan derslerden usulüne uygun olarak yapılan sınavlarda başarı göstermiş ve ayrıca Türkçe#8217;yi iyi bilir oldukları da bir sınavla anlaşılmış olmak kaydıyla, 3 üncü maddenin ( c) ve (d) bentlerinde yazılı koşulların dışında tutulurlar.
Birinci ve ikinci fıkrada gösterilenlerin baro levhasına yazılmasında, 17 nci maddenin (1) ve (2) numaralı bentlerinde yazılı belgelerden başka sicil özetlerinin onanmış bir örneğinin de verilmesi gereklidir.
Avukatlığa kabulde engeller
Madde 5 - Aşağıda yazılı durumlardan birinin varlığı halinde, avukatlık meslekine kabul istemi reddolunur :
a) (4667 sayılı yasa ile değişik) Taksirli suçlar hariç kesinleşmiş bir kararla iki yıldan fazla hapis veya bir yıldan fazla ağır hapis cezasıyla veya basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanmak ve dolanlı iflâs gibi yüz kızartıcı suçlarla istimal ve istihlâk kaçakçılığı hariç kaçakçılık, ihaleye fesat karıştırmak suçlarından biri ile hüküm giymiş olmak,
b) (Değişik: 22/1/1986 - 3256/2 md.) Kesinleşmiş bir disiplin kararı sonucunda hakim, memur veya avukat olma niteliğini kaybetmiş olmak,
c) Avukatlık meslekine yaraşmayacak tutum ve davranışları çevresince bilinmiş olmak,
d) Avukatlık mesleki ile birleşemeyen bir işle uğraşmak,
e) Mahkeme kararı ile kısıtlanmış olmak,
f) İflas etmiş olup da itibarı iade edilmemiş bulunmak (Taksiratlı ve hileli müflisler itibarları iade edilmiş olsa dahi kabul olunmazlar),
g) Hakkında aciz vesikası verilmiş olup da bunu kaldırmamış bulunmak,
h) Avukatlığı sürekli olarak gereği gibi yapmaya engel vücut veya akılca malul olmak.
(4667 sayılı yasa ile değişik) Birinci fıkranın (a) bendinde sayılan yüz kızartıcı suçlardan biri ile hüküm giymiş olanların cezası ertelenmiş, paraya çevrilmiş veya affa uğramış olsa da avukatlığa kabul edilmezler.
(Değişik:22/1/1986 - 3256/2 md.) Adayın birinci fıkranın (a) bendinde yazılı cezalardan birini gerektiren bir suçtan kovuşturma altında bulunması halinde, avukatlığa alınması isteği hakkındaki kararın bu kovuşturmanın sonuna kadar bekletilmesine karar verilebilir.
Şu kadar ki, ceza kovuşturmasının sonucu ne olursa olsun avukatlığa kabul isteğinin geri çevrilmesi gereken hallerde, sonuç beklenmeden istek karara bağlanır."
saygılar...
|
maviada |
Her ikinize de çok teşekkür ederim. Avukatlık yasasını ben de çok iyi biliyorum. Öğrenmek istadiğim yeni yasa uyarınca adli sicil kaydım silindikten sonra bu mesleği icra edip edemeyeceğim. 1995 yılında etck md 168/2'den ceza aldım. Daha sonra da 2004 yılında alınan mahkeme kararıyka "Topluma Kazandırma Yasası"ndan yararlandım ve cezam yarı oranında indirilerek 7.5 yıla düştü. Cezamın infazı da tamamlandı. Yani ceza aldığım madde avukatlık kanununda "....affa uğramış olsalar bile..." şeklinde sayılan suçlardan değil. Cevaplarınız için şimdiden teşekkürler... |
emin782000 |
c) Avukatlık meslekine yaraşmayacak tutum ve davranışları çevresince bilinmiş olmak,
Kanunun bu hükmüne dayanarak baroya yapılan başvurunun reddi sözkonusu olabilir. Yani bence bu konu baronun takdirine kalmıştır ve araştırdığım kadarıyla yargıtayın konuyla ilgili yeni içtihadı da şuan için mevcut değildir.
Kanunun bu maddesinin çok geniş yorumlanması mümkün iken dar yorumlanması da mümkündür. Ancak size bir örnek vereyim. Danıştay Yeni TCK yürürlüğe girmeden önce özetle şöyle bir karar vermiş.
Kişi sahtecilik suçundan mahkum olmuş ve daha sonra memnu hakları iade edilmiş. Memnu haklarının iade edildiği gerekçesiyle ve avukat olabileceğini ileri sürerek avukatlığa başvurmuş ve talebi reddedilmiş. Daha sonra Danıştay şöyle karar vermiş: Her ne kadar da memnu hakları iade edilen kişi hakkında avukatlık kanunundaki diğer yasaklar ortadan kalkmış ise de (c) fıkrasındaki yasaklılık devam etmektedir ve başvurusunun reddinde bir isabetsizlik yoktur.
Bence yeni TCK ile hükmün infazından sonra kamu hizmetlerinden yasaklılık kurumu kural olarak ortadan kalktığından ve 53. maddenin gerekçesinde de sözedildiği gibi artık memnu hakların iadesinden sözedilemeyeceğinden şuan itibariyle memnu haklarınız iade edilmiş statüsündesiniz. Ve hakkınızda avukatlığa engel hüküm olsa olsa yukarıda sözettiğim c fıkrası olabilir. Bu fıkra da yoruma açık. |
emin782000 |
c) Avukatlık meslekine yaraşmayacak tutum ve davranışları çevresince bilinmiş olmak,
Kanunun bu hükmüne dayanarak baroya yapılan başvurunun reddi sözkonusu olabilir. Yani bence bu konu baronun takdirine kalmıştır ve araştırdığım kadarıyla yargıtayın konuyla ilgili yeni içtihadı da şuan için mevcut değildir.
Kanunun bu maddesinin çok geniş yorumlanması mümkün iken dar yorumlanması da mümkündür. Ancak size bir örnek vereyim. Danıştay Yeni TCK yürürlüğe girmeden önce özetle şöyle bir karar vermiş.
Kişi sahtecilik suçundan mahkum olmuş ve daha sonra memnu hakları iade edilmiş. Memnu haklarının iade edildiği gerekçesiyle ve avukat olabileceğini ileri sürerek avukatlığa başvurmuş ve talebi reddedilmiş. Daha sonra Danıştay şöyle karar vermiş: Her ne kadar da memnu hakları iade edilen kişi hakkında avukatlık kanunundaki diğer yasaklar ortadan kalkmış ise de (c) fıkrasındaki yasaklılık devam etmektedir ve başvurusunun reddinde bir isabetsizlik yoktur.
Bence yeni TCK ile hükmün infazından sonra kamu hizmetlerinden yasaklılık kurumu kural olarak ortadan kalktığından ve 53. maddenin gerekçesinde de sözedildiği gibi artık memnu hakların iadesinden sözedilemeyeceğinden şuan itibariyle memnu haklarınız iade edilmiş statüsündesiniz. Ve hakkınızda avukatlığa engel hüküm olsa olsa yukarıda sözettiğim c fıkrası olabilir. Bu fıkra da yoruma açık. |
Bugünün tarihi: 03/05/2025 14:21:36 |